Yerel Haberler
Ankara
28 Şubat hükümlüsü 4 eski general daha tahliye edildi 17 Mayıs 2024 Cuma - 13:23:05 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan kararın ardından 28 Şubat davası hükümlülerinden Fevzi Türkeri, Yıldırım Türker, Cevat Temel Özkaynak ve Erol Özkasnak tahliye oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 14 hükümlünün kalan cezalarının sürekli hastalık ve kocama hali nedeniyle kaldırılmasına ilişkin kararı Resmi Gazete’de yayımlanmıştı. Buna göre 28 Şubat davası hükümlüsü eski orgeneraller Çevik Bir, Çetin Doğan, Fevzi Türkeri, emekli Korgeneral Yıldırım Türker, emekli Koramiral Aydan Erol, emekli tümgeneraller Erol Özkasnak, Cevat Temel Özkaynak’ın kalan cezaları, sürekli hastalık ve kocama hali nedeniyle kaldırıldı. 4 general daha tahliye oldu 28 Şubat davası hükümlülerinden eski Orgeneral Fevzi Türkeri, emekli Korgeneral Yıldırım Türker, emekli Tümgeneral Cevat Temel Özkaynak ve emekli Tümgeneral Erol Özkasnak, Sincan Ceza İnfaz Kurumundan tahliye edildi. Eski komutanlar, tahliyeleri sınrasında dışarıda kendilerini bekleyen aileleri ile buluştu. Emekli Tümgeneral Erol Özkasnak, “Torunumu, eşimi ve çocuklarımı gördüğüm için çok mutlu oldum. Sağlık durumum idare eder durumda. Gelen herkese teşekkür ediyorum" derken, emekli Korgeneral Yıldırım Türker ise, “Çok mutluyuz. Aynı zamanda da üzgünüz. Burada sağlığımızı muhafaza edebilmek için gayret gösterdik. Çok büyük sorunlarımız var" ifadelerini kullandı.
17 Mayıs 2024 Cuma - 12:53 TBMM Başkanı Kurtulmuş gençlerle buluştu TBMM Başknı Numan Kurtulmuş, “Türkiye’nin özellikle bu bölgede, coğrafyada güçlü bir şekilde ayakta durmaktan başka bir şansı yoktur” dedi. Kurtulmuş, 81 ilden gelen gençler ile KKTC ve Azerbaycan’dan gelen gençleri TBMM Tören Salonu’nda ağırladı. Gençlere Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak da eşlik etti. TBMM Başkanı Kurtulmuş, 19 Mayıs Atatürk’ü anma gençlik ve Spor bayramı vesilesiyle tarihimizin en anlamlı sayfalarından birisini bir kere daha hatırlamak için bir araya geldiklerini belirterek, “19 Mayıs Türkiye’nin milli mücadelesinin kilit noktalarından dönüm noktalarından birisidir. Türkiye bildiğiniz gibi Osmanlı Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra maalesef mağlup olduktan sonra, 30 Ekim 1918’de Mondros mütarekesi imzalanması ile birlikte galip devletler Anadolumuzu işgal etmeye başladılar. Bunlardan en önemlilerinden birisi de İzmir’in işgalidir. İzmir’in işgalinin ertesi günü Mustafa Kemal Paşa ve beraberindeki 18 subayla birlikte Türkiye’nin o zamanki 19. Kolordu müfettişi sıfatıyla Mustafa Kemal Paşa ve 18 subay arkadaşı Samsun’a gitmek için yola çıktılar. Samsun’a gitmek bir milli mücadeleyi başlatmak Anadolu’daki direniş ruhunu ateşlemek ve böylece emperyalizmin Anadolu’yu işgal eden öncü ordularına fırsat vermemek için ortaya konulmuş tarihi bir kararlılıktır. Hemen Samsun’un ardından bildiğiniz gibi Havza, Amasya ve Erzurum kongreleri gerçekleşti, bu kongrelerle birlikte yerel mücadele unsurları bir şekilde harekete geçirildi ve onlar arasında ortak bir kararlılık vurgulandı” ifadelerini kullandı. 19 Mayıs kendileri için milli tarihin sıradan sayfalarından birisi olmadığını kaydeden Kurtulmuş, “Fevkalade önemli bir dönüm noktasının başlangıcıdır. Bir kararlılığın, istikametin ve inancın müşahhas bir halidir. İnanç, azim, kararlılık ve direnç bütün bunların hepsini bir araya getiren bir ruh anlayışı ile böylesine büyük bir maneviyatla böylesine büyük bir kurtuluş ve diriliş ruhuyla büyüklerimiz ayağa kalktılar ve Türkiye’nin bağımsızlığını bizlere sizlere gelecek nesillere armağan ettiler. Ülkemizin bazı önemli liseleri kurtuluş Savaşı ondan önceki Birinci Dünya Savaşı sırasında yıllar boyunca mezun veremedin Kastamonu Lisesi’nin İstanbul Erkek Lisesi’nin, Kabataş Lisesi, Kayseri Lisesi’nin ve Anadolu’da Erzurum Lisesi’nin mezunları, öğrencileri hepsi cepheye koştular ve hepsi cephelerde şehit oldular. İstanbul Tıp Fakültesi’nin bir döneminden bir tek kişi bile mezun olamaz. Hepsi bu milletin yeniden kurtuluş mücadelesinde azimle, kararlılıkla, kahramanlık destanının bir parçası olabilmek için cepheye koştular ve bir metre sonra iki metre sonra öleceklerini bilmelerine rağmen ya Allah diyerek şehadete yürüdüler” şeklinde konuştu. Kurtulmuş şöyle konuştu: “Türkiye’nin özellikle bu bölgede, coğrafyada güçlü bir şekilde ayakta durmaktan başka bir şansı yoktur. Nasıl dün Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde sağdan soldan esen kuvvetli rüzgârlar bizi yerle bir etmek için bütün gücünü kullandıysa hiç şüphesiz bugünde aynı rüzgârlar çok daha kuvvetli bir şekilde esmektedir. Buna karşı suyun üstündeki saman copu gibi oradan oraya savrulup durmayacağız. İstikametimizi hedefimizi belirleyeceğiz ve özellikle ülkemizin en büyük kazanımı olan en büyük serveti olan gençliğimizi en güzel şekilde ileriye doğru hazırlayacağız. Bunun için iki araba başlık altında gelecekle ilgili söyleyeceklerimizi toparlamak isterim. Bunlardan birincisi iddia, irade ve azim iddia irade ve ahlak sahibi olmaktır. Türkiye’nin gençleri Türk gençleri tekraren söylüyorum iddialı iradeli ve ahlaklı olmak zorundadır. İddia sadece kendi şahsımızın kişisel hedeflerimizin kişisel kariyerimizin peşinde koşan bir iddia olamaz. Bu ülkeye bu coğrafyaya ve hatta mazlum ve masum insanların tamamına tüm insanlık ailesine karşı bir büyük iddiaya sahip olmak zorundayız. O da önce Türkiye’de, Türkiye’nin gerçekten güçlü bir Türkiye olması sözünün muteber gücünün de tesirli olmasını sağlayacak bir azim ve iddianın içerisinde olmamızdır. Ayrıca iddia sahibi tek başına etmez olmak yetmez bu iddiayı birlikten bir iradeyle desteklemek zorundayız Güçlü irade ancak güçlü bir iradeyle, güçlü iddia, güçlü iradelerle desteklenir ve sadece iddia ve irade sahibi olmak değil, aynı zamanda bunu iddia ve irade sahibi olarak ortaya koyduğumuz hedefleri kendimize, ülkemize ve insanlığa ait hedeflerimizi gerçekleştirmek için yüksek ahlakla hareket eden bir tavrı ortaya koymak mecburiyetindeyiz.” Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, milletvekili seçme ve seçilme yaşının 18 yaşına indirildiğini kaydederek, sporda da önemli bir ülke olduklarını ifade etti. Hacı Bayram Veli Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 3. Sınıf öğrencisi Harun Reşit Şeker, 19 Mayıs 1919’da Türk milletinin dünyaya ders verdiğini söyleyerek, 19 Mayıs kurtuluş müjdesi olduğunu ifade etti. (AUÖ
28 Şubat hükümlüsü 4 eski general daha tahliye edildi
17 Mayıs 2024 Cuma - 13:23 28 Şubat hükümlüsü 4 eski general daha tahliye edildi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan kararın ardından 28 Şubat davası hükümlülerinden Fevzi Türkeri, Yıldırım Türker, Cevat Temel Özkaynak ve Erol Özkasnak tahliye oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 14 hükümlünün kalan cezalarının sürekli hastalık ve kocama hali nedeniyle kaldırılmasına ilişkin kararı Resmi Gazete’de yayımlanmıştı. Buna göre 28 Şubat davası hükümlüsü eski orgeneraller Çevik Bir, Çetin Doğan, Fevzi Türkeri, emekli Korgeneral Yıldırım Türker, emekli Koramiral Aydan Erol, emekli tümgeneraller Erol Özkasnak, Cevat Temel Özkaynak’ın kalan cezaları, sürekli hastalık ve kocama hali nedeniyle kaldırıldı. 4 general daha tahliye oldu 28 Şubat davası hükümlülerinden eski Orgeneral Fevzi Türkeri, emekli Korgeneral Yıldırım Türker, emekli Tümgeneral Cevat Temel Özkaynak ve emekli Tümgeneral Erol Özkasnak, Sincan Ceza İnfaz Kurumundan tahliye edildi. Eski komutanlar, tahliyeleri sınrasında dışarıda kendilerini bekleyen aileleri ile buluştu. Emekli Tümgeneral Erol Özkasnak, “Torunumu, eşimi ve çocuklarımı gördüğüm için çok mutlu oldum. Sağlık durumum idare eder durumda. Gelen herkese teşekkür ediyorum" derken, emekli Korgeneral Yıldırım Türker ise, “Çok mutluyuz. Aynı zamanda da üzgünüz. Burada sağlığımızı muhafaza edebilmek için gayret gösterdik. Çok büyük sorunlarımız var" ifadelerini kullandı.
TBMM Başkanı Kurtulmuş gençlerle buluştu
17 Mayıs 2024 Cuma - 12:53 TBMM Başkanı Kurtulmuş gençlerle buluştu TBMM Başknı Numan Kurtulmuş, “Türkiye’nin özellikle bu bölgede, coğrafyada güçlü bir şekilde ayakta durmaktan başka bir şansı yoktur” dedi. Kurtulmuş, 81 ilden gelen gençler ile KKTC ve Azerbaycan’dan gelen gençleri TBMM Tören Salonu’nda ağırladı. Gençlere Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak da eşlik etti. TBMM Başkanı Kurtulmuş, 19 Mayıs Atatürk’ü anma gençlik ve Spor bayramı vesilesiyle tarihimizin en anlamlı sayfalarından birisini bir kere daha hatırlamak için bir araya geldiklerini belirterek, “19 Mayıs Türkiye’nin milli mücadelesinin kilit noktalarından dönüm noktalarından birisidir. Türkiye bildiğiniz gibi Osmanlı Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra maalesef mağlup olduktan sonra, 30 Ekim 1918’de Mondros mütarekesi imzalanması ile birlikte galip devletler Anadolumuzu işgal etmeye başladılar. Bunlardan en önemlilerinden birisi de İzmir’in işgalidir. İzmir’in işgalinin ertesi günü Mustafa Kemal Paşa ve beraberindeki 18 subayla birlikte Türkiye’nin o zamanki 19. Kolordu müfettişi sıfatıyla Mustafa Kemal Paşa ve 18 subay arkadaşı Samsun’a gitmek için yola çıktılar. Samsun’a gitmek bir milli mücadeleyi başlatmak Anadolu’daki direniş ruhunu ateşlemek ve böylece emperyalizmin Anadolu’yu işgal eden öncü ordularına fırsat vermemek için ortaya konulmuş tarihi bir kararlılıktır. Hemen Samsun’un ardından bildiğiniz gibi Havza, Amasya ve Erzurum kongreleri gerçekleşti, bu kongrelerle birlikte yerel mücadele unsurları bir şekilde harekete geçirildi ve onlar arasında ortak bir kararlılık vurgulandı” ifadelerini kullandı. 19 Mayıs kendileri için milli tarihin sıradan sayfalarından birisi olmadığını kaydeden Kurtulmuş, “Fevkalade önemli bir dönüm noktasının başlangıcıdır. Bir kararlılığın, istikametin ve inancın müşahhas bir halidir. İnanç, azim, kararlılık ve direnç bütün bunların hepsini bir araya getiren bir ruh anlayışı ile böylesine büyük bir maneviyatla böylesine büyük bir kurtuluş ve diriliş ruhuyla büyüklerimiz ayağa kalktılar ve Türkiye’nin bağımsızlığını bizlere sizlere gelecek nesillere armağan ettiler. Ülkemizin bazı önemli liseleri kurtuluş Savaşı ondan önceki Birinci Dünya Savaşı sırasında yıllar boyunca mezun veremedin Kastamonu Lisesi’nin İstanbul Erkek Lisesi’nin, Kabataş Lisesi, Kayseri Lisesi’nin ve Anadolu’da Erzurum Lisesi’nin mezunları, öğrencileri hepsi cepheye koştular ve hepsi cephelerde şehit oldular. İstanbul Tıp Fakültesi’nin bir döneminden bir tek kişi bile mezun olamaz. Hepsi bu milletin yeniden kurtuluş mücadelesinde azimle, kararlılıkla, kahramanlık destanının bir parçası olabilmek için cepheye koştular ve bir metre sonra iki metre sonra öleceklerini bilmelerine rağmen ya Allah diyerek şehadete yürüdüler” şeklinde konuştu. Kurtulmuş şöyle konuştu: “Türkiye’nin özellikle bu bölgede, coğrafyada güçlü bir şekilde ayakta durmaktan başka bir şansı yoktur. Nasıl dün Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde sağdan soldan esen kuvvetli rüzgârlar bizi yerle bir etmek için bütün gücünü kullandıysa hiç şüphesiz bugünde aynı rüzgârlar çok daha kuvvetli bir şekilde esmektedir. Buna karşı suyun üstündeki saman copu gibi oradan oraya savrulup durmayacağız. İstikametimizi hedefimizi belirleyeceğiz ve özellikle ülkemizin en büyük kazanımı olan en büyük serveti olan gençliğimizi en güzel şekilde ileriye doğru hazırlayacağız. Bunun için iki araba başlık altında gelecekle ilgili söyleyeceklerimizi toparlamak isterim. Bunlardan birincisi iddia, irade ve azim iddia irade ve ahlak sahibi olmaktır. Türkiye’nin gençleri Türk gençleri tekraren söylüyorum iddialı iradeli ve ahlaklı olmak zorundadır. İddia sadece kendi şahsımızın kişisel hedeflerimizin kişisel kariyerimizin peşinde koşan bir iddia olamaz. Bu ülkeye bu coğrafyaya ve hatta mazlum ve masum insanların tamamına tüm insanlık ailesine karşı bir büyük iddiaya sahip olmak zorundayız. O da önce Türkiye’de, Türkiye’nin gerçekten güçlü bir Türkiye olması sözünün muteber gücünün de tesirli olmasını sağlayacak bir azim ve iddianın içerisinde olmamızdır. Ayrıca iddia sahibi tek başına etmez olmak yetmez bu iddiayı birlikten bir iradeyle desteklemek zorundayız Güçlü irade ancak güçlü bir iradeyle, güçlü iddia, güçlü iradelerle desteklenir ve sadece iddia ve irade sahibi olmak değil, aynı zamanda bunu iddia ve irade sahibi olarak ortaya koyduğumuz hedefleri kendimize, ülkemize ve insanlığa ait hedeflerimizi gerçekleştirmek için yüksek ahlakla hareket eden bir tavrı ortaya koymak mecburiyetindeyiz.” Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, milletvekili seçme ve seçilme yaşının 18 yaşına indirildiğini kaydederek, sporda da önemli bir ülke olduklarını ifade etti. Hacı Bayram Veli Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 3. Sınıf öğrencisi Harun Reşit Şeker, 19 Mayıs 1919’da Türk milletinin dünyaya ders verdiğini söyleyerek, 19 Mayıs kurtuluş müjdesi olduğunu ifade etti. (AUÖ
TDV’nin “İlk Kurbanım İlk İyiliğim” kampanyası bu yıl da devam ediyor
17 Mayıs 2024 Cuma - 12:48 TDV’nin “İlk Kurbanım İlk İyiliğim” kampanyası bu yıl da devam ediyor Türkiye Diyanet Vakfı (TDV), yardımlaşma ve dayanışma bilincinin gelişmesine katkı sağlayan kurban ibadetini gençlere aşılamak amacıyla “İlk Kurbanım İlk İyiliğim” sloganıyla yürüttüğü kampanyayı bu yıl da devam ettiriyor. Diyanet İşleri Başkanlığı ile birlikte “Kurbanını paylaş, kardeşinle yakınlaş” temasıyla gerçekleştirilen vekaletle kurban kesim programı kapsamında kurban vekaletlerini almaya başlayan Türkiye Diyanet Vakfı, Kurban Bayramı’nda yardımları ihtiyaç sahiplerine görevli ve gönüllüler nezaretinde ulaştıracak. Gençlere kurban bilincini aşılamak amacıyla yürütülen kampanyaya ilişkin bilgi veren Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) Genel Müdürü İzani Turan, "İlk Kurbanım İlk İyiliğim" kampanyasının gençleri kurban ibadetine teşvik ettiğini ve toplum arasında sevgi ve saygının pekişmesine katkı sağladığını belirtti. Turan, kurban ibadetinin kardeşlik duygusunu güçlendirdiğini belirterek, toplumda paylaşma, yardımlaşma ve dayanışma bilincini artırdığını vurguladı. Gençlerin milli ve manevi değerlere sahip çıkmasının sevindirici olduğunu ifade eden Turan, kurban bağışlarının başta Filistin ve deprem bölgesi olmak üzere 77 ülkedeki ihtiyaç sahiplerine ulaştırılacağını söyledi. Turan, kurban kesebilir durumda olan tüm vatandaşların bu müstesna ibadeti en doğru usulle ve en güvenli şekilde yerine getirebilmeleri için tüm imkanlarıyla çalıştıklarına dikkati çekerek, şunları kaydetti: “Bağışların teslim alınmasından kurbanların kesimine ve dağıtımına kadar organizasyonun her aşamasını titizlikle takip etmektedir. Kurban kesimleri, vekalet sahiplerinin isimleri tek tek okunarak bizzat Diyanet İşleri Başkanlığımızda görev yapan hocalarımız ve Vakfımızın gönüllüleri nezaretinde yapılmaktadır.” Bu yıl vekaletle kurban kesim hisse bedelinin yurt içi için 11 bin 750 TL, yurt dışı için 4 bin 750 TL olarak belirlendiğini hatırlatan Turan, bağış kanallarıyla ilgili şu bilgileri verdi: “Hayırseverlerimiz, ‘tdv.org’ ve ‘bagis.tdv.org’ adreslerinden online bağış ve TDV mobil bağış uygulamamızdan kurban bağışında bulunabilecekleri gibi il ve ilçe müftülükleri, TDV şubeleri, din görevlileri, tüm bankalar aracılığıyla da bağışta bulunabilirler. Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız da Din Hizmetleri Müşavirlikleri, Ataşelikleri, koordinatörlükler ve bu ülkelerdeki cami dernekleri ile din görevlileri vasıtasıyla kurban vekaletlerini güvenle emanet edebilirler.”
Türk Devletleri Teşkilatı bakanları "Aile" temalı toplantıda bir araya geldi
17 Mayıs 2024 Cuma - 12:10 Türk Devletleri Teşkilatı bakanları "Aile" temalı toplantıda bir araya geldi Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, aile kurumunun bugün birtakım küresel zararlı akımlar karşısında risk altında olduğunu belirterek, "Özellikle bireyselleşme ve dijitalleşmenin yol açtığı dönüşümler, aile kurumunun değerlerini, birlikteliğini ve devamlılığını tehdit eden bir noktaya ulaşmıştır. Dolayısıyla bu dönüşüm sürecinde kültürel değerlerimizi koruyan girişimlere öncelik vermemiz daha da zaruri bir hale gelmiştir" dedi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının ev sahipliğinde ilki gerçekleştirilen Türk Devletleri Teşkilatı 1. Sosyal Politika Bakanlar Toplantısı çerçevesinde "Bakanlar Yuvarlak Masa Toplantısı" yapıldı. Toplantının açılışında konuşan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, ilk defa gerçekleştirilen toplantıda katılımcıları Türkiye’de ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti ifade etti. Dünyada Türk Devletleri Teşkilatı çatısı altında yeni bir dönemin yaşandığını belirten Göktaş, "Bu döneme siyasetten ekonomiye iş birliklerini güçlendiren Türki Cumhuriyetler damgasını vuracak. Bizler bu vizyonla ortak çalışma alanlarımıza sosyal politikalar başlığını da ekliyor, bugün ilk toplantımızı gerçekleştiriyoruz" diye konuştu. Türk Devletleri Teşkilatı’nın son yıllarda attığı somut adımlar ve aldığı kararlarla yükselen bir değer haline geldiğini dile getiren Göktaş, şunları söyledi: "Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da ifade ettikleri gibi Türk Devletleri Teşkilatı artık bir aile meclisidir. Köklü tarih, dil, din ve kültürel münasebetlerimiz, karşılıklı saygı, iş birliği ve ortak çıkarlar temelinde her geçen gün daha da güçlenerek gelişmektedir. Sahip olduğumuz ortak değerler, bugün Türk Devletleri Teşkilatı çatısı altında pek çok alanda iş birlikleri kurulmasına vesile olmuştur. Sizlerin de destekleriyle girişimlerimiz neticesinde bu iş birliklerine bir yenisinin, sosyal politika başlığının eklenmesine muvaffak olduk. Toplantılarımızın ilki için Birleşmiş Milletler tarafından ’Uluslararası Aile Günü’ olarak kabul edilen 15 Mayıs haftasını seçtik. İlk başlığımız olarak aile konusunda mutabık kaldık. Türk Devletleri Teşkilatı’na üye ülkelerin sosyal politikalardan sorumlu bakanlarının belirli aralıklarla bir araya gelmesini planlıyoruz. Böylece ülkelerimizin sosyal hizmet faaliyetlerinin geliştirilmesini ve sosyal politika alanında uluslararası iş birliklerinin arttırılmasını hedefliyoruz." Türk Devletleri Teşkilatı’nı büyük Türk ailesinin güçlü kurumsal yapılarından biri olarak nitelendiren Bakan Göktaş, "Aile, bireylerin ilk sosyal çevresidir ve kişisel gelişimlerinin temelini oluşturur. Sağlam bir aile yapısı, bireylerin duygusal, psikolojik ve sosyal açıdan güvende hissetmelerini sağlar. Aileler, kültürel ve ahlaki değerlerin nesilden nesile aktarılmasında kilit bir rol oynar. Güçlü aile bağları toplumsal dayanışmayı artırır ve üyelerini zorlukların üstesinden gelebilecek şekilde yetiştirir. Destekleyici aile ortamları, bireylerin inovasyon ve yeni bir şey ortaya koyma potansiyellerini ortaya çıkarır, bu da gelecekteki teknolojik ve kültürel gelişmelere katkı sağlar" ifadelerini kullandı. "Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı’mızı açıkladık" Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın "Güçlü bir ülke, güçlü bir millet, huzurlu bir toplum olabilmenin öncelikli şartı güçlü bir aile yapısına sahip olmaktır" sözlerini hatırlatan Göktaş, şunları söyledi: "Bu inançla Türkiye olarak aile yapısının güçlendirilmesi ve değerlerinin korunması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu kapsamda hazırladığımız 2024-2028 dönemini kapsayan ’Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı’mızı iki gün önce açıkladık. Eylem planımız, 5 stratejik amaç, 15 stratejik hedef ve 100 faaliyeti içeriyor. Bu eylem planıyla genç nüfus yapısının korunması, küreselleşme ve dijitalleşmenin getirdiği risklere karşı tedbir alınmasına odaklanıyoruz. Her beş yılda bir gerçekleştirdiğimiz ’Türkiye Aile Yapısı, Türkiye Ergen Profili ve Türkiye Boşanma Nedenleri’ araştırmaları ile yeni hizmet modelleri oluşturuyoruz. Politikalarımızın güçlü bir uygulaması olan ’Aile Sosyal Destek Programımızla’ ihtiyaçları sahada tespit ediyoruz. Bu kapsamda 7,4 milyon haneye ulaştık. Ayrıca aile içi iletişimi geliştirmek amacıyla ’Aile Eğitim Programı’mız ve ’Evlilik Öncesi Eğitim Programı’mızla gençlerimize eğitim veriyoruz. Gençlerimizin aile kurmalarını desteklemek ve onları her türlü sosyal riske karşı korumak için ’Aile ve Gençlik Fonu’nu kurduk." Bakan Göktaş’ın başkanlığında gerçekleştirilen toplantıya Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreteri Kubaniçbek Ömüraliyev, Azerbaycan Aile, Kadın ve Çocuk İşleri Devlet Komitesi Başkanı Bahar Muradova, Özbekistan Sosyal Koruma Ulusal Ajansı Direktörü Mansurbek Olloyorov, Kazakistan Çalışma ve Nüfusun Sosyal Koruması Bakan Yardımcısı Nazgül Sagindykova, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu, Türkmenistan Çalışma ve Sosyal Koruma Bakan Yardımcısı Halbibi Tachjanova, Kırgızistan Çalışma, Sosyal Güvenlik ve Göç Bakanı Gulnara Baatyrova ve Macaristan Sosyal İşlerden Sorumlu Müsteşarı Atilla Fülöp katıldı. Davetlilerin görüşlerini ifade edeceği toplantının ardından ortak bildiri imzalanacak.
Uçak ambulansla Türkiye’ye getirilerek sağlığına kavuşan Türk hastadan teşekkür ziyareti
17 Mayıs 2024 Cuma - 11:58 Uçak ambulansla Türkiye’ye getirilerek sağlığına kavuşan Türk hastadan teşekkür ziyareti Danimarka’da 2 sene önce rahatsızlanınca uçak ambulansla Türkiye’ye getirilen ve tedavisi sonucu sağlığına kavuşan Diş Hekimi Aysun Aydemir İnam, kendisi ile ilgilenen sağlık ekibine teşekkür ziyaretinde bulundu. 2 çocuk annesi Aysun Aydemir İnam, 2022 yılının haziran ayında yaşadığı nefes darlığı üzerine Danimarka’nın Kopenhag şehrinde faaliyet yürüten Bispebjerd Hastanesine başvurdu. Yapılan muayenede akciğerinin söndüğü tespit edilen İnam’a acil olarak göğüs tüpü takıldı. İlerleyen günlerde yapılan tedavilerden sonuç alamayan İnam, Sağlık Bakanlığı’na bağlı uçak ambulansla Türkiye’ye getirilerek, Ankara Atatürk Sanatoryum Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildi. Doç. Dr. Funda İncekara ve ekibi tarafından yapılan ilk müdahalenin ardından acil ameliyata alınan İnam, sağlığına Türkiye’de kavuştu. Sağlığına kavuşmasının ardından Almanya’ya dönen İnam, 2 sene sonra Ankara’ya gelerek, kendisi ile ilgilenen sağlık ekibini ziyaret etti. “Ülkemle gurur duyuyorum” Aysun Aydemir İnam, hayatını ülkesi Türkiye’ye borçlu olduğunu dile getirerek, “Rahatsızlanınca Danimarka’da bir hastaneye yattım. Zaman geçtikçe hastalığım ilerledi ve hayati tehlike geçirerek komaya girmişim. Acilen Türkiye’yi bilgilendirmişler. Türkiye Sağlık Bakanlığı hemen ambulans uçak göndermiş, beni Danimarka’dan alarak Ankara Atatürk Sanatoryum Eğitim ve Araştırma Hastanesine getirmişler. Burada da Doç. Dr. Funda İncekara ve ekibi hemen ameliyata alarak hayatımı kurtarmışlar. Şu an durumum çok iyi ve sağlığıma kavuştum şükür. Almanya’da yaşıyorum. İlk fırsatta Türkiye’ye gelip hayatımı kurtaranlara teşekkür etmek için kendime söz vermiştim. Şimdi fırsatını bulunca ailemi de yanıma alarak Türkiye’ye teşekkür için geldim. Başta Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca olmak üzere ambulans uçak personelimize, acil ameliyata alarak hayatımı kurtaran Doç. Dr. Funda İncekara ve ekibine, hastane çalışanlarımıza, kısacası emeği olan herkese yürekten teşekkür ediyorum. Ülkemle gurur duyuyorum’’ dedi. Ankara Atatürk Sanatoryum Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Funda İncekara ise şunları söyledi: “2 yıl önce Danimarka Kopenhag’da Bispebjerg Hastanesinde akciğer sönmesi ve uzamış hava kaçağı nedeniyle göğüs hastalıkları servisinde takip edilen hasta Aysun Aydemir İnam’ın akciğer filmi ve tetkiklerini değerlendirdiklerinde uzamış hava kaçağı nedeniyle ameliyat olması gerektiği sonucuna varmışlar. Yattığı hastanede imkanlar ve bu ameliyatı yapabilecek doktor olmadığı için durumu bizim Sağlık Bakanlığı’na bildirmişler. Görüşmeler sonucu vakit kaybetmeden göğüs tüplü olan hastamız acil hava ambulansı uçakla bizim hastanemize kabul edildi. Hastanemizde göğüs cerrahi ameliyathanesinde tek kesi ile kapalı akciğer ameliyatı gerçekleştirildi. Ameliyattan sonra da bir süre takip edilen hasta hastanemizden şifa ile taburcu edildi.’’ “Türkiye sağlık alanında çoğu konuda Avrupa’dan önde” Doç. Dr. İncekara, Danimarka’dan Türkiye’ye getirilen İnam’ın ameliyatını başarıyla tamamladıklarını ve Türkiye’nin sağlık hizmetleri konusunda ne kadar ileri seviyede olduğunu dünyaya bir kere daha gösterdiklerine vurgu yaparak, “Kendi alanım için konuşacak olursam bu tür kapalı akciğer ameliyatlarını Atatürk Sanatoryum Eğitim ve Araştırma Hastanesinde rahatlıkla gerçekleştirebiliyoruz. Bizim hastaneyle beraber ülkemizde her türlü açık, kapalı ve robotik akciğer ameliyatları başarıyla gerçekleştiriliyor. İşin aslına bakacak olursak ülkemizin aslında çoğu ülkeden sağlık hizmetleri konusunda öncü ve ileri olduğunu dünya kabul etti. Hekimler olarak biz bu durumla gurur duyuyoruz. Hastam ve meslektaşım Aysun Aydemir İnam’ın 2 yıl sonraki ziyareti ve özellikle bu ziyareti teşekkür için yapmış olması beni çok mutlu etti’’ diye konuştu.
BTK Başkanı Karagözoğlu: “Siber güvenlik ülkeler için bir milli güvenlik meselesi haline geldi”
17 Mayıs 2024 Cuma - 11:57 BTK Başkanı Karagözoğlu: “Siber güvenlik ülkeler için bir milli güvenlik meselesi haline geldi” Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu, “En gelişmiş ülkelerinin dahi karşı karşıya kaldığı siber güvenlik saldırıları, toplumların siber saldırılara karşı ne kadar kırılgan olabileceğini bizlere gösterdi. Siber güvenlik ülkeler için bir milli güvenlik meselesi haline geldi” dedi. 2017 yılından bugüne BTK destek ve himayelerinde, BTK Akademi ev sahipliğinde Blackbox Security, Brandefense ve Siber Kulüpler Birliği tarafından 8. kez düzenlenen Türkiye’nin en büyük Siber Güvenlik Konferansı Hacktrick 2024, siber güvenlik sektöründe önde gelen isimleri, kurumları ve şirketleri 17-19 Mayıs 2024 tarihlerinde bir araya getiriyor. Bugün başlayan ve 18-19 Mayısta 14 farklı sınıfta eş zamanlı eğitimlerle devam edecek olan konferansın açılış konuşmasını yapan BTK Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu, siber güvenliğin yerli ve milli yazılımlarla 7/24 esasına göre yapıldığını ve 7 bin 746 siber güvenlik uzmanının Türkiye’nin siber sahasının korunmasına yönelik çalıştığını söyledi. “Siber güvenlik ülkeler için bir milli güvenlik meselesi haline geldi” Tüm dünya ülkelerinin siber saldırılar karşısında hazırlıklı olması gerektiğini söyleyen Karagözoğlu, “Son zamanlarda dünyanın en gelişmiş ülkelerinin dahi karşı karşıya kaldığı siber güvenlik saldırıları, toplumların siber saldırılara karşı ne kadar kırılgan olabileceğini ve doğru şekilde hazırlanılmazsa bu saldırıların sonuçlarının ne kadar yıkıcı olabileceğini bizlere gösterdi. Siber güvenlik ülkeler için bir milli güvenlik meselesi haline geldi ve siber güvenlik tehditleri her kademede artış gösteriyor. Dolayısıyla ülkelerin güvenliği ve bağımsızlığı için siber alanda da etkili savunma sistemlerinin kurulması ve acil durum hazırlıklarının güçlü bir şekilde yapılması zaruri bir ihtiyaç haline geliyor. Saldırıların, gerçekleştiği anda hemen tespit edilmesi, sanal ya da fiziksel bariyer inşa edilmesi, bölgesel ve ulusal anlamda siber güvenlik politikalarının geliştirilmesi büyük önem arz ediyor” ifadelerine yer verdi. “7 bin 746 siber güvenlik uzmanı ülkemizin siber sahasının korunmasına yönelik çalışmaları yürütüyor” Türkiye’de siber saldırılarla mücadele için yerli ve milli yazılımlar kullanarak 7 gün 24 saat esasına göre çalıştıklarını söyleyen Karagözoğlu, “Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu olarak bizler, siber güvenlik ekosisteminin gelişmesine katkı sağlamak ve bu ekosistemi geliştirmek için pek çok çalışma yürütüyoruz. Kurumumuz bünyesinde kurulan Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi (USOM) ve Siber Olaylara Müdahale Ekipleri (SOME) ile siber vatanımızı; 7/24, gece-gündüz demeden yürüttüğümüz çalışmalarla koruyoruz. 2024 yılı Mayıs ayı itibarıyla, USOM koordinasyonunda görev yapan 14 adet Sektörel SOME ve 2 bin 272 adet Kurumsal SOME ile buralarda görev yapan 7 bin 746 siber güvenlik uzmanı ülkemizin siber sahasının korunmasına yönelik çalışmaları yürütüyor. Bununla birlikte siber güvenlik faaliyetleri bugün tamamen yerli ve milli şekilde geliştirilen yazılımlarla sürdürülüyor. Siber saldırı tekniklerinin çeşitlenmesi ve tehditlerin giderek artmasına karşılık, KASIRGA, AVCI, AZAD, ATMACA ve KULE gibi değerleri milyon dolarlarla ifade edilebilecek yerli ve milli projelerle tehditlerin en az maliyetle, en kısa sürede ve proaktif bir anlayışla tespit edilmesi ve önlenmesini sağlıyoruz” ifadelerini kullandı. “BTK Akademi’nin kullanıcı sayısı 2 Milyonu aşmış durumda” Siber saldırılarla ile mücadelede gençlere yatırım yapılması gerektiğini söyleyen Karagözoğlu, “Bizler bu konuda sorumlu kişiler olarak; insan kaynağına yapılan yatırımın en kıymetli yatırım olduğu inancıyla siber alanda nitelikli insan gücü ve kapasite inşası oluşturmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Bu bağlamda, ülke genelinde BTK Akademi tarafından başlatılan eğitim çalışmalarımızı artırarak devam ettiriyoruz. Ülkemizin dört bir yanında, çocuklarımız ve gençlerimiz başta olmak üzere, talep eden herkese ulaşmak amacıyla kurulan BTK Akademi’nin kullanıcı sayısı 2 Milyonu aşmış durumda. Siber tatbikatlar, çeşitli yarışma ve etkinliklerin yanı sıra, BTK Akademi bünyesinde gerçekleştirilen eğitimler sayesinde gençlerimizi siber güvenlik alanında geliştirmeyi, yetkinliklerini arttırmayı ve potansiyellerini açığa çıkarmayı hedefliyoruz. Bilgi ve iletişim alanında insanımızın hayatını kolaylaştıran, refahına katkı sağlayan her türlü çalışmada bizler tüm paydaşlarımızla birlikte her gün daha da güçlü motivasyonla yer alıyoruz” diye konuştu.