TEKNOLOJİ - 03 Eylül 2025 Çarşamba 10:28

Güneydoğu’da su ve enerji kaynakları alarm veriyor

A
A
A
Güneydoğu’da su ve enerji kaynakları alarm veriyor

Güneydoğu’da kuraklığa rağmen sürdürülen izinsiz mısır ekimi, bölgedeki enerji sorununu tetikliyor. Kaçak trafo ve ruhsatsız kuyular, adeta orta ölçekli bir şehrin elektriğini tek başına tüketiyor.


Kaliteli, kesintisiz ve sürdürülebilir enerji dağıtımı hedefiyle faaliyetlerini sürdüren Dicle Elektrik, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde iklim krizinin etkileriyle birlikte artan izinsiz mısır ekiminin enerji altyapısını zorladığına dikkat çekti. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından, su kıtlığı nedeniyle ikinci ürün mısır ekiminin yasaklandığı Mardin ve Şanlıurfa’da üreticiler, yasağı ihlal ederek mısır ekmeye devam ediyor. Üstelik bu ekimlerin büyük kısmı, ruhsatsız açılan sulama kuyularından kaçak elektrikle gerçekleştiriliyor.



Yasağa rağmen iki ilde 1 milyon 647 bin dekar alanda mısır ekildi


Dicle Elektrik verilerine göre, 2024 yılında yalnızca Mardin ilinde 3 bin 762 üretici, yasağa rağmen toplam 613 bin dekardan fazla alanda ikinci ürün mısır ekti. 2025 yılı itibarıyla ise Şanlıurfa ve Mardin’de toplam 1 milyon 647 bin dekar alanda mısır ekimi yapıldığı bildiriliyor. Bu bölgelerdeki mısır tarlaları, yüzlerce metre derinlikten su çekilerek sulanıyor. Yeraltı sularının 800-850 metre derinlikte bulunduğu bazı bölgelerde, bu suya ulaşmak için çok güçlü elektrikli motopomplar kullanılıyor. Dicle Elektrik uzmanlarının hesaplamalarına göre, 100 dönümlük bir mısır tarlasını sulamak için ortalama 130 bin kWh elektrik gerekiyor. Bu da binlerce hanenin aylık tüketimine denk geliyor.



"Buğday 4 defa, mısır 9 defa sulanıyor"


Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, Dicle Elektrik Tarımsal Sulama Müdürlüğü tarafından yapılan teknik analizlerin, yasağın nedenlerini somut verilerle ortaya koyduğunu söyledi. Bölgede buğday gibi ürünlerde sulama genellikle 4 defa yapılırken, mısırda bu sayı 8-9’a çıktığını belirten Arvas, "Bu da ciddi bir su ve enerji tüketimi anlamına geliyor. 100 dönüm mısır arazisinin sulanması için yaklaşık 122 bin ton su gerekirken, bu miktardaki su ile 400 dönüm buğday tarlası sulanabiliyor. Mısırın yüksek su ve dolaylı elektrik ihtiyacı, bölgenin sınırlı kaynakları üzerinde ağır bir yük oluşturuyor. Suyun yetersizliği sebebiyle getirilen yasaklara uyulmaması, enerji sistemini zorluyor. Ortaya çıkan tablo, yalnızca bölgesel değil, ulusal ölçekte de enerji dengesini tehdit ediyor" dedi.



Soya umut vadediyor


Dicle Elektrik, çözüm önerileri kapsamında mısır yerine daha az su tüketen ürünlere yönelmenin önemine de dikkat çekiyor. Bu kapsamda Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yüzde 75 hibe desteğiyle


başlattığı soya denemelerinin umut verici sonuçlar verdiği belirtiliyor. Arvas, Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesinde yapılan uygulamalarda yüksek verim elde edildiğini, soyanın daha az su ve enerji ile daha sürdürülebilir bir alternatif olduğuna dikkat çekti.



Yağışlar son 52 yılın en düşük seviyesinde


Tarım Reformu Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan "İklim, Fenolojik Durum ve Sulama İzleme İstatistikleri Haziran 2025" raporu, Dicle Elektrik’in kuraklık ve su kaynaklarının verimli kullanımı konusundaki uyarılarını verilerle destekliyor. Rapora göre, Haziran ayında Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde sadece 1,7 mm yağış kaydedildi. Bu miktar, 1991-2020 yılları arasındaki uzun yıllar ortalamasına göre yüzde 80 daha az. Ayrıca 1 Ekim 2024 - 30 Haziran 2025 dönemini kapsayan su yılı yağışları da normalin yüzde 26 altında kalarak, son 52 yılın en düşük seviyesine indi. Özellikle Şanlıurfa ve Şırnak çevresinde sıcaklıklar yazın yoğun yaşandığı günlerde rekor düzeye ulaştı. Bazı ilçelerde 49-50C ölçülen sıcaklıklar, buharlaşmayı artırarak tarımda su ihtiyacını daha da yükseltiyor.



4 bin 405 kaçak trafo tespit edildi


Bu durumun bir başka yansıması ise tarımsal sulama amaçlı kullanılan kaçak trafolarda gözlemleniyor. Dicle Elektrik saha ekiplerinin 2025 yılı Ağustos ayı itibarıyla son iki yıl içinde 11 bin 454 adet kaçak trafo tespit ettiği belirtiliyor. Arvas, "Bunların 7 bin 49’unun herhangi bir abonelik kaydı bulunmayan kişilerce, 4 bin 405’inin ise resmi aboneliği olmasına rağmen kaçak elektrik kullandığı belirlenen kişilerce kullanıldığını gördük. İl bazında bakıldığında ise en yüksek kaçak trafo kullanımının 6 bin 416 adet ile Şanlıurfa’da gerçekleştiğini görüyoruz" diye konuştu.



"Yeteri Kadar" kampanyası sürüyor


Dicle Elektrik, yalnızca tespit ve denetim değil, aynı zamanda farkındalık artırıcı faaliyetlerle de sorunun çözümüne katkı sunuyor. Şirket, bağlı bulunduğu Eksim Holding çatısı altında yürütülen "Yeteri Kadar" sosyal sorumluluk kampanyası kapsamında, bölgedeki çiftçilere su ve enerji verimliliği konularında eğitimler veriyor. Ayrıca İl Milli Eğitim Müdürlükleriyle iş birliği içinde çocuklara yönelik tiyatro gösterileri, yarışmalar ve eğitim materyalleriyle sürdürülebilirlik temalı bilinçlendirme çalışmaları yapılıyor.



Güneydoğu’da su ve enerji kaynakları alarm veriyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kamerada Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.
Aydın Bir kişinin öldüğü kaçak define olayında 1 tutuklama Aydın’ın Efeler ilçesinde iddiaya göre define aramak için kaçak kazı yaparken girdiği tünelde mahsur kalan şahıs ekiplerin saatler süren arama çalışmasının ardından ölü olarak bulunurken, tünelin dışında bekleyen diğer şahıs ise jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, sabaha karşı Kalfaköy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, define aramak için kaçak kazı yaptıkları iddia edilen şahıslardan biri açtıkları tünele girdi. Dışarıda kalan T.Y. (44) içerideki Sezer Ayhan (32) isimli arkadaşından uzun süre haber alamayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD, UMKE, Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) yönlendirildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekipler tünel içerisindeki Ayhan’a ulaşmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 20 metre uzunluğundaki tünelin uzun ve dar olması ekiplerin çalışmalarını güçleştirirken, saatler süren kurtarma çalışmalarının ardından Ayhan ölü olarak bulundu. İzmir İl Afet Müdürlüğü’nden getirilen temiz hava besleme sistemi ile mahsur kaldığı tünelden ölü olarak çıkarılan Ayhan’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Tutuklandı Tünel dışında kalan T.Y. isimli şahıs jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.Y. çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var" Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, minimum 7-8 transfer yapılması gerektiğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kasımpaşa deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-0’lık skorla yenildi. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray’a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumunda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devreyle beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu. Gelmeden önce kadroyla ilgili ekibiyle değerlendirme yaptığını ifade eden Belözoğlu, "Buna rağmen en iyisini yapmak için buradayız. Kadroyu güçlendireceğimizi düşündüğümüz bir devre arası var. Bence Kasımpaşa’nın bunu yapması gerekiyor. Kerem (Demirbay) iyi bir oyuncu. İsmi geçen oyunculardan biri de o. Topu tutmada, yönlendirmede o benim istediğim oyunu ortaya çıkabilecek bu tarz oyunculara ihtiyaç var gibi görünüyor. Ceyhun Bey’le görüştük, başkanlarımızla görüştük. Takımın güçlenmesi adına bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. 17 maçın minimum 8-9 galibiyet çıkarabilecek bir takım inşa edeceğiz. Şikayet edecek durumda değilim. Şikayet etmemeliyim bu kadroya geldiysem. Bugün planlarımızın bazıları tuttu, bazıları tutmadı. Karşımıza güçlü bir takım vardı" şeklinde konuştu. "Elimde peynir, domates varken, kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli" Elindeki kadroyla iyi işler çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, "Elindeki malzemeyle en iyi lezzeti çıkarabilecek oyunu yapmak durumundayım. Elimde peynir, domates varken, ben sadece peynirli domatesli en güzel pizzayı yapmalıyım. Kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli. Bu işin gerçeği budur. Teknik adamlar bir şeyleri konuşurken biraz daha gerçekçi yaklaşmalılar. Ben burada elimdeki mevcutla bile en iyi neyi yapabilirim, bunun derdindeyim. Ofansif anlamda kesinlikle değişmemiz gereken, gelişmemiz gereken yerler var" ifadelerini kullandı. Her çalıştırdığı takımın kendisine tecrübe olduğunu aktaran Belözoğlu, "Elimizdeki güce göre en lezzetlisini yapmak zorundasınız. Ankaragücü’yle yaşadığımız süreç tamamen bence hakemlerin organize ettiği bir süreçti. Antalyaspor, geçen sene bence yine ligin en sıkıntılı kadrolarından bir tanesiydi ama bence iyi iş çıkardık. Lige çok iyi başladık. 4 maçta 9 puan aldık. Camia mutsuz, 4 maçın 4’ünü de kazanmamız gerekiyor diyorlardı. Ben o yüzden bıraktım. Çünkü bazen ülkede gerçeklerle karşılaşmak istemeyen bir grupla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Gerçekçi bakacağız. Bunları tecrübe olarak görüyoruz. Teknik adamlık kariyerimde iyi de gitse kötü de gitse hedeflerimden vazgeçmeden yoluma devam edeceğim. Bu bir tecrübe. Hep böyle bakarım" diyerek sözlerini tamamladı.