SPOR - 06 Kasım 2018 Salı 12:31

DG Sivasspor'da Tamer Tuna ile yollar ayrıldı

A
A
A
DG Sivasspor'da Tamer Tuna ile yollar ayrıldı

Demir Grup Sivasspor'da Teknik Direktör Tamer Tuna ile yollar ayrıldı. Tamer Tuna, hocaların ve kulüplerin bazen değişime ihtiyacı olabileceğini belirtirken, Başkan Mecnun Otyakmaz ise "Stattaki atmosfer negatife dönmüştü. Kan değişikliğine ihtiyaç duyduk" dedi.

Spor Toto Süper Lig'in ilk 11 haftasında istediği sonuçları alamayan ve düşme hattının üzerinde bulunan Demir Grup Sivasspor'da Teknik Direktör Tamer Tuna dün akşam yönetimle yaptığı toplantının ardından karşılıklı anlaşarak görevinden ayrıldı. Kırmızı-beyazlı ekibin ligin 12. haftasında oynayacağı Beşiktaş maçı öncesi görevinden ayrılan Tuna takımın başında son kez antrenmana çıktı. Antrenman öncesi futbolcularla vedalaşan Tuna daha sonra basın mensupların açıklamalarda bulundu. Tuna, "Sivasspor sezon başından itibaren açıkçası 11 haftalık süreçte futbol anlamında ya da oyun anlamında buradaki felsefe ve kulüp anlayışı olarak oldukça iyi bir seviyede futbol oynadı. Yaptığımız çalışmalar, istikrarlı görüşler ve fikirler bazen ayrılsa da hem karakter olarak hem yapı olarak iyi bir yerde görev aldım. Dünkü maçın öncesinde de takımın menfaati, Sivasspor'un menfaati adına bazı fikirlere sahiptik. Sezon başından gelen kendi anlayışımız ve bazı planlamalarla ilgili bir noktadaydık. Ama futbolun Türkiye'deki gerçekleri sonuç ya da taraftar mutluluğu memnuniyeti, dün yaşadığımız son iki dakikalık süreçteki memnuniyetsizlik, mutsuzluk, hem Sivasspor'un geleceği ve bugünden itibaren yaşayacakları dönem adına hem de kendi mutluluğum ve huzurum adına fikir alışverişi yaptık. Başkanımın, benim ve yönetimin bu konuda neler yapabileceğimizle ilgili ortaya çıkan, aslında bugüne kadar verdiğim mücadele ve vermek istediğim mücadele ile düşündüklerimle ilgili bazı görüşlerde bulunduk" dedi.

"Değişimi ihtiyaç olduğunu gördük" 

Bazen sonuç almak için diğer menfaatleri veya artıları düşünmek gerektiğini ifade eden Tuna, "Bu menfaatlerin içinde burada değişime ihtiyaç olduğunu öngördük. Oldukça iyi bir çalışma anlayışı ve Sivasspor'un ekonomik anlamda potansiyeli, tesisleşmesi, yapısı, şehrin bana verdiği destek, takıma olan inançları, takımın aslında 11 haftanın tüm coşkusu kendi düşünce ve felsefe anlayışımla ilgili bir plandı. Ama futbol böyle. Bazen hocaların ve kulüplerin değişime ihtiyacı olabiliyor. Bugünkü karar benim ve Sivasspor'un geleceği adına önemli" diye konuştu.

Başkan Mecnun Otyakmaz: "Çok üzgünüm" 

Kulüp Başkanı Mecnun Otyakmaz ise çok üzgün olduğunu belirterek, "Hep Sivasspor'da uzun vadeli projeler yapmaya arzu ettim. Bu projelerden bir tanesi de Tamer hocamızdı. Geçmiş yıllarda bir birliktelik yaşamıştık. Kendisi yakından tanıdığımız karakterini, futbol anlayışını, hedeflerini ideallerini bildiğimiz bir arkadaşımız. Onunla belki bu hayallerimi gerçekleştirebilirim diye düşünmüştüm. Uzun vadeli projelere imza atar, Türk futboluna hep birlikte hizmet ederiz diye düşünmüştüm. Ama maalesef futbol sonuç odaklı bir oyun ne kadar iyi şeyler yaparsak yapalım, sonunda eğer arzu ettiğiniz sonuca ulaşamıyorsanız kimseyi memnun edemiyorsunuz. Kendiniz de mutsuz oluyorsunuz. Dolayısıyla bir mutsuzluk süreci gündemdeydi. Daha fazla sıkıntılı süreçlere meydan vermemek için hem hocamızın kariyeri açısından hem Sivasspor'un menfaati açısından oturup konuştuk. Kan değişikliğinin iyi olacağı bir karar ortaya çıktı. Karşılıklı olarak tamamıyla her şey konuşuldu. Hem hocamıza hem de bize yakışır şekilde son antrenmanımızı hep birlikte yapıp arkadaşlarla vedalaşıp bu açıklamayı yapma zarureti doğdu" ifadelerini kullandı.

"Stattaki pozitif atmosfer ortadan kalkmıştı" 

Dün akşam oynanan Atiker Konyaspor maçındaki taraftarın tepkisinin sorulması üzerine konuşan Başkan Otyakmaz, "Taraftar sonuç odaklıdır, günceldir. Hemen gördüğüne göre yorum yapar. O andaki adrenalinle birlikte daha uzun vadeli düşünemez. Burada bizim dikkatimizi çeken stattaki pozitif atmosferin ortadan kalkıyor olmasıydı ve sıkıntılı olan oydu. Yoksa taraftar bugün tepki gösterir yarın alkışlar omuzlara alır. Stattaki negatif atmosfer bizi mutsuz etti. Taraftar da bu durumdan mutsuz. Şimdi onlara yeni bir ortam sağlamak gerekiyor. Hem kulübümüz hem de hocamız için daha iyi olacağını düşünüyorum" şeklinde konuştu.


Uğur Yiğit - Mehmet Ali Güner
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Bıçaklı cinayetin zanlısı tutuklandı Zonguldak’ta Serkan Akdal’ın hayatını kaybettiği bıçaklı olayın şüphelisi Murat Dereli, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Emniyetteki işlemleri tamamlanan Murat Dereli, sabah saatlerinde geniş güvenlik önlemleri altında Zonguldak Adliyesi’ne sevk edildi. Savcılık sorgusunun ardından kasten öldürme suçlamasıyla mahkemeye çıkarılan Dereli hakkında tutuklama kararı verildi. Dereli, adliyeye sevk edildiği sırada olay anına ilişkin olarak "3 kişi bana saldırdı, kendimi savunmak için vurdum. Yoksa ben ölecektim" ifadelerini kullandı. Soruşturma kapsamında, olay öncesinde taraflar arasında alacak verecek meselesi bulunduğu, tartışma yaşandığı ve karşılıklı küfürleşme olduğu ileri sürüldü. Murat Dereli’nin, Serkan Akdal tarafından aşağılandığını iddia ettiği öğrenildi. Yapılan incelemede, Murat Dereli’nin 2004 yılında eniştesini öldürdüğü gerekçesiyle hapis cezası aldığı, 2012 yılında cezasını tamamlayarak serbest kaldığı belirlendi. Dereli’nin geçmişte Anavatan Partisi’nde Zonguldak Merkez İlçe Başkanlığı görevinde bulunduğu, yakın dönemde ise farklı bir siyasi parti adına il başkanlığı görevine getirildiğini duyurduğu sosyal medya paylaşımlarının bulunduğu kaydedildi. Olay, dün akşam saatlerinde Zonguldak Valiliği önünde meydana geldi. Serkan Akdal ile Murat Dereli arasında çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine Dereli’nin bıçak kullandığı, Serkan Akdal’ın ağır yaralandığı tespit edildi. Akdal, sağlık ekipleri tarafından kaldırıldığı Atatürk Devlet Hastanesi’nde yapılan müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi. Olayın ardından kaçan Murat Dereli, Yayla Mahallesi’nde saklandığı ağaçlık alanda yakalanarak gözaltına alınmıştı. (OA-
İstanbul Bursa uçağında hayatını kaybedenlerin yakınlarından yürek burkan istek Bundan tam 50 yıl önce İzmir-İstanbul seferini yaparken Marmara Denizi’ne düşen ve enkazına bugüne kadar ulaşılamayan "Bursa" adlı uçağın enkazının bir YouTuber tarafından görüntülenmesi, kazada yakınlarını kaybeden aileler için umut ışığı oldu. İzmir - İstanbul seferini yapan Bursa isimli uçak 1975 yılında inişe geçtiği esnada Marmara denizine düştü. 42 kişinin hayatını kaybettiği facianın ardından 50 yıl geçmesine rağmen sadece 5 kişinin cansız bedenine ulaşılabilmişti. Aileler, cenazelerine kavuşma ve bir anıt mezar talebiyle yetkililere seslendi. Kule Hatası İddiaları ve 50 Yıllık Ulaşılmazlık 1975 yılında yaşanan trajedide, inişe hazırlanan Bursa uçağı, pistteki başka bir uçak nedeniyle pas geçmek zorunda kalmış ve Marmara Denizi’ne düşmüştü. Uçakta kayıtlı 41 yolcu ve kayıtsız 1 yaşındaki kızıyla birlikte toplam 42 kişi bulunuyordu. Dönemin zorlu şartları ve derinlik nedeniyle enkazına ulaşılamayan kaza, yarım asırdır Türkiye’nin çözülemeyen sırlarından biri olarak kaldı. Geçtiğimiz günlerde YouTuber Nedim Kuru tarafından enkazın yeri ve parçalarının görüntülenmesi, İhlas Haber Ajansı (İHA) tarafından haberleştirilerek büyük yankı uyandırdı. Eşini Kaybeden Zehra Nebioğlu: "Felç Geçirdim, Tek Dileğim Eşime Ulaşmak" Kazada hayatını kaybeden, dönemin Malatya Belediye Başkanının oğlu ve iş insanı Bedir Nebioğlu’nun yakınları, yaşadıkları büyük acıyı anlattı. Eşi Bedir Nebioğlu’nu kaybeden Zehra Nebioğlu, eşinin kendilerini özlediği için bir gün erken geldiğini ve acı haberi öğrendiğinde felç geçirdiğini dile getirdi. Zehra Nebioğlu, yaşadığı acı dolu günlerden bahsederek "Eşim İzmir’e gitti. Bizi özlediği için bir gün önce geldi. Gece yatıyordum. Herkes toplanmış. Benim kapılarımı kapatmış. Uyandım. Herkesin bana bakıyor. Denize düştü dediler. Çok güzel yüzüyordu (eşim). Fakat bu olmadı. Ben felç geçirdim. İnşallah ben ölmeden o da gelse dedim. DNA yapılır. Kızım var onun DNA örneği alınır. Çıksın. Çok istiyorum. Orda çok ağlayacağım ama bir taraftan da sevineceğim. Nebioğlu, o dönem açmak istediği davanın ise "yaşa, işe para veriyorlar" denilerek engellendiğini ve sembolik bir paranın bölüşülerek verildiğini belirtti" dedi. Kızı Banu Nebioğlu’nun Tek İsteği: Bir Baba Mezarı Kaza anında henüz 3 yaşında olan ve babasını hiç hatırlamayan Banu Nebioğlu, artık 53 yaşında olmasına rağmen babasına bir mezar dahi yapamamış olmanın derin üzüntüsünü yaşıyor. Aktif bir iş insanı ve Malatyaspor Başkanı olan babası Bedir Nebioğlu’nun, ailesine sürpriz yapmak için uçak biletini 1 saat öne çektiğini ve bunun felakete yol açtığını söyledi Banu Nebioğlu, 50 yıllık acısını anlatırken "Ben babamı kaybettiğimde 3 yaşındaydım. Şu an 53 yaşındayım. Olayın üzerinden 50 sene geçti. Ama sanki cenazeyi görmediğimiz için inanamıyorsunuz. Biz cenazemizi yıkayıp kefenleyip toprağa koyamadık. Benim araştırmalarıma göre baştan sona kule hatası var. Çok çok derinde olması bizim lehimize bir şey. Çünkü derinleştikçe oradaki suyun soğukluğu arttıkça bence kemikler, yok olmuyor. Herkesin cenazesinin bulunabileceğini düşünüyorum. Banu Nebioğlu en büyük isteğinin anıt mezar yapılması olduğunu belirterek "Bizim isteğimiz bir anıt mezarımızın olmasını istiyorum. Ben babamı hiç tanımadım. Hiç kokusunu, sesini hiç hatırlamıyorum. Tanımadığım bir adamı her gün resminden seviyorum. Resmiyle konuşuyorum. Anıt mezarı neden olmasın. Cenazelerimize ulaşılsın. Bir anıt mezarımızı olsun istiyoruz" dedi. (SB-
Ankara Ankara Valiliği: "Kimsesizlerin Kimsesi Olma Projesi kararlılıkla devam ediyor" Ankara Valiliği, evsiz ve kimsesiz vatandaşların korunması, insan onuruna yakışır yaşam koşullarına erişiminin sağlanması ve toplumsal hayata yeniden kazandırılması amacıyla "Kimsesizlerin Kimsesi Olma Projesi"nin kararlılıkla ve aralıksız devam ettiğini açıkladı. Ankara Valiliğinden yapılan yazılı açıklamada, "Devletimizin sosyal devlet anlayışı doğrultusunda; evsiz ve kimsesiz vatandaşlarımızın korunması, insan onuruna yakışır yaşam koşullarına erişiminin sağlanması ve toplumsal hayata yeniden kazandırılması amacıyla yürütülen çalışmalar kararlılıkla ve aralıksız biçimde sürdürülmektedir. Bu anlayışın sahadaki en güçlü yansımalarından biri olan ’Kimsesizlerin Kimsesi Olma Projesi’, Valiliğimiz, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Başkanlığımız tarafından 2010 yılından bu yana Ankara genelinde kesintisiz olarak uygulanmaktadır. Proje ile, sokakta yaşayan vatandaşlarımızın güvenli barınma imkanlarına erişimi sağlanırken; geçici çözümlerle yetinilmeyerek kalıcı ve sürdürülebilir sosyal destek mekanizmaları devreye alınmaktadır. Her yıl kış döneminde titizlikle yürütülen proje kapsamında; barınma, beslenme, kişisel bakım ve temizlik hizmetleri sunulmakta, yaşlı, engelli ve hasta bireyler uygun bakım ve rehabilitasyon kuruluşlarına yönlendirilmektedir. Çalışabilir durumda olan vatandaşlarımızın ise sağlık hizmetlerine erişimi sağlanmakta, istihdama katılımlarını destekleyici adımlar atılmaktadır. Yıllar içerisinde proje kapsamından faydalanan kişi sayılarında süreklilik sağlanmış; pandemi süreci dâhil olmak üzere tüm olağanüstü koşullarda dahi devletimizin sosyal hizmet kapasitesi kesintisiz şekilde sürdürülmüştür. Bu süreçte Valiliğimiz hiçbir vatandaşını yalnız bırakmamış; zor zamanlarda da devletin şefkatli yüzünü sahada güçlü biçimde hissettirmiştir. Son 7 yılda toplam 5236 vatandaşımıza bu proje kapsamında hizmet verilmiştir" denildi. "Halihazırda sözleşme imzalanan 3 otelde 293 vatandaşımız barındırılmaktadır" Açıklamada, "2025-2026 kış dönemi uygulaması 01 Kasım 2025 tarihinde başlatılmış olup, halihazırda sözleşme imzalanan 3 otelde 293 vatandaşımız barındırılmaktadır. Bu vatandaşlarımıza üç öğün sıcak yemek, temizlik ve berber hizmeti ile diğer günlük ihtiyaçları karşılanmaktadır. Ayrıca proje kapsamında görev yapan saha ekiplerince her gün akşam saatlerinde Ankara genelinde düzenli taramalar yapılmakta; metruk alanlar, parklar ve AŞTİ başta olmak üzere yoğun kullanım alanlarında tespit edilen kimsesiz vatandaşlarımızla birebir görüşmeler gerçekleştirilerek kendi rızaları ve gönüllülük esası çerçevesinde barınma hizmetlerinden faydalanmaları sağlanmaktadır. Son günlerde bazı basın yayın organlarında yer alan, Ankara Şehirlerarası Terminal İşletmesi’nde (AŞTİ) çok sayıda evsiz vatandaşımızın barındığına yönelik iddialar abartılı olup; gerçeği yansıtmamaktadır. Valiliğimiz koordinesinde düzenli olarak yürütülen denetimler kapsamında; 15.12.2025 ve daha sonraki günlerde terminalde gerçekleştirilen tarama faaliyetleri neticesinde, bahse konu yerde kaldığı tespit edilen 10 vatandaşımızla görüşülerek kendilerine konaklama hizmeti sağlananacağı belirtilmiştir. Sunulan barınma imkânını kabul eden 5 vatandaşımız otele yerleştirilmiştir. Buna karşın, sunulan hizmetten yararlanmak istemediklerini beyan ederek memleketlerine geri dönmek isteyenlere yol giderleri ve diğer ihtiyaçları karşılanmış olup, israrla terminalde kalmayı tercih eden 3 vatandaşımızın durumları ise ekiplerimizce yakından takip edilmektedir. Valiliğimizce "Kimsesizlerin Kimsesi Olma Projesi" kapsamında, devletimizin koruyucu, kuşatıcı ve sosyal niteliği sahada somut bir şekilde hayata geçirilmektedir. Herkesin devlet güvencesi altında olduğunun açık bir göstergesi olan çalışmalar güçlü ve kararlı bir şekilde sürdürülecektir" ifadelerine yer verildi.