GÜNDEM - 24 Aralık 2024 Salı 15:05

Bakan Uraloğlu: "Şam ve Halep havalimanlarında gerekli tespitleri yaptık"

A
A
A

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "Şam ve Halep havalimanlarında gerekli tespitleri yaptık. Bir kere hiçbir radar sistemi yok. Bizim cep telefonlarından takip ettiğimiz hava radar uygulaması var" dedi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Ankara’da katıldığı bir programda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bakan Uraloğlu, Suriye ile ilgili açıklamalarda bulunarak Bakanlık olarak ulaştırmanın ve iletişimin tamamında varlık gösterdiklerini kaydetti. Uraloğlu, "Bulunduğumuz coğrafya gerçekten kıymetli. Bizim coğrafyamızı bilmeyen bir insana haritamızı gösterirseniz gerçekten en kıymetli yer Türkiye diyecektir. Sadece 4 saatlik uçuşla 67 ülkeye, yaklaşık 1,5 milyar insana ulaşabiliyoruz. 51,2 trilyon dolar gayrisafi milli hasıladan, yıllık 12,5 trilyon dolar ticaret hacminden bahsediyoruz böyle bir coğrafyadayız" ifadelerini kullandı.

"77 ili bölünmüş yollarla birbirine bağladık"

Türkiye’nin altyapısını jeopolitik konumunun getirdiği avantajlara göre şekillendirdiklerini kaydeden Uraloğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"2002 yılında sadece 6 bin 101 kilometre bölünmüş yolumuz vardı. Bugün 29 bin 700 kilometreye çıkardık. Sadece 6 tane ili birbirine bağlıyorduk, bugün 77 ili bölünmüş yollarla birbirine bağladık. Bakın o günkü şartlarda Türkiye’deki araç sayısı yaklaşık 8 buçuk milyon ve şehirler arasındaki ortalama hız yaklaşık 40 kilometre saat. Bugün araç sayısı yaklaşık 30 buçuk milyona geldi. 31 milyona yaklaştı. Şehirler arasındaki yolda ortalama hızımız 90 kilometre civarında siz düşünün. Eğer biz bunları yapmamış olsaydık bugün nerede olurduk?"

Demiryolları yatırımları hakkında da bilgi veren Bakan Uraloğlu, "Cumhuriyetin ilk yıllarında da ciddi bir hamle oldu. Sonra komple bir tarafa bırakıldı, AK Parti hükümetlerimizle beraber oraya el attık. Ülkemizi Avrupa’da 6., dünyada 8. hızlı tren işletmecisi yaptık. 2 bin 251 kilometre hızlı demiryolu yaptık. Mevcut demiryollarımızı da komple elden geçirdik diyebilirim" dedi.

Havayollarında da 2002’de 26 olan aktif havalimanı sayısını 58’e çıkardıklarını kaydeden Uraloğlu, "Dile kolay bakın 2002 yılında 34 milyon olan yolcu trafiği geçen sene 213 milyon olarak gerçekleştirildi. Bu sene 231 milyonla muhtemelen kapatacağız. Bakın Sabiha Gökçen Havalimanı yani orada kargalar mı uçacak diye konuştuğumuz havalimanı geçen sene 36 milyonla tamamladı. Bu sene 38-40 milyonlarla tamamlamış olacağız. Sadece İstanbul Havalimanı’nda 80 milyonu görmüş olacağız bu sene" diye konuştu.

"80 megabit kadar bir hıza ortalama hizmet edebilecek durumdayız"

Türkiye’deki internet hızına da değinen Bakan Uraloğlu, "Çok teknik terimlere girmeden, biz bir kere fiber kabloları aşağı yukarı 580 bin kilometreye çıkardık. 600 bin kilometrelere çıkardık. Bir sokağın başına kadar getiriyoruz ya da caddenin başına kadar getiriyoruz, iki bütün caddede dolaştırabiliyoruz. Üç, ev girişine kadar getirebiliyoruz. Eski binaların neredeyse tam tamamı bakır kaplama bir kere orada otomatikman hız düşüyor. Bir de şu andaki bütün bu söylediklerimi dikkate aldığımızda yanlış hatırlamıyorsam 80 megabit kadar bir hıza ortalama hizmet edebilecek durumdayız ama abonelerin, abone şartları ve istekleri aşağı yukarı 35-40 megabit seviyesinde. Yani talep de bu noktada yeterli değil. Dolayısıyla biz internet noktasında çok istediğimiz hızda değiliz eleştirilerine muhatap kalıyoruz ama gerçek durumunun bu olduğunu söylemek isterim" ifadelerini kullandı.

"Suriye’nin her şeye ihtiyacı var"

Bakan Uraloğlu, Türkiye ve dünya gündemindeki Suriye hakkında da açıklamalarda bulundu. Suriye’nin her şeye ihtiyacı olduğunu anlatan Bakan Uraloğlu, "6 Şubat depremlerinden sonra aileler önce yakınlarını nasıl çıkarır, nasıl defneder vesaire bununla uğraşıyor. Sonra bir çadıra nasıl girebilir, sonra bir konteynere nasıl girebilir? Sonra da eve. Şimdi o çadırları gezerken bizim arkadaşlarımızdan bir tanesi oradaki bir bacımıza şöyle bir soru sordu: Abla bir şeye ihtiyacınız var mı? Cevap şu: Çadırda olanın neye ihtiyacı olmaz? Cevap bu kadar ve mükemmel bir cevap. Şimdi Suriye’de olanın neye ihtiyacı olmaz? Yani her şeye ihtiyacı var gerçekten. İlk etaptaki aldığımız bilgiler bunlar" dedi.

"Şam ve Halep havalimanlarında gerekli tespitleri yaptık"

Bakan Uraloğlu, ulaştırma noktasında da bilgi vererek "5 tane havalimanı var Suriye’de. 2 tane havalimanı daha ön plana çıkmış ve son zamanlara kadar da işletilen havalimanları. Şam ve Halep. Şam Havalimanı’nda geçen sene 100 bin civarında bir yolculuk olmuş. İstanbul Havalimanı’nın işte 5-6 saatlik seyahat trafiği. Halep’te 50-60 bin civarında bir seyahat olmuş. Bir ekip gönderdik. Şam ve Halep havalimanlarında gerekli tespitleri yaptık. Bir kere hiçbir radar sistemi yok. Bizim cep telefonlarından takip ettiğimiz hava radar uygulaması var. Düşünün o cep telefonu aplikasyonundan yönetmeye çalışıyorlarmış" ifadelerine yer verdi.

"Şam ve Halep seferi tamamen pilotların inisiyatifiyle yapılmış"

Bakan Uraloğlu, 1990’lı yıllardaki tüplü bilgisayarların havalimanlarında kullanılmaya devam edildiği bilgisini de paylaştı. Uraloğlu, "Doğru dürüst bu x-ray cihazları, dedektörler doğru dürüst hiçbir şey yok. Pistlerde ciddi eskimeler var ve şu anda oradaki ilk yapılan Şam ve Halep seferi tamamen pilotların inisiyatifiyle yapılmış. Yani görerek şartlarda hiçbir sistem olmaksızın yapıldı, onun için arkadaşlarımız bir tespit yaptı. Bir eylem planı ortaya koyduk" dedi.

"Hızlıca tespiti yapıp demiryolu bütünlüğünü yine Şam’a kadar ilk etapta sağlama ile ilgili bir vaziyet alacağız"

Uraloğlu, ilk etapta Şam Havalimanı’nı ayağa kaldırma ile ilgili Devlet Hava Meydanları İşletmesi ile vaziyet alacaklarını kaydederek, "Orada Türkiye’den çıkıp Hicaz’a kadar giden demiryollarının parçaları var. Oralarda belli bir bütünün parçaları olarak uzun zamandır çalıştırılmadığını biliyoruz. Hızlıca tespiti yapıp demiryolu bütünlüğünü yine Şam’a kadar ilk etapta sağlama ile ilgili bir vaziyet alacağız. 2009-2010’larda oraya yolcu trenlerini uğurlamışız. Bir yolculuk yapmışız. Orada bir altyapı var. Bazı bölgelerde mesela Irak’ta demiryollarının raylarını sıfırdan demir olarak çalınıp satıldığını biliyoruz Suriye’de de bununla karşılaşabiliriz" şeklinde konuştu.

"Yıkılan köprüleri tamir ettiğimizi söyleyebilirim"

Terör operasyonlarını hatırlatan Bakan Uraloğlu, "Suriye’deki iç dinamiklerde olsun, M4 karayolu hem M5 karayolu hep konuşuldu. Yani bir karayolu ülkenin siyasetinde bu kadar etki edebilecek durumda. Onun için o karayollarında da durum nedir? Onlara bir vaziyet ediyoruz ama Türkiye’nin operasyon yaptığı bölgeleri zaten biliyoruz ve oralarda da birçok iş yaptığımızı söylemek isterim, özellikle karayolları noktasında. Karayolları Genel Müdürlüğümüzün eliyle olsun. Yine Milli Savunma Bakanlığımızın eliyle olsun. Orada birçok iş yaptığımızı birçok yıkılan köprüleri tamir ettiğimizi söyleyebilirim" dedi.

"Suriye’nin parasının Rusya tarafından basıldığını biliyor muydunuz?"

Suriye’nin haberleşme noktasında Türkiye’nin 20-30 yıl gerisinde olduğunu ifade ederek birçok noktada cep telefonu ile iletişimin sağlanamadığını kaydeden Uraloğlu, "Bunlarla ilgili gerekli tespitleri yapacağız ve biz Bakanlık olarak bunları hayata geçirmeye çalışacağız ki orada dediğim gibi her şeye ihtiyaç var. Yani bir para basımı ya da Suriye’nin parasının ne olacağından düşünün. Mesela Suriye’nin parasının Rusya tarafından basıldığını biliyor muydunuz? Düşünün bir ülkenin parasını bir başka ülke basıyor. Şu anda Afrika’da birçok ülkenin de benzer konumda, bazı gelişmiş ülkeler onların paralarını basıyor. Türkiye bu noktada da muhtemelen oraya bir destek verme noktasında olacak" dedi.

Suriye ile Deniz Yetki Anlaşması olacak

Suriye’nin Akdeniz’e açılan önemli bir kapı olduğunu kaydeden Uraloğlu, "Limanlarının neredeyse hiç gelişmediğini biliyoruz. Oralara muhtemelen belli yatırımların yapılması noktasında hani tespitlerimiz ve gayretlerimiz olacak. Tabii bir Deniz Yetki Anlaşması muhtemelen hani yapalım diye Doğu Akdeniz’deki çıkarlarımızın korunması ve mavi vatan konusunda günü geldiğinde orada ilgili kurumlarımız vaziyet alacaktır. Ticaret noktasında esasında Şam’ın Suriye’nin bir tarihi var, onu yeniden canlandırma adına biz de elimizden geleni yapacağız" açıklamasında bulundu.

"Uluslararası hukuku da dikkate alarak her türlü yetkiyi 2 ülke olarak paylaşmış oluruz"

Böyle bir anlaşmanın hem Suriye’nin hem Türkiye’nin etkinlik ve yetkinliğini artıracağını belirten Uraloğlu, "Oradaki petrol ve hidrokarbon arama noktasında uluslararası hukuku da dikkate alarak her türlü yetkiyi 2 ülke olarak paylaşmış oluruz ya da genişletmiş oluruz. Tabii orada öncelikle bir otoritenin kurulması lazım. Bakın orada memurların maaşlarının verilmesi lazım. Silahlı grupların silah bırakması ile ilgili gündem var, bu kesinlikle gündemde olur ama bugünün gündemi olduğunu söylersek çok doğru olmaz" diye konuştu.

"Sosyal mecralarda yasakçı bir zihniyet içerisinde değil, korumacı bir gayret içerisindeyiz"

Sosyal medyada beklenen ve uygulanan kısıtlamalar hakkında da konuşan Uraloğlu, "Dünyada birçok ülkede bu anlamada alınmış kararlar ve düzenlemeler var biz de bunları takip ediyoruz. Sosyal medya hayatımızın bir gerçeği, elbette bunu yok saymamız söz konusu değil. Ancak muhakeme yetenekleri daha az olan, duyduğu her şeye inanma potansiyeli olan çocuklarımızı öncelikli olarak korumamız gerekir diye düşünüyoruz. En azından bilgiyi sunan kaynakların belli sorumlulukları olması ve belli yaş grubunun altına da bir erişim engeli getirme noktasında çalışmalarımız var. Burada bir yasakçı zihniyet içerisinde değil, korumacı bir zihniyetle bunu yapma gayreti içerisindeyiz" şeklinde konuştu.

"Ülkemizin kriterlerini dikkate alarak belli düzenlemeler yapalım istiyoruz"

Fransa, Almanya, Belçika, Avusturya ve Amerika gibi ülkelerde sosyal medyaya yönelik düzenlemeler olduğunu kaydeden Bakan Uraloğlu, "Avrupa’nın birçok ülkesinde devlet memurlarının Tik Tok uygulamasını kullanmasının yasak olduğunu biliyoruz. Bu anlamda birçok uygulama var. Biz de ülkemizin kriterlerini dikkate alarak belli düzenlemeler yapalım istiyoruz" diye konuştu.

Ömer Faruk Karataş - Berkay Hasan Karayakas

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da beklenen sarı kodlu sağanak başladı Meteoroloji Genel Müdürlüğü ve İstanbul Valiliği tarafından pazar günü için yapılan sağanak gece saatleri itibariyle başladı. İstanbul’da sabaha karşı beklenen sağanak etkisini göstermeye başladı. İstanbul Valiliği tarafından su baskınlarına ve kuvvetli yağışa dikkat çekilerek sarı kodlu uyarı verilmişti. Gün içinde aralıklarla etkisini gösteren yağmur gece saatlerinde sağanak olarak şiddetini artırdı. Sağanak şeklinde ve gök gürültülü başlayan yağmur vatandaşları da zor durumda bıraktı. Taksim’de vatandaşların yürümekte zorlandığı ve açık olan dükkanlara sığınmak zorunda kaldığı görüldü. Şiddetli yağmur araçlara da zorluk çıkardı. Sağanağın özellikle sabah ve öğlen saatlerinde etkisini artırarak göstermesi bekleniyor. Valilik açıklama yapmıştı 7 Aralık Pazar günü için uyarı yayınlayan İstanbul Valiliği, beklenen kuvvetli yağışla birlikte kentte sel, su baskını, ani akıntılar ve trafikte aksamalar gibi olumsuzlukların yaşanabileceği vurgulandı. Vatandaşların tedbirli olmaları, toplu taşıma ve ulaşım planlamalarını hava durumuna göre yapmalarını istedi. Yapılan açıklamada "Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün yaptığı son değerlendirmelere göre, 7 Aralık Pazar günü İstanbul’da sağanak yağışların kuvvetli olması bekleniyor. Kuvvetli yağışlarla birlikte sel, su baskını ve ulaşımda aksamalar gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmalıdır." ifadelerine yer verildi.
Kayseri Kaza yapan alkollü sürücü, "Gazeteci çekerse üflemem" diyerek, ekiplere zorluk çıkardı Kayseri’nin Melikgazi ilçesinde otomobil ile ticari taksinin çarpıştığı kazada 2 kişi yaralandı. Kaza sonrası ekipler tarafından alkolmetre üfletilmek istenen sürücü, "Gazeteci çekerse üflemem" diyerek, ekiplere zorluk çıkarırken, kendisini görüntüleyen basın mensubuna da engel olmaya çalıştı. Yapılan kontrollerde sürücünün 1.42 promil alkollü olduğu tespit edildi. Edinilen bilgiye göre, ilçeye bağlı Germir Mahallesi Orgeneral Hulusi Akar Bulvarı Doktor Sami İpek Caddesi kesişiminde bulunan kavşakta meydana gelen trafik kazasında, Y.B. yönetimindeki, 06 ADZ 744 plakalı otomobille E.T. yönetimindeki 38 T 0338 plakalı ticari taksi çarpıştı. Kazada ticari taksi şoförü E.T. ile otomobilde bulunan bir yolcu yaralanırken, ihbar üzerine bölgeye polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemi alırken, sağlık ekipleri de yaptıkları ilk müdahalenin ardından yaralanan 2 kişiyi ambulansla hastaneye kaldırdı. Kaza sonrası polis ekipleri tarafından alkol kontrolü yapılmak istenen Y.B. haber için olay yerine gelen gazetecinin görüntü alması halinde alkolmetreyi üflemeyeceğini söyleyerek, ekiplere zorluk çıkardı. Y.B. kendisini görüntüleyen gazeteciye engel olmaya çalıştı. Ekipler tarafından güçlükle ikna edilen Y.B. 1.42 promil alkollü çıktı. Y.B.’ye ‘alkollü araç kullanmak’ suçundan 9 bin 267 TL idari para cezası uygulandı. Kazaya karışan otomobil ve ticari taksi çekiciyle kaldırıldı. Arkadaşları yaralanan taksiciler tepki gösterdi Öte yandan kazada yaralanan Y.B.’nin beraber çalıştığı arkadaşları olay yerine geldi. Kazayla alakalı konuşan taksi şoförleri, arkadaşlarının gece saatlerinde ekmeğini kazanmak için çalıştığını söyleyerek, alkollü şekilde araç başına geçen bir sürücü yüzünden arkadaşlarının yaralandığını ifade ederek, tepki gösterdi. Taksiciler kimsenin alkol alarak, direksiyon başına geçmemesi gerektiğini dile getirdi.
Bartın Dur ihtarına uymayan sürücü polisten 30 kilometre kaçabildi Bartın’da dur ihtarına uymayan sürücü ile polis ekipleri arasında kovalamaca yaşandı. Yaklaşık 30 kilometre boyunca takip edilen araç, Büyükkızılkum plajında durduruldu. Kovalamaca esnasında aracın camından yol kenarına parçalar halinde paketler atan sürücü ve yanındaki şahıs, gözaltına alınırken, araç ise incelenmek üzere Emniyet Müdürlüğü bahçesine götürüldü. Bartın Gölbucağı Kavşağı yakınlarında polisin dur ihtarına uymayan 74 ABN 335 plakalı araç, polisin dur ihtarına uymadı. Hızla kaçan araç, önce sanayi tarafına ardından ise İnkumu yoluna doğru seyir etti. Arkasından polis ekipleri de aracı takip ederek, durdurmaya çalıştı. Araç İnkumu yolunu kapatan polis ekiplerini fark edeince Gürgenpınarı Köyü istikametine seyir etti. Patika ve ara yollardan Büyükkızılkum Köyü’ne doğru devam eden sürücü durdurmak için polis aracın gittiği tüm istikametlerde tedbir alan alarak yolları kapattı. Tıyırtı Rampasındaki kavşakta, bekleyen polis ekipleri, araçlar barikat kurulurken, yol kapanı da hazırlandı. Polisin kovaladığı araç, son olarak Büyükkızlkum Plajına doğru hareket etti. Plajı geçen araç, patika yola girdi. Yolun bitmesi üzerine areçtan inen şahıslar yürüyerek kaçmaya çalıştı. Arkasından gelen şehir içi trafik ekipleri tarafından şahıslar kıskıvrak yakalandı. Olay yerine gelen Asayiş ve Narkotik şube ekiplerinin de desteği ile şahıslar gözaltına alındı. Araç sürücüsünün M.Ö, yanındaki arkadaşının ise M.Y olduğu belirlendi. Kovalamaca esnasında polis ekipleri, kaçan şahısların araç penceresinden yol kenarına doğru küçük parçalar savurduğunu tespit ederken, narkotik polisleri ise paketlerin savrulduğu bölgelerde inceleme yaptı. Araç ise çekici yardımıyla Bartın Emniyet Müdürlüğü binası bahçesine gitirildi. Aracın narkotik ekipleri tarafından detaylı bir şekilde inceleneceği öğrenildi.