DİĞER SPORLAR - 03 Temmuz 2018 Salı 14:29

55 yıllık cazgırdan pehlivanlara sitem

A
A
A
55 yıllık cazgırdan pehlivanlara sitem

Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nde 55 yıldır cazgırlık yapan, başpehlivanları güreşseverlere tanıtan Başcazgır Pele Mehmet, ata sporu yağlı güreşte pehlivanların eski oyunları unuttuklarını söyledi.

Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nin 55 yıllık cagırı Pele Mehmet, güreşçilere sitem etti. Pele Mehmet, “Eskiden 50-60 yıl öncesi pehlivanlarımız güreşte oyundan oyuna geçerlerdi. Örneğin, ‘sarma’ oyunu neredeyse unutulacak. ‘Ayakta künde’ oyunu, ‘kılçık oyunu’, ‘tek kol’, ‘çift dalmalar’, ‘boyunduruklar’ çeşitli oyunlar vardı. Hatta ‘kemane’ ile ‘kaz kanadı’ oyunları yaparlardı. Şimdi bu oyunlar biraz azaldı. Künde oyunu arada sırada oluyor, bunu yapanlarda belli pehlivanlarımız ‘sarma kündeyi’ yapan az, çapraz oyunu vardı. Bu çapraz oyununu iyi yapanlardan biri de İbrahim Gümüş'tür (Magrus). 1982-1984 yıllarında Hüseyin Çokal, Kırkpınar’da başpehlivan olmuştur. Kündeyi de çok iyi yapan bir pehlivanımızdır. Yine Aydın Demir, 1976-1977-1978 yıllarında başpehlivanı ‘paça kazık, iç kazık’ oyununu çok uygulayan bir pehlivanımızdı. Rahmetli Kara Ali, çok büyük bir ustaydı. Bizim yağlı güreşimize ‘paça kazık, iç kazık ve ters paça’ güzel oynayan bir pehlivanımızdı. Kara Ali, bunu şiir söyler gibi yapardı. Kırkpınar’ın efsanesi Ahmet Taşçı mesela çok güzel paça kazık, iç kazık, ters paça yapan pehlivanımızdır” dedi.

“Başpehlivanlar hızlandı” 

Favori başpehlivanların özelliklerini de değinen Pele Mehmet, “Yeni yarışan başpehlivanlarımız daha hızlandılar daha süratli güreşler yapıyorlar. Mesela İsmail Balaban hızlı bir başpehlivandır. Orhan Okulu, gayretli biridir. Fatih Atlı çok karışık güreşleri seven biridir. Hamza Köseoğlu karışık güreşleri sever ve aynı zamanda rakibini yendiği bile belli olmaz. Recep Kara, 2004 yılından beri hız bırakmıştır ve 4 sefer başpehlivan olmuştur. Şaban Yılmaz, Hamza Köseoğlu, Recep Kara, Fatih Atlı, Mehmet Yeşilyeşil, İsmail Balaban, Ali Gürbüz bu isimlerini saydığım kardeşlerim direkt favori” şeklinde konuştu.  

Ergin Yıldız

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Vehbi Koç Ortaokulu öğrencilerinden bilimsel ve sportif başarı İnönü Vehbi Koç Ortaokulu öğrencileri, bilimsel ve sportif alandaki başarılarıyla ön plana çıkıyor. İnönü Vehbi Koç Ortaokulu öğrencileri 22 Nisan ile 28 Nisan tarihleri arasında iki büyük başarıya imza attı. Bu yıl 18’incisi düzenlenen TÜBİTAK 2204-B Ortaokullar Arası Araştırma Projesi Yazma Yarışması’nda tarih alanında ’Türk Damgalarına Can Suyu’ adlı proje ile Bursa Bölge Birinciliği elde edildi. Vehbi Koç Ortaokulu 6.sınıf öğrencileri Azra Gök, Irmak Karagöz ve Zehra Ecrin Aslan’ın, Türkçe öğretmeni Sema Şeker danışmanlığında hazırladığı proje, Bursa bölge sergisinde başarı göstererek birinciliğe layık görüldü. Bu sayede 26 Mayıs ile 30 Mayıs tarihleri arasında Ankara’da düzenlenecek olan ve Türkiye’nin 12 ayrı bölge birincilerinin yarışacağı Türkiye finaline katılmaya hak kazandı. Beden eğitimi öğretmenleri Tuğba Koç ve Esabil Ballı ile bilek güreşine hazırlanan sporcular, Eskişehir il ve bölge müsabakalarında başarı elde ederek katıldıkları Türkiye şampiyonasında 1 altın, 3 gümüş ve 1 bronz madalya kazandı. Sol kolda 60 kilogram Eylül Karaardıç Türkiye Şampiyonu, 35 kilogram Hayrunnisa Karademir Türkiye İkinciliği, 35 kilogram Emine Bozkurt Türkiye İkinciliği, sağ kolda ise 60 kilogram Eylül Karaardıç Türkiye İkinciliği, 40 kilogram Eminenur Yeniçay Türkiye Üçüncülüğü elde etti. "Gelecek yıllarda da başarılarımızın üstüne koyarak çalışmalarımıza devam edeceğiz" Öğretmen ve öğrencilerinin başarıları hakkında konuşan Okul Müdürü Fazıl Özkara “Bizi diğer meslek gruplarından ayıran en önemli özelliğin gelişiminde rol oynadığımız evlatlarımızın başarıları olduğuna inanıyorum. Eğitimin her alanında öğretmen ve öğrencilerimizin yanında olmanın gururunu yaşıyoruz. Son yıllarda okulumuzun başarıları sadece Eskişehir’de değil ülke çapında ses getirmeye başladı. Öğretmenlerimizin özverili yaklaşımları, öğrencilerimizin ise büyük gayretleri ile İnönü’den tüm Türkiye’ye açılımın öncüsü olduğumuza inanıyorum. Gelecek yıllarda da başarılarımızın üstüne koyarak çalışmalarımıza devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Ankara Eğitim Bir-Sen: “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ yeni müfredat taslağı değerlendirmemizi tamamladık” Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim Bir-Sen), “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” yeni müfredat taslağı konusunda detaylı ve veri temelli titiz bir değerlendirme yapıldığını ve Milli Eğitim Bakanlığı ile paylaşmak üzere çalışmanın tamamlandığını açıkladı. Eğitim Bir-Sen Sendikası, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” yeni müfredat taslağı kapsamında öğretim programları ortak metni ve 26 ders öğretim programının kamuoyu ile paylaşılarak, görüş ve önerilere açıldığını hatırlatarak, konu ile ilgili veri temelli çalışmalar gerçekleştirdiklerini açıkladı. Sendika tarafından yapılan açıklamada, yürütülen çalışmalarda sendika üyelerine gönderilen ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Yeni Müfredat Taslağı Değerlendirme Anketi’ ile 4 bin 630 üyenin fikir ve önerilerinin alındığı ve bu doğrultuda analizlerin hazırlandığı belirtildi. “Ders kitaplarından toplumsal gelişim ve gerçeklere uygun olması ve bu kapsamda değer aktarımına katkıda bulunması beklenmektedir” Açıklanan öğretim programının felsefesi, yönü, pedagojik yaklaşımları ve bağlamı da ele alınarak incelendiği ve Milli Eğitim Bakanlığı ile paylaşmak üzere çalışmanın tamamlandığı belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde eğitim sistemlerinin aktarımında önemli bir yere sahip olan öğretim programlarının, müfredatın bir felsefesinin olması gerekmektedir. Bu felsefenin meydana gelmesinde ise toplumun sosyolojik, psikolojik ve fiziksel unsurlarının bir arada olduğu bağlamın oluşturulması gerekmektedir. Öğretim programlarından, ders kitaplarından sosyal yapıya uygun olması, pedagojik gereklilikleri karşılaması, toplumsal gelişim ve gerçeklere uygun olması ve bu kapsamda değer aktarımına katkıda bulunması beklenmektedir. Mevcut öğretim programlarımızın değerlere yaklaşımı sistematik ve planlı olmaktan uzaktır. Evrensel, millî ve manevi değerler kapsamında yapılan analizlerde özellikle milli ve manevi değerler bakımından programların genellikle çok sınırlı bir içeriğe sahip olduğu anlaşılmaktadır. Programlarda değer eğitiminin sistematik bir şekilde ele alınmadığı, program açıklamalarında belirtilenlerle kazanım düzeyindeki durumun birbiriyle örtüşmediği, dolayısıyla değerlere yaklaşımı bakımından iç tutarlılığı yüksek olmayan programlarla karşı karşıya olduğumuz görülmektedir.” Öğrencilere belli değerlerin kazandırılması sürecinin sadece belirli derslerle sınırlı olmaması gerektiği vurgulanan açıklamada, “Okulda değerler eğitimine bütünsel bir anlayışla yaklaşılmalıdır. Bu kapsamda değerler ilgili tüm derslerde verilmeli ve değer aktarımı okuldaki genel atmosfere yansıtılmalıdır. Değerler sadece bilişsel alanda ele alınmamalı, duyuşsal açıdan da ele alınmalı ve beceri boyutu ihmal edilmemelidir. Programlarda değerlerin duyuşsal alanla ilişkilendirilmesi yapılmalı ve sadece bilişsel boyutta kalan değer aktarımının uzun vadede etkili olamayacağı unutulmamalıdır” ifadelerine yer verildi. Açıklamada Milli Eğitim Bakanlığı’nın Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Müfredat Taslağı’na yönelik yaptığı çalışmalar ve emekleri dikkate alıp milli, manevi ve evrensel değerlerine önem veren, fiziksel, bedensel, zihinsel, ruhsal ve ahlaki gelişimini sağlayacak, nitelikli nesillerin yetiştirilmesine katkıda bulunacak bir müfredat oluşturmasının temenni edildiği dile getirildi.