GÜNDEM - 17 Kasım 2025 Pazartesi 13:44

Türk sanat müziğinin usta ismi Muazzez Abacı, son yolculuğuna uğurlandı

A
A
A
Türk sanat müziğinin usta ismi Muazzez Abacı, son yolculuğuna uğurlandı

Türk sanat müziğinin önemli isimlerinden Muazzez Abacı, Ankara’da son yolculuğuna uğurlandı.


Türk Sanat Müziği’nin önde gelen isimlerinden Muazzez Abacı 78 yaşında hayata gözlerini yumdu. ABD’de bulunduğu sırada geçirdiği kalp krizi nedeniyle hayatını kaybeden Muazzez Abacı’nın cenazesi Türkiye’ye getirildi. Kızı Aslı Abacı, annesinin ölümüne dair yaptığı açıklamalarda annesini 2 hafta önce kalp krizi nedeniyle hastaneye götürdüklerini, hemen anjiyo yapıldığını ve kalp damarının açıldığını belirtti. İlk zamanlarda her şeyin iyi gittiğini, annesinin durumunun gayet iyi olduğunu; ancak anjiyonun bir komplikasyonu sonucu annesinin diğer organlarının da etkilendiğini ve toparlanamadığını ifade etmişti. Anjiyodan sonra birçok kişide benzer komplikasyonların görülebildiğini, bu nedenle antibiyotik tedavisine başlandığını; fakat annesinin bu antibiyotiğe ters bir reaksiyon verdiğini belirtti. Muazzez Abacı, 12 Kasım 2025’te Rochester New York’ta hayata gözlerini yummuştu.


"Hem var hem yok gibi"


Annesi Muazzez Abacı’nın ölümünü beklemediklerini ifade eden kızı Aslı Abacı, annesini kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşadığını belirterek, "Acı bir kayıp, çok büyük bir kayıp. Hem var hem yok gibi. Ankara’ya geldiğime çok mutluyum. Annemi Ankara’ya getirdiğime çok mutluyum. Türkiye’de olduğumuza çok mutluyum. Hepinize çok teşekkür ediyorum. Çok seveni var. Hepimiz özleyeceğiz. Annem artık size burada emanet. Ben de gelip gidip ziyaret edeceğim. Annemle son 2 gün pek konuşmamız olmadı. Çünkü durumu biraz ağırlaştığı için pek konuşma durumumuz olmadı. Ama 3 gün öncesine kadar konuşuyorduk. Böyle bir şey beklemedik, aklımıza gelmedi. Annem şimdiye kadar ölümden hiç bahsetmedi" diye konuştu.


"Çok kıymetli bir sanatçımızı kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz"


Ünlü sanatçı Muazzez Abacı’nın Türk Sanat Müziği’nde yapıcı bir rolü olduğunu belirten Kültür ve Turizm Bakanı Batuhan Mumcu ise, "Çok kıymetli bir sanatçımızı kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Kıymetli sanatçımız Amerika’da vefat etti ve ülkesine, vatanına dönmek istedi. Bu süreci yakından takip ettik. Dün, AKM’de törenimizi gerçekleştirdik. Bugün de Ankara’da Kocatepe Camii’nde genel başkan yardımcılarımız ve vekillerimizin katılımıyla cenazesini gerçekleştirdik. Allah rahmet eylesin. Allah ailesine sabırlar ısrar edesin. Diyecek çok fazla bir şey yok" şeklinde konuştu.


Veda töreni düzenlendi


Muazzez Abacı için, 16 kasımda İstanbul Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) veda töreni düzenlendi. Abacı’nın cenazesi bugün Ankara Kocatepe Camii’nde öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından Cebesi Asri Mezarlığı’na gözyaşları içinde defnedildi.


Klasik ve çok sesli Türk müziğinin popülerlik kazanmasını sağlayan isimlerden biri oldu


Muazzez Abacı müzik kariyerine ilk olarak 1966 yılında Ankara Radyosu’nda başladı. 1973’te ilk plağı ‘Bir Sen Kaldın İçimde Kervan’ı çıkardı. Klasik ve çok sesli Türk müziğinin popülerlik kazanmasını sağlayan isimlerden biri oldu. Radyo yılları sonrasında İstanbul’daki gazinoların aranılan assolistlerinden biri olmakta gecikmedi ancak özel hayatı nedeniyle sahne ve plak çalışmaları kesintilere uğradı. ‘Şakayık’ ve ‘Vurgun’ adlı kendisiyle özdeşleşmiş eserleriyle tanındı. 1990 yılında Cemal Safi’nin sözlerini yazdığı Selçuk Tekay’ın bestelediği ‘Vurgun’ adlı şarkı ve albümle öne çıkan ünlü sanatçı, 2000’li yılların başlarında, Türk Sanat Müziği’ndeki genel durgunluğun ve gerilemenin de etkisiyle, kendini müzik gündeminden belirgin şekilde geri çekmiştir. 2007 yılında ‘Hayalin İçin Söyle’ TV programında jüri olarak yer aldı.


Düzenlenen cenaze törenine Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, ünlü şarkıcı Sibel Can, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu, milletvekilleri ve ünlü sanatçının yakınları katılım sağladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Eski AK Parti Milletvekili Hüseyin Kocabıyık hakkında karar: 2 yıl 5 ay hapisle cezalandırılmasına hükmedildi Eski AK Parti Milletvekili Hüseyin Kocabıyık hakkında ’Cumhurbaşkanına hakaret’ suçlamasıyla açılan davada karar açıklandı. Mahkeme tutuklu Kocabıyık’ın 2 yıl 5 ay 5 gün hapisle cezalandırılmasına ve hükümle birlikte tahliyesine karar verdi. Eski AK Parti İzmir Milletvekili Hüseyin Kocabıyık, hakkında ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ ve ‘iftira’ suçlarından 8 yıla kadar hapis cezası istenen davanın duruşmasının görülmesine devam edildi. İstanbul 46. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Kocabıyık, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, avukatları salonda hazır bulundu. Kocabıyık savunmasında "Sabahın köründe bir araba dolusu polis evimi bastı. Evimi paldır küldür aradılar, telefonuma el koydular. Davet edilseydim acaba ifade vermeye gitmez miydim? Çok üzüldüğümü belirtmek isterim" dedi. Kocabıyık savunmasının devamında "Cımbızlanarak suç icat edilmiş. Hangi ifadenin neden suç olduğu anlatılmamış. Cımbızlanan cümlelerde neyin neden suç olduğu bilinmiyor. Ben esasında muhalif biri değilim. Hayatımı adaletten yana sürdürürüm. Hukuk eğilirse devlet çöker, eleştiri susturulursa toplum körleşir. İddia edilen suçların hiçbirini işlemedim" dedi. Duruşmada mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı Kocabıyık’ın "eleştiri ve ifade özgürlüğü sınırlarını aştığı" gerekçesiyle ‘Cumhurbaşkanına alenen hakaret’ ve ‘iftira’ suçlarından cezalandırılmasını ve tutukluluk halinin devamını istedi. Mütalaanın ardından kararını açıklayan mahkeme, Kocabıyık’ın ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ suçundan 2 yıl 5 ay 5 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verdi. Hükümle birlikte sanık Kocabıyık tahliye edildi.
Mersin Seçer: "Demokrasi bir miras değil, emek isteyen canlı bir süreçtir" Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, dünyanın savaşlar, iklim krizi, demokratik gerilemeler ve toplumsal kutuplaşma gibi ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğunu belirterek, çözümün kurumsallaşmış demokrasiden geçtiğini söyledi. Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkan Vekili ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, İstanbul’da düzenlenen Avrupa Birliği Bölgeler Komitesi (ABBK) 33. Türkiye Çalışma Grubu Toplantısına katıldı. Toplantının konusunu, ’Katılım sürecinin temel taşı olan demokratik yerel yönetişim’ oluşturdu. Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden gelen yerel temsilcilerle Türkiye’den belediye başkanları ve yerel yönetişim aktörlerinin bir araya geldiği toplantının, yalnızca diplomatik bir buluşma değil, aynı zamanda Türkiye-AB ilişkilerinin yerel yönetimler boyutunun ele alındığı önemli bir platform olduğunu vurgulayan Seçer, toplantının karşılıklı öğrenme ve deneyim paylaşımı açısından büyük önem taşıdığını söyledi. Toplantı öncesinde ABBK Türkiye Çalışma Grubu Başkanı Jelena Drenjanin ile de ikili görüşme gerçekleştiren Seçer, görüşmede yerel yönetimlerin AB ile iş birliği süreci ve demokratik yönetişim konularının ele alındığını kaydetti. TBB’nin Türkiye’deki tüm belediyeleri ulusal ve uluslararası düzeyde temsil eden güçlü bir yapı olduğuna dikkat çeken Seçer, "Birlik olarak yerel yönetimler arasında iş birliğini geliştirmeyi, iyi yönetişim kültürünü yaygınlaştırmayı, katılımcılığı teşvik etmeyi ve yerel demokrasimizi güçlendirerek belediyelerimizin uluslararası alanda daha etkin aktörler haline gelmesini amaçlıyoruz" ifadelerini kullandı. Dünyanın savaşlar, iklim krizi, demokratik gerilemeler ve toplumsal kutuplaşma gibi ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğuna değinen Seçer, çözümün kurumsallaşmış demokrasiden geçtiğini vurgulayarak, "Demokrasi olmadan barış, adalet ve refahın sürdürülebilmesi mümkün değildir. Demokrasi en görünür haliyle belediyelerde, mahallelerde ve sokaklarda hayat bulur" diye konuştu. Yerel yönetimlerin vatandaşla doğrudan temas eden, sorunlara en hızlı çözüm üreten kurumlar olduğuna işaret eden Seçer, demokrasinin yeniden güçlenmesinin yerelden başlayacağını belirtti. Şeffaflık, hesap verebilirlik ve katılımcılığın önemine dikkat çeken Seçer, vatandaşların bütçe ve karar süreçlerini görebilmesinin, demokrasiye olan güveni artıracağını söyledi. Toplantının, Türkiye-AB ilişkilerinin yerel düzeyde güçlendirilmesi açısından stratejik bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Seçer, "Demokrasi bir miras değil, emek isteyen canlı bir süreçtir. TBB olarak, daha iyi bir geleceğin yerelden inşa edileceğine inanıyoruz" dedi.
Denizli Denizli’de 36 hastaya evde hemodiyaliz tedavi uygulanıyor Denizli İl Sağlık Müdürü Uz.Dr. Berna Öztürk, Türkiye’de 2015 yılında Kamu Hastaneleri arasında ilk kez Denizli’de uygulanmaya başlanan Evde Hemodiyaliz uygulamasıyla ilgili açıklamalarda bulundu. İlde 36 hastaya ulaştıklarını aktaran Öztürk, hastaların yaşam kalitesini arttıran Evde Hemodiyaliz uygulamasının önemine dikkat çekti. Evde hemodiyaliz uygulamasının özellikle kronik böbrek yetmezliği olan vatandaşlar için büyük kolaylık sağladığını belirten Denizli İl Sağlık Müdürü Uz.Dr. Berna Öztürk; "Evde hemodiyaliz, hastalarımızın tedavilerini hastaneye gitmeden kendi ev ortamlarında güvenli bir şekilde yapabilmelerine imkan tanımaktadır. Bu sayede hem tedavi süreçleri kolaylaşmakta hem de günlük yaşamlarına daha rahat devam edebilmektedir" dedi. Uygulamanın sadece hasta konforu açısından değil, tedavi etkinliği açısından da önemli olduğuna vurgu yapan Öztürk; "Hemodiyaliz tedavileri merkezlerimizde haftanın 3 günü 4’er saat olmak üzere yapılmaktadır. Diyaliz tedavi süresini uzatmak, daha iyi ve yeterli diyalizle olacaktır. Ev hemodiyalizi sayesinde elde edilen konfor, özgürlük dışında asıl önemli kazanç hastaların daha uzun sürelerde örneğin 4 saat yerine 8 saat diyaliz alabilmesine imkan sağlamasıdır. Ayrıca evde hemodiyaliz sayesinde hastadan sıvı çekim hızı yarı yarıya düşmüş olacağından, diyaliz sırasında hastada tansiyon düşüklüğü, kramp gibi yan etkiler görülmeyecektir. Biriken zararlı maddelerin daha iyi temizlenebilmesi nedeniyle kas ve kemik yakınmalarında azalma olacak, kemik yapısında iyileşme gözlenebilecektir. Yaşam kalitesi, depresyon, uyku kalitesinde düzelme olacaktır. En önemlisi de diyaliz uygulama zamanı hastanın isteğine bağlı olarak belirlenecektir. Özellikle gece diyalizi ile tüm bir gün hastaya kazandırılacak, hasta iş okul, aile ya da başka aktiviteler için kendisine zaman ayırabilecek böylelikle yaşam alanı ve hayat kalitesi artmış olacaktır" şeklinde konuştu. Denizli İl Sağlık Müdürü Uz.Dr. Berna Öztürk, evde hemodiyaliz uygulamasının zorlu bir süreç olduğunu, 3 aylık eğitimden sonra diyaliz uygulamasını yapabileceğine kanaat getirilen hastaların bu uygulamadan yararlanmaya başladığını aktardı.Öztürk; "2015 yılında Türkiye’de ilk kez Denizli’de uygulanmaya başladığımız Evde Hemodiyaliz uygulaması kapsamında Denizli Devlet Hastanesi’nde şuana kadar 36 hastamız eğitim aldı. Eğitim verdiğimiz bu hastalardan 6’sı böbrek nakli olarak sağlığına kavuştu. Evde diyalizini kendi yapan hastalarımız ayda bir kez diyaliz merkezimize gelerek kan tetkiklerini yaptırıyor ve sonuçları nefroloji uzmanlarımız tarafından değerlendiriliyor. Yine diyaliz teknisyenimiz ve diyaliz hemşirelerimiz belirli aralıklarla hastalarımızı evinde ziyaret ederek kontrollerini gerçekleştiriyor. Hastalarımız zaman kısıtlaması olmadan aldıkları eğitimle diyalizlerini evlerinde gerçekleştiriyor. Ev hemodiyalizinden yararlanmak isteyen diyaliz hastalarını Diyaliz Merkezimize bekliyoruz" dedi.