Yerel Haberler
Bartın
Mezarda bal mumundan yapılmış bebek ve bebeğe sarılı muska bulundu
13 Temmuz 2025 Pazar - 22:08 Mezarda bal mumundan yapılmış bebek ve bebeğe sarılı muska bulundu Bartın’da 4 yıl önce vefat eden adamın mezarına gömülü halde bal mumundan bebek ve bebeğe sarılmış muska bulundu. Gölbucağı Mezarlığı’ndaki aile kabristanına temizliğe giden İsmail Tekin, 26 Mayıs 2021 yılında vefat eden ağabeyinin mezarının ayak kısmında bir çukur fark etti. Çukurun sebebini öğrenmek için kazan Tekin, şeker kutusu içerisinde bal mumundan yapılmış bir bebek ve muska buldu. İsmail Tekin, önce polise, ardından gazeteci kardeşi Halil Tekin’e haber verdi. Olay yerine gelen polis ve olay yeri inceleme ekipleri, mezar çevresine güvenlik şeridi çekti. Ekipler, mezardan çıkan şeker kutusunun içerisinde bal mumundan yapılmış bebek, bebek üzerine sarılmış muska ile Türkçe ve Arapça harflerle yazılmış kağıtlar tespit etti. Polisler, mezardan çıkan bebek, muska ve kağıtlara kriminal labaratuvarda incelenmesi amacıyla el koydu. Polis bunu mezara gömen kişi ya da kişilerin tespiti için geniş çaplı çalışması başlattı. Halil Tekin, ağabeyinin mezarına bırakılan muska ve bebeğe anlam veremediklerini belirterek, "Muska ağabeyimin mezarında bulundu ama burada ailemizin diğer fertlerinin de mezarları var. Çıkan kağıtlardaki Türkçe ve Arapça yazılar tam okunmuyor ama aile fertlerimizin isimlerinin yazılı olduğunu öğrendik. Kağıtların ıslak olması ve yazının akması nedeniyle pek okunmuyor. Nasıl, böyle bir şey yapılabilir. Bu kadar büyük bir kin ve nefreti kazanacak ne yapmış olabiliriz. Kimseye bir şey yapmadık. Allah’ın gazabı bunu yazan, yapan ve koyanların üzerine olsun" diye konuştu.
Mezarda bal mumundan yapılmış bebek ve bebeğe sarılı muska bulundu
13 Temmuz 2025 Pazar - 22:06 Mezarda bal mumundan yapılmış bebek ve bebeğe sarılı muska bulundu Bartın’da 4 yıl önce vefat eden Gürsel Tekin’in mezarına gömülü halde bal mumundan bebek, bebeğe sarılmış muska, Türkçe ve Arapça yazıların yer aldığı kağıtlar bulundu. Bartın Gölbucağı mezarlığındaki aile kabristanına temizliğe giden İsmail Tekin, 26 Mayıs 2021 yılında vefat eden ağabeyinin mezarının ayak kısmında bir çukur fark etti. Çukurun sebebini öğrenmek için kazan İsmail Tekin, şeker kutusu içerisinde bebek ve muska gibi anlam veremediği parçalar buldu. İsmail Tekin, önce polise, ardından ise gazeteci kardeşi Halil Tekin’e durumu haber verdi. Olay yerine gelen polis ve olay yeri inceleme ekipleri, mezar çevresine güvenlik şeridi çekti. Ekipler, mezardan çıkan şeker kutusunun içerisinde ise bal mumundan yapılmış bebek, bebek üzerine sarılmış muska ile Türkçe ve Arapça harflerle yazılmış kağıtlar tespit etti. Polisler, mezardan çıkan bebek, muska ve kağıtlara kriminal labaratuvarda incelenmesi amacıyla el koydu. Polis bebek, muska ve kağıtları yapan ve mezara gömen kişi yada kişilerin tespiti amacıyla geniş çaplı çalışması başlattı. Gazeteci Halil Tekin, ağabeyinin mezarına bırakılan muska ve bebeğe anlam veremediklerini belirterek, "Muska ağabeyimin mezarında bulundu ama burada ailemizin diğer fertlerinin de mezarları var. Çıkan kağıtlardaki Türkçe ve Arapça yazılar tam okunmuyor ama aile fertlerimizin isimleri yazılı olduğunu öğrendik. Kağıtların ıslak olması ve yazının akması nedeniyle pek okunmuyor. Nasıl, böyle bir şey yapılabilir. Bu kadar büyük bir kin ve nefreti kazanacak ne yapmış olabiliriz. Kimseye bir şey yapmadık. Allah’ın gazabı bunu yazan, yapan ve koyanların üzerine olsun" diye konuştu.
BARÜ’de 15 Temmuz darbe girişimi farklı boyutlarıyla ele alındı
12 Temmuz 2025 Cumartesi - 13:12 BARÜ’de 15 Temmuz darbe girişimi farklı boyutlarıyla ele alındı Bartın Üniversitesinde (BARÜ) "15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü" dolayısıyla gerçekleştirilen konferansta 15 Temmuz darbe girişimi tarihsel ve toplumsal boyutuyla değerlendirildi. Bartın Valiliği ve Bartın Üniversitesi (BARÜ) tarafından "15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü"nün 9’uncu yıl dönümü dolayısıyla bir dizi etkinlik gerçekleştirildi. İlk olarak "Zaferin Adı Türkiye" temasıyla düzenlenen konferansta birlik ve beraberlik mesajı verildi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda konuşma yapan Vali Arslan, "15 Temmuz 2016 gecesi tarihimizin en karanlık anlarından biri olarak hafızalarımıza kazınmıştır. Ancak bu karanlık gece aynı zamanda milletimizin vatanına, bayrağına, demokrasisine olan bağlılığını ve direniş ruhunu tüm dünyaya bir kez daha gösterdiği büyük bir zaferin adıdır. Bizler de haince gerçekleştirilen darbe girişimini asla unutmayacağız. Gençlerimize, çocuklarımıza yaşananları anlatmak, milli birlik ve beraberliğimizi daha da güçlendirmek için hep birlikte el birliğiyle ve gönül birliğiyle çalışacağız" dedi. Rektör Akkaya: "15 Temmuz’u unutmayacak, unutturmayacağız" Türkiye’nin birlik ve beraberliğinin asla bozulamayacağının altını çizen Rektör Akkaya ise "Bu yıl 15 Temmuz hain darbe girişiminin 9’uncu seneidevriyesindeyiz. O gece ülkemizin geleceğini karartmak için yapılan darbe girişimine karşı aziz milletimiz, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde tek yürek olarak özgürlüğüne ve iradesine sahip çıktı. Kahramanlarımızın direnişine şahit olduğumuz hain darbe girişiminde milletimiz, dayanışma ruhuyla geleceğimizi kazanırken tüm dünyaya Türkiye’nin birlik ve beraberliğinin asla bozulamayacağı mesajını da verdi. Bu vesileyle 15 Temmuz’u unutmayacak ve unutturmayacağımızın altını çiziyor, o gece şehadete yürüyen Bartınlı şehidimiz Mustafa Yaman ile birlikte tüm kahramanlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum" ifadelerini kullandı. Zaferin Adı Türkiye konferansında 15 Temmuz ruhu anlatıldı 15 Temmuz ile ilgili gerçekleştirilen konferansın moderatörlüğünü BARÜ Rektör Danışmanı Dr. Öğr. Üyesi Özkan Avcı yaparken SAVTEK Dergi Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Alabarda ile İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Yalçın Yılmaz ise konuşmacı olarak yer aldı. Yusuf Alabarda, "Türkiye’deki Darbe Süreçleri ve 15 Temmuz" konusunda katılımcılara bilgi verdi. Türkiye’de tarihsel süreçte yaşanan darbeleri anlatarak 15 Temmuz darbe girişimi ve sonrasındaki gelişmeleri aktardı. Ayrıca Alabarda, geçmiş dönemde yaşanan her darbenin bir sonrakini beslediğini ancak 15 Temmuz’un bir farkı olduğunu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde ülkenin iradesinin ayakta tutulduğunu vurguladı. Doç. Dr. Yılmaz ise "Türkiye Demokrasisine Bir Darbe Girişimi ve Batı Medyasının İmtihanı: Batı Medyasında 15 Temmuz" başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Yılmaz sunumunda, çeşitli uluslararası medya kuruluşlarının yayınlarında ve haberlerinde 15 Temmuz darbe girişimine nasıl yer verildiğini, verilen bilgilerin yanlışlığını görseller üzerinden anlattı. Konferansta BARÜ Bartın Meslek Yüksekokulu Grafik Tasarım Programı öğrencileri tarafından hazırlanan "Zaferin Adı Türkiye Poster Sergisi"nde 15 Temmuz darbe girişiminde halkın gösterdiği direnişin yansıtıldığı eserler sergilendi. Katılımcılara, BARÜ Kutlubey Yerleşkesi Kütüphanesi bünyesinde yer alan ve 15 Temmuz hain darbe girişimi bağlamında darbelerin sosyal, ekonomik, psikolojik ve kültürel etkilerini konu alan kitaplara nasıl erişebilecekleri de anlatıldı. İl protokolü, akademik ve idari insan kaynağı tarafından yoğun ilgiyle takip edilen "Zaferin Adı Türkiye" programı, millet iradesi ve bütünlüğünü hedef alan girişimlerin bir daha yaşanmaması temennisiyle son buldu.
Srebrenitsa Soykırımı’nda hayatını kaybedenler Türkiye’de "Bosna Milli Marşı" ile anıldı
11 Temmuz 2025 Cuma - 01:00 Srebrenitsa Soykırımı’nda hayatını kaybedenler Türkiye’de "Bosna Milli Marşı" ile anıldı Bartın’da düzenlenen ekonomik işbirliği programında, Srebrenitsa katliamında öldürülen 8 bin 372 kişi, Bosna ve Türk Milli Marşları eşliğinde anıldı. Programda katılan Bosna Hersek Zenica Doboj Kantonu Ekonomi Bakanı Samir Sibonjic, "Srebrenitsa katliamı Birleşmiş Milletler ve Türkiye’ye büyük mesajdı" dedi. Bartın Ticaret ve Sanayi Odası’nda gerçekleştirilen Türkiye-Bosna Ekonomik İşbirliği toplantısına Bosna Hersek Ekonomi Bakanı Bakan Samir Sibonjic, Bartın Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Halil Balık ve iş dünyasının temsilcileri katıldı. "BM elinin uzanmadığı yere düşman askerini giremezdi" Srebrenitsa katliamın 30. yıl dönümünde katledilen 8 bin 372 kişinin anma adına, toplantı Bosna ve Türk Milli Marşlarının okunmasıyla başladı. Programda konuşan Bakan Sibonjic, konuşmasında ise Srebrenitsa katliamında yaşananları anlattı. Sibonjic, "Srebrenitsa, Birleşmiş Milletler Kontrolünde gerçekleşen en vahşi, en derin yara açan bir soykırımdır. Bu Birleşmiş Milletler kontrolü altında yapılan bir soykırımdır. Ben de o günlerde Bosna’daydım. Birleşmiş Milletler’in girmediği, elinin uzanamadığı hiç bir yere düşman askerleri de giremedi" dedi. "73 karardan 2’si uygulandı" Birleşmiş Milletler’in Bosna ile ilgili 73 karar aldığını ama sadece 2 karar uygulandığını kaydeden Bakan Sibonjic, uygulanan kararlarla ilgili ise, "Birincisi Bosna Hersek’in silahsızlandırılması ve silah ambargosu uygulanması kararı. İkincisi de, Bosna Hersek’in üzerinde uçuş yasağı. Bunlar da, yeni bir devlet olarak kurulan Bosna Hersek’in hiçbir yerden silah alamasın, uçaklarla düşmanlarımızın üzerine gitmemizi engellemek istenen kararlardı" ifadelerini kullandı. "BM’nin güvenli bölge ilan ettiği yerde katledildiler" BM’nin güvenli bölge ilan ettiği 4 yerden biri olan Srebrenitsa’da katliamın yapıldığını vurgulayan Boşnak Bakan, "Birleşmiş Milletler Bosna’da 4 güvenli yer ilan etti. Srebrenitsa’da o zaman Sırbistan sınırından kaçanların da aralarımda bulunduğu yaklaşık 100 bin sivil yaşıyordu. Birleşmiş Milletler’in aldığı kararla önce silahların teslim etmesi istendi. O karara karşıydım. Olanları çok iyi hatırlıyorum. O zaman biz de, arkadaşlarımız da, ’Ancak şehit olursak, silahlarımızı başka birisi alabilir’ diyorduk ama biz o zamanlar açlığı görüyorduk, yaşıyorduk. İnsanlar aç kalınca, öleceğini bile bile bile mermilerin üzerine gidiyordu. Sonra Birleşmiş Milletler askerleri ağır silahlarla, tanklarla geldi. ’Biz sizin savunmanızı yapacağız’ dediler. Şu anda Avrupa’nın en büyük mezarlığı olan yerde, karargah kurdular. Binlerce asker geldi, komutanları başlarında. ’Güçlü bir orduyla geldik, sizi koruyacağız’ dediler. Herkes teslim etmese de, insanların çoğu silahını teslim etti. Silahlar toplandıktan sonra, Sırplar saldırıya geçiyor. Srebrenitsa’ya giriyorlar. Halk da, Birleşmiş Milletler’e sığınmak istiyor. Orası güvenli olduğu için, kimse bir şey olmayacağını düşündükleri için oraya gidiyorlar. Oraya giden insanlar, toplu olarak Sırplara teslim ediliyorlar" dedi. "Katliam Türkiye’ye de, BM’ye de mesaj" Katliamı gerçekleştiren Sırp komutanın o zaman söylediklerine de dikkat çeken Samir Sibonjic, "Sırp komutan kapıya geldiğinde gazetecilerin sorusu üzerine, ’Artık Türklerin hesap günü gelmiştir’ diyor. ’Boşnakların hesap günü gelmiştir’ demiyor. Bu Türkiye’ye de, Birleşmiş Milletler’e de büyük bir mesajdı aslında. Bunu dünya izledi" ifadelerine yer verdi. "Sırplar’dan BM’nin koruyacağını düşünüyordular" Türk’ün Türk’ten başka dostu olmadığını vurgulayan Sibonjic, "Bu sizlere mesaj olsun, gençlerimize mesaj olsun. Bizim kendimizi savunmamız, güçlü olmamızı, çok çalışmamız lazım. Bu dünyada hiç kimse bizi savunmaz. Katliamda ölen o 8 bin 372 kişinin hepsi, ’Birleşmiş Milletler bizi koruyacak’ diye bekliyordu, düşünüyordu. Bizi bizden başka kimse korumaz. Bizler mücadele ettik. Srebrenitsa katliamından 2-3 ay sonra, Bosna’yı şehir şehir fethetmeye başladık. En sonunda bizi NATO durdurdu. Dayton Anlaşması yapıldı." dedi. Bosna Savaşı’nı bitiren Dayton Anlaşmasının ağır koşullarına rağmen imzalamak zorunda olduklarını da anlatan Sibonjic, şöyle devam etti: "Bizim için çok kötüydü. Ama orda her gün yüzlerce kişi şehit oluyordu. Belki bugün ben de burada olmazdım. Gençlerimiz kalmayacaktı. Benim arkadaşlarımın çoğu o zaman şehit oldu ya da ağır yaralandılar. Yani bizim genç neslimiz, savaş nedeniyle yok olmak üzereydi. Biz o zaman, düşman askerini öldürüp, onun silahını alarak savaşabiliyorduk. Çünkü silah ambargosu vardı. Allah’a şükür devletimiz kazandı" Bosna Hersek’in ekonomik cazibesi Bosna Hersek’in son 10 yılda iş dünyasının için de Avrupa’nın en cazip yeri olduğunu da anlatan Bakan Sibonjic, "Avrupa’nın çok stratejik bir yeri. Avrupa’nın ortasındayız. Son 10 yılda Avrupa’nın en istikrarlı, en hızlı büyüyen ekonomisiyiz. Bizim para birimimiz yani Bosna Hersek markı sabit. Hemen hemen 2 Mark’ı, 1 Euro’ya sabitledik. Bu hep böyle sabit duruyor. Bu da işletmeler için büyük kolaylık. İkinci hamlenin enerji üretiminde oldu. Bizim oradaki madenlerimizi enerjiye çeviriyoruz" diye konuştu. Soru cevap bölümünde Türk iş adamlarının sorularını da cevaplayan Sibonjic, gelir vergisi, gümrük vergisi, nakliye ve lojistik, devlet destekleri, Türk yatırımcılara sağlanan ayrıcalıklar gibi konularda da detaylı bilgiler verdi. Sibonjic, 10-13 Eylül tarihlerinde her yıl düzenlenen fuarın da tüm dünyada ilgi gördüğünü de vurgulayarak Türk iş adamları için fuarın büyük bir fırsat olabileceğini de kaydetti. Bartın TSO Başkanı Halil Balık da, ticari ilişkilerini gelişmesi ve karşılıklı yatırımların yapılabilmesi için koordineli çalışmaya devam edeceklerini kaydetti.
KAMİAD’dan kamu ihalaleri ile ilgili düzenleme talebi
09 Temmuz 2025 Çarşamba - 15:22 KAMİAD’dan kamu ihalaleri ile ilgili düzenleme talebi Kamu Müteahhitleri ve İş İnsanları Derneği (KAMİAD) Genel Başkanı Ali Adıgüzel, kamu ihalelerinde uygulanan SGK borç sınırının sektörün sürdürülebilirliğini tehdit ettiğini belirterek, 5 bin TL gibi düşük tutarların bile yüklenici firmaların kamu projelerinden dışlanmasına neden olduğunu açıkladı. KAMİAD Genel Başkanı Adıgüzel 1 Ekim 2024 tarihinde yürürlüğe giren Kamu İhale Genel Tebliği’ne göre SGK’ya kesinleşmiş borcu 5 bin TL’yi aşan firmalar kamu ihalelerine katılamadığını belirterek, uygulamanın reel sektörün içinde bulunduğu ekonomik şartlarla uyuşmadığını ve birçok firmanın ciddi mağduriyet yaşadığını kaydetti. Adıgüzel, "İş yapan firmaların bir kısmı, sadece küçük ve geçici SGK borçları sebebiyle büyük ölçekli kamu projelerine teklif bile veremiyor," dedi. "Sektör Daralabilir, Kamu Hizmetleri Aksayabilir" Adıgüzel, teknik ve mali yeterliliğe sahip firmaların dışlandığı bu sistemin kamu projelerinin kalitesini ve rekabet ortamını olumsuz etkilediğine de dikkat çekerek, uygulamanın kamunun hizmet üretme kapasitesini de zayıflatabileceğini ifade etti. GENEL başkan Adıgüzel, "Birkaç bin liralık borçlarla firmalar devre dışı bırakılıyor. Bu sürdürülebilir değil" ifadelerini kullandı. Ali Adıgüzel, KAMİAD, kamu ihalelerinde daha adil ve ekonomik gerçeklere uygun bir değerlendirme yapılması için şu düzenlemeleri önerdi: "SGK borç sınırının artırılarak ekonomik enflasyonla orantılı hale getirilmesi. Yapılandırılmış veya itiraz edilmiş borçların "kesinleşmiş borç" sayılmaması. ’Borcu yoktur’belgesinin sadece teklif anında değil, değerlendirme süreci içinde de geçerli kabul edilmesi. 5 bin TL altı borçların ihale dışı bırakma sebebi olmaktan çıkarılması. EKAP sisteminde teklif öncesi uyarı sistemi ve teknik güncellemelerin yapılması." Adıgüzel, mevcut sistemin piyasa dengesini bozduğunu, yüklenici sayısını azalttığını ve kamu projelerinde rekabeti sınırladığını belirtti. KAMİAD Başkanı Adıgüzel, başta Kamu İhale Kurumu olmak üzere ilgili tüm mercilere çağrıda bulunarak, kamu kaynaklarının daha etkin kullanımı ve ekonomik sürdürülebilirlik için düzenlemenin gözden geçirilmesini istedi.
Rektör Akkaya’dan YÖK Başkanına ziyaret
08 Temmuz 2025 Salı - 20:45 Rektör Akkaya’dan YÖK Başkanına ziyaret Bartın Üniversitesi (BARÜ) Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akkaya, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ı makamında ziyaret etti. Bartın Üniversitesi (BARÜ) Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akkaya, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ı makamında ziyaret etti. Ziyarette, BARÜ’de yürütülen çalışmalar ile yeni eğitim-öğretim dönemi hazırlıkları ele alındı. Görüşmede üniversitenin akademik, idari ve toplumsal sorumluluk faaliyetlerine ilişkin bilgiler verilirken, YÖK’ün stratejik hedefleri doğrultusunda atılabilecek ortak adımlar da değerlendirildi. BARÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akkaya, YÖK üyeleri ve YÖK Genel Sekreterlik birimi ile de görüşmeler gerçekleştirerek çeşitli istişarelerde bulundu. YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek Rektörlük görevi dolayısıyla Rektör Prof. Dr. Akkaya’yı tekrar tebrik etti. Ayrıca görüşmede, BARÜ’nün bölge için önemine de değinildi. Rektör Akkaya ise, YÖK Başkanı Özvar’a üniversitelere verdiği destekten dolayı teşekkür ederek "Bartın Üniversitesi olarak güç birliğiyle eğitim-öğretim, araştırma-geliştirme ve topluma hizmet noktasında çalışmalarımıza devam edeceğiz. Bu noktadaki yakın ilgileri ve değerli tecrübe paylaşımlarından dolayı YÖK Başkanımız Prof. Dr. Sayın Erol Özvar’a teşekkürlerimi sunuyorum. YÖK üyelerimiz ve YÖK Genel Sekreterlik birimimize de misafirperverlikleri dolayısıyla teşekkür ediyorum" dedi.
BARÜ’de Türkçe Yaz Okulu başladı
08 Temmuz 2025 Salı - 20:45 BARÜ’de Türkçe Yaz Okulu başladı Bartın Üniversitesi’nde Türkçe Yaz Okulu süreci başladı. Bartın Üniversitesi (BARÜ) Yunus Emre Enstitüsü (YEE) iş birliğiyle düzenlenen "Türkçe Yaz Okulu"nda 10 farklı ülkeden 14 öğrenciyi Bartın’da buluşturarak kültürel paylaşımda bulunacak. Bartın Üniversitesi (BARÜ) Türk kültürü, dili ve sanatının dünyaya tanıtılması konusunda önemli faaliyetlerde bulunan Yunus Emre Enstitüsü (YEE) iş birliğinde "Dünyaya Türkçe Öğretiyoruz" sloganıyla düzenlenen "Türkçe Yaz Okulu"nun açılış programını yaptı. Rektörlük Konferans Salonunda gerçekleşen programda; Bartın Vali Yardımcısı Hasan Ali Kurt, Rektör Yardımcılar Prof. Dr. Selçuk Gümüş ile Prof. Dr. Mustafa Sabri Gök, Yunus Emre Enstitüsü temsilcileri ve yaz okulundan faydalanacak uluslararası öğrenciler de yer aldı. Açılışta bir konuşma yapan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Gümüş uluslararası öğrencilerin Türkiye’nin gönüllü elçileri olduğunu belirterek "Türkçeye ilgi gösteren; kültürümüzü, tarihimizi, sanatımızı tanımak isteyen öğrencilerimiz uluslararasılaşma misyonumuz için büyük önem arz ediyor. Türkçe Yaz Okulu kapsamında şehrimize gelen öğrenciler buradan ayrılırken hem Bartın’ı daha iyi tanıyacak hem Türkçe öğrenmiş olacaklar. Bu vesileyle kültürel paylaşım noktasındaki teşvikleri için Rektörümüz Prof. Dr. Sayın Ahmet Akkaya’ya teşekkür ediyorum" dedi. Programda BARÜ Türkçe Öğretim Uygulama ve Araştırma Merkezinden yetkililer tarafından faaliyet alanlarını aktaran bir sunum gerçekleştirildi. Sunumda yaz okulu kapsamında uluslararası öğrencilere verilecek eğitim alanları ile yapılması planlanan kültürel gezi ve etkinlikler anlatıldı. Program, günün anısına hatıra fotoğrafı çekiminin ardından son buldu.