SAĞLIK - 14 Mart 2024 Perşembe 11:30

Cerrahi müdahaleye gerek kalmadan ERCP ile safra kanallarındaki taşlar tedavi ediliyor

A
A
A
Cerrahi müdahaleye gerek kalmadan ERCP ile safra kanallarındaki taşlar tedavi ediliyor

Cerrahi müdahaleye gerek kalmadan uygulanan ERCP yöntemi ile safra kanalındaki taşlar sorun olmaktan çıkıyor. Memorial Antalya Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Uzm. Dr. Adil Duman, ERCP’nin (Endoskopik Retrograd Kolanjiyo Pankreatografi) safra kanalları ve pankreatik kanalın hastalıklarına teşhis ve tedavi etmek için kullanılan ileri bir endoskopi yöntemi olduğunu belirtti.


Uzm. Dr. Duman, normal endoskopiden farklı olarak, ERCP’nin safra kanalları ve pankreatik kanalın incelenmesinde radyolojik tekniklerle birlikte özel bir endoskopi yöntemi olduğunu vurguladı. Bu yöntemin safra kanalındaki taşların tedavisinde sıkça kullanıldığını dile getiren Uzm. Dr. Duman, hastaların bulantı, kusma, karın ağrısı, ateş ve sarılık gibi belirtilerle geldiği durumlarda ERCP’nin safra kanallarına girilerek taşların çıkarıldığını açıkladı.



“Safra kesesindeki taşları ERCP ile kanala düşürüyoruz”


ERCP (Endoskopik Retrograd Kolanjiyo Pankreatografi), safra kanallarının ve pankreatik kanalının hastalıklarına teşhis ve tedavi etmede kullandığı ileri bir endoskopi yöntemi olduğuna değinen Uzm. Dr. Adil Duman, “Normal endoskopiye göre farklı bir yöntemdir. Gastroskop veya kolonoskop dediğimiz endoskopi yöntemleri sindirim sistemi lümenlerini incelemek için kullanılmakta iken, ERCP özel bir endoskopi ile radyolojik tekniğin de kullanıldığı safra ve pankreatik kanalının, bir opak madde verilerek içerideki görüntünün ekrana yansıtılmasıdır. ERCP’yi en sık safra kanallarının taşlarında kullanırız. Safra kesesindeki taşlar kanala düşer bu da hastayı bize bulantı, kusma, karın ağrısı, ateş, sarılık gibi şikâyetlerle gelmesine neden olur. Böyle bir durumda ERCP ile safra kanallarına girerek, on iki parmak bağırsağına açılan toplu iğne başı kadar çok küçük bir papilla dediğimiz delik açılır ve buradan endoskopun içinden özel kateterler göndererek, safra kanalına girip taşı, on iki parmak bağırsağına düşürmemizi sağlar” dedi.



“Başarı oranı yüksek olduğu için ERCP ilk tercih”


Taş dışında, safra kanalı ve pankreas kanserlerinde veya safra kesesi ameliyatlarından sonra kaçak durumunda kullanılan bir teşhis ve tedavi yöntemi olduğunun altını çizen Duman, “ERCP’nin alternatif işlemi de vardır. Bu da cerrahidir. Ancak cerrahi, ameliyat sonrası hasta konforu hem komplikasyonları açısından zor bir işlemdir. Bu bölgenin anatomisi, cerrahi açısından da güçtür. Bu nedenle mümkün olduğunca ERCP ile halletmeye çalışırız. Hem başarı hem de komplikasyon azlığı açısından ERCP ilk tercihtir ”diye konuştu.



“Görüntü alma işlemi ortalama 15-20 dakika sürer”


ERCP’nin, 8 saatlik bir açlık sonrası genellikle hasta uyutularak yapıldığına değinen Duman, “Ağızdan endoskopla girilir. Yemek borusu, mide ve hemen sonra 12 parmak bağırsağında safra ve pankreas alanına açılan papilla bölgesi bulunur. Endoskopin içinden ince kateterler ile papilladan girmek istediğimiz bölgeye safra kanalı ve ya pankreatik kanala girilir. Ortalama 15-20 dakika ile 1 saat arasında bir işlemdir. Görüntü alma işlemi 15-20 dakika sürer. Eğer burada büyük taş gibi çıkarılması zor, bizi uğraştıracak bir problem varsa 1 saate kadar uzayabilir” diye aktardı.



“ERCP, günü birlik yapılabilen bir işlemdir”


ERCP’nin başarı yüzdesinin yüksek olduğuna değinen Uzm. Dr. Duman, bu konuda eğitim almış uzman bir gastroenterolog ile iyi donanımlı bir ünitede yapıldığı takdirde ERCP işlemi ardından hastayı 6-8 saat tuttuktan sonra taburcu edebildiklerin altını çizdi. Uzm. Dr. Duman, “Komplikasyonlar nedeniyle çoğu merkez ERCP sonrası 1 gün kadar hastanın bir şikâyeti olmasa dahi takip etmeyi uygun bulabilir. Aslında günübirlik yapılabilir bir işlemdir” diye sözlerine son verdi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odasında Semerci istikrarı Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Köksal Semerci, üyelere sağlanan imkanlarının devamlılığı ve Denizli Şoförler ve Otomobilciler Odasındaki 3 dönemlik istikrarı sürdürmek için yönetimiyle birlikte yeniden göreve talip olduklarını belirtti. Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odasında 3 dönemi geride bırakan Başkan Köksal Semerci ve yönetimi, 11 Ocak 2026 tarihinde mülkiyeti Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odasına ait olan eski adıyla Vera Düğün Salonunda yapılacak olan seçim de 4. dönem için 3 bin 86 üyesi ile seçime hazır olduklarını belirtti. 1984-2003 yılları arasında Denizli Şoförler ve Otomobilciler Odasında Muhasebe Müdürü ve Genel Sekreter, 2014 yılından bu yana ise başkanlık görevine devam eden Başkan Köksal Semerci, aynı zamanda Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi ile Denizli Esnaf Kefalet Kredi Kooperatifi Başkan Yardımcılığı görevlerini de görevlerini başarıya sürdürüyor. Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Köksal Semerci, taksici, minibüsçü, nakliyeci, kamyoncu, kurye, araç kiralama ve galericilik yapan 3 bin 86 oda üyesinden 4 dönem için tam destek aldıklarını belirtti. Üyeleri tarafından sevilen, oda yöneticiliğin her biriminde görev yapmış olan Başkan Köksal Semerci, aynı zamanda yürüttüğü Esnaf Kefalet Kredi Kooperatifi Başkan Yardımcılığı ile Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu Yönetim Kurulu Üyeliği görevleri ile oda üyelerinin temsil yetkisi haklarını elinde bulundurduklarını, bundan önce olduğu gibi bundan sonra ki dönemde de tüm üyelerinin haklarını korumak ve en iyi şekilde temsil etmek için gayret edeceklerini kaydetti. Üyelere sağlanan imkanlarının devamlılığı, Denizli Şoförler ve Otomobilciler Odasının gücünü kaybetmemesi için yeni döneme aday oldukları ifade eden Başkan Semerci, 11 Ocak 2026 tarihinde Vera Düğün Salonunda yapılacak olan genel kurula tüm üyelerini beklediklerini ifade etti.
Adana HAVAMAŞ, 2026 için hazır 2025 yılında 1 milyon 200 bin yolcuyu havalimanına taşıyan HAVAMAŞ’ın, 2026 yılı içinde yeni destinasyonlar ve yeni araç filosuyla güvenle hizmet vermeye devam edeceği belirtildi. Türkiye’nin gökyüzüne açılan 58. kapısı olan Çukurova Uluslararası Havalimanı’nın yolcu taşımacılığını yapan HAVAMAŞ, modern araç filosu, deneyimli sürücü kadrosu ve yolcu güvenliğini önceleyen hizmet anlayışıyla faaliyetlerini sürdürüyor. 2025 yılında yaklaşık 1 milyon 200 bin yolcuyu Adana, Mersin, Niğde, Nevşehir, Osmaniye ve Hatay’dan güvenle Çukurova Uluslararası Havalimanı’na taşıyan firma, 2026 yılında da yeni araç filosuyla güvenle hizmet vermeye devam edecek. "Çukurova ilçesinden artık HAVAMAŞ otobüslerimiz hareket edecek" Konuyla ilgili HAVAMAŞ Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Polat, İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Polat, "2025 yılı bizler için iyi geçti. Ticari taksilerimiz, VIP araçlarımız ve otobüslerimiz ile hizmet vermekteyiz. 2026 yılı için hem yeni araçları destinasyonlarımıza ekleyeceğiz. Adana’nın Çukurova ilçesinden de artık HAVAMAŞ otobüslerimiz hareket edecek. Güzergah başvurularımız yapıldı. Birkaç tanesi onaylandı. Zamanla geri kalan destinasyonlar da onaylanacak ve vatandaşlarımız artık daha çabuk havalimanına ulaşacak" ifadelerini kullandı. Ayrıca Polat, https://havamas.com/ adresinden yolcuların kolaylıkla bilet alıp belirtilen saatte, belirtilen durakta olmasının yeterli olacağını, ayrıca havalimanı içerisindeki KİOSK’lar aracılığıyla da kolaylıkla biletlerini alabileceklerini belirtti.
İstanbul Yanlış kanın telafisi yok: Uzmanlardan sıfır hata uyarısı ‘Damardan Damara Kan Transfüzyonu’ konferansı, İstanbul’da gerçekleştirildi. Kanın tek kaynağının insan olduğunun vurgulandığı konferansta; gönüllü kan bağışı, hasta kanı yönetimi ve transfüzyon güvenliği ele alındı. Kan transfüzyonunun hayati önemine dikkat çekmek amacıyla düzenlenen "Damardan Damara Kan Transfüzyonu" konferansı, BHT CLINIC İstanbul Tema Hastanesi’nde gerçekleştirildi. Alanında uzman hekimler, hemşireler ve sağlık teknikerlerinin katıldığı konferansta, kanın akılcı kullanımı ve yanlış transfüzyonun geri dönüşü olmayan sonuçları vurgulandı. Konferansa; Prof. Dr. Mustafa Zahir Bakıcı, Dr. Öğr. Üyesi Cengiz Uzun, Dr. Öğr. Üyesi ve Başhekim Ajlan Kasabalıgil, Uzm. Dr. İlhan Birinci ile çok sayıda hemşire ve sağlık teknikeri katıldı. "Kanın tek kaynağı insan" Türkiye Kan Merkezleri ve Transfüzyon Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Hülya Bilgen, ameliyatlardan organ nakillerine kadar sağlık hizmetlerinin her aşamasında kana ihtiyaç duyulduğunu belirterek gönüllü ve karşılıksız kan bağışının önemine dikkat çekti. "Bu konuda tek kaynak insan. Bu yüzden kan bağışı çok önemli. Herkesi gönüllü ve karşılıksız şekilde kan bağışçısı olmaya davet ediyoruz" dedi. "Hasta kanı yönetimi hayat kurtarıyor" Dr. Bilgen, kanın gereksiz ve kontrolsüz kullanımının ciddi riskler taşıdığını belirterek bireylerin kendi kan değerlerini takip etmesinin ve hastanelerde hasta kanı yönetimi anlayışının benimsenmesinin hayati önem taşıdığını ifade etti. Bilgen, "Kimse kansız gezmemeli. Kan sayımı yapılmalı, eksiklikler tedavi edilmeli. Böylece ihtiyaç halinde başka birinin kanına bağımlılık azalır" uyarısında bulundu. "Yanlış kanın telafisi yok" Transfüzyon süreçlerinde sıfır hata ilkesinin altını çizen Bilgen, yanlış kan verilmesinin ölümcül sonuçlara yol açabileceğini söyledi. Bilgen, "Yanlış kanın geri dönüşü olmaz. Bu nedenle transfüzyon, sıfır hatayla yürütülmesi gereken en riskli alanlardan biridir" diyerek sözlerini sonlandırdı.