Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Yerel Haberler
İstanbul
Ankara
İzmir
Bursa
Antalya
Trabzon
Tüm Şehirler
Adana
Adıyaman
Afyon
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şanlıurfa
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Ankara
Ankara’da bir marketten alkol çalan 3 şahıs tutuklandı
19 Aralık 2025 Cuma - 00:26:39
Ankara’nın Çankaya ilçesinde bir marketten alkol çalan 3 şahıs çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Ankara Asayiş Şube Müdürlüğü Hırsızlık Masasınca yapılan çalışmalar sonucunda, Çankaya’da bir market içerisindeki alkol reyonundan maddi alkollü içeceklerin çalınması olayını S.A.H., E.S.S. ve İ.S. isimli şahısların gerçekleştirdiğini tespit etti. Şüpheli şahısların aynı araç ile gelerek market içerisine girdikleri ve planlı bir şekilde hareket ederek alkol reyonundan alkollü içecekleri çalıp yanlarında bulunan çantaların içerisine koyarak ücretini marketten çıktıkları ve marketten uzaklaştıkları tespit edildi. Şüpheli şahıslar Hırsızlık Büro Amirliğince kıskıvrak yakalandı. Adli makamlara mevcutlu olarak sevk edilen 3 şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
18 Aralık 2025 Perşembe - 23:27
Cenk Yiğiter’e yönelik silahlı saldırı davasında karar açıklandı
Ankara’da akademisyen Cenk Yiğiter’in evinin önünde uğradığı silahlı saldırıya ilişkin davada karar açıklandı. Saldırıyı gerçekleştiren sanığa toplam 5 yıl hapis ve 10 bin lira adli para cezası verilirken, 2 sanık ise ’olaya iştirak’ten 3 yıl 6’şar ay hapis ve 10’ar bin lira adli para cezasına çarptırıldı. 20 Mayıs tarihinde akademisyen Cenk Yiğiter, ikametinin önünde silahlı saldırıya uğrayarak yaralanmıştı. Olay sonrası başlatılan soruşturmada, saldırıyı gerçekleştirdiği iddiasıyla İkbal Önal gözaltına alınarak tutuklandı. Soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Önal ile birlikte silahı temin ettikleri öne sürülen Atillah Karapınar ve kardeşi Mehmet Karapınar hakkında "kasten yaralama" ve "ruhsatsız silah bulundurma" suçlarından iddianame hazırladı. Bugün Ankara 47. Asliye Ceza Mahkemesi’nde davanın karar duruşması görüldü. Mahkeme, sanık İkbal Önal’ı "silahla yaralama" suçundan 3 yıl hapis cezasına, "ruhsatsız silah bulundurma" suçundan ise 2 yıl hapis ve 10 bin lira adli para cezasına çarptırarak toplamda 5 yıl hapis cezası verdi. Ayrıca sanığın tutukluluk halinin devamına karar verildi. Sanık Atillah Karapınar ve Mehmet Karapınar hakkında ise "silahla yaralama suçuna iştirak"ten 1 yıl 6’şar ay, "ruhsatsız silah bulundurma" suçundan da 2’şer yıl hapis ve 10’ar bin lira adli para cezası olmak üzere toplamda 3 yıl 6’şar ay hapis cezası verildi.
18 Aralık 2025 Perşembe - 22:59
Adalet Bakanı Tunç: "(İmha edilen insansız hava aracı) Uygun bir ortamda F16’larımız tarafından düşürüldü, küçük parçalara ayrıldı"
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Karadeniz hava sahasından Türkiye’ye giriş yapan ve imha edilen insansız hava aracıyla ilgili, "Karadeniz’den ülkemize girmek üzereyken takibe alındı. Uygun bir ortamda F16’larımız tarafından düşürüldü. Küçük bir cihaz. Küçük parçalara ayrıldı" dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, TBMM Genel Kurulu’nda 2026 Merkezi Yönetim Bütçe görüşmelerinde milletvekillerinin sorularını cevapladı. Bakan Tunç, imha edilen insansız hava aracıyla ilgili, "Milli Savunma Bakanımız bana iletti. Karadeniz’den ülkemize girmek üzereyken takibe alındı. Uygun bir ortamda F16’larımız tarafından düşürüldü. Küçük bir cihaz. Küçük parçalara ayrıldı. Bu parçalarda da hangi ülkeye ait olduğuna dair bir iz bulunamadı. Bu parçalarla ilgili incelemenin devam ettiğini bize bildirdi" dedi.
18 Aralık 2025 Perşembe - 22:26
TBMM Genel Kurulu’nda gerginlik
TBMM Genel Kurulu’nda AK Parti’liler ile CHP’liler arasında gerginlik çıktı. TBMM Genel Kurulu’nda 2026 Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi görüşmeleri devam ederken, AK Partil’iler ile CHP’liler arasında gerginlik çıktı. AK Parti İstanbul Milletvekili Hulki Cevizoğlu, CHP’nin Türkiye’yi kurmadığını söyledi. CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, "bütün vatandaşları sevdiklerini ama bir günde taraf değiştirenlerden iğrendiklerini" belirtti. Emir’in sözlerini duyan Cevizoğlu, AK Parti sıralarında ayakta durdu. Bunun üzerine Emir, ‘otur yerine’ dedi. Ardından AK Parti ve CHP milletvekilleri yerlerinden kalktılar ve itişmeler oldu. TBMM Başkanvekili Tekin Bingöl, oturuma on dakika ara verdi. Verilen arada da itişme ve tartışma devam etti. Diğer milletvekillerinin araya girmesiyle milletvekilleri sakinleşti.
19 Aralık 2025 Cuma - 00:26
Ankara’da bir marketten alkol çalan 3 şahıs tutuklandı
Ankara’nın Çankaya ilçesinde bir marketten alkol çalan 3 şahıs çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Ankara Asayiş Şube Müdürlüğü Hırsızlık Masasınca yapılan çalışmalar sonucunda, Çankaya’da bir market içerisindeki alkol reyonundan maddi alkollü içeceklerin çalınması olayını S.A.H., E.S.S. ve İ.S. isimli şahısların gerçekleştirdiğini tespit etti. Şüpheli şahısların aynı araç ile gelerek market içerisine girdikleri ve planlı bir şekilde hareket ederek alkol reyonundan alkollü içecekleri çalıp yanlarında bulunan çantaların içerisine koyarak ücretini marketten çıktıkları ve marketten uzaklaştıkları tespit edildi. Şüpheli şahıslar Hırsızlık Büro Amirliğince kıskıvrak yakalandı. Adli makamlara mevcutlu olarak sevk edilen 3 şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
18 Aralık 2025 Perşembe - 23:27
Cenk Yiğiter’e yönelik silahlı saldırı davasında karar açıklandı
Ankara’da akademisyen Cenk Yiğiter’in evinin önünde uğradığı silahlı saldırıya ilişkin davada karar açıklandı. Saldırıyı gerçekleştiren sanığa toplam 5 yıl hapis ve 10 bin lira adli para cezası verilirken, 2 sanık ise ’olaya iştirak’ten 3 yıl 6’şar ay hapis ve 10’ar bin lira adli para cezasına çarptırıldı. 20 Mayıs tarihinde akademisyen Cenk Yiğiter, ikametinin önünde silahlı saldırıya uğrayarak yaralanmıştı. Olay sonrası başlatılan soruşturmada, saldırıyı gerçekleştirdiği iddiasıyla İkbal Önal gözaltına alınarak tutuklandı. Soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Önal ile birlikte silahı temin ettikleri öne sürülen Atillah Karapınar ve kardeşi Mehmet Karapınar hakkında "kasten yaralama" ve "ruhsatsız silah bulundurma" suçlarından iddianame hazırladı. Bugün Ankara 47. Asliye Ceza Mahkemesi’nde davanın karar duruşması görüldü. Mahkeme, sanık İkbal Önal’ı "silahla yaralama" suçundan 3 yıl hapis cezasına, "ruhsatsız silah bulundurma" suçundan ise 2 yıl hapis ve 10 bin lira adli para cezasına çarptırarak toplamda 5 yıl hapis cezası verdi. Ayrıca sanığın tutukluluk halinin devamına karar verildi. Sanık Atillah Karapınar ve Mehmet Karapınar hakkında ise "silahla yaralama suçuna iştirak"ten 1 yıl 6’şar ay, "ruhsatsız silah bulundurma" suçundan da 2’şer yıl hapis ve 10’ar bin lira adli para cezası olmak üzere toplamda 3 yıl 6’şar ay hapis cezası verildi.
18 Aralık 2025 Perşembe - 22:59
Adalet Bakanı Tunç: "(İmha edilen insansız hava aracı) Uygun bir ortamda F16’larımız tarafından düşürüldü, küçük parçalara ayrıldı"
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Karadeniz hava sahasından Türkiye’ye giriş yapan ve imha edilen insansız hava aracıyla ilgili, "Karadeniz’den ülkemize girmek üzereyken takibe alındı. Uygun bir ortamda F16’larımız tarafından düşürüldü. Küçük bir cihaz. Küçük parçalara ayrıldı" dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, TBMM Genel Kurulu’nda 2026 Merkezi Yönetim Bütçe görüşmelerinde milletvekillerinin sorularını cevapladı. Bakan Tunç, imha edilen insansız hava aracıyla ilgili, "Milli Savunma Bakanımız bana iletti. Karadeniz’den ülkemize girmek üzereyken takibe alındı. Uygun bir ortamda F16’larımız tarafından düşürüldü. Küçük bir cihaz. Küçük parçalara ayrıldı. Bu parçalarda da hangi ülkeye ait olduğuna dair bir iz bulunamadı. Bu parçalarla ilgili incelemenin devam ettiğini bize bildirdi" dedi.
18 Aralık 2025 Perşembe - 22:26
TBMM Genel Kurulu’nda gerginlik
TBMM Genel Kurulu’nda AK Parti’liler ile CHP’liler arasında gerginlik çıktı. TBMM Genel Kurulu’nda 2026 Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi görüşmeleri devam ederken, AK Partil’iler ile CHP’liler arasında gerginlik çıktı. AK Parti İstanbul Milletvekili Hulki Cevizoğlu, CHP’nin Türkiye’yi kurmadığını söyledi. CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, "bütün vatandaşları sevdiklerini ama bir günde taraf değiştirenlerden iğrendiklerini" belirtti. Emir’in sözlerini duyan Cevizoğlu, AK Parti sıralarında ayakta durdu. Bunun üzerine Emir, ‘otur yerine’ dedi. Ardından AK Parti ve CHP milletvekilleri yerlerinden kalktılar ve itişmeler oldu. TBMM Başkanvekili Tekin Bingöl, oturuma on dakika ara verdi. Verilen arada da itişme ve tartışma devam etti. Diğer milletvekillerinin araya girmesiyle milletvekilleri sakinleşti.
18 Aralık 2025 Perşembe - 22:13
Bakan Yumaklı: "Mesele sadece hayatımızı daha iyi idame ettirmek değil, gelecek kuşaklara daha iyi bir dünya bırakma meselesi"
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, "Bizim için hayati ve elzem olan değerleri görünür kılmak zorundayız. Toprağın, suyun, ormanın, alın terinin her türlü hal ve gerçekliğini insanların dikkatine sunabilmemiz gerekiyor. Gıda arz güvenliği, su ve iklim krizi meseleleri dünyanın gündemine oturmuş durumda. Mesele sadece hayatımızı daha iyi idame ettirmek değil, aynı zamanda gelecek kuşaklara daha iyi bir dünya bırakma meselesidir" dedi. Tarım ve Orman Bakanlığı, Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığının düzenlediği ve tarımın, ormanın, toprağın, suyun önemi konusunda duyarlılığın geliştirilmesinin amaçlandığı ’15’inci Tarım Orman ve İnsan Fotoğraf Yarışması’nın ödül töreni, Orman Genel Müdürlüğü’nün (OGM) Konferans Salonu’nda düzenledi. Geçen yıl ilk kez uluslararası boyuta taşınan yarışma, Tarım ve Orman Bakanlığı Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığı tarafından DenizBank’ın desteğiyle düzenlendi. Yarışma; ’genel’, ’çiftçi’, ’öğrenci’, ’Tarım ve Orman Bakanlığı çalışanları’, ’DenizBank çalışanları’ ve bu yılın teması olan ’Bereketin Yüzyılı’ olmak üzere toplam 6 farklı kategoride gerçekleştirildi. Katılımcılar; tarım, hayvancılık, orman, toprak, su, su ürünleri, gıda ve muhafazası, her türlü tarım hareketliliğinin işlenmesi, üretici, çiftçi, çoban, köylü ve köy yaşamına dair faaliyetleri konu alan fotoğraflarla yarıştılar. Kendi alanında uzman 12 kişiden oluşan Seçici Kurul, 13 Ekim tarihinde Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığında toplanarak ödül alan ve sergilemeye layık görülen eserleri belirledi. Yarışmaya Türkiye’nin de aralarında olduğu 51 ülkeden toplam 2 bin 11 yarışmacı, 6 bin 71 eserle katıldı. Seçici kurul tarafından 13 eser ödüle layık bulunurken 105 eser de sergilenmek üzere seçildi. Aynı zamanda bir eser de Bakan Yumaklı tarafından ’Bakan Özel Ödülü’ne layık görüldü. "Gıda arz güvenliği, su ve iklim krizi meseleleri dünyanın gündemine oturmuş durumda" Yaşanılan çağın görüntü çağı olarak adlandırıldığı, görünür olmayanın adeta yok sayıldığı bir dünyanın içinde olunduğunu belirten Bakan Yumaklı, "Artık yapay zeka ile hangi görüntünün gerçek hangisinin sanal olduğunu ayırt edemediğimiz bir zamandayız. Gerçeğin peşinde olan fotoğraf sanatçılarımız, işte bu noktada önemli bir misyon üstleniyorlar. Böyle bir dünyada tarım, orman ve insan ilişkisine yönelik her şahitliğin de çok değerli olduğuna eminiz. Öncelikle, bizim için hayati ve elzem olan değerleri görünür kılmak zorundayız. Bunun hepimize düşen bir sorumluluk olduğuna yürekten inanıyorum. Toprağın, suyun, ormanın, alın terinin her türlü hal ve gerçekliğini insanların dikkatine sunabilmemiz gerekiyor. Gıda arz güvenliği, su ve iklim krizi meseleleri dünyanın gündemine oturmuş durumda. Mesele sadece hayatımızı daha iyi idame ettirmek değil, aynı zamanda gelecek kuşaklara daha iyi bir dünya bırakma meselesidir. Türkiye olarak, biyo-çeşitlilik açısından oldukça zengin, üç tarafı denizlerle çevrili bir coğrafyaya sahibiz. Diğer yandan, alnının teriyle üretmeye çalışan, helal rızık peşinde koşan üreticilerimizin çabası ve fedakarlığı var. Üretime ve üreticiye olan saygımızı daima hissettirmek, bu değerlerimizi daha da değerli hale getirmek gerekiyor. Zira, marifet iltifata tabidir. Bu yüzden, bakanlık olarak tarımsal emeği ve üretimi görünür kılacak her çalışmayı önemsiyoruz" diye konuştu. İlk defa 2009 yılında başlatılan yarışmanın bir geleneğe dönüştüğünü görmenin, sevindirici olduğu kadar gelecek adına umut verici olduğunu belirten Yumaklı, yarışmaya gösterilen ilgiyi, sanatsal amaçların ötesinde, tarım ve orman konusundaki toplumsal duyarlılığın da bir alameti farikası olarak gördüğünü ifade etti. Aynı zamanda Bakan Yumaklı, bir şeyi başlatmak kadar, onu amacına uygun olarak yararlı ve işlevsel hale getirmenin de en az o kadar önemli olduğuna değindi ve yarışmaya gönderilen her fotoğrafın arşive önemli bir katkı yapmakla kalmadığını, çalışma mekanlarını en anlamlı ve güzel şekilde süslemeye devam ettiğini dile getirdi. Öte yandan Yumaklı, bakanlık olarak Türkiye’nin her ne olursa olsun insana ve insanlığa güvendiğini, temel insani değerler etrafında daha iyi bir dünyayı kuracaklarına inandığını vurguladı.
18 Aralık 2025 Perşembe - 21:02
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Yerli ve milli olan kültür değerlerimizi evrensel bir perspektifle harmanlamalı, yeniden üretmeli ve yeniden inşa etmeliyiz"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, " Hakkı haykırmayı şiar edinmiş bir ülke ve yönetim olarak Filistin halkının yanında eğilmeden, bükülmeden dimdik duruyoruz." dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri töreninde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan,"Kültür ve sanat dünyamızın kıymetli mensupları, saygıdeğer misafirler, hanımefendiler, sizlere en kalbi duygularımla, hürmetle, muhabbetle selamlıyorum. Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödüllerini tevdi edeceğimiz bu anlamlı törende sizlerle bir arada olmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Cumhurbaşkanlığı Külliyemize, Milletin Evine, bu gazi Mekana hepiniz hoş geldiniz, şeref verdiniz" dedi. Erdoğan, konuşmasında töreni yurt içi ve yurt dışından takip edenlere de selam göndererek," Sizlerin vasıtasıyla ülkemizin ve dünyanın farklı yerlerinde bizleri takip eden kardeşlerimize buradan selamlarımı, sevgilerimi iletiyorum. Az sonra ödüllerini takdim edeceğimiz ilim, kültür ve sanat erbabımızı ayrı ayrı tebrik ediyorum. Biraz evvel ödül sahiplerimizle ilgili hazırlanan biyografi filmini hep beraber izledik. Zihinlerinde oluşan nüveleri kalplerinin süzgecinden geçirerek ülkemize ve dünyaya çok kıymetli eserler kazandıran ödül sahiplerimize şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ödül sürecinde görev alan seçici kurul üyelerine de teşekkür ederek, " Aynı şekilde çok titiz ve hassas bir değerlendirme süreci sonunda ödüle layık görülen isimleri tespit eden seçici kurul üyelerimizi de kutluyorum. Sözlerimin hemen başında kısa süre önce ebediyete uğurladığımız kültür sanat ödülleri sahibi iki ismi burada özellikle anmak istiyorum. 28 Eylül’de vefat eden şair Yavuz Bülent Bakiler ile Neyzenlerin Kutbu Niyazi Sayın’ı hürmetle iade ediyor. Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum. Ülke ve millet olarak gerçekten de kendilerine çok şey borçlu olduğumuz bu iki değerimizi unutmayacak her zaman şükranla hatırlayacağız" diye konuştu. Konuşmasının başında kısa süre önce vefat eden iki önemli kültür ve sanat insanını anan Erdoğan, "Kayıplarımız sebebiyle bir yanımız yaprak döküyor olsa da diğer yanımız hamdolsun çiçek açmaya, şıvga vermeye, boy atmaya devam ediyor. İşte bu yılki bilim ve kültür ödülümüzü Prof. Dr. Süleyman Seyfi Öğün’e takdim ediyoruz. Süleyman Seyfi Öğün Hocamız kütüphanesiyle dışarıda gürül gürül akan dünya arasındaki irtibatı kesmeyen nadir akademisyenlerimizden biridir. Hocamızın siyaset, ekonomi, felsefe, toplum ve kültürde meydana gelen değişimlere farklı açılardan mercek tutan çalışmaları hem kapsamlı hem de derinlikli bir yapı arz ediyor. Onun eserlerine baktığımızda düşünce geleneğimizin bugüne kadarki seren camını da görebiliyoruz. Hocamızı tebrik ediyor, daha nice çalışmayla ilim ve fikir müktesebatımıza önemli katkılar yapmasını temenni ediyorum" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl resim ödülünün ressam Yalçın Gökçebağ’a verildiğini belirterek, yarım asrı aşan sanat yolculuğunda Anadolu’yu resme, resmi de Anadolu’ya taşıyan Gökçebağ’ın Türk resminde müstesna bir yere sahip olduğunu vurguladı. Bu seneki resim ödülümüzün sahibi kıymetli ressam Yalçın Gökçebağ Beyefendidir. Yarım asırlık sanat yolculuğunda Anadolu’yu resme, resmi de Anadolu’ya taşıyan Yalçın Gökçebağ Cumhuriyetimizin ilk kuşak ressamlarından devraldığı hazineyi yeni bir seziş ve bakış açısıyla tuvale döküyor" dedi. Gökçebağ’ın, Cumhuriyet’in ilk kuşak ressamlarından devraldığı mirası yeni bir seziş ve bakış açısıyla tuvale aktardığını ifade eden Erdoğan Renkleri adeta şiire dönüştürdüğü tablolarında bu toprakların sesi duyuluyor. Çizgilerinde insanın ve tabiatın güzellikleri okunuyor. Özgün, canlı ve masalları andıran eserleriyle Türk resminde önemli bir yer tutan Yalçın Gökçebağ’ı tüm kalbimle kutluyorum" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, müzik ödülünün ise Prof. Dr. Yalçın Tura’ya tevcih edildiğini belirterek, Tura’nın Türk müziğinin yaşayan duayenlerinden biri olduğunu söyledi. Erdoğan, hafızalara kazınan çok sayıda film ve dizinin müziklerine imza atan Tura’nın, hem müzik bilimine hem de Türk müzik teorisine önemli katkılar sunduğunu ifade etti. Prof. Dr. Yalçın Tura’nın, İstanbul Teknik Üniversitesi’nde Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Müzik Bölümü’nü kurarak ülkeye seçkin bir eğitim yuvası kazandırdığını hatırlatan Erdoğan, "Hem akademik çalışmaları hem de gönüllerimizde taht kuran beste ve güfteleriyle Türk müziğine hediye ettiği tüm değerler için kendisine teşekkür ediyorum" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, arkeoloji ödülünün Prof. Dr. Fahri Işık’a takdim edildiğini belirterek, Işık’ın Türkiye ve dünya arkeolojisine önemli katkılar sunduğunu vurguladı. Malatya’nın yetiştirdiği seçkin bir bilim insanı olan Prof. Dr. Fahri Işık’ın, kazı biliminde uzun yıllar doğru kabul edilen pek çok yanlışı ortaya koyduğunu ifade eden Erdoğan, "Kitapları, makaleleri ve araştırmalarıyla Anadolu’nun binlerce yıllık zengin tarihine ışık tutmuştur" dedi. Prof. Dr. Işık’ın, kazı bölgelerinde kimi zaman çadırlarda kimi zaman köy evlerinde kalarak büyük bir özveriyle çalışmalarını sürdürdüğünü belirten Erdoğan, Patara başta olmak üzere birçok antik kentte nadide eserlerin gün yüzüne çıkarılmasına öncülük ettiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk arkeolojisine sağladığı katkılar dolayısıyla Prof. Dr. Fahri Işık’ı tebrik ederek, "Kazı biliminde paradigma değiştiren çalışmaları dolayısıyla kendisini gönülden kutluyorum" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yılın fotoğraf ödülünün Filistinli gazeteci ve fotoğrafçı Ali Jadallah’a verildiğini kaydetti. Ali Jadallah’ın, iki yılı aşkın süredir devam eden saldırıları fotoğraf kareleriyle tüm dünyaya belgelediğini belirten Erdoğan, Jadallah’ın objektifinin, "gerçekleri medeni denilen dünyanın yüzüne çarptığını" ifade etti. Erdoğan, Filistinli foto muhabirinin aynı zamanda Anadolu Ajansı adına sahada görev yaptığını da hatırlattı. Erdoğan,"Canını hiçe sayıp hakikatin deklanşörüne basarak Gazze’deki zulmü fotoğraflarla belgeleyen Ali Jadallah kardeşimi şahsım milletim ve tüm mazlumlar adına tebrik ediyorum. Çektiği fotoğraflar uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Güney Afrika’nın İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanı’nda açtığı davada bu fotoğraflar kanıt olarak sunuldu." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze’de yaşananları dünyaya duyurdukları için hedef alınan basın mensuplarını da anarak, "Sırf Gazze’deki vahşeti görüntüledikleri için İsrail tarafından katledilen, 37’si kadın olmak üzere 283 basın mensubunu burada rahmetle anıyorum" dedi. İsrail’in saldırılarında hayatını kaybeden gazetecilerin onurlu mücadelesini saygıyla selamladığını ifade eden Erdoğan, "İsrail’in acımasızca öldürdüğü gazetecilerin kahramanca mücadelesini bugün bir kez daha saygıyla selamlıyorum" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in baskı ve engelleme çabalarına rağmen gerçeğin gizlenemeyeceğini vurgulayarak,"Burada şunu da ifade etmek istiyorum, İsrail hükümeti ne kadar susturmaya ve engellemeye çalışırsa çalışsın, vicdanlı yürekler ve hakikatin peşinde koşan gerçek gazeteciler, canları pahasına Filistin’de olan bütün bu olup bitenleri gözler önüne sermeye devam ediyor" değerlendirmesini yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, hakkı haykırmayı şiar edinmiş bir ülke ve yönetim olarak Filistin halkının yanında durmaya devam ettiklerini vurgulayarak, "Biz de Filistin halkının yanında eğilmeden, bükülmeden dimdik duruyoruz" dedi. Gazze’de yaşananlara karşı Türk basınının sergilediği duruşa da dikkat çeken Erdoğan, "Gazze soykırımında TRT ve Anadolu Ajansımız başta olmak üzere Türk basın kuruluşları gerçekten yürekli bir duruş sergilemiştir" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze’de canice katledilen basın mensuplarının fedakârlıklarının kayıt altına alınması amacıyla önemli bir çalışma yapıldığını belirterek, "Bu kapsamda, geçtiğimiz hafta ‘Gerçeğin Katli: İsrail’in Gazeteciliğe Karşı Savaşı’ isimli bir kitap yayımlanmıştır" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze’de yaşananların unutulmaması ve adaletin tecellisi için mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceğini belirterek, "Gazze’de yaşananların unutulmaması ve adaletin yerini bulması için bundan sonra da her cephede mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz" dedi. Konuşmasının devamında kültür ve sanatın insanlık tarihindeki yerine değinen Erdoğan, insanın başlı başına bir sanat eseri olduğunu vurguladı. Erdoğan, "İnsan, eski zamanlardan itibaren yeryüzünde karşılaştığı her nesneyi, her durumu, her ses ve rengi sanatın malzemesi olarak görmüştür" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, insanlığın kendi içinden çıkardığı dehalar ve sanatçı ruhlar sayesinde büyük bir sanat birikimi oluşturduğunu belirterek, "Bugün mirasçısı olduğumuz kültür ve medeniyet iklimi, büyük sanatçıların inşa ve ibda ettiği müşterek zenginliğimizdir" diye konuştu. Bu zenginliğin aynı zamanda bir devamlılık düşüncesinin sonucu olduğuna dikkat çeken Erdoğan, kültür ve sanatın, insanlığın acılarının, sevinçlerinin ve var olma mücadelesinin dünya hayatındaki en güçlü kanıtlarından biri olduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, insan var oldukça sanatın da var olacağını vurgulayarak, sanatın kendini yenileyen ve sürekli üreten bir alan olduğuna dikkat çekti. Erdoğan, "İnsan yaşadıkça sanat da yaşayacak, kendisini yenileyecek, yeni ufuklar keşfedecek ve kendini yeniden üretmeye devam edecektir" dedi. Türkçenin güçlü şairlerinden merhum Arif Nihat Asya’ya da atıfta bulunan Erdoğan, Asya’nın sanat anlayışını yansıtan dizelerini hatırlatarak, sanatın dönüştürücü gücünü dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, söz konusu şiirin adeta bir sanat manifestosu niteliği taşıdığını ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, mimariden musikiye, şiirden resme kadar tüm sanat dallarının özünde insanı, dünyayı ve insanın ötesini anlama çabasının bulunduğunu belirterek, "Sanat, dünyayı daha anlamlı kıldığı için sanattır. Sanat, insana değer kattığı, insanı tekemmül ettirdiği için sanattır. Sanat, bize başka hiçbir şeyin veremeyeceği bir coşkuyu ve duyguyu verdiği için sanattır" diye konuştu. Sanatın ayrıştıran değil birleştiren bir güç olduğunun altını çizen Erdoğan, Türkiye’nin yetiştirdiği büyük sanatçıların ortak bir değer olduğunu vurguladı. Erdoğan, "Türkiye’nin her büyük şairi, her büyük yazarı bizim medarı iftiharımızdır. Dil, kültür, sanat, düşünce ve mimari alanında eser veren münevverlerimizin tamamı bizim için birer kutup yıldızıdır" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin kültür ve medeniyet birikiminin büyük isimlerle şekillendiğini vurgulayarak, "Nasıl ki Selimiye’siz bir Edirne’yi, Süleymaniye’siz bir İstanbul’u tahayyül edemiyorsak, Mimar Sinan’sız bir Türkiye’yi de düşünemeyiz" dedi. Türk musikisinin de asırlara yayılan büyük ustalarla varlık kazandığını ifade eden Erdoğan, "Itrî, Dede Efendi, Şevki Bey, Saadettin Kaynak, Neşet Ertaş ve daha nice dev isim olmadan Türk müziğini tasavvur edemeyiz" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk şiirinin milli kimliğin temel unsurlarından biri olduğuna dikkat çekerek, "Yunus Emre’den Karacaoğlan’a, Fuzuli’den Mehmet Akif’e, Nedim’den Yahya Kemal’e, Nef‘i’den Nazım Hikmet’e, Şeyh Galip’ten Sezai Karakoç’a uzanan büyük bir şiir mirasına sahibiz. Türk şiiri, sadece lisanımızın değil, aynı zamanda millî hissiyatımızın da tapu senedidir" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilim, kültür ve sanatta sahip olunan köklü mirasın gelecek kuşaklar için taşıdığı öneme dikkat çekerek, "İlim, kültür ve sanatta sahip olduğumuz bu köklü miras, inşallah asırlar boyunca kültür ve sanat birikimimizi beslemeye devam edecektir" dedi. Küreselleşme süreciyle birlikte kültürel tek tipleşmenin tüm dünyayı etkisi altına aldığı bir dönemden geçildiğini ifade eden Erdoğan, her alanda sınırsız tüketimi teşvik eden ve insanı edilgen hâle getiren bu anlayışa karşı uyarılarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, söz konusu kültürel kuşatmadan çıkış yolunun köklere sahip çıkmaktan geçtiğini vurgulayarak, "Her alanda sınırsız tüketimi teşvik eden, insanı edilgen hale getiren bu cendereden ancak köklerimize tutunarak kurtulabiliriz" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendi miras ve birikiminden beslenen sanatın, kültürel tek tipleşmeye karşı güçlü bir direnç unsuru olacağını vurgulayarak, "Kendi mirasımızdan ve birikimimizden beslenen sanat, bu tek tipleşme dalgasına karşı tabiri caizse bir dalga kıran işlevi görecektir" dedi. Bu değerlendirmeyi özellikle vurguladığını belirten Erdoğan, günümüzde popüler hâle gelen birçok film, dizi ve müzik eserinin geniş coğrafyalarda oluşturduğu etkiye dikkat çekti. Erdoğan, "Bugün popüler olan pek çok filmin, dizinin ve müzik eserinin coğrafyamızdaki etkisine ve nüfuzuna baktığımızda, sanatın dönüştürücü gücünün nelere kadir olduğunu hepimiz görebiliyoruz" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel ölçekte yaygınlaşan tek tipleşmenin sanat alanında da ciddi riskler barındırdığına vurgu yaptı. Tüketim alışkanlıkları, yaşam tarzları, yemek kültürü ve giyim kuşamda görülen yeknesaklaşmanın sanat beğenilerini de etkilediğini belirten Erdoğan, bu durumun özgün ve yetkin olanı törpülediğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel tüketim düzeninin insanın biricikliğini aşındırdığına işaret ederek, "Yeryüzünde önüne çıkan her şeyi öğüten, herkesi birbirine benzeten küresel tüketim çarkı, insanın biricikliğini yok etmenin yanı sıra bireyin yeteneklerini de aynı tornadan geçirmektedir" değerlendirmesinde bulundu. Neoliberal kültür anlayışıyla ‘trend’ adı altında sürekli değişen yeni kutsalların, insana dair pek çok değeri tahrip ettiğini belirten Erdoğan, yapay zeka ürünlerinin sanat alanındaki etkilerine de dikkat çekti. Erdoğan, "Yapay zeka mahsulü şiirlerin, kitapların, şarkıların, resimlerin ve sinema filmlerinin yüz milyonlara ulaştığı, gerçekle sanal arasındaki farkın büyük ölçüde kaybolduğu bir dönemde, bizi yarın neyin beklediğini tam olarak bilemiyoruz; hiçbirimiz kestiremiyoruz" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, milli kimliği, kültürü ve değerleri dışlayan anlayışların kalıcı olamayacağını vurgulayarak, bu tür eğilimlerin yüzeyselliğe mahkum olduğunu ifade etti. Milli kimliği, milli kültürü, değerleri, idealleri, erdemi ve ahlakı dışlayan her trendin derinlikten yoksun kalacağını belirten Erdoğan, "Hiçbir özgünlüğü ve derinliği olmayan, günlük üretilip günlük tüketilen işler ile bu küresel fırtınanın önünde durmamız mümkün değildir" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel kültür savaşlarında güçlü bir duruş için yerli ve millî kültür değerlerinin evrensel bir bakış açısıyla ele alınması gerektiğine dikkat çekerek, "Yerli ve milli olan kültür değerlerimizi evrensel bir perspektifle harmanlamalı, yeniden üretmeli ve yeniden inşa etmeliyiz" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yerli ve milli kültür değerlerinin yeniden inşasının kolay bir süreç olmadığını vurgulayarak, bunun ciddi emek ve gayret gerektirdiğini ifade etti. Bir siyasetçi olarak bu sürecin zorluklarının farkında olduğunu belirten Erdoğan, "Bunun asla kolay olmadığını elbette biliyorum. Ancak bunu yapacak imkâna, birikime ve kapasiteye ziyadesiyle sahibiz" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplumun her yaş ve kesimini etkileyen bu kuşatmadan çıkış yolunun yine kültür ve sanat öncülerinden geçeceğine inandığını dile getirerek, "Her yaş ve her kesimden insanımızı etkileyen bu cendereden çıkış yolunu, tarih boyunca olduğu gibi topluma mihmandarlık eden sanatçılarımızın, mütefekkirlerimizin, münevverlerimizin ve kültür-sanat erbabımızın göstereceğine inanıyorum" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında kültür ve sanat camiasına açık bir çağrıda bulunarak, bu konuda kendilerinden özel bir istirhamı olduğunu dile getirdi. Bilim, sanat, edebiyat, düşünce ve kültür alanlarında emek veren herkesin ortak bir değer olduğunun altını çizen Erdoğan, "Açıkçası bunu sizlerden istirham ediyorum. Bilim adına, sanat adına, edebiyat adına, düşünce adına, kültür adına taş üstüne taş koyan herkesin, hangi görüşten olursa olsun, her bir insanımızın başımızın üstünde yeri olduğunu burada bir kez daha ifade etmek istiyorum" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, evrensel değerlerle buluşurken yerli ve millî duruşunu muhafaza edebilen bir anlayışın önemine vurgu yaparak, kültür, sanat ve bilim insanlarının desteğiyle bu mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceğini ifade etti. Erdoğan, "Evrensele yelken açarken yerli kalabilen, memleketi ve milleti için hayal kurabilen, en sert eleştirileri yaparken dahi yıkmayan kültür, sanat ve bilim insanlarımızın desteğiyle inşallah bu mücadeleyi yürüteceğiz. Rabbim yardımcımız olsun" dedi. Konuşmasının sonunda ödül sahiplerini bir kez daha tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Birazdan kendilerine Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödüllerini tevdi edeceğimiz kıymetli sanatçılarımızı ve bilim insanlarımızı tekrar tebrik ediyorum. Törenimizi teşrif eden siz değerli misafirlerimize ayrı ayrı teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, müzik ödülüne layık görülen Prof. Dr. Yalçın Tura’ya ödülünü takdim ederken "92 yaşında böyle bir ödülü almak herkese nasip olmaz diye düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu. Anadolu Ajansı Foto Muhabiri Ali Jadallah’ın ödülünü eşi ve çocuklarına takdim eden Erdoğan, a Jadallah’ın eşi Dua İsavi, Gazze’den çıkışın son derece zor olduğunu belirterek, yalnızca kendisi ve çocuklarına izin verildiğini, eşinin Gazze’de kaldığını söyledi. Anadolu Ajansı’nın süreç boyunca kendilerine büyük destek verdiğini ifade eden Dua İsavi Ali, Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Türk halkına teşekkür ederek, "Her zaman yanımızda oldular. Sizlerden bir dileğim var, eşimin de burada olmasını temenni ediyorum" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise," Biz her türlü yola başvuracağız. İnşallah Ali’yi sana da bize de kavuşturacağız" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri programı öncesi, ödül alan AA Foto Muhabiri Ali Jadallah’ın ailesini kabul etti.
18 Aralık 2025 Perşembe - 20:52
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Filistin halkının yanında eğilmeden, bükülmeden dimdik duruyoruz"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Hakkı haykırmayı şiar edinmiş bir ülke ve yönetim olarak Filistin halkının yanında eğilmeden, bükülmeden dimdik duruyoruz" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri töreninde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kültür ve sanat dünyamızın kıymetli mensupları, saygıdeğer misafirler, hanımefendiler, sizlere en kalbi duygularımla, hürmetle, muhabbetle selamlıyorum. Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödüllerini tevdi edeceğimiz bu anlamlı törende sizlerle bir arada olmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Cumhurbaşkanlığı Külliyemize, Milletin Evine, bu gazi Mekana hepiniz hoş geldiniz, şeref verdiniz" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, töreni yurt içi ve yurt dışından takip edenlere de selam göndererek, "Sizlerin vasıtasıyla ülkemizin ve dünyanın farklı yerlerinde bizleri takip eden kardeşlerimize buradan selamlarımı, sevgilerimi iletiyorum. Az sonra ödüllerini takdim edeceğimiz ilim, kültür ve sanat erbabımızı ayrı ayrı tebrik ediyorum. Biraz evvel ödül sahiplerimizle ilgili hazırlanan biyografi filmini hep beraber izledik. Zihinlerinde oluşan nüveleri kalplerinin süzgecinden geçirerek ülkemize ve dünyaya çok kıymetli eserler kazandıran ödül sahiplerimize şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ödül sürecinde görev alan seçici kurul üyelerine de teşekkür ederek, "Aynı şekilde çok titiz ve hassas bir değerlendirme süreci sonunda ödüle layık görülen isimleri tespit eden seçici kurul üyelerimizi de kutluyorum. Sözlerimin hemen başında kısa süre önce ebediyete uğurladığımız kültür sanat ödülleri sahibi iki ismi burada özellikle anmak istiyorum. 28 Eylül’de vefat eden şair Yavuz Bülent Bakiler ile Neyzenlerin Kutbu Niyazi Sayın’ı hürmetle yad ediyor, Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum. Ülke ve millet olarak gerçekten de kendilerine çok şey borçlu olduğumuz bu iki değerimizi unutmayacak her zaman şükranla hatırlayacağız. Kayıplarımız sebebiyle bir yanımız yaprak döküyor olsa da diğer yanımız hamdolsun çiçek açmaya, şıvga vermeye, boy atmaya devam ediyor. İşte bu yılki bilim ve kültür ödülümüzü Prof. Dr. Süleyman Seyfi Öğün’e takdim ediyoruz. Süleyman Seyfi Öğün Hocamız kütüphanesiyle dışarıda gürül gürül akan dünya arasındaki irtibatı kesmeyen nadir akademisyenlerimizden biridir. Hocamızın siyaset, ekonomi, felsefe, toplum ve kültürde meydana gelen değişimlere farklı açılardan mercek tutan çalışmaları hem kapsamlı hem de derinlikli bir yapı arz ediyor. Onun eserlerine baktığımızda düşünce geleneğimizin bugüne kadarki seren camını da görebiliyoruz. Hocamızı tebrik ediyor, daha nice çalışmayla ilim ve fikir müktesebatımıza önemli katkılar yapmasını temenni ediyorum" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl resim ödülünün ressam Yalçın Gökçebağ’a verildiğini belirterek, yarım asrı aşan sanat yolculuğunda Anadolu’yu resme, resmi de Anadolu’ya taşıyan Gökçebağ’ın Türk resminde müstesna bir yere sahip olduğunu vurguladı. Erdoğan, "Bu seneki resim ödülümüzün sahibi kıymetli ressam Yalçın Gökçebağ Beyefendidir. Yarım asırlık sanat yolculuğunda Anadolu’yu resme, resmi de Anadolu’ya taşıyan Yalçın Gökçebağ Cumhuriyetimizin ilk kuşak ressamlarından devraldığı hazineyi yeni bir seziş ve bakış açısıyla tuvale döküyor" dedi. Gökçebağ’ın, Cumhuriyet’in ilk kuşak ressamlarından devraldığı mirası yeni bir seziş ve bakış açısıyla tuvale aktardığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Renkleri adeta şiire dönüştürdüğü tablolarında bu toprakların sesi duyuluyor. Çizgilerinde insanın ve tabiatın güzellikleri okunuyor. Özgün, canlı ve masalları andıran eserleriyle Türk resminde önemli bir yer tutan Yalçın Gökçebağ’ı tüm kalbimle kutluyorum" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, müzik ödülünün ise Prof. Dr. Yalçın Tura’ya tevcih edildiğini belirterek, Tura’nın Türk müziğinin yaşayan duayenlerinden biri olduğunu söyledi. Erdoğan, hafızalara kazınan çok sayıda film ve dizinin müziklerine imza atan Tura’nın, hem müzik bilimine hem de Türk müzik teorisine önemli katkılar sunduğunu ifade etti. Prof. Dr. Yalçın Tura’nın, İstanbul Teknik Üniversitesi’nde Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Müzik Bölümü’nü kurarak ülkeye seçkin bir eğitim yuvası kazandırdığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hem akademik çalışmaları hem de gönüllerimizde taht kuran beste ve güfteleriyle Türk müziğine hediye ettiği tüm değerler için kendisine teşekkür ediyorum" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, arkeoloji ödülünün Prof. Dr. Fahri Işık’a takdim edildiğini belirterek, Işık’ın Türkiye ve dünya arkeolojisine önemli katkılar sunduğunu vurguladı. Malatya’nın yetiştirdiği seçkin bir bilim insanı olan Prof. Dr. Fahri Işık’ın, kazı biliminde uzun yıllar doğru kabul edilen pek çok yanlışı ortaya koyduğunu ifade eden Erdoğan, "Kitapları, makaleleri ve araştırmalarıyla Anadolu’nun binlerce yıllık zengin tarihine ışık tutmuştur" dedi. Prof. Dr. Işık’ın, kazı bölgelerinde kimi zaman çadırlarda kimi zaman köy evlerinde kalarak büyük bir özveriyle çalışmalarını sürdürdüğünü belirten Erdoğan, Patara başta olmak üzere birçok antik kentte nadide eserlerin gün yüzüne çıkarılmasına öncülük ettiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk arkeolojisine sağladığı katkılar dolayısıyla Prof. Dr. Fahri Işık’ı tebrik ederek, "Kazı biliminde paradigma değiştiren çalışmaları dolayısıyla kendisini gönülden kutluyorum" diye konuştu. "İsrail’in acımasızca öldürdüğü gazetecilerin kahramanca mücadelesini bugün bir kez daha saygıyla selamlıyorum" Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yılın fotoğraf ödülünün Filistinli gazeteci ve fotoğrafçı Ali Jadallah’a verildiğini kaydetti. Ali Jadallah’ın, iki yılı aşkın süredir devam eden saldırıları fotoğraf kareleriyle tüm dünyaya belgelediğini belirten Erdoğan, Jadallah’ın objektifinin, "gerçekleri medeni denilen dünyanın yüzüne çarptığını" ifade etti. Erdoğan, Filistinli foto muhabirinin aynı zamanda Anadolu Ajansı adına sahada görev yaptığını da hatırlattı. Erdoğan, "Canını hiçe sayıp hakikatin deklanşörüne basarak Gazze’deki zulmü fotoğraflarla belgeleyen Ali Jadallah kardeşimi şahsım milletim ve tüm mazlumlar adına tebrik ediyorum. Çektiği fotoğraflar uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Güney Afrika’nın İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanı’nda açtığı davada bu fotoğraflar kanıt olarak sunuldu" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze’de yaşananları dünyaya duyurdukları için hedef alınan basın mensuplarını da anarak, "Sırf Gazze’deki vahşeti görüntüledikleri için İsrail tarafından katledilen, 37’si kadın olmak üzere 283 basın mensubunu burada rahmetle anıyorum" dedi. İsrail’in saldırılarında hayatını kaybeden gazetecilerin onurlu mücadelesini saygıyla selamladığını ifade eden Erdoğan, "İsrail’in acımasızca öldürdüğü gazetecilerin kahramanca mücadelesini bugün bir kez daha saygıyla selamlıyorum" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in baskı ve engelleme çabalarına rağmen gerçeğin gizlenemeyeceğini vurgulayarak,"Burada şunu da ifade etmek istiyorum, İsrail hükümeti ne kadar susturmaya ve engellemeye çalışırsa çalışsın, vicdanlı yürekler ve hakikatin peşinde koşan gerçek gazeteciler, canları pahasına Filistin’de olan bütün bu olup bitenleri gözler önüne sermeye devam ediyor" değerlendirmesini yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, hakkı haykırmayı şiar edinmiş bir ülke ve yönetim olarak Filistin halkının yanında durmaya devam ettiklerini vurgulayarak, "Biz de Filistin halkının yanında eğilmeden, bükülmeden dimdik duruyoruz" dedi. Gazze’de yaşananlara karşı Türk basınının sergilediği duruşa da dikkat çeken Erdoğan, "Gazze soykırımında TRT ve Anadolu Ajansımız başta olmak üzere Türk basın kuruluşları gerçekten yürekli bir duruş sergilemiştir" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze’de canice katledilen basın mensuplarının fedakârlıklarının kayıt altına alınması amacıyla önemli bir çalışma yapıldığını belirterek, "Bu kapsamda, geçtiğimiz hafta ‘Gerçeğin Katli: İsrail’in Gazeteciliğe Karşı Savaşı’ isimli bir kitap yayımlanmıştır" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gazze’de yaşananların unutulmaması ve adaletin yerini bulması için bundan sonra da her cephede mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz" dedi. "Bugün mirasçısı olduğumuz kültür ve medeniyet iklimi, büyük sanatçıların inşa ve ibda ettiği müşterek zenginliğimizdir" Konuşmasının devamında kültür ve sanatın insanlık tarihindeki yerine değinen Erdoğan, insanın başlı başına bir sanat eseri olduğunu vurgulayarak, "İnsan, eski zamanlardan itibaren yeryüzünde karşılaştığı her nesneyi, her durumu, her ses ve rengi sanatın malzemesi olarak görmüştür" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, insanlığın kendi içinden çıkardığı dehalar ve sanatçı ruhlar sayesinde büyük bir sanat birikimi oluşturduğunu belirterek, "Bugün mirasçısı olduğumuz kültür ve medeniyet iklimi, büyük sanatçıların inşa ve ibda ettiği müşterek zenginliğimizdir" diye konuştu. Bu zenginliğin aynı zamanda bir devamlılık düşüncesinin sonucu olduğuna dikkat çeken Erdoğan, kültür ve sanatın, insanlığın acılarının, sevinçlerinin ve var olma mücadelesinin dünya hayatındaki en güçlü kanıtlarından biri olduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, insan var oldukça sanatın da var olacağını vurgulayarak, sanatın kendini yenileyen ve sürekli üreten bir alan olduğuna dikkat çekti. Erdoğan, "İnsan yaşadıkça sanat da yaşayacak, kendisini yenileyecek, yeni ufuklar keşfedecek ve kendini yeniden üretmeye devam edecektir" dedi. Türkçenin güçlü şairlerinden merhum Arif Nihat Asya’ya da atıfta bulunan Erdoğan, Asya’nın sanat anlayışını yansıtan dizelerini hatırlatarak, sanatın dönüştürücü gücünü dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, söz konusu şiirin adeta bir sanat manifestosu niteliği taşıdığını ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, mimariden musikiye, şiirden resme kadar tüm sanat dallarının özünde insanı, dünyayı ve insanın ötesini anlama çabasının bulunduğunu belirterek, "Sanat, dünyayı daha anlamlı kıldığı için sanattır. Sanat, insana değer kattığı, insanı tekemmül ettirdiği için sanattır. Sanat, bize başka hiçbir şeyin veremeyeceği bir coşkuyu ve duyguyu verdiği için sanattır" diye konuştu. Sanatın ayrıştıran değil birleştiren bir güç olduğunun altını çizen Erdoğan, Türkiye’nin yetiştirdiği büyük sanatçıların ortak bir değer olduğunu vurguladı. Erdoğan, "Türkiye’nin her büyük şairi, her büyük yazarı bizim medarı iftiharımızdır. Dil, kültür, sanat, düşünce ve mimari alanında eser veren münevverlerimizin tamamı bizim için birer kutup yıldızıdır" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin kültür ve medeniyet birikiminin büyük isimlerle şekillendiğini vurgulayarak, "Nasıl ki Selimiye’siz bir Edirne’yi, Süleymaniye’siz bir İstanbul’u tahayyül edemiyorsak, Mimar Sinan’sız bir Türkiye’yi de düşünemeyiz" dedi. Türk musikisinin de asırlara yayılan büyük ustalarla varlık kazandığını ifade eden Erdoğan, "Itrî, Dede Efendi, Şevki Bey, Saadettin Kaynak, Neşet Ertaş ve daha nice dev isim olmadan Türk müziğini tasavvur edemeyiz" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk şiirinin milli kimliğin temel unsurlarından biri olduğuna dikkat çekerek, "Yunus Emre’den Karacaoğlan’a, Fuzuli’den Mehmet Akif’e, Nedim’den Yahya Kemal’e, Nef‘i’den Nazım Hikmet’e, Şeyh Galip’ten Sezai Karakoç’a uzanan büyük bir şiir mirasına sahibiz. Türk şiiri, sadece lisanımızın değil, aynı zamanda millî hissiyatımızın da tapu senedidir" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilim, kültür ve sanatta sahip olunan köklü mirasın gelecek kuşaklar için taşıdığı öneme dikkat çekerek, "İlim, kültür ve sanatta sahip olduğumuz bu köklü miras, inşallah asırlar boyunca kültür ve sanat birikimimizi beslemeye devam edecektir" dedi. Küreselleşme süreciyle birlikte kültürel tek tipleşmenin tüm dünyayı etkisi altına aldığı bir dönemden geçildiğini ifade eden Erdoğan, her alanda sınırsız tüketimi teşvik eden ve insanı edilgen hâle getiren bu anlayışa karşı uyarılarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, söz konusu kültürel kuşatmadan çıkış yolunun köklere sahip çıkmaktan geçtiğini vurgulayarak, "Her alanda sınırsız tüketimi teşvik eden, insanı edilgen hale getiren bu cendereden ancak köklerimize tutunarak kurtulabiliriz" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendi miras ve birikiminden beslenen sanatın, kültürel tek tipleşmeye karşı güçlü bir direnç unsuru olacağını vurgulayarak, "Kendi mirasımızdan ve birikimimizden beslenen sanat, bu tek tipleşme dalgasına karşı tabiri caizse bir dalga kıran işlevi görecektir" dedi. Bu değerlendirmeyi özellikle vurguladığını belirten Erdoğan, günümüzde popüler hale gelen birçok film, dizi ve müzik eserinin geniş coğrafyalarda oluşturduğu etkiye dikkat çekti. Erdoğan, "Bugün popüler olan pek çok filmin, dizinin ve müzik eserinin coğrafyamızdaki etkisine ve nüfuzuna baktığımızda, sanatın dönüştürücü gücünün nelere kadir olduğunu hepimiz görebiliyoruz" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel ölçekte yaygınlaşan tek tipleşmenin sanat alanında da ciddi riskler barındırdığına vurgu yaptı. Tüketim alışkanlıkları, yaşam tarzları, yemek kültürü ve giyim kuşamda görülen yeknesaklaşmanın sanat beğenilerini de etkilediğini belirten Erdoğan, bu durumun özgün ve yetkin olanı törpülediğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel tüketim düzeninin insanın biricikliğini aşındırdığına işaret ederek, "Yeryüzünde önüne çıkan her şeyi öğüten, herkesi birbirine benzeten küresel tüketim çarkı, insanın biricikliğini yok etmenin yanı sıra bireyin yeteneklerini de aynı tornadan geçirmektedir" değerlendirmesinde bulundu. Neoliberal kültür anlayışıyla ‘trend’ adı altında sürekli değişen yeni kutsalların, insana dair pek çok değeri tahrip ettiğini belirten Erdoğan, yapay zeka ürünlerinin sanat alanındaki etkilerine de dikkat çekti. Erdoğan, "Yapay zeka mahsulü şiirlerin, kitapların, şarkıların, resimlerin ve sinema filmlerinin yüz milyonlara ulaştığı, gerçekle sanal arasındaki farkın büyük ölçüde kaybolduğu bir dönemde, bizi yarın neyin beklediğini tam olarak bilemiyoruz; hiçbirimiz kestiremiyoruz" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, milli kimliği, kültürü ve değerleri dışlayan anlayışların kalıcı olamayacağını vurgulayarak, bu tür eğilimlerin yüzeyselliğe mahkum olduğunu ifade etti. Milli kimliği, milli kültürü, değerleri, idealleri, erdemi ve ahlakı dışlayan her trendin derinlikten yoksun kalacağını belirten Erdoğan, "Hiçbir özgünlüğü ve derinliği olmayan, günlük üretilip günlük tüketilen işler ile bu küresel fırtınanın önünde durmamız mümkün değildir" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel kültür savaşlarında güçlü bir duruş için yerli ve milli kültür değerlerinin evrensel bir bakış açısıyla ele alınması gerektiğine dikkat çekerek, "Yerli ve milli olan kültür değerlerimizi evrensel bir perspektifle harmanlamalı, yeniden üretmeli ve yeniden inşa etmeliyiz" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yerli ve milli kültür değerlerinin yeniden inşasının kolay bir süreç olmadığını vurgulayarak, bunun ciddi emek ve gayret gerektirdiğini ifade etti. Bir siyasetçi olarak bu sürecin zorluklarının farkında olduğunu belirten Erdoğan, "Bunun asla kolay olmadığını elbette biliyorum. Ancak bunu yapacak imkâna, birikime ve kapasiteye ziyadesiyle sahibiz" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplumun her yaş ve kesimini etkileyen bu kuşatmadan çıkış yolunun yine kültür ve sanat öncülerinden geçeceğine inandığını dile getirerek, "Her yaş ve her kesimden insanımızı etkileyen bu cendereden çıkış yolunu, tarih boyunca olduğu gibi topluma mihmandarlık eden sanatçılarımızın, mütefekkirlerimizin, münevverlerimizin ve kültür-sanat erbabımızın göstereceğine inanıyorum" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında kültür ve sanat camiasına açık bir çağrıda bulunarak, bu konuda kendilerinden özel bir istirhamı olduğunu dile getirdi. Bilim, sanat, edebiyat, düşünce ve kültür alanlarında emek veren herkesin ortak bir değer olduğunun altını çizen Erdoğan, "Açıkçası bunu sizlerden istirham ediyorum. Bilim adına, sanat adına, edebiyat adına, düşünce adına, kültür adına taş üstüne taş koyan herkesin, hangi görüşten olursa olsun, her bir insanımızın başımızın üstünde yeri olduğunu burada bir kez daha ifade etmek istiyorum" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, evrensel değerlerle buluşurken yerli ve millî duruşunu muhafaza edebilen bir anlayışın önemine vurgu yaparak, kültür, sanat ve bilim insanlarının desteğiyle bu mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceğini ifade etti. Erdoğan, "Evrensele yelken açarken yerli kalabilen, memleketi ve milleti için hayal kurabilen, en sert eleştirileri yaparken dahi yıkmayan kültür, sanat ve bilim insanlarımızın desteğiyle inşallah bu mücadeleyi yürüteceğiz. Rabbim yardımcımız olsun" dedi. Konuşmasının sonunda ödül sahiplerini bir kez daha tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Birazdan kendilerine Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödüllerini tevdi edeceğimiz kıymetli sanatçılarımızı ve bilim insanlarımızı tekrar tebrik ediyorum. Törenimizi teşrif eden siz değerli misafirlerimize ayrı ayrı teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, müzik ödülüne layık görülen Prof. Dr. Yalçın Tura’ya ödülünü takdim ederken "92 yaşında böyle bir ödülü almak herkese nasip olmaz diye düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu. Anadolu Ajansı Foto Muhabiri Ali Jadallah’ın ödülünü eşi ve çocuklarına takdim eden Erdoğan’a, Jadallah’ın eşi Dua İsavi, Gazze’den çıkışın son derece zor olduğunu belirterek, yalnızca kendisi ve çocuklarına izin verildiğini, eşinin Gazze’de kaldığını söyledi. Anadolu Ajansı’nın süreç boyunca kendilerine büyük destek verdiğini ifade eden Dua İsavi Ali, "Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Türk halkına teşekkür ederek, "Her zaman yanımızda oldular. Sizlerden bir dileğim var, eşimin de burada olmasını temenni ediyorum" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, "Biz her türlü yola başvuracağız. İnşallah Ali’yi sana da bize de kavuşturacağız" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri programı öncesi, ödül alan AA Foto Muhabiri Ali Jadallah’ın ailesini kabul etti.
18 Aralık 2025 Perşembe - 20:29
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Filistin halkının yanında eğilmeden, bükülmeden dimdik duruyoruz."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, " Hakkı haykırmayı şiar edinmiş bir ülke ve yönetim olarak Filistin halkının yanında eğilmeden, bükülmeden dimdik duruyoruz." dedi.
18 Aralık 2025 Perşembe - 19:45
RTÜK’ten 2 dijital platform ve 3 radyoya üst sınırdan idari para cezası
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu tarafından (RTÜK) 2 dijital platform ve 3 radyoya üst sınırdan idari para cezası uygulandı. RTÜK, bugün gerçekleştirdiği toplantıda dijital platform ve radyoya yayınlarının ihlallerini değerlendirdi. Kurum tarafından 5 yayın kuruluşuna üst sınırdan idari para cezası uygulandı. HBO Max logolu isteğe bağlı medya hizmet sağlayıcı kuruluşta yayınlanan ‘Jasmine’ adlı diziyle ilgili hazırlanan rapor Üst Kurul toplantısında ele alındı. Değerlendirme sonrası HBO Max logolu medya hizmet sağlayıcı kuruluşa 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde yer alan ‘Toplumun milli ve manevi değerlerine, genel ahlaka ve ailenin korunması ilkesine aykırı olamaz’ hükmünü ihlalden en üst sınırdan idari para cezası ve katalogdan çıkarma yaptırımı uyguladı. Netflix’e ‘Too Hot to Handle: İtalya’ cezası Üst Kurul toplantısında Netflix adlı isteğe bağlı medya hizmet sağlayıcı tarafından ‘Too Hot to Handle: İtalya’ isimli yarışma programındaki yayın ihlalleri de ele alındı. Programda Türk toplum yapısına aykırı olarak yer verilen müstehcen sahneler, çarpık ilişki ağları yer aldığı belirlenirken Netflix adlı isteğe bağlı medya hizmet sağlayıcısına 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8’inci maddenin birinci fıkrasının (n) bendinde yer alan ‘Müstehcen olamaz’ hükmünü ihlal ettiği gerekçesiyle en üst sınırdan idari para cezası ve katalogdan çıkarma müeyyidesi uygulandı. 3 radyoya para cezası Üst Kurul toplantısında ‘Rayo Lider İzmir’ adlı medya hizmet sağlayıcı kuruluşta, ceza infaz kurumlarındaki mahkumlar ve mahkum yakınlarının SMS hattı, ses kaydı veya WhatsApp kanallarıyla gönderdikleri mesajlarının okunduğu, istek parçalarının çalındığı tespit edildi. Bu durumun ceza infaz kurumlarının asayiş ve güvenliğini bozabilecek mahiyette olduğuna vurgu yapılırken bu gerekçelerle ‘Rayo Lider İzmir’ adlı yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşa 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (j) bendinde yer alan ‘Yayın hizmetleri, haksız çıkarlara hizmet eden ve haksız rekabete yol açan unsurlar içeremez’ hükmünü ihlalden yüzde 3 idari para cezası uygulandı. ‘Radyomuğla’ adlı medya hizmet sağlayıcı kuruluşta hükümlü/tutuklulara yönelik olarak müzik yayını yapılan ‘Kader Mahkumları Özel Programı’ isimli programda da kaba ve argo kelimeler bulunan şarkıların yayınlandığı tespit edildi. Medya hizmet sağlayıcı kuruluşa 6112 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (m) bendinde yer alan "Yayın hizmetleri Türkçenin, özellikleri ve kuralları bozulmadan doğru, güzel ve anlaşılır şekilde kullanılmasını sağlamak zorundadır; dilin düzeysiz, kaba ve argo kullanımına yer verilemez" hükmünü ihlal ettiği gerekçesiyle yüzde 3 idari para cezası verildi. ‘Seç FM’ adlı medya hizmet sağlayıcı kuruluşu ise Manisa ve Uşak illerindeki ceza infaz kurumlarında barındırılan mahkumlar ile bu mahkumların yakınlarının istek parçalarının çalınıp mesajlarının okunduğu programda Ceza İnfaz Kurumlarının asayiş ve güvenliğini bozabilecek bilgilerin paylaşıldığı vurgulandı. Bu nedenle ‘Seç FM’ adlı medya hizmet sağlayıcı kuruluşa 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde yer alan "Yayın hizmetleri, hukukun üstünlüğü, adalet ve tarafsızlık esasına aykırı olamaz" hükmünü ihlalden yüzde 2 idari para cezası uygulandı.
18 Aralık 2025 Perşembe - 19:42
Ziraat Türkiye Kupası: Gençlerbirliği: 3 - Bodrum FK: 2
Ziraat Türkiye Kupası B Grubu 1. haftasında Gençlerbirliği, sahasında Bodrum FK’yı 3-2 mağlup etti. Stat: Eryaman Hakemler: Muhammet Ali Metoğlu, Selahattin Altay, Kemal Elmas Gençlerbirliği: Ricardo Velho, Thalisson, Zan Zuzek (Metehan Mimaroğlu dk. 60), Henry Onyekuru (Tongya dk. 46), Samed Onur, Kevin Csoboth (Dilhan Demir dk. 40), Mbaye Niang (Göktan Gürpüz dk. 76), Dal Varesanovic (Sekou Koita dk. 46), Abdurrahim Dursun, Fıratcan Üzüm, Sinan Osmanoğlu Yedekler: Erhan Erentürk, Metehan Mimaroğlu, Pedro Pereira, Furkan Ayaz Özcan, Matej Hanousek, Prince Martor Teknik Direktör: Metin Diyadin Bodrum FK: Bahri Can Tosun, Zdravko Dimitrov (Pedro Brazao dk. 74), Mustafa Erdilman, Omar Imeri, Adem Metin Türk, Mert Yılmaz (Ahmet Aslan dk. 74), Furkan Apaydın (Musah Mohammed dk. 46), İsmail Tarım, Ege Bilsel, Ali Habeşoğlu (Taulan Sulejmanov dk. 66), Enes Öğrüce (Jonathan Okita dk. 83) Yedekler: Diogo De Sousa, Arlind Ajeti, Musah Mohammed, Emirhan Arkutcu, Ozan Soğancıoğlu, Pusat Yağız Şafak Teknik Direktör: Sefer Yılmaz Goller: Adem Metin Türk (dk. 19), Ali Habeşoğlu (dk. 51) (Bodrum FK) Mbaye Niang (dk. 59 ve 69), Samed Onur (dk. 67) (Gençlerbirliği) Sarı kartlar: Bahri Can Tosun, İsmail Tarım (Bodrum FK), Samed Onur, Abdurrahim Dursun (Gençlerbirliği)
18 Aralık 2025 Perşembe - 19:33
Bakan Fidan, ABD’de ’Gazze’ konulu toplantıya katılacak
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, yarın ABD’nin Miami kentinde, ABD, Mısır ve Katar yetkililerinin iştirakiyle gerçekleştirilecek olan Gazze konulu toplantıya katılacak. Konuya ilişkin Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, "Sayın Bakanımız, ABD, Mısır ve Katar’dan yetkililerin katılımıyla yarın Miami kentinde düzenlenecek olan Gazze konulu toplantıya iştirak edecektir. Toplantı vesilesiyle, diğer bölgesel meselelerin ele alınacağı görüşmeler de gerçekleştirilecektir" ifadelerine yer verildi.
18 Aralık 2025 Perşembe - 19:27
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri programında açıklamalarda bulundu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri programında açıklamalarda bulundu
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder