ASAYİŞ - 13 Eylül 2024 Cuma 15:19

Jandarma ekiplerince uyuşturucu madde ele geçirildi

A
A
A
Jandarma ekiplerince uyuşturucu madde ele geçirildi

Samsun’da jandarma ekipleri tarafından uyuşturucu madde ele geçirildi.


Edinilen bilgiye göre, Samsun’un Terme ilçesinde uyuşturucu ile mücadele kapsamında jandarma ekiplerince yapılan çalışmalar sonucu, İ.Ö. (56) isimli şahsın bahçesinde uyuşturucu madde bulundurduğu bilgisine ulaşıldı. Jandarma Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğü, Terme İlçe Jandarma Komutanlığı ve Terme Jandarma Suç Araştırma Timi (JASAT) ekiplerinin ortak çalışmaları neticesinde, şahsın evinde ve eklentilerinde arama yapıldı. Yapılan aramalarda 200 gram kubar esrar, 5 kök kenevir bitkisi ve 20 gram kenevir tohumu ele geçirildi.


Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Pompeipolis Antik Kenti’ndeki bin 800 yıllık mozaikler gün yüzüne çıkartılıyor Paflagonya’nın başkentliğini yapan Kastamonu’nun Taşköprü ilçesindeki Pompeipolis’te gerçekleştirilen kazı çalışmalarında, yok olmanın eşiğine gelen bin 800 yıllık Roma villasına ait mozaikler kurtarılarak gün yüzüne çıkartılıyor. Kazı Başkanı Doç. Dr. Mevlüt Eliüşük, mozaiklerin yok olacak duruma geldiğini söyledi. Roma döneminde yayıldığı alan bakımından Paflagonya bölgesinin en büyük kentlerinden biri olan ve başkentlik yapmış olan Pompeiopolis’te gerçekleştirilen kazı çalışmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığı adına Karabük Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mevlüt Eliüşük başkanlığında yürütülüyor. Kastamonu’nun Taşköprü ilçesine bağlı Zımbıllı Tepe mevkiinde yer alan tarihi Paflagonya bölgesinin başkenti Pompeiopolis Antik Kenti’ndeki kazı çalışmaları özellikle billa bölümünde yoğunlaştı. Villada bulunan mozaiklerin bu yıl gün yüzüne çıkarılması hedefleniyor. Yaklaşık bin 600 metrekare alana oturan Roma villasında çıkan yangın ve zemindeki sudan kaynaklı oynamalar sebebiyle mozaiği tutan harcın tamamen toprağa dönüşmesi sebebiyle aşırı bozulmalar oluştu. Birkaç yıl içerisinde tamamen yok olması beklenen mozaiğin tekrar gün yüzüne çıkartılması ve kurtarılması amacıyla devam eden kazılar, Roma villasında yoğunlaştırıldı. Roma villasına ait mozaikler, ekipler tarafından tek tek işlenerek topraktan arındırılıyor. "Başkent olarak öncülük etmiş" Mozaik üzerinde yürütülen çalışmalar hakkında bilgiler veren Karabük Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mevlüt Eliüşük, kazı çalışmalarının yoğun şekilde devam ettiğini belirterek, Pompeipolis Antik Kenti’nin, Paflagonya bölgesinin en önemli kenti olarak ön plana çıktığını söyledi. Eliüşük, “Kent, M.S. 2. yüzyılda bölgeye başkent olarak öncülük etmiş. Bu zenginliklere bağlı olarak kentte Roma İmparatorluğu dönemine ait yapı kalıntıları tespit ediliyor” dedi. Kentin en önemli yapısının Roma villası olduğunu ifade eden Eliüşük, yaklaşık bin 600 metrekare alana oturan bu villanın birbirinden farklı özel odaların bulunduğu büyük devasa bir yapı olduğunu belirerek, “İçerisinde çeşmeler de var ve buna bağlı olarak alt yapı sistemleri bulunuyor. Günümüze ne yazık ki yapının sadece temel seviyesi ulaşıyor” diye konuştu. Yapıda önemli kalıntılara ulaşıldığını anlatan Eliüşük, yapıda ön plana çıkan buluntular arasında mozaiklerin olduğunu aktardı. “Mozaiklerin konservasyonunu yaptıktan sonra tekrar yerine yerleştirilecek” Mozaiklerin tekrar yerine yerleştirileceğini kaydeden Doç. Dr. Eliüşük, “Pompeipolis kazıları, Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün yetkisiyle Taşköprü’de kazı çalışması yapıyoruz. İki ekibimiz kazı çalışması yapıyor. İtalyan ekibimiz, Roma villasında kaçı çalışması gerçekleştiriyor. Bizlerde hem villanın koordinasyonunu sağlıyoruz, aynı zamanda tiyatro da çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Yaklaşık 10 yıl önce Roma villasından çıkan bazı mozaiklerimiz vardı. 2002 yılından itibaren ben, Pompeipolis’in kazı başkanlığını yürütüyorum. O tarihten günümüze kadarda mümkün olduğu kadar kazı ile birlikte restorasyonu ön planda tutmaya çalıştık. 2023 yılında bir mozaiği ortaya çıkardık ve onun muhafazasını tamamlamıştık. Bu yıl planlamamızda da özellikle villanın hem gezilebilir hale getirilmesi hem de konservasyonunun sağlanması amacına yönelik mozaiklerin konservasyonuna başladık. Bu konservasyon çalışmaları bünyesinde Mayıs ayından itibaren bir odadaki mozaiklerin kaldırılmasını gerçekleştirdik. Mozaikler, bulunduğu yerden kaldırıldı ve buradaki laboratuvara getirildi. Bu kaldırma aşamasından sonrada bu mozaiklerin konservasyonu yapılacak ve tekrar yerine yerleştirilecek. Şu anda restorasyonunu gerçekleştirdiğimiz mozaikler daha çok geometrik desenlerin olduğu M.S. 5. yüzyıla ait mozaikler. Önümüzdeki yılda villanın belki de en önemli mozaiği olan figürlü bir balık avı sahnesini betimlendi. M.S. 2. yüzyıla ait bu mozaikleri de yerinden kaldırıp bunların da konservasyonunu sağlayacağız ve bu çalışmaların sonucunda da Roma villasında bunların insanlar tarafından gelinip görülebilecek hale getirmeye çalışıyoruz. Bu çalışmalarda özellikle Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün desteğini çok fazla hissediyoruz. Onların sayesinde burada çalışmalar yürütüyoruz. Buna ek olarak yerelde bizlere de Taşköprü Belediyesi de destek sağlıyor, belediyemize de sonsuz teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu. “Restore ettiğimiz mozaik, M.S. 5. yüzyıla ait daha çok geometrik desenlerin olduğu bir mozaiktir” Restore ettikleri mozaiğin M.S. 5. yüzyıla ait daha çok geometrik desenlerden oluştuğunu söyleyen Eliüşük, “Zemin mozaikleri o dönemin modasını yansıtan küçük taşlarla, işlenmiş renkli taşlarla oluşturulmuş çeşitli figür ve desenlerdir. Günümüzde bizler halı kullanıyoruz, o dönemde de günümüzde halı desenlerine benzeyen geometrik desenlerden oluşuyor. Figürlü örneklerde bulunuyor. Figürlü örnekler ise daha çok Roma İmparatorluğu döneminde görülüyor. Şu anda restore ettiğimiz mozaik M.S. 5. yüzyıla ait daha çok geometrik desenlerin olduğu bir mozaiktir. Yapıları görselleştirmenin bir diğer yolu da o dönemde zeminli mozaik ile kaplamak, duvara firesteel yapmak. Bunlar yapının görkemini ve bezemesini arttırmak ile alakalı. Çalışma prensibi budur. Restorasyonda bizler herhangi bir tamamlama ya da yeniden yapmaya geçmiyoruz. Mevcudu kaldırıp, konservasyonunu yapıp yeniden yerine koyuyoruz. Tamamlama mozaikleri biraz sıkıntılı, bütün bir deseni tutturmak ya da bir görseli oluşturmak çok zor. Bunlara girdiğinizde en ufak bir uygulamanız bile göze çarpacak şekilde olumsuz sonuçlara neden oluyor. Biz, bu yüzden kaldırıp konservasyonunu yapıp yerine koymak yöntemini kullanıyoruz. Herhangi bir ekleme yapmıyoruz” ifadelerini kullandı. “Roma villasına ait mozaik, 3-5 yıl daha müdahale etmesek tamamen yok olacak durumdaydı” Roma villasına ait mozaiklerde aşırı bozulmaların bulunduğunu söyleyen Eliüşük, “Bu bozulmanın de temel nedeni zemindeki oynaklıktan kaynaklanıyor. Bu mozaikleri kaldırdığımız salon üzerinde yangında var. Muhtemelen Roma villası da bir yangın geçirmiş ve bu taşlarda bozulmuş. Zemindeki sudan kaynaklı oynamada da mozaiğin dalgalanmasına sebep olmuş. Nasıl asfaltlar bazı yerlerde dalgalı ya da kasisli şeklide olur, mozaikte bu hale gelmiştir. Bu yüzden mozaiği kaldırmamız gerekiyordu. Mozaiği altından tutan harç, toprak haline gelmiş, hiçbir tutucu özelliği kalmamış. Belki de 3-5 yıl daha müdahale etmesek tamamen yok olacak durumdaydı. Bizlerde bu yüzden mozaiği öncelikli çalışmalarımızın neredeyse başına aldık ve 2-3 aydır da mozaikle uğraşıyoruz. Belki de 3 ay daha uğraşacağız. 5-6 aylık bir çalışma neticesinde mozaiği tamamen ortaya çıkartıp yerine koymayı düşünüyoruz” dedi. “Pompeipolis, Paflagonya’nın başkentliğini yapmıştır” Taşköprü’nün Pompeipolis Antik Kenti’ne başkentlik yapmış bir şehir olduğunu söyleyen Taşköprü Belediye Başkanı Hüseyin Arslan ise, “Paflagonya’nın başkentidir. Böyle kadim bir şehrin Osmanlı ve Selçuk döneminde de önemi olan bir şehrin böyle bir değere de sahip olması, insanlık tarihinin bütün süreçlerinde dönemsel olarak böyle bir yerleşim yerinin olması bizler için çok kıymetli. Bu kıymeti de insanlık aleminin bilmesini, duymasını ve bu konuda turistlerin hem bilimsel anlamda hem de tarih açısından hem de görsel anlamda ziyareti açısından Taşköprü’ye çok önemli değer katacaktır. Sadece Taşköprü’ye de değil, Kastamonu bölgemize de bir anlamda da farklılaştıracaktır” diye konuştu.
İzmir Ege Üniversitesi uluslararası arenada başarılı konumunu sürdürüyor Akademik derecelendirme alanında küresel bir saygınlığa sahip olan Times Higher Education (THE), 2025 yılı için hazırladığı “Dünya Üniversite Sıralaması-World University Rankings” sonuçlarını açıkladı. Ege Üniversitesi, Türkiye devlet üniversiteleri arasında 12’nci oldu. Ege Üniversitesi, Times Higher Education’ın (THE) eğitim, araştırma, atıf, uluslararası görünürlük ve bilgi transferi alanındaki nitelikleri göz önüne alınarak hazırladığı listede, dünya üniversiteleri arasındaki başarısını sürdürdü. Ege Üniversitesi geçen yıl olduğu gibi bu yılda 1201-1500 olan dünya sıralamasını korumayı başardı ve Türkiye devlet üniversiteleri arasında 12’nci oldu. Türk devlet üniversiteleri arasında Eğitim kriterinde 5’inci, Endüstri alanında 11’inci olmayı başaran Ege Üniversitesi; Araştırma Kalitesi kriterinde puanını 30,4’ten 33.1’e, Uluslararası Görünüm kriterinde ise puanını 25,7’den 26,3’e yükseltti. Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Uluslararası ölçekte saygınlığa sahip olan yükseköğretim derecelendirme kuruluşu Times Higher Education 2025 Dünya Üniversite Sıralamasında tam akredite, öğrenci odaklı, araştırma üniversitemiz, değerlendirilen üniversite sayısındaki artışa rağmen geçen yıl bulunduğu 1201-1500 aralığındaki yerini korudu. Türkiye’deki 91 üniversite içinde 12’nci sırada yer aldı. Bu başarılar tüm mensuplarımızın emek ve gayretleri ile elde edildi. Rehavete kapılmadan bulunduğumuz konumu daha ileri noktalara taşımak, uluslararası platformda hak ettiğimiz seviyelere çıkmak, ‘Türkiye Yüzyılı’nı Türk bilim yüzyılı yapmak için çalışmalarımıza aralıksız devam edeceğiz. Bu başarıya katkı sağlayan tüm mensuplarımıza teşekkür ediyorum” dedi. Times Higher Education (THE) Dünya Üniversite Sıralaması, araştırma odaklı üniversiteleri tüm temel misyonları; eğitim, araştırma, bilgi aktarımı ve uluslararası görünüm açısından değerlendiren küresel bir performans göstergesi olarak biliniyor. Öğrenciler, akademisyenler, üniversite yönetimleri, iş dünyası ve hükümetler tarafından itibar edilen en kapsamlı analizlerden birisi olarak referans alınıyor. Performans göstergeleri eğitim (eğitim ve öğrenme ortamı), araştırma (hacim, gelir ve itibar), atıflar (araştırma etkisi), uluslararası görünüm (personel, öğrenciler ve araştırma düzeyi) ve endüstri geliri olmak üzere beş farklı alanda gruplandırılıyor.