GÜNDEM - 27 Aralık 2024 Cuma 09:09

Uçak kazasına karşı uyarı: “Kurtulanların çoğunun koltuğuyla fırladığını gördük”

A
A
A

Kazakistan’daki uçak kazasının ardından uyarılarda bulunan Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü Havacılık Güvenliği Eğitmeni Seda Korkmaz, “Yolcular, herhangi bir acil durumda mutlaka ikazlara uymalıdır. Kemerlerin bağlanması, uçağın yere tek parça inmesi halinde yolcuların hayatını kurtaracak bir adımdır. Daha önceki uçak kazalarına da baktığımızda kurtulanların çoğunun koltuğuyla fırladığını ya da kemerleri bağlı olduğu için koltuklarında hayatta kaldıklarını gördük. Ayrıca şu anda uçağın önünde ya da arkasında oturmak daha güvenli diye bir yorum yapmak söz konusu değildir” dedi.

İstanbul Esenyurt Üniversitesi’nden Ulaştırma Hizmetleri Bölüm Başkanı Öğr. Görevlisi Seda Korkmaz, Kazakistan’da düşen ve 38 kişinin yaşamını yitirdiği uçak kazası hakkında konuştu. Korkmaz, “Havacılık camiasında olmasını istemediğimiz çok elim bir kaza. 62 yolcu, 5 mürettebattan oluşan uçakta maalesef ki 38 yolcu hayatını kaybetti. Bir kuş sürüsü mü olduğu ya da bir terörist eylem mi olduğuyla ilgili bir yorum yapmak şu an çok erken. Çünkü bunların detaylandırılması ve aslında tamamen ortaya çıkartılması için raporu beklememiz gerekiyor” şeklinde konuştu.

Uçak kazasına karşı uyarı:  “Kurtulanların çoğunun koltuğuyla fırladığını gördük”

“Çok küçük ama çok doğru bir hareket”

“Kaza meydana gelmeden önce, kabin içerisinde bir hazırlık olduğu kesin” diyen Korkmaz, “Kaptan da zaten acil ilanını kuleye vermiş. Kabin içerisinde böyle bir durumda, acil durum ilanında bütün yolcuların yerlerinde oturması, kemerlerini bağlaması ve ayakta hiçbir yolcunun olmaması gerekiyor. Zaten görüntülere baktığımızda kabin amirinin ‘lütfen yerlerinizden kalkmayın, kemerlerinizi bağlayın’ anonsu devam ediyor. Kemerlerin bağlanması, gerçekten de uçağın yere tek parça inmesi halinde yolcuların hayatını kurtaracak bir adım oluyor. Aslında çok küçük ama çok doğru bir hareket. Bu sebeple bütün yolculara lütfen bütün anonsları dinleyip söylenenlere göre hareket edelim demek istiyorum. Bütün yolcular bu şekilde hareket etmelidir” açıklaması yaptı.

“Ayağa kalkan yolcu olmaması, önemli bir adımdı”

Kabin içerisindeki görüntülere de bakıldığında, oksijen maske kapaklarından bazılarının açık olduğunu belirten Korkmaz, “Bu bize şu sinyali veriyor; bütün kapaklar açık değil. Dolayısıyla bu, kaptanın bütün oksijen maske kapaklarını açmadığını gösteriyor. Buradan da bir ani basınç boşalması olmadığını görüyoruz. Yani ortada başka bir durum var. Yolcuların panik olduğunu da görüyoruz. Neyse ki ayağa kalkan bir yolcu olmadığını gördük. Bu gerçekten önemli bir adımdı” dedi.

Uçak kazasına karşı uyarı:  “Kurtulanların çoğunun koltuğuyla fırladığını gördük”

Korkmaz, “Kaza olmasa da yolcuların ayağa kalkması halinde normal bir seyirde aniden türbülans olabilir. Bu türbülans halinde de yolcuların başını uçağın üst bölümüne ya da baş üstü dolaplarının olduğu bölüme çarpmaları söz konusu olabilir. Ya da çok şiddetli bir türbülans olması halinde yolcuların maalesef uçağın ön tarafından arka tarafına doğru fırlaması söz konusu olabilir. Bu da gerçekten yolcunun hayati tehlike geçirmesine sebep olabilecek bir davranıştır. Daha önceki uçak kazalarına da baktığımızda kurtulanların çoğunun koltuğuyla fırladığını görmüşüzdür” şeklinde konuştu.

“Ön ya da arka koltuk güvenlidir diye bir yorum yapmak söz konusu değil”

Kazakistan’daki kaza sonrası uçakta hangi koltuğun daha güvenli olabileceği hakkında soru işaretleri olduğuna da değinen Korkmaz, şunları söyledi:

“Bununla ilgili istatistiksel verilerin olması gerekiyor ve bir araştırma sonucunda doğru bir yorum yapabiliriz. Ancak tabii ki bizlere de böyle sorular çok fazla geliyor. Öndeki yolcuların hayatını kaybettiği, arkadakilerinin hayatta kaldığı söyleniyor. Ama uçağın düşme şekli, uçakta çıkabilecek bir durum, örneğin yangın çıkıyor, kanatlarda başlıyor. O zaman arka taraf ve orta taraftaki yolcuların hayatını kaybetmesi söz konusu olabiliyor. O yüzden böyle bir yorum yapmak şu an için çok doğru değil.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Muğla’da Hz. Mevlana 752. Vuslat Yıldönümünde anıldı Muğla’da Hz. Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin vefatının 752. yıldönümü dolayısıyla ’Şeb-i Arus’ programı düzenlendi. Muğla’da faaliyet gösteren Konya Karamanlılar Derneği’nin organizasyonuyla Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen anma töreninde protokol üyeleri ve sayıda vatandaş bir araya geldi. Gecede, Mevlana’nın öğretileri ve insanlığa mirası üzerine önemli vurgular yapıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Konya Karamanlılar Derneği Başkanı Erol Kütahyalı, Mevlana’nın sadece söz söyleyen değil, söylediklerini bizzat hayatına tatbik eden bir şahsiyet olduğunu vurguladı. Kütahyalı konuşmasında, "İnsan, bildiği için değil, bildiğini yaşadığı zaman insandır. Hz. Mevlana’nın asırlardır gönüllerde diri kalmasının asıl sebebi budur. O, sadece süslü sözler söyleyen biri değil, öğütlerini bizzat yaşayan bir kişi olduğu için hala aramızdadır. Geçmişte olduğu gibi, önümüzdeki asırlarda da hoşgörü timsali Hz. Mevlana’yı anmaya ve onun felsefesini içimizde yaşatmaya devam edeceğiz" dedi. Törene katılan Muğla Vali Yardımcısı İsmail Soykan ise Mevlana’nın evrensel değerlerine dikkat çekti. Soykan, Mevlana’nın 1207 yılında Belh şehrinde doğup 17 Aralık 1273’te Konya’da vuslata erdiğini hatırlatarak şunları söyledi: "Mevlana’nın insan anlayışının temelinde; nefsini arındırarak ilahi aşka ulaşmak vardır. Bu yolun temel taşları aşk, sabır, tevazu ve hoşgörüdür. Bu özellikler o dönemde olduğu gibi bugün de toplum olarak en çok ihtiyaç duyduğumuz değerlerdir. Bu felsefeyi ve Hz. Mevlana’nın ruhunu yaşatan bu güzel geceyi organize eden Konya Karamanlılar Derneği Başkanı’na ve üyelerine teşekkür ediyorum." Konuşmaların ardından programın finalinde gerçekleştirilen ve manevi atmosferin doruğa çıktığı semazen gösterisi, katılımcılar tarafından büyük bir ilgi ve beğeniyle izlendi.