SAĞLIK - 15 Mart 2020 Pazar 10:56

Korona virüsünden korunmak isterken ‘el egzaması’ olmayın

A
A
A
Korona virüsünden korunmak isterken ‘el egzaması’ olmayın

Dermatoloji Uzmanı Sema Karaoğlu, korona virüsten korunmak için kullanılan dezenfektanların kontak dermatite (el egzaması) neden olduğunu söyleyerek, “Elimizi yıkadıktan sonra bir nemlendirici ile ellerimizi nemlendirmeyi unutmayalım” dedi.

Memorial Kayseri Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Sema Karaoğlu, vatandaşlara korona virüsten korunmak için tavsiyelerde bulundu. Karaoğlu, “İnsanların öksürürken tek kullanımlık mendil kullanması çok önemlidir.Öksürürken elimizle ağzımızı kapattığımız için virüsü elimize bulaştırırız. İnsanlarımız öksürürken dirsek içine öksürmeleri çok mantıklıdır. Virüs dış ortamda çok dayanıksızdır. Bunun için sağlıklı temiz havada hasta olmak mümkün değildir. Adeta insanlar nefes almaya korkar duruma geldi. Bu virüs dış ortamda 8-12 saat arasında ölüyor. Birçok eşyanın üzerinde en fazla 12 saat yaşayabiliyor. Birçok yerde 4 saatte ölüyor. Dolayısıyla damlacık enfeksiyonu ile öksüren insanların ağzını mutlaka kapatması, tek kullanımlık mendil kullanması çok önemlidir. Tokalaşmayı seviyoruz ama tokalaşmayacağız. Sadece selamlaşacağız. Kirli ellerimizle kendi ağzımıza, burnumuza ve gözümüze dokunmayacağız. Çünkü enfeksiyonu herhangi bir yerden elimize alabiliriz” ifadelerini kullandı.

Korona virüsten korunmak isteyen vatandaşların alkol içeren dezenfektanlara yöneldiğini kaydeden Karaoğlu, çok kullanılmasından dolayı dezenfektanların kontak dermatite neden olduğunu söyleyerek, vatandaşlara şu uyarılarda bulundu:

“Temizlik içinde en az 20 saniye sabunlayarak ellerimizi yıkıyoruz. Şuanda da herkes elini çok yıkıyor. Polikliniklerimize kontak dermatit vakaları gelmeye başladı. Alkollü dezenfektanlar ile bu virüs kolayca ölüyor. Kolonyaların içinde de genellikle yüzde 80-85 arasında alkol var. Kullandığımız dezenfektanlar alkol içerdiği için ve çok sık kullandığımız için el egzamalarını görmeye başlayacağız. Bugün polikliniğime üç tane hasta ellerde kuruma ve yanma şikayeti ile geldi. Çünkü sık yıkamalar ve dezenfektanlar sonrasında kontak dermatitler de artacaktır. Elimizi yıkadıktan sonra bir nemlendirici ile ellerimizi nemlendirmeyi unutmayalım. Toplumda şuanda bir takıntı gelişti. Yeni bir sağlık sorunu daha ortaya çıkarmayalım.”

Ali Göç
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Minik eller taş değirmende buğday öğüttü, zeytin kurdu Kocaeli’de ilkokul öğrencileri, "Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası" kapsamında düzenlenen etkinlikte kentin yerel lezzetlerini ve kültürel değerlerini deneyimledi. Büyükşehir Belediyesi ve Kocaeli Yerel Kültür Platformu işbirliğiyle Kocaeli Yerel Kültür Müzesi’nde düzenlenen programda öğrenciler, müze yetkililerinden Kocaeli Fatihi Akçakoca Gazi hakkında bilgi aldı. Etkinlikte, Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları’ndan çıkan "Söğütten Babadağ’a Akçakoca’nın İzinde" kitabı hediye edilen çocuklara, "Akçakoca-Rüzgarla Konuşan Çocuk" masal kitabından okumalar yapıldı. Öğrenciler, maniler ve bilmecelerin yanı sıra topaç çevirme gibi geleneksel oyunlarla vakit geçirdi. Atölye çalışmalarında geleneksel üretim anlatıldı Kutlamalar kapsamında gerçekleştirilen "Karamürsel Samanlı Zeytini Kurma Atölyesi"nde öğrenciler, coğrafi işaretli zeytinin özelliklerini öğrenerek kış hazırlığı yaptı. İlgi gören "Taş Değirmen Atölyesi"nde ise Kocaeli topraklarında yetişen sarı, yaz, gobak ve kapılca buğdayı ile çeşitli tohumlar tanıtıldı. Buğdayları taş değirmende öğüterek geleneksel üretim sürecini uygulamalı gören çocuklara, ata tohumunun önemi anlatıldı. Öte yandan müzede oluşturulan tanıtım köşesinde Kandıra manda yoğurdu, İzmit simidi, pişmaniye, Kandıra karpuzu, dartı, Gebze bayram çöreği, Karamürsel simit dolması, Gölcük Nüzhetiye bebeği, Karamürsel sepeti, Hereke halısı ve Değirmendere fındığı gibi coğrafi işaretli ürünler sergilendi. Manav Türklerinin şehre yerleşimi, ketenin tarihçesi ve motiflerin dili gibi konuların işlendiği müze, pazartesi günleri hariç 09.00-17.30 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor.
Kayseri Hacılar bezi, coğrafi işaret olma yolunda Hacılar Belediyesi; yöresel kültür mirasının korunarak gelecek nesillere aktarılması amacıyla Hacılar bezinin coğrafi işaret almasına yönelik başlattığı çalışmaları kararlılıkla sürdürüyor. Kayseri Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Ali Durmuş ile Müdür Yardımcıları Hatice Kahraman ve Hüseyin Altınbaş, yürütülen çalışmalar ve sürecin geldiği aşama hakkında istişarelerde bulunmak üzere Hacılar Belediyesi’ni ziyaret etti. Ziyarette, Hacılar bezinin tarihi değeri, üretim süreci ve coğrafi işaret başvurusuna ilişkin teknik detaylar ele alındı. Hacılar Belediye Başkanı Bilal Özdoğan; ziyaret dolayısıyla yaptığı açıklamada Hacılar bezinin yalnızca bir dokuma ürünü değil, aynı zamanda asırlık bir emeğin ve kültürel birikimin simgesi olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı; "Yöresel değerlerimizi korumak ve gelecek nesillere aktarmak adına Hacılar bezimizin coğrafi işaret alması için belediyemiz olarak süreci daha önce başlatmıştık. Bu süreci titizlikle yürütüyor, ilgili kurumlarımızla iş birliği içinde ilerletiyoruz." Kayseri Olgunlaşma Enstitüsü yönetiminin hazırladığı anlamlı hediyeler için de teşekkür eden Başkan Özdoğan, Hacılar bezinin yerli üretim ve kültürel miras açısından taşıdığı öneme dikkat çekerek; "Hacılar bezimizi; kültürümüzün, emeğin ve yerli üretimin önemli bir değeri olarak görüyoruz. Bu mirası yaşatmak, tanıtmak ve hak ettiği değeri kazandırmak adına çalışmalarımıza devam edeceğiz" dedi. Hacılar Belediyesi; coğrafi işaret sürecinin tamamlanmasıyla birlikte Hacılar Bezinin hem korunmasını hem de ulusal düzeyde tanınırlığının artırılmasını hedefliyor.
Erzincan Motosiklet ustasından kışlık bakım uyarısı Erzincan’da uzun yıllardır motosiklet tamir ve bakımı yapan Cengiz Erdoğan, kış aylarında garaja çekilecek motosikletler için uyarılarda bulundu. Kış mevsiminde motosiklet kullanımının ciddi riskler taşıdığını belirten usta, aylarca kullanılmayacak araçların mutlaka kışlık bakımdan geçirilmesi gerektiğini söyledi. Erdoğan, kışlık bakımda öncelikle motor yağının değiştirilmesini, gerekirse yağ filtresinin de yenilenmesini önerdi. Soğuk havalarda yakıt deposunda paslanma oluşabileceğine dikkat çeken motosiklet ustası, deponun boşaltılarak paslanmayı önleyici yağ uygulanması gerektiğini ifade etti. Uzun süre kullanılmayacak motosikletlerde karbüratörün boşaltılmasının da önemli olduğunu vurguladı. Silindirlerin paslanmasını önlemek için buji başlıklarının çıkarılarak silindir içine bir miktar temiz motor yağı dökülmesini ve marşa birkaç kez basılmasını tavsiye eden usta, akünün sökülerek oda sıcaklığında muhafaza edilmesi ve ayda bir düşük voltajda şarj edilmesi gerektiğini belirtti. Motosikletin garaja alınmadan önce yıkanıp kurulanması gerektiğini söyleyen usta, boyanın korunması için cila yapılmasını, krom parçaların pas önleyici yağ ile korunmasını önerdi. Zincirin yağlanması, lastiklerin uygun basınca getirilmesi gerektiğini de ekledi. Su soğutmalı motosikletlerde antifriz kullanımının önemine dikkat çeken usta, motosikletin üzerinin örtülmesi ve garaj ortamının nemsiz, güneş almayan ve ani sıcaklık değişimlerinden uzak olması gerektiğini belirtti. Doğru yapılan kışlık bakım sayesinde motosikletlerin bahar aylarında sorunsuz şekilde yeniden trafiğe çıkabileceği ifade edildi.
İzmir Rektör Prof. Dr. Alcı: "Üniversitemizin hedefleri için el ele gönül gönüle yekvücut olacağız" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Ege Üniversitesi (EÜ) Rektörlüğü görevine atanarak göreve başlayan Prof. Dr. Musa Alcı, rektör olarak ilk senato toplantısına başkanlık etti. EÜ yeni senato salonunda gerçekleştirilen toplantıda Rektör Prof. Dr. Musa Alcı, senato üyeleriyle bir araya geldi. Toplantıda, Ege Üniversitesinin akademik ve idari süreçlerine ilişkin değerlendirmelerin yanı sıra yeni döneme yönelik temenniler dile getirildi. İlk senato toplantısında birlik ve beraberlik vurgusu yapan Rektör Prof. Dr. Musa Alcı, el ele, gönül gönüle, güç birliği içinde yekvücut olarak Ege Üniversitesi markasını daha da güçlendireceklerini söyledi. Rektör Prof. Dr. Musa Alcı, "Hepimizin bildiği gibi üniversiteler, düşüncenin açıkça ifade edildiği, farklı görüşlerin akademik nezaket kuralları çerçevesinde dile getirildiği kurumlardır. Yarım asırdır mensubu olduğum üniversitemiz çoğulculuğu ve katılımcılığı bir kültür haline getiren güzide üniversitelerden biridir. Akademik ve bilimsel üretimi güçlendiren, eğitim-öğretimde kaliteyi esas alan, araştırma, yenilikçilik ve toplumsal katkıyı önceleyen, şeffaf, katılımcı ve hesap verebilir bir yönetim anlayışını benimseyerek; öğrencilerimiz, akademik ve idari personelimiz, mezunlarımız ve tüm paydaşlarımızla birlikte Ege Üniversitesini ulusal ve uluslararası düzeyde daha ileri seviyeye taşıyacağız. Bu onurlu görevi ifa ederken üniversitemizin tüm bileşenleriyle açık iletişim içinde olmaya, sorunları diyalog yoluyla ele almaya ve kurumsal huzuru korumaya azami özen göstereceğiz. Bu kapsamda, tüm paydaşlarımızla istişare ederek gerekli çalışmaları yürüteceğiz ve her türlü öneriye açık olacağız" dedi. Yeni dönemde, üniversitenin bilimsel özerkliğini, akademik ve kurumsal saygınlığını, kurum içi ve kurum dışı paydaşlarla birlikte güçlendireceklerini vurgulayan Rektör Prof. Dr. Alcı, "Bu onurlu görevi şahsıma tevdi eden Sayın Cumhurbaşkanımıza şükranlarımı sunuyor; bugüne kadar üniversitemize emek vermiş tüm rektörlerimize, akademik ve idari kadrolarımıza teşekkür ediyorum" diye konuştu. Toplantı, senato üyelerinin talep ve önerilerinin dinlenmesinin ardından gündem maddelerinin görüşülmesi ile tamamlandı.