SPOR - 31 Mart 2023 Cuma 16:11

Can Erbesler: 'Önce iyi birey, iyi vatandaş sonra iyi futbolcu olmaları yönünde yetiştiriyoruz'

A
A
A
Can Erbesler: 'Önce iyi birey, iyi vatandaş sonra iyi futbolcu olmaları yönünde yetiştiriyoruz'

Altınordu Kurumsal İletişim Direktörü Can Erbesler, düzenleyecekleri U12 Cup için yaptığı açıklamada, "Bu turnuvayı, bir Türkiye projesi olan Altınordu’nun, bir Türkiye projesi olarak Avrupa’ya açılımı olarak görüyoruz" dedi. Erbesler ayrıca önce iyi birey, iyi vatandaş daha sonra iyi futbolcu olmaları yönünde oyuncuları yetiştirdiklerini söyledi.

Altınordu Kurumsal İletişim Direktörü Can Erbesler, D-Smart’ta yayınlanan 'Haftanın Konuğu' programına bu hafta Altınordu Kurumsal İletişim Direktörü Can Erbesler konuk oldu. Can Erbesler ilk olarak 7-8-9 Nisan tarihlerinde gerçekleşecek Altınordu U12 Cup turnuvasını anlattı. Erbesler, "U12 Cup bu sene 8. kez gerçekleşecek. Pandemi nedeniyle üç yıldır yapılamıyordu. Avrupa’nın önde gelen kulüplerini ağırlıyoruz. 24 ülkeden 72 kulüp katılacak. Cevat Prekazi, Fatih Terim, Hamit Altıntop gibi isimler de bizlerle birlikte olacak. Çok renkli heyecan verici bir turnuva olmasını bekliyoruz. Bu seneki en önemli olay, 72 takımın A kulübü imzalı formaları gelecek. Bu formalar açık artırmayla satılacak. Ardından toplanan gelir deprem bölgesine aktarılacak. Yine bu sene ilk kez Güney Afrika’dan bir takım gelecek. Rusya’dan Zenit katılıyor. Çevredeki esnafa faydalı olacak, halkın iyi zaman geçirmesi sağlanacak. Bu turnuvayı, bir Türkiye projesi olan Altınordu’nun, bir Türkiye projesi olarak Avrupa’ya açılımı olarak görüyoruz. Organizasyon ücretsiz olacak. Yaklaşık 10 bin-12 bin seyirci bekliyoruz" dedi.

"Antrenörlerimizi, Avrupa’ya eğitime gönderiyoruz"

Altınordu'nun yurt dışı ile olan entegresini ve projelerini anlatan Can Erbesler, sözlerine şöyle devam etti:

"Yurt dışı ile sürekli temas halindeyiz. Antrenörlerimizi, Avrupa’ya eğitime gönderiyoruz. Hem yabancı dillerini geliştiriyorlar, hem de oradaki üst düzey antrenörlerin tecrübelerinden yararlanıyorlar. Aynı şekilde biz de İzmir’de tesislerimizde yabancı antrenörleri ağırlıyoruz. Geçtiğimiz ay U13 takımımız Almanya’ya gitti ve oranın önde kulüpleri ile özel maçlar yaptı. Bu yaştaki çocukların böyle uluslararası standartlarda tecrübelenmesi çok önemli. Biz her yaş grubundaki takımlarımızı yılda en az iki defa yurt dışı turnuvalarına götürmeye çalışıyoruz."

"Bizim kendi scoutlarımız bu okulları ve düzenlenen turnuvaları izliyorlar"

Erbesler, kulübün altyapı sistemi ve tesisleri üzerine de, "İzmir’de 4 tane ana tesisimiz var. Bu tesislerin yanında A Takım kamp merkezi var. Bir de U12 turnuvasını da gerçekleştireceğimiz bir tesis var. Yeşilyurt’ta da ilkokul tesisimiz var. Türkiye’nin çeşitli yerlerinde ise, 200 tane futbol okulu ve 20 binden fazla öğrencimiz var. Bu okullar hepsi Altınordu’nun kontrolünde. Kar amacıyla işletilen değil sadece masrafları karşılayacak aidatlar alınarak işletiyoruz. Bizim kendi scoutlarımız bu okulları ve düzenlenen turnuvaları izliyorlar. Burada tespit edilen yetenekli çocukları ALFA’ya getiriyoruz. Akademiye giren çocukların eğitiminden, spor yaşamına kadar her türlü aktivitesini organize ediyoruz. Önce iyi birey, iyi vatandaş sonra iyi futbolcu olmaları yönünde yetiştiriyoruz. Biz oyuncu yetiştirirken hedeflerini Avrupa’nın 5 büyük liginde oynayacak şekilde koyuyoruz" ifadelerini kullandı.

Can Erbesler: 'Önce iyi birey, iyi vatandaş sonra iyi futbolcu olmaları yönünde yetiştiriyoruz'

"Biz daha yolun yarısındayız"

Türkiye’de yeterince iyi oyuncu yetişmemesine de değinen Can Erbesler, "Biz akademilere önem vermiyoruz. Altınordu gibi bazı kulüplerin sadece akademiye ağırlık vermesi gerekiyor. Avrupa’da futbolun önde gelen ülkelerinin yaptıklarını biz de 85 milyonluk nüfusa sahip bir ülke olarak yapabiliriz. Bunlar 10-11 yıllık plan program işi değil. Biz de daha yolun yarısındayız. Biz çocuklarımızı kişilik olarak, sağlık olarak, beslenme olarak her açıdan bir bütün olarak yetiştirmeye çalışıyoruz. 'Türkiye’de akademi yok' diyen Stefan Kuntz’u da daha önce davet ettik tesislerimize. Birkaç gün önce başkanımız da bir yazı kaleme aldı. Ben yine tekrarlıyorum. Kuntz gelip bizi ziyaret etsin ve ondan sonra akademi konusunu nasıl geliştirebileceğimizi konuşuruz" açıklamasında bulundu.

"Bu çocukların bir takıma aidiyet duyması için biraz daha zaman lazım"

Erbesler, Altınordu A Takımı ile ilgili olarak da, "Bizim taraftar sayımız bu çocuklarımız ile beraber artacak. Bu attığımız temellerin karşılığını alacağız. Her hafta çocuk tribününde yaklaşık bin çocuğumuzu maçlara davet ediyoruz. Bu çocukların bir takıma aidiyet duyması için biraz daha zaman lazım. Biz köklü bir spor kulübüyüz. Son dönemde futbola ağırlık verdik. Altay’a Olimpiyat Stadı’nda kaybettiğimiz play-off maçından sonra takımda bir eksen kayması yaşandı. O maçta forma giyen oyunculara yüksek bedellerle transfer teklifleri geldi. Zihinleri karıştı. Çoğu gitti. Akademiden yeni gelenler erken çıkmak zorunda kaldıkları için ayak uydurmaktan zorlandılar. Bu sene de düşme hattına yakın gidiyoruz ama ligde kalacağımıza inanıyoruz. Gelecek sezon direkt Süper Lig’e çıkamasak da, 1. Lig’de kalıcı olmak istiyoruz" diye konuştu.

"Biz misyonumuz gereği yabancı oyuncu oynatmayacağız"

'Altınordu, Süper Lig’e çıkmak istemiyor' algısını yanıtlayan Can Erbesler, "Bizim Süper Lig için zamana ihtiyacımız var. Biz misyonumuz gereği yabancı oyuncu oynatmayacağız. Türk oyuncularla kurulu bir takımla, 14 yabancı oynatan takımlarla mücadele edeceğiz. Bizim genç oyuncularımız daha henüz hazır değilse nasıl mücadele edecekler? Altınordu’nun çıktığı gibi düşen bir takım olmasını istemiyoruz. Süper Lig’de kalıcı olmalı, Avrupa hedefleri olmalı. Biz bu kulübü zamanında Süper Lig’de görmek istiyoruz. Süper Lig’e çıkmak istemiyorlar eleştirisi biraz yanlış anlaşılma ama doğru zamanda çıkalım düşüncesindeyiz" diyerek sözlerini tamamladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bingöl Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Ülkemiz ve bölgemiz üzerinde hesabı olanlar, bu terör yapılanmalarını birer araç olarak kullanıyor" Yalova’da DEAŞ terör örgütüne düzenlenen operasyonda şehit düşen 3 polise Allah’tan rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Bu örgütlerin, bütün bu yaşadığımız süreçlerle bağlantılı olmadığını düşünebilir miyiz? Kendilerinden ortaya çıkmış yapılar olduğunu düşünebilir miyiz? Ülkemiz ve bölgemiz üzerinde hesabı olanlar, bu terör yapılanmalarını birer araç olarak kullanıyor" dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, AK Parti Bingöl Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı’na katıldı. Burada partililere seslenen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Terörsüz Türkiye’ye değindi. Türkiye Yüzyılı’nın huzurun ve kardeşliğin yüzyılı olacağını vurgulayan Yılmaz, "Terörsüz Türkiye’nin ana çerçevesi Türkiye yüzyılı vizyonudur. Cumhurbaşkanımız yaptığı konuşmalarda ilk cephemizi kuvvetlendirmemiz lazım dedi. Bunun üzerine düşünmemiz gerek. Bölgemizde farklı planlar ve tasarımlar yapan emperyalist ve uluslararası güç odaları, bu bölgeyi parçalamaya çalışan odanlar var. Bunlara karşı en büyük dayanağımız milletimizin birlik ve beraberliğidir. Bizim millet anlayışımız ırka dayalı bir anlayış değildir. Allah korusun biz ırkçı değiliz. Bizim millet anlayışımız kapsayıcı, kucaklayıcı bir millet anlayışıdır. Bu anlayış içinde milli birliğimizi, beraberliğimizi pekiştireceğiz ki başkalarının tuzaklarına düşmeyelim. Emperyalist oyunlara, bizi bölmeye, parçalamaya çalışanlara prim vermeyelim. Bunu da başaracağız" diye konuştu. "Bahçeli, önce ülkem ve milletim diyen bir anlayış ile hareket etti" Bahçeli’nin tarihi bir çıkışı olduğunu aktaran Yılmaz "Ezberleri bozan, gerçekten siyasetçi olarak düşündüğünüzde çok cesur adımlar attı. Kolay değil. Birçok siyasetçi yarını veya 3 gün sonrasını düşünür. Bahçeli, önce ülkem ve milletim diyen bir anlayış ile hareket etti. Böyle hareket edenlere bu millet her zaman destek olmuştur. Milletin menfaati için gerekirse siyasi bedel öderim diyenlere millet her zaman destek olmuştur ve bundan sonrada olacaktır. Allah razı olsun, Bahçeli’nin yaptığı açılımlar, ezber bozan çıkışlar. Tüm bunlarla birlikte yeni bir süreç içerisindeyiz. İnşallah bunu başaracağız. Silahların gölgesinin olmadığı, siyasetinin alanının genişlediği, demokratik siyaset içerisinde ülkemizin ilerlemeye devam ettiği bir ortamı hep birlikte oluşturacağız. Bu kolay değil. Gel-gitler olabilir mi olabilir. Bu tür süreçleri sabote etmek isteyenler, dezenformasyonlar yayarak milletin kafasını karıştırmak isteyenler olabilir mi elbette olabilir" dedi. "Hesabı olanlar bu terör yapılanmalarını birer araç olarak kullanıyor" Yalova’da şehit düşen 3 polise Allah’tan rahmet dileyen Yılmaz, "Mekanları cennet olsun. Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz. Bu örgütlerin, bütün bu yaşadığımız süreçlerle bağlantılı olmadığını düşünebilir miyiz? Kendilerinden ortaya çıkmış yapılar olduğunu düşünebilir miyiz? Ülkemiz ve bölgemiz üzerinde hesabı olanlar, bu terör yapılanmalarını birer araç olarak kullanıyor. Bir enstrüman olarak kullanıyor. Maalesef böyle bedeller ödemek zorunda kalıyoruz. İnşallah Terörsüz Türkiye, çok daha güçlü bir Türkiye demektir. Çok daha güçlü bir şekilde geleceğe yürüyen bir Türkiye demektir. İnşallah onu da hep birlikte inşa edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Ankara TÜRKYED Genel Başkanı Çelik; "TÜRKYED olarak 2026 vizyonumuz kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanıdır" Tarımsal Üretim ve Küçükbaş Yetiştiricileri Genel Merkezi (TÜRKYED) Genel Başkanı Nihat Çelik, 2025 yılının tarım ve hayvancılıkta oldukça zor geçtiğini belirterek, "2026 yılından en büyük beklentilerimiz kırsalda yaş ortalamasını düşürmek için gençlerin kırsala dönüşünün sağlandığı, girdi maliyetlerinin düşürüldüğü, desteklerin daha fazla artırıldığı bir yıl olmasıdır. TÜRKYED olarak 2026 vizyonumuz kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanıdır" dedi. Tarımda 2025 yılının zor geçmesine karşın olumlu manada önemli gelişmelerin de yaşandığına dikkati çeken Çelik, 2025’te yeni projeler ile tarımsal desteklerden su planlamasına kadar birçok başlıkta önemli gelişmeler yaşandığını söyledi. Çelik, zirai don ve kuraklığın tarımsal üretime önemli ölçüde zarar verdiğine işaret ederek "Nisan ayı döneminde 65 ilde yaşanan don olayı, 16 üründe ciddi hasarlar oluşturdu. Diğer taraftan yağışlardaki azalma ve artan sıcaklıklar nedeniyle bu defa kuraklık nedeniyle tarım havzalarında toprak nemi kritik seviyelere geriledi. Barajlar tükenme noktasına geldi. Birçok üründe rekolteler yarıdan fazla düştü. Bu manada suyun önemi bir kez daha anlaşıldı. Dolayısıyla Tarım Bakanlığımızın gerekli tedbirleri almak adına 10 Yıllık Ulusal Su Planını ortaya koyması geleceğimiz açısından en önemli gelişmelerden birisi olmuştur" ifadelerini kullandı. Öte yandan tarım politikalarına ışık tutacak olan genel tarım sayımı çalışmalarının 2025 yılında başlamasının önemli bir gelişme olduğunu belirten Çelik, Tarım ve Orman Bakanlığınca Tarım Orman Şurasının dördüncüsünün gerçekleştirilmesinin de önemli bir adım olduğunu vurguladı. Çelik, Kırsalda Bereket Hayvancılığa Destek projesinin 2025 yılının da başladığını anımsatarak projeye 2026 yılında küçükbaş hayvancılığın da dahil edilecek olmasının hayvancılığa önemli bir ivme kazandıracağını kaydetti. "Hayvan varlığında özellikle küçükbaş hayvan varlığında artışlar yaşandı" 2025 yılının bitkisel ve hayvansal üretimdeki durumuna dikkati çeken Çelik, "Bitkisel üretimde düşüşler kaydedilmesi yanında hayvan varlığında özellikle küçükbaş hayvan varlığında artışlar yaşandı. Ancak tarımsal girdi fiyatlarının yüksek olması üreticilerin zor bir yıl geçirmesine neden oldu. Ayrıca 2025 yılı, sektörde en önemli sorun olarak sürekli gündemde tutulan gerek et gerekse süt ürünlerinin fiyatlarındaki artışlarda fırsatçılar, tedarikçiler ve aracıların etkin rol oynaması yetiştiricinin kar etmemesi ve tüketicinin de pahalı fiyatlardan dolayı yeterince et ve süt tüketemediği bir yıl olmuştur" ifadelerini kullandı. Çelik, Kurban Bayramı sonrasında ortaya çıkan şap hastalığının hayvancılığa ciddi manada zararlar verdiğini kaydederek bu konuda Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ve Bakanlık personelinin hastalığı bertaraf etmek için ülke genelinde yoğun bir şekilde gayret saf ettiklerini sözlerine ekledi. "TÜRKYED olarak 2026 vizyonumuz kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanıdır" Çelik, TÜRKYED’in 2026 vizyonunun kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanı olduğuna işaret ederek, "TÜRKYED olarak öncelikle 2026 yılında her alanda tarımsal üretimin artacağı gerek çiftçilerimizin ve üreticilerimizin gerekse tüketicilerimizin mutlu olacağı bir yıl olmasını temenni ediyoruz. Özellikle kırmızı et üretim ve tüketiminin artırılarak ithalat yerine ihracat yapan bir ülke konumuna geçmek en önemli beklentilerimizdendir. 2026 yılının tarımsal üretimde iklim değişikliklerinden en az etkilendiği, çiftçileri üretimde tutacak desteklerin artırılacağı bir yıl olmasını diliyoruz. Sadece üretimi değil gıda güvenliğimizi de tehlikeye sokmamak için iklim değişikliklerine uyumlu uzun vadeli politikaların hayata geçirilmesini bekliyor bu konuda önemli çalışmalar yapan Bakanlığımıza topyekûn sektör paydaşlarının destek olmasını istiyoruz. 2026 yılından en büyük beklentilerimiz, üreticilerin tarımdan uzaklaşmadığı, tarım arazilerimizin her bir karışının ekilip biçildiği, kırsalda yaş ortalamasını düşürmek için gençlerin kırsala dönüşünün sağlandığı, girdi maliyetlerinin düşürüldüğü, desteklerin daha fazla artırıldığı, üreticinin ve tüketicinin kazanacağı bir yıl olmasıdır. TÜRKYED olarak 2026 vizyonumuz kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanıdır" değerlendirmesinde bulundu.