GENEL - 30 Mart 2012 Cuma 13:42

DİYANET İŞLERİ BAŞKANI GÖRMEZ`DEN `KUR`AN-I KERİM DERSİNE` İLİŞKİN DEОERLENDİRME

A
A
A
DİYANET İŞLERİ BAŞKANI GÖRMEZ`DEN `KUR`AN-I KERİM DERSİNE` İLİŞKİN DEОERLENDİRME

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, "Müslüman bir ülkede herhangi bir insanın isteğe bağlı olarak çağdaş okul ortamında İslam dininin en temel kaynağı olan Kur`an-ı Kerim`i öğrenme talebi kadar masum bir talep olamaz. Din eğitimi konusunu asla bir ayrışma ve tartışma konusu haline getirmemeliyiz. 88 yıldır zaten bir takım endişe ve korkular sebebiyle toplum olarak birbirimizi üzdük. Bir takım gönül kırgınlıklarına yol açtık, bunları tekrarlamamız doğru değil" dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Rixos Otel`de düzenlenen `Yaygın Din Eğitimi Sempozyumu`na katıldı. Görmez, yaptığı konuşmada, yeryüzünde Türkiye kadar din eğitimini tartışan bir ülke olmadığını ifade etti. Din eğitiminin tartışma konusu olmaktan çıkarılması gerektiğini kaydeden Görmez, İslam dininin bütünleştirici özelliğine dikkati çekti. Din eğitimi konusunun dönem dönem tartışıldığına işaret eden Görmez, "1997`ye gelindiğinde 1930`lara dönüldü. 5. sınıfa gitmeyen çocukların din eğitimi alması
engellenemez" dedi.
Din eğitiminin ideolojik zıtlaşma ve çatışma haline getirildiğini anlatan Görmez, din eğitimi konusunun ayrışma konusu olmaktan çıkarılması gerektiğini bildirdi.
Görmez, sempozyum sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, "Ortaokul ve liselerde `Kur`an-ı Kerim` ve Hz. Muhammed`in hayatının seçmeli ders olarak okutulmasını nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusuna Görmez, "Eğitim konusu bütün çocuklarımızı, bütün toplumumuzu ve geleceğimizi ilgilendiren bir konu ama üzülerek belirteyim ki biz 88 yıldır ne zaman temel eğitim meselelerimizi konuşmaya başlasak tartışmayı bir şekilde din eğitimine getiriyoruz. Din eğitimi tartışmalarının üzerinde
yoğunlaşıyoruz. Öncelikle bizim din eğitimini Türkiye bir ayrışma ve tartışma konusu olmaktan çıkarmamız lazım. Hepimiz biliyoruz ki aslında diğer bütün alanlarda insan hangi bilgiye muhtaçsa din konusunda da o bilgiye muhtaçtır ve din eğitimi konusu çağdaş bütün dünyada hem din özgürlüğü hem inanç özgürlüğünün ayrılmaz bir parçası. Hele hele isteğe bağlı olan bir sistemin dünyada inanç özgürlüğünün ve din özgürlüğünün ayrılmaz bir parçası olarak kabul edilmiştir" cevabını verdi.
Bu tartışmada sadece bir tarafın Diyanet İşleri Başkanı olmadığını belirten Görmez, tartışmaları bizzat takip ettiğini ve bu tartışmaların Kur`an-ı Kerim`in isteğe bağlı olarak öğretilmesine karşı olunacağı anlamına gelmediğini söyledi. Görmez, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Müslüman bir ülkede herhangi bir insanın isteğe bağlı olarak çağdaş okul ortamında İslam dininin en temel kaynağı olan Kur`an-ı Kerim`i hem yüzünden hem de anlamını öğrenme talebi kadar masum bir talep olamaz. Din eğitimi konusunu asla bir ayrışma ve tartışma konusu haline getirmemeliyiz. 88 yıldır zaten bir takım endişe ve korkular sebebiyle toplum olarak birbirimizi üzdük. Bir takım gönül kırgınlıklarına yol açtık, bunları tekrarlamamız doğru değil."
"Bu dersler, kimler tarafından verilecek ve Diyanet İşleri Başkanlığı bu noktada devreye girecek mi" sorusu üzerine Görmez, "Henüz o safhada değiliz, zaten Türkiye`de şu anda 50`yi aşkın İlahiyat Fakültesi var. İlahiyat Fakülteleri gerçekten bilimsel anlamda dünyada çok özgün müesseseler. Dolayısıyla ben ona ihtiyaç duyulacağını zannetmiyorum, Türkiye`de İlahiyat Fakültelerinin sayısı bütün bunları karşılayacak kapasitede" şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çorum Ampute Milli Takımı Teknik Direktörü Semiz’den çarpıcı açıklamalar Ampute Milli Takımı Takımı Teknik Direktörü İsmail Temiz, “Ülkemizde yaşayan engelli vatandaşlarımıza, engelli kardeşlerimize sporcu kimliği kazandırarak ülkelerine hizmet etmeleri, çalışma hayatına kazandırarak sosyal hayatta katılmaları çok önemli. Bunu yolu da spor, kültür ve sanattan geçiyor” dedi. Fransa’da gerçekleşecek Avrupa Şampiyonası öncesi Çorum’da kampa giren Ampute Milli Takımı’nda teknik heyet ve futbolcular, üniversite öğrencileri ile bir araya geldi. Dünya Engelliler Haftası nedeniyle Çorum Belediyesi tarafından düzenlenen “Başarı Engel Tanımaz” konulu söyleşiye katılan milli takım oyuncuları tecrübelerini gençlerle paylaştı. “Engelli ve engellinin ne olduğunu bilmiyoruz, bunu eğitim sistemimizin bir eksikliği olarak görüyorum” Söyleşide konuşan Ampute Milli Takımı Takımı Teknik Direktörü İsmail Temiz, engelli ve engellinin ne olduğunu bilmediğimizi, bunu eğitim sisteminin bir eksikliği olarak gördüğünü belirterek, “Türkiye’de 11 milyonun üzerinde engelli vatandaşımız yaşıyor. Bu engelli kardeşlerimizden bizim alanımıza giren ya da Avrupa’da futbol oynayabilecek engelli sayısı azımsanamayacak kadar az değil. 5,5 milyona yakın ortopedik engelli vatandaşımız var. Amacımız öncelikle engellilerimizi sporla hayata kazandırmak. Engellinin ne olduğunu bilmiyoruz. Bunu eğitim sistemimizin bir eksikliği olarak görüyorum. Nasıl diyeceksiniz. Amiyane tabirle söylüyorum. Gördüğümüze topal, kör, sağır diyebiliyoruz. Kendi adıma söylüyorum. Mayına bastım. Dünyaya tekrar gelmiş gibi oldum. Dünyayı yeniden tanıdım. Kendim engelli kalana kadar engelli ve engellilerin ne çektiğini bilmiyordum” ifadelerini kullandı. “Sosyal bilgiler dersleri içerisinde engel ve engelliyi anlatabilecek şeyler yapılabilir” “İlkokul seviyesinde başlayıp sosyal bilgiler dersleri içerisinde engel ve engelliyi anlatabilecek çok şeyler yapılabilir” diyen Temiz, “İlkokulda, ortaokulda, lise de, ilgili bölümlerde üniversitede engellinin ne olduğunu bilmiyorsunuz. Sokakta yürürken engellinin yürüyüşünden, tavırlarından, hareketlerinden çok rahat engelli olduğunu anlayabiliyorum. Kendimde protez kullanıcısı olduğum için attığı adımdan insanların neler çektiğini anlayabiliyorum. Şu an dışarıdan beni rahat bir şekilde engelli değil diyebiliyorsunuz. Ayağımda protez var rahat kullanabiliyorum. Ama bir sivilce çıktığımda her adım attığımda canımın yandığından haberiniz olmuyor. Sadece özel günlerde değil her zaman engel ve engellinin ne olduğunu öğrenmemiz gerekiyor. Dolaysıyla ilkokul seviyesinde başlayıp sosyal bilgiler dersleri içerisinde engel ve engelliyi anlatabilecek çok şeyler yapılabilir. Bu bir ders olsa insanlarda farkındalık oluşabilir” şeklinde konuştu. “Engelli olmak dünyanın sonu değil” Engelli olmanın dünyanın sonu olmadığını vurgulayan Temiz, “Düsturum yüce Allah’ın bahşettikleri kaybettiklerimizden ibaret değil diyerek yolumuzda yürümeye devam ettik. Ben bir ayağımı kaybettim. Dünyanın sonu değil. Biz uzvumu kaybettim. Dünyanın sonu değil. Ülkemizde yaşayan engelli vatandaşlarımıza, engelli kardeşlerimize sporcu kimliği kazandırarak ülkelerine hizmet etme, özgüvenlerini yerine getirme, çalışma hayatına kazandırarak sosyal hayatta katılmaları çok önemli. Bunu yolu da spordur. Kültürdür. Sanattır. Üniversitelere gittiğimizde millilikten dolayı üniversiteye girip orada mezun olup bugün beden eğitimi öğretmeni kendi bilimsel alanlarında devam edebilme fırsatları var. Dolaysıyla ülkemizde bundan sonraki süreçlerde bunlara ehemmiyet vermeli” diye konuştu. “İnşallah müfredata engel ve engellilikle ilgili dersler girer” Müfredata engel ve engellilikle ilgili derslerin girmesi temennisinde bulunan Temiz, “Şunun farkında olmalıyız. Engelli hayatımızın her yerinde var. Ama şunu yapmamamız gerekiyor. Engelliye acımamamız gerekiyor. O insanlara fırsat vereceğiz ve onlar gibi düşüneceğiz. Sonrasında da onlar yanından tekerlekli sandalye ile yanından geçerken farkında bile olmayacağız. Önümüzdeki günlerde, yaşadığımız süreç içerisinde bu söylediklerimizi bizlerde görürüz. İnşallah müfredata engel ve engellilikle ilgili dersler girer. Sonucunda insanlar bunları düşünerek hareket eder. Kaldırımlarımız daha iyi olur. Asansörlerimiz buna göre dizayn edilir” sözleriyle konuşmasını tamamladı. "Ay yıldızlı bayrağımız için, onu göndere çekip İstiklal Marşımızı okutmak için elimizden geleni yapacağız” Ampute milli takım oyuncularından Şehmuz Erdinç ise, engellilerin neleri başardığını dünyaya gösterdiklerini belirterek, “Türkiye’de ampute futbol biraz hızlı gelişti. Bu işe medyanın büyük desteği oldu. Avrupa şampiyonu olduğumuzda gündeme geldik. Sosyal medyanın ve medyanın etkisi çok büyük. Bizler kimsenin engelli olmasını istemiyoruz. Ancak doğuştan engelli vatandaşlarımız, sonradan engelli olan vatandaşlarımızın neler başarabileceğini insanlara göstermiş olduk. Sadece Türk halkına değil dünyaya da göstermiş olduk. Bizi çok sevmeyen Avrupa’ya da göstermiş olduk. İki kez Avrupa şampiyonu olduk. Üçüncü Avrupa şampiyonluğuna gidiyoruz. Bizi gerçekten nefret derecesinde sevmiyorlar. Ama biz ay-yıldızlı bayrağımız için, onu göndere çekip İstiklal Marşımızı okutmak için elimizden geleni yapacağız” dedi. Program sonra Belediye Başkan Vekili İsmail Yağbat, söyleşiye katılan Teknik Direktör İsmail Temiz, Barış Telli, Emin Tiryaki, Umutcan Günay, Coşkun Peker, Şehmuz Erdinç ve Erdi Arslan’a çiçek verdi.
Kütahya Kütahya Tasarım Teknokent’in yeni binası açılışa hazır hale geldi Dumlupınar Teknoloji geliştirme bölgesinde yer alan Kütahya Tasarım Teknokent Yönetici A.Ş. yeni binası açılışa hazır hale geldi. Hem konuyla ilgili incelemelerde bulunmak hem de mevcut Teknokent yönetimi ve şirketlerini ziyaret etmek üzere Kütahya’ya gelen Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Arge Teşvikleri Genel Müdürü Muhammed Bilal Macit, bir dizi ziyaretlerde bulundu. Genel Müdür Macit’ten Rektör Süleyman Kızıltoprak’a ziyaret Genel Müdür Muhammed Bilal Macit, Dumlupınar Üniversitesi Rektörü ve Tasarım Teknokent Yönetici A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak’ı ziyaret edip bilgi alışverişinde bulundu. Rektör Kızıltoprak yaptığı konuşmada, teknokentlerin ülkenin Arge ve inovasyon ekosistemi üzerinden ekonomik büyüme ve kalkınmaya büyük destek verdiğini, Kütahya Tasarım Teknokent olarak başarılı projelerle hızla yukarılara tırmandıklarını, yeni bina ile beraber çok daha başarılı projelere imza atacaklarını ifade etti. Muhammed Bilal Macit, ardından teknokent’e geçti. Genel Müdür Prof. Dr. Ersan Öz tarafından yapılan sunumu dinleyen Macit ve beraberindeki heyet ardından projelerini başarıyla sürdüren bazı teknokent firmalarını ziyaret edip, yeni yapılan teknokent binasında incelemelerde bulundu. Yeni binanın açılışa hazır hale geldiğini gören Genel Müdür Muhammed Bilal Macit, " Kapatılmak üzere olan bir teknokentten bu noktaya gelen Kütahya Tasarım Teknokenti tebrik ediyoruz. Bakanımızın programına göre yakında açılışını yapabileceğimiz teknokentten hem nitelik hem nicelik olarak çok daha iyi projeler çıkacağına, ülke ekosistemine katkılar sağlayacağına inanıyoruz. Kütahya Teknokent ülke sıralamasında da üst sıralara tırmanacaktır" şeklinde konuştu.
Balıkesir Burhaniye’de Üniversiteliler çikolata yapımını öğrendi Balıkesir Üniversitesi Burhaniye Uygulamalı Bilimler Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğrencilerine uzman eğitmen tarafından lezzetin ve sanatın buluştuğu "Çikolata Atölyesi" programı çerçevesinde özel eğitim verildi. Eğitmen Şef Seda Nur Keskin’in rehberliğinde düzenlenen atölye etkinliğinde öğrenciler, çikolata sanatının inceliklerini öğrenme ve uygulama fırsatı buldu. Fakülte Dekanı Prof. Dr. M. Oğuzhan İlban, Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Ali Solunoğlu, Gastronomi ve Mutfak Bölümü öğretim elemanları Prof. Dr. Emel Memiş Kocaman, Öğr. Gör. Kaya Nihat Pekbay ve Arş. Gör. Setenay Melek Yurttabir’in katılımıyla gerçekleşen atölyede, öğrenciler çikolatanın üretim sürecini baştan sona detaylı bir şekilde öğrendiler. Teorik bilgilerin yanı sıra pratik uygulamalarla da desteklenen eğitimde, öğrenciler çikolata yapımı ile ilgili önemli adımları başarıyla gerçekleştirdi. Eğitim sürecinde çikolatanın doğru şekilde eritilmesi ve temperlenmesi gibi temel adımları öğrenen katılımcılar, kakao yağı, yağ bazlı gıda boyası, kurutulmuş meyveler, kuru yemişler, çeşitli kuvertür çikolata çeşitleri ve kalıpları kullanarak kendilerine özgü çikolata ürünleri ürettiler. Atölye çalışmalarına katılanlara teşekkür eden Fakülte Dekanı Prof. Dr. M. Oğuzhan İlban, “ Gerçekleştirilen Çikolata Atölyesi etkinliği, öğrencilerimizin çikolata yapımını derinlemesine öğrenmelerine imkan sağlayarak Gastronomi ve Mutfak Sanatları alanında edindikleri bilgi ve deneyimleri geliştirme yolunda önemli bir adım olmuştur. Bu tür uygulamalı etkinliklerin, öğrencilerimizin mesleki gelişimlerine katkı sağlaması açısından büyük önem taşıdığını düşünüyorum. Katkılarından dolayı Eğitmen Şef Seda Nur Keskin’e teşekkür eder ve etkinliğe katılan tüm öğrencilerin başarılarının devamını dilerim." ifadesini kullandı. Eğitim sonunda dekan Prof. Dr. M. Oğuzhan İlban Eğitmen Şef Seda Nur Keskin’e plaket sunarak kendisine teşekkür etti.