Yerel Haberler
Bartın
Dur ihtarına uymayan sürücü polisten 30 kilometre kaçabildi 07 Aralık 2025 Pazar - 03:44:54 Bartın’da dur ihtarına uymayan sürücü ile polis ekipleri arasında kovalamaca yaşandı. Yaklaşık 30 kilometre boyunca takip edilen araç, Büyükkızılkum plajında durduruldu. Kovalamaca esnasında aracın camından yol kenarına parçalar halinde paketler atan sürücü ve yanındaki şahıs, gözaltına alınırken, araç ise incelenmek üzere Emniyet Müdürlüğü bahçesine götürüldü. Bartın Gölbucağı Kavşağı yakınlarında polisin dur ihtarına uymayan 74 ABN 335 plakalı araç, polisin dur ihtarına uymadı. Hızla kaçan araç, önce sanayi tarafına ardından ise İnkumu yoluna doğru seyir etti. Arkasından polis ekipleri de aracı takip ederek, durdurmaya çalıştı. Araç İnkumu yolunu kapatan polis ekiplerini fark edeince Gürgenpınarı Köyü istikametine seyir etti. Patika ve ara yollardan Büyükkızılkum Köyü’ne doğru devam eden sürücü durdurmak için polis aracın gittiği tüm istikametlerde tedbir alan alarak yolları kapattı. Tıyırtı Rampasındaki kavşakta, bekleyen polis ekipleri, araçlar barikat kurulurken, yol kapanı da hazırlandı. Polisin kovaladığı araç, son olarak Büyükkızlkum Plajına doğru hareket etti. Plajı geçen araç, patika yola girdi. Yolun bitmesi üzerine areçtan inen şahıslar yürüyerek kaçmaya çalıştı. Arkasından gelen şehir içi trafik ekipleri tarafından şahıslar kıskıvrak yakalandı. Olay yerine gelen Asayiş ve Narkotik şube ekiplerinin de desteği ile şahıslar gözaltına alındı. Araç sürücüsünün M.Ö, yanındaki arkadaşının ise M.Y olduğu belirlendi. Kovalamaca esnasında polis ekipleri, kaçan şahısların araç penceresinden yol kenarına doğru küçük parçalar savurduğunu tespit ederken, narkotik polisleri ise paketlerin savrulduğu bölgelerde inceleme yaptı. Araç ise çekici yardımıyla Bartın Emniyet Müdürlüğü binası bahçesine gitirildi. Aracın narkotik ekipleri tarafından detaylı bir şekilde inceleneceği öğrenildi.
04 Aralık 2025 Perşembe - 12:00 Engelliler yeteneklerini sergiledi Bartın’da 3 Aralık Engelliler Günü programında sahneye çıkan özel bireyler türküler söylerek, anneleri ile beraber dans etti. 3 Aralık Engelliler Günü nedeniyle Bartın Kültür Merkezi’nde program düzenlendi. Vali Nurtaç Arslan , il protokolü, engelli bireylerin aileleri ve halkın katılımıyla gerçekleştirilen programda özel eğitim gören öğrenciler yetenekleriyle büyük alkış topladı. Programın açılış konuşmasını yapan Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Yavuz Korkmaz, "Bu anlamlı gün engelli bireylerin sosyal hayata aktif bir şekilde katılımlarının sağlanması, kendilerine hak ettikleri değerin verilmesi, kendileri için gerekli olan her türlü hizmetten etkin bir şekilde yararlanabilmeleri ve onlara yönelik farkındalığın artması açısından oldukça kıymetli bir gündür" dedi. Günün anlam ve önemini belirten Aile Sosyal Hizmetler İl Müdürü Korkmaz, "" 3 Aralık aslında bir kutlama günü değil onları fark etme günüdür" diye konuştu. İl Müdürü Yavuz Korkmaz, Erişilebilirlik Komisyonu çalışmalarından da söz etti. Korkmaz açıklamasında, "Koordinasyonu Müdürlüğümüz tarafından yönetilen Erişebilirlik Komisyonu Marifeti ile kamu kurumlarımızın engellilerimizin erişebileceği şartlarda hizmet vermesine yönelik çalışmalarda Bartın ilimizde erişebilirlik belge sayısını 20’ye çıkardık. Valiliğimize bu konuda teşekkür ediyoruz" dedi. 5 kamu kurumunun da engellilerin erişebileceği şartlar konusunda incelenmesinin ardından erişebilirlik belgesinin verileceğini de ekledi. Programda konuşan Vali Nurtaç Arslan, "Bugün bizlere, engellilik kavramı bir kusur ya da bir eksiklik değil yalnızca yaşamın doğasında var olan bir çeşitlilik olduğunu hatırlatmaktadır. Engellilerimizin hayatını zorlaştıran en önemli şey fiziksel engeller değil toplumun bakış açısı ve duyarsızlıktır. Engelsiz bir toplum ancak hepimizin ortak çabası ile mümkündür. Onları sosyal hayata kazandırmak için bizler de ilimizde çalışmalarımıza devam ediyoruz" ifadelerini kullandı. Bartın üniversitesi Dr. Öğretim üyesi Tahir Mete Artar Bartın Üniversitesi (BARÜ) ile Bartın Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü arasında gerçekleştirilen projeler hakkinda bilgi verdi. Akademisyen Artar, 1 Aralık Pazartesi günün imlazanan Engelsiz Üniveriste Lisan Programı hakkında açıklamalarda bulundu. Engellilerin anneleri ile dansı alkış topladı Konuşmalar sonrasında özel eğitim alan bireylerin eğitmenleri ile hazırladıkları gösteri seyirci ile buluştu. Özel bireyler anneleri ile sahnede dans etti. Dans sonrasında özel eğitim alan çocuklar, türküler söyledi. Engellilerin solo performansında söylediği türküler büyük alkış topladı. Program fotoğraf çekimi ile sona erdi.
Bakan Tunç’tan CHP’li Başarır’a tepki
20 Ekim 2025 Pazartesi - 20:37 Bakan Tunç’tan CHP’li Başarır’a tepki Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır’a Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik sözleri nedeniyle tepki göstererek, ’’Bugün de görüyoruz Sayın Cumhurbaşkanımıza ağza alınmayacak kelimelerle hakaret ediyorlar. Bu muhalefet anlayışına milletimiz bugüne kadar geçit vermedi, bundan sonra da geçit vermeyecek" dedi. Bartın Üniveristesi’nin akademik yıl açılışna katılmak üzere memleketi Bartın’a gelen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AK Parti İl Başkanlığını ziyaret etti. Burada meşalelerle karşılanan Tunç, yaptığı konuşmada CHP Grup Başkanvekili ve Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır’ın CHP Bursa 39. Olağan Kongresi’ndeki konuşmasında Cımhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik sözlerine tepki gösterdi. Bakan Tunç, "AK Parti kuruluşundan bu yana geçen 23 yılda kesintisiz iktidarını devam ettiriyor. Cumhur İttifakı ile beraber millete hizmet yolunda emin adımlarla yola devam diyoruz. 23 yılda ülkemizin 81 vilayetini hiçbir ayrım yapmadan yatırımlarla donattık, eser siyaseti yaptık. Muhalefet karalama siyaseti yaparken, biz eser ürettik, milletimiz için çalıştık. Milletimiz ne istiyorsa onu yaptık. Milletimizin istemediği hiçbir şeyi de yapmadık. İktidarda hep milletimizin hissiyatına tercüman olmaya çalıştık. Sayın Cumhurbaşkanımızın uzun yıllar iktidarda kalmasının sebebi milleti dinlemesidir. Kadrolarıyla beraber millet ne istiyorsa onu yapmasıdır. Ana muhalefetin de bu ülkede uzun yıllar iktidar olamamasının sebebi eserlere karşı gelmesidir, hakaret siyaseti yapmasıdır. Sürekli karalama siyaseti yapmasıdır. Bugün de görüyoruz Sayın Cumhurbaşkanımıza ağza alınmayacak kelimelerle hakaret ediyorlar. Milletin defalarca seçtiği, 13 yıl başbakanlık yapan ve iki defa halkın oylarıyla seçilen Cumhurbaşkanımıza maalesef ağza alınmayacak cümlelerle hakaret eden bir muhalefet anlayışı var. Bu muhalefet anlayışına milletimiz bugüne kadar geçit vermedi, bundan sonra da geçit vermeyecek. Milletimiz hep eser siyaseti dedi, hizmet siyaseti dedi" diye konuştu. Bakan Tunç, parti binası önünde yaptığı konuşmanın ardından il başkanlığında partililerle sohbet etti.
Adalet Bakanı Tunç’tan üniversite öğrencilerine: "Gazze" dersi
20 Ekim 2025 Pazartesi - 16:01 Adalet Bakanı Tunç’tan üniversite öğrencilerine: "Gazze" dersi Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Bartın Üniversitesi’nde gerçekleşen akademik yıl açılış töreninde ilk dersi verdi. Bakan Tunç, BM gibi uluslararası kuruluşların Filistin’deki katliamı önleyemediğini belirterek, dünyanın adil sistemlere ihtiyacı olduğunu ifade etti. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç yaptığı konuşmada, "İsrail konusundaki hususlara vurgu yapabiliriz. Tabii Gazze ve Filistin söz konusu olunca aslında hem konuşacak çok şey var hem de sözün bittiği yer. Gazze’de büyük bir dram yaşandı ve yaşanmaya da devam ediyor. Maalesef Filistin’de 2 yılı aşkın bir süredir bir soykırım yaşandı. Halen de yaşanmaya devam ediyor" dedi. Yapılan anlaşmanın kırılgan olduğunu da belirten Tunç, "13 Ekim’de bir ateşkes anlaşması yapıldı. Bu ateşkes anlaşmasının kalıcı olmasını hep arzu ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak Cumhurbaşkanımızın bu ateşkesin sağlanması konusunda büyük gayretler oldu. Kırılgan bir ateşkes olduğunu görüyoruz. Temennimiz bu ateşkesin kalıcı hale gelmesi. Filistin konusunu ilk günden işlemeniz çok anlamlı, Filistin yalnız değildir. Filistin özgür kalıncaya kadar, Filistin devleti kuruluncaya kadar, Bağımsız bir Filistin devleti kuruluncaya kadar üniversitelerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız hep beraber milletçe Filistin davasını savunmaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu. 68 bin Filistinli şehit edildi İsrail tarafından 2 yıldan bu yana 68 bin Filistinli şehit edildiğini belirten Yılmaz Tunç, "Bunun yüzde 80’i kadın ve çocuklardan oluşuyor. 20 binden fazla çocuk katledildi. Bir sınıfta 30, 50 çocuk bulunuyor. Her gün bir sınıf dolusu çocuk katledildi" ifadelerini kullandı. Batılı ülkelerin yöneticilerine ve uluslararası kuruluşlara da tepki gösteren Adalet Bakanı Tunç, "Çocuk hakları nerede? Çocuk haklarını savunan kuruluşlar, batılılar çocuk hakları sözleşmesini imzalayan devletler nerede? Yüzde 80’i kadın ve çocuklardan oluşuyor. Kadınlar katlediliyor ve kadın haklarını savunan batılılar nerede? Kadın haklarını savunan örgütler teşkilatlar, uluslararası kuruluşlar neden Filistin, Gazze söz konusu olduğunda hiç kıllarını kıpırdatmadılar. Ama batıda da, Avrupa ülkelerinde de insanlık vicdanı sokaklara taştı. İnsanlık, ülkelerinin harekete geçmesini, yönetimlerinin artık bir şey yapmasını istedi. Bazı ülkeler, Filistin’in yanında olduklarını açıklamaya başladılar. Filistin devletini tanıdılar. 150’den fazla ülke şu anda Birleşmiş Milletler bünyesinde Filistin’i tanıdı" dedi. "Katliamın tüm unsurları gerçekleşti" Bakan Tunç, "2 yıldan bu yana soykırım suçunun bütün unsurları gerçekleşti. Gazze’de okullar bombalandı. Cenevre sözleşmesini hatırlayan yok, insancıl hukuk tamamen kağıt üstünde kaldı. Mülteci kampları bombalandı. Pazar yerleri bombalandı. Şehirler yerle bir edildi. İnsani yardımlara izin verilmedi. 500’e yakın Filistinli açlıktan can verdi. Bunun 50’den fazlası çocuklardan oluşuyor. Çocukların açlıktan öldüğü bir dünyayı insanlık gördü, maalesef Gazze’de uluslararası sözleşmeleri bütün kuralları Cenevre sözleşmesinin, insancıl hukuku, bütün kuralları hep yok sayıldı. Sadece son 2 yıldan bu yana bir asırdan bu yana, bir asrı aşkın bir zamandır, Filistin sorunu devam ediyor. Hem işgal politikası hem oradaki mazlumları kendi yerlerinden yurdundan etme politikası ve genişleme politikasını sürdürmeye devam etti ve son 2 yıla geldiğimizde 7 Ekim 2023’ten itibaren de artık bir soykırım suçu işledi. 68 bin insanın 2 yıl içerisinde bombalar altında can vermesi, çoluk çocuk demeden, kadın demeden, yaşlı demeden üzerlerine bomba yağdırılması ve milyonlarca insanın göçe zorlanması, hastanelerin bombalanması, okulların bombalanması, mülteci kamplarının bombalanması, soykırımın ta kendisidir" dedi. "Adalet Divanı’ndaki davaya Türkiye’de müdahil oldu" Tunç, Güney Afrika’nın soykırım nedeniyle Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail hakkında açtığı davaya dikkat çekerek, "İsrail, soykırım suçunu işlediği için Güney Afrika’nın başlattığı Uluslararası Adalet Divanı’ndaki davaya Türkiye Cumhuriyeti olarak müdahillik talebinde bulunduk ve o dava başladı. Dava başlarken, Uluslararası Adalet Divanı oradaki soykırımı gördü ve soykırımın önlenmesiyle ilgili tedbir kararları aldı. İsrail, Birleşmiş Milletler soykırım sözleşmesinin maddelerini ihlal ediyor ve bu ihlalin gerçekleşmemesi gerekir. Uluslararası Adalet Divanın bu tedbir kararları maalesef hayata geçirilemedi. Kim uygulayacak? Bu kararları, Uluslararası Adalet Divanı’nın almış olduğu tedbir kararlarını uygulayacak olan Birleşmiş Milletler güvenlik konseyi, Birleşmiş Milletler güvenlik konseyinin önüne gelen insani yardım önergeleri bile Amerika Birleşik Devletleri’nin vetosuyla karşı karşıya kaldı. ’Oradaki mazlumlara insani yardım yapılamaz’ dedi. Birleşmiş Milletler güvenlik konseyi 5 üyeden oluşuyor. Bir hayır derse karar çıkmıyor" dedi. Revizyon talebi Tunç, uluslararası kuruluşların revizyondan geçirilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Böyle bir adalet olabilir mi? Böyle bir dünya düzeninin adil olduğunu söyleyebilir miyiz? Uluslararası hukuk uluslararası kurumlar sistem bir revizyona tabi tutulmalıdır, insanlığın sorunlarına çare olamıyor. Bu sistem derken birileri farklı şeyler söylüyordu, hatta ülkemizde bazı kesimler eleştiriyordu. Bizim ona gücümüz mü yeter? Nasıl değiştirelim ki niye böyle konuşuyor ki diyenler kendi ülkemizde bile vardı ama sonra baktık ki birçok ülke lideri de aynı sözü söylemeye başladı. Bu sistemin bir revizyona tabi tutulması gerektiğini, insanlığın sorunlarına çare olamadığını, uluslararası kuruluşların Birleşmiş Milletler Sistemi’nin, güvenlik konseyi sisteminin aslında ülkelerin milletlerin güvenliğini sağlamak, huzurunu sağlamak için kurulan bu kuruluşların etkili olması gerektiğini hep savunduk. Bundan sonra da savunmaya hep devam edeceğiz" şeklinde konuştu. "İsrail yargılanmaya devam edecek" İsrail’in uluslararası mahkemelerde yargılanmaya devam edeceğini de kaydederek, "Bir yandan da Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde başlatılan soruşturma vardı. Soykırımcıların Ceza Mahkemesi’nde yargılanması Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail devletinin yargılanması devam ediyor. 2026’nın ilk aylarında İsrail savunma verecek. 2,5 yıl sonra, böyle bir hukuk anlayışı ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde de soykırımcıların şahsi olarak soruşturulmasıyla ilgili soruşturmada da maalesef ilerleme sağlanamadı. Uluslararası Ceza Mahkemesi başsavcısı görevinden edildi. Görevden alındığı çeşitli suçlamalarla ne istemişti? Soykırımcıların yakalanması tutuklanmasını istemişti. Tutuklanmaya yönelik yakalama kararı talep etmişti ama maalesef o yakalama kararı talep edilen Netanyahu ve arkadaşları dünyayı dolaşırken maalesef hiç kimsenin yüzü kızarmadı. İsrail’i destekleyenlere tepki Yılmaz Tunç, İsrail ve destekleyen ülkelere de tepki göstererek, "Gitti oralarda alkışlarla karşılandı. Batılı ülkeler hem kendi ülkelerinde onu o soykırımcı katilleri misafir ettiler ağırladılar. Hem de İsrail’e gidip yanınızdayız, destek veriyoruz, silah veriyoruz diye adeta o çocuk katliamlarının ortağı oldular maalesef. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin talepleri tutuklamaya yönelik taleplerde hiç etkisiz kaldı. Gerek uluslararası mahkemeler gerek uluslararası kuruluşların bugüne kadar almış olduğu kararlar maalesef kağıt üstünde kaldı. Biz Türkiye olarak hep adaletin hakkaniyetin yanında olmaya devam edeceğiz. Üniversite gençlerine kızıl elmayı açıkladı Bakan Tunç, beyin göçü iddialarına gençlerinin aldanmamasını isteyerek, 2053 ve 2071 yıllarını hedef gösterdi. Tunç, "Bunlar tamamen gençlerimizin moralini bozmak için yapılan kara propagandadan ibaret, bizim geçmişimizde gurur duyacağımız bilim insanları var. İşte 18 etkili bilim insanı ürettikleriyle öne çıkıyorlar, daha da çoğalacak sayıları Bartın Üniversite’mizde çok sayıda kulüp var. Onlarla geçmişte milletvekilliğimiz döneminde hep bir araya gelirdik. İşte teknoloji takımları var. Teknofestler’de dereceye giren Bartın Üniversitesi’nde okuyan gençlerimiz var ve burada nasıl eserler ürettiklerini hep beraber gördük. Onlarla gurur duyuyoruz. Sizler Türkiye yüzyılını inşa edeceksiniz, sizler şu anda Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethettiği yaştasınız. Dolayısıyla sizler 2053’te yani İstanbul’un fethinden 600 yıl sonra tam mesleğinizin ortasında olgunluk yerinde olacaksınız, 2071’de Yani Türklerin Anadolu’nun kapısını açtığı Malazgirt’ten bu yana bin yıl geçmiş olacak. 2071’de de Türkiye’yi dünyanın en güçlü ülkesi gençlerimiz yapacak" diye konuştu. Programda konuşmaların ardından Teknofest’te dereceye giren 2 lise öğrencisine hediyeler verildi.
Feci kazada takla atan otomobil sürücüsü araçta sıkıştı
18 Ekim 2025 Cumartesi - 03:52 Feci kazada takla atan otomobil sürücüsü araçta sıkıştı Bartın’da başka bir araca çarpan otomobil, takla atarak tali yola düştü. Araçta sıkışan sürücü, ekipler tarafından kurtarıldı. Bartın’ın Arıt Kavşağı’nda meydana gelen kazada, Bartın’dan Amasra istikametine seyir eden R.H. idaresindeki 34 DD 0336 plakalı otomobil, önünde seyir eden ve kavşakta yavaşlayan A.K. yönetimindeki 74 AR 187 plakalı araca arkadan çarptı. Çarpmanın etkisiyle kontrolden çıkan otomobil takla atarak tali yola düştü. Araç içerisinde sıkışan sürücünün yardımına ilk önce diğer araç sürücüsü A.K., gitti. A.K, yaralı sürücüye hareket etmemesini söyleyerek, araç içerisinde beklemesini telkin etti. Kazanın ardından olay yerine polis, itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. Araçta sıkışan sürücü ekiplerin yaklaşık 30 dakika süren çalışmasıyla kurtarıldı. Araçtan çıkarılan sürücü ilk müdahalesinin ardından Bartın Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Diğer aracın sürücüsü A.K., kaza anını şöyle anlattı; "İşten geliyordum. Biraz geride abiyi geçtim. Kavşağa gelince yavaşladım, sinyalimi verdim. Abi bana çarptı. Bir baktım, abi sol taraftan uçuyor. Takla attı. O sürücüye yardımcı oldum. Hareket etmemesini söyledim. Beklemesini söyledim" diye konuştu Tedavi altına alınan yaralının sağlık durumunun iyi olduğunu öğrenildi. Kazayla ilgili inceleme başlatıldı.