GÜNDEM - 15 Temmuz 2024 Pazartesi 14:15

Erzurum’da şehitler için Mevlid-i Şerif ve hatim okundu

A
A
A
Erzurum’da şehitler için Mevlid-i Şerif ve hatim okundu

15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamında Erzurum’da Mevlid-i Şerif ve hatim okundu.


Lala Mustafa Paşa Cami’nde öğlen namazından önce Vali Mustafa Çiftçi, 9. Kolordu ve Garnizon Komutanı Tümgeneral Tevfik Algan, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Metin Düz, İl Emniyet Müdürü Kadir Yırtar, kurum yöneticileri, şehit yakınları ve vatandaşlar katıldı.


Program dua edilmesiyle tamamlandı.



Erzurum’da şehitler için Mevlid-i Şerif ve hatim okundu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Otel yangını davasında İSG uzmanları dinlendi: "Ne turistik, ne de iş amaçlı gitmedim" Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel’de çıkan yangına ilişkin tutuksuz yargılanan iş sağlığı ve güvenliği uzmanı Ece Kayacan, "Suçlamaları kabul etmiyorum. Hayatımda gitmediğim bir otel; ne turistik, ne de iş amaçlı gitmedim" dedi. Bir diğer sanık iş sağlığı ve güvenliği uzmanı Kübra Demir ise, "İşini hakkıyla yapan bir insanım. Grand Kartal ile ilgili hiçbir çalışmam yoktur" ifadelerini kullandı. Bolu’da meydana gelen ve 78 kişinin yaşamını yitirdiği Grand Kartal Otel yangınına ilişkin davanın ikinci duruşması yaklaşık 8 saattir devam ediyor. Aralarında otel sahibi ve belediye yetkililerinin de bulunduğu 19’u tutuklu, toplam 32 sanık yargılanıyor. LPG tesisatı bakım görevlisi tutuklu sanık Muharrem Şen, tesisatı kontrol ettiğinde herhangi bir sorunla karşılaşmadığını ve yapması gereken kontrolleri gerçekleştirdiğini söyledi. Şen, "Burada LPG’nin imalatını yapan firmalar bilirkişi raporunda sorumlu bulunsa da beni ilgilendiren bir durum yok. Bir kaçak olsaydı patlama meydana gelirdi ama öyle bir durum söz konusu değil" dedi. Otele 2022 yılında gittiğini ifade eden Şen, "Usulüne uygundur, standart dışı bir şey görmedim. Üzerime atılı suçlamaları reddediyorum. Tahliye ve beraatımı istiyorum" diye konuştu. "Normalde ziraat yüksek mühendisiyim" İş sağlığı ve güvenliği uzmanı tutuksuz sanık Ece Kayacan ise savunmasında, "Ben normalde ziraat yüksek mühendisiyim. 2012 yılından beri iş güvenliği uzmanlığı yapmaktayım. Ben Grand Kartal Otel’e hayatımda gitmedim, görüşmeye sadece Gazelle Otel’e gittim. Grand Kartal Otel bir çatı unvanı. Bu ünvan altında bir de Gazelle Otel var. Grand Kartal’da hiç çalışmadım, Gazelle de çalıştım" şeklinde konuştu. "Hayatımda gitmediğim bir otel; ne turistik, ne de iş amaçlı gitmedim" Kayacan, Gazelle Otel’de 2021 yılında çalışmaya başladığını, gözaltı sürecinden sonra istifa ettiğini belirterek, "Ben Gazelle Otel’de bütün ziyaretlerimi yaptım. Eksiklikleri belgelerle tutarız. Eğer Grand Kartal Otel’de çalışsaydım, İSG belgeleriyle bütün toplantılara katılırdım. Suçlamaları kabul etmiyorum. Hayatımda gitmediğim bir otel; ne turistik, ne de iş amaçlı gitmedim" ifadelerini kullandı. "Grand Kartal’a iş sağlığı ve güvenliği uzmanı olarak hiç gitmedim, bulunmadım" Bir diğer tutuksuz sanık iş sağlığı ve güvenliği uzmanı Kübra Demir de, "2014 -2020 fiilen Gazelle Otel’de iş sağlığı ve güvenliği uzmanlığı yaptım. Eğitimler de verdim bu sürede. Grand Kartal’a iş sağlığı ve güvenliği uzmanı olarak hiç gitmedim, bulunmadım. Risk değerlendirme raporu düzenlemedim. İşini hakkıyla yapan bir insanım. Grand Kartal ile ilgili hiçbir çalışmam yoktur" dedi.
Ankara TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Özbudun: "Karma Komisyon Başkanı’nın tezkere hazırlamak gibi bir yetkisi yoktur" TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Serap Yazıcı Özbudun, "Karma Komisyon Başkanı’nın tezkere hazırlamak gibi bir yetkisi yoktur. Karma Komisyon Başkanı’nın dokunulmazlıkları kaldırmak gibi de bir yetkisi yoktur. Dokunulmazlıkların nasıl kaldırılacağı, Meclis iç tüzüğünün 131. maddesi ve devamı maddeleriyle düzenlenmiştir. Buna göre Karma Komisyon Başkanı bir hazırlık komisyonu oluşturur" dedi. TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Serap Yazıcı Özbudun, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Özbudun, CHP üst düzey yöneticilerinin kamuoyunu bilerek ve isteyerek yanlış bilgilendirdiğini söyleyerek, "3 Temmuz 2025 Cuma günü Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır imzasıyla Anayasa Komisyonunuza bir dilekçe intikal etti. Dilekçenin başlığı karma komisyona hitaben yazılmıştır. Bildiğiniz gibi karma komisyon Meclis iç süzüğümüzün 131. maddesi gereğince Anayasa ve Adalet Komisyonlarından kuruluruz ve bu komisyonun yani karma komisyonun Başkanı Anayasa Komisyonu Başkanıdır. Dolayısıyla bu iletilen dilekçeye cevap verme yetkisi ve görevi de Anayasa Komisyonu Başkanı olarak şahsıma aittir" ifadelerini kullandı. Özbudun, şöyle konuştu: "Peki neydi Sayın Ali Mahir Başarır’ın 3 Temmuz tarihli dilekçesinin içeriği. Dilekçesinde Sayın Başarır 28. Dönem Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri hakkında kaç adet tezkere olduğunu ve bu tezkerelerin konularının ne olduğunu öğrenmek istediklerini beyan etmişlerdi. Dolayısıyla gene Anayasamızın ilgili kuralları gereğince yani dilekçe hakkını ve bilgi edinme hakkını düzenleyen 74. maddesi gereğince benim duraksamadan kendilerine bilgi vermem, dilekçelerine cevap yazmam gerekiyordu. Tabii ki benim yerimde başka biri olsaydı dilekçeyi bekletebilirdi. Uzun süre sümen altında tutabilirdi. Daha sonra keyfi istediğinde de cevap verebilirdi. Ama ben bir Anayasa hukukçusuyum. Her zaman için Anayasa’nın üstünlüğünü dikkate alan tutup ve davranışlar sergileyen bir insanım. Dolayısıyla derhal dilekçeyle ilgili komisyonumuzun yasama uzmanlarından bilgi talep ettim. Kendileri çok titiz bir çalışma yaptılar. Bir dosya hazırladılar. Ve aynı zamanda onlara şunu sordum. Bugüne kadar komisyonumuzun bu tür dilekçelerle ilgili yerleşik tutumu nedir diye sorduk. Cevap verilmesi yönünde yerleşiklik kural uygulama olduğunu ifade ettiler. Sonuç olarak aynı gün bu dosyayı imzalamak suretiyle usulüne uygun bir biçimde Sayın Ali Mahir Başarır’a itikal ettirdim." Özbudun, Başarır ve arkadaşlarının 61 CHP milletvekili hakkında tezkere hazırladığını iddia ettiklerini belirterek, "Onların dokunulmazlıklarını kaldırmaya niyet ettiğim şeklinde haber yaptırdılar. Sosyal medya mecralarını ayağa kaldırdılar. Bir linç kampanyası gerçekleştirdiler. Şahsıma yönelik çok ciddi hakaret yağmurunun gerçekleşmesine vesile oldular. Karma Komisyon Başkanı’nın tezkere hazırlamak gibi bir yetkisi yoktur. Karma Komisyon Başkanı’nın dokunulmazlıkları kaldırmak gibi de bir yetkisi yoktur. Dokunulmazlıkların nasıl kaldırılacağı, Meclis iç düdüğünün 131. maddesi ve devamı maddeleriyle düzenlenmiştir. Buna göre Karma Komisyon Başkanı bir hazırlık komisyonu oluşturur. Komisyon Başkanı o komisyona tüzük gereği bir ay süre tanınır. Bir ay süre içinde hazırlık komisyonu bir rapor hazırlar, rapor Genel Kurula sevk edilir, Genel Kurul da oya sunulur ve oradaki oylamanın neticesine göre dokunulmazlıklar kaldırılır veya kaldırılmaz. Dolayısıyla hakkında yürüttükleri bu iftira ve yalan dolan kampanyasıyla bir mağduriyet değiştirmeye böylece halk nezdinde itibar kazanmaya çalışıyorlar" dedi. Komisyon Başkanı olarak dokunulmazlık fezlekelerinin dönem sonuna bırakılmasına ilişkin soruya Özbudun, "Öncelikle bunu söyleyeyim. Sonuç olarak bunların dönem sonuna bırakılması yönündeki teamülün devam etmesinden yana benim kişisel görüşüm. Ama bu konuda karma komisyon karar verecek. Ben o komisyonun başkanıyım. Başkan olarak da benim bir oyum var. Dolayısıyla kendi tercihim evet dönem sonuna kalması yönünde. Ama gidişatı ne şekilde cereyan edeceğini ben şu anda bilemem" diye konuştu.
Zonguldak Uluslararası Öğrencilerden BEUN’a Yoğun İlgi Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesinde (BEUN), 23 Haziran-6 Temmuz 2025 tarihleri arasında alınan uluslararası öğrenci başvurularının değerlendirme süreci başladı. Bu yıl üniversitenin 117 farklı programı için ilan edilen 1.550 kontenjana, 74 farklı ülkeden toplam 3.500 uluslararası öğrenci tarafından başvuru yapıldı. BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, başvuru değerlendirme sürecini yürüten komisyonu ziyaret ederek yürütülen çalışmalar hakkında yerinde bilgi aldı. Sürece ilişkin gösterilen hassasiyet ve özverili çalışmalar dolayısıyla komisyon üyelerine teşekkür eden Rektör Özölçer, değerlendirme sürecinin üniversitenin uluslararasılaşma vizyonu açısından büyük önem taşıdığına dikkat çekti. Rektör Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer konu ile ilgili yaptığı açıklamada şu sözleri dile getirdi: "Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi olarak her yıl daha fazla sayıda uluslararası öğrencinin tercih ettiği, küresel ölçekte başarılarıyla adından söz ettiren, saygınlığı artan bir üniversite olmanın gururunu yaşıyoruz. 74 ülkeden gelen 3.500 başvuru, Üniversitemize olan ilgilinin ve güvenin apaçık bir göstergesidir. Komisyonumuz, bu başvuruları büyük bir hassasiyetle ve şeffaflık çerçevesinde değerlendiriyor. BEUN ailesine katılacak her uluslararası öğrencimiz, kültürel çeşitliliğimizi zenginleştirecek ve üniversitemizin küresel görünürlüğündeki vizyonuna değer katacaktır." 11 Temmuz’da Sonuçlanacak Başvuru değerlendirme süreci, BEUN’un belirlediği takvim doğrultusunda 11 Temmuz 2025 Cuma günü sona erecek. Süreç sonunda uygun bulunan adaylar, BEUN’un uluslararası öğrenci ailesine katılma hakkı kazanacak. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi, son yıllarda yürüttüğü uluslararasılaşma politikaları, Erasmus+ anlaşmaları ve farklı coğrafyalardan gelen öğrencilere sunduğu kaliteli eğitimle sadece bölgesel değil, küresel bir yükseköğretim kurumu olma yolunda önemli adımlar atmaya devam ediyor.
Kırşehir Kırşehir’de içme suyu skandalı KIRŞEHİR (İHA) – Kırşehir’de aylardır devam eden su kesintileri ve musluklardan çamur akmasıyla gündeme gelen içme suyu kriziyle ilgili şok gelişme yaşandı. CHP’li Kırşehir Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Orman, kente verilen içme suyunun büyük bir kısmının arıtılmadan halka ulaştırıldığını itiraf etti. Neşet Ertaş Kültür Sanat Merkezi’nde düzenlenen İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı’nda konuşan Devlet Su İşleri (DSİ) yetkilileri; sorumluluk alanlarındaki su kuyularının bakım ve onarımıyla temiz su temin ettiklerini ifade etti. DSİ yetkilileri, "Kırşehir Belediyesi de talep ederse, yetki alanlarımızdaki kuyuların bakımını yaparız" dedi. Toplantıda konuşan Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Orman ise, "O kuyuların hepsi çalışırsa hepsini arıtmaya vermek zorundayız. Ancak arıtmalarımız yetersiz. Şehre şu an arıtmadan su veriyoruz. Kırşehir geneline 801 litre su veriyoruz, bunun sadece 180 litresini arıtmadan geçiriyoruz. Geri kalan kısmı şehir için büyük tehlike" ifadelerini kullandı. Başkan Yardımcısı Orman’ın açıklamaları şehirde büyük yankı uyandırırken, uzmanlar ve vatandaşlar halk sağlığı açısından ciddi tehlike oluştuğuna dikkat çekti. Öte yandan Kırşehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisi’ne başvuran vatandaşlarda karın ağrısı, ishal ve mide bulantısı şikayetlerinde son günlerde artış yaşandığı öğrenildi. Sağlık kaynakları, su kaynaklı muhtemel bulaşıcı hastalıklara karşı vatandaşları uyardı.
Kayseri CHP’li meclis üyesi adayı Bahadır’ın yaralandığı olayda sanıklar yeniden hakim karşısında Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Pınarbaşı Belediyesi Meclis Üyesi adayı Şerafettin Bahadır’ın darp edilmesinin ardından tabanca ile vurularak yaralandığı olayın sanıkları; bir kez daha hakim karşısına çıktı. Duruşma sonrası konuşan Şerafettin Bahadır; "Bizi takip ettiler, tuzak kurdular. Kızımın yanında beni de kızımı da darp ettiler" dedi. Tekrarlanan Pınarbaşı Belediye Başkanlığı seçimlerinin ardından CHP Pınarbaşı Belediye Meclis Üyesi Adayı Şerafettin Bahadır’ın, 21 Haziran 2024 tarihinde darp edilmesinin ardından tabanca ile vurularak yaralandığı olayın sanıkları Kayseri 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bir kez daha hakim karşısına çıktı. Önceki dönem Pınarbaşı Belediye Başkanı Memduh Uzunluoğlu’nun ağabeyi E.U. ve yeğeni M.U.’nun tutuklu olarak yargılandığı davanın bugünkü duruşmasında mahkeme heyetini eksikliklerin giderilmesi için sanıklarının tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 11 Eylül 2025 tarihine erteledi. Duruşma sonrasında açıklamalarda bulunan Şerafettin Bahadır ise; sanıkların savunmalarında önceki belediye başkanını taklit ettiğini öne sürdüğünü ve bunu gerekçe olarak sunduklarını belirterek, "İçeride bana zarar verenlerin ifadesinde tuhaf bir şey oldu. Diyor ki: ‘Topal bir ağabeyimiz vardı. Onu taklit etti. Düğünlerde oynadı.’ Ben önceki belediye başkanımızın topal olduğunu görmedim bile. Yeminle görmedim. İnsanların özrü üstünden hareket edecek kadar küçülmedim ben. Ben nerede özürlü bir insan görsem ona saygı duyarım. Sahip çıkmaya çalışırım, yardımcı olmaya çalışırım. Ne demek yani ’bir insanın engeliyle alay etmek’ demek. Böyle bir yüzsüzlük olur mu? Bizi takip ettiler, tuzak kurdular. Kızımın yanında, beni de kızımı da darp ettiler. Arabanın camını kırdılar. Beni de dövdüler. Şu elimin, kolumun hali hep onların eseri. Yemeğimi yiyemedim, eşim yedirdi. Hiçbir şey yapamadım ben. Ot gibi yaşadım. Onların da gerekli cezayı alması lazım" dedi.