ASAYİŞ - 08 Şubat 2022 Salı 12:31

Şafak Mahmutyazıcıoğlu cinayetine ilişkin Ali Y.'nin ifadesi ortaya çıktı

A
A
A
Şafak Mahmutyazıcıoğlu cinayetine ilişkin Ali Y.'nin ifadesi ortaya çıktı

İstanbul Yeşilköy’de, ortağı olduğu balık restoranında öldürülen avukat Şafak Mahmutyazıcıoğlu cinayetiyle ilgili tutuklanan 8 şüpheliden biri olan Ali Y.’nin ifadesi ortaya çıktı. Ali Y. ifadesinde Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun kardeşi Kadir Y.’ye küfür ve hakaret ettiğini iddia ederek “Silah patladı ve döndüğümde Kadir’in elinde silah gördüm. Şafak vuruldu ve yere düştü” dediği öğrenildi.

Sunucu Ece Erken'in eşi ve Beşiktaş kulübü eski yöneticilerinden Avukat Şafak Mahmutyazıcıoğlu, 27 Ocak günü gece saatlerinde ortağı olduğu balık restoranında silahlı saldırıya uğramış, kaldırıldığı hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetmişti. Cinayetin ardından zanlıların yakalanması için çalışma yürüten İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube ekipleri, olaya karıştığı belirlenen 17 kişiyi gözaltına almıştı. Şüphelilerden 16’sı emniyetteki işlemlerinin ardından ifadeleri alınmak üzere Bakırköy Adliyesi’ne sevk edilmişti. 1 şüpheli ise korona virüs testinin pozitif olması nedeniyle hastanede karantinaya alınmıştı.

Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edilen şüphelilerden Abdulkadir K., Ali Y., Burak O., Fatih K., Gökhan K., Kadir Y., Kerem Ö. ve Uğur Can B.’nin kamera izleme ve görüntü inceleme tutanağı içeriği, telefon inceleme tutanağı içeriği, baz sinyal bilgilerine ilişkin yapılan tespitler, delillerin tam olarak toplanmamış olması, bir kısım şüphelilerin firari olması değerlendirilerek tutuklanıp cezaevine gönderilmişti. Şüpheliler Ahmet Y., Batuhan A., Buğra H., Gökhan A., İbrahim Ç., İrfan E., Mehmet Sedat S., Rasim Türker K. ise hakkında yurt dışına çıkış yasağı ve kolluk birimine imza atma şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanarak serbest bırakılmıştı.
Dün tutuklanan şüphelilerden biri olan Ali Y.’nin ifadesi ortaya çıktı.

“Aranızda bir sorun varsa sakince çözelim “

Şüpheli Ali Y. ifadesinde olay günü kardeşi ile buluşacağını anlatarak “Seccad Y. bana kardeşimin balıkçıda oturduğunu, birileriyle konuştuğunu ve problem olabileceğini söyleyerek ‘git bir bak’ dedi. Ben içeri girdim, kardeşimin olduğu masaya oturdum. Masada Şafak Mahmutyazıcıoğlu, kardeşim, daha sonra medyadan öğrendiğim Serkan D. vardı. Kendimi tanıttım. Şafak’a Kadir’in ağabeyi olduğumu söyledim. Aralarında hararetli bir konuşma vardı. Ben konuya vakıf değildim araya girdim. Kendisine Şafak Abi olarak hitap ettim. Aranızda bir sorun varsa sakince çözelim dedim” dediği öğrenildi.

“Kadir’in elinde silah gördüm Şafak vuruldu ve yere düştü”

Ali Y. ifadesinin devamında “Görüşmede Şafak Kadir’e hakaretler ediyordu. Ben en son duyduğum kadarıyla Kadir Şafak’a hitaben ‘Şafak Abi sen benim arkamdan böyle böyle küfür mü ediyorsun, ailemize varacak kadar’ şeklinde hitaplarda bulundu. Bunun üzerine Şafak daha şiddetli konuşmaya başladı ve Kadir’e sesini yükseltmeye, ağır hakaretler ile küfretmeye başladı. Her ne kadar araya girmeye çalışsam da ilk anda başarılı olamadım. Şafak’ın Kadir’e küfür ederek parmak salladığını gördüm. O arada Kadir, Şafak’a ‘bana hakaret, küfür etme’ dedi. Ondan sonra Şafak ayağa kalkıp Kadir’in üstüne saldıracak gibi gittiğinde ben hala iki tarafı sakinleştirmeye çalışıyordum. Kadir’i elimle dur işareti yaparak aralarına girdim. İkisi arasında masa vardı. Ben Şafak’ı tutmaya çalıştığım esnada silah patladı ve döndüğümde Kadir’in elinde silah gördüm. Şafak vuruldu ve yere düştü. Kadir ilk anda bir el ateş etti. Daha sonra Şafak yerdeyken başka bir şahsa daha bir el ateş ettiğini gördüm” dediği belirtildi.

“Şafak kilolu olduğu için taşıyamadım ve sürükleyerek dışarıya çıkarmaya çalıştım”

Ali Y. yaralı Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nu dışarı çıkarıp ambulans çağırmak istediğini söyleyerek “Şafak kilolu olduğu için taşıyamadım ve sürükleyerek dışarıya çıkarmaya çalıştım. Buradaki amacım, ilk olarak Kadir ile Şafak’ı birbirinden uzaklaştırmak, dışarıya çıkardıktan sonra vale kulübesine haber verip, Şafak için 20-30 metre ileride bulunan taksi durağından araç çağırmalarını istememdi. Daha sonra Kadir, Şafak’ı dışarıya çıkaracağım kapının oraya gelerek rasgele 2 el daha ateş etti. Bu mermilerden biri bana da gelebilirdi. Hayatımda daha önce hiçbir çatışmanın içerisinde bulunmadım. İnsanlar ambulansı aramaya başlayınca Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nu çekmeyi tam kapının önünde bırakıp Kadir ile birlikte oradan uzaklaştım. Ben silahı Kadir’den aldım ve oradan beraber uzaklaştık. Daha sonra Kadir ile olay gecesi Yeşilyurt civarında sokaklarda gezdik" ifadelerini kullandı.

“Silahı belimden çıkartıp, poşete koyup kayalıkların arasında gömdüm”

Sabah saatlerinde arkadaşı Batuhan’ı aradığını söyleyen şüpheli Ali Y. “Batuhan A.’yı aradım ve ‘dün gece Kadir bazı olaylar yaptı, kavga etti, işe gitmediysen gel beni dondurmacının ilerisinden al’ dedim. Batuhan gelerek beni aldı. Batuhan’ın Yeşilköy Mahallesi’nde bulunan ancak tam adresini bilmediğim evine gittik. Kadir bu esnada halen sokaklarda geziyordu. Daha sonra medyadan konuyu duydum ve Şafak’ın vefat ettiğini öğrendim. Olay silahı bendeydi. Ben Batuhan’a kendimi kötü hissettiğimi ve hava almak istediğimi söyledim, o da bana her zaman kedileri beslediğini, kendisiyle dışarıya çıkabileceğini söyledi. Kedi maması alarak Batuhan ile dışarıya çıkarak sahile gittik. Bana silahı gömmek için boş poşet lazımdı. Ancak Batuhan’ın haberi olmadığı için ben Batuhan’a bütün kedileri beslettim ve boş mama poşetini alıp, kayalıklara doğru ilerledim. Silahı belimden çıkartıp, poşete koyup kayalıkların arasında gömdüm. Batuhan’ın bundan haberi yoktu. Yakalandığım gün kendi rızamla kimse benden bir şey talep etmeden bu silahı kendim teslim ettim” şeklinde ifade verdi.

“Medya baskısından dolayı ürktüm, biraz vakit geçirip medya baskısı azalınca teslim olmak istemiştim”

Ali Y. ifadesinin devamında “Daha sonra Batuhan’ın tekrar evine döndük. Mehmet Sedat S.’yi aradım, olayı anlatmadan gidip Kadir’i dondurmacının çevresinden almasını söyledim ve Batuhan’ın evine birlikte gelmelerini söyledim. Bu bizim sık sık yaptığımız aktivitelerden biridir. Daha sonra Mehmet Sedat S. ve Kadir geldiler. Batuhan’ın 16:00 gibi toplantısı olduğu için çıkması gerekiyordu. O yüzden Kadir ile ben, Mehmet’in Büyükçekmece’deki tam olarak adresini hatırlamadığım evine gitmek istediğimizi ve aç olduğumuzu belirttim. Bu ana kadar halen Mehmet’in haberi yoktu. Daha sonra Kadir’i bu eve bırakıp alışveriş yapmak için Mehmet ile çıktık. Sonrasında eve dönerek yemek yaptık. Akşam saat 19:00-20:00 gibi Abdülkadir’i, Mehmet Sedat’ın telefonunda arayarak çağırdık, çünkü benim üzerimde telefon yoktu. Telefonu olay gecesi sabahında Batuhan’ın evinde unutmuştum. Abdülkadir geldi. Sedat’ın evinde sıkıldık, daraldık. Gürpınar Konakları’na Sedat, ben, Abdülkadir ve Kadir ile birlikte Abdülkadir’in akrabası olan daha önce hiç tanımadığım Mehmet A.’nın evine gittik. Bu aşamaya kadar halen Sedat ve Abdülkadir olayı bilmiyordu. Mehmet A., Abdülkadir K. ve Sedat öğlen 11:00-12:00 gibi evi terk ettiler. Biz Kadir ile yalnız kaldık. Biz olayı söylemedik ancak bu evde istenmediğimizi hissetmiştik. Belki bu esnada olayı öğrenmiş olabilirler ancak ben hiçbir şey söylemedim. Açıkçası olay ile ilgili bilgilerinin olabileceğini düşünmüyordum. İşleri olması sebebiyle evden çıkmışlardı. Evdeyken onlar çıkmadan önce kavga ettiğimi ve başımın belada olduğunu söylemiştim. Sonrasında polisler bizi yakalandı. Zaten ben bir gün sonra teslim olacaktım. Teslim olmamdaki sebep daha önce böyle bir durumda bulunmadım, ne yapacağımız bilemedim. Medya baskısından dolayı ürktüm, biraz vakit geçirip medya baskısı azalınca teslim olmak istemiştim” dedi.

Melike İnal
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TBMM Başkanı Kurtulmuş: "(Yeni anayasa) Süreci siyasi partilerimizle birlikte TBMM çatısı altında sürdüreceğiz" TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, yeni anayasa çalışmalarına ilişkin, "Meseleyi birtakım kısıtlar altında tutmamak için, birtakım siyasi tartışmaların konusu haline getirmemek için bütün bu süreci siyasi partilerimizle birlikte TBMM çatısı altında sürdüreceğiz" dedi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından ‘TOBB 80’inci Genel Kurulu’ kapsamında Ankara ATO Congresium’da resepsiyon düzenlendi. Genel Kurul resepsiyonuna, 81 il ve 160 ilçeden Odalar ve Borsalar ile Türkiye’nin tüm büyük sektörlerini kapsayan 67 sektör meclisinden iş insanları ve sektör temsilcisi yer aldı. Programda açılış konuşması gerçekleştiren TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, TOBB’un yeni yönetim kuruluna seçilenlere başarı diledi. Gelecek dönem Türkiye’nin çok daha ileri gidebilmesi için birlikte mücadele edilmesi gerektiğini ve bunun Türkiye’nin bütün kesimleri için tarihi bir dönem olduğunu belirten Kurtulmuş, “Cumhuriyetimizin ikinci asrına girdiğimiz, önümüzde önemli hedefleri belirlediğimiz bir dönemin başlangıcındayız. Türkiye’yi daha ileriye götürmek, daha güçlü yarınlara taşımak, her birimizin bulunduğu mevzide işini en iyi şekilde yapmasıyla kaimdir. Bunun için hep beraber devam edeceğiz, mücadele edeceğiz. Aynı hedefler, aynı milli istikamet üzerinde yürüyeceğiz ve bu ülkeyi Cumhuriyet’in ikinci asrında çok daha güçlü ve büyük bir ülke yapacağız” ifadelerine yer verdi. "Süreci siyasi partilerimizle birlikte TBMM çatısı altında sürdüreceğiz” Son dönemde yürütülen anayasa çalışmalarına ilişkin konuşan Kurtulmuş, Türkiye’nin yeni asrında TBMM’nin üzerine düşen sorumlulukların en başından gelen yeni anayasayla, iki darbenin ürünü olan mevcut anayasayı sivil, demokratik, kapsayıcı, kuşatıcı bir çerçeveye oturtturmak olduğunu belirtti. Açık, şeffaf ve iyi belirlenmiş olan bir süreci yürütmek için azimle, gayretle çabaladıklarına dikkati çeken Kurtulmuş, “Meseleyi birtakım kısıtlar altında tutmamak için, birtakım siyasi tartışmaların konusu haline getirmemek için bütün bu süreci siyasi partilerimizle birlikte TBMM çatısı altında sürdüreceğiz” diye konuştu. “Nasıl bir yöntemle bir araya geleceğimizi bütün bu tartışmaların sonucu hep beraber belirleyeceğiz” Siyasi partilerin anayasasının olmayacağına, siyasi partilerin anayasa tekliflerinin olacağına vurgu yapan Kurtulmuş, bu çerçevede Meclis’te grubu bulunan ve grubu olmayan partilerin hepsinin görüşlerini alacaklarını dile getirdi. Kurtulmuş, "Nasıl bir yöntemle bir araya geleceğimizi bütün bu tartışmaların sonucu hep beraber belirleyeceğiz. Yine sivil toplum kuruluşlarının, üniversitelerin, hukuk camiasının ve ‘Benim de bu konuda bir fikrim var’ diyen herkesin sürece dahil olabileceği bir süreci birlikte yöneteceğiz. Böylece bu milletin anayasa yaptığı demokratik bir sürecin olgunlaşmasını ve sonuç alınmasını sağlayacağız” açıklamasında bulundu. Kurtulmuş, 12 Eylül Anayasası kabul edildiğinin ertesi gününden itibaren tartışmaya açıldığını ve birçok siyasi parti tarafından eleştirildiğini belirterek, "Madem öyle böylesine büyük bir birikime sahip olan Türk demokrasisi olarak hep birlikte hedeflerimizi ortaya koyarak, sözümüzü söyleyerek eğip bükmeden ve anayasa çalışmalarını bir siyasi tartışmanın tarafı haline getirmeden sonuç almak amacıyla bir araya geleceğiz ve inşallah hep birlikte olgun bir metni, milletin gönlüne yatan, büyük çoğunluk tarafından kabul görmüş olan bir metni Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edeceğiz” değerlendirmesinde bulundu. “Her türlü platformda da yeni anayasa tekliflerinizin tartışmaya açılmasını sağlayacağınızı ümit ediyoruz” Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nden yeni anayasa çalışmalarına çok ciddi bir şekilde katkı sunulmasını beklediklerini de belirten Kurtulmuş, “Her türlü platformda da yeni anayasa tekliflerinizin tartışmaya açılmasını sağlayacağınızı ümit ediyoruz. Çünkü iş dünyasının beklentilerinin, taleplerinin anayasa çalışmalarında gündeme gelmemesi düşünülemez. Bu vesileyle anayasa çalışmalarında bu salonda bir de 81 ilimizin hepsi temsil ediliyor. Hem TOBB’un niteliği gereği hem de aynı zamanda Türkiye’nin farklı yerlerindeki insanların beklentilerini, taleplerini alabilen bir kuruluş olarak onları da anayasa çalışmalarına aksettirmenizi ümit ediyorum” diye konuştu. “Üzerimize düşen temel sorumluluklardan birisi tartışarak ülkenin sorunlarının çözülmesi olduğuna inanıyorum” Türkiye demokrasinin olgunluğunun alametlerinden birisinin, demokraside farklı fikirlere sahip olan, siyasi kararlara sahip olan partilerin bir araya gelebilmesi olduğunu söyleyen Kurtulmuş, “İnsanlar çok farklı fikirlerde olabilir. Yüksek perdeden müzakere de edebilir, mücadele de edebilir, münakaşa da edebilir. Ama demokraside yapılmayacak tek şey, birbirine karşı yumruk sallamaktır. Demokraside el sıkışarak en zor konuları halledebileceğimize inanıyorum ve Türkiye Yüzyılında önümüzdeki dönemde Cumhuriyetimizin ikinci asrında üzerimize düşen temel sorumluluklardan birisinin de tartışarak ülkenin sorunlarının çözülmesi olduğuna yürekten inanıyorum” dedi. "Yeni anayasanın birinci şartı mevcut anayasaya tam uymaktır" CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise, yeni anayasanın şartların olgunlaşması halinde yapılabileceğini belirterek, “Birinci şartı mevcut anayasaya tam uymaktır. Yeni bir elbise istemek için eskisine ne yaptığınıza bakarlar, size dikilmiş bir kıyafeti hiç giymediyseniz yenisini talep edemezsiniz, yenisini de giyecekseniz sizin üstünüze yaparlar" açıklamasında bulundu. Programa TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, STK başkanları, üst düzey yargı mensupları, milletvekilleri ve bürokratlar katıldı.