POLİTİKA - 01 Mayıs 2024 Çarşamba 15:05

İçişleri Bakanı Yerlikaya’dan polislere teşekkür mesajı

A
A
A
İçişleri Bakanı Yerlikaya’dan polislere teşekkür mesajı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İstanbul’da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü gösterilerinde görev yapan polislere teşekkür etti.


İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya yaptığı açıklamada, “1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde kanunsuz gösteri ve yürüyüşüne karşı büyük bir ferasetle, sağ duyuyla karşı koyan; toplumsal olayların nasıl yönetilmesi gerektiği konusunda dünyadaki tüm polis teşkilatlarına örnek olan İstanbul’daki kahraman polislerimize teşekkür ediyorum. Sizlerle iftihar ediyorum. Milletimizin destek ve duası sizlerle” ifadelerini kullandı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon KKTC Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu: “Kıbrıs Türkü’nün son süreçlerde en büyük derdi Avrupa Birliği” Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Kıbrıs Türkü’nün son süreçlerdeki en büyük derdinin Avrupa Birliği olduğunu belirterek, “Son derece tehlikeli bir rol oynuyorlar. Bir kere Avrupa Birliği iddia edildiği gibi tarafsız bir örgüt değil. Avrupa Birliği kendi ifadeleriyle de biz Kıbrıs’tan yanayız diyor. Tabii Kıbrıs dediği Rum tarafı. Avrupa Birliği Kıbrıs sorunun halledilmesine yönelik tarafsız bir örgüt olmaktan çıkmıştır soruna taraf bir örgüttür. Ama bu örgüt maalesef hala daha aramızda bazı kesimler için uğruna ölünecek Leyla’dır. Avrupa Birliği denince akan sular durur” dedi. Bir dizi ziyaret için dün Trabzon’a gelen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde (KTÜ) düzenlenen “20 Temmuz Mutlu Barış Harekatı’nın 50. yılında Uluslararası Hukuk Bağlamında Kıbrıs” konferansına katıldı. Konferansa Ertuğruloğlu’nun yanı sıra Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, KTÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Konferansa konuşan KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Kıbrıs meselesinin temel nedeninin Türkiye’nin Kıbrıs’tan çıkartılması oyunu olduğunu söyledi. Ertuğruloğlu, “Batı dünyasının derdi Türkiye’yi Kıbrıs’tan çıkarmak. Türkiye’nin Kıbrıs adasında etkili olması söz sahibi olması Batı dünyasının hazmedebildiği bir realite değildir. Ne yapıp edip Türkiye’yi Kıbrıs’tan çıkarma Türkiye’yi tek nefes alabildiği güneyde de kilitleme. Türkiye’yi belki bu dünyanın en hassas coğrafyasında ezik büzük işgal altına alınmış yine Avrupa’nın dünyanın hasta adamı pozisyonuna indirgemek. Bütün oyun budur. Bu oyunu oynarken de batı ülkeleri Avrupa Birliği bizim üzerimizde siz Türkiye’den farklısınız oyununu oynuyor. Siz Kıbrıs Türkü, Türkiye Türklüğünden farklısınız bu psikolojik savaş teknikleri oynanıyor bizim üzerimizde. Türkiye’de de bir başka şekli oynanıyor. Sanki Kıbrıs’ı verse Türkiye kurtulacak. Kıbrıs’ı veren Türkiye hiçbir davasında ayakta duracak hale gelmez. O kadar önemli bir coğrafya ki dolayısıyla biz ulusal davanın savunuculuğunu yapıyoruz dediğinizde Türk ulusunun ulusal çıkarlarına hürmet etme adına mücadele verdiğimizi kast ediyoruz. Türk ulusu için Kıbrıs adasının önemi Doğu Akdeniz’deki Türk ulusunun hak, hukuk ve çıkar güvenliğine tehdit teşkil etmeyecek bir adayı oluşturma. Adadaki Türk halkının misyonu budur. Dolayısıyla bizim içimizde Türkiye dışlansın diye uğraş veren şaşkınlar ne de ana vatanda kangurumuz olmuştur verin kurtulalım diyen şaşkınlar. Bütün bunlar yanlış yoldaki arkadaşlarımız. Kıbrıs Türkü’nün son süreçlerde en büyük derdi de Avrupa Birliği. Son derece tehlikeli bir rol oynuyorlar. Bir kere Avrupa Birliği iddia edildiği gibi tarafsız bir örgüt değil. Avrupa Birliği kendi ifadeleriyle de biz Kıbrıs’tan yanayız diyor. Tabi Kıbrıs dediği Rum tarafı . Avrupa Birliği Kıbrıs sorunun halledilmesine yönelik tarafsız bir örgüt olmaktan çıkmıştır soruna taraf bir örgüttür. Ama bu örgüt maalesef hala daha aramızda bazı kesimler için uğruna ölünecek Leyla’dır. Avrupa Birliği denince akan sular durur” şeklinde konuştu. “Müzakereler olsa olsa iki komşu devletin komşular olarak nasıl ilişkiler içerisinde olacağını belirlemek için olabilir” “Kıbrıs Türk ve Rum’un ortak adasıdır” diyen Ertuğruloğlu, “Biz Kıbrıs meselesine sadece İngiliz, Amerikan, Fransız, Rusla mücadele ederek götürmüyoruz. Kendi içimizde de bu unsurların etki altına aldıkları kendi insanlarımızla da mücadele ediyoruz. Ama ne isterse olsun şu da çok net şekilde bilinmesi gerekir bu ada ne tarihinde hiçbir zaman Helen adası olmuştur, ne de bundan sonra en ufak bir şekilde Helen adası olma olasılığı vardır. 74 barış harekatıyla bu adanın Enosise (Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanması) giden yolu megali ideanın gerçekleştirilmesi ebediyen ortadan kaldırılmıştır. Türkiye Türk askeri sadece Türk askeri değil Türkiye bütün yönleriyle adada mevcuttur ve olmaya da devam edecektir, olması gerekir çünkü o ada Türk adasıdır. 300 küsur sene Osmanlının parçası olmuş bir addan bahsediyoruz. Türk ulusu olarak bu ada Kıbrıs Türkü’nün ve Kıbrıs Rum’umun ortak adasıdır dediğimizde büyük özveri gösterdiğimizi bilmemiz gerekir. Şimdi çok rahatlıkla şunu da diyebilirdik Kıbrıs tümüyle Türk adasıdır. Rumlarda bize tarihi toplumdur. Bunu demiş olsaydık bunun tarihi bir gerçeklik boyutu var. Ama Türk ulusu olmanın verdiği büyüklükte de hoşgörüyle de diyoruz ki bütün bizlere yapılan haksızlığa rağmen ada Kıbrıs Türk ve Rum’un ortak adasıdır. Bu adada ortaklığı da denedik. Ama o ortaklığın başına da ne geldiğini gördük. Bundan ders çıkarmadan bugün halen daha birileri Kıbrıs Türkü ve Rum’unu yeni müzakerelerle yeni bir ortaklık kurmasını arzu ediyorsa hayal görüyor. Yok böyle bir dünya, bitti. Bundan sonra iki taraf arasında değer müzakere olursa toprak bütünlüğü ve tek egemenliği olacak bir ortaklık devleti kurmak için olmayacaktır. Bu müzakereler olsa olsa iki komşu devletin komşular olarak nasıl ilişkiler içerisinde olacağını belirlemek için olabilir. Rum bunu niye kabul etsin diyeceksiniz. Haklısınız. Ben kabul edeceğini beklediğim için söylemiyorum. Ben ortaya koyduğumuz politikayı izah etmeye çalışıyorum” ifadelerini kullandı.
Yozgat Basketler engeller için atıldı Sorgun Engelliler Umut Derneği Spor Kulübü Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı, Engelliler Haftası dolayısıyla kurum müdürleri ile oynadığı dostluk maçını 26-12 kazandı. Yozgat Valiliği himayesinde Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından organize edilen tekerlekli basketbol maçında, Sorgun Engelliler Umut Derneği Spor Kulübü sporcuları ile il protokolü karşı karşıya geldi. Engelliler Haftası dolayısıyla kıyasıya bir mücadeleye sahne olan karşılamada, azim ve kararlılıklarıyla birçok başarıya imza atan Sorgun Engelliler Umut Derneği Spor Kulübü Tekerlekli Basketbol takımı, rakibini mağlup etmeyi bildi. Tekerlekli sandalyeye oturarak, engelliler ile basketbol maçı yapan kurum müdürlerinin mücadelesi salondakiler tarafından takdir topladı. Karşılaşmayı çok sayıda vatandaş ilgiyle izledi. Maç sonrası Yozgat Valisi Mehmet Ali Özkan, Sorgun Engelliler Umut Derneği Spor Kulübü oyuncularını ve kurum müdürlerini kutladı. Vali Özkan, engelli sporcularla günün anısına hatıra fotoğrafı çektirdi. “Hak eden taraf karşılaşmayı kazandı” Engelliler Haftası dolayısıyla oynanan karşılamanın farkındalık adına verimli geçtiğini söyleyen Yozgat Valisi Mehmet Ali Özkan, “Bugün burada takımlarımızın beraber basketbol maçını izledik. Gerçekten güzel maç oldu. Başlangıçta da ifade ettiğim gibi maçı hak eden kazandı. Engelin gerçekten kolay olmadığını, metanet gerektirdiğini, sabır istediğini ve söz yerinde ise sımsıkı hayata tutunmak gerektiğini hepimiz biliyoruz. Tabii onların hayatını kolaylaştırmak, onların hayatlarını renklendirmek bizlerin en önemli görevi. Bu vesileyle de ben bu noktada destek olan, görev alan, sorumluluk bilinciyle hareket eden tüm insanımıza teşekkür ediyorum” dedi. “Bizim için zor bir maç oldu” İl AFAD Müdür Rifat Genç ise, “Bizim için gerçekten çok zor bir mücadeleydi. Bazı engelleri aşmanın nedenli zor olduğunu bizler gördük. Bu günlerin önemini herkese duyurmak adına bu tarz müsabakaların, bu tarz farkındalık etkinliklerinin de artmasını hep istiyoruz. Bu mücadelede de gerçekten onların ne kadar bu işi ciddiye aldığını ve çok çalıştığını bizzat öğrenmiş olduk. Çok zordu. Gerçekten tekerlekli sandalyeyle hem gitmek hem basket atmak hem pas atmak çok çok zor bir şeymiş. Bunu da öğrenmiş olduk” şeklinde konuştu. “Tekerlekli sandalyeyi kullanırken çok zorlandım” Tekerlekli sandalye üzerinde oldukça zorlandığını belirten İl Kültür ve Turizm Müdürü Hüseyin Çiftçi de, “Engelliler Haftasında, Sorgun takımımızla maç yaptık. Tabii dışarıdan çok kolay gibi gözüken şeylerin aslında ne kadar zor olduğunu, ufacık hareketlerin bile sahada çok zor yapıldığını gördük. karşılaşma çok da keyifliydi. Arkadaşlarla da mutlu güzel bir zaman geçirdik. Her alanda arkadaşlarımızın sahada olabileceğini ve oralarında ne kadar başarılı olduklarını görmüş olduk. Tekerlekli sandalyeyi kullanırken çok zorlandım. Potaya daha önce oturarak hiç şut atmamıştım. Çok da zor bir deneyimdi ama bir süre sonra alıştık. Tabii biz alışınca da maç bitmiş oldu” ifadelerinde bulundu. “Bizim durumumuzu yaşayarak öğrendiler” Geçirdiği iş kazası sonrası tekerlekli sandalyeye mahkum kalan Sorgun Engelliler Umut Derneği Spor Kulübü oyuncusu İsmail Keleşoğlu, 15 yıldır basketbol sporuyla uğraştığını söyledi. Keleşoğlu basketbol maçında il müdürleriyle karşılaştıklarını belirterek, “Müdürlerimiz engellilerin yaşadığı durumları yerinde öğrendiler. Her vatandaş engelli adaydır. Kısa da olsa rakibimiz bu duyguyu tattı. Neler yaşadığımızı nasıl yürüdüğümüzü, sandalye de neler yaşadığımızı görebildiler. Maç çok güzel geçti, çok zevkliydi, eğlendik” dedi.
Çorum Ampute Milli Takımı Teknik Direktörü Temiz’den çarpıcı açıklamalar Ampute Milli Takımı Takımı Teknik Direktörü İsmail Temiz, “Ülkemizde yaşayan engelli vatandaşlarımıza, engelli kardeşlerimize sporcu kimliği kazandırarak ülkelerine hizmet etmeleri, çalışma hayatına kazandırarak sosyal hayatta katılmaları çok önemli. Bunu yolu da spor, kültür ve sanattan geçiyor” dedi. Fransa’da gerçekleşecek Avrupa Şampiyonası öncesi Çorum’da kampa giren Ampute Milli Takımı’nda teknik heyet ve futbolcular, üniversite öğrencileri ile bir araya geldi. Dünya Engelliler Haftası nedeniyle Çorum Belediyesi tarafından düzenlenen “Başarı Engel Tanımaz” konulu söyleşiye katılan milli takım oyuncuları tecrübelerini gençlerle paylaştı. “Engelli ve engellinin ne olduğunu bilmiyoruz, bunu eğitim sistemimizin bir eksikliği olarak görüyorum” Söyleşide konuşan Ampute Milli Takımı Takımı Teknik Direktörü İsmail Temiz, engelli ve engellinin ne olduğunu bilmediğimizi, bunu eğitim sisteminin bir eksikliği olarak gördüğünü belirterek, “Türkiye’de 11 milyonun üzerinde engelli vatandaşımız yaşıyor. Bu engelli kardeşlerimizden bizim alanımıza giren ya da Avrupa’da futbol oynayabilecek engelli sayısı azımsanamayacak kadar az değil. 5,5 milyona yakın ortopedik engelli vatandaşımız var. Amacımız öncelikle engellilerimizi sporla hayata kazandırmak. Engellinin ne olduğunu bilmiyoruz. Bunu eğitim sistemimizin bir eksikliği olarak görüyorum. Nasıl diyeceksiniz. Amiyane tabirle söylüyorum. Gördüğümüze topal, kör, sağır diyebiliyoruz. Kendi adıma söylüyorum. Mayına bastım. Dünyaya tekrar gelmiş gibi oldum. Dünyayı yeniden tanıdım. Kendim engelli kalana kadar engelli ve engellilerin ne çektiğini bilmiyordum” ifadelerini kullandı. “Sosyal bilgiler dersleri içerisinde engel ve engelliyi anlatabilecek şeyler yapılabilir” “İlkokul seviyesinde başlayıp sosyal bilgiler dersleri içerisinde engel ve engelliyi anlatabilecek çok şeyler yapılabilir” diyen Temiz, “İlkokulda, ortaokulda, lise de, ilgili bölümlerde üniversitede engellinin ne olduğunu bilmiyorsunuz. Sokakta yürürken engellinin yürüyüşünden, tavırlarından, hareketlerinden çok rahat engelli olduğunu anlayabiliyorum. Kendimde protez kullanıcısı olduğum için attığı adımdan insanların neler çektiğini anlayabiliyorum. Şu an dışarıdan beni rahat bir şekilde engelli değil diyebiliyorsunuz. Ayağımda protez var rahat kullanabiliyorum. Ama bir sivilce çıktığımda her adım attığımda canımın yandığından haberiniz olmuyor. Sadece özel günlerde değil her zaman engel ve engellinin ne olduğunu öğrenmemiz gerekiyor. Dolaysıyla ilkokul seviyesinde başlayıp sosyal bilgiler dersleri içerisinde engel ve engelliyi anlatabilecek çok şeyler yapılabilir. Bu bir ders olsa insanlarda farkındalık oluşabilir” şeklinde konuştu. “Engelli olmak dünyanın sonu değil” Engelli olmanın dünyanın sonu olmadığını vurgulayan Temiz, “Düsturum yüce Allah’ın bahşettikleri kaybettiklerimizden ibaret değil diyerek yolumuzda yürümeye devam ettik. Ben bir ayağımı kaybettim. Dünyanın sonu değil. Biz uzvumu kaybettim. Dünyanın sonu değil. Ülkemizde yaşayan engelli vatandaşlarımıza, engelli kardeşlerimize sporcu kimliği kazandırarak ülkelerine hizmet etme, özgüvenlerini yerine getirme, çalışma hayatına kazandırarak sosyal hayatta katılmaları çok önemli. Bunu yolu da spordur. Kültürdür. Sanattır. Üniversitelere gittiğimizde millilikten dolayı üniversiteye girip orada mezun olup bugün beden eğitimi öğretmeni kendi bilimsel alanlarında devam edebilme fırsatları var. Dolaysıyla ülkemizde bundan sonraki süreçlerde bunlara ehemmiyet vermeli” diye konuştu. “İnşallah müfredata engel ve engellilikle ilgili dersler girer” Müfredata engel ve engellilikle ilgili derslerin girmesi temennisinde bulunan Temiz, “Şunun farkında olmalıyız. Engelli hayatımızın her yerinde var. Ama şunu yapmamamız gerekiyor. Engelliye acımamamız gerekiyor. O insanlara fırsat vereceğiz ve onlar gibi düşüneceğiz. Sonrasında da onlar yanından tekerlekli sandalye ile yanından geçerken farkında bile olmayacağız. Önümüzdeki günlerde, yaşadığımız süreç içerisinde bu söylediklerimizi bizlerde görürüz. İnşallah müfredata engel ve engellilikle ilgili dersler girer. Sonucunda insanlar bunları düşünerek hareket eder. Kaldırımlarımız daha iyi olur. Asansörlerimiz buna göre dizayn edilir” sözleriyle konuşmasını tamamladı. "Ay yıldızlı bayrağımız için, onu göndere çekip İstiklal Marşımızı okutmak için elimizden geleni yapacağız” Ampute milli takım oyuncularından Şehmuz Erdinç ise, engellilerin neleri başardığını dünyaya gösterdiklerini belirterek, “Türkiye’de ampute futbol biraz hızlı gelişti. Bu işe medyanın büyük desteği oldu. Avrupa şampiyonu olduğumuzda gündeme geldik. Sosyal medyanın ve medyanın etkisi çok büyük. Bizler kimsenin engelli olmasını istemiyoruz. Ancak doğuştan engelli vatandaşlarımız, sonradan engelli olan vatandaşlarımızın neler başarabileceğini insanlara göstermiş olduk. Sadece Türk halkına değil dünyaya da göstermiş olduk. Bizi çok sevmeyen Avrupa’ya da göstermiş olduk. İki kez Avrupa şampiyonu olduk. Üçüncü Avrupa şampiyonluğuna gidiyoruz. Bizi gerçekten nefret derecesinde sevmiyorlar. Ama biz ay-yıldızlı bayrağımız için, onu göndere çekip İstiklal Marşımızı okutmak için elimizden geleni yapacağız” dedi. Program sonra Belediye Başkan Vekili İsmail Yağbat, söyleşiye katılan Teknik Direktör İsmail Temiz, Barış Telli, Emin Tiryaki, Umutcan Günay, Coşkun Peker, Şehmuz Erdinç ve Erdi Arslan’a çiçek verdi.