SAĞLIK - 20 Kasım 2019 Çarşamba 14:32

KOAH’a yakalanma yaşı düştü

A
A
A
KOAH’a yakalanma yaşı düştü

Sigara kullanımının son yıllarda hızlı bir şekilde arttığını ve kullanımının çok erken yaşlara düştüğünü belirten Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr.

Sigara kullanımının son yıllarda hızlı bir şekilde arttığını ve kullanımının çok erken yaşlara düştüğünü belirten Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Osman El Jundi, “Eskiden KOAH 40 yaşından sonra görülürdü, şimdi ise 20-25 yaşlarında görülmektedir. KOAH’ın görülme sıklığında ciddi bir artış var” dedi.


Antalya Anadolu Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Osman El Jundi, ’’Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) Günü dolayısıyla açıklamalarda bulundu. Kasım ayında KOAH hastalığının kötüleştiğini söyleyen Jundi, konuyla ilgili farkındalık oluşturmak gerektiğini belirtti. Sigara kullanımının KOAH’ı tetiklediğini ifade eden Jundi, “Sigara kullanımında son yıllarda ciddi bir atış var. Eskiden 40 yaşından sonra KOAH görülürdü. Şimdi 20-25 yaş arasında görülüyor. Bu yüzden de KOAH’ta ciddi bir artış söz konusudur. Eskiden kadın ve erkek oranına bakıldığı zaman erkeklerde KOAH daha sık görülürdü. Şu an ise kadınlar KOAH konusunda erkekler ile yarışır hale gelmiştir. Türkiye de sigara çok fazla içildiği için Türkiye’nin Avrupa’ya göre ve diğer civardaki ülkelere göre daha yüksek bir KOAH hastası oranına sahiptir. Türkiye’deki bölgelere göre kıyaslama yaptığımızda; sigara içimi, İç Anadolu ve Marmara Bölgesine nazaran Akdeniz bölgesinde daha az görülmektedir. KOAH prevalansı Türkiye geneline göre Antalya’da daha düşüktür. Türkiye geneline göre Antalya bu konuda daha şanslıdır” dedi.



"Geri dönüşü olmayan bir hastalıktır"


KOAH’ın kronik ve uzun vadeli bir hastalık olduğunu belirten Dr. Osman El Jundi, “Pnömoni (zatürre) gibi akut bir hastalık değildir. Uzun ve müzmin bir hastalık olduğu için tedavisi daha zordur. KOAH hava yollarının daralması, tıkanması anlamına geliyor. KOAH ilerleyen ve geri dönüşü olmayan bir hastalıktır. Aynı zamanda solunum yetmezliğine kadar ilerleyen bir hastalıktır” diye konuştu.



"Hem süründürür, hem öldürür"


KOAH’ın belirtilerine değinen Dr. Osman El Jundi, “Önce hafif nefes darlığı ile başlıyor. Sonra öksürük ve balgam devreye giriyor. Tabi hastalık ilerledikçe ve sigara içtikçe nefes darlığı da artıyor. Eğer kendinizde bu belirtileri görüyorsanız KOAH’tan şüphelenmelisiniz KOAH başladıktan sonra sigarayı bırakırım, KOAH kaybolur diye düşünen kişiler yanılmış oluyor. Sigara etkisini gösterdikten sonra, hastalık başlandıktan sonra istedikleri kadar sigarayı bıraksınlar. Hatta piyasada çok fazla sigaranın zararlarını, etkilerini silen ilaçlardan, karışımlardan, tedavilerden bahsedilmektedir. Bunların hepsi yalan ve hiçbir faydası yoktur. Ve bundan dolayı ilerleyici ve geri dönüşümü olmayan bir hastalık olarak mutlaka bilmemiz gerekiyor. Eskiden ölüm nedenlerinin 5’inci nedeni olan KOAH şu an da kalp hastalıklarından sonra 2’inci basamağa sıçramıştır. Bu yüzden KOAH, hem süründürür, hem öldürür” ifadelerini kullandı.


KOAH’a yakalanmakta en büyük etkenin sigara olduğuna dikkat çeken Dr. Osman El Jundi, sözlerine şöyle devam etti:


“Genelde sigara içenlerde KOAH’I çok sık gördüğümüzü söyleyebilirim. Bununla birlikte, duman altında çalışmak ve pasif içicilik KOAH’a yakalanmada bir etkendir. Her hastamıza sigara öyküsünü sormaktayız. Sigara öyküsü ne demek? Kaç yıldır ve günde kaç paket sigara içtiğini soruyoruz. Bunun üzerinde hastanın KOAH’a yakalanma oranı saptıyoruz. Bir insan 10 yıl boyunca günde bir paket sigara içiyorsa KOAH riski on kat artmaktadır. Aynı zamanda kanser ve birçok hastalığında riski artmaktadır. Sigara her hastalık için bir sebep oluşturmaktadır. KOAH’ta ki süreci de sinsi bir şekilde oluşmaktadır. Sigara içmeye başlandıktan 5 yıl sonra öksürmeye başlanır. 10 yıl sonra ise; tıkanma, balgam, öksürük, nefes darlığı, merdiven çıkınca tıkanmalar oluşmaktadır. KOAH’a yakalanmada ikinci neden ise hava kirliliği. Bu yüzden soluduğumuz hava çok önemli.”


KOAH’a yakalanmamak için sigaranın bırakılması gerektiğini altını çizen El Jundi, “Yapmamız gereken bir diğer nokta ise egzersiz. KOAH hastaları, ben hareket edemem, zaten akciğerim kötü evde kalmam gerekiyor diye düşünmeleri çok yanlış. KOAH hastası için en önemli şeylerden bir tanesi de dışarıda gezmek, egzersiz ve yürüyüş yapmak. Eğer yapabiliyor ise hafif koşu yapmaktır. Bu egzersizlerle birlikte göğüs kafesinde ki kaslar hareket etmiş oluyor. Böylelikle daha fazla nefes alınması sağlanıyor. Bununla birlikte KOAH’a yakalanmamak için beslenmeye de dikkat etmeleri gerekir. Proteinden zengin besinleri tüketmeleri gerekmektedir. Çünkü kas kitlesi güçlü olmalı” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çanakkale Çanakkale’de yılbaşı öncesi oteller doldu Çanakkale’de yılbaşı öncesi otellerde ciddi bir doluluk olduğunu söyleyen Çanakkale Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Derneği (ÇATOD) Başkanı Nilgün Gökser, "Çanakkale’de 4 ve 5 yıldızlı otellerimizde yeni yıl itibariyle yüzde 100 doluluk oranları seyrediyor. Diğer otellerimizde de sadece konaklama olarak doluluk oranları yüksek seviyelerde seyrediyor" dedi. Yılbaşı arifesinde Çanakkale’de otellerde doluluk oranları yüzde 100 seviyelerinde seyrediyor. Çanakkale’nin son 10 yıldır Bulgar turistlerin gözde yılbaşı kutlama destinasyonu olduğunu belirten ÇATOD Başkanı Nilgün Gökser, "Özellikle son 10 yıldır Bulgar turistler yeni yıla girme destinasyonu olarak Çanakkale’yi seçiyorlar. Bu dönemde özellikle yeni yıl haftasında Bulgar turistleri ağırlıyoruz" şeklinde konuştu. ÇATOD Başkanı Nilgün Gökser, kış aylarında düşüş gösteren konaklama sayılarının yılbaşında artış gösterdiğini söyleyerek, "Kış aylarında şehrimizde konaklamalarda bir inme görünüyor. Yeni yıla girerken bu inmede bir artış gözlemliyoruz. Özellikle son 10 yıldır Bulgar turistler yeni yıla girme destinasyonu olarak Çanakkale’yi seçiyorlar. Bu dönemde özellikle yeni yıl haftasında Bulgar turistleri ağırlıyoruz. Şu an Çanakkale’de 4 ve 5 yıldızlı otellerimizde yeni yıl itibariyle yüzde 100 doluluk oranları seyrediyor. Diğer otellerimizde de sadece konaklama olarak doluluk oranları yüksek seviyelerde seyrediyor" dedi. Bozcaada’da otel işletmecisi olan ÇATOD Genel Sekreteri Tuğberk Güzel, yılbaşında otellerde doluluk oranın artış gösterdiğini ve bunun 2026 ayına da yansımasını temenni ettiklerini söyleyerek şunları ekledi: "Yılbaşında Çanakkale ve tüm ilçelerinde ciddi bir beklenti var. Hem konaklama işletmeleri tarafından hem de diğer hizmet veren işletmelerimiz tarafından. Bundan dolayı güzel bir yıl geçireceğimizi umuyoruz. Özellikle Çanakkale’nin merkezinde yabancı turistlerden kaynaklı ciddi bir yoğunluk olacak. Hem büyük oteller, hem de butik otellerimizin dolması bekleniyor. İlçelerimizde kaliteli bir yılbaşı geçirilecek. Az sayıda konaklama işletmesi açık olmasına rağmen, Bozcaada, Gökçeada, Geyikli, Assos’taki otellerin dolması bekleniyor. Aynı zamanda da restoranların da dolduğu belirtiliyor. Turizmciler olarak Çanakkale için güzel bir yeni yıl geçmesini bekliyoruz ama önemli olan bunun tüm 2026 yılına sirayet etmesi." Çanakkale’nin turizm açısından rakiplerinin Yunanistan ve Mısır olduğunu ifade eden ÇATOD Genel Sekreteri Tuğberk Güzel, "Özellikle Bozcaada, Gökçeada, Geyikli, Assos bölgelerinde yani yaz turizminin olduğu bölgelerde Yunan adaları ana rakibimiz bizim. Bütün Çanakkale genelinde bakarsak hem tüm Yunanistan turizmi hem de Mısır, o da yeni devreye girdi. Mısır turizmi şu anda bizden yerli ve yabancı turisti çekiyor. Bizler de önümüzdeki dönemde olan potansiyeli kaybetmeden yerli ve yabancı turisti arttıracak şekilde planlıyoruz. Bunun için de tüm kurumlarımızla ve dernek olarak gerekli çalışmaları yapıyoruz" şeklinde konuştu. Çanakkale’nin hem yabancı hem de yerli turist potansiyelinin yüksek olduğunu aktaran Güzel, "Çanakkale bir turizm bölgesi ve misafirlerini ağırlamaya çok alışkın. İyi hizmet vermeye yönelik çabası olan bir bölge. Büyük otellerimiz de arttı, bu oteller kaliteli oteller butik otellerimiz de bu kaliteyi yansıtıyor. Yakın bölgedeki, Balkanlardaki misafirlerimiz bizi tercih ediyorlar. Bozcaada ve Gökçeada özeline baktığımızda yerli turist mevcut. Çanakkale geneline baktığımızda ise özel konumu ve tarihi değerlerinden dolayı da ciddi anlamada yabancı turist potansiyeli var" ifadelerini kullandı.
İstanbul Ayşe Tokyaz cinayeti davası bugün başlıyor Küçükçekmece’de eski polis memuru Cemil Koç tarafından öldürülen ve cesedi bavulla yol kenarına bırakılan üniversite öğrencisi Ayşe Tokyaz cinayetine ilişkin davanın görülmesine bugün başlanıyor. Katil zanlısı Cemil Koç’un da bulunduğu 9 sanık ilk kez hakim karşısına çıkacak. Küçükçekmece’de 11 Temmuz tarihinde eski polis memuru Cemil Koç tarafından öldürülen ve cesedi bavula konularak Eyüpsultan’da yol kenarına bırakılan 22 yaşındaki üniversite öğrencisi Ayşe Tokyaz cinayetinin davası bugün başlıyor. Küçükçekmece 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek davada, aralarında katil zanlısı Cemil Koç’un da bulunduğu 9 sanık, bugün ilk kez hakim karşısına çıkacak. İddianameden: Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede Ayşe Tokyaz ‘maktul’, ikiz kardeşi Esra Tokyaz ‘müşteki’, zanlı Cemil Koç’un (38) da aralarında bulunduğu 9 şahıs ‘şüpheli’ sıfatıyla yer aldı. Hazırlanan iddianamede, müşteki Esra Tokyaz’ın olay günü Küçükçekmece Halkalı Polis Merkezine gelerek ifade verdiği, ifadesinde ise kız kardeşi Ayşe Tokyaz ile görüntülü konuştuğu, görüşme sırasında kardeşinin yüzü ve ağzında morluklar olduğu, kanlar içinde kaldığı, Ayşe’nin Esra’ya Cemil Koç tarafından darp edildiğini söylediği, bulunduğu adresi kardeşiyle paylaştığı, Esra Tokyaz’ın verilen adrese kardeşini görmeye gittiği ve kapıyı Cemil Koç’un açtığı belirtildi. Cemil Koç’un Esra Tokyaz’a kardeşinin orada bulunmadığını söylediği, bunun üzerine Esra Tokyaz’ın 3 gün boyunca Ayşe Tokyaz’ı aradığı, bulamaması üzerine durumu polise bildirdiği, Cemil Koç’tan kardeşini darp ettiği ve alıkoyduğu iddiasıyla şikayetçi olduğu bilgisi de iddianamede yer aldı. Koç’un 1 şüpheli ölüm, 3 kasten yaralamadan toplamda 8 suç kaydının bulunduğu belirlendi Cemil Koç ile Ayşe Tokyaz’ın bir süredir sevgili olduğu, Koç’un polis memurluğundan ihraç edildiğinin belirtildiği iddianamede, Koç’un 1 şüpheli ölüm, 3 kasten yaralama, 1 tehdit olmak üzere toplam 8 adet adli suç kaydının bulunduğu aktarıldı. İddianamede, maktul Tokyaz’ın bazen sanık Koç’un evinde kaldığı, en son ise olaydan 4 gün öncesi olan 7 Temmuz günü ikamete gittiği, burada Cemil Koç ile kavga ettiği, kavga üzerine Tokyaz’ın Beşiktaş’ta kaldığı öğrenci yurduna döndüğü, burada kardeşi müşteki Esra Tokyaz’ı görüntülü aradığı, arama sırasında yüzünde ekimoz ve kanama olduğu, kardeşine Cemil Koç tarafından darp edildiğini söylediği yer aldı. Esra Tokyaz’ın ise yanına gelen Cemal Arslan ile olay yerine geldiği, kapıyı şüpheli Cemil Koç’un açtığı, Esra Tokyaz’ın yüzükleri verdikten sonra Ayşe Tokyaz’ı sorduğu, Cemil Koç’un ise evden ayrıldığını söylediği, Esra Tokyaz’ın kapının önünde Ayşe’ye ait ayakkabıları görmesi üzerine Ayşe Tokyaz’ın hayatından endişe ederek, polis merkezine başvurduğu anlatıldı. ATK raporu tespiti: Tokyaz’ın vücudunda kokain maddeleri belirlendi Adli Tıp Kurumu (ATK) İstanbul Morg İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan otopsi raporu da iddianamede yer aldı. Raporda, Ayşe Tokyaz’ın vücudunda kokain maddelerinin çeşitlerinin bulunduğu, safra kesesi ve idrarında ise uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin olduğu, vücut sıvılarında uyarıcı madde metaloitleri tespit edilen maktul Ayşe Tokyaz’ın ölümünün künt kafa travmasına bağlı nazal kemik kırığı ile birlikte beyin kanaması sonucu meydana gelmiş olduğunun tespit edildiği, beyin kanaması geçirdiği, giysisinde kan lekesinin tespit edildiği, kafatası ve alt dudağında darp edildiği bulgularının olduğu aktarıldı. Cemil Koç ve ona yardım eden sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis talebi Hazırlanan iddianamede, sanık Cemil Koç hakkında ’kadına karşı tasarlayarak ve canavarca hisle eziyet çektirerek öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, ‘cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’, ’şantaj’ suçlarından ise 4 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Tutuklu diğer 7 sanık hakkında ise ‘kadına karşı tasarlayarak ve canavarca hisle eziyet çektirerek öldürmeye yardım etme’ suçundan 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi. Oğuz Kal’ın zanlı Cemil Koç’un işlediği suça iştirak ettiğinin belirlenmesi üzerine ’kadına karşı tasarlayarak ve canavarca hisle eziyet çektirerek öldürme suçuna iştirak’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve diğer suçlar yönünden 3 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Öte yandan hazırlanan iddianame, Küçükçekmece 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmişti.