POLİTİKA - 25 Mayıs 2015 Pazartesi 21:42

Aydın Doğan’a cevap verdi

A
A
A
Aydın Doğan’a cevap verdi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi dertleniyor Doğan medyasının patronu ‘artık bizi terörist ilan ediyorlar, bize şunu diyorlar’. Ben sana ne terörist dedim ne şu, ne bu dedim" şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sultanbeyli Kent Meydanı’nda düzenlenen tapu devir törenine katıldı. Törene Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, Sultanbeyli Belediye Başkanı Hüseyin Keskin, Sultanbeyliler ve davetliler katıldı. Yapılan açılış konuşmalarının ardından sahneye davet edilen Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşların ‘Türkiye seninle gurur duyuyor’ tezahüratları ile karşılandı. Burada Sultanbeylilere seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sultanbeyli’nin 100 yıllık sorunu olan tapu konusu hamdolsun büyük oranda olmasa da şuanda adımı atıldı ve tapular teslim alındı. Sultanbeyli Belediyemiz süratle bunun dağıtımını başlatacak. Kardeşlerim ben bu vesileyle tüm emeği geçenleri kutluyorum. Önemli olan şuanda ilk etabında 1 milyon 271 bin metrekarelik tapu dağıtıma giriyor. Onun içinde inşallah Haziran seçimleriyle birlikte kalan kısmını da hükümetimiz inanıyorum ki gerekli adımları atacaktır. Ve onlarda bitirilerek yine sahiplerine dağıtılacaktır. Çünkü başbakanlığım döneminde de bizden hep çözüm için var olduk sorun için değil. Biliyorsunuz yönetmek er kişinin işidir. Ve ben Sultanbeyli’yi iyi bilirim. Sultanbeyli’nin şöyle geçmişe yönelik yapılanmaya başlandığı zamanı bilirim. Ama birileri de dinledikleri ile konuşurlar. Burada ilk yerleşimler kurulmaya başlandığından beri senetle sözleşme ile yürütülen ve pek çok sıkıntıya yol açan işlemler artık tapu üzerinden ve sağlıklı şekilde yapılabilecek. Onun için ben bu vesileyle gerek yerel yönetim tarafı gerek hükümet, gerekse evkur tarafına da teşekkür ediyorum. Şimdiden tapularınızın hayırlı olmasını temenni ediyorum” dedi.

‘İnşallah Sultanbeyli için yeni bir dönem başlıyor’ diyen Erdoğan, “Bu yeni dönemi en güzel şekilde değerlendirmenizi bekliyorum. Aydos Dağı ve orada yıkıntıları bulunan kale, Sultanbeyli’nin tarihteki misyonunun şahididir. İnşallah Aydos Dağı önümüzdeki dönemde Sultanbeyli’nin yapacağı atılımlara da şahitlik edecektir” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Şimdi birde terör örgütünün arkasında olan bir siyasi parti var. Biliyorsunuz dimi? Benim Kürt kardeşlerimi istismar ediyor. Benim dindar Kürt kardeşlerim bunlara gereken dersi inanıyorum ki 7 Haziran’da verecek. Ne diyor; ‘Taksim bizim Kâbe’mizdir’ diyor. Eskiden biz CHP’yi bilirdik. Kabe Arabın olsun bize Çankaya yeter diyorlardı. Şimdi buda Taksim bizim Kabe’miz var diyor. Bizim tek Kabe’miz var oda Mekke’de. Biz başka Kabe tanımıyoruz. İşte 7 Haziran bizim için çok önemli. Bitmedi birde ne diyor; Diyanet İşleri Başkanlığımızın hazırladığı Kürtçe mealli Kur’an-i Kerim’i gösteriyorum. Diyorum ki bak başkanlığımız bu Kur’an-ı Kerim’i hazırladı. Diyor ki; bunu diyor cumhurbaşkanına bir tane hazırladılar gönderdiler. 10 bin adet hazırladılar ve Doğu’ya ve Güneydoğu’ya gönderdiler. Bu defa ne dediler; Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kaldıracağız dediler. Ya sana mı kaldı bu iş. Sen kimsin ki kaldırıyorsun, nasıl kaldırıyorsun. Bu topluluk böyle bir şeye asla müsaade etmez. Ve ben diyorum ki Kürt kardeşlerim bu istismara bir ders vermelidir. Niye Diyarbakır’dan bir müftü çıkmış ne diyor; ‘partimin partisi Zerdüştlük olsa ben yine aday olurum’ Hale bak. Bunlar zaten Zerdüştlüğü savunuyor, elimizde belgeleri var. Bunların İslam ile alakaları yok. Ama benim Kürt kardeşim bunlar Kürtçülük yapıyor diye peşlerinden gitmez. Kürt vatandaşlara hizmeti biz yaptık.”

“Büyük bir oyun oynanıyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu oyunu beraber bozmamız lazım. Bu oyunu bozmak içinde çok çalışmamız lazım. Özellikle ne olur benim Kürt kardeşlerimi bu oyuna getirtmelerine müsaade etmeyin. Ben Güneydoğu’da partimizi kurarken bana orada Kürt kardeşlerimin kanaat önderleri şunu diyorlardı; ‘sadece şu olağanüstü hali kaldırın yeter’ Bir ayda kaldırdı. Ama ondan sonra verdiğimiz hizmetten sadece havalimanlarını saydım. Bakın okular, hastaneler neler yaptık neler. Biz Kürt kardeşlerimize değer verdik niye Yaratandan ötürü” diye konuştu.

Muhalefet partilerini ve medyayı eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Medya derseniz Doğan grubu başta olmak üzere hepsi de bu partinin genel başkanından bir popstar edasında demokrasi kahramanı icat etmenin peşine düşmüşler. Şimdi dertleniyor Doğan medyasının patronu ‘artık bizi terörist ilan ediyorlar, bize şunu diyorlar’. Ben sana ne terörist dedim ne şu demi, ne bu dedim. Önce sen güdümündeki sahip olduğun medya grubunun bu ülkenin cumhurbaşkanına yaptığı saygısızlıkları ortadan kaldır. Ve sana ben bir şey söyledim. Bak ben alışılmış bir cumhurbaşkanı değilim dedim. Saygısızlık yaptığın zaman cevabını bulursun dedim. Çünkü hangi dilden konuşursan o dilden konuşmasını iyi bilirim dedim. Beşiktaş Conrad Otel’de söyledim. Bana güya korku dersi veriyor. İşte Turgut bey şöyle, Süleyman beye böyle, Tansu hanıma şöyle. Dedim ben ne Süleyman beyim, ne Tansu hanımım, ya ben Kasımpaşalı Tayyip Erdoğan’ın dedim. Benim bir kendi kültürüm var. Hak edindiğini alırsın ama hak etmediğin hiçbir şeyi alamazsın, bunu bil dedim. Çünkü bunlar hükümet kurmaya, hükümet indirmeye alışmışlardı. Yine öyle devam edecekler sanıyorlardı” dedi.

“PENSİLVANYA’DAKİ ZAT HADİ GEL YA NİYE GELMİYORSUN?”

Paralel yapı örgütü lideri Fethullah Gülen’in Türkiye’den kaçan mensuplarına ev sahipliği yaptığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Pensilvanya’daki zat hadi gel ya niye gelmiyorsun. Şimdi Türkiye’den kaçıp gelenlere ev sahipliği mi yapıyorsun. Hepsi kaçıp gidiyor. 400 dönüm arazi, o arazinin üzerinde villalar, oralarda oteller. Şimdi kaçıp gidenler oraya gidiyor. Bunlarında kendine has imamları var biliyorsunuz. Hep bu imamlar kaçıp gidiyor. Ya imam kaçıp gider mi? ama gidiyor” diye konuştu.

Erdoğan’ın yaptığı konuşmanın ardından tapu devir törenine geçildi. Erdoğan, daha sonra temsili tapuyu Sultanbeyli Belediye Başkanı Hüseyin Keskin’e teslim etti. Erdoğan, törenin ardından sahneden inerken Sultanbeylili vatandaşlarla bir süre sohbet etti ve ardından hatıra fotoğrafı çekindi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kahramanmaraş Başkan Görgel: “Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda” Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, ahşap ve mobilya imalatı üzerine faaliyet gösteren fabrikada çıkan yangınla ilgili olarak “Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda. Allah’tan yangın can kaybına yol açmadı, herhangi bir kaza ve sıkıntıya yol açmadan yangını söndüreceğiz” dedi. Kahramanmaraş’ta ahşap ve mobilya imalatı üzerine faaliyet gösteren fabrikadaki alanda incelemede bulunan Başkan Görgel, yetkililerden bilgi alıp fabrika sahiplerine ve yakınlarına geçmiş olsun dileklerini iletti. Yangının büyük bir bölümünün kontrol altına alındığını ifade eden Başkan Görgel, “Burası büyük bir mobilya fabrikası, bize gelen ihbarın ardından kısa sürede gelip yangını söndürmeye çalışıyoruz. Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda. Kimyasal maddelerin de olduğu için yangının söndürmek kolay değil. Gerçekten arkadaşlarımız büyük bir özveri ile çalışıyor. Biraz önce kum ocağı atölyemizde kaza meydana geldi, bir kardeşimiz canımız vefat etti. Ne yazık ki zor bir gece geçiriyoruz. Allah’tan yangın can kaybına yol açmadı, herhangi bir kaza ve sıkıntıya yol açmadan yangını söndüreceğiz” dedi. Başkan Görgel, yangın söndürme çalışmalarına itfaiye daire başkanlığının ekiplerinin yanı sıra orman bölge ve emniyet teşkilatının da destek verdiğini ifade etti.
İstanbul Akademisyenin kızını sözlü taciz ettiği ileri sürülen kadına adli işlem başlatıldı Türk-Alman Üniversitesi Akademisyeni ve Akşam Gazetesi yazarı Tacettin Kutay’ın 6 yaşındaki kızını sözlü taciz ettiği ileri sürülen kadın hakkında "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama-Hakaret" suçlarından adli işlem başlatıldı. Kutay, olaya ilişkin sosyal medya hesabından videolu bir paylaşım yaparak şunları kaydetti: “6 yaşındaki kızım Fulya ile Göztepe’de yürüyorduk. İlahi söylemek istedi ve ’Ey aşıkı dildade’ okumaya başladı. ’Lailahe illallah Muhammedurrasulullah’ derken videodaki kadın yanımızdan geçiyordu. Durdu ve Fulya’ya ’Bunları size nerede öğretiyorlar anaokulunda mı?’ diye sordu. ’Ben öğretiyorum’ dedim. ’El kadar çocukların beynini bu saçmalıklarla yıkıyorsunuz. Ben üniversite hocasıyım, siz ne cahil insanlarsınız’ dedi. Bu gemi azıya almışlık, şuursuzluk sokak ortasında altı yaşında çocukları sözlü taciz etmeye kadar vardı. Varın gerisini siz hesap edin.” Edinilen bilgilere göre, Kutay’ın polisi araması üzerine M.G. (73) isimli şüpheli işlemler için karakola götürülürken her iki taraf da birbirinden şikayetçi oldu. Emekli hemşire olduğu öğrenilen M.G. hakkında "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama- Hakaret" suçlarından, Kutay hakkında ise "Hakaret" suçundan adli işlem başlatıldı. Dosyaları ikmalen adliyeye gönderilen şahıslar adli makamlarca karakoldan serbest bırakıldı.
Bursa “Mahzen-32” operasyonunda yakalanan 27 şüphelinin tamamı tutuklandı Bursa İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğü ile Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yapılan çalışmalar sonucu Bursa merkezli 7 ilde eş zamanlı düzenlenen “Mahzen-32” operasyonunda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 27 kişi, kıskıvrak yakalandı. Hakim karşısına çıkarılan şüphelilerin tamamı tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bursa merkezli İstanbul, Ankara, Trabzon, Sakarya, Yalova ve Diyarbakır’da düzenlenen “Mahzen-32” operasyonları ile elebaşılığını cezaevinde olan Ümit Saral’ın kardeşi Hakkı Saral’ın yaptığı suç örgütü çökertildi. Organize suç örgütü üyesi şüphelilerin, Bursa merkez ve İnegöl’de vadeli araç alım satım faaliyetlerinde bulunarak vatandaşlardan silah zoruyla yüksek miktarlarda para tahsilatı yaptıkları tespit edildi. Bunun yani sıra Bursa’ya il dışından getirdikleri yaşları 17 ile 25 arasında tetikçiler vasıtasıyla para vermeyi kabul etmeyen kişilere ve bu kişilerin iş yerlerine yönelik silahlı saldırı düzenledikleri öğrenildi. Sıkı takibin ardından çete çökertildi Bursa’ya farklı illerden gelerek vadeli araç alımı yapanların adreslerini tespit ettikleri ve bu kişileri hürriyetlerinden yoksun bırakarak darp ettikleri, araç alım satımı nedeniyle kişiler arasında meydana gelen alacak-verecek konularına müdahil oldukları ve sözde mahkemeler kurarak haksız menfaat sağladıkları, silahla ölüm tehdidinde bulundukları kişilerin iş yerlerine ve araçlarına zorla el koydukları ve bu malları örgüt üyelerinin üzerine geçirdikleri, silah ve tehdit zoru ile el konulan araçları hediye adı altında örgütün elebaşına verdikleri ve suç faaliyetleri esnasında, güvenlik güçlerine yönelik silahlı saldırıda bulundukları tespit edildi. Operasyon için düğmeye basan polis, çeteyi çökertti. Operasyonlarda çetenin elebaşını Hakkı Saral’ın da arasında bulunduğu organize suç örgütü üyesi 27 şüpheli yapılan operasyon ile kıskıvrak yakalandı. Operasyonlar sonucu 10 iş yeri ile 34 evde yapılan aramalarda 16 adet tabanca, 56 milyon 434 bin TL değerinde 53 adet çek ve senet, bin 272 adet farklı çaplarda fişek, 430 bin 400 TL nakit para, 123 bin 800 dolar, 20 bin 800 euro ve 2 tane lüks araç ele geçirildi. İnegöl’de çetenin faaliyetlerini başlatan kişinin ise 41 yaşındaki iş kadını D.T. olduğu öğrenildi. Çetenin elebaşının da aralarında bulunduğu 27 kişi adliyeye sevk edildi. Çıkarıldığı mahkemece 27 şüphelinin tamamı tutuklanıp cezaevine gönderildi.