Yerel Haberler
İzmir
Çeşme’de turizm sezonu öncesi altyapı atağı 27 Nisan 2024 Cumartesi - 10:46:50 İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü, yaz aylarında nüfusu 1 milyonu aşan Çeşme’nin altyapısını turizm sezonuna hazırlıyor. İlçede ekipler kanalizasyon hatlarında kapsamlı temizlik çalışması yürütüyor. 6 ekibin eş zamanlı olarak sahada görev aldığı çalışmalarla, bölgedeki taşkın riski ve koku oluşumunun önüne geçiliyor. İZSU Genel Müdürlüğü ekipleri, Çeşme’de turizm sezonu hazırlıkları kapsamında Musalla Mahallesi’ndeki kanalizasyon hatlarında temizlik çalışması yürütüyor. Çeşme Marina olarak bilinen ve ilçenin ana arterlerinden olan bölgede, temizliğin kısa sürede tamamlanması ve trafiğin sekteye uğramaması için 6 ekip eş zamanlı olarak 7 gün 24 saat çalışıyor. “Taşkın ve kokunun önüne geçeceğiz” Çalışmalara ilişkin bilgi veren İZSU Çeşme Teknik Birimi Amiri Turgay Toksoy, “Musalla, İnönü, Dalyan, 16 Eylül ve Sakarya mahallelerimizin atık sularını terfi istasyonuna ileten kanalizasyon hattında temizlik yapıyoruz. Çalışmalarımızın amacı, taşkın ve kokunun önüne geçmek. Çeşme Marina bölgesi, işletmelerin yoğun olduğu, dolayısıyla evsel atığın da fazla olduğu bir bölge. Burada yürüttüğümüz temizlik çalışmalarımızla, hat içerisinde biriken evsel atıkları bertaraf ediyoruz” dedi. Trafiğin aksamaması ve vatandaşların mağduriyet yaşamaması için 6 ekiple yoğun mesai yaptıklarını belirten Toksoy, “Çeşme, yaz aylarında nüfus artışının yoğun olduğu bir ilçemiz. İZSU olarak, vatandaşlarımıza dört mevsim konforlu yaşam alanları sunmak için gayret ediyor; buradaki çalışmaları çok önemsiyoruz” diye konuştu. Musalla Mahallesi Muhtarı Önder Soma, “Mahallemiz Çeşme’nin en eski yerleşim bölgesidir ve nüfusun en yoğun olduğu mahalledir. Marina bölgesi ve civarı bu sebeple çok önemli bir alan. Mahallemizin nüfusu, yaz aylarında oldukça artıyor. Bu yüzden kanalizasyon hattında temizlik çalışmasının yapılması bizim için çok önemliydi. Mahallem adına İZSU’yu kutluyorum” ifadelerine yer verdi.
27 Nisan 2024 Cumartesi - 10:46 20 yıldır biriktirdiği 10 bini aşkın kasetle nostalji keyfi yaşıyor İzmir’de güvenlik görevlisi Burak Mısırlı’nın evinde biriktirdiği 10 binden fazla kasetten oluşan koleksiyonu görenlerin ilgisini çekiyor. İçerisinde nadir eserlerin de yer aldığı koleksiyona yeni kasetleri eklemeye devam edeceğini söyleyen Mısırlı, “Bırakacağım diyorum bırakamıyorum, benim için bir bağımlılık” dedi. İzmir’in Karabağlar ilçesinde 20 yıldır biriktirdiği 10 binden fazla kaseti evinde saklayan 36 yaşındaki Burak Mısırlı, izinde olduğu zamanlar teybinden yükselen türkü ve şarkılarla nostalji keyfi yapıyor. İzmir Diş Hastanesi’nde güvenlik görevlisi olarak çalışan ve eski zaman müziklerine merakıyla tanınan Mısırlı, ilk kasetini 16 yaşındayken satın aldı. Zaman içerisinde dinlediği kasetleri hobi olarak biriktirmeye başlayan Mısırlı’nın koleksiyonunda, 70’li yıllardan bugüne Türk Sanat Müziği, Türk Halk Müziği, Anadolu Rock, özgün müzik ve arabesk sanatçıların yanı sıra yerel sanatçıların kasetleri bulunuyor. Kaset dışında CD ve plaka da merakı olan Mısırlı, koleksiyonuna çeşitli nostaljik ürünleri eklemeyi sürdürüyor. İnternet ortamındaki kayıtların kötü olması sebebiyle kasete yöneldiğini belirten Burak Mısırlı, 90’lı yıllardan çıkamadığını, ilerleyen süreçte bu durumu hobiye çevirdiğini ve Alman, Nora baskısı gibi çeşitli türlerde kasetleri koleksiyonuna kazandırdığını aktardı. Kasetleri bazen yurt dışından bazen internet ortamından temin ediyor Zaman zaman kendisinde olmayan ve daha temiz kasetleri gördükçe aldığını vurgulayan Mısırlı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ferdi Tayfur ve Erkin Koray’ın Avrupa baskıları, Ozan Arif, Cem Karaca gibi çeşitli sanatçıların nadir kasetlerini buldukça hep alıyorum. Kasetleri bazen yurt dışından getiren kişilerden bazen de internet siteleri ve sosyal medya gruplarından alıyoruz. Fuarları geziyoruz ya da gezdiğimiz şehirlerde dolaşıyoruz, sahaflarda buluyoruz. Kasetler maddi açıdan biraz masraflı oluyor.” Mısırlı, 20 yıl önce satın aldığı ilk kasetin Özgün Müzik sanatçılarından Fatih Kısaparmak’a ait olduğunu dile getirdi. “Eşim de yavaş yavaş alıştı” Kaset biriktirdiği sırada eşinin de ilk aşamada biraz kızdığını anlatan Mısırlı, “Eşim yavaş yavaş bu duruma alıştı. Evde yer kalmayınca kasetlerin bir kısmını da annemlerin evine götürdüm. Orada büyük bir kitaplık yaptık. Çünkü kasetler çok olduğu için saklayacak yer sıkıntısı oluyor. Değişik kasetler gördükçe insan heves ediyor, bir heyecan oluşuyor. Bu yüzden tekrar tekrar alıyorum” diye konuştu. Evine gelen misafirler nostalji keyfi yaşıyor Kasetlerin dışında plak ve kaset çalarlara da merak sardığını ifade eden Mısırlı, “Kaset çalarların tamiri zor oluyor. Yapmasını bileni bulmak zor. Birkaç tane güzel, nadir cihaz bulduk. Tamirini ve bakımını yaptırdık. Biraz da cihaz koleksiyonumuz oldu. Elimde 45’lik olarak geçen nadir plaklar var. Onları toplamaya başladım. Ara ara dinliyorum ve burada nostalji keyfi yaşıyorum. Evime gelen arkadaşlar eşler, dostlar da merak ediyor. Kasetler ve cihazlarla fotoğraf çekiliyorlar” ifadelerini kullandı. “Bırakacağım diyorum bırakamıyorum” Kaset işinin sonu olmadığını vurgulayan Mısırlı, şunları kaydetti: “Kaset işi dipsiz kuyu gibi. Mutlaka cazip gelen bir şey çıkıyor ve heyecan oluşturuyor. Şimdilik işin sonu yok gibi. Bırakacağım diyorum ama bırakamıyorum, bağımlılık olmuş. Bulamadığım kasetler var. Çünkü kimisi ölmüş, kimisi yurt dışına gitmiş gelmemiş, kimisi kaybolmuş. Elinde nadir eser olan ve satmak isteyen olursa bana ulaşabilir.”
26 Nisan 2024 Cuma - 22:10 TED Aliağa Koleji öğretmenlerinden meslektaşlarına destek TED Aliağa Koleji’nde bir öğretmen, iddiaya göre yaşadığı hastalık sebebiyle rapor aldığı için işten çıkartıldı. Olayın ardından aynı kolejde görev yapan öğretmenler, meslektaşlarının işten çıkartılmasını okul önünde protesto etti. TED İzmir Aliağa Koleji’nde iddiaya göre bir grup öğretmen, çeşitli nedenlerden dolayı yaşadıkları stres sebebiyle doktora başvurdu. Olayın ardından bir günlük rapor alan öğretmenler arasından T.S., raporunun ’fenni olarak uygun olmadığı’ gerekçesiyle işten çıkartıldı. Alınan kararın ardından öğretmenler ve veliler, okul yönetimini protesto etmek amacıyla okul önünde basın açıklaması düzenledi. Öğretmenler adına açıklama yapan Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Ege Bölge Temsilcisi Rabia Atbaş, “TED İzmir Aliağa Koleji’nde kurumun maaş politikasına karşı tepkisini dile getiren yaşadıkları stres, sıkıntı ve geçim kaygısı sonucunda farklı sebeplerden hasta olan 22 öğretmen arasında bulunan bir meslektaşımız, okul yönetimin tarafından işten çıkarıldı. Yönetim, bu haksız ve hukuksuz kararı, öğretmenimizin hastaneden aldığı raporun "fenni olarak uygun olmadığı" iddiasıyla gerekçelendirdi” ifadelerine yer verdi. “Öğretmenler mobbinglere ve baskıya maruz kalmıştır” Çalıştıkları kurumların patronlarının sadece kurumlarını ve karlarını düşünen sömürü uygulamalarına maruz kaldıklarının altını çizen Atbaş, "Bizler patronların insafına bırakılmış, asgari ücrete mahkum edilmiş, ailesinin ve kendisinin temel ihtiyaçlarını kısarak geçinmeye çalışan, insanlık dışı şartlarda çok sevdiğimiz mesleğimizi icra eden, özel öğretim kurumlarında görevini yapan öğretmenleriz. Ne yazık ki bunun en acı örneğini Türkiye’de eğitime önem verdiği sanılan TED Aliağa Koleji vermektedir. Bundan 1 buçuk sene önce yıllardır yaşadıkları sıkıntıları TED Vakıf Yönetimine bildiren ve çözüm bulunmasını isteyen öğretmenler çeşitli mobbinglere ve baskıya maruz kalmıştır” şeklinde konuştu. “Öğretmenlerin raporları incelenmek istendi” Hasta olan öğretmenlere gittikleri doktorlar tarafından 16 Nisan Salı günü için bir günlük rapor verildiğini aktaran Atbaş, "Fakat Vakıf Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Komsuoğlu tarafından öğretmenlerin raporlarının incelenmesi istendiği için öğretmenler tekrar hastaneye gitmek zorunda bırakılmışlardır. Öğretmenlerin okula gelememesi üzerine veliler okul yönetimine baskı uygulamıştır. Vakıf yönetimi velilere çok çirkin davranışlarda bulunmuş ve mesaj atarak öğretmenlerin maaşlarına 2023-2024 eğitim öğretim yılında yüzde 113 zam yaptığını açıklamıştır. Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası olarak velilerin oranlarla kandırılmasına göz yummayarak ve TED adına utanarak öğretmen maaşlarının 18 bin 500 ile 20 bin aralığında olduğunu açıklamak zorunda bırakılmışızdır” cümlelerine yer verdi. “Asıl sebep öğretmenimizin sendikalı olmasıdır” Öğretmenlerin görevlerini aksatacak hiçbir durumda bulunmamalarına rağmen Vakıf Yönetim Kurulu ve idarecileri tarafından mobbinge maruz kalmaya devam ettiklerini vurgulayan Atbaş, şunları kaydetti: “25 Nisan Perşembe günü kurumda görev yapan bir öğretmenimiz işten çıkarılmıştır. Sebep olarak Hakem Hastanenin öğretmenin raporunun fenne uygun olmadığını belirlediği gerekçe gösterilmiştir fakat öğretmenimiz bayılma şikayeti üzerine doktora gitmiş ve önceden yaptırdığı kan testlerine dayanarak raporunda yazılan hastalığından şüphelendikleri belirtilmiştir. Öğretmenimizin dönem ortasında işten çıkarılmasının asıl sebebinin rapor olmadığının hepimiz farkındayız. Asıl sebep öğretmenimizin 1928 yılında Ata’mızın direktifleriyle kurulmuş Türk Eğitim Derneğine ve öğretmenliğe yakışır şekilde bu sömürü düzenine sendikasıyla birlikte karşı çıkmasıdır. Asıl sebep diğer 24 öğretmenin gözünü korkutmak için öğretmen arkadaşımızın işten çıkarılmasıdır. Asıl sebep öğretmenimizin sendikalı olmasıdır.” Öğretmenlerin zarar görmesine izin vermeyeceklerini söyleyen Atbaş, şunları kaydetti: “Bir an önce TED’i saltanat yönetimi haline getiren iki şahıs TED’den uzaklaştırılmalı ve TED öğretmenlerinin kaybettirilen değerlerinin, meslek onurlarının tekrar kazanılması için çalışmaların başlaması gerekmektedir. Bizler Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası olarak işten çıkarılan öğretmenimizin ve hakkı için direnen tüm öğretmenlerin yanında olduğumuzu, her türlü desteği sağlayacağımızı ve birlikte direnerek zafere ulaşacağımızı buradan tüm kamuoyuna bildiriyoruz.”
Çeşme’de turizm sezonu öncesi altyapı atağı
27 Nisan 2024 Cumartesi - 10:46 Çeşme’de turizm sezonu öncesi altyapı atağı İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü, yaz aylarında nüfusu 1 milyonu aşan Çeşme’nin altyapısını turizm sezonuna hazırlıyor. İlçede ekipler kanalizasyon hatlarında kapsamlı temizlik çalışması yürütüyor. 6 ekibin eş zamanlı olarak sahada görev aldığı çalışmalarla, bölgedeki taşkın riski ve koku oluşumunun önüne geçiliyor. İZSU Genel Müdürlüğü ekipleri, Çeşme’de turizm sezonu hazırlıkları kapsamında Musalla Mahallesi’ndeki kanalizasyon hatlarında temizlik çalışması yürütüyor. Çeşme Marina olarak bilinen ve ilçenin ana arterlerinden olan bölgede, temizliğin kısa sürede tamamlanması ve trafiğin sekteye uğramaması için 6 ekip eş zamanlı olarak 7 gün 24 saat çalışıyor. “Taşkın ve kokunun önüne geçeceğiz” Çalışmalara ilişkin bilgi veren İZSU Çeşme Teknik Birimi Amiri Turgay Toksoy, “Musalla, İnönü, Dalyan, 16 Eylül ve Sakarya mahallelerimizin atık sularını terfi istasyonuna ileten kanalizasyon hattında temizlik yapıyoruz. Çalışmalarımızın amacı, taşkın ve kokunun önüne geçmek. Çeşme Marina bölgesi, işletmelerin yoğun olduğu, dolayısıyla evsel atığın da fazla olduğu bir bölge. Burada yürüttüğümüz temizlik çalışmalarımızla, hat içerisinde biriken evsel atıkları bertaraf ediyoruz” dedi. Trafiğin aksamaması ve vatandaşların mağduriyet yaşamaması için 6 ekiple yoğun mesai yaptıklarını belirten Toksoy, “Çeşme, yaz aylarında nüfus artışının yoğun olduğu bir ilçemiz. İZSU olarak, vatandaşlarımıza dört mevsim konforlu yaşam alanları sunmak için gayret ediyor; buradaki çalışmaları çok önemsiyoruz” diye konuştu. Musalla Mahallesi Muhtarı Önder Soma, “Mahallemiz Çeşme’nin en eski yerleşim bölgesidir ve nüfusun en yoğun olduğu mahalledir. Marina bölgesi ve civarı bu sebeple çok önemli bir alan. Mahallemizin nüfusu, yaz aylarında oldukça artıyor. Bu yüzden kanalizasyon hattında temizlik çalışmasının yapılması bizim için çok önemliydi. Mahallem adına İZSU’yu kutluyorum” ifadelerine yer verdi.
20 yıldır biriktirdiği 10 bini aşkın kasetle nostalji keyfi yaşıyor
27 Nisan 2024 Cumartesi - 10:46 20 yıldır biriktirdiği 10 bini aşkın kasetle nostalji keyfi yaşıyor İzmir’de güvenlik görevlisi Burak Mısırlı’nın evinde biriktirdiği 10 binden fazla kasetten oluşan koleksiyonu görenlerin ilgisini çekiyor. İçerisinde nadir eserlerin de yer aldığı koleksiyona yeni kasetleri eklemeye devam edeceğini söyleyen Mısırlı, “Bırakacağım diyorum bırakamıyorum, benim için bir bağımlılık” dedi. İzmir’in Karabağlar ilçesinde 20 yıldır biriktirdiği 10 binden fazla kaseti evinde saklayan 36 yaşındaki Burak Mısırlı, izinde olduğu zamanlar teybinden yükselen türkü ve şarkılarla nostalji keyfi yapıyor. İzmir Diş Hastanesi’nde güvenlik görevlisi olarak çalışan ve eski zaman müziklerine merakıyla tanınan Mısırlı, ilk kasetini 16 yaşındayken satın aldı. Zaman içerisinde dinlediği kasetleri hobi olarak biriktirmeye başlayan Mısırlı’nın koleksiyonunda, 70’li yıllardan bugüne Türk Sanat Müziği, Türk Halk Müziği, Anadolu Rock, özgün müzik ve arabesk sanatçıların yanı sıra yerel sanatçıların kasetleri bulunuyor. Kaset dışında CD ve plaka da merakı olan Mısırlı, koleksiyonuna çeşitli nostaljik ürünleri eklemeyi sürdürüyor. İnternet ortamındaki kayıtların kötü olması sebebiyle kasete yöneldiğini belirten Burak Mısırlı, 90’lı yıllardan çıkamadığını, ilerleyen süreçte bu durumu hobiye çevirdiğini ve Alman, Nora baskısı gibi çeşitli türlerde kasetleri koleksiyonuna kazandırdığını aktardı. Kasetleri bazen yurt dışından bazen internet ortamından temin ediyor Zaman zaman kendisinde olmayan ve daha temiz kasetleri gördükçe aldığını vurgulayan Mısırlı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ferdi Tayfur ve Erkin Koray’ın Avrupa baskıları, Ozan Arif, Cem Karaca gibi çeşitli sanatçıların nadir kasetlerini buldukça hep alıyorum. Kasetleri bazen yurt dışından getiren kişilerden bazen de internet siteleri ve sosyal medya gruplarından alıyoruz. Fuarları geziyoruz ya da gezdiğimiz şehirlerde dolaşıyoruz, sahaflarda buluyoruz. Kasetler maddi açıdan biraz masraflı oluyor.” Mısırlı, 20 yıl önce satın aldığı ilk kasetin Özgün Müzik sanatçılarından Fatih Kısaparmak’a ait olduğunu dile getirdi. “Eşim de yavaş yavaş alıştı” Kaset biriktirdiği sırada eşinin de ilk aşamada biraz kızdığını anlatan Mısırlı, “Eşim yavaş yavaş bu duruma alıştı. Evde yer kalmayınca kasetlerin bir kısmını da annemlerin evine götürdüm. Orada büyük bir kitaplık yaptık. Çünkü kasetler çok olduğu için saklayacak yer sıkıntısı oluyor. Değişik kasetler gördükçe insan heves ediyor, bir heyecan oluşuyor. Bu yüzden tekrar tekrar alıyorum” diye konuştu. Evine gelen misafirler nostalji keyfi yaşıyor Kasetlerin dışında plak ve kaset çalarlara da merak sardığını ifade eden Mısırlı, “Kaset çalarların tamiri zor oluyor. Yapmasını bileni bulmak zor. Birkaç tane güzel, nadir cihaz bulduk. Tamirini ve bakımını yaptırdık. Biraz da cihaz koleksiyonumuz oldu. Elimde 45’lik olarak geçen nadir plaklar var. Onları toplamaya başladım. Ara ara dinliyorum ve burada nostalji keyfi yaşıyorum. Evime gelen arkadaşlar eşler, dostlar da merak ediyor. Kasetler ve cihazlarla fotoğraf çekiliyorlar” ifadelerini kullandı. “Bırakacağım diyorum bırakamıyorum” Kaset işinin sonu olmadığını vurgulayan Mısırlı, şunları kaydetti: “Kaset işi dipsiz kuyu gibi. Mutlaka cazip gelen bir şey çıkıyor ve heyecan oluşturuyor. Şimdilik işin sonu yok gibi. Bırakacağım diyorum ama bırakamıyorum, bağımlılık olmuş. Bulamadığım kasetler var. Çünkü kimisi ölmüş, kimisi yurt dışına gitmiş gelmemiş, kimisi kaybolmuş. Elinde nadir eser olan ve satmak isteyen olursa bana ulaşabilir.”
TED Aliağa Koleji öğretmenlerinden meslektaşlarına destek
26 Nisan 2024 Cuma - 22:10 TED Aliağa Koleji öğretmenlerinden meslektaşlarına destek TED Aliağa Koleji’nde bir öğretmen, iddiaya göre yaşadığı hastalık sebebiyle rapor aldığı için işten çıkartıldı. Olayın ardından aynı kolejde görev yapan öğretmenler, meslektaşlarının işten çıkartılmasını okul önünde protesto etti. TED İzmir Aliağa Koleji’nde iddiaya göre bir grup öğretmen, çeşitli nedenlerden dolayı yaşadıkları stres sebebiyle doktora başvurdu. Olayın ardından bir günlük rapor alan öğretmenler arasından T.S., raporunun ’fenni olarak uygun olmadığı’ gerekçesiyle işten çıkartıldı. Alınan kararın ardından öğretmenler ve veliler, okul yönetimini protesto etmek amacıyla okul önünde basın açıklaması düzenledi. Öğretmenler adına açıklama yapan Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Ege Bölge Temsilcisi Rabia Atbaş, “TED İzmir Aliağa Koleji’nde kurumun maaş politikasına karşı tepkisini dile getiren yaşadıkları stres, sıkıntı ve geçim kaygısı sonucunda farklı sebeplerden hasta olan 22 öğretmen arasında bulunan bir meslektaşımız, okul yönetimin tarafından işten çıkarıldı. Yönetim, bu haksız ve hukuksuz kararı, öğretmenimizin hastaneden aldığı raporun "fenni olarak uygun olmadığı" iddiasıyla gerekçelendirdi” ifadelerine yer verdi. “Öğretmenler mobbinglere ve baskıya maruz kalmıştır” Çalıştıkları kurumların patronlarının sadece kurumlarını ve karlarını düşünen sömürü uygulamalarına maruz kaldıklarının altını çizen Atbaş, "Bizler patronların insafına bırakılmış, asgari ücrete mahkum edilmiş, ailesinin ve kendisinin temel ihtiyaçlarını kısarak geçinmeye çalışan, insanlık dışı şartlarda çok sevdiğimiz mesleğimizi icra eden, özel öğretim kurumlarında görevini yapan öğretmenleriz. Ne yazık ki bunun en acı örneğini Türkiye’de eğitime önem verdiği sanılan TED Aliağa Koleji vermektedir. Bundan 1 buçuk sene önce yıllardır yaşadıkları sıkıntıları TED Vakıf Yönetimine bildiren ve çözüm bulunmasını isteyen öğretmenler çeşitli mobbinglere ve baskıya maruz kalmıştır” şeklinde konuştu. “Öğretmenlerin raporları incelenmek istendi” Hasta olan öğretmenlere gittikleri doktorlar tarafından 16 Nisan Salı günü için bir günlük rapor verildiğini aktaran Atbaş, "Fakat Vakıf Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Komsuoğlu tarafından öğretmenlerin raporlarının incelenmesi istendiği için öğretmenler tekrar hastaneye gitmek zorunda bırakılmışlardır. Öğretmenlerin okula gelememesi üzerine veliler okul yönetimine baskı uygulamıştır. Vakıf yönetimi velilere çok çirkin davranışlarda bulunmuş ve mesaj atarak öğretmenlerin maaşlarına 2023-2024 eğitim öğretim yılında yüzde 113 zam yaptığını açıklamıştır. Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası olarak velilerin oranlarla kandırılmasına göz yummayarak ve TED adına utanarak öğretmen maaşlarının 18 bin 500 ile 20 bin aralığında olduğunu açıklamak zorunda bırakılmışızdır” cümlelerine yer verdi. “Asıl sebep öğretmenimizin sendikalı olmasıdır” Öğretmenlerin görevlerini aksatacak hiçbir durumda bulunmamalarına rağmen Vakıf Yönetim Kurulu ve idarecileri tarafından mobbinge maruz kalmaya devam ettiklerini vurgulayan Atbaş, şunları kaydetti: “25 Nisan Perşembe günü kurumda görev yapan bir öğretmenimiz işten çıkarılmıştır. Sebep olarak Hakem Hastanenin öğretmenin raporunun fenne uygun olmadığını belirlediği gerekçe gösterilmiştir fakat öğretmenimiz bayılma şikayeti üzerine doktora gitmiş ve önceden yaptırdığı kan testlerine dayanarak raporunda yazılan hastalığından şüphelendikleri belirtilmiştir. Öğretmenimizin dönem ortasında işten çıkarılmasının asıl sebebinin rapor olmadığının hepimiz farkındayız. Asıl sebep öğretmenimizin 1928 yılında Ata’mızın direktifleriyle kurulmuş Türk Eğitim Derneğine ve öğretmenliğe yakışır şekilde bu sömürü düzenine sendikasıyla birlikte karşı çıkmasıdır. Asıl sebep diğer 24 öğretmenin gözünü korkutmak için öğretmen arkadaşımızın işten çıkarılmasıdır. Asıl sebep öğretmenimizin sendikalı olmasıdır.” Öğretmenlerin zarar görmesine izin vermeyeceklerini söyleyen Atbaş, şunları kaydetti: “Bir an önce TED’i saltanat yönetimi haline getiren iki şahıs TED’den uzaklaştırılmalı ve TED öğretmenlerinin kaybettirilen değerlerinin, meslek onurlarının tekrar kazanılması için çalışmaların başlaması gerekmektedir. Bizler Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası olarak işten çıkarılan öğretmenimizin ve hakkı için direnen tüm öğretmenlerin yanında olduğumuzu, her türlü desteği sağlayacağımızı ve birlikte direnerek zafere ulaşacağımızı buradan tüm kamuoyuna bildiriyoruz.”
İzmir’de motosikletli kapkaççılar kıskıvrak yakalandı
26 Nisan 2024 Cuma - 14:16 İzmir’de motosikletli kapkaççılar kıskıvrak yakalandı İzmir’de bir kişinin cep telefonunu çalan 28 ve 29 yaşındaki motosikletli iki kapkaççı, polisin takibi sonucu yakalandı. Hırsızlık anları güvenlik kameralarına yansıdı. Olay, Bayraklı ilçesinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre şüpheli şüpheli Ö.E. (28) ve şüpheli E.A. (29), telefonla konuşan Ö.Ö.’yü gözlerine kestirdi. Motosikletler ile Ö.Ö.’nün yanına yaklaşan kapkaççılar, cep telefonunu çalıp olay yerinden uzaklaştı. İhbar üzerine harekete geçen Asayiş Şube Müdürlüğü ve Bayraklı İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, yapılan incelemelerin ardından şüpheli Ö.E.’yi suçta kullanılan motosiklet ile birlikte yakaladı. Bornova ve Buca İlçelerinde de benzer kapkaç olaylarının yaşanması sebebiyle ekipler çalışmaları derinleştirdi. Çalışmalar kapsamında; olayın Ö.E. ile birlikte E.A. tarafından da gerçekleştirildiği tespit edildi. Çalıntı telefonları satın alan şüpheli de yakalandı Öte yandan Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, olayın arından firari olan E.A’yı, Buca ilçesinden çaldığı cep telefonu ile yakaladı. Ekipler, olaylarda çalınan cep telefonlarının şüpheli Y.C.A (30) tarafından satın alındığını tespit etti. Şüphelinin ikametinde yapılan aramada, olaylarda çalınan cep telefonları geri alınarak sahiplerine teslim edildi. Ayrıca şüpheli Y.C.A.’nın 5 ayrı suçtan 5 yıl 4 ay kesinleşmiş hapis cezası ile arandığı bildirildi. Şüpheliler Ö.E., E.A. ve Y.C.A.’nın adliyeye sevk edilerek ardından tutuklandığı aktarıldı.
Dünyanın enerjisi İzmir’de buluşuyor
26 Nisan 2024 Cuma - 13:28 Dünyanın enerjisi İzmir’de buluşuyor Temiz enerjinin başkenti İzmir, WENERGY-Temiz Enerji Teknolojileri Fuarı’na ikinci kez ev sahipliği yapacak. WENERGY Expo, yerli ve yabancı yüzlerce firmanın katılımı ve binlerce sektör profesyonelinin ziyaretiyle 9-11 Mayıs 2024 tarihlerinde fuarizmir’de düzenlenecek. Fuarla birlikte yapılacak kongrede de sektörün önde gelen isimleri, akademisyenler, iş insanı ve enerji dünyası temsilcilerinin konuşmacı olduğu çok sayıda oturum gerçekleştirilecek. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde, İZFAŞ ve diğer kuruluşlar tarafından düzenlenecek WENERGY - 2. Temiz Enerji Teknolojileri Fuarı, temiz enerji sektörüne ev sahipliği yapacak. 300’ü aşkın sektör paydaşını, uluslararası alıcı ve yatırımcılar ile buluşturulacak fuar; kamu, yatırımcı, sanayici ve tedarikçiyi bir araya getirecek. Fuarda, başta rüzgar, güneş, hidrojen, biyokütle ve jeotermal olmak üzere yenilenebilir enerjinin tüm alt başlıkları yer alacak. Enerji sektörüne hizmet veren kurumlar, şirketler ve sivil toplum kuruluşları, fuarizmir’in çatısı altında toplanacak. Fuarda ayrıca, elektrikli araç ve şarj teknolojileri, kojenerasyon, üretim, dağıtım ve iletim sistemleri, enerji tesislerinde bakım, onarım ve servis hizmetleri, çevre teknolojileri, enerji verimliliği, enerji lojistiği, dijitalizasyon, enerji depolama, akıllı şebeke ve akıllı altyapı, enerjide siber güvenlik konularında son teknolojiler, en yeni ürün ve hizmetler sergilenecek. WENERGY Expo’da dünyanın dört bir yanındaki ülkelerden çok sayıda sektör profesyoneli yabancı alıcı da ağırlanacak. WENERGY Expo ile eş zamanlı olarak yapılacak kongre de enerji sektörünün nabzını tutmaya hazırlanıyor. Sektörün önde gelen isimleri, akademisyenler, iş insanı ve enerji dünyası temsilcilerinin konuşmacı olduğu kongre kapsamında, çok sayıda oturum gerçekleştirilecek. Kongrede; enerji dönüşümünden yenilebilir enerji kullanımına, iklim değişikliğinden elektrikli araçlara kadar pek çok konu başlığı ele alınacak. Açılış konuşmasını Londra Enerji Kulübü Başkanı Mehmet Öğütçü’nün yapacağı kongrede; alanında lider ve ilham veren konuşmacılar bilgi ve birikimlerini paylaşacak. Kongre ile eş zamanlı olarak Elektrik Mühendisleri Odası tarafından da “Temiz Enerji Sempozyumu” düzenlenecek.
Teknelerle tutulan balıklar mezatlarda alıcıyla buluşuyor
26 Nisan 2024 Cuma - 11:55 Teknelerle tutulan balıklar mezatlarda alıcıyla buluşuyor Mezatların bereketli olduğuna işaret eden Şemikler Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Olcay Bülbül, “Fiyatlar piyasaya göre çok uygun. Yılın 12 ayı serbest olan kıyı balıkçılığı ile her türden balık mezatlarda yer alıyor” dedi. Av sezonunun sona ermesiyle birlikte gözler, yılın 12 ayı serbest avcılık yapan ‘kıyı balıkçılığına’ çevrildi. İzmir’de ise teknelerle gece saatlerinde denize açılan balıkçılar, avladıkları balıkları sabahın ilk ışıklarıyla Karşıyaka ilçesinde bulunan Şemikler Su Ürünleri Kooperatifi Balık Satış Yeri’ne getiriyor. Ağ ile avlanan balıklar burada açık artırma usulüyle satışa sunuluyor. Mezatta her gün saat 09.00’da başlayan satış, günlük tutulan balıkları alıcılarla buluşturuyor. “Fiyatlar piyasaya göre uygun” Mezat hakkında bilgi veren Şemikler Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Olcay Bülbül, “İlk önce arkada toptan, ön tarafta da perakende olarak halka, en taze, en temiz balıkları yedirme adına satış yapıyoruz. Fiyatlar piyasaya göre çok uygun. Vatandaşların çok daha taze yiyebilecekleri balıklar burada satılıyor. Katılım yüksek, halktan, esnaftan restoran işletmecisinden her kesimden vatandaş geliyor” ifadelerine yer verdi. Kooperatifte balıkçıların ‘kıyı balıkçılığı’ diye tabir edilen avlanma türüyle, denize zarar vermeyen takımlarla çalıştıklarını kaydeden Bülbül, “Balıkçılar ağın göz açıklığı boyutunda balıkları tutar. Bu sayede daha küçük balıklar avlanmaz” şeklinde konuştu. “Balık bolluğu güzel” Mezata gelen balık çeşitliliğinden de bahseden Bülbül, şunları kaydetti: “Lidaki, çupra, levrek, istavrit, mırmır, isparoz, karagöz gibi her çeşit balık bulunuyor. Balık bolluğu güzel. Biz memnunuz. Denizimiz ve körfezimiz bereketli. Balıkçılarımız adına her şey güzel.” Havalar müsaade ettikçe balığa çıktıklarını vurgulayan 52 yıllık balıkçı Murat Ceylan da şunları söyledi: “Deniz kaplumbağası, vatoz ve pislik gibi bazı problemlerimiz oluyor. Bunlar bizi bıktırıyor. Tuttuğumuz balıkların bir kısmını kooperatifimize veriyoruz, bir kısmını da pazarlara satıyoruz.” Mezata balık almaya gelen Ahmet Gül, “Burada ihale yöntemiyle satış olduğu için balığın ilk olarak açılış fiyatı oluyor. Mezatçımız fiyatı belirler ve daha sonra fiyatta artırıma gidilir. Buranın güzel tarafı da budur” diye konuştu. “Taleplerden memnunuz” Satış esnasında en yüksek parayı veren kişinin balığı aldığını kaydeden mezat çalışanı Necmettin Çakıroğlu, gelen taleplerden memnun olduğunu dile getirdi. Fiyatların uygun ve balıkların taze olması sebebiyle mezata balık almaya gelen Önder Batur ise balıkları kendi evine aldığını söyledi. Satışları takip ettiğini de vurgulayan Çakıroğlu, sürekli mezata gelip balık aldığını aktardı. “Kızım balığı çok seviyor. Buradaki balık daha taze ve balık alması zevkli oluyor” diyen alıcı Arzu Batur, “İstediğimiz balık türünü burada buluyoruz. Genelde kefal alıyorum. Tavsiye ediyoruz” ifadelerini aktardı. “Bazen fiyatı çok artırıyorlar ve balık alamıyorum” İlk başta balığı alamadığını fakat bir sonraki açık artırmada alabildiğini belirten Yüksel Yılmaz da şu sözlere yer verdi. “Buraya sık sık geliyorum. Açık artırmalara katılıp balık almaya çalışıyorum. Bazen balık alamıyorum çünkü diğer arkadaşla fiyatı çok artırıyor. Bugün 325 liraya çupra aldım.”
Prof. Dr. Budak: "Dünyanın en yeşil ve sürdürülebilir üniversiteleri arasında ilk 100’deyiz"
26 Nisan 2024 Cuma - 10:53 Prof. Dr. Budak: "Dünyanın en yeşil ve sürdürülebilir üniversiteleri arasında ilk 100’deyiz" Ege Üniversitesi (EÜ)’nde düzenlenen Greenmetric Türkiye Ulusal Çalıştayında konuşan Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, "Yaptığımız çalışmalar neticesinde üniversitemiz, Greenmetric Dünya Yeşil Üniversiteler sıralamasında bin 183 üniversite arasında 96’ncılığa yükseldi. Ege Bölgesinin en yeşil ve sürdürülebilir üniversitesi olduk" dedi. Dünyanın en yeşil üniversitelerinin sıralandığı ve Ege Üniversitesi (EÜ)’nin de ilk 100 üniversite içerisinde yer aldığı Greenmetric Dünya Yeşil Üniversiteler sıralaması, Türkiye’deki ve dünyadaki üniversiteleri çevre dostu uygulamaları hayata geçirme konusunda motive ediyor. Greenmetric Türkiye Ulusal Çalıştayının açılış toplantısı ise Ege Üniversitesinin ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Fen Fakültesi Konferans Salonunda yapılan çalıştaya; EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, üniversite üst yönetimi, EÜ Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÇEVMER) Müdürü Prof. Dr. Armağan Kınal, Greenmetric Araştırma ve Geliştirmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Dr. Nyoman Suwartha, Greenmetric Veri, Sistem ve Bilişim Teknoloji Uzman Üyesi Dr. Ruki Harwahyu, Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinin çevre, atık ve enerji birimlerinin yöneticileri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Çalıştayın açılış konuşmasını gerçekleştiren EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Ege Üniversitesi; 1955 yılından bu yana Türkiye’nin dördüncü, bölgenin ilk ve en köklü üniversitesi olarak, bölgedeki üniversitelerin kuruluşlarında öncü ve garantör olmuş, tam akredite, öğrenci odaklı araştırma üniversitesidir. Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından hayata geçirilen Kurumsal Akreditasyon Programı kapsamında yapılan değerlendirme neticesinde 5 yıllık kurumsal tam akreditasyon belgesini alarak Türkiye’de kurumsal olarak akredite edilen ilk devlet üniversitesidir. YÖK’ün Araştırma Odaklı Misyon Farklılaşması Programı kapsamında Ege Üniversitesi, araştırma üniversiteleri arasında yer almaktadır. Hayata geçirdiği 90’dan fazla öğrenci odaklı uygulama ve Avrupa’nın en büyük kariyer fuarını yapan üniversitemiz, ‘Öğrencilerin Kariyer Gelişimini En Etkin Şekilde Destekleyen Üniversite’ ödülünü alan ilk ve tek devlet üniversitesidir. YÖK Milli Yenilik Ödülüne sahip bir devlet üniversitesidir” dedi. “Ege Bölgesinin en yeşil ve sürdürülebilir üniversitesiyiz” Ege Üniversitesinde hayata geçirilen çevre dostu uygulamaları dile getiren Prof. Dr. Budak, “Üniversitemizde, çevre bilincini yaşam felsefesi haline getirerek öğrencisinden çalışanına bir kültüre dönüştürdük. Yeşil yönetim, çevre dostu ulaşım, enerji yönetimi, iklim ve farkındalık, entegre atık yönetimi ve iklim değişikliğiyle mücadele alanlarında oluşturduğumuz komisyonlarımız, sürdürebilir bir üniversite için var gücüyle çalışıyor. 2018 yılında Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın doğa dostu üniversiteler vizyonu ve değerli eşi Emine Erdoğan Hanımefendi’nin himayesinde; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülen ‘Sıfır Atık Projesi’ kapsamında pilot üniversite seçilen üniversitemizde sürdürdüğümüz çalışmaların sonucu olarak, 2020 yılında İzmir’de ‘Sıfır Atık Belgesi’ almaya hak kazanan ilk eğitim kurumu olduk. Yükseköğretim Kurulu, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı arasında imzalanan ‘Sürdürülebilir ve İklim Dostu Kampüs Oluşturulması Alanında İş Birliği Protokolü’ kapsamında 10 pilot üniversiteden biri olarak seçildik. Üniversitemizde, sıfır atık Komisyonu kurarak ve Sıfır Atık Eylem Planı hazırlayarak sıfır atık sisteminin sorunsuz işlemesini sağladık. Eylem planımız kapsamında kampüsümüzün farklı noktalarına ‘Mobil Atık Getirme Merkezleri’ yerleştirdik. Kampüs metro girişi, diş hekimliği fakültesi ve tıp fakültesine yerleştirdiğimiz atık merkezlerinde; kağıt, cam, plastik, metal, elektronik atık, atık yağ ve atık pil üniteleri yer alıyor. Bu noktada atıkların bertarafı ve geri dönüşümü ile ilgili çalışmalarımızda önemli bir adımı atmış olduk. Kampüsümüz yemekhanesinden çıkan biyobozunur atıkların satın alınan kompost makinesi ile yüzde 60 oranında kedi-köpek mamasına, yüzde 40 oranında ise komposta dönüştürülmesini sağladık. 2023 yılında tüm kampüsümüz genelinde ISO 9001 Kalite Belgesi ve ISO 14001: Çevre Yönetim Sistemi sertifikasını almaya hak kazandık. Tüm bu yaptığımız çalışmalar neticesinde de greenmetric sıralamasında üniversitemiz 2016 yılında 337’nci sırada yer almaktayken, 2023 yılında bin 183 üniversite arasında 96’ncılığa yükseldi. Bu durum üniversitemizi; Türkiye’deki devlet üniversiteleri arasında 4’üncü, Ege Bölgesinde ise ilk sıraya yerleştirerek Ege Bölgesinin en yeşil ve sürdürülebilir üniversitesi olmamızı sağladı” dedi. Prof. Dr. Budak, “Çalıştayımızda amacımız; ülkemizdeki üniversitelerin sürdürülebilirlik alanında dünya sıralamalarındaki başarılarının artırılması, iyi uygulama örneklerinin ülkemizdeki diğer üniversitelere örnek teşkil etmesi ve uluslararası rekabette güçlü bir ülke olabilmektir. Ayrıca çalıştay kapsamında Türkiye’deki üniversiteler birbirleri ile deneyimlerini paylaşacak ve sürdürülebilirlik alanında daha ileri adımlar atmaya teşvik sağlanacaktır. Çalıştayın verimli geçmesini temenni ediyorum” diye konuştu. “Greenmetric çevre bilincini artırmayı hedefleyen bir platform” ÇEVMER Müdürü Prof. Dr. Armağan Kınal da, “GreenMetric Dünya Üniversiteleri Sıralaması, 2010 yılında Endonezya Üniversitesi tarafından üniversite kampüslerinin sürdürülebilirlik uygulamalarını küresel ölçekte değerlendirme ve karşılaştırma amacı güden, tüm dünyadan prestijli üniversitelerin katılımını sağlayan ve çevre bilincini artırmayı hedefleyen bir platformdur. Tüm dünya çapındaki yükseköğretim kurumlarına açık olan bu platformda, her yıl, çeşitli ülkelerden birçok üniversite, Greenmetric tarafından altyapı, enerji ve iklim değişikliği, atıklar, su kaynakları, ulaşım ve eğitim gibi alanlarda değerlendirilmektedir” dedi. Greenmetric Araştırma ve Geliştirmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Dr. Nyoman Suwartha ise Greenmetric sistemini ve değerlendirme kriterlerini anlatan bir konuşma gerçekleştirdi. Konuşmaların ardından Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, Dr. Nyoman Suwartha’ya teşekkür belgesi verdi. Ardından tüm üniversite yetkilileri tarafından UI Greenmetric Ağı üyelik anlaşması imzalandı. Etkinlik kapsamında Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinden gelen çevre, atık ve enerji birimlerinin yöneticileri, yaptıkları sunumlarda kendi üniversitelerinde gerçekleştirilen iyi uygulama örneklerini katılımcılarla paylaştı.
Başkan Tugay, yeni dönemin ilk İEKKK toplantısında yol haritasını anlattı
26 Nisan 2024 Cuma - 10:41 Başkan Tugay, yeni dönemin ilk İEKKK toplantısında yol haritasını anlattı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulunun 126’ncı buluşmasına ev sahipliği yaptı. Kentin gelişimi için yeni dönemin yol haritasının belirlendiği toplantıda Başkan Tugay, “İzmir’in kalkınması için çalışacağız” dedi. İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu (İEKKK), İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın ev sahipliğinde 126’ncı toplantısını Tarihi Havagazı Fabrikasında yaptı. İEKKK Başkanı Mehmet Ali Kasalı yönetiminde yapılan toplantıda, yeni dönemin yol haritası oluşturuldu. Kronik hale gelen kimi sorunlara karşı çözüm yollarının da konuşulduğu toplantıda, kurulun daha etkili çalışması ve proje üretmesi gündeme geldi. Toplantıda yeni döneme dair önerilerini paylaşan kurul üyeleri, Başkan Tugay’a da görevinde başarılar diledi. Kurulun 2009 yılından bu yana toplandığını belirten ve yapılan çalışmaların devam etmesinin önemine değinen Başkan Tugay, “İzmir’in potansiyelinin tam değerlendirilemediğine dair çok eleştiri var. Bunu aşmamız gerekiyor. Seçim çalışması sırasında yerel kalkınma çalışması yapılabileceğini, bu yerelliğin İzmir sınırları dışına da taşarak, bölgesel bir çalışma şeklinde yapılabileceğini söylemeye çalıştım. İşi düşünmek, niyet etmek güzel; ama o düşünceyi harekete geçirmek, belli hedefler koyarak zamanında bu hedeflere ulaşma konusunda da iradeye ihtiyaç var. Biraz farklı bir dönem olacağını umuyorum. Eğer katılırsanız, inanırsanız, sahip olduğunuz o potansiyel ve deneyimle bu süreci doğru yönetirsek, sanıyorum hem bizler hem de İzmirliler için keyif verici, somut ve verimli sonuçları olan bir süreci yaşayabiliriz” dedi. “Herkese kapımız açık olmalı” Yeni bir başlangıç olmasını istediğini aktaran Başkan Tugay, şunları söyledi: “Sizlerin de özgür düşünmesini, farklı bakmasını istiyorum. Herkese kapımız açık olmalı. İzmir’in kalkınması için çalışacağız. Ege Bölgesindeki iller başta olmak üzere koordinasyon kurabileceğimiz her kent ve kurumla iş birliği yapacağız. Şimdiden pek çok girişimimiz var. Hepsi İzmir’i öncü kent olarak görüyor. Bu süreci doğru yönetirsek, düşündüğümüzün ötesinde bir sonuca ulaşabiliriz. Sloganım ’Birbiri ile yarışan değil, birbirine destek olan kentler.’ Bu yaklaşımı doğru buluyorum. Birbirini engelleyen, önünde set olan değil, aynı alanda bir yarış içerisine giren değil, birbirini tamamlayan şehirler olabiliriz. Bu şehre belediye başkanı olmak, şu ana kadar yaşamımda hissettiğim en büyük onur. Bu fırsatı veren herkese teşekkür ediyorum.” Mehmet Ali Kasalı da, İEKKK’nın Türkiye’nin hiç bir yerinde olmayan bir kurul olduğunu ifade ederek, “İzmir’e yakışan, İzmir’in demokrasi anlayışı ile bütünleşen bir kurul. Bunun kıymetini bilmemiz gerekiyor. Burada 15 yılın biriktirdikleri ile yol almalıyız. Artık bu platformu üretken, proje yapabilen, ortaya koyduğu fikirleri takip eden bir yapıya dönüştürmemiz gerekiyor. Birlikte çalışmanın kültürünü burada oluşturmamız gerekiyor. Bu büyük bir fırsat ve imkan” diye konuştu.
Çöl tozu solunum yolu hastalıklarına yol açabilir
26 Nisan 2024 Cuma - 10:11 Çöl tozu solunum yolu hastalıklarına yol açabilir Son günlerde çöl tozunun atmosferdeki yaygınlığı dikkat çekerken, Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Merda Erdemir Işık, bu durumun solunum yolu hastalıklarına ve genel sağlık sorunlarına neden olabileceğini ve maske takılmasını gerektiğini söyledi. Çöl bölgelerinden rüzgarlarla taşınan çöl tozları, Türkiye’yi etkisi altına aldı. Medicana İzmir Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Merda Erdemir Işık, çöl tozlarının solunum yollarına yerleşerek akciğerlerde tahrişe, iltihaplanmaya ve solunum fonksiyonlarının bozulmasına yol açabileceğini söyledi. Merda Erdemir Işık, "Kronik solunum yolu hastalıkları olan astım, bronşit ve KOAH gibi durumları olan kişiler, çöl tozuna maruz kaldıklarında daha fazla risk altındadırlar" dedi. Maske takılmalı Işık, çöl tozunun etkilerinden korunmak için özellikle tozun yoğun olduğu dönemlerde dışarıda uzun süre vakit geçirmekten kaçınılması ve mümkünse kapalı ortamlarda kalınması gerektiğini belirterek, “Dışarı çıkılması gerektiğinde, yüz maskeleri gibi koruyucu ekipmanlar kullanılmalıdır. Dışarıdan geldikten sonra kıyafetler hemen değiştirilmeli ve ılık bir duş alınmalıdır. Ev içinde ise pencereler ve kapılar sıkıca kapatılmalı, hava filtreleri kullanılmalı ve nem seviyesi düşük tutularak toz birikimi önlenmelidir” diye konuştu. Dr. Merda Erdemir Işık, çöl tozlarının etkisini hafifletmek için alınabilecek önlemleri şöyle sıraladı: “Solunum yolu irritasyonunu azaltmak için bol su içmek, gözlerdeki tahrişi önlemek için göz damlaları kullanmak ve solunum zorluğunu hafifletmek için kullanılmakta olan alerji ilaçlarına ve inhaler tedavilere devam edilmelidir. Halk sağlığını korumak için, toplumun bilinçlendirilmesi ve uygun koruyucu önlemlerin alınması önemlidir.”
İzmir’de çocuklar doğada buluşuyor
25 Nisan 2024 Perşembe - 16:10 İzmir’de çocuklar doğada buluşuyor İzmir’in eğlencesi en bol çocuk festivali Festival Çocuk, Çiçekliköy Moment Tabiat Park’ında kapılarını 8. kez açmaya hazırlanıyor. 2015 yılında ilk kez organize edilen ve 7 festivali geride bırakan Festival Çocuk, bu yıl temasını orman ve doğa okuryazarlığı olarak belirledi. 8. kez kapılarını açacak festival, 12 Mayıs Pazar Günü Çiçekliköy’de saat 10.00 ile 19.00 saatleri arasında düzenlenecek. Moment Tabiat Park’ındaki festival; orman yürüyüşleri, doğa atölyeleri ve tabiat parkurları ile dikkat çekecek. Festivale katılacak çocuklar; 45 adet survivor parkuru, şişme oyun alanları, yarışmalar ile eğlenirken, ailelerde stantları gezerek alışveriş yapabilecek. Yine çocuklar bir gün boyunca profesyonel çocuk eğitmenleri ve orman liderlerinin eşliğinde düzenlenen doğa atölyelerinden yararlanabilecek. Sadece çocukların değil ailelerinde keyifle zaman geçirmesi için aile oyunları, yarışmalar, sahne performansları da düzenlenecek. Sağlık sponsorluğunu Medical Point İzmir Hastanesinin üstlendiği festivalle ilgili konuşan Festival Çocuk kurucusu ve İzmirli kadın girişimci Sibel Demir Arslan, "Bu sene tema olarak ormanı seçtik. Daha çok çocuğumuz toprağa bassın, ağaca sarılsın istedik. Doğa hepimize çok iyi geliyor. Çocuklarımızın küçük yaşlardan doğa ile bağ kurmalarını çok önemsiyoruz. Evcil hayvan dostlarımıza da kapımız açık. Doğanın içinde kuş seslerinin çocuk seslerine karıştığı eğlenceli bir festival bizi bekliyor" dedi. 0-36 ay çocuklar ile özel çocukların festivale ücretsiz girebileceği de öğrenildi.