POLİTİKA - 14 Haziran 2024 Cuma 19:05 | Son Güncelleme : 14 Haziran 2024 Cuma 19:08

NATO Ukrayna'ya silah tedarikinin koordinasyonunu devralacak

A
A
A

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, ittifakın Ukrayna’ya silah tedarikinin koordinasyonunda daha büyük rol üstleneceğini belirterek, “Bu çabalar, NATO’yu çatışmanın bir tarafı yapmaz ancak, Ukrayna’nın meşru olan kendini müdafaa hakkı için verdiğimiz desteği artıracaktır” dedi.

Belçika’nın başkenti Brüksel’deki NATO karargahında gerçekleştirilen NATO Savunma Bakanları Toplantısı’nın ikinci gün görüşmeleri sona erdi. Görüşmelerin ardından basın toplantısı düzenleyen NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, toplantının kilit önemdeki gündem konularını Ukrayna’ya destek ve NATO ittifakının caydırıcılığı olduğunu söyledi. Her iki konuda da önemli ilerlemeler kaydedildiğini belirten Stoltenberg, “Ukrayna konusunda, NATO’nun güvenlik desteği ve eğitimin koordinasyonuna nasıl liderlik edeceğini ortaya koyan bir plan üzerinde anlaşma sağladık. Bu, NATO liderlerinin bu çabayı temmuz ayındaki Washington Zirvesi’nde başlatmalarını mümkün kılacak” dedi.

Stoltenberg, “Bu plana, Wiesbaden’deki ABD üssünde bulunan NATO komutanlığı ve ittifakın doğu kesimindeki lojistik merkezler dahil olacak ve bunlar, NATO Avrupa Müttefik Yüksek Komutanı’na (SACEUR) bağlı çalışacak 3 yıldızlı bir general komutasında olacak. İttifak genelinde bu çabalara NATO üyesi ve partner ülkelerden yaklaşık 700 personelin dahil olması bekleniyor” şeklinde konuştu.

NATO’nun müttefik ülkelerdeki eğitim tesislerinde Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin eğitimini denetleyeceğini aktaran Stoltenberg, “Bağışların planlanması ve koordinasyonu yoluyla Ukrayna’ya destek sağlayacak, ekipmanların transferi ile tamirini yönetecek. Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin uzun vadeli gelişimine destek verecek. Bu çabalar, NATO’yu çatışmanın bir tarafı yapmaz ancak, Ukrayna’nın meşru olan kendini müdafaa hakkı için verdiğimiz desteği artıracaktır” dedi.

İsviçre’de yapılacak barış zirvesinden beklentiler

İsviçre’de Ukrayna’da barış için bu hafta sonu gerçekleştirilecek zirveden beklentilerine ilişkin konuşan Stoltenberg, “Her şeyden evvel, İsviçre’deki barış zirvesini memnuniyetle karşılıyorum. Bence bu Ukrayna’da kalıcı ve adil bir barışa ulaşılması için önemli bir platform. Barış planının Devlet Başkanı Zelenskiy tarafından sunulan çeşitli bileşenleri de kalıcı barış için önemli” diye konuştu.
NATO’nun Ukrayna’ya sağladığı askeri destek ile barış çabaları arasında bir bağlantı bulunduğunu da ifade eden Stoltenberg, “NATO müttefiklerinin sağladığı destek ve aynı zamanda bugün üzerinde anlaşma sağladığımız plan, NATO müttefiklerinden Ukrayna’ya sağlanan askeri desteği pekiştirecek. Bu aslında müzakerelerle ulaşılacak adil bir barış için ortaya konulan çabalara destek vermenin bir yoludur” ifadelerini kullandı.

Putin’in ateşkes teklifine tepki

Stoltenberg, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’nın dört bölgeden askerlerini çekmesi ve NATO’ya katılma planlarından vazgeçmesi halinde derhal ateşkes emri verip Ukrayna ile müzakerelere başlayacağını açıklamasına da yorum getirdi. NATO Genel Sekreteri, "Ukrayna topraklarından askerlerini çekmesi gereken Ukrayna değildir. İşgal altındaki Ukrayna topraklarından güçlerini çekmesi gereken Rusya’dır. Bu teklif aslında Rusya’nın daha fazla Ukrayna toprağını veya Ukrayna’ya ait olmadığını ileri sürdükleri dört bölgeyi işgal etme hakkına sahip olduğunu düşündüğü anlamına geliyor. Bu da bu teklifin iyi niyetle yapılmadığını gösteriyor” diye konuştu.
Putin’in teklifinin bir barış değil daha fazla saldırganlık ve işgal teklifi olduğunu söyleyen Stoltenberg, “Bu, Rusya’nın amacının bir şekilde Ukrayna’yı kontrol etmek olduğunu ve savaşın başından bu yana amacının bu olduğunu ortaya koyuyor. Bu, uluslararası hukukun açık bir ihlalidir. Bu nedenle de NATO müttefikleri, Ukrayna’yı desteklemeye devam etmelidir” dedi.

İbrahim Aydoğan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep GTB Başkanlarından 15 Temmuz mesajı Gaziantep Ticaret Borsası (GTB) Meclis Başkanı Ahmet Tiryakioğlu ve Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı, "15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü" dolayısıyla yayımladıkları mesajda, Türk milletinin 15 Temmuz 2016 gecesi sergilediği tarihi direnişin, milli iradenin ve bağımsızlığın en güçlü ifadesi olduğunu vurguladılar. 15 Temmuz’un, aziz milletimizin vatanına ve demokrasisine yönelen hain bir saldırıya karşı, destansı bir direnişle cevap verdiği gün olduğunu belirten GTB Başkanları, "Demokrasi tarihimize kara bir leke olarak kazınan 15 Temmuz hain darbe girişiminin üzerinden dokuz yıl geçti. Ancak o gece yaşanan ihanet, verilen mücadele ve milletçe ortaya koyduğumuz destansı duruş hafızalarımızda hâlâ ilk günkü tazeliğini koruyor. Devletimizin bekasına, demokrasimize ve özgürlüğümüze kasteden bu alçak girişime karşı, milletimiz o gece hiçbir talimat beklemeden sokaklara inmiş, bedenini siper ederek Türkiye’ye sahip çıkmıştır. Tankların, tüfeklerin ve uçakların karşısında yalnızca imanını, vatan sevgisini ve bağımsızlık iradesini kuşanan milyonlarca insanımız, dünyaya bir kez daha göstermiştir ki bu millet esareti kabul etmez, hürriyetinden asla vazgeçmez. 15 Temmuz gecesi sokaklarda, meydanlarda sergilenen bu eşsiz kararlılık, FETÖ terör örgütünün karanlık emellerini tarihin çöplüğüne gömmüş, Türkiye Cumhuriyeti’nin birliğini ve beraberliğini perçinlemiştir. O gece gösterilen kahramanlık, aynı zamanda bu topraklarda bir daha darbelerle, vesayetle, milli iradeye zincir vurulamayacağının da açık ilanıdır. Milletimizin sarsılmaz iradesi, 15 Temmuz’u yalnızca bir ihanet gecesi olmaktan çıkarıp, demokrasiye adanmış bir diriliş gününe dönüştürmüştür. Bu nedenle 15 Temmuz, milletçe yazılmış bir destan; her ferdin yüreğinde yaşayan ortak bir hafızadır. Bu vesileyle, vatan uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle yad ediyor, gazilerimize sağlıklı, huzurlu bir ömür diliyoruz" ifadelerine yer verdi.
Antalya Serik’te "15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü" anısına fotoğraf sergisi açıldı Serik Kaymakamlığı tarafından düzenlenen "15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü Fotoğraf Sergisi", Kaymakamlık bahçesinde düzenlenen törenle açıldı. 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü’nün anlam ve önemini gelecek nesillere aktarmak, millî birlik ve beraberlik duygusunu pekiştirmek ve demokrasi bilincini güçlendirmek amacıyla Serik Kaymakamlığı tarafından organize edilen "15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü Fotoğraf Sergisi", Kaymakamlık bahçesinde halkın ziyaretine açıldı. Sergide 27 fotoğraf ve 17 resim yer alırken, 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında yaşananlar ve milletin verdiği mücadeleye dair anlamlı kareler vatandaşlarla paylaşıldı. Açılışta konuşan Kaymakam Şahin, "15 Temmuz 2016 yılında hain bir darbe girişimi ile bu millet karşı karşıya kaldı. Milletimizin azmi, kararlılığı, vatan sevgisi ve millet aşkı bu darbe girişimini püskürttü. Bu yıl 9. yılındayız. İlçemizde çeşitli etkinliklerle bu günü anıyoruz. Fotoğraf ve resim sergisi açılışını gerçekleştirdik. Etkinliklerimiz devam edecek. Bu millete tekrar geçmiş olsun diyorum. Allah bir daha böyle hain darbe girişimlerini yaşatmasın" dedi. Serginin açılış törenine, Serik Kaymakamı Dr. Cemal Şahin, İlçe Jandarma Komutanı Ali Duman, Kaymakamlık Yazı İşleri ve İlçe Nüfus Müdürü Hatice Tümer, Milli Eğitim Müdürü İkram Ekiz, İlçe Müftüsü İbrahim Köksal, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürü Havva Akcan, Belediye Başkan Yardımcısı Hamza Çimen, Halk Eğitim Müdürü İbrahim Türkmen, okul müdürleri ve öğretmenler katıldı. Sergi gün boyunca halkın ziyaretine açık olacak.
Bursa Kişiselleştirilmiş abonman kartı geliyor Bursa’da iptal edilen abonman kartların yerine, kişiselleştirilmiş abonman kartları geliyor. Bir kişi maliyetinin ulaşımda 64,5 lira olduğunu belirten Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, "Bursa’da yetmiş bir farklı ulaşım kartı vardı. Yaptığımız çalışmalarla bu kartları 4 veya 5 indirdik" dedi. Bursa’nın altyapı ve üstyapı sorunlarını gidermek için yoğun bir mesai sarf ettiklerini belirten Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, şu anda belediyenin 24 saat çalışma prensibini devam ettirdiğini söyledi. Başkan Bozbey, "Elbette ki bizler büyükşehir belediyesi olarak yapmış olduğumuz işlerin doğumdan ölüme her belediyemizin hizmet ettiğinin farkındayız. Bu hizmetlerimizi yaparken de birilerinin gözüne sokmak değil, fayda sağlayıcı hizmetleri insanın mutlu olmasını sağlayacak olan hizmetleri önceliyoruz. Biz işin şov kısmında değiliz. Yeter ki insanlarımız farkına varsınlar. Büyükşehir ve diğer belediyeler olarak vatandaşın parasını kullanıyoruz. Para 3,3 milyon Bursalınındır. Bu bütçeyi kullanırken gelen bütçenin daha yeni doğmuş çocuğun hakkı olduğunu düşünerek kullanmak değerlendirmek zorundayız. Geçen yıl 2025 yılı için 36,5 milyar lira bütçe belirlemiştik. Ancak geldiğimiz noktada 6 ayın sonunda 13 milyar lira toplam gelirimiz oldu. Geri kalan aylarla birlikte 27 milyar lira gelirimiz olacağını tahmin ediyoruz. Yani yaklaşık bütçemizden 10 milyar lira daha düşük bir gelire sahip olmuş olacağız. Bunun herkes tarafından bilinmesi lazım. Sebebi belli. Ekonomideki durgunluk. Ekonominin getirdiği sonuçlar. Bunları düşünmeksizin biz geleceği planlayamayız" dedi. "Bursa’da suyu 22-23 liradan vatandaşlarımıza ulaştırıyoruz" BUSKİ’de 1 metreküp suyun maliyeti 72 lira olmasına rağmen biz, 22-23 liradan vatandaşlara ulaştırdıklarını belirten Başkan Bozbey, "Cumhurbaşkanlığı genelgesinde, maliyetinin altında alamazsınız diyor. BUSKİ, büyükşehir belediyesine para aktaran bir kurumdu. Ancak, şimdi büyükşehir belediyesinden para istiyor. Bunu kamuoyunun bilmesi gerekiyor. Nedeni belli, BUSKİ’nin durumu gerçekten vahim. Yıllardır yapılan yanlışlıkların sonucu olarak bizim karşımıza geldi. Biz düzeltip kurumu sürdürülebilir hale getireceğiz. Bunu oluşturamazsak, diğer kurumları da hizmet edemeyecek duruma gelir. 20 yıldır gelen hareketin sonuçları bunlar. Sokakta bize zam edebiyatı yapılmasın. Benim kimseyle derdim yok. Benim sorunum bu kentte bu belediyenin sürdürülebilir anlayışla nitelikli ve güvenilir hizmet üreterek vatandaşları mutlu etmesi, gülümsetmesidir. Hep duyuyoruz. ‘Başkanım neden BUSKİ batırdılar’ diyorsun. Arkadaşlar gerçek bu değil mi? Gelsin herkes bir katkı sunmaya çalışsın" dedi. BURULAŞ’ın maalesef 2018 yılından itibaren belediyeden para almaya başladığını belirten Bozbey, "2019 yılı sonrası kurumu belediyeye mahkum ettiler. Önce yüzde 2 meclisten destek kararı alıyorlar, yüzde 6’ya çıkarıyorlar. Yetmiyor yüzde 12’ye çıkarıyorlar. Demek ki, bir yönetim zafiyeti bir yönetim hatası bir işletme hatası ya da orada bilemediğimiz başka senaryolar var. Maalesef BURULAŞ’ın 300 milyon lira civarında her ay belediyeye mahkum olmasını sağlamışlar. Diğer taraftan baktığımızda son 1,5 yılda Osmangazi Köprüsü’ne yüzde 431, Çanakkale Köprüsü’ne yüzde 385, 15 Temmuz ve FSM köprülerine yüzde 569 fiyat artışı olmasına rağmen bizim fiyat artışımızın anormal olduğunu, halka yalan söyleyerek yüzde 300 gibi bir rakam olduğunu ifade ediyorlar" şeklinde konuştu. "Kişiselleştirilmiş abonman kartlarını hizmete sunacağız" Bursa’da bir yolcunun maliyeti 64,5 lira olduğunu ifade eden Başkan Bozbey, "Ancak tüm bu artışlara rağmen bizim yaptığımız artış yüzde 30 seviyelerindedir. Ayrıca, derim ki geçmiş dönemde yapılması gereken ancak ötelenen tren ağır bakımlarına sizlerin, Bursalıların can güvenliğini öncelik olarak gördüğümüz için hızlıca bu bakımlara başladı. Artık abonman yerine kişiselleştirilmiş Bursa Bukart sistemine geçiyoruz. Bu yeni sistemle birlikte kullanıcılarımıza çeşitli avantajlar sunacak özellikle de raylı sistemin kullanımını teşvik etmiş olacağız. Bursa’mızda belki biliyorsunuzdur, bilmiyorsunuzdur ama. 71 farklı ulaşım kartı vardı. Bunların sadeleşmesi gerekiyor. Bizde bunu 4-5 karta indirdik. Kişiselleştirilmiş tam abonman kartı 100 binişlik, 2 bin 900 lira olacak. Kişiselleştirilmiş öğrenci abonman kartı 100 biniş hakkı ile 790 lira olacak. Ayrıca uzun atlarla ilgili de çalışmalarımız devam ediyor. Ücretsiz raylı sistem kullanımı, ilave geçiş hakları ve çeşitli indirim avantajlarını da içeren bu yeni sistemle ilgili detayları da yakın süre içerisinde hemşehrilerimize de paylaşacağız ve kullanımına sunacağız" dedi.