Yerel Haberler
Artvin
Artvin’de başlayan zararlı, Marmara’ya ulaştı
11 Kasım 2025 Salı - 11:47 Artvin’de başlayan zararlı, Marmara’ya ulaştı Doğu Karadeniz’den başlayarak kısa sürede Türkiye’nin farklı bölgelerine yayılan kahverengi kokarca böceği, şimdi de Bursa başta olmak üzere Marmara Bölgesi’nde tarım arazilerini tehdit etmeye başladı. Artvin’de ilk kez 2018 yılında tespit edilen kahverengi kokarca böceği (Halyomorpha halys), Karadeniz bölgesi üzerinden hızla yayılmaya devam ediyor. Türkiye’nin tarımsal üretimini tehdit eden bu zararlı, meyve ağaçları, sebzeler ve diğer birçok bitki türü üzerinde büyük zararlar oluşturuyor. Uzmanlar, zararlının yalnızca bölgesel değil, topyekûn ülke genelinde bir mücadele gerektirdiğini vurguluyor. "Kahverengi kokarca 2025 itibarıyla Marmara’da da yerleşti" Artvin Çoruh Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Temel Göktürk, kahverengi kokarcanın Doğu Karadeniz’den başlayıp 2018’den bu yana Türkiye’nin birçok bölgesine yayıldığını; 2025 itibarıyla Marmara (özellikle Yalova, Bursa) kıyılarında da yerleşik hale geldiğini söyledi. Göktürk, böceğin özellikle fındık başta olmak üzere birçok tarım ürününde ekonomik kayba yol açtığını, yayılmanın insan ve ticari taşıma kaynaklı olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Göktürk açıklamasında şunlara değindi: "Kahverengi kokarca son yıllarda Türkiye’nin baş belası haline gelmiş olan önemli bir zararlı böcek türümüz. Bu böcek türü şimdiye kadar bilmiş olduğumuz böceklerin belki de en tehlikelisi. Hiçbir zaman soyu tükenmeyen, her zaman bir sonraki yıl daha fazla popülasyon oluşturan bir tür. Bu sene yüksek miktarda popülasyon varken seneye daha yüksek miktarda popülasyon oluşturabiliyor. Böceğin tehlikesi şuradan geliyor; normalde ekonomik bir zararlı. Yani ürünün değerini düşürecek derecede zarar veriyor. Ürünün suyunu emerek kalitesini düşürüyor ve salgıladığı salgılarla beraber ürünün acılaşmasına neden oluyor. Son yıllarda özellikle Doğu Karadeniz bölgesindeki fındık alanlarında en önemli zararlı tür haline geldi. Fındığın öz suyunu emerek acılaşmasına neden oluyor ve bu da üreticinin gelirini ciddi biçimde azaltıyor. 2018 yılında Artvin’in Kemalpaşa ilçesinde tespit edildiğinden bu yana Artvin, Rize, Trabzon, Ordu, Giresun, Samsun ve Doğu Karadeniz genelinde yayılım gösteren böcek, 2025 itibariyle Marmara’nın Yalova ve Bursa illerinde de aktif olarak yerleşmiş durumda." "İnsan faaliyetleri yayılışı hızlandırıyor" "Bu böceğin taşınmasındaki en büyük etken kendi uçuşu değil, insanlar" diyen Göktürk, "Ticaret veya seyahat amaçlı araçlarla taşınarak yeni bölgelere yerleşiyor. İçinde su bulunan sebze ve meyvelerle beslenebiliyor. Bu da, Karadeniz’de fındığa zarar veren bu türün, Marmara’daki birçok ürün için de tehdit oluşturduğu anlamına geliyor. Böceğin yayılışını sınırlandıracak doğal bir faktör Türkiye’de mevcut değil. Karadeniz’den Marmara’ya, oradan Ege kıyılarına kadar yayılım göstermesi bekleniyor. 2 bin metre rakıma kadar yaşayabiliyor, bu da birçok yerleşim alanında zarar oluşturabileceğini gösteriyor" ifadelerini kullandı. "Dünya tarımı için de ciddi tehdit" Prof. Dr. Temel Göktürk, kahverengi kokarcanın dünya tarımı için de büyük tehdit olduğunu kaydederek, "Dünyanın birçok ülkesinde milyonlarca dolarlık zarara yol açmış bir türden bahsediyoruz. Gürcistan, İtalya ve Amerika’da fındık, elma ve mısır üretiminde ciddi ekonomik kayıplar yaşandı" dedi. 3 aşamalı mücadele önerisi Mücadelede üç temel yöntemin öne çıktığına dikkat çeken Göktürk, "Biyoteknik (feromon tuzakları), biyolojik (samuray arıları) ve kimyasal (kışlak ilaçlaması). Ancak zamanlama çok önemli. Feromon tuzakları mayıs-haziran ve eylül-ekim aylarında, samuray arıları temmuz-ağustos döneminde kullanılmalı. Kimyasal mücadele ise asla tarlada değil, böceğin kışı geçirdiği çatı, ahır gibi kışlak alanlarda yapılmalı. Kışa yaklaşırken bu bölgelerde ruhsatlı gaz ilaçlarla toplu imha sağlanabilir. Bir kokarcanın yılda 300-400 yumurta bıraktığı ve iki jenerasyon verdiği düşünüldüğünde, bir yıl sonunda 45 bin bireye ulaşabiliyor. Bu nedenle mücadele köy veya bölge bazında değil, tüm Türkiye’de eş zamanlı olarak yapılmalı. Benim önerim, Tarım Bakanlığı önderliğinde, valilikler, kaymakamlıklar, tarım müdürlükleri, fakülteler, sivil toplum kuruluşları ve çiftçilerin yer aldığı bir ‘Kahverengi Kokarca Mücadele Komisyonu’ kurulmasıdır. Zamanında yapılmayan mücadele, mücadele değildir. Bu nedenle topyekûn, planlı ve ulusal bir seferberlik şarttır" uyarısında bulundu.
Artvin’den başlayan zararlı, Marmara’ya ulaştı
11 Kasım 2025 Salı - 11:34 Artvin’den başlayan zararlı, Marmara’ya ulaştı Doğu Karadeniz’den başlayarak kısa sürede Türkiye’nin farklı bölgelerine yayılan kahverengi kokarca böceği, şimdi de Bursa başta olmak üzere Marmara Bölgesi’nde tarım arazilerini tehdit etmeye başladı. Artvin’de ilk kez 2018 yılında tespit edilen kahverengi kokarca böceği (Halyomorpha halys), Karadeniz bölgesi üzerinden hızla yayılmaya devam ediyor. Türkiye’nin tarımsal üretimini tehdit eden bu zararlı, meyve ağaçları, sebzeler ve diğer birçok bitki türü üzerinde büyük zararlar oluşturuyor. Uzmanlar, zararlının yalnızca bölgesel değil, topyekûn ülke genelinde bir mücadele gerektirdiğini vurguluyor. "Kahverengi kokarca 2025 itibarıyla Marmara’da da yerleşti" Artvin Çoruh Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Temel Göktürk, kahverengi kokarcanın Doğu Karadeniz’den başlayıp 2018’den bu yana Türkiye’nin birçok bölgesine yayıldığını; 2025 itibarıyla Marmara (özellikle Yalova, Bursa) kıyılarında da yerleşik hale geldiğini söyledi. Göktürk, böceğin özellikle fındık başta olmak üzere birçok tarım ürününde ekonomik kayba yol açtığını, yayılmanın insan ve ticari taşıma kaynaklı olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Göktürk açıklamasında şunlara değindi: "Kahverengi kokarca son yıllarda Türkiye’nin baş belası haline gelmiş olan önemli bir zararlı böcek türümüz. Bu böcek türü şimdiye kadar bilmiş olduğumuz böceklerin belki de en tehlikelisi. Hiçbir zaman soyu tükenmeyen, her zaman bir sonraki yılda daha fazla popülasyon oluşturan bir tür. Öyle ki bu sene yüksek miktarda popülasyon varken seneye daha yüksek miktarda popülasyon oluşturabiliyor. Böceğin tehlikesi şuradan geliyor; normalde ekonomik bir zararlı. Yani ürünün değerini düşürecek derecede zarar veriyor. Ürünün suyunu emerek kalitesini düşürüyor ve salgıladığı salgılarla beraber ürünün acılaşmasına neden oluyor. Son yıllarda özellikle Doğu Karadeniz bölgesindeki fındık alanlarında en önemli zararlı tür haline geldi. Fındığın öz suyunu emerek acılaşmasına neden oluyor ve bu da üreticinin gelirini ciddi biçimde azaltıyor. 2018 yılında Artvin’in Kemalpaşa ilçesinde tespit edildiğinden bu yana Artvin, Rize, Trabzon, Ordu, Giresun, Samsun ve Doğu Karadeniz genelinde yayılım gösteren böcek, 2025 itibariyle Marmara’nın Yalova ve Bursa illerinde de aktif olarak yerleşmiş durumda." "İnsan faaliyetleri yayılışı hızlandırıyor" "Bu böceğin taşınmasındaki en büyük etken kendi uçuşu değil, insanlar" diyen Göktürk "Ticaret veya seyahat amaçlı araçlarla taşınarak yeni bölgelere yerleşiyor. İçinde su bulunan sebze ve meyvelerle beslenebiliyor. Bu da, Karadeniz’de fındığa zarar veren bu türün, Marmara’daki birçok ürün için de tehdit oluşturduğu anlamına geliyor. Böceğin yayılışını sınırlandıracak doğal bir faktör Türkiye’de mevcut değil. Karadeniz’den Marmara’ya, oradan Ege kıyılarına kadar yayılım göstermesi bekleniyor. 2000 metre rakıma kadar yaşayabiliyor, bu da birçok yerleşim alanında zarar oluşturabileceğini gösteriyor" ifadelerini kullandı. "Dünya tarımı için de ciddi tehdit" Prof. Dr. Temel Göktürk, kahverengi kokarcanın dünya tarımı için de büyük tehdit olduğunu kaydederek "Dünyanın birçok ülkesinde milyonlarca dolarlık zarara yol açmış bir türden bahsediyoruz. Gürcistan, İtalya ve Amerika’da fındık, elma ve mısır üretiminde ciddi ekonomik kayıplar yaşandı" dedi. 3 aşamalı mücadele önerisi Mücadelede üç temel yöntemin öne çıktığına dikkat çeken Göktürk "Biyoteknik (feromon tuzakları), biyolojik (samuray arıları) ve kimyasal (kışlak ilaçlaması). Ancak zamanlama çok önemli. Feromon tuzakları Mayıs-Haziran ve Eylül-Ekim aylarında, samuray arıları Temmuz-Ağustos döneminde kullanılmalı. Kimyasal mücadele ise asla tarlada değil, böceğin kışı geçirdiği çatı, ahır gibi kışlak alanlarda yapılmalı. Kışa yaklaşırken bu bölgelerde ruhsatlı gaz ilaçlarla toplu imha sağlanabilir. Bir kokarcanın yılda 300-400 yumurta bıraktığı ve iki jenerasyon verdiği düşünüldüğünde, bir yıl sonunda 45 bin bireye ulaşabiliyor. Bu nedenle mücadele köy veya bölge bazında değil, tüm Türkiye’de eş zamanlı olarak yapılmalı. Benim önerim, Tarım Bakanlığı önderliğinde, valilikler, kaymakamlıklar, tarım müdürlükleri, fakülteler, sivil toplum kuruluşları ve çiftçilerin yer aldığı bir ‘Kahverengi Kokarca Mücadele Komisyonu’ kurulmasıdır. Zamanında yapılmayan mücadele, mücadele değildir. Bu nedenle topyekûn, planlı ve ulusal bir seferberlik şarttır" uyarısında bulundu. (AG-ÖS-Y)
Uçurumun kenarındaki okulda eğitim yeniden başladı
06 Kasım 2025 Perşembe - 09:46 Uçurumun kenarındaki okulda eğitim yeniden başladı Artvin’in Yenimahalle Mahallesi’nde uçurumun kenarına inşa edilen Ayhan Şahenk Anadolu Lisesi’nde, geçtiğimiz günlerde yaşanan kaya kopması paniğinin ardından öğrenciler yeniden ders başı yaptı. Konuyla ilgili ise TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odasından açıklama geldi. Olay, 4 Kasım Salı günü saat 11.30 sıralarında Ayhan Şahenk Anadolu Lisesi’nin alt kısmında meydana geldi. Dik yamaçtan kopan büyük bir kaya parçası, gürültüyle yuvarlanarak Çoruh Nehri’ne düştü. Gürültü ve sarsıntı nedeniyle büyük panik yaşanırken, okul yönetimi öğrencileri hızla tahliye etti. İlk anda deprem zannedilen olay sonrası, Ayhan Şahenk Anadolu Lisesi ile Kazım Karabekir Anadolu Lisesi’nde okuyan yaklaşık 600 öğrenci evlerine gönderildi. AFAD, Emniyet, Belediye ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ekiplerinin incelemelerinin ardından, okul binasında risk bulunmadığı belirlenerek öğrenciler bir gün sonra yeniden eğitime başladı. TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası Artvin İl Temsilcisi Jeofizik Mühendisi Hakan Yavuz, olayın ardından bölgede inceleme yaptı. Yavuz, "Kaya düşmesi sonrası yapılarda bir olumsuzluk tespit edilmedi ancak ileride yaşanabilecek risklere karşı gerekli mühendislik önlemleri alınmalı" dedi. Yavuz, Artvin’in jeolojik yapısı itibarıyla heyelan ve kaya düşmelerine yatkın bir bölge olduğuna dikkat çekerek, "Eğimli topoğrafya, zayıf kaya yapısı ve yoğun yağış, bu tür olayların en önemli nedenleridir. Riskli bölgelerde şev destek çalışmaları yapılmalı, yapılaşma ve madencilik faaliyetleri titizlikle denetlenmelidir" ifadelerini kullandı.
Artvin’de kaya kopması paniğe neden oldu: İki lise tahliye edildi
04 Kasım 2025 Salı - 13:47 Artvin’de kaya kopması paniğe neden oldu: İki lise tahliye edildi Artvin’de bir okulun alt kısmından kopan dev kaya parçası Çoruh Nehri’ne düştü. Gürültü ve sarsıntı nedeniyle öğrenciler kısa süreli panik yaşadı. İlk anda deprem olduğunu düşünen okul yönetimi, iki liseyi tedbir amacıyla boşalttı. Olay, saat 11.30 sıralarında Yenimahalle Mahallesi’ndeki Ayhan Şahenk Anadolu Lisesi’nin alt kısmında meydana geldi. Dik yamaçtan kopan büyük bir kaya kütlesi, gürültüyle yuvarlanarak Çoruh Nehri’ne düştü. Çarpmanın etkisiyle bölgede kısa süreli sarsıntı hissedildi, öğrenciler ve öğretmenler büyük panik yaşadı. İlk anda deprem olduğunu zanneden okul yönetimi, öğrencileri hızlı şekilde güvenli alana tahliye etti. Olayın ardından bölgeye AFAD, Emniyet, Belediye ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ekipleri sevk edildi. Yetkililer, tedbir amaçlı Ayhan Şahenk Anadolu Lisesi ve Kazım Karabekir Anadolu Lisesi’ndeki 600 öğrenciyi evlerine gönderdi. Olay yerinde inceleme yapan Artvin Valisi Dr. Turan Ergün, yaptığı açıklamada, "Yaklaşık yarım saat önce okulun arka tarafından büyük bir kaya kütlesi Çoruh Irmağı’na düşmüş. Gürültüyle ne olduğunu anlayamamışlar, deprem zannedip öğrencilerimizi tahliye etmişler. Çok şükür herhangi bir yaralanma ya da bina hasarı yok. Tedbir amaçlı öğrencilerimizi bugünlük evlerine gönderdik. AFAD ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ekiplerimiz dron destekli inceleme yapıyor, ayrıntılı bir rapor hazırlanacak" dedi. Olay anında yaşanan paniği anlatan okul çalışanı Orhan Alkan ise "Bir anda şiddetli bir gürültü geldi. En üst kattaydım, bina adeta sallandı. 6-7 şiddetinde deprem olmuş gibi hissettik. Hemen okul yönetimiyle birlikte öğrencileri güvenli alana çıkardık. Daha sonra kayanın nehre yuvarlandığını öğrendik. Hepimiz çok korktuk ama neyse ki kimseye bir şey olmadı" ifadelerini kullandı. Artvin Belediyesi ve AFAD ekipleri kaya düşen bölgede inceleme başlattı.