Yerel Haberler
Adana
En ucuz meyve mandalina: Dalında 3, pazarda 5 lira 16 Aralık 2025 Salı - 10:07:03 Türkiye’nin önemli narenciye üretim merkezlerinden Adana’da mandalina dalında 3 TL, pazarda ise 5 TL’ye kadar geriledi. Türkiye narenciyesinin yüzde 40’ını karşılayan Adana’da bu sene 383 bin dönüm alanda ekilen mandalinanın hasadı sürüyor. Dönümüne ortalama 4 ile 6 ton arasında verim alınan mandalina, ilk hasat edildiği haftalarda kilosu bahçede kalitesine göre 8 ile 15 lira arasında alıcı buldu. Şimdilerde ise dalında 3 lira, pazarda ise 5 ile 10 lira arasında satılmasıyla en ucuz meyve oldu. Tarım aracılarının 27 Eylül’de başlattığı 9 günlük grev sonrası erkenci 6 cins mandalina aynı anda olgunlaşınca işçiler toplamaya yetişemedi ve birçok mandalina zarar gördü. İşçilerin grevi bittikten sonra ise portakal hasadının da başlaması, mandalinada rekolte fazlalığı nedeniyle ürün dalında kaldı. Rusya başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesine ihraç edilen mandalinalar, dalında zarar görünce ihraç da edilemedi. Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, "İlk hasatta fiyatlar 8 ile 15 lira arasındaydı. Tarım aracıları 9 gün grev yapınca mandalina dalında kaldı. Grev bitince, işçiler bahçelere girince ürünler dalında hep zarar görmüştü. Erkenci cins mandalinanın raf ömrü çok kısa. Şu anda mandalinanın kilosu dalında 3 liraya kadar geriledi. Adana, Mersin ve Hatay’daki birçok bahçede erkenci mandalina grubu dalında kaldı. O ürünler raf ömrünü kaybetti. Bu mandalinanın yurt dışına gitme şansı yok" ifadelerini kullandı. "Daldaki ürünler Akdeniz meyve sineği popülasyonunu arttırır" Mandalinaların toplanmasının 3-4 lira işçilik maliyeti olduğuna dikkat çeken Doğan, "Çiftçi mandalinayı hale gönderdiğinde eline kilogram başına 1 lira para belki geçecek. Bu ürünler dalda kaldı. Eğer dalındaki ürünler toplanmazsa gelecek sene Akdeniz meyve sineği popülasyonu artar. Bu ürünler, Akdeniz meyve sineği için besin kaynağı olur. Çiftçilere DFİF desteği verilmesini bekliyoruz" dedi. Pazarcı esnafı ve vatandaş memnun Pazarcı esnafı Halil Yılmaz ise bu sene mandalinanın bol olduğunu ve fiyatların bu sebeple düştüğünü belirterek işlerin iyi olduğunu anlattı. Mandalina almaya gelen vatandaşlardan Muzaffer Bay ise fiyatların geçen haftaya göre yüzde 50’den fazla düştüğünü belirterek, memnun olduklarını söyledi.
16 Aralık 2025 Salı - 10:05 Sevgilisinin eski erkek arkadaşını öldürdü: Balkondan balkona atlayıp kaçmak istedi Adana’da 19 yaşındaki gencin, eski kız arkadaşının yeni sevgilisi tarafından bıçaklanarak öldürüldüğü ortaya çıktı. Cinayet zanlısı, polis baskınında kaçmaya çalışırken atladığı alt kattaki dairenin balkonunda yakalanırken, o anlar cep telefonuyla görüntülendi. Olay, 12 Aralık’ta merkez Seyhan ilçesine bağlı Ova Mahallesi Uçak Caddesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, Murat İnanmaz (19) eski kız arkadaşı Y.S.’yi (19) cep telefonuyla arayarak rahatsız etti. Y.S., durumu yeni sevgilisi A.B.’ye (19) anlattı. Bunun üzerine A.B., Murat İnanmaz ile görüşmek istediğini Y.S.’ye söyledi. Y.S., İnanmaz’a konum atarak konuşmak için yanına çağırdı. Atılan konuma gelen İnanmaz, Y.S. ile birlikte A.B.’nin kendisini beklediğini fark etti. Taraflar arasında çıkan tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü. Kavgada A.B., İnanmaz’ı vücudunun 10 yerinden bıçaklayarak olay yerinden kaçtı. Yaşananlar çevredeki güvenlik kameralarına anbean yansıdı. İhbar üzerine bölgeye sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri, İnanmaz’ın hayatını kaybettiğini belirledi. Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, 24 saatlik kamera kayıtlarını inceleyerek S.Ç.’nin (18) şüpheli A.B.’nin saklanmasına yardım ettiğini tespit etti. Katil kaçmak için balkondan alt kattaki daireye atladı Cinayet Büro Amirliği ekipleri, A.B.’nin Sarıçam ilçesine bağlı Gültepe Mahallesi’nde saklandığı apartmana operasyon düzenledi. Polisi fark eden A.B., kaçmak için 5’inci kattaki dairenin balkonundan 4’üncü kattaki dairenin balkonuna atladı. Bu anlar da cep telefonuyla görüntülenirken şüpheli atladığı dairede kıskıvrak yakalandı. A.B. ile birlikte sevgilisi Y.S. ve arkadaşı S.Ç. de gözaltına alındı. Şüpheli A.B.’nin emniyetteki ifadesinde, "Niyetim öldürmek değildi, konuşmak istiyordum. Bir anlık sinirle saldırdım, pişmanım" dediği, Y.S.’nin ise ifadesinde, "Murat beni sürekli telefonla arayıp rahatsız ediyordu. Sevgilim durumu öğrenince konuşmak istedi. Murat’ı çağırdım, kavga çıktı" şeklinde savunma yaptığı öğrenildi. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden 3’ü de çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Yerin 700 metre altında zorlu mücadele: Karanlıklar içinde hem kendilerinin hem de ülkenin geleceği için mesai yapıyorlar
04 Aralık 2025 Perşembe - 09:25 Yerin 700 metre altında zorlu mücadele: Karanlıklar içinde hem kendilerinin hem de ülkenin geleceği için mesai yapıyorlar Adana’nın Feke ilçesinde yerin 700 metre altında zorlu mesai yapan maden işçileri, savunma sanayinde de kullanılan çinko üreterek hem kendilerinin hem de ülkenin geleceği için alın teri döküyor. Feke ilçesinde dünyanın en zor meslekleri arasında yer alan maden işçiliğini yerin yüzlerce metre altında mesai yaparak ülke ekonomisine katkı sunan işçiler 4 Aralık Dünya Madenciler Günü’nde de çalışmalarını sürdürüyor. Ülke ekonomisine katkı sunmak için 550 milyon yıllık fay dokuları arasında çinko cevheri çıkaran madenciler, zorlu şartlara rağmen kasklarındaki fenerler ve maden ocağı içindeki aydınlatma ile dayanışma içinde zorlu mesailerini sürdürüyor. Günlerini karanlık galerilerde geçiren madenciler, hazırlanan kontrol listelerini tamamlayıp tüm güvenlik tedbirlerini aldıktan sonra üretime başlıyor. Yaklaşık 50 kişilik ekip, yer altı ve yer üstünde oluşturulan güvenlik zinciri ile özellikle son yıllarda savunma sanayisinde yoğun kullanılan çinko madenini aylık 500–750 ton arası cevher üreterek ülke ekonomisine kazandırılıyor. İhlas Haber Ajansı muhabirleri, yerin 700 metre altındaki bu zorlu mesaiyi yerinde görüntülerlerken maden işçilerinin aldığı tedbirler ve zorlu mesaileri de kameralara yansıdı. Depremler nedeniyle güvenlik seviyesini en üst düzeyde tutan madenciler, çatlak ve gevşemeleri titizlikle kontrol ederek galerileri adeta ilmek ilmek işliyor. Maden mühendislerinin incelemesine göre cevher üretilen bölgedeki fay dokularının yaşı 550 milyon yıl olarak tespit edildi. "Sevdiğimiz iş olduğu için zorluk yok" 30 yıllık madenci ve ocak çavuşu Sıtkı Özcan, yerin altında çalışmanın disiplin gerektirdiğini belirterek "Yaklaşık 300–400 metre derindeyiz. Sevdiğimiz için bize zor gelmiyor. Tahkimata, çatlaklara ve kavlaklara dikkat ettiğimiz sürece burası da güvenlidir. Dalgınlık en büyük risktir. Daha önce kömürde çalıştım, çok zordu. Atletle 30 derecede çalışıyorduk. Şu an bu maden onlara göre cennet" dedi. "Zincirin bir halkası koparsa sistem yürümez" H2O2 Peroksit Enerji ve Üretim A.Ş. İşletme Müdürü Raşit Kemal Sönmez ise, üretim süreçlerini titizlikle ve üst düzey tedbir ile ilerlediğinin altını çizerek " Adana’nın Feke ilçesinde çinko madenciliği yapıyoruz. Eski ocaklar 400–450 metreye kadar iniyor fakat bizim üretim kotlarımız 740–750 bantlarında. Cevheri tesisimizde işleyip ülke genelinde sevk ediyor ve İran’a ihraç ediyoruz. Toplam 55 kişiyiz, 40’ı yer altında çalışıyor. Günlük 500–750 ton cevher üretiyoruz. Çinko, savunma sanayisinden telefon üretimine kadar birçok alanda kullanılıyor. Bu işin temeli samimiyet ve ekip çalışmasıdır. Zincirin bir halkası koparsa sistem yürümez" diye konuştu. 12–13 yıldır madencilik yapan Ali Altınsoy ise " 600–700 metrelerde çalışıyoruz" derken 7 yıllık madenci Abdullah Topuz da" yer altı da güzel, yer üstü de. Çatlak ve patlamalara karşı dikkatliyiz, tedbir olduktan sonra çalışmalara devam ederken çok severek yaptığımız bir iş" diye konuştu. 15 yıllık madenci ve ateşçi Emrah Köken, ailesinin yer altında çalıştığı için kaygı duyduğunu belirterek "Deprem ve kaza ihtimali nedeniyle tedirgin oluyorlar. Ama biz içeri girdiğimiz anda dışarıdaki her şeyi bırakıp işe odaklanırız. Emekli oldum ama devam ediyorum. İşin zorluğu var ama alışınca kolaylaşıyor "ifadelerini kullandı. "Biri zarar görse bize olmuş gibi üzülüyoruz" 22 yıllık baş çavuş Oruç Ergen, yer altı psikolojisinin farklı olduğunu kaydederek " Tüm ekibin can güvenliğinden sorumluyuz. Nizami yapılmazsa tehlikeli bir iştir. Metal madenlerinde de göçük ve su baskını riski vardır. Çalışanlarla bir can bağı oluşuyor, biri zarar görse bize olmuş gibi üzülüyoruz. Bu yüzden önce dikkat ve güvenlik" diye bilgi verdi.
Kozan Meslek Yüksekokulu’nun merdivenlerindeki engel belediye işbirliği ile kaldırıldı
03 Aralık 2025 Çarşamba - 13:25 Kozan Meslek Yüksekokulu’nun merdivenlerindeki engel belediye işbirliği ile kaldırıldı Adana’nın Kozan ilçesinde bulunan meslek yüksekokulunun merdivenlerindeki engel belediyenin otomasyonlu merdiven tırmanıcı cihaz hediye etmesiyle kaldırıldı. Çukurova Üniversitesi Kozan Meslek Yüksekokulu’na, engelli rampası bulunmadığı için engelli bireylerin eğitim alanında zorluk yaşamasının önüne geçmek amacıyla İlçe Belediye Başkanlığı tarafından otomasyonlu merdiven tırmanıcı cihaz hediye edildi. Gerçekleştirilen çalışma çerçevesinde bugün cihazın tanıtımı yapıldı. Programa, Okul Müdürü Prof. Dr. Volkan Yurdadoğ, Kozan Belediye Başkanı Mustafa Atlı, İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakkı Çiftçi ve öğretim görevlileri katıldı. Kozan Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Volkan Yurdadoğ, "Kozan Belediye Başkanımıza teşekkür ederiz. Yüksekokul ve meslek yüksekokulu projelerinde başkanımız her zaman yanımızda oldu. Kozan Meslek Yüksekokulu Bilgisayar Programcılığı olarak akreditasyon süreciyle ilgili adımlar atmıştık. Bu toplantıda özel bireylerin böyle bir aparata ihtiyaç duyduğunu ilettik ve başkanımız hemen destek verdi. Burası İstanbul ve Anadolu Üniversitesi ÖSYM sınav koordinatörlüğünün yürütüldüğü bir okul. Bu bizi çok mutlu etti. Hepinizin huzurunda üniversitem adına teşekkür ederim. Engelli rampası ile ilgili projemiz vardı ancak asansör sistemi olmadığı için böyle bir aparata ihtiyacımız varmış. Bu destekle kapılarımızı engelsiz bir dünyaya açmış olduk" dedi. Kozan Belediye Başkanı Mustafa Atlı ise," Şehrimizde iyiliğin ve güzelliğin hâkim olması için tüm organizasyonlara destek veriyoruz. Bu destek akademik alanda olunca bizim için daha kıymetli. Bu aparat küçük bir şey gibi görünse de sizlere olan desteğimizin bir göstergesi. Şehrimizdeki tüm organizasyonlarda desteğe hazır olduğumuzu açıkça ifade etmek istiyorum. Akreditasyon yolunda umarım bu katkı olumlu sonuç getirir" diye konuştu.
Uzmanı uyardı: "Yüz felci riskine karşı soğuk havalarda yüzünüzü koruyun"
03 Aralık 2025 Çarşamba - 10:55 Uzmanı uyardı: "Yüz felci riskine karşı soğuk havalarda yüzünüzü koruyun" Soğuk havalarda yüzü korumanın çok önemli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Alper Nabi Erkan, "Özellikle klima karşısında uzun süre oturmamak, yüzü doğrudan soğuk havaya maruz bırakmamak gerekir. Ayrıca grip ve solunum yolu enfeksiyonlarından korunmak da yüz felci riskini azaltır" dedi. Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Alper Nabi Erkan yaptığı açıklamada yüzün bir tarafındaki kasların çalışmaması sonucu ortaya çıkan asimetri durumunun "yüz felci" olarak tanımlandığını belirterek, hastalığın hem santral hem de periferik nedenlerle ortaya çıkabileceğini ifade etti. Erkan, "Santral nedenlerde genellikle yüzün alt kısmında kas fonksiyon bozukluğu görülürken, periferik tipte hastalar yüz kaslarını hareket ettiremedikleri için yüzün bir tarafında belirgin bir eğrilik oluşur. Bunun yanında tat alma bozuklukları, gözyaşı akıntısı, tükürük salgısında değişiklikler ve kulak arkasında ağrı gibi şikayetler de tabloya eşlik edebilir" diye konuştu. "Sistemik hastalıkları olan bireylerin daha dikkatli olmaları gerekir" Hastaların sabah kalktıklarında aynada yüzlerinin bir tarafında asimetri fark ettiğine vurgu yapan Prof. Dr. Erkan, "Yemek yerken suyun dışarı akması, konuşmada zorluk veya yüz kaslarında güçsüzlük gibi belirtilerle başvururlar. Yüz felcin en sık nedeni ’İdiyopatik Bell Paralizisi’ yani nedeni belli olmayan viral enfeksiyonlardır. Olguların yaklaşık üçte ikisinde de sebep bilinmiyor. Bunun dışında kulak veya tükürük bezi tümörleri, otoimmün hastalıklar, nörolojik rahatsızlıklar, travmalar ve cerrahi müdahaleler sırasında sinir zedelenmeleri de yüz felcine yol açabiliyor. Bazı hastalarda ise doğuştan gelen genetik nedenler etkili olabiliyor. Şeker hastalığı, damar tıkanıklıkları ve viral enfeksiyonlar yüz felcine yatkınlığı artırabilir. Özellikle yüz sinirini besleyen damarlarda tıkanıklık gelişmesi, felç riskini yükseltir. Bu nedenle sistemik hastalıkları olan bireylerin daha dikkatli olmaları gerekir" ifadelerini kullandı. "Erken dönemde ilaç tedavileri büyük önem taşır" Tedavideki temel hedefin iyileşmeyi hızlandırmak ve kalıcı sekelleri en aza indirmek olduğunu belirten Erkan, "Hastanın genel durumu göz önünde bulundurularak kişiye özel tedavi planları oluşturuyoruz. Erken dönemde ilaç tedavileri büyük önem taşır. Ancak bazı durumlarda cerrahi müdahaleler de gerekebilir. Uzun süreli yüz felçlerinde, fasiyal plastik cerrahi yöntemlerle hastanın yüz görünümünü normale yakın hale getirmeye çalışıyoruz. Ayrıca fizik tedavi ve rehabilitasyon da tedavi sürecinde önemli bir yer tutuyor. Masaj, egzersiz ve sakız çiğneme gibi uygulamalar iyileşmeyi hızlandırır. Ameliyat olsun ya da olmasın, tüm hastalarımıza fizik tedavi desteğini mutlaka öneriyoruz" şeklinde konuştu. "Yüzü doğrudan soğuğa maruz bırakmamak gerekir" Yüz felcinden korunmak için alınabilecek önlemler hakkında da bilgi veren Erkan, "Soğuk havalarda yüzü korumak çok önemli. Özellikle klima karşısında uzun süre oturmamak, yüzü doğrudan soğuk havaya maruz bırakmamak gerekir. Ayrıca grip ve solunum yolu enfeksiyonlarından korunmak da yüz felci riskini azaltır. İdiyopatik yüz felci vakalarının yüzde 90’ı kendiliğinden iyileşebilir. Ancak ilaç tedavisiyle bu süreci hızlandırıyor ve tam iyileşme oranını artırıyoruz. Kalıcı durumlarda ise cerrahi ve estetik uygulamalarla hastalarımızın yaşam kalitesini yükseltmeyi hedefliyoruz" diye konuştu. Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi olarak her yıl düzenledikleri ’Başkent Kulak Burun Boğaz Günleri’nin bu yıl 21’incisini gerçekleştirdiklerini anlatan Erkan, "Bu yılki toplantının ana teması ’Fasiyal Paralizi ve Rekonstrüksiyon Yöntemleri’ oldu. Yüz felci geçiren ve kalıcı sekel kalan hastalarda uygulanan cerrahi yöntemleri ele alacağız. Ayrıca canlı cerrahi uygulamalarıyla meslektaşlarımızla deneyimlerimizi paylaşacağız. Tüm hekimlerimizi bu bilimsel etkinliğe davet ediyoruz" diyerek sözlerini tamamladı.
Sınırı 4 bin dolara geçiyorlarmış: Göçmen kaçakçısı 4 şüpheli tutuklandı
03 Aralık 2025 Çarşamba - 09:46 Sınırı 4 bin dolara geçiyorlarmış: Göçmen kaçakçısı 4 şüpheli tutuklandı Adana’da göçmen kaçakçılığı yaptığı tespit edilen bir şebekeye yönelik düzenlenen operasyonla örgütün elebaşıyla birlikte 4 kişi yakalanıp tutuklandı. Şebekenin, Türkiye’ye yasa dışı yollardan giriş yapmak isteyen yabancı uyruklulardan kişi başı 4 bin dolar aldığı belirlendi. Alınan bilgiye göre, İl Emniyet Müdürlüğü Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğü ekipleri, ülkeye kaçak göçmen soktuğu tespit edilen bir şebekeyi teknik ve fiziki takibe aldı. Yaklaşık 6 ay süren çalışma sonucunda örgütün elebaşı M.E. (32) ile birlikte S.U. (30), H.A. (36) ve İ.G.’nin (39) kimlikleri deşifre edildi. Yapılan incelemelerde, Türkiye’ye yasa dışı yollarla giriş yapmak isteyen göçmenlerin şebekeye kişi başı 4 bin dolar ödediği belirlendi. Elebaşı M.E.’nin göçmenleri ayarladığı, H.A.’nın sınır hattında karşıladığı, S.U.’nun kentte bir depoda konaklamalarını sağladığı, İ.G.’nin ise şehirler arası taşıma işini yaptığı tespit edildi. Elde edilen bilgiler üzerine Adana merkezli Şanlıurfa ve Eskişehir’de eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonda M.E. Adana’da, S.U. ve İ.G. Şanlıurfa’da, H.A. ise Eskişehir’de kaçmaya çalışırken kovalamaca sonucu yakalandı. Şüphelilerle birlikte depoda ve taşıma minibüslerinde 35 kaçak göçmen yakalandı. Göçmenler işlemlerinin ardından sınır dışı edildi. Emniyetteki ifadelerinde suçlamaları kabul eden 4 şüpheli, sevk edildikleri adliyede çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.
Adana şalgamının tescil süreci tamamlandı: Avrupa’dan onay geldi
03 Aralık 2025 Çarşamba - 09:35 Adana şalgamının tescil süreci tamamlandı: Avrupa’dan onay geldi Adana Ticaret Odası tarafından 2014 yılında şalgama coğrafi işaret tescili almak için yapılan başvuru tamamlandı. Avrupa Patent Enstitüsü başvuruyu uygun bularak Adana şalgamının tescil sürecini onayladı. Adana’nın yöresel lezzetleri, coğrafi işaret çalışmalarıyla ulusal ve uluslararası düzeyde tescillenmeye devam ediyor. Adana şalgamı için Adana Ticaret Odası tarafından 12 Aralık 2014 tarihinde Türk Patent Enstitüsü’ne yapılan başvuru, 6 Mart 2020’de sonuçlanarak patent alındı. Kentin önemli lezzetlerinden biri olan şalgam için ticaret odası 19 Nisan 2023’te bu kez de Avrupa Patent Enstitüsü’ne uluslararası koruma altına alınmak üzere başvurdu. 21 Kasım 2025 tarihi itibarıyla Avrupa Patent Enstitüsü başvuruyu uygun bularak Adana şalgamının tescil sürecini onayladı. "Bu kadar uzun sürmesinin sebebi AB’nin şalgamı bilmemesi" Adana Ticaret Odası Başkanı Yücel Bayram, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, şalgamın 2014 yılında başlayan tescil sürecinin başladığını belirterek, "2014 yılında başvuru yapmıştık. Bir hafta önce Avrupa Birliği başvurumuzu kabul etti. Aslına bakarsanız tescilini en kolay alacağımız ürün şalgam. Bu kadar uğraşmamızın sebebi, Avrupa’nın şalgamı bilmemesi. 1980’li yıllarda mahalle aralarında fıçılarda yapılırdı. Daha sonra ulusal boyuta ulaştı" dedi. Şu ana kadar tescil alınan 10 ürün olduğuna dikkat çeken Bayram, şöyle devam etti: "Tescil aldığımız ürünlerimiz; Adana kebabı, şalgam, içli köfte, analı kızlı, aşlama, bici bici, karakuş, taş kadayıf, halka tatlı ve şırdan. Ayrıca 3 bekleyen müracaatımız var. Adana sıkması, yüksük çorbası ve turunç reçeli de tescil için bekliyor. Şalgam, Adana için çok önemli bir içecek. Daha önce Adana dışına çıktığımız zaman hediye olarak şalgam götürürdük. Ama şu an şalgamımız her yerde var." "Kebap gibi almak isteyen işletmelere tescil vereceğiz" Şalgamın artık patentli ürün olduğu için tüm üreticilere ve satıcılara kebapta olduğu gibi belge vereceklerinin altını çizen Bayram "Ürünlerin doğru koşullarda üretilip üretilmediğini denetleyeceğiz. Bizden belge alan Türkiye’nin bütün illerindeki işletmeleri denetliyoruz. Her patent aldığımız ürünü denetliyoruz. Şalgam artık herkesin evine girmeye başladı. Evlerimizdeki çoğu içecek yabancı ve asitli içecekler. Ancak şalgam, Türkiye’ye mal olmuş bir içecek. Belki de yarın Avrupa’da satışı başlayacak" diye konuştu.