Yerel Haberler
Antalya
Eski başkan adayının cinayet davasında ’Kan parası ve tehdit’ iddiası 22 Aralık 2025 Pazartesi - 17:20:54 Antalya’da alacak meselesi nedeniyle çıkan tartışmada bir kişinin ölümüne ilişkin tutuklu yargılanan eski Aksu Belediye Başkan Adayı Durmuş Ali Arslan’ın davasında, 3’üncü duruşmada sanığın tutukluluk halinin devamına hükmedildi. Arslan, olayın planlı olmadığını ve tehdit iddialarını reddederken, kendisinin ve ailesinin tehdit edildiğini savundu. Arslan, "Çocuklarım ve kan bağım olan herkes sürekli olarak Gürcistan numaralı bir numaradan gelen aramalarla taciz, tehdit ediliyor, kan parası bedeli altında taleplerde bulunuluyor" dedi. Olay, 18 Nisan 2025 tarihinde saat 13.00 sıralarında Antalya’nın Aksu ilçesi Fatih Mahallesi Şahinler Caddesi’nde bulunan bir iş yerinde meydana geldi. Eski Millet İttifakı Aksu Belediye Başkan Adayı ve bir dönem Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcılığı görevinde bulunan Durmuş Ali Arslan, alacaklı olduğu Sebahattin Sunbat ile görüşmek üzere iş yerine gitti. Taraflar arasında çıkan tartışma sırasında Sebahattin Sunbat’ın babası Hamit Sunbat (70) tabancayla vurularak ağır yaralandı. İhbar üzerine olay yerine sevk edilen sağlık ekiplerince Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan Sunbat, 22 Nisan’da yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Olayın ardından gözaltına alınan Arslan, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Arslan hakkında, ’kasten öldürme’, ’öldürmeye teşebbüs’, ’silahla tehdit’ ve ’ruhsatsız silah bulundurma’ suçlamalarıyla açılan dava sürüyor. Tehdit iddiaları 3’üncü duruşmada gündeme geldi Antalya 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 3’üncü duruşmaya sanık Durmuş Ali Arslan ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada, önceki duruşmada silahla tehdit şikâyetini geri çeken katılan Tamer Ertürk’ün, bu beyanın ardından duruşma öncesi ve sonrasında telefonuna tehdit içerikli mesajlar geldiğini ileri sürerek yaptığı suç duyurusuna ilişkin dosya mahkemeye sunuldu. "Hem öldürülenin ailesiyiz hem tehdit edilen biziz" Duruşmada söz alan katılan Hayrettin Sunbat, "Öldürülen kişinin ailesiyiz. Buna rağmen tehdit edilen de biziz. Sanıktan ve ailesinden şikâyetçiyim" ifadelerini kullandı. "Tasarlama yok, seken mermiyle yaralandı" Sanık Durmuş Ali Arslan ise katılan vekillerinin olayın tasarlanarak gerçekleştirildiği yönündeki iddialarına karşı savunmasında, silahı önceden hazırlayarak iş yerine girdiği yönündeki anlatımları reddetti. Arslan savunmasında, olay günü Tamer Ertürk’ü dertleşmek amacıyla aradığını, Sebahattin Sunbat’ın kendi beyanlarında Konyaaltı’nda olduğunu söylediğini, bu nedenle iş yerinde kimlerin bulunduğunu bilmediğini ileri sürdü. Olayın planlı olmadığını savunan Arslan, "Olay günü Tamer Ertürk’ü dertleşmek için aramıştım, Sebahattin Sunbat kendi verdiği ifadelerinde de bana Konyaaltı’nda olduğunu söylediğini söylüyor, onların orada olduğunu bilmiyordum, bilmediğim bir durumda mekanizmayı hazırlayarak içeri girmem mümkün değil, planlayarak gerçekleştirmedim. Bunu nasıl tasarlayabilirim. Üzerime gelinmeseydi bu yaşanmazdı. Bir kez havaya ateş ettim, ikinci atışı hedef almadan yaptım. Seken mermiyle yaralandı. Ambulans çağrılmasını ben söyledim. Selahattin Sunbat’ın olayda yaralanmamış olması, aramızda 2 metrenin olması gözetildiğinde ona yönelik bir eylemde bulunmadığım anlaşılır. Ayrıca, nitelikli dolandırıldığıma dair dosyam mevcuttur" dedi. Kendisine ve ailesine yurt dışı kodlu numaralardan tehdit ve taciz içerikli aramalar yapıldığını iddia eden Arslan, önceki duruşmadan iki gün sonra Tamer Ertürk’ün duruşma öncesi ve sonrası tehdit içerikli mesajlar aldığına ilişkin açıklamasına yönelik savunmasında ise "Tamer Ertürk’ü tehdit ettiğim söyleniyor, infaz gibi ifadeler benim ya da çevremin kullandığı bir terminoloji değildir. Çocuklarım ve kan bağım olan herkes sürekli olarak Gürcistan numaralı bir numaradan gelen aramalarla taciz, tehdit ediliyor, kan parası bedeli altında taleplerde bulunuluyor. Tamer’in de aynı şekilde tehdit edildiğini düşünüyorum, bir oyun kuruyorlar, kendi yaptıkları tehdidi mahkemeye gelip belge olarak sunuyorlar. Bu olay kamuoyuna taşınarak mahkeme üzerinde baskı kurulmaya çalışılıyor" şeklinde konuştu. Uzlaşma bürosu kararı bekleniyor Mahkeme heyeti, önceki duruşmada silahla tehdit şikâyetinden vazgeçmesi üzerine dosyası uzlaşma bürosuna gönderilen Tamer Ertürk hakkında uzlaşma bürosundan henüz bir karar ulaşmadığını belirtti. Heyet, sanığın tutukluluk halinin devamına ve uzlaşma bürosundan gelecek kararın beklenmesine hükmederek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Ne olmuştu? Davanın 2’nci duruşmasında silahla tehdit şikâyetini geri çeken katılan Tamer Ertürk, iki gün sonra Antalya Adliyesi’ne başvurarak tehdit edildiğini ileri sürdü. Ertürk, duruşma öncesi yurt dışı kodlu bir numaradan kendisine ve ailesine yönelik tehdit içerikli mesajlar gönderildiğini, duruşma sonrasında ise ifadeyi geri çekmesine yönelik teşekkür ve tehdit içeren mesajlar aldığını belirtti. Ertürk, adliye önünde basın mensuplarına yaptığı açıklamada, can güvenliği endişesi yaşadığını ve bu nedenle suç duyurusunda bulunduğunu açıklamıştı.
22 Aralık 2025 Pazartesi - 15:40 Başkan Ali Çandır: "Tarım girdi maliyetleri ortalamanın altında arttı" Antalya Ticaret Borsası ve Antalya Tarım Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, TÜİK’in açıkladığı Ekim ayı Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi verilerine göre tarımsal girdi maliyetlerindeki artışın hem aylık hem de yıllık bazda uzun dönem ortalamalarının altında gerçekleştiğini, Ekim ayında üretici lehine bir tablo oluştuğunu söyledi. Antalya Ticaret Borsası (ATB) ve Antalya Tarım Konseyi (ATAK) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı Ekim ayı Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi’ni (Tarım-GFE) değerlendirdi. Tarım-GFE’nin Ekim ayında aylık yüzde 2,04 ilan edildiğini belirten Çandır, "Bu rakam, endeksin ölçülmeye başlandığı 2015 yılından itibaren Ekim ayları ortalamasının (2,31) yüzde 15 altında ilan edilmiştir. Böylece son 5 aydır sürekli artış gösteren aylık girdi fiyatları, Ekim ayında ortalama altı yükseliş göstermiştir" dedi. Tarım-GFE’nin Ekim ayında yıllık yüzde 33,66 arttığını kaydeden Çandır, "Bu yıllık rakam, son 10 yılın Ekim ayları ortalamasının (34,22) altında kalmıştır. Son 7 ayda ise Ağustos ayı hariç yükseliş gösteren yıllık enflasyon Ekim ayında ortalama altı artmıştır. TÜİK tarafından Ekim ayı için açıklanan tarımsal girdi fiyatları maliyetleri enflasyonu, 10 yıllık Ekim ayı ortalamalarına göre aylıkta ve yıllıkta ortalamanın altında artış göstermiştir" değerlendirmesinde bulundu. Ekim’de en yüksek artış veteriner hizmetlerinde Ekim ayı Tarım-GFE’nin alt kalemlerine bakıldığında, tarımda kullanılan mal ve hizmetlerin fiyatlarında aylık yüzde 2,12, yıllık yüzde 34,79 artış olduğunu belirten Çandır, "Ekim ayları itibariyle bu rakamlar, aylıkta ve yıllıkta 2022 yılından sonraki en yüksek rakamlar olmuştur" dedi. Çandır, Ekim ayı Tarım-GFE’nin aylıkta tohumda yüzde 4,71, enerjide yüzde 0,09, gübrede yüzde -0,60, ilaçta yüzde 2,26, veteriner hizmetlerinde yüzde 5,61, yemde yüzde 3,19 ve diğer kalemlerde ise yüzde 0,51 değişim gösterdiğini kaydederken, yıllık ise tohumda yüzde 36,86, enerjide yüzde 22,30, gübrede yüzde 47,39, ilaçta yüzde 18,91, veteriner hizmetlerinde yüzde 64,33, yemde yüzde 35,53 ve diğer kalemlerde ise yüzde 38.69 artış olduğunu belirtti. Çandır, "Tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetlerin fiyatlarında ise aylık yüzde 1,57 ve yıllık yüzde 27,19’luk artış ilan edilmiştir" dedi. Üretici lehine seyrediyor TÜİK tarafından Ekim ayı tarımsal üretici fiyat endeksi Tarım-ÜFE’nin, aylık yüzde 4 arttığını, bu rakamın 10 yıllık Ekim ortalamasının (2,56) üzerinde olduğuna dikkat çeken Çandır, yıllıkta ise yüzde 45,40 ile 10 yıllık ortalamanın (25,29) üzerinde ilan edildiğini kaydetti. Çandır, "Tarımsal faaliyetlerde bulunanlar açısından son bir yıllık eğilim, genel olarak üretici aleyhine seyretmiştir. Ancak Mayıs, Haziran ve Eylül aylarında olduğu gibi Ekim ayında da üretici lehine gerçekleşmeler ilan edilmiştir. Bu 4 ay dışında yıllık gerçekleşmeler üretici aleyhinde olmaya devam etmiştir" dedi. Yurtiçi ve yurtdışı üretici enflasyonlarının tarım sektörünü dolaylı olarak etkilediğini belirten Çandır, yurtdışı üretici enflasyonu YD-ÜFE’nin Ekim’de aylık yüzde 0,90 ve yıllık yüzde 28,75 arttığını kaydetti. Yurtiçi üretici enflasyonu Yİ-ÜFE’nin aylık yüzde 1,63 ve yıllık yüzde 27 arttığını kaydeden Çandır, "Üretici düzeyindeki gıda kalemi ise aylık yüzde 2,87 ve yıllık yüzde 35,73 artmıştı. Bu durum, Ekim ayında da tarıma dayalı imalat sanayiindeki enflasyonun, tarımdan daha yüksek seyrettiğini göstermektedir" dedi. Manşet enflasyon yüksek Ekim ayında üretici kesimdeki bu enflasyonlara karşılık tüketici enflasyonu TÜFE’nin aylık yüzde 2,55 ve yıllık yüzde 32,87 arttığına dikkat çeken Ali Çandır, "Son 20 yıllık Ekim ayı ortalamalarının aylıkta yüzde 2,24 ve yıllıkta yüzde 18,53 olduğu hatırlanırsa manşet enflasyonun hala ne kadar yüksek seyrettiği daha iyi anlaşılır" dedi. Makas daraldı Tüketici gıda enflasyonunun Ekim ayında aylık yüzde 3,41, yıllık yüzde 34,87 arttığını belirten Başkan Ali Çandır, "İşlenmemiş gıda enflasyonu ise Ekim’de aylık yüzde 4,52 ve yıllık yüzde 34,66 düzeyinde ilan edilmişti. Yaş meyve sebze enflasyonu ise aylık yüzde 5,49, yıllık yüzde 35,84 artmıştır. Tüketici taraftaki bu rakamlar, üreticilerin maruz kaldığı yıllık enflasyon civarında bir tüketici enflasyonu olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla aradaki makas daralmaya başlamıştır. Yani yıllık olarak yüzde 33,66 düzeyindeki tarımsal girdi maliyet artışına karşılık yüzde 45,40’lık tarım üretici fiyat artışı ve yüzde 32,87’lik tüketici fiyat artışı söz konusu olmuştur. Ekim ayında tarımsal üreticiler, aylıkta ve yıllıkta lehte rakamlarla karşılamışlardır" dedi.
22 Aralık 2025 Pazartesi - 14:36 Akdeniz Üniversitesi 18 alanda Türkiye’nin ilk 20 üniversitesi arasında Akdeniz Üniversitesi Yükseköğretim Kurulunca yayımlanan, "Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporunda" 18 farklı göstergede Türkiye genelinde ilk 20 üniversite arasında yer aldı. Yükseköğretim Kurulu tarafından 67 farklı gösterge doğrultusunda Türkiye’deki 201 üniversiteye ait analizlerin yer aldığı "Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu-2025" yayımlandı. Yükseköğretim ekosisteminin en kapsamlı analiz belgelerinden biri olan rapor, "Eğitim ve Öğretim", "Araştırma-Geliştirme, Proje ve Yayın", "Uluslararasılaşma", "Sürdürülebilirlik" ve "Topluma Hizmet ve Sosyal Sorumluluk" olmak üzere 5 ana kategori altında toplam 67 göstergeye dayanıyor. Rapora göre Akdeniz Üniversitesi 18 alanda ilk 20’de yer alma başarısı gösterdi. 92,2 milyon TL bağışla 4. sırada Rapora göre Akdeniz Üniversitesi, üniversiteye kazandırılan bağış miktarında 92,2 milyon TL ile devlet üniversiteleri arasında 4’üncü, tüm üniversiteler arasında ise 11’inci sırada yer aldı. 2024 yılında da en yüksek bağış kazandıran üniversitelerden biri olan Akdeniz Üniversitesi, şehirle kurduğu güçlü bağlar ve sürdürülebilir iş birlikleriyle bu başarısını istikrarlı biçimde devam ettiriyor. Akdeniz Üniversitesi, uluslararası akademik hareketlilikte de değişim programları kapsamında en fazla öğretim elemanı gönderen ve kabul eden devlet üniversiteleri arasında 3’üncü sırada yer aldı. Ayrıca değişim programları kapsamında en fazla öğrenci gönderen devlet üniversiteleri arasında da 9’uncu oldu. Araştırma ve yenilik kapasitesiyle dikkat çeken Akdeniz Üniversitesi, ’Olumlu sonuçlanan patent oranında devlet üniversiteleri arasında 8’inci yer alma başarısı gösterdi. Akdeniz Üniversitesi yine devlet üniversiteleri arasında ‘Ulusal kurumlar tarafından desteklenen proje sayısında’ 10’uncu, ‘Araştırma-Geliştirme, teknoloji ve yenilik projeleri toplam sayısında’ 15’inci, ‘Ulusal seviyede endüstri ile ortak yürütülen projelere ait bütçenin en yüksek olduğu üniversiteler’ arasında 10’uncu, ‘Yurt dışındaki üniversite, kurum ve kuruluşlarla ortak yürütülen Ar-Ge projesi sayısının en yüksek olduğu üniversiteler’ arasında ise 12’nci sırada yer aldı. ‘Uluslararası kurum ve kuruluşlar tarafından desteklenen proje sayısının en yüksek olduğu üniversiteler arasında’ ise 15’inci sırada yer alarak ar-ge alanındaki güçlü konumunu pekiştirdi. "Öğrenci topluluklarıyla ilk sırada" 112’si kültür, 31’i spor olmak üzere toplam 143 öğrenci topluluğuyla aktif bir kampüs yaşamı sunan Akdeniz Üniversitesi ‘Topluluklara kayıtlı öğrenci sayısının en yüksek olduğu üniversiteler’ arasında 1’nci sırada yer aldı. Akdeniz Üniversitesi ‘Öğrenci toplulukları sayısının en yüksek olduğu üniversiteler’ arasında da 13’üncü sırada yer alırken ‘Öğrenci toplulukları faaliyet sayısının en yüksek olduğu devlet üniversiteleri’ arasında ise 15 sırada yer aldı. Topluma katkı alanında da öne çıkan Akdeniz Üniversitesi, ’Üniversite tarafından yürütülen sosyal sorumluluk projeleri sayısında’ Türkiye genelinde 6’ncı sırada, ‘Öğrenciler tarafından yürütülen sosyal sorumluluk projeleri sayısında’ ise devlet üniversiteleri arasında 16’ncı sırada yer aldı. 3 alanda daha ilk 20’de Akdeniz Üniversitesi ayrıca, ‘İklim Eylemi kategorisinde en başarılı üniversiteler’, erişilebilirlik envanteri sayısı, doktora mezun sayısı gibi alanlarda da ilk 20 üniversite arasında yer aldı.
22 Aralık 2025 Pazartesi - 13:44 ALKÜ’den üniversite deneyimi yaşamayanlara "Herkes için bir kampüs deneyimi" daveti Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi, (ALKÜ) 26-30 Ocak 2026 tarihinde düzenleyeceği, "Benim Üniversitem Projesi" kapsamında üniversite deneyimi yaşamamış 40 ila 60 yaş arası bireylere kapılarını açarak üniversite deneyimi yaşatacak. Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi, sosyal sorumluluk ve farkındalık projelerini tüm hızıyla yapmaya devam ediyor. 3 yıl önce başlayan 60+ Tazelenme Üniversite ile yaş almış bireylerin gözdesi olan ALKÜ, şimdi de 40-60 yaş arası hiç üniversite deneyimi olmamış bireylere üniversite deneyimi yaşatacak. 26-30 Ocak 2026 tarihinde gerçekleştirilecek proje için kayıtlar 1-20 Ocak 2026 tarihlerinde yapılacak. Katılımcılar proje kapsamında Kestel Yerleşkesi’nde derse girecek, laboratuvarlarda deneyim yaşayacak ve etkinlikler düzenleyecek. Katılmak isteyenler için başvurular, Kestel Yerleşkesindeki ALKÜ Tazelenme Üniversitesi Ofisi’nde yapılacak. İlk kez üniversiteli olacaklar Benim Üniversitem Projesi Koordinatörü Doç. Dr. Özgür Nalbant proje hakkında verdiği bilgilerde, "’Herkes İçin Bir Kampüs Deneyimi’ sloganıyla yapılacak Benim Üniversitem Projesi ile hiç üniversite deneyimi yaşamamış 40-60 yaş arası bireylerin üniversite ortamını tanıması, kendine güven ve aidiyet duygusunu geliştirmesi, yaşam boyu öğrenme motivasyonunu artırması ve Alanya’daki toplumsal bütünlüğe ve kuşaklar arası öğrenmeye katkı sağlaması amaçlanıyor. Katılımcılar 40-60 yaş arası, en fazla lise mezunu, üniversite deneyimi olmayan ancak öğrenmeye açık bireylerden seçilecek. Katılımcılar arasından kadınlar, esnaf, turizm çalışanları, ev hanımları, çiftçiler veya erken yaşta eğitim hayatını sonlandırmış bireylerin olmasında öncelik aranacak. Ücretsiz olarak yapılacak proje sonunda katılımcılara ALKÜ Sürekli Eğitim Merkezi tarafından katılım belgesi verilecek" dedi. Rektör Türkdoğan: "ALKÜ herkese kampüs deneyimi sunuyor" ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan, ALKÜ’nün hayat boyu öğrenme temelli eğitimlere büyük önem verdiğini söyleyerek bu kapsamda ALKÜ 60+ Tazelenme Üniversiteyle 60 üstü yaş almış onlarca bireye eğitim verdiklerini hatırlattı. Benim Üniversitem Projesi ile hiç üniversite deneyimi yaşamayan bireylere 5 günlük bir eğitim programıyla bu deneyimi en iyi şekilde yapacaklarını belirten Rektör Türkdoğan, "ALKÜ olarak şehrimizle ortak projelere her zaman önem veriyoruz. Bu kapsamda vatandaşlarımızın yanında olarak güzel projeleri üretmeye devam ederken son olarak Benim Üniversitem Projesi ile herkese kampüs deneyimi sunmayı amaçlıyoruz. Projenin vatandaşlarımıza büyük bir güven getireceği düşüncesiyle 40-60 yaş arası herkesi başvuruya davet ediyorum" dedi.
Eski başkan adayının cinayet davasında ’Kan parası ve tehdit’ iddiası
22 Aralık 2025 Pazartesi - 17:20 Eski başkan adayının cinayet davasında ’Kan parası ve tehdit’ iddiası Antalya’da alacak meselesi nedeniyle çıkan tartışmada bir kişinin ölümüne ilişkin tutuklu yargılanan eski Aksu Belediye Başkan Adayı Durmuş Ali Arslan’ın davasında, 3’üncü duruşmada sanığın tutukluluk halinin devamına hükmedildi. Arslan, olayın planlı olmadığını ve tehdit iddialarını reddederken, kendisinin ve ailesinin tehdit edildiğini savundu. Arslan, "Çocuklarım ve kan bağım olan herkes sürekli olarak Gürcistan numaralı bir numaradan gelen aramalarla taciz, tehdit ediliyor, kan parası bedeli altında taleplerde bulunuluyor" dedi. Olay, 18 Nisan 2025 tarihinde saat 13.00 sıralarında Antalya’nın Aksu ilçesi Fatih Mahallesi Şahinler Caddesi’nde bulunan bir iş yerinde meydana geldi. Eski Millet İttifakı Aksu Belediye Başkan Adayı ve bir dönem Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcılığı görevinde bulunan Durmuş Ali Arslan, alacaklı olduğu Sebahattin Sunbat ile görüşmek üzere iş yerine gitti. Taraflar arasında çıkan tartışma sırasında Sebahattin Sunbat’ın babası Hamit Sunbat (70) tabancayla vurularak ağır yaralandı. İhbar üzerine olay yerine sevk edilen sağlık ekiplerince Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan Sunbat, 22 Nisan’da yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Olayın ardından gözaltına alınan Arslan, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Arslan hakkında, ’kasten öldürme’, ’öldürmeye teşebbüs’, ’silahla tehdit’ ve ’ruhsatsız silah bulundurma’ suçlamalarıyla açılan dava sürüyor. Tehdit iddiaları 3’üncü duruşmada gündeme geldi Antalya 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 3’üncü duruşmaya sanık Durmuş Ali Arslan ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada, önceki duruşmada silahla tehdit şikâyetini geri çeken katılan Tamer Ertürk’ün, bu beyanın ardından duruşma öncesi ve sonrasında telefonuna tehdit içerikli mesajlar geldiğini ileri sürerek yaptığı suç duyurusuna ilişkin dosya mahkemeye sunuldu. "Hem öldürülenin ailesiyiz hem tehdit edilen biziz" Duruşmada söz alan katılan Hayrettin Sunbat, "Öldürülen kişinin ailesiyiz. Buna rağmen tehdit edilen de biziz. Sanıktan ve ailesinden şikâyetçiyim" ifadelerini kullandı. "Tasarlama yok, seken mermiyle yaralandı" Sanık Durmuş Ali Arslan ise katılan vekillerinin olayın tasarlanarak gerçekleştirildiği yönündeki iddialarına karşı savunmasında, silahı önceden hazırlayarak iş yerine girdiği yönündeki anlatımları reddetti. Arslan savunmasında, olay günü Tamer Ertürk’ü dertleşmek amacıyla aradığını, Sebahattin Sunbat’ın kendi beyanlarında Konyaaltı’nda olduğunu söylediğini, bu nedenle iş yerinde kimlerin bulunduğunu bilmediğini ileri sürdü. Olayın planlı olmadığını savunan Arslan, "Olay günü Tamer Ertürk’ü dertleşmek için aramıştım, Sebahattin Sunbat kendi verdiği ifadelerinde de bana Konyaaltı’nda olduğunu söylediğini söylüyor, onların orada olduğunu bilmiyordum, bilmediğim bir durumda mekanizmayı hazırlayarak içeri girmem mümkün değil, planlayarak gerçekleştirmedim. Bunu nasıl tasarlayabilirim. Üzerime gelinmeseydi bu yaşanmazdı. Bir kez havaya ateş ettim, ikinci atışı hedef almadan yaptım. Seken mermiyle yaralandı. Ambulans çağrılmasını ben söyledim. Selahattin Sunbat’ın olayda yaralanmamış olması, aramızda 2 metrenin olması gözetildiğinde ona yönelik bir eylemde bulunmadığım anlaşılır. Ayrıca, nitelikli dolandırıldığıma dair dosyam mevcuttur" dedi. Kendisine ve ailesine yurt dışı kodlu numaralardan tehdit ve taciz içerikli aramalar yapıldığını iddia eden Arslan, önceki duruşmadan iki gün sonra Tamer Ertürk’ün duruşma öncesi ve sonrası tehdit içerikli mesajlar aldığına ilişkin açıklamasına yönelik savunmasında ise "Tamer Ertürk’ü tehdit ettiğim söyleniyor, infaz gibi ifadeler benim ya da çevremin kullandığı bir terminoloji değildir. Çocuklarım ve kan bağım olan herkes sürekli olarak Gürcistan numaralı bir numaradan gelen aramalarla taciz, tehdit ediliyor, kan parası bedeli altında taleplerde bulunuluyor. Tamer’in de aynı şekilde tehdit edildiğini düşünüyorum, bir oyun kuruyorlar, kendi yaptıkları tehdidi mahkemeye gelip belge olarak sunuyorlar. Bu olay kamuoyuna taşınarak mahkeme üzerinde baskı kurulmaya çalışılıyor" şeklinde konuştu. Uzlaşma bürosu kararı bekleniyor Mahkeme heyeti, önceki duruşmada silahla tehdit şikâyetinden vazgeçmesi üzerine dosyası uzlaşma bürosuna gönderilen Tamer Ertürk hakkında uzlaşma bürosundan henüz bir karar ulaşmadığını belirtti. Heyet, sanığın tutukluluk halinin devamına ve uzlaşma bürosundan gelecek kararın beklenmesine hükmederek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Ne olmuştu? Davanın 2’nci duruşmasında silahla tehdit şikâyetini geri çeken katılan Tamer Ertürk, iki gün sonra Antalya Adliyesi’ne başvurarak tehdit edildiğini ileri sürdü. Ertürk, duruşma öncesi yurt dışı kodlu bir numaradan kendisine ve ailesine yönelik tehdit içerikli mesajlar gönderildiğini, duruşma sonrasında ise ifadeyi geri çekmesine yönelik teşekkür ve tehdit içeren mesajlar aldığını belirtti. Ertürk, adliye önünde basın mensuplarına yaptığı açıklamada, can güvenliği endişesi yaşadığını ve bu nedenle suç duyurusunda bulunduğunu açıklamıştı.
Başkan Ali Çandır: "Tarım girdi maliyetleri ortalamanın altında arttı"
22 Aralık 2025 Pazartesi - 15:40 Başkan Ali Çandır: "Tarım girdi maliyetleri ortalamanın altında arttı" Antalya Ticaret Borsası ve Antalya Tarım Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, TÜİK’in açıkladığı Ekim ayı Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi verilerine göre tarımsal girdi maliyetlerindeki artışın hem aylık hem de yıllık bazda uzun dönem ortalamalarının altında gerçekleştiğini, Ekim ayında üretici lehine bir tablo oluştuğunu söyledi. Antalya Ticaret Borsası (ATB) ve Antalya Tarım Konseyi (ATAK) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı Ekim ayı Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi’ni (Tarım-GFE) değerlendirdi. Tarım-GFE’nin Ekim ayında aylık yüzde 2,04 ilan edildiğini belirten Çandır, "Bu rakam, endeksin ölçülmeye başlandığı 2015 yılından itibaren Ekim ayları ortalamasının (2,31) yüzde 15 altında ilan edilmiştir. Böylece son 5 aydır sürekli artış gösteren aylık girdi fiyatları, Ekim ayında ortalama altı yükseliş göstermiştir" dedi. Tarım-GFE’nin Ekim ayında yıllık yüzde 33,66 arttığını kaydeden Çandır, "Bu yıllık rakam, son 10 yılın Ekim ayları ortalamasının (34,22) altında kalmıştır. Son 7 ayda ise Ağustos ayı hariç yükseliş gösteren yıllık enflasyon Ekim ayında ortalama altı artmıştır. TÜİK tarafından Ekim ayı için açıklanan tarımsal girdi fiyatları maliyetleri enflasyonu, 10 yıllık Ekim ayı ortalamalarına göre aylıkta ve yıllıkta ortalamanın altında artış göstermiştir" değerlendirmesinde bulundu. Ekim’de en yüksek artış veteriner hizmetlerinde Ekim ayı Tarım-GFE’nin alt kalemlerine bakıldığında, tarımda kullanılan mal ve hizmetlerin fiyatlarında aylık yüzde 2,12, yıllık yüzde 34,79 artış olduğunu belirten Çandır, "Ekim ayları itibariyle bu rakamlar, aylıkta ve yıllıkta 2022 yılından sonraki en yüksek rakamlar olmuştur" dedi. Çandır, Ekim ayı Tarım-GFE’nin aylıkta tohumda yüzde 4,71, enerjide yüzde 0,09, gübrede yüzde -0,60, ilaçta yüzde 2,26, veteriner hizmetlerinde yüzde 5,61, yemde yüzde 3,19 ve diğer kalemlerde ise yüzde 0,51 değişim gösterdiğini kaydederken, yıllık ise tohumda yüzde 36,86, enerjide yüzde 22,30, gübrede yüzde 47,39, ilaçta yüzde 18,91, veteriner hizmetlerinde yüzde 64,33, yemde yüzde 35,53 ve diğer kalemlerde ise yüzde 38.69 artış olduğunu belirtti. Çandır, "Tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetlerin fiyatlarında ise aylık yüzde 1,57 ve yıllık yüzde 27,19’luk artış ilan edilmiştir" dedi. Üretici lehine seyrediyor TÜİK tarafından Ekim ayı tarımsal üretici fiyat endeksi Tarım-ÜFE’nin, aylık yüzde 4 arttığını, bu rakamın 10 yıllık Ekim ortalamasının (2,56) üzerinde olduğuna dikkat çeken Çandır, yıllıkta ise yüzde 45,40 ile 10 yıllık ortalamanın (25,29) üzerinde ilan edildiğini kaydetti. Çandır, "Tarımsal faaliyetlerde bulunanlar açısından son bir yıllık eğilim, genel olarak üretici aleyhine seyretmiştir. Ancak Mayıs, Haziran ve Eylül aylarında olduğu gibi Ekim ayında da üretici lehine gerçekleşmeler ilan edilmiştir. Bu 4 ay dışında yıllık gerçekleşmeler üretici aleyhinde olmaya devam etmiştir" dedi. Yurtiçi ve yurtdışı üretici enflasyonlarının tarım sektörünü dolaylı olarak etkilediğini belirten Çandır, yurtdışı üretici enflasyonu YD-ÜFE’nin Ekim’de aylık yüzde 0,90 ve yıllık yüzde 28,75 arttığını kaydetti. Yurtiçi üretici enflasyonu Yİ-ÜFE’nin aylık yüzde 1,63 ve yıllık yüzde 27 arttığını kaydeden Çandır, "Üretici düzeyindeki gıda kalemi ise aylık yüzde 2,87 ve yıllık yüzde 35,73 artmıştı. Bu durum, Ekim ayında da tarıma dayalı imalat sanayiindeki enflasyonun, tarımdan daha yüksek seyrettiğini göstermektedir" dedi. Manşet enflasyon yüksek Ekim ayında üretici kesimdeki bu enflasyonlara karşılık tüketici enflasyonu TÜFE’nin aylık yüzde 2,55 ve yıllık yüzde 32,87 arttığına dikkat çeken Ali Çandır, "Son 20 yıllık Ekim ayı ortalamalarının aylıkta yüzde 2,24 ve yıllıkta yüzde 18,53 olduğu hatırlanırsa manşet enflasyonun hala ne kadar yüksek seyrettiği daha iyi anlaşılır" dedi. Makas daraldı Tüketici gıda enflasyonunun Ekim ayında aylık yüzde 3,41, yıllık yüzde 34,87 arttığını belirten Başkan Ali Çandır, "İşlenmemiş gıda enflasyonu ise Ekim’de aylık yüzde 4,52 ve yıllık yüzde 34,66 düzeyinde ilan edilmişti. Yaş meyve sebze enflasyonu ise aylık yüzde 5,49, yıllık yüzde 35,84 artmıştır. Tüketici taraftaki bu rakamlar, üreticilerin maruz kaldığı yıllık enflasyon civarında bir tüketici enflasyonu olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla aradaki makas daralmaya başlamıştır. Yani yıllık olarak yüzde 33,66 düzeyindeki tarımsal girdi maliyet artışına karşılık yüzde 45,40’lık tarım üretici fiyat artışı ve yüzde 32,87’lik tüketici fiyat artışı söz konusu olmuştur. Ekim ayında tarımsal üreticiler, aylıkta ve yıllıkta lehte rakamlarla karşılamışlardır" dedi.
Akdeniz Üniversitesi 18 alanda Türkiye’nin ilk 20 üniversitesi arasında
22 Aralık 2025 Pazartesi - 14:36 Akdeniz Üniversitesi 18 alanda Türkiye’nin ilk 20 üniversitesi arasında Akdeniz Üniversitesi Yükseköğretim Kurulunca yayımlanan, "Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporunda" 18 farklı göstergede Türkiye genelinde ilk 20 üniversite arasında yer aldı. Yükseköğretim Kurulu tarafından 67 farklı gösterge doğrultusunda Türkiye’deki 201 üniversiteye ait analizlerin yer aldığı "Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu-2025" yayımlandı. Yükseköğretim ekosisteminin en kapsamlı analiz belgelerinden biri olan rapor, "Eğitim ve Öğretim", "Araştırma-Geliştirme, Proje ve Yayın", "Uluslararasılaşma", "Sürdürülebilirlik" ve "Topluma Hizmet ve Sosyal Sorumluluk" olmak üzere 5 ana kategori altında toplam 67 göstergeye dayanıyor. Rapora göre Akdeniz Üniversitesi 18 alanda ilk 20’de yer alma başarısı gösterdi. 92,2 milyon TL bağışla 4. sırada Rapora göre Akdeniz Üniversitesi, üniversiteye kazandırılan bağış miktarında 92,2 milyon TL ile devlet üniversiteleri arasında 4’üncü, tüm üniversiteler arasında ise 11’inci sırada yer aldı. 2024 yılında da en yüksek bağış kazandıran üniversitelerden biri olan Akdeniz Üniversitesi, şehirle kurduğu güçlü bağlar ve sürdürülebilir iş birlikleriyle bu başarısını istikrarlı biçimde devam ettiriyor. Akdeniz Üniversitesi, uluslararası akademik hareketlilikte de değişim programları kapsamında en fazla öğretim elemanı gönderen ve kabul eden devlet üniversiteleri arasında 3’üncü sırada yer aldı. Ayrıca değişim programları kapsamında en fazla öğrenci gönderen devlet üniversiteleri arasında da 9’uncu oldu. Araştırma ve yenilik kapasitesiyle dikkat çeken Akdeniz Üniversitesi, ’Olumlu sonuçlanan patent oranında devlet üniversiteleri arasında 8’inci yer alma başarısı gösterdi. Akdeniz Üniversitesi yine devlet üniversiteleri arasında ‘Ulusal kurumlar tarafından desteklenen proje sayısında’ 10’uncu, ‘Araştırma-Geliştirme, teknoloji ve yenilik projeleri toplam sayısında’ 15’inci, ‘Ulusal seviyede endüstri ile ortak yürütülen projelere ait bütçenin en yüksek olduğu üniversiteler’ arasında 10’uncu, ‘Yurt dışındaki üniversite, kurum ve kuruluşlarla ortak yürütülen Ar-Ge projesi sayısının en yüksek olduğu üniversiteler’ arasında ise 12’nci sırada yer aldı. ‘Uluslararası kurum ve kuruluşlar tarafından desteklenen proje sayısının en yüksek olduğu üniversiteler arasında’ ise 15’inci sırada yer alarak ar-ge alanındaki güçlü konumunu pekiştirdi. "Öğrenci topluluklarıyla ilk sırada" 112’si kültür, 31’i spor olmak üzere toplam 143 öğrenci topluluğuyla aktif bir kampüs yaşamı sunan Akdeniz Üniversitesi ‘Topluluklara kayıtlı öğrenci sayısının en yüksek olduğu üniversiteler’ arasında 1’nci sırada yer aldı. Akdeniz Üniversitesi ‘Öğrenci toplulukları sayısının en yüksek olduğu üniversiteler’ arasında da 13’üncü sırada yer alırken ‘Öğrenci toplulukları faaliyet sayısının en yüksek olduğu devlet üniversiteleri’ arasında ise 15 sırada yer aldı. Topluma katkı alanında da öne çıkan Akdeniz Üniversitesi, ’Üniversite tarafından yürütülen sosyal sorumluluk projeleri sayısında’ Türkiye genelinde 6’ncı sırada, ‘Öğrenciler tarafından yürütülen sosyal sorumluluk projeleri sayısında’ ise devlet üniversiteleri arasında 16’ncı sırada yer aldı. 3 alanda daha ilk 20’de Akdeniz Üniversitesi ayrıca, ‘İklim Eylemi kategorisinde en başarılı üniversiteler’, erişilebilirlik envanteri sayısı, doktora mezun sayısı gibi alanlarda da ilk 20 üniversite arasında yer aldı.
ALKÜ’den üniversite deneyimi yaşamayanlara "Herkes için bir kampüs deneyimi" daveti
22 Aralık 2025 Pazartesi - 13:44 ALKÜ’den üniversite deneyimi yaşamayanlara "Herkes için bir kampüs deneyimi" daveti Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi, (ALKÜ) 26-30 Ocak 2026 tarihinde düzenleyeceği, "Benim Üniversitem Projesi" kapsamında üniversite deneyimi yaşamamış 40 ila 60 yaş arası bireylere kapılarını açarak üniversite deneyimi yaşatacak. Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi, sosyal sorumluluk ve farkındalık projelerini tüm hızıyla yapmaya devam ediyor. 3 yıl önce başlayan 60+ Tazelenme Üniversite ile yaş almış bireylerin gözdesi olan ALKÜ, şimdi de 40-60 yaş arası hiç üniversite deneyimi olmamış bireylere üniversite deneyimi yaşatacak. 26-30 Ocak 2026 tarihinde gerçekleştirilecek proje için kayıtlar 1-20 Ocak 2026 tarihlerinde yapılacak. Katılımcılar proje kapsamında Kestel Yerleşkesi’nde derse girecek, laboratuvarlarda deneyim yaşayacak ve etkinlikler düzenleyecek. Katılmak isteyenler için başvurular, Kestel Yerleşkesindeki ALKÜ Tazelenme Üniversitesi Ofisi’nde yapılacak. İlk kez üniversiteli olacaklar Benim Üniversitem Projesi Koordinatörü Doç. Dr. Özgür Nalbant proje hakkında verdiği bilgilerde, "’Herkes İçin Bir Kampüs Deneyimi’ sloganıyla yapılacak Benim Üniversitem Projesi ile hiç üniversite deneyimi yaşamamış 40-60 yaş arası bireylerin üniversite ortamını tanıması, kendine güven ve aidiyet duygusunu geliştirmesi, yaşam boyu öğrenme motivasyonunu artırması ve Alanya’daki toplumsal bütünlüğe ve kuşaklar arası öğrenmeye katkı sağlaması amaçlanıyor. Katılımcılar 40-60 yaş arası, en fazla lise mezunu, üniversite deneyimi olmayan ancak öğrenmeye açık bireylerden seçilecek. Katılımcılar arasından kadınlar, esnaf, turizm çalışanları, ev hanımları, çiftçiler veya erken yaşta eğitim hayatını sonlandırmış bireylerin olmasında öncelik aranacak. Ücretsiz olarak yapılacak proje sonunda katılımcılara ALKÜ Sürekli Eğitim Merkezi tarafından katılım belgesi verilecek" dedi. Rektör Türkdoğan: "ALKÜ herkese kampüs deneyimi sunuyor" ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan, ALKÜ’nün hayat boyu öğrenme temelli eğitimlere büyük önem verdiğini söyleyerek bu kapsamda ALKÜ 60+ Tazelenme Üniversiteyle 60 üstü yaş almış onlarca bireye eğitim verdiklerini hatırlattı. Benim Üniversitem Projesi ile hiç üniversite deneyimi yaşamayan bireylere 5 günlük bir eğitim programıyla bu deneyimi en iyi şekilde yapacaklarını belirten Rektör Türkdoğan, "ALKÜ olarak şehrimizle ortak projelere her zaman önem veriyoruz. Bu kapsamda vatandaşlarımızın yanında olarak güzel projeleri üretmeye devam ederken son olarak Benim Üniversitem Projesi ile herkese kampüs deneyimi sunmayı amaçlıyoruz. Projenin vatandaşlarımıza büyük bir güven getireceği düşüncesiyle 40-60 yaş arası herkesi başvuruya davet ediyorum" dedi.
Yerel değerden tescilli lezzete: Antalya Döşemealtı Kabağı
22 Aralık 2025 Pazartesi - 13:35 Yerel değerden tescilli lezzete: Antalya Döşemealtı Kabağı Antalya’nın bereketli topraklarında yetişen Döşemealtı Kabağı, coğrafi işaret yolunda ilk kez 53 özgün lezzetle vitrine çıktı, yerel üretim, gastronomi ve turizm aynı sofrada buluştu. Antalya’nın tarımsal üretim çeşitliliğine ve köklü gastronomi kültürüne dikkat çekmek amacıyla, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) tarafından coğrafi işaret tescil başvurusu yapılan Antalya Döşemealtı Kabağı için lansman ve tadım günü etkinliği, ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Hacısüleyman’ın ev sahipliğinde gerçekleştirildi. "Antalya’nın yerel lezzetlerini gastronomik bir deneyime dönüştürdük" Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren Başkan Yusuf Hacısüleyman, etkinliği gastronomik bir deneyim olarak kurguladıklarını belirterek, organizasyonun Antalya’nın coğrafi işaretli ürünleri ve yerel malzemeleri odağına alan yeni çalışmaların başlangıcı niteliğinde olduğunu ifade etti. Şeflerin dokunuşuyla 53 farklı lezzetin bir araya geldiğini ifade eden ATSO Başkanı Hacısüleyman, "Bugün gurme tatlardan oluşan bir menüyü deneyimleme fırsatı bulduk. Başlangıcından ana yemeğine, tatlısına kadar özenle hazırlanmış tüm lezzetleri hep birlikte görüyoruz ve tadıyoruz. Bu güzel organizasyonda emeği geçen herkese; hazırlayanlara, katkı sunanlara, destek veren tüm paydaşlara yürekten teşekkür ediyorum. Gerçekten çok büyük bir emek var" dedi. "Döşemealtı Kabağı bu yolculuğun ilk adımı" Antalya Döşemealtı Kabağı ile ilgili coğrafi işaret süreci hakkında bilgi veren Başkan Hacısüleyman, "Coğrafi İşaret başvurumuzla Antalya Döşemealtı Kabağımızı tescilleyerek hem ürünümüzün değerini korumayı hem de üreticimizin emeğini hak ettiği yere getirmeyi hedefledik. Yerel üreticimizi destekleyerek tarımımızı güçlendirmek ve kırsal kalkınmayı teşvik etmek önceliğimiz" dedi. Gerçekleştirdikleri etkinliğin bundan sonra yapılacak olan çalışmaların bir başlangıcı olduğunu ifade eden Başkan Hacısüleyman, "Coğrafi işaretli ürünlerimiz, yöresel yiyeceklerimiz, bitki ve meyve türlerimizle ilgili daha pek çok etkinliğin ilk adımını bugün atmış bulunuyoruz. Şimdiden "şunu da yapalım, bunu da yapalım" diye pek çok değerli öneri geliyor. Hepsini değerlendirecek, en doğru şekilde hayata geçireceğiz. Eminim ki Antalya bundan sonra sadece deniz, kum ve güneşle değil; tarihi, kültürü ve zengin mutfak kültürüyle, coğrafi işaretli ürünleriyle de anılan bir şehir olacak. Bugün bu yolda ilk adımı attık. Bundan sonra yürümeye başlamamız gerekiyor" diye konuştu. "Coğrafi işaret seferberliğinde ikinci aşama" Programda konuşan Vali Hulusi Şahin, Antalya’nın sahip olduğu yerel değerleri tanıtmak ve ekonomiye kazandırmak amacıyla başlatılan coğrafi işaret çalışmalarında yeni bir aşamaya geçildiğini belirtti. Şahin, daha önce ağırlıklı olarak ürünlerin tespiti ve tesciline odaklanıldığını, artık bu değerlerin işlenmesi, sunulması ve ticarileştirilmesi sürecinin başladığını ifade etti. Antalya Döşemealtı Kabağı’nın, kentin önde gelen şefleri ve gurmeleri tarafından hazırlanan 53 ayrı tabakla tanıtılmasının bu sürecin önemli bir örneği olduğunu vurguladı. Antalya’nın tüm değerlerini tanıtmak amacıyla bir yola çıktıklarını ifade eden Vali Şahin, "Bugünkü etkinlik, bu yolculuğun ikinci aşamasına geçtiğimizi gösteriyor. Bu ikinci aşama; elimizdeki değerlerin işlenmesi, sunulması, potansiyelinin harekete geçirilmesi ve ticarileştirilmesini kapsıyor. Daha önce 19 olan coğrafi işaret sayısını, 200’ü aşan başvurularla önemli ölçüde artırdık. Bu süreç, Antalya’nın zenginliklerinin tespit edilmesi ve tescillenmesini kapsıyordu. Artık bu zenginliklerin işlenme dönemi başladı. Geçtiğimiz günlerde BATEM, Antalya portakallarının hangi çeşitlerinin üretilebileceği ve nerelerde kullanılabileceğine dair örnekler sundu. Bugün ise Antalya Ticaret ve Sanayi Odamız, Döşemealtı kabağını, şehrimizin değerli şefleri ve gurmeleriyle birlikte hazırlanan 53 ayrı tabakla beğenilerimize sunuyor" ifadelerine yer verdi. "Tescilli lezzetler turizme entegre ediliyor" Coğrafi işaret tescili alan ürünlerin turizm ve gastronomi sektörüne entegre edileceğini söyleyen Vali Şahin, "Bir sonraki aşamada ise turizm işletmelerimizin ve restoranlarımızın menülerinde coğrafi işaretli ürünlere yer verilmesi, hatta oteller bünyesinde coğrafi işaret restoranları ve özel menüler oluşturulması hedefleniyor. Böylece coğrafi işaretli ürünlerimiz, misafirlerimizin beğenisine sunulmuş olacak. Başta Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanımız olmak üzere; kaymakamlarımıza, İl Tarım Müdürlüğümüze, kıymetli Yavuz Hocamıza ve bu yolculukta emeği geçen tüm yol arkadaşlarıma teşekkür ederim. Antalya’nın ve Türkiye’nin bu muhteşem ürünleri, hak ettiği değeri yakın zamanda bulacak" diye konuştu. Katkı sunanlara plaket TOBB Antalya Kadın Girişimciler Kurulu Tarım Gıda Kırsal Kalkınma Çalışma Grubu Üyeleri ve kurul üyelerinin desteğiyle gerçekleştirilen etkinlikte, Antalya Döşemealtı Kabağının yalnızca geleneksel tatlılarda değil, farklı mutfak uygulamalarında da değerlendirilebilen nitelikli ve çok yönlü bir ürün olduğu vurgulandı. Etkinlik, Antalya Döşemealtı Kabağının yerel üretimden gastronomiye uzanan yolculuğunu ortaya koyan tadım programının ardından, organizasyona katkı ve destek sunan; ATSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Bex Coffee sahibi Boğaçhan Göksu, 37. Grup (Restaurant, Yiyecek İçecek ve Eğlence Hizmetleri) Meslek Komitesi Başkanı ve Parlak Restaurant sahibi Güray Parlak, ATSO 4. Grup (Tarım ürünlerinin işlenmesi ve gıda üretimi) Meclis Üyesi ve Byfstk sahibi Fadime Doğan, ATSO 5. Grup (İçecek) Komitesi Başkanı Ayşe Deniz, TOBB Antalya GGK Başkanı ve Dondurma Dükkanı sahibi Ramazan Dikmen, Ekşi Co Artisan Bakery sahibi Ayşen Dereli, Antalya Reçelcisi sahibi Ebru Kocaacar, Limak Hotels şefi Halil Gökmenoğlu, 7 Mehmet Restaurant sahibi Mehmet Akdağ, Mustafa Güloğlu Baklavaları sahibi Mustafa Güloğlu, Zamora Pastanesi sahibi Mustafa Ferman Yaşa, Konak Dondurma Kurucu Ortak Özlem Subaşı, Kötekli Yörükleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği, Teke Yöresi Avşar Yörükleri Kültür Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği adına Veli Altıntaş, Anka Kadın Kooperatifi adına Fevziye Erkan, 7K Kadın Kooperatifleri adına Çiğdem Karaokutan’a plaket takdimiyle sona erdi. ATSO Atatürk Konferans Salonu’nda düzenlenen programa Antalya Valisi Hulusi Şahin ve eşi Ebru Şahin’in yanı sıra Döşemealtı Kaymakamı Ünal Çakıcı, Döşemealtı Belediye Başkanı Menderes Dal, Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz, ATSO Geçmiş Dönem Başkanı, geçmiş dönem CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, İl Tarım ve Orman Müdürü Şakir Fırat Erkal, sektör paydaşları, şefler ve gastronomi alanından davetliler katıldı. Şefler tarafından Döşemealtı Kabağı kullanılarak hazırlanan başlangıçlardan ana yemeklere ve tatlılara uzanan seçkin menü, katılımcıların beğenisine sunuldu.
Antalya Ultra Maratonu, 41 ülkeden yüzlerce sporcuyu Konyaaltı’nda buluşturacak
22 Aralık 2025 Pazartesi - 13:15 Antalya Ultra Maratonu, 41 ülkeden yüzlerce sporcuyu Konyaaltı’nda buluşturacak Antalya’nın dünyaca ünlü Konyaaltı Sahili’nden başlayıp Saklıkent’te sona erecek Konyaaltı Belediyesi Uluslararası Antalya Ultra Maratonu, 26-28 Aralık tarihlerinde 41 ülkeden bin 773 sporcunun katılımıyla gerçekleştirilecek. Konyaaltı Belediye Başkanı Cem Kotan, organizasyona ilişkin, "Denizle dağın, maviyle beyazın aynı anda hissedildiği bu eşsiz coğrafyada sporcularımıza benzersiz bir deneyim sunacağız" dedi. Antalya’nın simge noktalarından Konyaaltı Sahili’nden başlayarak Saklıkent’te sona erecek Konyaaltı Belediyesi Uluslararası Antalya Ultra Maratonu için hazırlıklar tamamlandı. Bu yıl 5’incisi düzenlenecek organizasyon, 27-28 Aralık tarihlerinde 41 ülkeden bin 773 sporcuyu bir araya getirecek. Türkiye’de kar ve denizin aynı parkurda buluştuğu tek kış trail maratonu olma özelliğini taşıyan organizasyon; 5, 12, 22, 33, 57 ve 85 kilometrelik parkurlarda gerçekleştirilecek. Maratona katılan sporcuların yüzde 27’sini yabancı sporcular oluşturacak. Cem Kotan: "Maviden beyaza uzanan eşsiz bir rota" Maraton öncesinde düzenlenen basın toplantısında konuşan Konyaaltı Belediye Başkanı Cem Kotan, organizasyonun bu yıl "Maviden beyaza" temasıyla gerçekleştirileceğini belirterek, "Konyaaltı Belediyesi Uluslararası Antalya Ultra Maratonu’nun bu yıl beşincisini düzenlemenin gururunu yaşıyoruz. Deniz ve dağın, yaz ve kışın, mavi ve beyazın aynı anda hissedildiği ender coğrafyalardan birine sahip olan bu eşsiz coğrafyada, sporcularımıza Konyaaltı sahilinden başlayarak karlı dağlara uzanan parkurlarda doğayla iç içe benzersiz bir deneyim sunacağız" dedi. Parkurların her seviyeden sporcuya açık olduğunu vurgulayan Kotan, "5 kilometreden 85 kilometreye kadar uzanan parkurlarımızla hem amatör hem de profesyonel sporcuları Konyaaltı’nda ağırlayacağız. Sporu yalnızca bir yarış olarak değil; sağlıklı yaşamın, dayanışmanın ve kent kültürünün önemli bir parçası olarak görüyoruz. Ulusal ve uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yapmak, hem sporun yaygınlaşmasına hem de kentimizin tanıtımına önemli katkı sağlıyor" ifadelerini kullandı. Nazım Hikmet Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen toplantıya, organizasyon sorumlusu Emirhan Çınar, proje koordinatörü Ali Cem Aktaş ve çok sayıda basın mensubu katıldı.
ASAT’tan kanalizasyon hattı temizliği ve kapak düzenleme çalışması
22 Aralık 2025 Pazartesi - 12:25 ASAT’tan kanalizasyon hattı temizliği ve kapak düzenleme çalışması Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü, çevre ve insan sağlığını korumak, altyapı sistemlerinin verimliliğini artırmak amacıyla yürüttüğü kanalizasyon hattı temizliği ve kapak düzenleme çalışmaları kapsamında yaklaşık 80 milyon TL’lik yatırım gerçekleştiriyor. Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü Kanalizasyon Dairesi Başkanlığı, kanalizasyon hatlarında zamanla oluşan yağ, tortu birikimi ve dış etkenlerle taşınan malzemelerin hat kesitlerini daraltarak tıkanma, taşma ve kötü koku gibi sorunlara neden olabileceğini dikkate alarak temizlik çalışmalarını periyodik olarak sürdürüyor. Bu çalışmalar sayesinde altyapı sisteminin sağlıklı, güvenli ve kesintisiz şekilde çalışması sağlanırken, çevre ve halk sağlığının korunmasına da önemli katkı sunuluyor. 5 ilçede 502 kilometrelik hat temizliği Proje kapsamında Antalya merkezde yer alan 5 ilçede, toplam 80 mahallede Q200 ile Q800 çapları arasında değişen 502 kilometrelik kanalizasyon hattı temizleniyor. Ayrıca 9 bin adet parsel bağlantı bacasının temizliği ve 5 bin adet kanalizasyon kapağının yol ve kaldırım kotuna getirilmesi çalışmaları da sürdürülüyor. Trafik konforu ve hızlı müdahale için önemli düzenleme Kanalizasyon kapaklarının yol ve kaldırım kotuna uygun hale getirilmesi, araç ve yaya trafiğinde konforu artırırken, ASAT ekiplerinin muhtemel arızalara daha hızlı müdahale edebilmesine imkân tanıyor. Bu düzenleme ile güvenli ulaşım sağlanırken, arıza süreçlerinde yaşanabilecek zaman kaybı da en aza indirilmiş oluyor.
’Üvey oğlum’ demedi, engelli Tunahan’ın eğitimi için hamallık yaparak evine raylı sistem kurdu
22 Aralık 2025 Pazartesi - 11:35 ’Üvey oğlum’ demedi, engelli Tunahan’ın eğitimi için hamallık yaparak evine raylı sistem kurdu Antalya’nın Alanya ilçesinde yaşayan doğuştan bedensel ve zihinsel engelli 18 yaşındaki Tunahan Kaplan’ın hayatı, üvey babası Bilal Aktoy’un yaptırdığı raylı asansör sistemiyle bir nebze de olsa kolaylaştı. Hayatını büyük ölçüde yatağa bağlı olarak sürdüren Tunahan, artık okula ve dışarıya daha rahat çıkarılabiliyor. Gündüzleri hamallık akşamları ise üvey oğlunun bakımı üstelen Üvey baba, hayata tutunabilmek için yoğun mesai harcıyor. Alanya’da yaşayan Tunahan Kaplan, doğuştan bedensel ve zihinsel engelli olarak yaşamını sürdürüyor. 18 yaşındaki Tunahan, günlük yaşamının tamamını yatağında geçirirken, haftanın iki günü özel bir okula giderek eğitim alıyor. Tunahan’ın babasının vefat etmesinin ardından annesi Fatma Aktoy (50), Bilal Aktoy (55) ile hayatını birleştirdi. Bu evlilikten sonra Tunahan’ın bakım ve yaşam mücadelesi aile için daha da büyük bir sorumluluk haline geldi. Tunahan’ın evden çıkarılması, özellikle de okula götürülmesi aile için uzun süredir ciddi bir zorluk oluşturuyordu. Yatağa bağımlı olan Tunahan, zaman zaman annesi, zaman zaman da üvey babası Bilal Aktoy tarafından kaldırılarak tekerlekli sandalyeye alınıyor, ancak merdivenler ve fiziksel engeller nedeniyle dışarı çıkmak neredeyse imkânsız hale geliyordu. 40 bin TL’ye raylı asansör Tunahanın yaşamına duyarsız ve kayıtsız kalmayan üvey baba Bilal Aktoy, tüm maddi imkânlarını zorlayarak evlerine raylı asansör sistemi yaptırdı. Yaklaşık 40 bin TL’ye mal olan sistem sayesinde Tunahan’ın evden çıkarılması ve okula ulaştırılması artık çok daha kolay hale geldi. Raylı asansör, Tunahan’ın tekerlekli sandalyesiyle güvenli şekilde taşınmasını sağlarken, aileye de büyük bir rahatlama sağladı. Geçimini Alanya Sebze ve Meyve Hali’nde hamallık yaparak sağlayan Bilal Aktoy, ağır şartlarda çalışmasına rağmen Tunahan için elinden geleni yapmaya devam ediyor. Asgari ücret ile çalışan Aktoy, kazandığı parayla hem evin geçimini sağlıyor hem de Tunahan’ın ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor. Hayatını yatağa mahkûm şekilde sürdüren Tunahan Kaplan için raylı asansör, sadece bir teknik sistem değil, aynı zamanda okula gidebilmenin, temiz hava alabilmenin ve sosyal hayattan tamamen kopmamanın da kapısını aralıyor. Öte yandan gecenin karanlığında evinin geçimi için halin yolunu tutan üvey baba zorlu hayat şartlarına rağmen hem evine hem ise üvey oğlunun bakımını üstlenmek adına yoğun mesai harcıyor. Çevre köylerden gelen sebze ve meyveleri hale indiriyor, ardından ise boş kasaları yerlerini istifliyor. İşin ağırlığına aldırış etmeyen Bilal Aktoy akşam ise evinin yolunu tutuyor. Yapılan raylı asansör ile Tunahan’ın hayatının daha kolaylaştığını söyleyen anne Fatma Aktoy ‘’Tunahan’ı engelli okula getirip götürüyoruz. Asansör ile indirip çıkarıyoruz. Altını ve yemeğini kendim yapıyorum. Asansör’ü yapmayı eşimim aklına geldi. Tunahan için asansör yaptıralım dedi eşim. Yukarı çıkması daha kolay olur dedi. Beton zemin yaptırılsa zor olacağını düşünerek raylı asansör yaptırdık. 40 bin tl’ye kendimiz asansör yaptırdık. Bu şekilde daha kolay oldu. Servis geldikten sonra yukarıda bulunan cihazla yukarı çıkarıp okula götürüyorlar’’ dedi. Tunahan’ın bakımının zor olduğunu belirten üvey baba Bilal Aktoy ‘’Asansör sistemi kurdurduk. 40 bin TL masraf ettik. Raylı sistemden eşim düştükten sonra kolu kırıldı. Tunahan’ın bakımını ben üstendim. Eşimin kolu düzelene kadar hergün işyerinden geldim altları değiştirdim. Zorlukla karşılaşıyoruz. Okul yönetimi Tunahan’ı asansöre alıktan sonra okul dönüşü tekrardan asansör ile indirip yatağına bırakıyor. Tunahan’ın bakımı zor’’ şeklinde konuştu. Ayrıca haldeki işin zorluğundan da bahseden Aktoy ’’ Yıllardır çalışıyorum. Evimin geçimini sağlıyorum. Ağır işlerde çalışıyorum. Buradan gittikten sonrada üvey oğluma bakıyorum. Tunahan’ı kaldırıp yatağa koymak biraz zor oluyor. Buradaki işler de ağır ama katlanıyoruz’’ şeklinde konuştu.
Büyükşehir Belediyesi personeline KETEM’den eğitim
22 Aralık 2025 Pazartesi - 11:26 Büyükşehir Belediyesi personeline KETEM’den eğitim Antalya Büyükşehir Belediyesi, Antalya Halk Sağlığı Müdürlüğü Kanser Erken Tanı ve Eğitim Merkezi (KETEM) ortak çalışmasıyla belediye personeline farkındalık eğitimi verildi. Kanserle mücadele, erken tanı, meme kanseri taraması, tütün bağımlılığı, sigaradan kurtulma yolları ve sağlıklı beslenme konularında personel bilgilendirildi. Büyükşehir Belediyesi, personele yönelik farkındalık eğitimlerini sürdürüyor. Antalya Halk Sağlığı Müdürlüğü, Sağlıklı Hayat Merkezi KETEM iş birliği ile ortaklaşa yürütülen eğitim programında Büyükşehir çalışanlarına tütün bağımlılığı ve sigaradan kurtulma yolları, meme kanserinde erken tanı ve sağlıklı beslenme alışkanlıkları ile ilgili eğitimler verildi. Sigara bağımlığının zararları, kullanımını önleme ve bırakma konusunda tutum kazandırmayı hedefleyen eğitimlerde kanserler ve meme kanserinde erken tanı ve taramanın önemi de anlatıldı. Madde bağımlılığı ile mücadele anlatıldı Antalya Büyükşehir Belediyesi Hizmet Binası’nda gerçekleşen eğitimde Antalya İl Sağlık Müdürlüğü Şehit Doktor Atila Nizam, Muratpaşa Sağlıklı Hayat Merkezi sorumlusu Zeynep Turan eğitim verdi. Sigaranın zararları hakkında bilgi veren Turan, "Sigara içerisinde barındırdığı binlerce çeşit zehirli madde ile maalesef kullanıcılarını ölüme sürüklemeye devam ediyor. İstatiksel olarak sigaraya başlayan her dört kişiden üçü bağımlı oluyor. Anne babaları rol model alan çocuklar, pasif içiciler ne yazık ki bu kötü bağımlılığı arttıran nedenler arasında yer alıyor. Sigarayla mücadelede en önemli adım kararlılıktır. Halkımızın sağlığı için kurulan Halk Sağlığı Merkezlerimizde sigara bırakma polikliniklerimizle sigarayı bırakmak isteyen tüm vatandaşlarımıza destek oluyoruz" dedi. Erken tanı önemli Kadınlar için meme kanser ve korunma yollarıyla ilgili de uyarılarda bulunan Zeynep Turan, "KETEM olarak kanser taramalarına da büyük önem veriyoruz. Özellikle kadınlarımızın meme kanseri için düzenli tarama yaptırmalarını tavsiye ediyoruz. Meme kanserinde erken teşhis son derece önemli. 40-69 yaş arasındaki kadınların iki yılda bir meme kanseri taraması yaptırmasını öneriyoruz" hatırlatmasında bulundu. Eğitim programının sonunda ise Sağlıklı Hayat Merkezi diyetisyeni Seda Demir personel için sağlıklı yaşam ve beslenme alışkanlıklarıyla ilgili eğitim vererek soruları cevapladı.