SAĞLIK - 31 Ekim 2022 Pazartesi 11:43

Prof. Dr. Özkaya: 'Artan zatürre vakaları ile karşı karşıyayız'

A
A
A
Prof. Dr. Özkaya: 'Artan zatürre vakaları ile karşı karşıyayız'

Son haftalarda grip ve benzeri şikayetlerle gelen hastalarda zatürre vakalarının artış gösterdiğini söyleyen Prof. Dr. Şevket Özkaya, “Şikayetlerin devam etmesi ve iş, okul gibi günlük aktivitelerin yoğunluğu ile birlikte polikliniklerde ve acillerde bu uzamış grip benzeri tablonun sonrasında artmış zatürre vakaları ile karşı karşıyayız” dedi.

Hava değişimi ile birlikte okulların da başlamasıyla son haftalarda grip ve benzeri vakalarda artış yaşandığı gözleniyor. Covid-19 sonrası özellikle grip hastalığına karşı verilen hassasiyet sebebiyle Altınbaş Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Başkanı Prof. Dr. Şevket Özkaya bilgilendirmelerde bulundu. Prof. Dr. Şevket Özkaya, grip ve benzeri şikayetlerle gelen kişilerde hastalığın uzun süre devam ettiğini ve gün geçtikçe artan zatürre vakaları ile karşı karşıya kaldıklarını söyledi. Ayrıca okulların açılması ile son günlerde okula giden çocukları olan anne ve babaların hastalanmaya başladığını ifade eden Prof. Dr. Özkaya, kliniklerde bu hastaların oluşturduğu yoğunluğa dikkat çekti. Prof. Dr. Özkaya, “Çocuklar hastalığı bir iki günde atlatırken anne ve babalarına bulaştırarak günlerce öksürük başta olmak üzere uzamış şikâyetlere neden olmaya başladı” şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Özkaya: 'Artan zatürre vakaları ile karşı karşıyayız'

“Covid-19’da uzun zamandır ağır vakaların olmadığı bir dönem yaşıyoruz”
Prof. Dr. Şevket Özkaya, Covid-19 salgınının son durumu hakkında da bilgi vererek, “Uzun zamandır artık ağır vakaların, serviste ve yoğun bakımlarda yatan hastaların olmadığı bir dönemi yaşamaya devam ediyoruz” diye konuştu. Covid-19’un öldürücü bir hastalık formundan çıkararak, hafif geçirilen grip benzeri bir tabloya dönüştüğünü belirten Prof. Dr. Özkaya, son birkaç haftadır özellikle erişkinlerde 1 haftadan daha uzun süren öksürük ve halsizlik şikayetleri görüldüğüne dikkat çekti. Bunun alışılan grip virüsüne benzemekle birlikte daha uzun sürdüğü bilgisini veren Özkaya’ya göre grip virüsü bir iki gün semptomatik seyrederken, son günlerde bu şikayetlerin günlerce sürdüğü bir tablo olduğunu söyledi.

Grip, zatürre ve Covid-19 aşısı kimlere, ne zaman yapılmalı
Covid-19 aşısının şu an ölümcül olmaması sebebiyle özellikle riskli grup olan yaşlılar ve kronik hastalığı olanlara uygulandığını belirten Prof. Dr. Özkaya, ayrıca bu sene içinde Covid-19 aşısı olmayan vatandaşların da rapel dozlarını yani pekiştirme aşılarını yaptırmalarını önerdi. Özkaya, grip aşısının ise yine yaşlı ve özellikle akciğer olmak üzere kronik hastalığı, sık grip olan ve grip olduğunda ağır geçiren vatandaşlarımızın bu ay içinde olmalarını tavsiye etti. Son zamanlarda zatürre vakalarındaki artış dolayısıyla zamanlamanın önemine de değinen Özkaya, “Zatürre aşılarının her yıl değil, kronik ve riskli olan gruplarda en az 5 yılda bir yapılması gerekmektedir” diye sözlerini sonlandırdı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”