MAGAZİN - 15 Şubat 2015 Pazar 11:45

Kahtalı Mıçe: 'Kürtçe söyledim diye 11 ay hapis yattım'

A
A
A
Kahtalı Mıçe: 'Kürtçe söyledim diye 11 ay hapis yattım'

Kahtalı Mıçe, sanatçı olmanın zorluklarını anlatarak, ''Şarkıcı olmaya karar verince akrabalarım engellemeye çalıştı. Çok dayak yedim ama yılmadım'' dedi.

Eser cahilin rüzgarı soldurur beni beni/Eser zalimin rüzgarı soldurur beni beni/Tükenmez dünyanın kara kedisi/Onun için bitmez gönlümün yası/Dostun bir tek acı sözü öldürür beni beni...

Esas adı Mustafa Aslan olan Kahtalı Mıçe, samimiyetin derinliklerine inebilen sanatçılarımızdan. Farklı şarkıları, insanı bazen “bam” diye çarpan sözleriyle birçok insanın gönlünde yer etmiş bir isim. Vesile olduğu için teşekkürü borç bilirim. Fatih Bucak sayesinde bir düğün için Urfa'ya geldiğini öğrenince fırsatı kaçırmadım ve kendisiyle geçmişten geleceğe keyifli bir yolculuk yaptık; hikayeleriyle ve kalpten cevaplarıyla...

Çocukluğunuz nasıldı?
İlkokulu 9 yılda bitirdim. Bizim dönemimizde küçük bir yerdi Kahta. Herkes birbirini tanırdı, çoğu akrabaydı zaten. Genelde rahmetlik babamla beraber tarlaya giderdik. Kahta Çayı'nda pamuk ve pirinç ekerdik. Çiftçilikle uğraşırdı babam ama yer bizim değildi. Başkasının tarlasını ekerdik. Çocukluğum fena geçmedi, öyle diyelim.

O zamanlar Türkçe biliyor muydunuz?
Yok. Ben Türkçeyi ilkokulda öğrendim.

Zor muydu hiç bilmediğiniz bir dili bir anda öğrenmek?
Hayır, yavaş yavaş alıştık. Tam aklıma gelmiyor, tabii şu anda.  

Kahtalı Mıçe: 'Kürtçe söyledim diye 11 ay hapis yattım'

Sesinizin güzel olduğunu ne zaman fark ettiniz?
Çocukken daha. Kahta'daki abiler, amcalar öyle derdi. Çok da hevesim vardı. Akrabalar, “Bize yakışmaz” dedi ama yıldıramadılar. Çok çektim anlayacağın. Çok dayak yedim.

Destekleyen olmadı mı?
Yok... Kahta'da 2 tane sinema vardı. Terzi Ayhan abi vardı. Allah rahmet eylesin, çok severdim. Onun sinemasında uzun süre çalıştım. Bağırarak filmlerin tanıtımını yapardım.

Kaç kardeşsiniz?
4 kardeşiz. En büyük ablamız 67'de rahmetli oldu. Kahta'da fakir bir ailenin çocuğuyduk. Bununla da iftihar ederim. Şimdi bazıları bir yere gelince biraz havalanır, benimki öyle değil.

Kahta'da eviniz var mı ?
Ben 25 senedir İstanbul'da yaşıyorum. Evim yok ama abim, kardeşim ve bütün akrabalarım Kahta'da. Son 2 senedir daha fazla geliyorum Kahta'ya.

Ünlü olunca hayat kolaymış gibi geliyor öyle mi?
Avrupa'ya gittiğimde de söylediler bunu bana; “Abi siz televizyonlardan para alıyor musunuz?..” “Ne parası?” deyince de “Allah Allah” diyorlar. Bizi konuk olarak çağıran sanatçı arkadaşlarımız para alıyor ama konuklar almıyor ki.

İbrahim Tatlıses'in programlarına en çok çıkan sanatçılardan birisiniz. Özlüyor musunuz programlarını?
İbrahim Bey, 1969'dan beri arkadaşım. Özlemez olur muyum? Annesi Kahtalı olduğu için çok gider gelirdi bizim oraya. O da benim gibi çok çekti. Amerika'ya ameliyata gitti. İnşallah eski sağlığına kavuşur, aslan gibi aramızda görürüz yine.

Nasıldı o yıllarda hayatınız?
Televizyonlarda bir TRT vardı, oraya da kimseyi çıkarmazlardı. Biz de Antep, Urfa, Adana, Mersin, Malatya yani civar şehirlerde devam ettik. Beden Terbiyesi Spor İl Müdürlüğü'nde 10 sene memurluk yaptım. Kürtçe türkü söylüyoruz diye mağdur olduk.

Hapis yattınız değil mi? Ne zaman, neden?
1980'de darbe olduğunda gözaltına aldılar bizi. Cuma günü olmuştu darbe. Cumartesi pazarı beklediler sonra ellerinde listeyle gelip memurlukta görev başında aldılar bizi. Bir de bizi arabadan indirmeden evlerimizi aradılar, tarumar ettiler. Uluslararası teröristmişiz gibi çok yanlışlar yaptılar, çoooook... 1.5 ay gözaltında kaldık. Arkasından çıktık, mahkemeler devam etti. 1 sene 6 ay ceza aldım, 11 ay hapis yattım. Sadece Kürtçe şarkı söylemekten, başka bir şey yok. Sivas'a sürdüler. 2 ay memlekete gelemedik. Sonra geldim ihtilal bu defa 5 ay Malatya'ya sürdüler. Yine Malatya yakındı. Edirne'ye de verebilirlerdi. Onu da merhum Özal kaldırdı, Allah rahmet eylesin.

Sonra Adıyaman'a mı döndünüz?
Önce Adıyaman'a döndüm sonra 1989'un başında evi Antep'e taşıdım. Oradan da 2 yılı doldurmadan İstanbul'a taşındık. O gün bugündür İstanbul'dayız.

Seviyor musunuz İstanbul'u?
İstanbul güzel de normal bir insanın yaşayacağı bir şehir değil. Biz mecburi gittik. Çünkü bu işe kafamızı koyduk. Başka da alternatifimiz yoktu. Boğulacaksan büyük yerde boğulacaksın.
Japon yeniyle ev aldınız. Size sahip çıkan, zor gününüzde yanınızda olanlar İstanbul'dan değilmiş yine.

Neler oldu?
Çok insandan dostluk; hemşerilerimizden kardeşlik gördük. Herkes için söyleyemem ama bazı insanlara çok kırıldım. Japon yeni diye bir para... Ben daha hâlâ görmemişim. O zaman cazip geldi, bir şirket söyledi. Taksitle ev aldık. Aradan 3-4 ay geçti. 15 sene yerinden kıpırdamayan Japon yeni fırladı gitti. 4 sene sonunda en son 1400 TL'den 3600 TL'ye kadar çıktı taksitlerim. Eski işlerimiz de yoktu.

Neden yok eski işleriniz?
Sanat aleminde çok büyük düşüş var. 2 sene evvel kaset yapayım dedim. Hiçbir firma kolay kolay yanaşmıyor artık. İnternet çıktı. Artık hem sanatçının emeğini hem devletin işini çalıyorlar.

Kahtalı Mıçe: 'Kürtçe söyledim diye 11 ay hapis yattım'

Çocuklarınız kaç yaşında?

En küçüğü 31'e girecek, büyüğü de 38. 

Dede oldunuz mu?
Büyük kızım Berivan'ın kızı var; Elvan. Şimdi orta 3'e gidiyor. Günlük ararım, çok seviyorum onu. Biz zamanında çocuklarımızla ilgilenemedik. Yalan mı söyleyeyim şimdi? Şartlarımız uymadı. O yüzden şimdi torunla hasret gideriyorum.

Çocukların sesi nasıl?
En küçüğün sesi çok güzel. Taklidimi yapardı, herkes ben zannederdi. Birisi baba mesleğini devam ettirsin istedim ama annesi bırakmadı.

“Bu dünya boş” anlamındaki türküleri daha bir yürekten söylüyorsunuz sanki...
Öyle. Kim olursa olsun 2 metre kefenden başka bir şeyle gitmeyecek öbür dünyaya. Öbür tarafı düşünmek daha güzel. Adama çoluğuna çocuğuna dünyanın servetini bırakmış. Tamam bıraksın fakat önemli olan sağken insanları sevmek. Fakir fukaraya gizliden yardım edeceksin. Benim bildiğim zenginlik budur.

Mutlu musunuz?
Benden daha mutlu bir adam yok. İstediğim yere çeker giderim. Bazen sinemaya gidiyorum. Diyorlar ki, “Ya bu Kahtalı Mıçe değil mi, ne işi var burada?...” Giderim Allah Allah, hakkım değil mi? Bazen belediye otobüsüne biniyorum, tuhaflarına gidiyor. Minibüse biniyorum, “Sana yazık, herkesin arabası var” diyorlar. E, yoh!  

BU ÜLKENİN KIYMETİNİ BİLELİM

“Sanatçı olduğum için çok siyasete girmek istemiyorum. Ama bu ülke çok çekti. Türkiye'nin kıymetini bilmemiz lazım. Biz herkesi kabul ederiz ama herkes bizi kabul etmez. Burası bizim ülkemiz.”

BURCU ÇETİNKAYA - TÜRKİYE GAZETESİ

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Kocaeli İtfaiyesi, AFAD’ın en üst düzey arama kurtarma akreditasyonunu aldı Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi, kapsamlı hazırlık ve tatbikatların ardından AFAD’ın ağır seviye arama kurtarma akreditasyonunu kazanarak afetlere karşı tam donanımlı hale geldi. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı, uzun süreli hazırlıklar ve kapsamlı saha çalışmaları sonucunda AFAD’ın uluslararası standartlardaki en zor seviyesi olan "Kentsel Arama Kurtarma Ağır Seviye Ekip" Akreditasyon sınavını başarıyla tamamladı. Bu kapsamda büyükşehir itfaiyesi, zorlu süreci tamamlayarak iki ayrı enkaz alanında 10 gün boyunca kesintisiz görev yapabilme kapasitesine sahip ağır seviye akredite ekipler arasına girdi. AFAD standartlarında en üst yeterlilik seviyesi AFAD’ın uluslararası akreditasyon kuralları doğrultusunda oluşturduğu sistem kapsamında, Türkiye genelindeki arama kurtarma ekipleri ortak bir operasyon dili ve koordinasyon anlayışıyla sınava tabi tutuluyor. Ekipler; hafif, orta ve ağır olmak üzere üç seviyede sınıflandırılırken, ağır seviye akreditasyon arama kurtarma alanında ulaşılabilecek en üst yeterlilik olarak kabul ediliyor. Bu kapsamda büyükşehir itfaiyesi, bu zorlu akreditasyon testine katılarak, yetkinliğini ve başarısını bir üst seviyeye taşıdı. Tüm birimler sürece tam destek verdi Akreditasyon sürecinde büyükşehir belediyesinin ilgili tüm birimleri koordinasyon içerisinde görev aldı. Buna göre Afet İşleri ve Risk Yönetimi Dairesi Başkanlığı, Sağlık ve Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı, Yol Yapım Bakım ve Onarım Dairesi Başkanlığı, Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı, Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanlığı, Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığı ve Antikkapı Hızır 41 ekipleri süreç boyunca tüm imkanları ile destek verdi. Ana kamp alanı kuruldu Akreditasyon kapsamında oluşturulan ana kamp alanında ekiplerin tüm ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde kapsamlı bir kamp altyapısı kuruldu. Ana kamp alanında; yönetim ve haberleşme çadırları, sanitasyon ve arındırma alanları, banyo ve tuvaletler, 120 kişilik barınma alanı, yemekhane ve dinlenme alanları, arama kurtarma köpeği alanı ve köpek tedavi ünitesi, sağlık alanı ve bulaşıcı hastalık izolasyon bölgesi ve çay ocağı yer aldı. Gerçeği aratmayan zorlu saha uygulamaları Sahada gerçekleştirilen uygulamalarda ekiplerin teknik kapasitesi ve koordinasyon kabiliyeti test edildi. Gerçeği aratmayan zorlu saha çalışmaları kapsamında; 5 tonluk enkaz kütleleri domuz damı yöntemiyle kaldırılarak vinçle taşındı. Beton, çelik ve ahşap elemanları kesim yapılarak kontrollü şekilde ayrıldı. Oksijen-asetilen ile sıcak kesim uygulamaları yapıldı. İple erişim teknikleri kullanılarak yatay ve dikey kazazede tahliyeleri gerçekleştirildi. Temiz ve kirli çalışma yöntemleriyle beton kütlelerde enkaza giriş boşlukları 60x60 ölçülerinde açıldı. Güvenli çalışma için ahşap tahkimat ve destekleme yöntemleri uygulandı. Yaslama, kapı, pencere ve eğik tavan tahkimatları ile t-spot tahkimat uygulamaları başarıyla tamamlandı. Tüm bu zorlu aşamaları başarıyla tamamlayan ekipler AFAD’ın en üst yeterlilik seviyesine ulaştı. Büyükşehir afetlere karşı güçlü ve hazır Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin tüm birimlerinin birbirleriyle koordine şekilde yürüttüğü bu süreç, Kocaeli’nin ağır seviye arama kurtarma kapasitesini güçlendirirken, afetlere karşı kurumsal hazırlık ve müdahale seviyesini en üst noktaya taşıdı. Türkiye’de afetlere karşı güçlü ve her daim hazır bir kent olarak bilinen Kocaeli, büyükşehir ekipleri sayesinde bu niteliğini bir kez daha ortaya koydu.
İstanbul İleri yaş grubuna uygulamalı spor aktivitesi Yakın Doğu Üniversitesi ile Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği iş birliğiyle düzenlenen etkinlikte, egzersizin sağlıklı yaş alma sürecindeki kritik rolü bilimsel veriler ve uygulamalı çalışmalarla ele alındı. Sağlıklı yaş alma sürecine bütüncül bir bakış sunmak amacıyla düzenlenen "Sağlıklı Yaş Alma Yolculuğunda Egzersiz" etkinliği, Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi ile Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği iş birliğinde, Lefkoşa Türk Belediyesi ev sahipliğinde Merkez Lefkoşa’da gerçekleştirildi. Akademisyenler ve uzmanların katılımıyla düzenlenen etkinlikte, egzersizin yaşlanma sürecindeki önemi teorik bilgiler ve uygulamalı çalışmalar eşliğinde ele alındı. Egzersiz yaşlanma sürecini yavaşlatıyor Etkinlik, Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adile Öniz Özgören ile Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği Başkanı Prof. Dr. Hatice Jenkins’in açılış konuşmalarıyla başladı. Konuşmalarda, artan yaşlı nüfusla birlikte sağlıklı yaş alma kavramının giderek daha fazla önem kazandığı vurgulandı. Prof. Dr. Adile Öniz Özgören, sağlıklı yaş almanın yalnızca fiziksel değil, zihinsel ve sosyal boyutları da kapsadığını belirterek "Sağlıklı yaş almak; bedeni, zihni ve ruhu birlikte koruyabilmekten geçer. Doğru yaklaşımlar benimsendiğinde ileri yaşlar daha üretken ve anlamlı bir yaşam dönemine dönüşebilir" dedi. Beslenmenin sağlıklı yaş alma sürecindeki rolüne de değinen Prof. Dr. Özgören, dengeli ve bilinçli beslenmenin kronik hastalık riskini azaltmada belirleyici olduğunu vurguladı. Akdeniz diyetinin yaşlılık döneminde en uygun beslenme modellerinden biri olduğunu ifade eden Özgören, düzenli ve basit egzersizlerin kas-iskelet sistemi sağlığını koruduğunu ve yaşam kalitesini artırdığını söyledi. Kas gücü bağımsız yaşamın anahtarı İnsan ömrünün uzadığını ancak bu uzamanın büyük ölçüde yaşlılık döneminde gerçekleştiğini belirten Prof. Dr. Hatice Jenkins, bu sürecin sağlıklı geçirilmesinin bilinçli tercihlere bağlı olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Hatice Jenkins, "Ne kadar yaşadığımızdan çok, uzayan bu yılları nasıl yaşadığımız önemlidir. Yaş aldıkça kaslarımızı nasıl çalıştıracağımızı bilmek hayati önem taşıyor. Kas gücünün korunması, bireyin bağımsızlığını ve yaşam kalitesini doğrudan etkiler" diye konuştu. Son 30 yılda insan ömrünün ortalama 10 yıl uzadığına dikkat çeken Jenkins, gerçekleştirilen etkinliğin temel amacının, bireylerin yaşlanma sürecini daha sağlıklı ve aktif geçirebilmeleri konusunda farkındalık oluşturmak olduğunu belirtti. Teorik bilgiler uygulamayla desteklendi Etkinlik kapsamında, Kıbrıs Türk Fizyoterapistler Derneği Genel Sekreteri ve Yakın Doğu Üniversitesi öğretim üyesi Uzm. Fzt. Yelda Kıngır, "Kas-iskelet sistemi yaşa bağlı emekli olur mu?" başlıklı sunumunda, yaşlanmayla birlikte kas ve iskelet sisteminde meydana gelen fizyolojik değişimleri bilimsel veriler ışığında değerlendirdi. Kıngır, düzenli ve doğru egzersizin hareketsizliğin olumsuz etkilerini azalttığını ve fonksiyonel bağımsızlığın korunmasında kritik rol oynadığını vurguladı. Etkinliğin uygulamalı bölümünde ise Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Üyesi Fzt. Nima Jabri, "Aktif Yaş Almada Egzersiz" başlığı altında katılımcılarla birlikte grup egzersizleri gerçekleştirdi. Jabri, ileri yaş bireyler için güvenli ve etkili egzersizlerin nasıl planlanması gerektiğini uygulamalı olarak gösterdi.
Düzce Düzce itfaiyesi 700 yangına müdahale etti Düzce Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü 2025 yılı boyunca bildirilen 1700 ihbarın 857 adedi için ekip yönlendirdi, 700 yangına müdahale etti. İtfaiye Müdürlüğü bir yıl boyunca yürüttüğü çalışmaların içeriği hakkında bilgi verdi. Ekipler toplamda bin 700 çağrıyı yanıtladı. Acil durumlara müdahale süreci kapsamında toplam 857 yangın ihbarına ekip yönlendirilirken bu ihbarlardan bina, atölye, motorlu araç, depo ile ormanlık alandan oluşan 696 adedi fiilen söndürüldü. Ayrıca 2025 yılı boyunca toplam 540 insan ve hayvan kurtarma çalışması, 90 trafik kazası ihbarında 58 adet kurtarma çalışması yapıldı. Yine evrak çalışmaları kapsamında müdürlük tarafından bin 200 adet yangına uygunluk ruhsatı düzenlendi. Bunların yanı sıra 180 kez su tahliye çalışması ve 61 adet baca temizleme denetimi gerçekleştirildi. 116 kez tatbikat ve eğitim düzenlendi Acil durumlara müdahale kapasitesinin artırılması ve vatandaşların bilinçlendirilmesi amacıyla yoğun bir eğitim süreci planlayan Düzce İtfaiyesi 2025 yılı boyunca 116 kez tatbikat ve eğitim organize etti. İtfaiye’nin görevlerinin öğrenilmesi, ekipmanlarının tanıtılması amacıyla yürütülen eğitimler kapsamında 4 bin kişiye birebir teorik ve pratik eğitim programı düzenlenerek sertifika verildi. Dış görevlerde Düzce farkı Özellikle yaz aylarında yoğun şekilde meydana gelen orman yangınlarına müdahale için de dış görevlere katılan Düzce İtfaiyesi 2025 yılı boyunca toplam 22 ekip ile dış görev çağrılarına yanıt verdi, müdahale çalışmalarına destek oldu.