GÜNDEM - 18 Nisan 2024 Perşembe 16:22

Kaza ölmeden 3 gün önce organlarını bağışlayan Melek, 4 kişiye hayat olacak

A
A
A
Kaza ölmeden 3 gün önce organlarını bağışlayan Melek, 4 kişiye hayat olacak

Yalova’da 12 nisan tarihinde geçirdiği trafik kazası sonrasında 5 günlük yaşam savaşını kaybeden 22 yaşındaki Melek Karakaş’ın organları 4 kişiye hayat olacak. Kazadan 3 gün önce organlarını bağışlayan Melek’in kalbi, karaciğeri ve böbrekleri Ankara, Bursa ve Çanakkale’de nakil bekleyen hastalara ulaştırılmak için Yalova’dan yola çıktı.


Yalova - Bursa kara yolunda 12 Nisan tarihinde motosikletin otomobile arkadan çarpması sonucu meydana gelen kazada, motor sürücüsü Ziya Ö. (20) ve arkadaşı Melek Karakaş yaralı olarak Yalova Eğim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Hastanede 5 gün süren yaşam savaşını kaybeden Uludağ Üniversitesi Mimarlık Bölümü öğrencisi Melek’in kazadan 3 gün önce organlarını bağışladığı ortaya çıktı. Genç Melek’in organlarının bağışı için Yalova’ya Ankara, Bursa ve Çanakkale’den sağlık ekipleri geldi.


Melek’in ameliyatla alınan kalbi Ankara’da 15 yaşındaki bir gence nakli için yola çıkarıldı. Kalbin Sabiha Gökçe Havaalanı’ndan uçakla Ankara’ya götürüleceği bildirildi. Öte yandan böbrekler Bursa, karaciğer de Çanakkale iline sevk edildi.


İl Sağlık Müdürü Uzman Dr. Osman Karakuş, “Yalova halkının, Karakaş ailesinin başı sağ olsun. Melek gibi bir kızımızın bayram öncesi geçirdiği bir trafik kazasından dolayı kaybettik. Beyin ölümünün gerçekleşmesi sonucu ailenin de duyarlılığı noktasında organlarını bağışlayacağını bildirmesi üzerine organ bağışı noktasında kalbi, karaciğeri ve böbrekleri alındı. 3 organ hastalarımıza hayat olacak. Ailenin acısını azaltsın, sabırlar versin. Yeni hastalarımıza da acil şifalar versin” diye konuştu.



Bağışladığını söylediği gün kaza yaptı


Acılı anne Viorica Cristina Karakaş, kazadan kaza öncesinde sabah kızıyla evde kahvaltı yaptığını söyledi. Kahvaltıda kızının organlarını bağışladığını söylediğini belirten Karakaş, “Ben bir şey yaptım anne dedi. Ne yaptın annecim dedim. Ben organlarımı bağışladım. Dedim ki niye böyle yaptın, çok güzel bir şey ama daha erken değil mi?’ dedim. Moralim çok bozuldu, bir his girdi içime. Sonra ben çalıştığım için işe gittim ama iş yerinde halen o his üstümdeydi. Çalıştığım yerde cep telefonuyla konuşmak yasak olduğu için molalarda arıyordum. Aradım o hisle annem ne yapıyorum diye. Çalıştığım iş yerinde hatta ambulans sesi de duydum. Ben nereden biliyim” dedi.


Acılı anne kazada hatalı tarafın motosiklet olduğunu ifade ederek sürücüsünün tutuklanmasını istedi.


Abla Adile Karakaş ise kardeşinin organ bağışını kazadan 3 gün önce yaptığını fakat bunu yıllardır dile getirdiğini kaydetti.


Diğer abla Sibel Kaya ise, “Benim sadece tek isteğim, kardeşimi toprağın altına verdikten sonra motosiklet sürücüsünün normal şekilde yatağında uyumasını istemiyorum” dedi.



"Allah’ın mucizesi"


Melek’in eniştesi Furkan Kaya ise şunları kaydetti:


“Allah’ın mucizesi gibi vefat etmiş oldu. Melek 3 gün önce annemize ben organlarımı bağışlayacağım diyor. Tamam herkes bağışlayabilir. Bu kaza başına geliyor. Araca sağdan vuruyorlar. Melek 30-35 metre fırlayıp asfalta vuruyor. Sadece beyin hasarı alıyor. Kalbi, dalağı, böbreği, hiçbir yerinde kırık çıkık yok. Organ nakli olacak her şey duruyor. Biz de zaten ona inanamadık. Bu mucize olmuş. Kardeşim 3 gün önce burada organ bağışı yapacağım diyor. Allah’ın takdiri böyle olmuş. Yine de mutlu gönderdik. Ahmet’e, Mehmet’e, Cansu’ya, Zeynep’e belki de hayat olacak, olsun. Bizim kardeşimiz Melek herkese örnek olsun. İnşallah herkes bunu yapar. Doktorlar geldi. Genç bedene ait organ bulmak zor. Sonuçta ölüm hak. Bu organ bağışı Ahmetler, Mehmetler, Cansular hayat bekliyor, yıllardır uğraşıyorlar. Bizim de başımıza gelebilirdi. Organ bağışı yapsınlar. Melek melek oldu. Bunda kötülük yok, kötü bir şey değil. İnsanlar bekliyor.”



Kaza ölmeden 3 gün önce organlarını bağışlayan Melek, 4 kişiye hayat olacak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük KBÜ’de Ömer Özkök ve Hikmet Genç öğrencilerle bir araya geldi Karabük Üniversitesi (KBÜ) Bilim İletişimi Ofisi tarafından KBÜ Kürsü etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen "Yeni Medya" başlıklı söyleşi, 15 Temmuz Şehitler Konferans Salonu’nda akademisyenler, medya temsilcileri ve öğrencilerin yoğun katılımıyla yapıldı. Karabük Üniversitesinde düzenlenen "Yeni Medya" söyleşisinde, dijitalleşmenin habercilik üzerindeki etkileri, dezenformasyon sorunu ve medya okuryazarlığı, alanında deneyimli isimlerin katılımıyla ele alındı. Programa KBÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Elif Çepni, Prof. Dr. Hasan Solmaz ve Prof. Dr. İsmail Rakıp Karaş, Genel Sekreter Lütfü Köm, Büyük Birlik Partisi Karabük İl Başkanı Murat Keskin ile çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. Söyleşide, 24 TV Genel Yayın Yönetmeni Ömer Özkök ile Gazeteci-Yazar Hikmet Genç, yeni medyanın habercilik pratiklerini nasıl dönüştürdüğünü, dijitalleşmenin sunduğu imkânları ve beraberinde getirdiği riskleri örneklerle değerlendirdi. Programda konuşan Gazeteci-Yazar Hikmet Genç, Karabük Üniversitesinin fiziki imkânları ve vizyonundan etkilendiğini belirterek, üniversitede açık bir gelecek perspektifi gördüğünü ifade etti. Genç, üniversitenin imkânlarının yerinde görülmeden anlaşılamayacağını vurgulayarak, KBÜ’nün bilim odaklı yaklaşımının umut verici olduğunu dile getirdi. Söyleşinin açılışında konuşan 24 TV Genel Yayın Yönetmeni Ömer Özkök ise Karabük Üniversitesinde bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, öğrenci profilinin niteliğine ve sunulan imkânlara dikkat çekti. Özkök, öğrencilerin bu fırsatları doğru yönde değerlendirdiğini söyledi. Yeni medyayla birlikte habercilik anlayışının köklü bir dönüşüm geçirdiğini ifade eden Hikmet Genç, akıllı telefonların habercilikte belirleyici hâle geldiğini, bu durumun konvansiyonel medyanın hız açısından dezavantaj yaşamasına neden olduğunu belirtti. Söyleşide dezenformasyon konusuna da değinen Genç, sosyal medyada yayılan haberlerde ciddi doğruluk sorunları bulunduğunu vurguladı. Dijital platformlarda yayımlanan haberlerin önemli bir kısmının yanlış bilgi içerdiğini belirten Genç, bunun toplumsal etkilerine dikkati çekti. Soru-cevap bölümünde konuşan Ömer Özkök ise yeni medyada bilginin doğruluğunun hayati öneme sahip olduğunu belirterek, sosyal medyada karşılaşılan bilgilerin mutlaka birden fazla güvenilir kaynaktan teyit edilmesi gerektiğini ifade etti. Özkök, yasakların çözüm olmadığını ancak özgürlük alanlarının da sınırlarının bulunması gerektiğini söyledi. Programın sonunda KBÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, söyleşiye katkılarından dolayı konuşmacılar Ömer Özkök ve Hikmet Genç’e teşekkür belgesi takdim etti. Söyleşi kapsamında Karabük Üniversitesinin konuğu olan Özkök ve Genç, kampüsü gezerek Millî Teknoloji Atölyesi ile Teknofest takımlarının çalışmalarını yerinde inceledi, ardından Rektör Prof. Dr. Fatih Kırışık’ı makamında ziyaret ederek üniversitenin şeref defterini imzaladı.
Karabük Karabük’te uluslararası standartlarda tek oryantiring haritası KBÜ’de Karabük Üniversitesi (KBÜ) Doğa Sporları Kulübü tarafından yürütülen ve ÜNİDES 5. Dönem kapsamında ulusal düzeyde destek almaya hak kazanan "Keşfet, Yönünü Bul, Hedefe Ulaş: Kampüsü Oryantiring ile Tanı" projesi kapsamında, üniversitenin Merkez Kampüsü için uluslararası standartlarda oryantiring haritası hazırlandı. Karabük Üniversitesi Merkez Kampüsü için hazırlanan ve Karabük’te uluslararası standartlara sahip ilk ve tek oryantiring haritası olma özelliği taşıyan çalışma, kampüsü ulusal ve uluslararası spor organizasyonlarının merkezi haline getirmeyi hedefliyor. Danışmanlığını Hasan Doğan Spor Bilimleri Fakültesinden Doç. Dr. Neslihan Akçay’ın üstlendiği projenin koordinatörlüğünü, Antrenörlük Eğitimi Bölümü 3. sınıf öğrencisi Nilsu Süpürgeci yürüttü. Proje kapsamında hazırlanan oryantiring haritası, Karabük’te bu niteliklere sahip ilk ve tek harita olma özelliğini taşıyor. Harita çalışması, Türkiye Oryantiring Federasyonu harita çizici, hakem, antrenör ve kurul üyesi Mesut Salman ile Zeynep Ateş tarafından gerçekleştirildi. Çalışma sonucunda kampüs genelinde kolay, orta ve zor seviyelerde olmak üzere 6 farklı oryantiring parkuru oluşturuldu. Profesyonel organizasyonlarda kullanılmak üzere hazırlanan harita; ayrıntılı işaretlemeleri, büyük ölçekli yapısı ve yön bulmayı kolaylaştıran teknik unsurlarıyla dikkati çekiyor. Proje ile Karabük Üniversitesinin geniş ve doğal kampüs alanından yararlanılarak öğrenciler arasında doğa sporları kültürünün yaygınlaştırılması, oryantiring sporu aracılığıyla fiziksel ve bilimle alakalı becerilerin geliştirilmesi ve kampüs içinde sürdürülebilir bir spor ortamının oluşturulması amaçlanıyor. Çalışmanın, üniversite öğrencileri arasında takım ruhu, stratejik düşünme ve problem çözme becerilerine katkı sunması hedefleniyor. Oluşturulan parkurların yalnızca Karabük Üniversitesi öğrencilerine değil, Türkiye genelindeki üniversite öğrencilerine de açık olacağı belirtildi. Projenin, çevre illerde düzenlenecek okullar arası yarışlar, üniversiteler arası turnuvalar ve ulusal şampiyonalarla sürdürülebilir hale getirilmesi planlanıyor. Tanıtım ve uygulama etkinliğine Karabük Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Spor Hizmetleri Müdürü İsmail Özcan ile Karabük Oryantiring İl Temsilcisi Furkan Gülçetiner de katıldı. Söz konusu çalışmanın, Karabük Üniversitesinin spor alanındaki kurumsal vizyonunu güçlendirmesinin yanı sıra "YÖK Spor Dostu Kampüs" hedefi doğrultusunda önemli bir altyapı oluşturduğu belirtildi.
Karabük KBÜ’de sosyal bilimler öğrencileri Zihin Arenası’nda buluştu Karabük Üniversitesi (KBÜ) Felsefe, Sosyoloji ve Psikoloji Kulüplerinin ortaklaşa düzenlediği "Zihin Arenası: Disiplinlerarası Münazara Etkinliği", 15 Temmuz Şehitler Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Karabük Üniversitesi’nde düzenlenen "Zihin Arenası" Disiplinlerarası Münazara Etkinliği’nde öğrenciler, bireycilik, özgür irade ve yapay zekâ gibi güncel konuları akademik bir zeminde tartıştı. Akademik ve idari personel ile çok sayıda öğrencinin katıldığı etkinlik, "Fikirler çarpışır, en iyi savunan kazanır" sloganıyla üç oturum halinde yapıldı. Münazara oturumlarında bireycilik-kolektivizm, özgür irade-determinizm ile yapay zekânın insanlığın geleceği açısından tehdit mi yoksa fırsat mı olduğu başlıkları ele alındı. Etkinlikte jüri üyeliğini Felsefe Bölümünden Doç. Dr. Murat Sultan Özkan, Psikoloji Bölümünden Dr. Selin Tekin ve Sosyoloji Bölümünden Dr. Özkan Öztürk üstlendi. Yapılan değerlendirmeler sonucunda, bireyci yaklaşımı savunan ve final oturumunda yapay zekânın bir fırsat olduğu görüşünü savunan B grubu, münazaranın genel kazananı oldu. Psikoloji Bölümü öğrencileri Dihye Cüneyt Hüdayi ve Umut Doğan Yıldız ile Turizm Bölümü öğrencisi Yakup Gözel, jüri üyeleri tarafından plaketle ödüllendirildi. Program, öğrenciler arasında gerçekleştirilen çekilişle sona erdi.