GÜNDEM - 29 Haziran 2015 Pazartesi 10:13

Eşek kemiği kazanç kapısı oldu

A
A
A
Eşek kemiği kazanç kapısı oldu

Türkiye'deki çok sayıda üniversite, müze ve kriminal laboratuvara hayvan iskeletli gönderen Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Veteriner Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı, Amerika'ya da eşek kemiği ihraç etti.

ADÜ Veteriner Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı, Amerika Nevada Üniversitesi’ne eşek kemiği ihraç ederek Türkiye’de bir ilk imza attı. Adnan Menderes Üniversitesi Veteriner Fakültesi, Türkiye’deki hemen hemen her üniversiteye, müzelere, milli parklara ve polis laboratuvarlara hayvan iskeletleri gönderiyor. Bu sayede Veteriner Fakültesi Döner Sermayesi'ne de ekonomik katkı sağlanıyor. Amerika’dan gelen teklif üzerine, oradaki üniversiteye eşek kemiği gönderdiklerini ifade eden Anatomi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. M. Erkut Kara, “Eşek kemiği Amerika gibi ülkelerde zor bulunur. Türkiye’de ise eşek, yük hayvanı olarak kullanıldığı için kolay bulunuyor. Türkiye'de Amerika'ya gitmiş bir öğretim görevlisinin bizim böyle bir çalışma yaptığımızdan haber varmış. Amerika'da çalışmalarını yürütürken bizden bahsetmiş. Nevada Üniversitesi Antropoloji Bölümü kemik kütüphanesi oluşturuyordu ve arkeolojik kazılarda çıkan kemiklerle karşılaştırmak için böyle bir teklifte bulunduler. Biz de bizim laboratuvarımızda ölmüş bir eşeğin kemiklerini temizleyerek, gerekli şekilde hazırlayıp Aydın’dan Amerika’daki üniversiteye gönderdik. Şu an onlarda bizim gönderdiğimiz kemikleri ayrım işlemlerinde numune olarak kullanıyorlar” diye konuştu.

BİN LİRAYA SATTILAR

Dünyada hayvan kemiği ve iskeletlerinin çok pahalı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Kara, “Biz bu işlemleri fakültemizin döner sermayesine katkı sağlamak için yapıyoruz. Amerika’ya gönderdiğimiz eşek kemiğini de, bin lira gibi bir fiyata satmıştık. Kemik temizlemek, yani bu işin mutfak tarafı oldukça zor. Bu yüzden; örnek verecek olursak bir köpeğin yalnızca kafatası 500 TL civarında satılırken, biz satıyor olsak 50 liraya satıyoruz. İskeletleri de bin veya 2 bin lira civarlarında veriyoruz. Çok daha uygun fiyata bu işi yapıyoruz. Çünkü biz bu işi boş zamanlarımızda hobi olarak yapıyoruz. Boş zamanlarımızda iskeletleri yapıp, talep olduğunda gönderiyoruz. Çok yüksek rakamlar olmasa da Fakültemize katkı sağlıyoruz” diye konuştu.

"İSKELETİ İÇİN HİÇBİR CANLIYA ZARAR VERMİYORUZ"

Kendi imkanlarımıza göre yaz döneminde öğrencilerle birlikte iskeletler yapıp veteriner fakültelerine gönderdiklerini belirten Kara, şunları söyledi:
“ADÜ Veterinerlik Fakültesi olarak kurulduğumuz 1995 yılında öğrencilerimiz için çok sayıda kemik ve iskelet hazırladık. Elimizdeki fazla iskeletleri değerlendirip yeni kurulan üniversitelere gönderebileceğimizi düşündük. Yaptığımız iskeletleri bu üniversitelere gönderdik. Daha sonra milli parklardan ve kriminal incelemelerde kullanmak üzere çeşitli kurumlardan talep geldi. Yüzüncüyıl Üniversitesi, Erciyes Üniversitesi, Mustafa Kemal Üniversitesi, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, Ankara Üniversitesi gibi farklı üniversitelerin veterinerlik fakültelerine, Adnan Menderes Üniversitesi’nin Ziraat, Fen Edebiyat gibi fakültelerine, Denizli Honaz Milli Parkı, Kalamaki Milli Parkı gibi milli parklara, Emniyet Genel Müdürlüğü kriminal laboratuvarlarına, çeşitli okullara iskelet gönderiyoruz. Hayvanların hiç biri bize canlı olarak gelmiyor. Kimileri öldüğünde sahibi tarafından bağışlanıyor, kimileri veteriner hekim kontrolünde ölüyor. Kesinlikle, iskeleti için hiçbir canlıya zarar vermedik, vermiyoruz”

MEHMET BARLAS-RUCHAN DURGUT
AYDIN

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Marmaris Kordon Caddesi taksicilerinden belediyeye tepki Muğla’nın Marmaris ilçesi Tepe Mahallesi’nde bulunan Kordon Caddesi’nde Marmaris Belediyesi tarafından hayata geçirilmesi planlanan yürüyüş yolu ve meydan düzenlemesi projesine, cadde üzerinde hizmet veren üç taksi durağı basın açıklamasıyla tepki gösterdi. Taksi duraklarında görev yapan taksiciler, Marmaris Atatürk Meydanı’nda bulunan Atatürk Anıtı önünde bir araya gelerek kamuoyuna çağrıda bulundu. Yaklaşık 50 yıldır Kordon Caddesi’nde kesintisiz hizmet verdiklerini belirten taksi esnafı, söz konusu projenin ulaşım bilimine, şehir planlama esaslarına ve kamu yararı ilkesine aykırı olduğunu savundu. Açıklamada, "Bugün tartışılan mesele bir meydan meselesi değil; akıl mı rant mı, bilim mi keyfilik mi meselesidir" ifadelerine yer verildi. Taksiciler, Kordon Caddesi’nin kaymakamlık, emniyet birimleri, bankalar, liman, tur tekneleri, eczaneler ve taksi duraklarıyla Marmaris’in en kritik kamusal ulaşım akslarından biri olduğuna dikkat çekerek, bu hattın araç trafiğine kapatılmasının şehir içi ulaşımı olumsuz etkileyeceğini dile getirdi. Yapılan açıklamada, tek giriş-çıkışlı bölgelerde yayalaştırmanın alternatif ulaşım koridorları oluşturulmadan uygulanmasının trafik kilitlenmesine ve acil hizmetlere erişimde aksamalara yol açacağı vurgulandı. Marmaris’in bir metropol olmadığına işaret edilen açıklamada, ilçenin mevsimsel turizm ekonomisiyle ayakta durduğu, bu nedenle taksi duraklarının bilinçli bir planlamayla üç ayrı noktada konumlandırıldığı ifade edildi. Kordon Caddesi’nde Es Taksi’nin 38, Çınar Taksi’nin 23, Özlem Taksi’nin ise 26 araçla hizmet verdiği belirtilerek, bu dağılımın yıllara dayanan saha tecrübesinin sonucu olduğu kaydedildi. Durak sayısının bire düşürülmesinin yaklaşık bin kişinin geçimini doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyeceğini savunan taksiciler, böyle bir durumda Marmaris ulaşım sisteminin ciddi zarar göreceğini öne sürdü. Açıklamada, projenin hayata geçirilmesi halinde yalnızca taksicilerin değil, vatandaşların, esnafın, turistlerin, yaşlı ve engellilerin de mağdur olacağı belirtildi. "Henüz yazılı bir açıklama almadık" Basın açıklamasının ardından meydanda konuşan Marmaris Şoförler Odası Başkanı Bülent Kalaycı Marmaris Belediye Başkanı Acar Ünlü ile görüşme gerçekleştirdiklerini ve taleplerini ilettiklerini ancak şu ana kadar kendilerine yazılı bir açıklama ulaşmadığını söyledi. Kalaycı, "Biz Marmaris’in yararına yapılan tüm projelerin yanındayız, önce bunu belirtelim. Konu ile ilgili Belediye başkanımızla görüştük, tüm taleplerimizi kendisine ilettik. Ancak elimizde henüz yazılı bir belge yok. Burada 90 taksinin tek durakta toplanması yüzlerce taksi şoförünü ve taksici esnafını doğrudan etkiler" ifadelerini kullandı. Taksi esnafı, belediyenin projeye ilişkin işlemlerinin denetlenmesi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın sürece müdahil olması ve kamu zararına yol açtığı iddia edilen uygulamalar için müfettiş görevlendirilmesi talep ederek, tazminatlarının verilmesini istediler. Açıklamanın sonunda, taleplerin karşılanmaması halinde konunun yargıya taşınacağı belirtilerek, "Marmaris masa başında değil, yaşayanlarıyla yönetilmelidir" ifadeleriyle kamuoyuna çağrıda bulunuldu.
İzmir Hükümlülerin el emeği göz nuru ürünleri görücüye çıktı Ödemiş T ve M Tipi Ceza İnfaz Kurumlarındaki hükümlülerin el emeği göz nuru eserleri, tarihi Çakırağa Konağı’nda düzenlenen anlamlı bir sergiyle ziyarete açıldı. Satıştan elde edilen gelirlerin doğrudan hükümlülerin hesaplarına yatırılacağı bu özel sergi, 21 Aralık tarihine kadar ziyaretçilerini bekliyor. Ödemiş Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde, Ödemiş T Tipi ve M Tipi Ceza İnfaz Kurumlarında barındırılan hükümlü ve tutukluların topluma kazandırılması çalışmaları kapsamında anlamlı bir etkinlik gerçekleştirildi. Sosyal ve kültürel faaliyetler çerçevesinde üretilen yağlı boya resimler ve el sanatı ürünleri, Birgi Çakırağa Konağı önünde düzenlenen törenle sergilenmeye başlandı. Protokolden yoğun katılım Cumhuriyet Savcısı Fatih İbiş’in koordinesinde titizlikle hazırlanan serginin açılışına; Ödemiş Kaymakamı Hakan Yavuz Erdoğan, Ödemiş Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Karabulut, Ödemiş Belediye Başkanı Mustafa Turan, hakim ve savcılar, cezaevi müdürleri, denetimli serbestlik personeli ve çok sayıda vatandaş katıldı. Protokol üyeleri açılış kurdelesini kestikten sonra sergiyi gezerek ürünleri inceledi. Geliri hükümlülere umut olacak Serginin açılış konuşmasını yapan Ödemiş Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Karabulut, ceza infaz sisteminin sadece bir yaptırım değil, aynı zamanda bireyi topluma kazandırma süreci olduğunu vurguladı. Karabulut, "Burada sergilenen her bir ürün sabır, emek ve umutla üretilmiştir. Ürünlerin satış fiyatları bizzat hükümlüler tarafından belirlenmiş olup, elde edilen gelirler doğrudan kendilerinin veya ailelerinin hesaplarına yatırılacaktır. Bu sayede maddi durumu iyi olmayan bireylerin hayata tutunmalarına destek olunmaktadır" dedi. Tarihi mekanda sanat köprüsü Başsavcı Karabulut, serginin toplum ile ceza infaz kurumları arasında bir gönül köprüsü kurduğuna dikkat çekerek emeği geçen personele ve tüm kurumlara teşekkür etti. Tarihi Çakırağa Konağı’nın atmosferinde sergilenen özgün yağlı boya tablolar ve el sanatları ürünleri, katılımcılardan tam not aldı. Ziyaretçilerini bekliyor 18 Aralık’ta protokolün katılımıyla kapılarını açan sergi; 19, 20 ve 21 Aralık 2025 tarihlerinde de halkın ziyaretine açık kalacak. Vatandaşlar, hem sanata destek olup hem de hükümlülerin topluma yeniden kazandırılması sürecine katkı sağlayabilecek.