SAĞLIK - 24 Mayıs 2022 Salı 13:42

Yalova’da ilk kez endovasküler anevrizma onarımı Özel Atakent Hastanesi’nde yapıldı

A
A
A
Yalova’da ilk kez endovasküler anevrizma onarımı Özel Atakent Hastanesi’nde yapıldı

Açık kalp ameliyatlarına oranla daha az riskle uygulanan endovasküler anevrizma onarımı (EVAR) işlemi, Yalova’da ilk defa Özel Atakent Hastanesi’nde gerçekleştirildi.

Açık kalp ameliyatlarına oranla daha az riskle uygulanan endovasküler anevrizma onarımı (EVAR) işlemi, Yalova’da ilk defa Özel Atakent Hastanesi’nde gerçekleştirildi.


Yalova’da ilk defa Özel Atakent Hastanesi’nde uygulanan EVAR yöntemi ile böbrek damarlarının altında gelişen ve 64 mm’ye ulaşan aort anevrizması olan 82 yaşındaki hastanın tedavisi başarıyla yapılarak taburcu edildi. İşlem Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Sarkhan Hasanov, Kardiyoloji Uzmanı Uzm. Dr. Fatih Rıfat Ulusoy ve Uzm. Dr. Mehmet Kocaağa tarafından uygulanarak başarıyla tamamlandı.


Konuyla ilgili hastaneden yapılan açıklamada, abdominal aort anevrizmasının en tehlikeli hastalıklar arasında yer aldığı belirtilerek şunlar kaydedildi.


"Bir aort ya patlayarak (rüptür) dışa doğru kanama yapar ya da disseksiyon şeklinde içine doğru yırtılma gösterir. Her ikisinde de ciddi oranda yaşam riski bulunmaktadır. Aort anevrizmaları hem açık hem de kapalı cerrahi yöntemle tedavi edilebilir. Kapalı yöntemle uygulanan ‘Endovasküler Anevrizma Onarımı (EVAR)’ işlemi, damar içerisinden anevrizmaya ulaşılarak bu bölgeye kendinden stentli bir suni damar (stentgreft) yerleştirilmesidir. Anevrizma onarımının açık cerrahi tedaviye göre daha az riskle uygulanan şeklidir. Burada kasıklardan yapılan küçük bir kesi ile atar damar içerisine, üzerinde metal stent ve özel bir kumaştan oluşan suni damar yerleştirilmiş olan kateterler ilerletilir. Yerleştirilen ince boru içinde içinde kapalı şekilde duran suni damar, balonlaşmış halde duran anevrizmanın içinde şemsiye şeklinde açılır. Bir süre sonra anevrizmanın yırtılma riski ortadan kalkar. Böylece patlama riski ile hayatı tehdit eden anevrizma, artık içindeki basınca dayanıklı bir suni damar ile içten kapatılmış ve tehlikesiz hale getirilmiş olur."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.