GÜNDEM - 25 Mayıs 2025 Pazar 14:41

Van’da ’Her Çocuk Bir Umuttur Vakfı’ çocuklara umut oluyor

A
A
A
Van’da ’Her Çocuk Bir Umuttur Vakfı’ çocuklara umut oluyor

Van’da kurulduğu günden bu yana zor şartlarda yaşamlarını sürdüren çocuklara ulaşmak için çalışmalarını aralıksız sürdüren Her Çocuk Bir Umuttur Vakfı, 26 binden fazla çocuğa destek sağladı.


Van’da yaklaşık 10 yıl önce İş İnsanı Veysel Özaraz tarafından kurulan ve farklı meslek gruplarından insanların katılımıyla faaliyetlerini sürdüren Her Çocuk Bir Umuttur Vakfı, zor şartlarda yaşan çocuklara umut olmaya devam ediyor. Van’ın yanı sıra 81 ilde çalışmalarını sürdürdüklerini belirten Her Çocuk Bir Umuttur Vakfı kurucusu Veysel Özaraz, her sabah binlerce çocuğun hayata eksik başladığına dikkat çekerek, "Birinde defter yok, birinde ayakkabı. Kimi okul yolunu yürüyerek geçiyor, kimi ise hayalini bile kuramıyor okula gitmenin. Ama gözlerinde bir ışık, bir umut var. Karanlıkta bile yolunu bulan bir umut. İşte Her Çocuk Bir Umuttur Vakfı, tam da bu ışığın peşinde yürüyen bir iyilik hareketidir. Çünkü biz biliyoruz. Umut, bir çocuğun elinden tutarsa, geleceğin yönü değişir" dedi.



"Her Çocuk Bir Umuttur Vakfı’nın sessiz kahramanlığı"


Özaraz, "Her çocuk, doğduğu yerden bağımsız olarak, eşit bir hayata başlama hakkına sahiptir. Yalnızca maddi destekle değil, sevgiyle, şefkatle ve güvenle büyüyen çocuklar, geleceğin vicdanlı bireyleri olur. Bu yüzden sadece destek vermiyoruz, gelecek inşa ediyoruz. Yıl boyunca süren burs programlarımızla, ekonomik zorluklar içindeki ailelerin çocuklarının eğitime devam etmesini sağlıyoruz. Kırsal bölgelerde kurduğumuz eğitim merkezlerinde, çocukları sadece derslerle değil; sanatla, sporla, doğayla ve teknolojiyle buluşturuyoruz. Çocuklara "yalnız değilsin" demenin, bir öğle yemeği kadar somut, bir masal kitabı kadar sihirli yollarını arıyoruz ve buluyoruz" ifadelerini kullandı.


Bir çocuğun gülümsemesiyle değişimin başlayabildiğini vurgulayan Özaraz, "Biz biliyoruz ki, bir çocuğun gözyaşı dünyayı ıslatır ama bir çocuğun gülümsemesi de dünyayı aydınlatır. Bugün Türkiye’nin dört bir yanında, Her Çocuk Bir Umuttur Vakfı sayesinde eğitimine devam eden, sağlıklı büyüyen, hayal kurmayı öğrenen on binlerce çocuk var. Her biri, bir zamanlar "imkânsız" denilenin mümkün olduğunu kanıtlıyor ve bu sadece bir başlangıç. Her Çocuk Bir Umuttur Vakfı, bağışçılarıyla birlikte büyüyen, gönüllüleriyle güçlenen, çocukların gülümsemesiyle yolunu bulan bir aile. Bugün bir çocuğun defterine ilk harfini yazmasına, okul kapısından içeri umutla girmesine, bir enstrümanı ilk kez eline almasına siz vesile olabilirsiniz. Belki de bir gün, o çocuk büyür ve dünyayı değiştiren biri olur. Kim bilir, bir doktor, bir öğretmen, bir bilim insanı ama o hikâyenin başında hep aynı cümle yazar. "Bir gün, biri bana inandı." İşte biz o "biri" olmaya geldik. Siz de katılın. Çünkü her çocuk bir umuttur ve bazen bir umut, bir dünyayı değiştirir" diye konuştu.


Türkiye genelinde bin 250 aktif gönüllünün sahada bire bir çalıştığını belirten Özaraz, "Bugüne kadar 81 ilde 26 binden fazla çocuğa doğrudan destek sağladık. Yıllık ortalama 100 öğrenciye burs veriliyor. 2024 yılında yalnızca kırsalda yürütülen "Okul Çantam Hazır" kampanyasıyla 612 çocuğa kırtasiye seti ulaştırıldı. Ben bu anlamda bizlere destek çıkan tüm hayırseverlere ve yüreklerini ortaya koyarak çalışan tüm gönüllülerimize teşekkür ediyorum" dedi.



Van’da ’Her Çocuk Bir Umuttur Vakfı’ çocuklara umut oluyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Keşan’da trafik kazasında hayatını kaybedenler için yapılan anıt açıldı Edirne’nin Keşan ilçesine bağlı Karacaali köyünde 1998 yılında meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden 7 öğrenci ve 1 servis şoförü için kazanın meydana geldiği noktada yenilenen anıt törenle açıldı. Törende konuşan Karacaali Köyü Muhtarı Mustafa Kocaalili, "Paşayiğit İlköğretim Okulu’na taşımalı eğitim kapsamında giden öğrencilerimizi taşıyan servis aracının geçirdiği kaza sonucunda, henüz yolun başındaki 7 evladımız ve görevini yapan 1 şoförümüzü kaybettik. Bu acı olay, yalnız aileleri değil tüm Karacaali’yi ve bölgemizi derinden sarmıştır. Bugün açılışını yaptığımız bu anıt, kaybettiğimiz evlatlarımız ve şoförümüzün aziz hatırlarını yaşatmak, benzer acıların bir daha yaşanmaması için toplumsal hafızamızı ve farkındalığı diri tutmak amacıyla inşa edilmiştir" diye konuştu. Edirne İl Genel Meclisi Başkanı Çiğdem Gegeoğlu, kazada hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı dilerken, Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan da kazanın meydana geldiği günü anlattı. Keşan Kaymakamı Aziz Mercan ise yaşanan kazanın büyük bir acı olduğunu dile getirerek, "Buradan hepimiz gerekli dersi alıyoruz. Bu olayların yaşanmaması için elimizden ne geliyorsa gerekli gayreti göstereceğiz" dedi. Paşayiğit İlkokulu ve Ortaokulu öğrencilerinin, anıta çiçek bıraktığı tören, dua yapılmasıyla sona erdi. Törene, muhtarlar, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerin temsilcileri, kazada hayatını kaybedenlerin yakınları ve çok sayıda vatandaşlar katıldı.
Düzce Otobüs şoförlerinin duyarlılığı araç içi kamerasına yansıdı Düzce Belediyesi özel halk otobüsü şoförleri, rahatsızlanan yolcular için güzergahlarından çıkarak yolcuları hastaneye yetiştirdi. O anlar araç içi kamerasına yansıdı. Düzce Belediyesine bağlı Düzce Ulaşım A.Ş.’ye ait iki ayrı hatta görev yapan halk otobüsü şoförleri bir hafta arayla rahatsızlanan iki yolcuyu harekat merkezine haber verip güzergah dışına çıkarak Acil Servis’e ulaştırdı. İlk olay 7 Aralık’ta yaşandı. Düşmeye bağlı olarak yürüme güçlüğü çeken ve hastaneye gitmek isteyen genç kadını fark eden şoför İzzet Aydın, hastaneye yakın durakta indirmek yerine acil servisin kapısına kadar götürdü. "Harekat merkezine bildirip, güzergah değiştirdim" Olay günü yaşananları aktaran araç şoförü İzzet Aydın, "2013 yılından bu yana şoförlük yapıyorum. 7 numaralı hatta çalışıyordum. Krempark’ın oradan 3 kişi araca bindi. Bir tanesi ayağının üzerine basamıyordu. Geçmiş olsun dedim. Hastaneye gideceğiz dedi. Harekat merkezine bildirerek güzergah dışına çıkacağımı söyleyerek, hastayı hastaneye götürdüm. Araçta başka kimse de yoktu. Acilin önüne kadar götürüp, güzergahıma devam ettim" dedi. Bir diğer olay ise 12 Aralık Cuma günü gerçekleşti. Araca bindiğinde fenalaşan yolcuyu fark eden otobüs şoförü Suat Atmaca, Hastane Caddesi’ndeki duraktan "U" dönüşü yaparak güzergah dışına çıktı. Vakit kaybetmeden rotayı Atatürk Devlet Hastanesi Acil Servisine çeviren Atmaca kısa süre içerisinde Acil Servis önüne ulaştı. Otobüsten indirilip sedyeye alınan kadın yolcu, sağlık ekiplerine ulaştırıldı. "Vatandaşın sağlığı her şeyden önemlidir" diyen şoför Suat Atmaca, "Olay günü 18 nolu hatta çalışıyordum. Durağa yanaştığımda iki genç benden kolanya istedi. Ne olduğunu sorduğumda arkadaşlarının rahatsızlandığını söylediler. Harekat merkezini arayarak rotamdan çıkıp U dönüşü yaptım. Hastanede acil servise geldiğimizde servise bindirdik ve hastamızı sağlık ekiplerine teslim ettik. Bize periyodik eğitimler veriliyor, bu eğitimlerde bu sağlık konusunda da hassas davranmamız konusunda bilgilendirme yapılıyor. Bizimde çocuğumuz var, biz burada insanlık görevimizi yaptık" dedi. Yaşanan bu örnek davranışlar, Düzce Ulaşım A.Ş. bünyesinde görev yapan şoförlerin, yolcuların sağlığı ve güvenliği konusunda da sorumluluk bilinciyle hareket ettiğini gösterdi. Şoförlerin duyarlılığı diğer yolcular tarafından da tebrik edildi.
Ankara Sanatçı Metin Şentürk TBMM’de engelli bireylerin sorunlarını ve hayat hikayesini anlattı AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu başkanlığında toplanan Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu’na katılan sanatçı Metin Şentürk, engelli bireylerin sorunlarını ve hayat hikayesini anlattı. Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu, AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu başkanlığında toplandı. Komisyona sanatçı ve Dünya Engelliler Birliği Kurucu Başkanı Metin Şentürk katıldı. Komisyonun açılışında konuşan Kasapoğlu, "Tüm Komisyon üyelerimizin ortak inancı, engelli bireylerimizin toplumun tam merkezinde yer alması; sanatta, sporda, siyasette, akademide, medyada, üretimde, istihdamda her bir noktada en merkezde yer alması, onların merkezde yer almasıyla birlikte toplumun bu anlamdaki algısı, bakışı çok güçlü şekilde değişiyor. Kullanılan dilden, ön yargıların kırılmasına kadar pek çok değişimi gözlemliyoruz. İşte, Metin Bey’in bu anlamdaki yolculuğu da hem sanat alanında hem de sivil toplumdaki mücadelesi bu açıdan çok kıymetli ve çok ama çok öğretici" diye konuştu. "9 kişilik ailenin 6 kişisi kör oldu" Konuşmasına kendi hayat hikayesini anlatarak başlayan Metin Şentürk, "7 çocuklu bir ailede doğdum. Yalnız hayatın anneme acımasız şakaları enteresan bir şekilde devam etti. Baba tarafından genetik körlük vardı. 2 kız kardeşim, 2 erkek kardeşim, babam ve ben, hepimiz sağlam doğmamıza rağmen, 9 kişilik bir ailede 6 kişi zaman içinde yaşanan küçük problemlerden körlükle karşıya kaldı. 9 kişilik ailenin 6 kişisi kör oldu. Bugüne kadar hayatımı kolaylaştıran yegâne unsurun bakış açısı olduğuna çok inandım. Bakış açınızı değiştirdiğinizde acınızı değiştirebiliyorsunuz" dedi. "Sahadaki çalışmalarınız içinse ben 7/24 hazırım" Engelliliğin, engelliden ziyade aileleri için daha zor olduğuna inandığını dile getiren Şentürk, "Engelli hayatına bir şekilde alışıyor ama aileler için her uyanılan sabah aynı tabloyla karşılaşmak biraz daha farklı. Evlatlarının önündeki engelleri aileler, sonra yasalar, sonra da vicdanlar kaldırırsa bazı şeylerin çok daha iyi olacağına inanıyorum. Sahadaki çalışmalarınız içinse ben 7/24 hazırım. Emeğimle, bedenimle, ruhumla ve gönlümle yanınızda olmaya hazırım. Şayet bu işe yarayacaksa, dediğim gibi, 7/24 ülkenin her tarafında emek veririm. Çünkü sonuç itibarıyla, benim bu ülkede bu kadar emek verme çabamın tek bir nedeni var. Askerlik yapamadığım bir ülkede askerliğimi bu şekilde tamamlıyorum, bu da benim hayata bakış açımın bir tarafı" ifadelerini kullandı.