Yerel Haberler
Ağrı
23 Aralık 2025 Salı - 14:05 "Yumurtasız" denilen pasta sonrası ölen öğrencinin cenazesi Şanlıurfa’ya gönderildi Ağrı’da yumurtaya alerjisi bulunan üniversite öğrencisinin, "yumurtasız" denilerek satılan pastayı yedikten sonra hayatını yitirmesine ilişkin yürütülen soruşturmada 3 şüpheli tutuklandı. Ağrı Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde yürütülen soruşturma kapsamında, il merkezinde faaliyet gösteren pastanede çalışan Y.A. (41), F.Y. (32) ve F.Y. (39) gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 3 şüpheli, çıkarıldıkları hakimlikçe tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, 2 Aralık’ta Abdurrahim Arvasi Kız Yurdu’nda meydana geldi. Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Mütercim ve Tercümanlık Bölümü 4. sınıf öğrencisi Remziye Horuz (25), doğum günü dolayısıyla arkadaşlarının aldığı pastayı yedikten sonra fenalaştı. Ağrı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan Horuz, yoğun bakımda yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Genç öğrencinin cenazesi, hastanedeki işlemlerin ardından defnedilmek üzere memleketi Şanlıurfa’ya gönderildi. Soruşturma kapsamında olay günü alınan pasta numunesinin, yumurta bileşeni içerip içermediğinin tespiti amacıyla İstanbul İl Tarım Müdürlüğü Laboratuvarı’na gönderildiği, yapılacak inceleme sonuçlarının dosyaya ekleneceği öğrenildi. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
Ağrı Dağı takke buzulu hızla eriyor
15 Ağustos 2025 Cuma - 14:04 Ağrı Dağı takke buzulu hızla eriyor Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Kaya, küresel ısınma ve iklim değişikliğinin etkisiyle Ağrı Dağı zirvesindeki takke buzulunun her geçen yıl hızla eridiğini, mevcut erime hızının devam etmesi halinde 2050’li yıllarda buzulun yarıya yakın kısmının yok olabileceğini söyledi. Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Kaya, yaptığı açıklamada, 5 bin 137 metre ile Türkiye’nin en yüksek noktası olan Ağrı Dağı’nın yalnızca heybetiyle değil, zirvesini kaplayan takke buzulu ile de tanındığını belirtti. Takke buzulunun hem bilim dünyası hem de bölge halkı için doğal, kültürel ve sembolik değere sahip olduğunu vurgulayan Kaya, "Son yüzyılda, özellikle son 50 yılda yaşanan hızlı küçülme bu eşsiz yapının geleceğini belirsiz hale getirmiştir" dedi. Buzul alanı 50 yılda yarı yarıya azaldı Bilimsel çalışmalar ve uydu görüntülerinin takke buzulunun boyutlarındaki değişimi net şekilde ortaya koyduğunu aktaran Kaya, milyonlarca yıl önce yaklaşık 70 kilometrekare olan buzul alanının, 1900’lerin başında 15 kilometrekareye, 1970’lerde ise 9-10 kilometrekareye kadar gerilediğini ifade etti. Kaya, 1976-2011 yılları arasında yılda ortalama 0,07 kilometrekare küçülme yaşandığını, bu dönemde alanın yaklaşık yüzde 29 azaldığını, 1977-2024 döneminde ise küçülme hızının artarak yılda ortalama 0,095 kilometrekareye çıktığını söyledi. Günümüzde buzul alanının 4,5-5 kilometrekareye düştüğünü kaydeden Kaya, "Bu rakamlar, son 50 yılda buzul alanında yaklaşık yarı yarıya bir azalma anlamına geliyor" diye konuştu. 2050’lerde buzulun yarısı yok olabilir Mevcut erime hızının sürmesi halinde 2050’li yıllarda buzulun yaklaşık yarısının daha eriyerek yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacağını belirten Kaya, erimenin başlıca nedeninin küresel ısınma ve iklim değişikliği olduğunu vurguladı. Kaya, "Dünya genelinde olduğu gibi Doğu Anadolu Bölgesi’nde de yaz sıcaklıklarının artması, sıcak hava dalgalarının daha sık ve uzun sürmesi, buzulların yaz aylarında daha fazla erimesine yol açmaktadır. Kar yağışında beklenen artış gerçekleşmediği için kışın biriken kar miktarı yaz erimesini telafi edememektedir" ifadelerini kullandı. Güney yamaçlar daha fazla eriyor Topoğrafik özelliklerin de erime sürecinde belirleyici rol oynadığını dile getiren Kaya, Doğubayazıt tarafındaki güney yamaçlardaki buzulların daha hızlı eridiğini, Iğdır’a bakan kuzey ve kuzeybatı yamaçlardaki buzulların ise görece daha korunaklı olduğundan kısmen varlığını sürdürdüğünü söyledi. Kaya, "Önceleri yaklaşık 3 bin 500 metre seviyesine kadar sarkan buzullar, artık 4 bin 500 metrenin üzerine çekilmiş durumda." dedi. Tarım, hayvancılık ve turizme tehdit Buzulların küçülmesinin yaz sonu ve sonbaharda su kaynaklarının azalmasına yol açtığını belirten Kaya, bu durumun bölgedeki tarım ve hayvancılık faaliyetlerini olumsuz etkilediğini dile getirdi. Uzun vadede sulama suyunun azalmasının tarımsal verimi düşüreceğini, meraların zayıflamasına ve hayvancılık gelirlerinin azalmasına neden olacağını ifade eden Kaya, "Bu gelişmeler kırsal göçü tetikleyebilir." uyarısında bulundu. Turizm açısından takke buzulunun zirvenin görsel cazibesini ve dağcılık deneyiminin önemli bir parçasını oluşturduğunu vurgulayan Kaya, erimenin turizm gelirlerinde düşüşe yol açabileceğini söyledi. Kültürel mirasın görsel boyutu zayıflıyor Ağrı Dağı’nın Nuh’un Gemisi efsanesi sayesinde üç semavi dinin ortak mirası olarak kabul edildiğini hatırlatan Kaya, "Buzulların kaybı, bu sembolik değerin görsel boyutunu zayıflatabilir. Ağrı, monoteist inançların görkemini ve dağcıların tatminini aynı anda barındıran nadir yerlerden biridir. Erime süreci, yalnızca doğal bir kayıp değil, kültürel hafızada da silinmez izler bırakabilecek bir dönüşümdür" dedi. Buzulun korunması için acil önlem çağrısı Takke buzulunun düzenli olarak uydu ve arazi ölçümleriyle izlenmesi gerektiğini belirten Kaya, yerel halkın olası jeolojik tehlikeler hakkında bilinçlendirilmesinin ve tarımda su tasarrufu sağlayan tekniklerin hayata geçirilmesinin zorunlu olduğunu vurguladı. Kaya, "Küresel iklim değişikliğiyle mücadele, yerel ölçekte su kaynaklarının etkin yönetimi ve erken uyarı sistemlerinin kurulması, buzulların ve onların beslediği yaşam biçimlerinin korunması açısından hayati önem taşımaktadır. Takke buzulu yalnızca eriyen bir buz kütlesi değil; iklimin, doğanın, kültürün ve inancın ortak hafızasında yer alan, sessizce çekilen bir mirastır" diye konuştu.
Diyadin Kaymakamı Korkusuz’dan ilçe genelinde inceleme ve ziyaretler
15 Ağustos 2025 Cuma - 13:43 Diyadin Kaymakamı Korkusuz’dan ilçe genelinde inceleme ve ziyaretler Ağrı’nın Diyadin Kaymakamı Furkan Korkusuz, ilçede yürütülen çalışmalar ile sosyal ziyaretler kapsamında bir dizi inceleme ve temaslarda bulundu. Diyadin Kaymakamı Furkan Korkusuz, ilk olarak Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’ndeki jeotermal üretim kuyularında incelemelerde bulundu. Bölge Müdürü Tekin Adıgüzel’den bilgi alan Korkusuz, tespit edilen ihtiyaçların giderilmesi için ilgili birimlere talimat verdi. Ziyaretlerine devam eden Korkusuz, İlçe Jandarma Komutanı Vekili Üsteğmen Ertuğrul Gözütok, İlçe Emniyet Amiri Başkomiser Oğuz Kaan Çambel, Sosyal Hizmet Merkezi Müdür Vekili Sahibe Baraç, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürü Abdülhekim Adıgüzel ve İlçe Müftüsü Fatih Sarı ile birlikte Şehit Güvenlik Korucusu Mustafa Kaya’nın şehadetinin yıl dönümünde şehidin ailesini ziyaret etti. Aileyle sohbet eden Korkusuz, şehidin eşi Zahide Kaya’ya Türk bayrağı ve Kur’an-ı Kerim hediye ederek başsağlığı dileklerini iletti. Kaymakam Korkusuz, ilçe esnafını da ziyaret ederek iş yerlerinde vatandaşlarla bir araya geldi. Esnafların talep ve önerilerini dinleyen Korkusuz, hayırlı ve bereketli kazançlar temennisinde bulundu. Eğitim kurumlarında da incelemelerde bulunan Korkusuz, Diyadin Anadolu İmam Hatip Lisesi Fen ve Sosyal Bilimler Proje Okulu ile Tendürek Dağı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ni ziyaret etti. İlçe Milli Eğitim Müdürü Remzi Işık ile okulların ihtiyaçlarını yerinde tespit eden Korkusuz, eksiklerin giderilmesi için planlama yapılması talimatını verdi ve okul idarecilerine teşekkür etti.
İzmir Patnoslular Derneği’nden Başkan Taşkın’a Ziyaret
15 Ağustos 2025 Cuma - 11:37 İzmir Patnoslular Derneği’nden Başkan Taşkın’a Ziyaret Patnos Belediye Başkanı Abdülhalik Taşkın, İzmir Patnoslular Derneği Başkanı Musa Taşdelen, Başkan Yardımcısı İsmail Özvarlı, Sekreter Seyfettin Esin ve yönetim kurulu üyeleri Maşallah Utkan ile Şahin Tunç’u makamında ağırladı. Ziyarette, belediye tarafından yürütülen çalışmalar hakkında kapsamlı bir istişare gerçekleştirildi. Dernek yöneticileri, yapılan hizmetleri takdir ettiklerini belirterek, İzmir’deki hemşehri dernekleri olarak her zaman destek vermeye hazır olduklarını ifade ettiler. Başkan Taşkın, ziyaret sırasında yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi: "Hemşehrilerimizle bir araya gelmek bizim için büyük bir mutluluk. Patnos’un gelişimi, modern bir şehir kimliği kazanması ve kültürel değerlerimizin korunması adına gece gündüz çalışıyoruz. Yaptığımız her hizmetin temelinde hemşehrilerimizin yaşam kalitesini yükseltmek, çocuklarımıza daha yaşanabilir bir şehir bırakmak var. İzmir’deki Patnosluların bizlere gösterdiği destek, bu yolda bizlere güç veriyor. Birlik ve beraberlik içerisinde hareket ettiğimiz sürece, hemşehrilerimizin memleketlerine olan bağlılığını pekiştirecek çok güzel projelere imza atacağız." Görüşmede ayrıca, ilerleyen dönemde düzenlenecek kültürel etkinlikler, tanıtım programları ve ortak projeler konusunda fikir alışverişinde bulunuldu. Başkan Taşkın, şehrin kalkınması ve kültürel mirasın gelecek nesillere aktarılması adına verdikleri destek için misafirlerine teşekkür etti.
Doğduğu topraklara yatırım yaptı, yüzlerce kadına ve engelli bireye iş fırsatı sundu
15 Ağustos 2025 Cuma - 09:05 Doğduğu topraklara yatırım yaptı, yüzlerce kadına ve engelli bireye iş fırsatı sundu Ağrı’da hayata geçirilen tekstil fabrikası, kadın ve engelli istihdamına sağladığı katkıyla dikkat çekiyor. İki yılda yaklaşık 200 kişiye iş imkânı sağlayan tesis, üretimiyle dünyaca ünlü markalara hizmet veriyor. Yıllar önce İstanbul’a göç eden Mehmet Yıldırım, çocukluk hayalini gerçekleştirerek memleketi Ağrı’da tekstil fabrikası kurdu. Sporteks adıyla faaliyet gösteren tesis, kadın ve engelli bireyleri istihdama dahil ederek hem ekonomik hem de sosyal alanda önemli bir adım attı. Yaklaşık bir milyon dolarlık yatırımla iki yıl önce faaliyete geçen fabrika, kısa sürede bölge ekonomisinde önemli bir aktör haline geldi. Çalışanların büyük çoğunluğunu kadınların oluşturduğu tesiste, engelli bireyler de üretim süreçlerinde aktif rol alıyor. Fabrikada üretilen ürünler, dünyaca tanınan markalara gönderilirken, Yönetim, mevcut 200 kişilik istihdamı 400’e çıkararak bölgeye sağlanan ekonomik katkıyı ikiye katlamayı hedefliyor. "Bu hayali gerçekleştirmek ise kolay olmadı" Memleketi olan Ağrı’ya yatırımla dönmenin hayalini kuran ve yıllar sonra bu hayalini gerçekleştiren fabrika sahibi Mehmet Yıldırım, "Kendi memleketimizde, kendi coğrafyamızda, kendi insanımıza faydalı olmak bizim için gerçekten gurur verici. Bu hayali gerçekleştirmek ise kolay olmadı. Elimizdeki tüm varlığımızı ortaya koyarak bu fabrikayı kurduk. Milyon dolarlık kaynaklarımız yoktu. Yaklaşık bir milyon dolar harcadık. İki yıldır üretime devam ediyoruz ve inşallah daha da büyüyeceğiz" dedi. "Kadın ve engelli istihdamına önem veriyoruz" Fabrikayı özellikle kadın istihdamı için kurduklarını söyleyen Mehmet Yıldırım, "Şu an personelimizin yüzde 60-70’i kadın, yüzde 30-35’i ise erkek. Bu coğrafyada kadın olmak zor. Ben de burada doğup büyüdüğüm için iyi biliyorum. Senelerce kadınlarımız okumadı, çalışmadı. Genç kızların cebinde para olmazdı, bir akrabası İstanbul’dan ya da yurt dışından harçlık gönderdiğinde onu aylarca sakladıklarını bilirim. İşte bu yüzden bu fabrikayı özellikle kadınlar için kurduk diyebilirim. Her geçen gün kendilerini geliştiriyorlar. Şu an yüzde 50-60 seviyesine ulaşmış durumdayız. Ekonomi güç getirdiği gibi özgüven de getirir. Cebinizde para varsa hayata daha güvenle bakarsınız; yoksa, hele ki bu coğrafyada, sıkıntılar daha da ağır hissedilir" ifadelerini kullandı. "Yatırımcılar Ağrı’ya destek verse, yüzlerce kişiye daha istihdam sağlanabilir" Şu anda yaklaşık iki yüz çalışanları olduğunu belirten Yıldırım, hedeflerinin bu sayıyı dört yüze çıkarmak olduğunu belirterek, "Aylık altı milyon lira giderimiz var ve bu para Ağrı’daki insanlara kazanç olarak dönüyor. Sayıyı dört yüze çıkardığımızda bu katkı da iki katına çıkacak. Özellikle engelli ya da işe çok ihtiyacı olan kişileri istihdam etmeye özen gösteriyoruz. Burada tekstil fabrikaları kurmak mümkün. Eğer yatırımcılar Ağrı’ya destek verse, yüzlerce kişiye daha istihdam sağlanabilir. Ben 10 yaşında Ağrı’dan ayrıldım, kırk beş yaşında buraya fabrika açmak için geri döndüm. Başka bir yerde yatırım yapsaydık belki üç kat fazla kazanırdık ama bizim için önemli olan memleketimizde insanlara iş imkânı sunmak. Yeter ki beş kişi bile Allah razı olsun desin. İnşallah sesimiz duyulur ve Ağrılı iş insanları memleketlerine daha çok yatırım yapar" şeklinde konuştu. "Engelime rağmen işe alındım" Fabrikada çalışan ve engeli bulunan Zarife Ayşe Porsu, fabrikada çalışmanın hem sosyal hem de ekonomik hayatına olumlu etkiler kattığını belirterek, "İki sene önce buraya başvurdum. Engelim olmasına rağmen beni işe aldılar. Çok mutluyum, çok memnunum. Tüm arkadaşlara tavsiyem, bu gibi yerlere başvurmalarıdır. Bu tür işletmeler olduğu sürece kadınlar da engelli bireyler de mağdur kalmaz, ayakta durabilir. Burada çalışmak beni hem maddi hem manevi olarak rahatlatıyor. Yemeğim, içeceğim eksiksiz sağlanıyor. Bir insan evladına nasıl özen gösterilirse bana da öyle davranıyorlar. İzin gerektiğinde rahatça alabiliyorum. Pazartesi günleri tatil imkanımız var, işlerimizi o gün halledebiliyoruz. Başka günlerde ihtiyaç olursa da müdürümüzden veya şeflerimizden izin alıyoruz, hemen yönlendiriyorlar. Yakın zamanda oğluma bir araba aldım, eksik kalan param için de bana destek olacaklarını söylediler. İşin dışında da her konuda yanımızdalar. Normalde makine başında yemek yemek yasak ama benim durumumda olan kişiler için bu kuralı esnettiler. Şeflerim bile bu konuda mücadele etti. Nazlı Hanım mutfaktaki görevlilerle konuşup bana bu imkanı sağladı. Onların sayesinde ayakta durabiliyorum. Hep onlara dua ediyorum" dedi.