SAĞLIK - 03 Eylül 2022 Cumartesi 10:29

'Kalça ağrısının nedeni kalça sıkışması sendromu olabilir'

A
A
A
'Kalça ağrısının nedeni kalça sıkışması sendromu olabilir'

Kalça sıkışması sendromunun (hip impingement) 20 ila 40 yaş arasındaki görülen ve kalça fonksiyonlarında kısıtlanma ile seyreden bir hastalık olduğunu belirten Prof. Dr. İbrahim Azboy, “Hastalar genellikle kasık ağrısı ve dize yayılan ağrıdan şikayetçidirler. Kalça sıkışması sendromu yaşayan hastalar uzun süre oturup ayağa kalktıktan sonra kasıklarında batma şeklinde ağrı tarif ederler. Zaman içerisinde aktivitelerde kısıtlanma ve kalça hareket açıklığında azalma görülür” dedi.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. İbrahim Azboy, kalça sıkışması sendromuna ilişkin bilgiler verdi. Çocukluk döneminde geçirilen femur başı epifiz kaymaları ve travmaların yanında yoğun ve aşırı atletik aktivitelerin de kalça sıkışması sendromunun nedenleri arasında yer aldığını kaydeden Dr. Azboy, kalça sıkışma hastalığının genel olarak 20 ila 40 yaş arası genç erişkinlerde görüldüğünü ifade ederek, “Hastalar genellikle kasık ağrısı ve dize yayılan ağrı ile bize başvururlar. Zaman içerisinde aktivitelerde kısıtlanma ve hareket açıklığında azalma görülür” diye konuştu.

"Spor yaparken sınırları çok zorlamayın"

Prof. Dr. İbrahim Azboy, kalça sıkışma hastalığı olan hastaların kalça eklemlerini zorlayacak tarzda sporlardan kaçınmalarını belirterek, "Hastalar uzun süre oturup ayağa kalktıktan sonra kasıklarında batma ve takılma şeklinde ağrı tarif ederler. Kalça sıkışma sendromunun üç tipi bulunmaktadır. Tümsek tipi (Cam) femur dediğimiz uyluk kemiğinin boyun kısmında meydana gelen kemik çıkıntısının asetabulum dediğimiz yuvanın ön tarafına çarpması şeklinde görülür. Kıskaç tipi (Pincer) sıkışmada ise asetabulum dediğimiz yuvanın femur başını fazla örtmesi ile meydana gelir. Bu iki tip sıkışma birlikte olduğunda bu duruma kombine sıkışma denir" ifadelerini kullandı.

"Kalça sıkışma sendromunun tipine göre tedavi uygulanmalıdır"

Kalça sıkışma sendromunun tanısının radyografik incelemeler sonrası konduğuna değinen Prof. Dr. Azboy, şu bilgileri verdi: "Direkt kalça grafisi ve yan grafide rahatsızlığı tespit etmek mümkündür. MR ile eklem kıkırdağının durumu ve labrum yırtıkları değerlendirilir. Tedavide ilk etapta kalça çevresi kasları güçlendirme, aktivite değişiklikleri ve eklem içi enjeksiyon uygulanır. Şikayetleri altı aydan uzun süre hastalarda femoroastebular osteroplasti ameliyatı başarılı sonuç almak mümkündür. Bu ameliyatta sıkışmanın nedenine yönelik tadavi yapılır. Örneğin tümsek tipi sıkışmada femur boynundaki tümseklik alınarak femur boynunun kavisi yeniden oluşturulurken, pincer tipi sıkışmada ise asetabulumun kenarı tıraşlanarak derinlik azaltılır. Labrum yırtıkları varsa aynı seansta onarım yapılır. Kalça sıkışması ameliyatından sonra hastaların ağrıları dinmekte kalça hareket açıklıkları artmakta ve birkaç ay içinde aktivitelerine yeniden dönebilmektedirler."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TBMM Başkanı Kurtulmuş: "(Yeni anayasa) Süreci siyasi partilerimizle birlikte TBMM çatısı altında sürdüreceğiz" TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, yeni anayasa çalışmalarına ilişkin, "Meseleyi birtakım kısıtlar altında tutmamak için, birtakım siyasi tartışmaların konusu haline getirmemek için bütün bu süreci siyasi partilerimizle birlikte TBMM çatısı altında sürdüreceğiz" dedi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından ‘TOBB 80’inci Genel Kurulu’ kapsamında Ankara ATO Congresium’da resepsiyon düzenlendi. Genel Kurul resepsiyonuna, 81 il ve 160 ilçeden Odalar ve Borsalar ile Türkiye’nin tüm büyük sektörlerini kapsayan 67 sektör meclisinden iş insanları ve sektör temsilcisi yer aldı. Programda açılış konuşması gerçekleştiren TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, TOBB’un yeni yönetim kuruluna seçilenlere başarı diledi. Gelecek dönem Türkiye’nin çok daha ileri gidebilmesi için birlikte mücadele edilmesi gerektiğini ve bunun Türkiye’nin bütün kesimleri için tarihi bir dönem olduğunu belirten Kurtulmuş, “Cumhuriyetimizin ikinci asrına girdiğimiz, önümüzde önemli hedefleri belirlediğimiz bir dönemin başlangıcındayız. Türkiye’yi daha ileriye götürmek, daha güçlü yarınlara taşımak, her birimizin bulunduğu mevzide işini en iyi şekilde yapmasıyla kaimdir. Bunun için hep beraber devam edeceğiz, mücadele edeceğiz. Aynı hedefler, aynı milli istikamet üzerinde yürüyeceğiz ve bu ülkeyi Cumhuriyet’in ikinci asrında çok daha güçlü ve büyük bir ülke yapacağız” ifadelerine yer verdi. "Süreci siyasi partilerimizle birlikte TBMM çatısı altında sürdüreceğiz” Son dönemde yürütülen anayasa çalışmalarına ilişkin konuşan Kurtulmuş, Türkiye’nin yeni asrında TBMM’nin üzerine düşen sorumlulukların en başından gelen yeni anayasayla, iki darbenin ürünü olan mevcut anayasayı sivil, demokratik, kapsayıcı, kuşatıcı bir çerçeveye oturtturmak olduğunu belirtti. Açık, şeffaf ve iyi belirlenmiş olan bir süreci yürütmek için azimle, gayretle çabaladıklarına dikkati çeken Kurtulmuş, “Meseleyi birtakım kısıtlar altında tutmamak için, birtakım siyasi tartışmaların konusu haline getirmemek için bütün bu süreci siyasi partilerimizle birlikte TBMM çatısı altında sürdüreceğiz” diye konuştu. “Nasıl bir yöntemle bir araya geleceğimizi bütün bu tartışmaların sonucu hep beraber belirleyeceğiz” Siyasi partilerin anayasasının olmayacağına, siyasi partilerin anayasa tekliflerinin olacağına vurgu yapan Kurtulmuş, bu çerçevede Meclis’te grubu bulunan ve grubu olmayan partilerin hepsinin görüşlerini alacaklarını dile getirdi. Kurtulmuş, "Nasıl bir yöntemle bir araya geleceğimizi bütün bu tartışmaların sonucu hep beraber belirleyeceğiz. Yine sivil toplum kuruluşlarının, üniversitelerin, hukuk camiasının ve ‘Benim de bu konuda bir fikrim var’ diyen herkesin sürece dahil olabileceği bir süreci birlikte yöneteceğiz. Böylece bu milletin anayasa yaptığı demokratik bir sürecin olgunlaşmasını ve sonuç alınmasını sağlayacağız” açıklamasında bulundu. Kurtulmuş, 12 Eylül Anayasası kabul edildiğinin ertesi gününden itibaren tartışmaya açıldığını ve birçok siyasi parti tarafından eleştirildiğini belirterek, "Madem öyle böylesine büyük bir birikime sahip olan Türk demokrasisi olarak hep birlikte hedeflerimizi ortaya koyarak, sözümüzü söyleyerek eğip bükmeden ve anayasa çalışmalarını bir siyasi tartışmanın tarafı haline getirmeden sonuç almak amacıyla bir araya geleceğiz ve inşallah hep birlikte olgun bir metni, milletin gönlüne yatan, büyük çoğunluk tarafından kabul görmüş olan bir metni Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edeceğiz” değerlendirmesinde bulundu. “Her türlü platformda da yeni anayasa tekliflerinizin tartışmaya açılmasını sağlayacağınızı ümit ediyoruz” Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nden yeni anayasa çalışmalarına çok ciddi bir şekilde katkı sunulmasını beklediklerini de belirten Kurtulmuş, “Her türlü platformda da yeni anayasa tekliflerinizin tartışmaya açılmasını sağlayacağınızı ümit ediyoruz. Çünkü iş dünyasının beklentilerinin, taleplerinin anayasa çalışmalarında gündeme gelmemesi düşünülemez. Bu vesileyle anayasa çalışmalarında bu salonda bir de 81 ilimizin hepsi temsil ediliyor. Hem TOBB’un niteliği gereği hem de aynı zamanda Türkiye’nin farklı yerlerindeki insanların beklentilerini, taleplerini alabilen bir kuruluş olarak onları da anayasa çalışmalarına aksettirmenizi ümit ediyorum” diye konuştu. “Üzerimize düşen temel sorumluluklardan birisi tartışarak ülkenin sorunlarının çözülmesi olduğuna inanıyorum” Türkiye demokrasinin olgunluğunun alametlerinden birisinin, demokraside farklı fikirlere sahip olan, siyasi kararlara sahip olan partilerin bir araya gelebilmesi olduğunu söyleyen Kurtulmuş, “İnsanlar çok farklı fikirlerde olabilir. Yüksek perdeden müzakere de edebilir, mücadele de edebilir, münakaşa da edebilir. Ama demokraside yapılmayacak tek şey, birbirine karşı yumruk sallamaktır. Demokraside el sıkışarak en zor konuları halledebileceğimize inanıyorum ve Türkiye Yüzyılında önümüzdeki dönemde Cumhuriyetimizin ikinci asrında üzerimize düşen temel sorumluluklardan birisinin de tartışarak ülkenin sorunlarının çözülmesi olduğuna yürekten inanıyorum” dedi. "Yeni anayasanın birinci şartı mevcut anayasaya tam uymaktır" CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise, yeni anayasanın şartların olgunlaşması halinde yapılabileceğini belirterek, “Birinci şartı mevcut anayasaya tam uymaktır. Yeni bir elbise istemek için eskisine ne yaptığınıza bakarlar, size dikilmiş bir kıyafeti hiç giymediyseniz yenisini talep edemezsiniz, yenisini de giyecekseniz sizin üstünüze yaparlar" açıklamasında bulundu. Programa TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, STK başkanları, üst düzey yargı mensupları, milletvekilleri ve bürokratlar katıldı.