GENEL - 24 Nisan 2012 Salı 11:06

ÇANAKKALE SAVAŞLARININ 97. YIL DÖNÜMÜ

A
A
A
ÇANAKKALE SAVAŞLARININ 97. YIL DÖNÜMÜ

Çanakkale Kara Savaşlarının 97. yıl dönümü nedeniyle Şehitler Abidesi`nde tören düzenlendi.
Törenler; sabah saat 09.00`da Çanakkale Savaşı`na katılan Türkiye, Avustralya, Yeni Zelanda, Güney Afrika, İngiltere, Kanada, Pakistan, Almanya, Fransa, İrlanda ve Hindistan adına Şehitler Abidesi`ne çelenklerin konulmasıyla başladı. Saygı duruşunun ardından, 11 ülkenin milli marşları eşliğinde bayrakları göndere çekildi.
Törende Türkiye Cumhuriyeti adına bir konuşma yapan Çanakkale Valisi Güngör Azim Tuna, Çanakkale Savaşı`nın dünya tarihindeki önemine değinerek, "I. Dünya Savaşı`nın kaderini etkileyen boğaz savunması ve Gelibolu Yarımadası üzerindeki kara savaşlarının, milli harp tarihimiz içinde müstesna bir yeri ve önemi vardır. Bu topraklar, kendi evlatlarımızı kucakladığı gibi, burada savaşan milletlerin evlatlarını da bağrında taşımaya devam etmektedir. 97 yıl önce Çanakkale Boğazı ve Gelibolu Yarımadasında
yaşananlar, sadece Türk milletinin var olma savaşı olmayıp, buradaki muharebelere katılan değişik milletlerden insanların da ulus olma yolunda attıkları adımları derinden etkilemiştir. Milletimizin bu cephelerde ödediği ağır bedellerin karşılığında var olma mücadelesinin ne anlam ifade ettiğinin farkına varmış olması, bizim açımızdan buradaki muharebelerin en belirgin sonucunu teşkil eder. Bu sonucun ortaya çıkardığı en önemli kişilik ise şüphesiz Anafartalar kahramanı Mustafa Kemal`dir. Birinci Dünya
Savaşı sonrasında maddi ve manevi varlığı hukuken sonlandırılan 600 yıllık büyük bir devletin arkasından tarih sahnesine çıkacak yeni devletimizin doğması sürecinin başkomutanı ve sonrasında bu devleti şekillendirecek fikirlerin baş mimarı Gazi Mustafa Kemal Atatürk, buradaki muharebe alanlarının en önemli kısımlarında görev yapmıştır. Onun bu cephede bizzat içinde yaşadığı ve şahit olduğu olaylar, Türk insanının ona olan saygı ve sevgisini pekiştirecek örneklerle doludur" dedi.
"BARIŞIN GETİRDİĞžİ ERDEMLERİ DÜNYAYA YANSITIYORUZ"
Vali Tuna, Çanakkale`de başlayan sürecin ortaya çıkardığı Türkiye Cumhuriyeti`nin kuruluşunda yer alan temel felsefe ve değişmez ilkelerden en önemli unsurlarından birisinin "Yurtta barış, dünyada barış" ilkesi olduğunu da belirterek, "Bugün bu ilkenin ışığı altında burada toplanmış bulunuyoruz. 97 yıl önce birbirine 8-10 metre mesafedeki siperlerde birbirleriyle kıyasıya mücadele edenlerin, o siperlerde birbirlerine sarılarak birlikte can verenlerin torunları olarak barışın getirdiği erdemleri bütün
dünyaya yansıtan güzel bir örnek oluşturuyoruz. Çanakkale Savaşları sırasında yaşananlar ve insanlık tarihine bir kahramanlık abidesi olarak geçen mücadele, burada evlatlarını kaybetmiş, farklı coğrafyadan gelmiş ülkeler arasında hüzünlü ancak bir o kadar da samimi ve sarsılmaz dostluğun temellerinin atılmasına vesile olmuştur. Atatürk`ün 1934`te bu topraklara karışan yabancı askerlerin ebedi hatırasına gösterilen saygının bir ifadesi olarak sarf ettiği sözler, annelerin acılı yüreklerindeki yaraları
sarmış ve insani değerlerin hepimiz içi geçerli olduğunu bir kez daha hatırlatmıştır. Geçmişte yaşanan olayların unutulmaması, o olaylarda yaşanan acılardan dersler çıkarılması, çıkarılan derslerle geleceğin barış içinde şekillendirilmesi insanlığın çözmesi gereken en önemli sorunlardan biri olarak gündemdeki yerini korumaktadır. Savaşlar, insanlık tarihinde derin, onulmaz yaralar açar. Çocuklarımıza tertemiz, yaşanabilir, barış dolu bir dünya bırakmak dururken savaşlarla hem dünyayı hem de insanlığı hüzün
içinde bırakmayı kimse izah edemez. Savaşan askerlerin ailelerine yazdıkları mektupları okursak eminim ki çocuklarımıza daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için birlikte gayret göstermek gerektiğine olan inancımız pekişecektir. Gelibolu Savaşlarında siperler arasında yaşanan bazı hikayelere baktığımızda, orada insani değerlerin kaybolmadığını görüyor ve bugün Gelibolu`yu `savaşın yenildiği yer` olarak ilan etmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Dün büyük bir savaşın tarafları olanlar, bugün insani değerlerle
bezenmiş, duygu yüklü, barışın getirdiği engin hoşgörü ortamının tarafları olarak buradadırlar. Bugün bizlere düşen, savaşlardan uzak durmak, 97 yıl önce yaşanan acılardan bizi uzak tutacak sürekli bir barış ortamının insanlık için geçerli olmasına çalışmaktır. Kaybettiklerimiz bugün yaşasalardı kesinlikle onlar da barış ve dostluğun hakim olmasını isterlerdi. Bu topraklar, kendi evlatlarımızı kucakladığı gibi burada savaşan milletlerin evlatlarını da bağrında taşımaya devam edecektir" ifadelerini
kullandı.
"DOSTLUОUMUZ HER ZAMANKİNDEN GÜÇLÜ"
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) adına konuşma yapan Gelibolu 2. Kolordu Komutanlığına bağlı 18 Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Ferhat Özgen de Çanakkale Savaşlarının önemine değinerek, "Bugün milletçe her sayfası mübarek şehitlerimizin kanları ile yazılmış Türk harp tarihinin en müstesna zaferlerinin biri olan Çanakkale Zaferi`nin 97.yılını kutlamak için toplandık. Çanakkale Savaşı, hiç kuşkusuz sebepleri ve sonuçları itibarıyla tarihin akışının değiştiği bir zaferdir. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk`ün
tarih sahnesine çıkmasını sağlayan acı ve kanla yazılmış bir kahramanlık destanı ile bu toprakların bağında on binlerce askerin ebedi hatıraları vardır. Çanakkale Savaşı Mustafa Kemal`den Kazım Karabekir`e, Esat Paşa`dan Fevzi Çakmak`a kadar milli mücadele kahramanlarının dehalarını gösterme fırsatını bulup kendilerini ispat ettikleri bir savaştır. Çanakkale Muharebeleri yüce Türk milletinin vatanını savunma, bayrağını ve bağımsızlığını koruma konusundaki azim ve özverisini gösterirken, diğlak barışın
getirdiği eer yandan düşmana karşı bile gösterilen saygı, hoşgörü ve insan sevgisinin anıtlaştığı bir destandır. Türk milletinin bağından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri, geçmişte kutsal vatan topraklarını koruma gayreti ve fedakarlıkların sonucunda milletçe elde ettiğimiz kazanımlarının bilincindedir. Yüce Türk milleti adına muharebe meydanlarında on binlerce şehidimizin kanları karşılığında kazanılan bağımsızlığımız ve vatan topraklarının yılmaz bekçileri olan Türk Silahlı Kuvvetleri, aynı zamanda dünyanın
çeşitli köşelerinde dünya barışını da koruma yolunda üstlendiği görevleri başarı ile sürdürme azim ve kararlılığındadır. Bugün burada uzaklardan Anadolu sahillerine gelen milletlerin evlatları ile birlikte akıttığımız kanların başlattığı barış ve dostluk ortamının işareti için huzurunuzdayız. Bugün başlattığımız dostluğun her zamankinden güçlü olarak devam ettiğini sizlere göstermekteyiz ve göstermeye devam edeceğiz" dedi.
"GELİBOLU; SAVAŞ SÜRESİNCE KAHRAMANLIK, YİОİTLİK VE KARŞILIKLI SAYGI GÖSTERİLEN ÖNEMLİ BİR ÖYKÜDÜR"
Yeni Zelanda Gazi İşleri Bakanı Nathan Guy da yaptığı konuşmada, 97 yıl önce yaşanan savaşın önemini değinerek, "Yaklaşık 1 yüzyıl önce burada olan çatışma küçük, genç ve uluslu dünyanın yarışından uzak olan Yeni Zelanda için belirleyici bir noktaydı. Bir zamanlar Gelibolu öyküsü için İngiliz kuvvetlerinin emri altında Türk güçlerine karşı olan Yeni Zelanda ve Avustralyalı askerlerin yalnızca bir seferberlik savaşı olduğu algısı vardı. Çatışmada asıl rolü Anzaklar oynarken, onlarsa ulusların ve ırkların
geniş ve koalisyonunun bir parçasıydı. Bu yarımada üzerinde mezarlıklarda yatanlar yalnız Avrupa`nın değil, aynı zamanda Asya`nın, Afrika`nın, Kuzey Amerika`nın ve Pasifik`in de oğullarıdır. Gelibolu, Türkiye için stratejik bir önem taşımaktadır. Gelibolu; savaş süresince kahramanlık, yiğitlik ve karşılıklı saygı gösterilen önemli bir öyküdür. Savaşın sonrasında nasıl güçlü dostluk bağlarımızın oluşturulduğunun bir öyküsüdür. Yeni Zelandalılar, Türk insanının burada haysiyeti ve onuru ile ölen, savaşan
insanların anılarına gösterdiği saygıyı hiçbir zaman unutmayacaktır" dedi.
Anma programı; tören geçişinin ardından Mehteran Bölüğü ve tören geçişi gösterisi, Şehitler Abidesi şehitlik defterinin imzalanması ve şehitlik ziyareti ile sona erdi. Katılımcılar, daha sonra sırasıyla Fransız ve İngiliz Anıtlarındaki törenlere katıldı.
Öte yandan törene katılan Anzak askerlerinin torunları ile Türk askerleri birlikte fotoğraf çektirdi.
Törene Çanakkale Valisi Güngör Azim Tuna, Yeni Zelanda Gazi İşleri Bakanı Nathan Guy, Eceabat Kaymakamı Mehmet Akçay, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Yalçın Ataman, 18. Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Ferhat Özgen, yabancı ülke büyükelçileri ve konsolosları, civar belediye başkanları, askeri mülki erkan ve 11 ülkenin diğer temsilcileri katıldı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu Valisi’nden tüm birimlere talimat: "Suyu kirletene taviz vermeyin" Bolu’da temiz su kaynaklarının sürdürülebilmesi için yapılan toplantıda konuşan Vali Erkan Kılıç, "Bizim ciddi şekilde tedbir ortaya koyup, kim kirletiyorsa bunun mutlaka karşısına çıkıp, gerekli tedbirleri alarak bunu önlememiz gerekiyor. Bütün birim amirlerinden de beklediğim konu; doğaya ilişkin, su kaynaklarımıza ve kirliliğe ilişkin hiçbir taviz vermeyin arkadaşlar. Bu haktır, vebaldir" dedi. Bolu’nun su kaynaklarının etkin yönetimi ve sürdürülebilirliğinin sağlanmasına ilişkin İl Su Kurulu Toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda, şehrin su kaynaklarının mevcut durumu değerlendirilerek, geleceğe yönelik stratejiler ve planlamalar ele alındı. Toplantıya Bolu Valisi Erkan Kılıç, Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü Müdür Yardımcısı Mahir Özcan, kurum müdürleri ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı. Toplantının basına açık bölümünde konuşma yapan Bolu Valisi Erkan Kılıç, suyun kirlenmesine neden olabilecek kişi ve şirketlere taviz verilmemesi konusunda tüm birimlere talimat verdi. "Bu değerli hazineyi hep beraber korumamız gerekiyor" Su kaynaklarının kalitesini en üst seviyeye çıkarmak için mücadele edeceklerini ve kimseye taviz verilmeyeceğini dile getiren Vali Erkan Kılıç, "Bizlerin doğayı, Cenabı Allah’ın vermiş olduğu bu değerli hazineyi hep beraber korumamız gerekiyor. Bunun için çaba içerisinde olmamız gerekiyor. Ekonomik faaliyetler dolayısıyla, özellikle sanayiyle beraber bilinçsiz kullanımdan sularımız olumsuz olarak etkilenmiş durumda. Hem şehir merkezlerinde hem de kırsalda, su kaynaklarımızı özellikle içme sularımızı, su havzalarımızı daha iyi şekilde korumak, kirletenlerle ilgili olarak gerekli tedbirleri almak zorundayız. Bunu hepimiz biliyoruz. Bunun farkındayız. Gerekli tedbirleri alıp Bolu’nun su kaynaklarını kalite anlamında en üst seviyeye çıkartma sorumluluğumuz bulunmakta. Bu sadece bizim için değil, çocuklarımız için, geleceğimiz için, ülkemiz için son derece önemli ve hayati bir konudur. Burada taviz verilmesi, müsamaha gösterilmesi söz konusu değildir" dedi. "Kirliliğe hiçbir taviz vermeyin arkadaşlar" Tüm birimlere talimat veren Vali Erkan Kılıç, "Bizim tavuk sektörüyle ilgili olarak tesislerimiz, kesimhanelerimiz var, sularımızı kirleten tesisler var. Gerede’de Deri OSB’miz var. Tamam, ekonomik olarak bizler bu fabrikaları yaşatmak zorundayız. İstihdam için bu alanlar önemli ama bunun yanında da çevreyi korumak zorundayız. Yarın bir gün su olmadığı zaman, temiz hava olmadığı zaman, bir yeşillik olmadığı zaman insan orada zaten yaşayamayacak, buraları terk edip gideceğiz. Çocuklarımızın geleceğini çalamayız. Bizim ciddi şekilde tedbir ortaya koyup, kim kirletiyorsa bunun mutlaka karşısına çıkıp, gerekli tedbirleri alarak bunu önlememiz gerekiyor. Bütün birim amirlerinden de benim beklediğim konu; doğaya ilişkin, su kaynaklarımıza ve kirliliğe ilişkin hiçbir taviz vermeyin arkadaşlar. Bu haktır, vebaldir. Onun için hep beraber gayret içerisinde olacağız" diye konuştu.
Samsun SGK Müdürü Kaya: "GSS 99,3’e ulaşmış durumda" Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Samsun İl Müdürü Ünal Kaya, "2002’de yüzde 70 olan Genel Sağlık Sigortası’nın(GSS) kapsamı bugün yüzde 99,3’e ulaşmış durumda" dedi. Her yıl 16 Mayıs’ı içine alan hafta, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından Sosyal Güvenlik Haftası olarak kutlanıyor. Bu yıl da 13-19 Mayıs tarihleri arasında kutlanacak olan Sosyal Güvenlik Haftası kapsamında, toplumda sosyal güvenlik bilincinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması amaçlanıyor. Bu çerçevede Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Samsun İl Müdürlüğü tarafından Onur Anıtı’nda tören düzenlendi. İlk olarak Ünal Kaya tarafından anıta çelenk bırakıldı. Akabinde saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu. Konuşma yapan Müdür Ünal, "Türkiye olarak ne kadar güçlü olduğumuzu salgın döneminde tüm dünyaya gösterdik. Ülkemiz, bu sıkıntılı günlerde sağlam temeller üzerine inşa edilen Genel Sağlık Sigortası sistemimiz sayesinde tüm dünyaya örnek oldu. 2002’de yüzde 70 olan Genel Sağlık Sigortası’nın kapsamı bugün yüzde 99,3’e ulaşmış durumda. 2016 yılında yapılan düzenlenme ile Genel Sağlık Sigortası primi tek kaleme indirildi. Geliri brüt asgari ücretin üçte birinin üzerinde olan kişilerin ödemesi gereken prim tutarı 2024 yılı için 600,08 TL’dir. Bu kişiler aylık olarak ödeyebilecekleri bu cüzi tutarla hem kendileri hem de bakmakla yükümlü oldukları eşleri, çocukları ile anne ve babaları sağlık güvencesine sahip olmasalar bile GSS kapsamında olup sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanma hakkına sahip oluyorlar" diye konuştu. "Kayıt dışı istihdam ile mücadele ediyoruz" Sosyal Güvenlik Reformu’nun hayata geçmesi ile birlikte atılan önemli adımlardan bir tanesinin de kayıtlı istihdamın özendirilmesi ve bu bilincin arttırılmasına yönelik çalışmaların önem kazanması olduğuna dikkat çeken Müdür Kaya, "Cezanın yerini teşvikin, denetimin yerini rehberliğin aldığı bir anlayışı hayata geçirmeye çalıştık ve bilinçlendirme, farkındalık, etkin rehberlik ve denetim faaliyetlerine öncelik verdik. Kayıt dışı istihdamın genişlemesi, bir taraftan çalışanların güvencesiz kalmasına yol açarken, diğer taraftan da kayıtlı istihdam aleyhinde haksız rekabete yol açmaktadır. Hafta kapsamında kayıt dışı istihdamla mücadele konusunda çalışmalarımıza değinerek toplumun tüm kesimlerinde sigortalı çalışmaya destek verilmesi konusunda farkındalık oluşturmak istiyoruz. SGK çalışanlarımızın da gayretiyle çalışmalara katma değer katacak tüm taraflarla iş birliği içerisinde bir çalışma anlayışı yürütüyoruz. Kurum olarak verdiğimiz hizmetlerin iyileştirmesi, prim teşviki uygulamaları, veri paylaşımına dayalı çapraz denetimler, bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmaları, yenilikçi uygulamalarımız ve tabii ki kayıt dışı istihdamın yoğun olduğu alanlarda hayata geçirdiğimiz projeler kayıt dışı istihdamın düşürülmesine önemli katkı sunmaktadır" şeklinde konuştu.
Samsun Da Vinci Ameliyat Robotu sağlık zirvesinin gözdesi oldu Uluslararası Sağlık Zirvesi’nde sergilenen Da Vinci Ameliyat Robotu, yerli ve yabancı katılımcıların ilgi odağı oldu. Samsun’da 3 gün sürecek ’2. Uluslararası İkiztepe Sağlık Zirvesi’ bir otelde düzenlendi. Yerli ve yabancı sağlık kuruluşlarının yoğun ilgi gösterdiği zirvede Medicana International Samsun Hastanesi de kurduğu stantlarda hizmetlerini tanıtırken yerli ve yabancı sağlık grubu temsilcileri ile temaslarda bulundu. Hastanenin zirveye getirdiği Da Vinci Ameliyat Robotu ise davetlilerin ilgisini çekti. Yerli ve yabancı katılımcılar ameliyat robotunun başına geçerek, robot kollar ile sanal ameliyat gerçekleştirdiler. Zirvenin sağlık sektörü açısından çok önemli olduğunu ifade eden Medicana International Samsun Hastanesi Genel Müdürü Güner Armutlu, “Bugün Samsun ve hastanemiz için önemli bir gün. Çünkü 1 yıl önce ilkini yaptığımız zirvenin ikincisini bugün icra ediyoruz. Görüyoruz ki daha da geliştirilmiş, katılımcı sayısının daha da arttırılmış ve ilginin çok daha yoğun olduğu bir zirve ile karşı karşıyayız. Bu zirveler bizim için çok önemli, çok kıymetli. Özellikle sağlık turizmi açısından da çok kıymetli. Çünkü bugün burada yaklaşık 23 tane ülkeden 240 katılımcının bir araya geldiği ve birebir görüşmelerin yapıldığı bir ortam var. Zirveden çok verimli bir şekilde ayrılmayı düşünüyoruz. Burada yeni iş birliklerinin, yeni anlaşmaların, sözleşmelerin ve yeni stratejilerin oluşturulacağını düşünmekteyim. Geçen yılki yapılan zirvede yeni dostluklar kurmuştuk, yeni anlaşmalar yapmıştık. Bu zirvede bunun üzerine daha anlaşmalar, diyaloglar, iletişimleri kurarak süreci daha da geliştirmeyi planlıyoruz” dedi. “Hastanelerimizde robot teknolojili ameliyatları sıklıkla kullanıyoruz” Ameliyatlarda kullandıkları cihazı zirvede sergilediklerine değinen Armutlu, “Da Vinci diye tabir edilen, bilinen dünyada ameliyatların robot teknolojisiyle yapıldığını gösteren bir cihazı sergiliyoruz. Ameliyatlarda kullandığımız bu cihazın birebir kendisini buraya getirdik. Katılımcılar çok büyük ilgi gösteriyor. Çünkü artık teknolojinin gelişmesiyle ve ameliyatlar robot teknolojisi de döndü. Hatasız, kusursuz, daha güzel ameliyatların yapıldığı bir teknoloji. Hastanelerimizde de bu teknolojiyi sık sık kullanıyoruz. O yüzden de teknolojimize olan ilgi oldukça fazla” diye konuştu.