DÜNYA - 27 Aralık 2011 Salı 21:17

Londra'da 'Dökme Kurşun Operasyonu' protestosu

A
A
A
Londra'da 'Dökme Kurşun Operasyonu' protestosu

Yüzlerce kişi, Gazze Şeridi'ni yerle bir eden 'Dökme Kurşun Operasyonu'nun üçüncü yıldönümünde, Londra'daki İsrail Büyükelçiliği önünde protesto gösterisi düzenledi.

İngiltere'de yaşayan Filistinliler ve sivil toplum örgütleri temsilcileri, 27 Aralık 2008 tarihinde başlayan ve 22 gün süren İsrail'in "Dökme Kurşun" adlı operasyonunda hayatını kaybedenleri üçüncü yıldönümünde anmak ve İsrail'e tepki göstermek amacıyla Londra'daki İsrail Büyükelçiliği önünde toplandı. Büyükelçilik önünde üst düzey güvenlik önlemleri alındı.


Bir açıklama yapan Savaşı Durdur Grubu üyesi Lindsey German, "İsrail'in Gazze'yi bombalamasının üçüncü yıldönümü nedeniyle buradayım. 2008 yılında başlayan ve bin 500'den fazla insan ölümüne sebep olan İsrail, hala orada ve işgale devam ediyor. Biz de her yıl buraya gelerek Gazze'yi unutmadık diyoruz" ifadelerini kullandı.
 

İngiltere Filistin Dayanışma Grubu üyesi Sarah Colborne ise, "3 yıl geçti. İsrail, Filistin topraklarında başlattığı savaştan bu yana yüzlerce insanın ölümüne sebep oldu. Ve İsrail hala bu topraklarda katliam yapmaya devam ediyor. Bugün birçok farklı grup bir araya gelerek Gazze'yi unutmadığımızı ve İsrail'in yaptıklarının yanına kar kalmayacağını duyuruyoruz" açıklamasında bulundu.
 

Çok sayıda polisin görev aldığı gösteri, olaysız bir şekilde tamamlandı. Bir grup İsrail vatandaşı gösteri yapan grubu protesto etti.
 

2008 yılında Gazze Şeridi'nde 355'i çocuk yaklaşık bin 500 kişinin ölümüne ve 7 binden fazla kişinin yaralanmasına sebep olan, binlerce Gazze vatandaşının günlerce aç ve susuz kaldığı Dökme Kurşun Operasyonu'nda iş merkezleri, tarım alanları, seralar, hayvan barınakları, sulama kanalları, kuyular ve su pompaları da vurulmuştu. Operasyonda, kullanımı Cenevre Sözleşmesi ile yasaklanmış misket ve fosfor bombaları da kullanılmıştı.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Depremde yaşadıklarını unutmak için sanata yöneldi Adıyaman’da 6 Şubat depremlerinde evi yıkılan ve çok sayıda akrabasını kaybeden 3 çocuk annesi Nazan Taştan Yapıcı, öğretmenlik mesleğini bırakarak seramik ustası oldu. Asrın felaketinden önce özel okulda ve kurs merkezinde öğretmenlik yapan Nazan Taştan Yapıcı, depremde evi yıkılınca ailesiyle Mersin’e yerleşti. Bir yıl Mersin’de yaşadıktan sonra tekrar memleketi Adıyaman’a dönen Yapıcı, öğretmenlik yerine seramik ve çini sanatına yöneldi. Depremin acılarını unutmak için başlarda terapi amaçlı başladığı seramik ve çini sanatında ustalaşan Yapıcı, öğretmenlik mesleğini bırakarak atölye kurdu. Kendi elleriyle yaptığı eserlere şekil veren ve bunları vitrin ve raflara dizerek satışını yapan Yapıcı, bir taraftan da başka kadınlara bu sanatı öğretmeye başladı. Çocuk ve eğitim üzerine kitap da yazan Nazan Taştan Yapıcı’nın hayatı depremden sonra değişti. Öğretmenliği bırakıp sanata yönlendiğini söylendiğini söyleyen Nazan Taştan Yapıcı, "Deprem sürecinde öğretmenlik mesleğini icra ediyordum. Depremden sonra hepimizin bir çıkış yolu araması gibi Mersin’e gittik. Bir yıl oraya yerleştik. Çocuklarım vardı. Sonra bir yıldan sonra memlekete dönmek zorunda kaldık. Sonra dönünce seramik sanatıyla, çini sanatıyla, öğretmenlik mesleği arasında gidip geldim. Hatta bir sürede devam ettim öğretmenliğe. Ancak sonrasında sanatın daha ağır bastığını gördüm. Çünkü belki depremden sonra yaşadığım tramvaydı, o acılarla o üzüntülerle inanılmaz derece ruhumu rehabilite ediyordu. Bana çok iyi geliyordu çini ve seramikle uğraşmak. Ve neden olmasın ki dedim? Başkaları da neden faydalanmasın? Başkaları da neden iyi gelmesin? Bana iyi geldiyse başkalarına da iyi gelebilir diye düşündüm. Bunu bir mesleğe dönüştürmeye karar verdim. Hali hazırda zaten gerekli eğitimleri almıştım. Ondan sonra işyeri açma kararı aldım. Çevremdeki insanların desteğiyle beraber. Sonra işyerini açtıktan sonra böyle güzel bir konseptimiz oldu. İnsanlar gelip burada isterlerse çini ve seramik yapabiliyorlar. Yardım isterlerse yardımcıda olabiliyorum veya ürün satın alıp götürebiliyorlar. Bende hem gelenlere yardımcı oluyorum, hem ürün yapıp satışını yapıyorum" dedi. Zozan Tümüç isimli vatandaş, "Sanatıyla da buluşturduğu eserleri görmek, böyle tanımak, iç detayını öğrenmek böyle bana çok şey kattı açıkçası. Buraya geldikten sonra bir çalışma yaptım. Bir bardak boyama yaptım. Bir de kendimce bir sevgi tabağı hazırladım. Kendi el emeğimle. Kendisi bu süreçte bana yardımcı oldu. Açıkçası çok keyif aldım. Tekrar da gelip yapmayı istiyorum. Fırsat buldukça ilk geldiğim yer açıkçası burası" diye konuştu.