KÜLTÜR SANAT
Türkiye’de ilk defa yazılan ’Bir Destandır Kut’ül Amare’ tiyatrosu sahnelendi 29 Nisan 2024 Pazartesi - 14:41:34 Fatih’te İstanbul Valiliği ve İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü ortaklığında Kut’ül Amare Zaferi’nin 108. yıl dönümü dolayısıyla, ’Kut’ül Amare Zaferi ve Şehitleri Anma’ programı düzenlendi. Programda, 22. Dönem AK Parti Bursa Milletvekili Faruk Anbarcıoğlu tarafından Türkiye’de ilk defa yazılan ’Bir Destandır Kut’ül Amare’ tiyatrosunun da ilk gösterimi yapıldı. Öte yandan, öğrencilerin bir dizi etkinlik gerçekleştirdiği anma programına katılımcılar yoğun ilgi gösterdi. Fatih’te İstanbul Valiliği ve İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ortaklığında Kut’ül Amare Zaferi’nin 108. yıl dönümü nedeniyle ’Kut’ül Amare Zaferi ve Şehitleri Anma” programı düzenlendi. Ali Emiri Kültür Merkezi’nde düzenlenen program, 1 dakikalık saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Programda, Kocamustafapaşa Anadolu İmamhatip Lisesi öğrencisi Faik Eren Kurtuluş’un gerçekleştirdiği Kuran-ı Kerim tilavetinin ardından Fatih İlçe Milli Eğitim Müdürü Muhammet Fatih Çepni ve Davutpaşa Anadolu Lisesi Müdürü Ceyda Çakıroğlu açılış konuşması yaptı. Konuşmalardan sonra Halil Kut Paşa’nın, Irak Cephesi’ne gelişini ve Kut’ül Amare Zaferi’ni anlatan kısa bir belgesel izletildi. Sahneye çıkan Davutpaşa Anadolu Lisesi öğrencileri şiirlerini okudu ardından bir bir oratoryo sergiledi. Öte yandan, programda Türkiye’de ilk defa 22. Dönem AK Parti Bursa Milletvekili Faruk Anbarcıoğlu tarafından yazılan ’Bir Destandır Kut’ül Amare’ tiyatrosunu da ilk kez Kocamustafapaşa Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri oynadı. İlk defa yazılan ve oynanan tiyatroya katılımcılar yoğun ilgi gösterdi. "Türkiye’de bu tiyatro ilk bana nasip oldu ve bugün de ilk defa sahnelenecek" ’Bir Destandır Kut’ül Amare’ tiyatrosunu yazarı, 22. Dönem AK Parti Bursa Milletvekili ve Türk Parlamenterler Birliği Bursa Şube Başkanı Faruk Anbarcıoğlu, "2016 yılında Sayın Cumhurbaşkanımızın gündeme taşımasıyla halkımız konuya biraz daha ilgi duydu. 1915 yılında İngilizler, Basra Körfezi’ne geliyorlar. O dönemde Irak, Suriye ve İran’ın bir bölümü Osmanlı Cihan Devleti hakimiyetindeydi. Yani bundan 109 yıl önce İngilizlerin orada ne işi var diye insanların sorması gerekiyor. İngilizler egemenliklerini sürdürebilmek ve sömürgelerini devam ettirebilmek için bilhassa İngilizlerin hakimiyetindeki Hindistan’da bulunan Müslüman askerleri ülkemize savaşmaya getiriyorlar. Ülkemize derken geniş bir coğrafyadayız. Yaklaşık 22 milyon kilometrekarede 624 yıl hüküm sürmüş, dünyanın 3 kıtasında büyük bir devleti çökertmek için İngilizler uğraşıyorlar. Bunun için ellerinden gelen bütün gayreti gösteriyorlar. Mesela, Arapça’yı ve Kuran-ı Kerim’i çok mükemmel bilen ve fıkıh alanında bile mükemmel yetiştirdikleri casuslarıyla Osmanlı-Arap kışkırtmacılığı yapıyorlar. Yüzyıllarca kardeşçe yaşamış bu toplumları, birbirine düşürmek için çabalıyorlar. Savaşın içinde bile biz insanlara, insanlık dersi veren bir milletin insanlarıyız. Kut’ül Amare’de yaklaşık 5 generali, 980 üst düzey subayı ve 13 bin 300 İngiliz askerini esir aldık. Ama onlara insanca muamele yaptık. Bizim orada yaklaşık 10 binin üzerinde şehidimiz var. Orada Dicle’nin azgın sularında, eksi 10 derece soğukta bir yandan düşmanla bir yanda da sel baskınlarının içerisinde bu savaşı yaptılar. Böyle bir asil milletin zaferi. Bu zafer yıllarca bizim askeri birliklerimizde kutlandı. Türkiye’de bu tiyatro ilk bana nasip oldu ve bugün de Fatih Ali Emiri Kültür Merkezi’nde ilk defa sahnelendi. Onun da ilk tanığı sizler olacaksınız" dedi. Kut’ül Amare Zaferi’nin tarihi 1. Kut Muhaberesi İngiliz kuvvetleri ve müttefikleriyle, Osmanlı Cihan Devleti askerleri arasında 7 Aralık 1915 - 29 Nisan 1916 tarihlerinde gerçekleşti. İngiltere, 1. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla birlikte Hint denizinin güvenliğini sağlamak, Mezopotamya’ya ve Osmanlı Cihan Devleti’ne ait petrol yataklarına hakim olmak için Irak seferine çıktı. Bağdat’ı ele geçirmek üzere çıktığı bu seferin başlangıcında hızla ilerleyen İngiliz birlikleri, Selman-ı Pak’ta Türk birliklerine yenilerek geri çekildi ve Kut’ül Amare’de savunmaya geçti. Halil Paşa komutasındaki Osmanlı Cihan Devleti birlikleri Kut’ül Amare’yi kuşatarak İngilizlere yaklaşık 5 ay süresince yardım gitmesini engelledi. Dicle Nehri kıyısında Kut’ül Amare şehri yakınlarında konuşlanmış İngiliz ve müttefiklerinin kuşatılmasıyla başlayan muharebe, kasabanın Osmanlı Cihan Devleti ordusu tarafından ele geçirilmesi ve İngiliz birliklerinin tamamının esir alınmasıyla zaferle sonuçlandı. 1. Dünya Savaşı içerisinde İngilizler, Çanakkale’den sonra Kut’ül Amare’de Osmanlı Cihan Devleti tarafından mağlup edildi. 29 Nisan 1916’da General Sir Charles V. F. Townshend komutasındaki 5 general, 481 subay ve 13 bin 300 askerden oluşan İngiliz birliği 4 ay 23 gün süren Kut kuşatmasından sonra Osmanlı Cihan Devleti’ne teslim oldu.
29 Nisan 2024 Pazartesi - 14:33 ’Amisos Mozaiği’ yoğun ilgi çekiyor Milattan sonra (MS) 3. yüzyıla ait olduğu düşünülen 56 m2 ölçülerindeki Amisos Mozaiği, Aşil ve Thetis motifleriyle birlikte Samsun Müzesi’nde kendisine ayrılan özel alanda sergileniyor. Amisos Mozaiği, 1958 yılında antik Amisos kentinde (Samsun-İlkadım) bugünkü 19 Mayıs İşitme Engelliler Ortaokulu’nun hafriyat çalışmaları esnasında bulundu. Mozaik, 1959 yılında orijinal yerinden kaldırılarak eski Samsun Arkeoloji Müzesi’ne yerleştirildi. Orijinalinde 10 panodan oluşan mozaik tabanı, 56 m2 ölçüleriyle dikkat çekerken, mozaiğin kaldırılması işlemi, bir bütün olarak değil de 31 parçaya bölünerek, 1,5 metrelik panolar halinde gerçekleştirildi. Aşil (Akhilleus) ve Thetis mozaiği göz kamaştırıyor Şu anda Samsun Müzesi’nde kendisine ayrılan özel alanda sergilenen mozaiğin ortasındaki merkez panoda Akhilleus (Aşil) ve Thetis (Yunan mitolojisine göre tüm zamanların en iyi savaşçısı olan Aşil’in annesi, Phtya kralı Peleus’un karısı) konu edilmiş durumda. Bu panonun etrafında tam olarak köşelere gelecek şekilde dört mevsimin kişiselleştirildiği büstler, bunların arasında ise birbirlerinden farklı olarak işlenmiş Hypocampos (denizatı), deniz canavarları ve Triton’un (belden yukarısı insan, aşağısı balık) taşıdığı Nereid’lerin (denizkızı) konu edildiği 4 tane pano bulunuyor. Bunların yanı sıra mozaiği ev sahibini kurban töreni esnasında betimleyen pano oluşturuyor. Bu panoların etrafı da iki farklı geometrik desenle çevrelenmiş durumda ziyaretçilerin göz zevkine sunuluyor. Parçalar halinde taşınarak tekrar birleştirilen mozaik Samsun Müzesi’nde vatandaşların yoğun ilgisine maruz kalıyor.
29 Nisan 2024 Pazartesi - 13:41 Giresun’da 27. Fevzi Bayazıtoğlu Tiyatro Günleri 1 Mayıs’ta perdelerini açıyor Giresun Belediyesi Şehir Tiyatrosu tarafından bu yıl 27.’si düzenlenecek Geleneksel Fevzi Bayazıtoğlu Tiyatro Günleri Tanıtım Toplantısı, Giresun Belediye Başkanı Fuat Köse’nin katılımıyla gerçekleştirildi. Vahit Sütlaş Sahnesi’nde 1-12 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilecek etkinlikte Amasya, Eskişehir, Ordu, Rize, Sivas ve Trabzon ile Kosova’dan 9 ayrı tiyatro topluluğu sanatseverlerle buluşacak. Tanıtım toplantısında açılış konuşması yapan Giresun Belediye Başkanı Fuat Köse, tiyatronun toplum yaşamına dair önemine vurgu yaparak “Tiyatro toplumlara güzellik, saygı, sevgi, hoşgörü, uygarlık gibi çok önemli değerler katan, bizi bize göstererek, yaşamımıza ayna tutmak suretiyle kendimizi sorgulamamızı sağlayan; dünyanın en köklü ve en etkili sanatıdır. 27. Fevzi Bayazıtoğlu Tiyatro Günleri ile bu büyülü sanatın tüm güzelliklerini Giresunumuzda hep birlikte yaşayacağız. Toplumların gelişmesinde ve ilerlemesinde çok önemli bir yeri olan, uygarlık tarihinin en köklü sanatı tiyatronun; farklı türlerindeki örneklerini salonumuzda izleyeceğiz. Bizler, sanatın insan yaşamındaki değerini ve önemini biliyoruz. Atamızın dediği gibi, “Bir millet sanattan ve sanatkârdan mahrumsa tam bir hayata malik olamaz. Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş olur”. Bizler Giresun Belediyesi olarak bu duyarlılık ve farkındalıkla, tüm Giresunlu hemşehrilerimizi, tüm komşularımızı bu sanat şölenine bekliyoruz. Katılan tüm tiyatro topluluklarına, emeği geçen çalışma arkadaşlarımıza ve basımıza teşekkür ediyorum. Perdemiz hiç kapanmasın, daha aydınlık yarınlar için; yaşasın sanat, yaşasın tiyatro diyoruz” şeklinde konuştu. Giresun Belediyesi Şehir Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Dr. Erdal Yıldırım, gerçekleşecek etkinliğin tam bir tiyatro festivali olacağını belirterek “27. Fevzi Bayazıtoğlu Tiyatro Günleri’nde her türden oyunu ağırlayıp, tiyatronun her türünün örneklerini burada görebileceğiz. Özellikle Kosova’dan gelen oyun bizim için çok renkli olacak. Hem metin itibariyle hem reji ve dil itibariyle tiyatronun evrensel bir sanat olduğunu bizlere gösterecek. Bu oyunu üst yazı tekniği ile seyircimize sunacağız. Açılışı Giresun Belediyesi Şehir Tiyatrosu olarak ‘Kafkas Tebeşir Dairesi’ adlı oyunumuzla biz yapacağız ardından birbirinden farklı türdeki 10 ayrı oyun tiyatro severlerle buluşacak” açıklamasında bulundu.
"Orhan Taylan Sokağın Direniş Hafızası" Sergisi Nilüfer’de
28 Nisan 2024 Pazar - 09:45 "Orhan Taylan Sokağın Direniş Hafızası" Sergisi Nilüfer’de Nilüfer Belediyesi, geçen yıl hayatını kaybeden ressam Orhan Taylan’ın çalışmalarını "Orhan Taylan Sokağın Direniş Hafızası" isimli sergide sanatseverlerle buluşturuyor. 1 Mayıs işçi Bayramı yaklaşırken Nilüfer Belediyesi, sokağın direnişini anlatan özel bir sergiye ev sahipliği yapıyor. Geçen yıl hayatını kaybeden, 1 Mayıs kutlamalarının simge afişlerinin öncüsü Orhan Taylan’ı da anma niteliği taşıyan, "Orhan Taylan Sokağın Direniş Hafızası" isimli sergi, Nilüfer’de iki ayrı salonda beğeniye sunuldu. Serginin açılışını, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Orhan Taylan’ın eşi Melek Taylan Ulagay ve oğlu Ferhat Taylan birlikte yaptı. Çok sayıda davetlinin de katıldığı serginin açılışında konuşan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, çok anlamlı bir sergiye ev sahipliği yaptıklarını ifade ederek, “Orhan Taylan’ın anlamlı ve güzel eserlerine ev sahipliği yapmaktan dolayı çok mutluyuz. Nilüfer Belediyesi her zaman sanata ve sanatçıya sahip çıkmıştır. Bundan sonra da bu anlayış devam edecek. Bu eserleri bizlerle buluşturan ailesine ve emeği geçenlere teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de Nilüfer’in çok anlamlı bir sergiyi Bursa ile buluşturduğunu vurgulayarak, “Orhan Taylan’ın gezi olayları sırasında sokağın direnişini sanata dönüştürmesi inanılmaz değerli. Ailesine de bu çalışmalara sahip çıktığı için teşekkür ediyorum. Bu sergi çok büyük anlam içeriyor. Verilen mücadeleyi anlatmak açısından bu eserlerin ileri ki yıllara taşınması gerekir. Sanata sahip çıkmak herkesin sorumluluğudur. Bizim aydınlanmamızı kültür-sanat yapacaktır. Nilüfer’deki sanata sahip çıkma anlayışı Bursa genelinde de devam edecek. Bursa sanat kenti olmak zorunda” dedi. Sergi açılışında duygularını ifade eden Orhan Taylan’ın oğlu Ferhat Taylan da emeği geçenlere teşekkür ederek, “Babam burada olsaydı çok mutlu olurdu. 10 yıl önce yaptığı çalışmalarının kamusal alanda sergilenmesine çok sevinirdi. Biz de aile olarak onun emeğine sahip çıkıldığı için çok mutlu olduk” diye konuştu. Orhan Taylan’ın, büyük kısmını 2013 yılında yaptığı Gezi resimleri ile DİSK’le beraber çalıştığı dönemden afişleri, fotoğrafları, çizimleri ve yazılarını buluşturan sergi, aile arşivi yanında DİSK ve salt arşivinden bir seçkiyi de Bursa’ya taşıyor. Sergi, 28 Temmuz’a kadar Nâzım Hikmet Kültürevi ve Meteor I Balat Kültürevi’nde beğeniye açık kalacak.
Menengiç kahvesi her mevsim beğeni topluyor
28 Nisan 2024 Pazar - 09:37 Menengiç kahvesi her mevsim beğeni topluyor Gaziantep’teki Tarihi Tahmis Kahvesi’nde hazırlanan Gaziantep’in tescilli içeceği menengiç kahvesi her mevsim yerli ve yabancı turistlerin beğenisini topluyor. Türkiye’nin güneydoğusunda yer alan ve tarihi dokusuyla ön plana çıkan Gaziantep’te, yaklaşık 400 yıllık bir geçmişe sahip olan tarihi tahmis kahvesi, her mevsim yaptığı menengiç kahvesiyle yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı olmaya devam ediyor. Menengiç kahvesi kendine has aroması, lezzeti, rengi ve kokusuyla dikkat çekiyor. Diğer yandan içerisinde kafein bulunmaması kahve tiryakilerinin yanı sıra kafeinsiz içecek tercih edenlerin de ilgisini çekiyor. Gaziantep’e farklı bölgelerden ve dünyanın çeşitli şehirlerinden gelen turistler, şehrin tarihi ve kültürel zenginliklerini keşfetmenin yanı sıra bu eşsiz kahve lezzetini tatma fırsatını buluyorlar. Gaziantep’in turizm potansiyelini artıran bu tarihi içecek, şehrin gastronomi ve kültür turizmine olan katkısını da gözler önüne seriyor. “Menengiç kahvesinin 400 yıllık hatırası var” Tarihi Tahmis Kahvesinin geçmişini anlatan, Gaziantep’te tarihi ve lezzet yönünden en uğrak noktalarından biri olduğunu belirten işletme sahibi Mehmet Hilmi Bağcı, “Tarihi Tahmis kahvesi yaklaşık 400 yıllık geçmişe sahip bir mekan ve Osmanlı’nın ilk kahvelerinden biri diyebiliriz. Tahmis kahvesi, vazgeçilmez lezzetlerden olan menengiç kahvesi ile insanların dinlenme noktası. İnsanların gelip kahvelerini içtiği, sohbet ettiği tarihi bir yer. Menengiç kahvesi ise özel bir kahve, Gaziantep’e gelen misafirler muhakkak buraya gelerek kentimizin kültürel ve vazgeçilmez olan menengiç kahvesini içerler. Bir kahvenin 40 yıllık hatırı varsa burada yaptığımız menengiç kahvesinin 400 yıllık hatırası var” dedi. “Yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgisi var” Turistlerin yoğun ilgi gösterdiğini söyleyen Bağcı, menengiç kahvesinin sağlıklı olduğunu ifade etti. Bağcı, “Gaziantep’e gelen yerli ve yabancı turistler kentin çeşitli turistik yerlerini gezdikten sonra muhakkak buraya gelirler. Bizlerde onlara elimizden geldiğince güzel bir şekilde hizmet etmeye çalışıyoruz. Bizim hem fiyatımız uygun hem de sağlıklı bir ürün. Çocukların ve hanımların içmesinde hiçbir problem yok. Doğal bir malzemelerle ve yerli üretim kahvemizi yerli sunumlarla müşterilerimize sunuyoruz” ifadelerini kullandı. “Ben buraya ön yargılı bir şekilde gelmiştim” İstanbul’dan Gaziantep’e gezmeye gelen ve menengiç kahvesine ön yargılı bir şekilde yaklaştığını söyleyen Elif Borluk kahveyi içtikten sonra çok beğendiğini ve fikrinin değiştiğini söyledi. Borluk, “Bence menengiç kahvesi çok güzel. Ben buraya ön yargılı bir şekilde gelmiştim. Sade Türk kahvesi sevdiğim için içemem diye düşündüm ama bayağı güzeldi. Sütlü Türk kahvesine benziyor. İnternetten, sosyal medyalardan duyarak görerek geldik. Kuzenimle birlikte İstanbul’dan günübirlik bu lezzeti tatmak için geldik. Herkesin bu lezzeti tatması gerekiyor. herkese tavsiye ediyorum” diye konuştu.
Trabzon’daki Ayasofya Camii’ne yoğun ilgi
28 Nisan 2024 Pazar - 09:19 Trabzon’daki Ayasofya Camii’ne yoğun ilgi Trabzon’daki Ayasofya Camii’ne bugünlerde havaların ısınmasıyla birlikte yerli turistler yoğun ilgi gösteriyor. Yaklaşık 2 yıl süren restorasyon ve çevre düzenleme çalışmalarının ardından 28 Temmuz 2020’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından telekonferans yöntemiyle açılışı yapılan Ortahisar Ayasofya Camii’ne, havaların ısınmasıyla birlikte ziyaretçi yoğunluğu yaşanıyor. Trabzon’da 2013 yılında müzeden camiye dönüştürülerek ibadete açılan Ayasofya Camii , Nevşehir’den gelen lise öğrencilerini ağırladı. Öğrencileri Nevşehir’den Trabzon’a geziye getirdiklerini belirten Halit Karabulut, “Nevşehir Anadolu Lisesi öğrencilerini Trabzon’a gezmeye getirdik. Sümela Manastırı, Atatürk Köşkü’nün ardından şimdi de Ayasofya’yı geziyoruz. Çok güzel çok memnunuz. Daha önce3-4 kez gelmiştim şimdi biraz daha değişti çok güzel olmuş” dedi. Nevşehir Fen Lisesi 11 sınıf öğrencilerinden Taha Öncül Ayasofya’ya ilk kez geldiğini belirterek, “Karadeniz’e de ilk gelişim. İzlenimlerim çok güzel. Gezmek isteyenlere tavsiye edebileceğimiz yerlerden diyebiliriz” diye konuştu. Trabzon’un doğasını çok beğendiklerini ifade eden Kadir Bekaroğlu ise “Nevşehir’den geliyoruz. İlk geldik beğendik çok güzel. Trabzon’un doğası kültürü güzel. Yine gelmeyi düşünüyorum” dedi.
Boğalar yeni Yusufeli’nde ilk kez arenaya çıktı
27 Nisan 2024 Cumartesi - 17:45 Boğalar yeni Yusufeli’nde ilk kez arenaya çıktı Artvin’in Yusufeli ilçesinde geleneksel olarak düzenlenen boğa güreşleri eski yerleşim yerinin sular altında kalması nedeniyle bu yıl ilk kez yeni yerleşim yerinde düzenlendi. Meraların efendisini belirlemek için arenaya çıkan boğalar, kıyasıya mücadele etti. Artvin’in Yusufeli ilçesinde her yıl geleneksel olarak düzenlenen Derekapı Boğa Güreşleri arenası baraj suları altında kalınca Tarım ve Orman Bakanlığı 200 yıllık boğacılık geleneğinin yok olmaması için yeni yerleşim yerinde boğa güreşleri arenası inşa etti. İlçe merkezinin yeni yerleşim yerine taşınmasının ardından 14,5 hektar alanda inşa edilen ’Yusufeli Orman Parkı’nda yer alan boğa güreş meydanı bu yıl ilk kez hizmet verdi. Yusufeli Belediyesi ve Yusufeli Boğacılar Derneği tarafından organize edilen ve 3 gün sürecek olan boğa güreşlerinde Artvin, Rize ve Erzurum illerinden katılan boğalar farklı kategorilerde rakipleriyle kozlarını paylaştı. 200 yıllık geleneğe sahip boğa güreşleri kentte büyük ilgi görürken, boğa yetiştiricileri 380 ile 950 kilogram ağırlığında olan boğalara büyük özenle bakıp güreşlere hazırladı. Boğalara takılan Kovit, Baron, Kılıç, Kolsuz, Çakır, İso gibi ilginç isimler dikkat çekerken, arenaya çıkan boğalar birbirlerine üstünlük sağlamak için mücadele etti. Festivalin 2. gününde Deste, Ayak, Küçükorta, Süperbaş kategorilerinde gerçekleşti. Boğa güreşlerini 5 bin kişi izlerken, 25 hakem ve 100 kişinin görev aldığı festivalin baş boğa sahibine 100 bin TL para ödülü verildi. Güreşlerde toplamda ise 650 bin TL para ödülü dağıtıldı. “Festivaller Yusufeli halkı için kültürel bağ olmuş” Festivale katılan Yusufeli Kaymakamı Muhammet Ali Yolal, ilçede festivallerin Sarıgöl’de başladığını ifade ederek, “Geçen hafta Sarıgöl, bu hafta da burada Derekapı güreşleri olarak festivallerimize başladık. Yaklaşık Eylül ayına kadar bu festivallerimiz devam edecek. Bu festivaller Yusufeli halkı için kültürel bağ olmuş. Bugün de yoğun bir talep görüyor. İnşallah bu alanların güzelleştirilmesi, festivallerimizin daha kapsamlı, rahat ve daha konforlu olması için biz de çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi. “Yeni ilçemizde ilk festivalimizi yaptık” Belediye Başkanı Barış Demirci ise, “Bugünkü festivalimiz Yusufeli yeni yerleşim yerine taşındıktan sonraki ilk festivalimiz. Aslında bu festivalimiz yıllarca Derekapı mevkisinde yapılan güreşlerimizin devamı niteliğindedir. Biz burada meraların efendisini seçiyoruz. Hayvancılıkla uğraşanlar bilir bakımları zordur. Yaz aylarında yaylalara çıkarlar, dağlara çıkarlar hep bir arada yaşarlar. Yaylalara çıkmadan önce hayvanlar arasında kavgalar, güreşler olmaması için burada birbirleriyle tanıştırıyoruz. Burada seçilen lider oradaki sürünün lideri oluyor. Bugün de çok güzel bir organizasyon oldu. Kalbi yüreği Yusufeli’yle atan, memleketiyle atan, herkesi festivallerimize davet ediyoruz” ifadelerini kullandı. Pazar günü Baş, Başaltı, Küçük Başaltı, büyük, orta kategorileriyle festival son bulacak.
Ankara Kitap Fuarı’nda ziyaretçi yoğunluğu
27 Nisan 2024 Cumartesi - 17:20 Ankara Kitap Fuarı’nda ziyaretçi yoğunluğu Bu yıl 20’ncisi düzenlenen Ankara Kitap Fuarı’na vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Fuar 5 Mayıs akşamına kadar ziyaretçilerini ağırlayacak. Eylül Fuarcılık tarafından ATO Congresium’da gerçekleştirilen Ankara Kitap Fuarı’nda 350 yazar okurlarıyla buluşacak. 400’e yakın yayınevinin temsil edildiği fuarda imza, söyleşi, konferans ve panel gibi binden fazla etkinlik düzenlenecek. Okurları ile fuarda buluşan Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, fuarın Ankara’ya hareketlilik getirdiğini ifade etti. Gerçek bir kültür ve sanat havasının yaşandığını belirten Prof. Dr. Ünüvar, kitaplar arasında geçen coşkulu bir ortam yaşandığını belirtti. “Çok fazla kitap okunuyor ve basımı yapılıyor” Türkiye’de ‘çok fazla kitap okunmuyor’ iddiasını yanlış bulduğunu anlatan Prof. Dr. Ünüvar, “Aslında ben aynı kanaatte değilim. Çok fazla kitap okunuyor ve basımı yapılıyor. Müşterisi olmasa kitap basılmaz. Yazan birisi olarak görüyorum ki insanlar hem kitap alıyorlar hem de kitap okuyorlar. Okuyan ve kendisini sürekli geliştiren bir gençlik var. Burada da okurla yazarın buluşmasının da olduğu bir ortamdayız” ifadelerini kullandı. Okuyucularının getirdiği kitapları 2 saat boyunca imzaladığını aktaran Ünüvar, “Kitabım ile ilgili özellikle genç bir kitleden teveccüh vardı. Onlara ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Yazar yazdığı kitabının okunmasını istiyor. Okunuyor olması çok önemli bizim için. Marifet iltifata tabii. Bu iltifatı görüyoruz sağ olsunlar” dedi. “Efeli Hayriye” eserinin sahibi Sümer Tek ise yazdığı hikaye kitabına ilişkin, “Daha önceden yaşanmış olan öyküleri ve yaşamları anlatıyor. Anneannemin hikayesiyle ben ilk eserimi çıkartmak istedim. Anneannemin hayat hikayesi, Kayseri Karatay Kervansaray’da geçen bir öykü. 23 hikayeden oluşuyor. Gerçek yaşanmış öyküleri ve Anadolu irfanı ve kültürünü anlatan bir kitap” ifadesini kullandı. Stant görevlisi Elif Ceren Çakır ise ‘romantik’, ‘fantastik’ ve ‘gerilim’ konulu kitapların revaçta olduğunu söyleyerek, “Fiyatlar 100 liradan başlıyor ‘romantikler’ için. Klasikler daha ucuz genelde. 100 lira ve üzeri devam ediyor bu şekilde” dedi. “Her yaştan insana hitap ettiğimizi fark ettik” Stant görevlisi Nilsu Temel ise fuarın ilk gününün yoğun geçtiğini belirterek, “Bu bizi çok mutlu etti açıkçası. Her yaştan okuyucumuz ile karşı karşıyayız. Biz daha çok genç okuyucular ile karşılaşırız diye bekliyorduk ama her yaştan insana hitap ettiğimizi fark ettik. Çok güzel geçiyor fuar. ‘Fantastik’ daha çok tercih ediliyor. ‘Romantik’ ve ‘Bilim Kurgu’ olsun her türden gelen okuyucularımız mevcut. ‘4. Kanat’ kitabını çok sattık ve fazlasıyla seviliyor” açıklamasında bulundu.
Küçük öğrenciler, unutulmaya yüz tutan geleneksel el sanatlarıyla tanıştı
27 Nisan 2024 Cumartesi - 15:52 Küçük öğrenciler, unutulmaya yüz tutan geleneksel el sanatlarıyla tanıştı Adana’nın Kozan ilçesinde unutulmaya yüz tutan geleneksel el sanatlarının gelecek nesillere aktarılması amacıyla öğrenciler, seramik sanatçısı Nermin Elmalı önderliğinde cere ve küp yaparak çamuru sanata dönüştürdü. Kozan Belediyesi tarafından seramik sanatçısı Nermin Elmalı ile birlikte ilçeye kazandırılan sanat atölyesinde unutulmaya yüz tutan geleneksel el sanatları gelecek nesillere öğretiliyor. Durmuşlu İlkokulu ve Şehit Serkan Ağca 100. Yıl İlkokulu öğrencileri de sanat atölyesini ziyaret ederek çamuru sanata dönüştürüp, isimlerinin yer aldığı çalışmalar yaptı. Seramik sanatçısı Nermin Elmalı, unutulmaya yüz tutan geleneksel el sanatlarını gelecek nesillere aktarmak istediklerini ifade ederek, “İlçemizde unutulmaya yüz tutan bu sanatı Kozan Belediyemizin destekleri ile önce kültür sanat atölyemizi ilçeye kazandırdık. Ardından şimdi geleceğimiz olan çocuklara aktarıyoruz. Köy okullarındaki öğrencilerimiz ve sanatla tanışmayan öğrencimiz kalmasın istiyoruz. Hem sanat ile çocukları buluşturmak hem de gelecek nesillere ışık olmak adına öğrencilerimizle buluşuyoruz” dedi. Öğrenciler de çamurdan küp, vazo, tabak ve birçok çalışmayı öğretmenleri ile birlikte yaparken çok mutlu olduklarını ifade etti. Öğrencilerden Arif Ege Yüceli, sanatı çok sevdiğini ifade ederek, keyifli bir vakit geçirdiğini söyledi. Arife Arıkan da çok mutlu ve sevinçli olduğunu anlattı. İleride sanatçı olmak istediğini söyleyen Yavuz Altınöz ise annesine hediyeler yapmak istediğini ifade etti.
Akademisyen ve üniversite öğrencileri Ahlat’ın tarihi mekanlarını gezdi
27 Nisan 2024 Cumartesi - 15:24 Akademisyen ve üniversite öğrencileri Ahlat’ın tarihi mekanlarını gezdi Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığının katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen "Tarihe Damga Vuranlar, Haluk Dursun" anma programı kapsamında öğrenci ve akademisyenler tarihi mekanları gezdi. İlk olarak Ahlat Müzesini gezen akademisyen ve öğrenciler, burada Müze Müdürü Mikail Ercek tarafından Ahlat’ın genel tarihi ve müzedeki eserler hakkında bilgi aldı. Daha sonra Ahlat Selçuklu Mezarlığını gezen katılımcılar, Emir Bayındır Kümbetini gezerek ilçedeki ziyaretlerini sonlandırdı. Burada gazetecilere açıklama yapan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkan Yardımcısı Ahmet Alp Arslanoğlu, “Dernek olarak Ahlat’ta, Haluk hocamızı anmak üzere bir ziyaret gerçekleştirdik. Aynı zamanda Bitlis’teki 300’ü aşkın genç arkadaşımızla da panel etkinliği yaparak hemhal olduk. Haluk hocamızı anlattık. Hem onları tanıdık hem de kendimizi tanıttık. Ardından da kültürel gezilerimize devam ettik. Bölgenin önemli noktalarını da gezdik. Son olarak Ahlat’ta tarihi Selçuklu Meydan Mezarlığını ziyaret ederek gezimizi neticelendirdik. Bizlere eşlik eden herkese teşekkür ediyorum” dedi. Geziye katılan Çankaya Üniversitesi Hukuk öğrencisi İlayda Uçar’da, “Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği olarak bugün Tarihe Damga Vuranlar, Haluk Dursun Ahlat programını gerçekleştirdik. Dün yaklaşık 200 kişinin katılımıyla güzel bir program yaparak Haluk hocamızı andık. Değerli hocalarımızda burada bizimle bilgiler paylaştı. Bugünde Bitlis’i, Ahlat’ı gezmeye çıktık. Buraları keşfettik. Anlatılanları can canlı gördük. Mezar taşlarını gördük ve çok güzel duygularla dönüyoruz. İnanılmaz bir hissiyatı vardı. Projemizi de bu şekilde canlı deneyimlemiş olduk” diye konuştu. Gezi programına AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy, Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, akademisyen ve öğrenciler katıldı.