Yerel Haberler
Bartın
Öğrenciler savcıyı sorguya çekti 25 Aralık 2025 Perşembe - 12:08:23 Bartın’da kariyer günleri çerçevesinde İmam Hatip Lisesi öğrencileri ile buluşan Cumhuriyet Savcısı Fatih Ulaşan, savcılık mesleğini anlatarak, okul döneminden hatıralarını da paylaştı. İki eliyle de aynı anda yazarak not alabilme yeteneği bulunan Savcı Ulaşan, öğrencilerin ’’mafya ile karşı karşıya kaldınız mı, arkası kuvvetli şüpheliyle karşılaştınız mı, ölülerle duygusal bağ kuruyor musunuz?’’ sorularına da samimiyetle cevap verdi. Bartın’ın Ulus ilçesinde görev yapan Cumhuriyet Savcısı Fatih Ulaşan, kariyer günleri etkinlikleri kapsamında Şehit Mustafa Kemal Açıkgöz Anadolu İmam Hatip lisesinde öğrencilerle buluştu. Seminerde öğrencilik dönemlerini anlatan Savcı Fatih Ulaşan, öğrencilere başarılı olmak için istikrarlı ve yoğun bir çalışma temposuna girmeleri gerektiğini kaydetti. Öğrencilere tavsiyelerde de bulunan Fatih Ulaşan, ’’Ben çok özel ders almadım. Bana göre liseler yeterliydi. En az günde 6-7 saat okuldan sonra ders çalışıyordum. Geleceğe hazırlık için de önemli. Hukuk fakültesine girdikten sonra da çalışmak zorundasınız. Üniversitede çalışma temponuzu devam ettirebilmeniz daha kolay olur. O ritmi yakalamanızda yardımcı olur’’ dedi Savcı ve hakim olmak isteyenlere hukuk fakültesi ve branşlaşma konularında da bilgiler veren Ulaşan, ’’Hukuk Fakültesi sadece ceza ile alakalı değildir. Hayatı tanımanızı da sağlar. Belli bir problemi çözmek için sadece hukuk kitaplarıyla yorum yapamazsınız. Başka branşlardan da destek almalısınız. Kamu yönetimi, siyaset, ekonomi hatta psikoloji dersleri vardır. Onlardan bir bütün olarak destek alıp hukuku daha çok özümseyebilirsiniz. Kendinizi geliştirmek için Hukuk Fakültesi iyidir. Ama ondan sonra avukat mı olursunuz, hakim savcı mı olursunuz, yoksa başka bir iş mi yaparsınız onu bilemiyorum. Tabii Hukuk Fakültesi mezunu olduğunuzda benim bildiğim kadarı birden çok mesleğe girebilir, sınavlarına katılabilirsiniz. Size geniş bir imkan sunar. Hukuk Fakültesi’nde bütün dersleri almalısınız. Bütün derslerde yetkin duruma geldiğinizde branşlaşma olur. Hakim ve savcılığa girdiğinizde branşlaşma olur. Mesela biz savcı olarak hukuku çok bilmek zorundayız. Zaten ilgimiz de o değil. Biz cezaya bakarız. Onun için ceza durumu bizim için daha önemlidir’’ ifadelerini kullandı. ’’Adalet Bakanlığı’nda branlaşma, düşünülen bir konu’’ Savcı Fatih Ulaşan, soru üzerine Adalet Bakanlığı’nda pilot uygulamalarla branşlaşma başladığını da belirterek, ’’Adalet Bakanlığı’nda branşlaşma ileride düşünülen bir konu. İlerde yapılacağını, hatta yapıldığına yönelik örnekleri var ama ileride daha detaylı şekilde uygulanacağını düşünüyorum’’ şeklinde konuştu. ’’Bu mesleğin manevi sorumluluğu gücünden daha fazla’’ Geçici bir hevesle hakim ve savcı olmak isteyen öğrencilere de tavsiyelerde bulunan Savcı Ulaşan, ’’Bu mesleğe geçici bir hevesle girmeyin. Hayli zamanınızı alır. Hukuk Fakültesi, hakim savcı hazırlık. Bu süreç 7-10 yıl bir zamanınızı alır. Ondan sonra ‘bu mesleği sevmedim, bana göre değil’ derseniz, hayatınızı en güzel dönemleri heba olabilir. Bu mesleği seçerken dikkat edin. Bu mesleğin manevi sorumluluğu, gücünden daha fazladır. Bizim gücümüz olabilir ama zannetmeyin ki, her zaman bu gücümüzü kullanıyoruz. Gücü adaletli bir şekilde kullanmakla hükümlüyüz. Çünkü karar verirken, hem manevi sorumluluklarımız var, hem de bizi denetleyen kurumlar vardır. Hiçbir zaman hakim savcı, tek güç olmaz. Karar vermede hakim ve savcı gerekir ama adaletli karar verdiğimiz takdirde, bu mesleğe devam edebiliriz. Bu mesleği seçerken, gücün dışında manevi sorumluluğu hesaba katarak girerseniz, sizin geleceğiniz için daha hayırlı olacağını düşünüyorum’’ ifadelerine yer verdi. Ulaşan, soru üzerine ise kendisini savcı olmaya iten faktörleri şöyle anlattı: ’’Çocukluk dönemimde de okumayı severdim. O yüzden Hukuk Fakültesi’ni seçtim. Ben daha fazla dışarıdayım. Olay olur, bir durum olur, kolluğu denetleme olur, suç olur. Genel olarak biz savcılar dışarıdayızdır. Hem dosyalara bakarız, hem de dışarıdayızdır. Hakimliğin tarafı daha çok dosya olduğu için bana da daha monoton geldiği için ben savcılığı tercih etmiştim.’’ İki eliyle de aynı anda yazabiliyor Savcı Ulaşan bir öğrencinin ’’İki elinizle de aynı anda not alabiliyormuşsunuz, bunu nasıl başardınız?" sorusuna ise ’’Yetenek diyelim. Öğrencilik döneminde gelişen bir yetenek. Daha hızlı yazabiliyorum. Benim yazım, çok iyi değildir. Not almam ya da aklımda tutmam gerektiğinde yazıya dökme çabam çift elle yazma yeteneğimin gelişmesinde bana yardımcı olmuştur’’ dedi. ’’Ölülerle psikolojik bağ kurmayız’’ Fatih Ulaşani başka bir öğrencinin, ’’Olay yerinde inceleme yapıyorsunuz, ölülerle duygusal bağ kuruyor musunuz, olaydan etkileniyor musunuz?’’ sorusuna, ’’Biz daha çok soruşturmayı, bundan sonrasının ne olacağını düşündüğümüz için ölülerle çok psikolojik bağ kurmayız. Mesela bir kaza olduğunu düşünürsek, hep şüpheliye ne yapacağımızı düşünürüz. Hep kafamız ordadır. Yani suçlu mudur, değil midir. Gözaltına alma, tutuklamaya sevk etme gibi yetkilerimiz olduğu için olayın sonrasını düşünürüz. Bu nedenle , ölüm mahallinden yada otopsi durumlarından etkilenmeyiz. Tabii etkilenecek olanlar, hassas olanlar varsa en azından savcılığı seçmesinler. Bunlar için hakimlik daha iyi olabilir. Çok daha az ölülerle muhatap olursunuz. Hakim ve savcılık mesleği, çok büyük, sorumluluk gerektiren meslektir. Manevi sorumluluğu çok daha ağırdır. Girdiğiniz zaman zaten oraya girmek için belli bir zaman harcamışsınızdır’’ ifadelerini kullandı. ’’Devletten büyük bir güç mü var’’ Savcı Ulaşan, ’’Arkası kuvvetli suçlu ya da şüphelilerle karşı karşıya kaldınız mı?’’ şeklindeki soruya ise, ’’Türkiye’de devlet var. Bartın’da devlet var. Devletten başka büyük bir güç mü var? Bizler de bu devletin savcılarıyız’’ ifadelerini kullandı. ’’Mafya ile karşılaşmadım’’ Bir başka öğrencinin, ’’Mafya babaları ile karşılaştınız mı, korktunuz mu?’’ sorusuna Ulaşan, ’’Mafya ile karşılaşmadım ama bize fark etmez. Bu mesleği seçerken her şeyi göze almıştık’’ dedi. ’’Yanlış kararın bir cezası vardır’’ Fatih Ulaşan, yanlış kararlarda sorumluluk kimin üzerinde olduğu yönündeki soruya ise, ’’Genelde sorumluluk hakimin üzerindedir. Ama sorumluluk kısmen, benim yani biz savcıların da üzerindedir. Kararı veren hakimdir. Hepimizin üzerinde belli bir sorumluk vardır. Karar verenler, iddia makamları. Ama birden çok itiraz ve temyiz makamları da vardır. Bunlar kullanılır. Yanlış kararın bir cezası vardır. Her meslekte olduğu gibi, hatanın derecesine bakılır. Nasıl bir hata yaptın, hangi şartlarda yaptın. Bunlara bakılır’’ şeklinde konuştu. Ulaşan, ’’Savcılık dışında ise hangi mesleği seçerdin’’ yönündeki soru üzerine ise, ’’Savcı olmasam ya Hukuk Fakültesi’nde akademisyen olmak isterdim ya da Dışişlerinde görev yapmak isterdim. Dışişleri bana daha yakındı’’ dedi. Seminerin ardından Okul Müdürü Hulusi Dökmeci ve öğrenciler, savcı Fatih Ulaşan’a teşekkür etti.
23 Aralık 2025 Salı - 12:48 Türkiye’nin en uzun nehri Kızılırmak’ta şoke eden araştırma Bartın’da gerçekleştirilen bilim kafe etkinliğinde konuşan BARÜ Fen Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Nakipoğlu, antibiyotiklerin her geçen gün artan kullanımı nedeniyle etkisinin azaldığın ifade ederek, Kızılırmak Nehri’nden alınan su örneklerinde ise antibiyotik direnç genlerinin farklı türlere aktarıldığı tespit edildi. Bartın Üniversitesinde (BARÜ) Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Bilim İletişimi Ofisi koordinasyonunda akademik çalışmaları ve bilimsel konuları toplumla etkili, anlaşılır ve erişilebilir bir şekilde buluşturmayı hedefleyen "Bilim Kafe" etkinlikleri kapsamında bir program gerçekleştirildi. BARÜ Bilim İletişimi Ofisi tarafından düzenlenen "Hastalıklarda Antibiyotiklerin Etkisiz Kaldığı Bir Dünyaya Ne Kadar Hazırız?" başlıklı söyleşide antibiyotik direncine yönelik yürütülen güncel çalışmalar uluslararası bir bakış açısıyla ele alındı. Türkçe ve İngilizce gerçekleşen sunumlarda, antibiyotik kullanımı, bakteriyel direnç, antibiyotik gen aktarımı, bekleyen tehlikeler ve antibiyotik tehdidinin ortadan kaldırılması gibi konularda yapılması gerekenler anlatıldı. ’’Antibiyotik direnci küresel krizdir’’ Rektörlük Konferans Salonu’nda düzenlenen söyleşide Londra Kingston Üniversitesinden Prof. Dr. Mouhamad Khoder, BARÜ Fen Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Nakipoğlu ile BARÜ Merkezî Araştırma Laboratuvarı Müdürü Prof. Dr. Cem Burak Yıldız konuşmacı olarak yer aldı. Etkinliğin açılışında konuşan BARÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akkaya, antibiyotik direncinin günümüzde küresel bir sağlık tehdidi hâline geldiğini vurgulayarak ’’Antibiyotikler, basit bir enfeksiyonun ölümcül olduğu dönemleri geride bırakmamızı sağlamış, modern tıbbın temel taşlarından biri olmuştur. Ancak günümüzde Dünya Sağlık Örgütünün de vurguladığı gibi antibiyotik direnci, bir sağlık sorunu olmasının yanı sıra farklı boyutları olan küresel bir krizdir. Bu konuda farkındalığın artırılması için üniversitelere ve bilim insanlarına büyük sorumluluk düşmektedir" dedi. BARÜ Merkezî Araştırma Laboratuvarı Müdürü Prof. Dr. Yıldız, söyleşide antibiyotiklerin atık sularda bulunması ve bakterilerin bu maddelere karşı direnç kazanmasının oluşturabilecek problemlere değinileceğini aktardı. ’’Hayvan çiftliklerinde çok yüksek dozda kullanılıyor’’ Türkiye’nin antibiyotik tüketiminde OECD ülkeleri arasında en üst sıralarda olduğunu söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Nakipoğlu, Türkiye’deki antibiyotik kullanımın en yaygın olduğu yerlerin ise hayvan çiftlikleri olduğunu kaydetti. Nakipoğlu, "Antimikrobiyal direnç mikroorganizmaların üzerine etki edecek şekilde tasarlanmış ilaçlara karşı direnç geliştirme olgusudur. Dolayısıyla 20-30 yıl önce belli bir dozda kullanılan antibiyotikler, bugün veya yakın bir gelecekte aynı dozda etki etmeyecektir. Akut bir şekilde ortaya çıkan dirençli bakteriler, insanların hastaneye yatış sürelerini uzattığı gibi hatta ölüme varan sonuçlara yol açabilir. Antibiyotikler özellikle hayvan çiftliklerinde kapalı ortamlarda yetiştirilme süreçlerinde çok yüksek dozlarda kullanılıyor. Evlerimizde, hastanelerimizde kullandığımız antibiyotikten daha fazlasını hayvan çiftliklerinde kullanıyoruz. İster büyükbaş, ister küçükbaş olsun, isterse kanatlı hayvan yetiştirilen tesislerde olsun. Bu kapalı ortamlarda yetiştirilme süreçlerinde çok yüksek dozlarda antibiyotik tüketiliyor’’ dedi. Su kaynaklarını tehdit ediyor Bakteriyel direncin yayılması konusunda uyarılarına devam eden Dr. Öğretim Üyesi Nakipoğlu, ‘’Antibiyotikler tamamen sindirilmeden dışarı atıldığı için bunlar yüzey sularında zamanla birikiyor. Burada dikkat çekilmesi gereken atık su arıtma tesisleri. Atık su arıtma tesislerinin yeterliliği kritik bir öneme sahip. Antibiyotik direnç genlerinin aktarımın türler arasında gerçekleştiğini tespit ettik. Özellikle Kızılırmak üzerinde bir çalışmamız olmuştu. Oradan aldığımız su örneklerinden izole ettiğimiz bakterilerde, bu direnç genlerinin türler arasında da aktarıldığını tespit etmiştik’’ şeklinde konuştu. Mustafa Nakipoğlu, gerçekleştirdiği sunumda Ekonomik İşbirliği Ve Kalkınma Örgütü (OECD)’nin değerlendirmede yeterli önlemlerin alınmaması durumunda Türkiye’de tüm enfeksiyonlar içerisinde dirençli enfeksiyonların oranın 2035 yılında yüzde 40 oranına çıkarak, tüm ülkeler arasında Türkiye’nin Hindistan’dan sonra ikinci sıraya yerleşeceğinin tahmin edildiğini de ifade etti. Atık sular antibiyotikten arındırılacak Ülke genelinde yapılan antibiyotik farkındalığını arttırmaya yönelik çalışmalar gerçekleştiğini de hatırlatan Dr. Nakipoğlu, Bartın Üniversitesi ile İngiltere’deki Kingston Üniversitesi’nin sularda biriken antibiyotik kalıntılarının önüne geçebilmek amacıyla çalışma yürütüldüğünü de aktardı. Nakipoğlu, ‘’Projede antibiyotik kalıntılarının yüzey sularında birikmesinin önüne geçmek için özel antibiyotik giderim sistemleri geliştirmek istiyoruz. Böylece Londra Kingston Üniversitesi iş birliğiyle hem sağlık hem çevre odaklı bir yaklaşım ortaya koyuyoruz" diye konuştu. Londra Kingston Üniversitesinden Prof. Dr. Mouhamad Khoder ise su ortamındaki antibiyotik kalıntılarını gidermeyi hedefleyen "Antibiyotiklerin Biyolojik ve Çevresel Ortamlardan Uzaklaştırılması Yoluyla Antimikrobiyal Direncin Ele Alınması" başlıklı proje hakkındaki sunumunda yürütülen çalışmaları kapsamlı bir şekilde anlattı.
22 Aralık 2025 Pazartesi - 15:51 BARÜ, 9 farklı göstergede Türkiye’nin en başarılı üniversiteleri arasında Bartın Üniversitesi (BARÜ) Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından yayımlanan "Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu-2025"e göre 9 farklı göstergede ilk 20’de yer aldı. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından 67 farklı gösterge doğrultusunda Türkiye’deki 201 üniversiteye ait analizlerin yer aldığı "Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu-2025" yayımlandı. Üniversitelere yönelik en kapsamlı değerlendirmelerden biri olan rapora göre Bartın Üniversitesi (BARÜ) kalite, erişilebilirlik ve uluslararası sıralamalardaki yükselişiyle farklı göstergelerde Türkiye’de ilk 20 üniversite arasında yer almayı başardı. YÖK raporu, üniversiteleri "Eğitim ve Öğretim", "Araştırma-Geliştirme, Proje ve Yayın", "Uluslararasılaşma", "Sürdürülebilirlik" ve "Topluma Hizmet ve Sosyal Sorumluluk" olmak üzere 5 ana kategori altında değerlendirip üniversitelerin yükseköğretime yaptıkları katkı ve sağladıkları gelişmeye göre hazırlandı. BARÜ, her gösterge için ilk 20’de yer alan üniversitelerin açıklandığı raporda 9 göstergede 201 üniversite arasından Türkiye’nin en iyileri arasına girdi. BARÜ, engelsiz üniversite çalışmalarıyla 2 göstergede ilk 5’te BARÜ engelsiz üniversite olma yolundaki çalışmalarıyla sahip olduğu 40 erişilebilirlik bayrak ve nişanlarıyla ise engelsiz bayrak ödül sayısının en yüksek olduğu üniversiteler arasında ilk 5’te yer aldı. BARÜ, erişilebilir bilgi kaynaklarına yönelik kütüphanelerde sesli kitap ve engelli dostu kaynak sayısına göre hazırlanan listede ise 1 milyonu aşan kaynağıyla 5’inci oldu. BARÜ, "Eğitim ve Öğretim", "Araştırma-Geliştirme, Proje ve Yayın" alanlarında üst sıralarda BARÜ, ders işleyişinden memnuniyet yüzdesinin en yüksek olduğu üniversiteler arasında 7’nci, öğretim üyelerinden memnuniyet yüzdesinin en yüksek olduğu üniversiteler arasında 13’üncü, TÜBİTAK BİDEB kapsamında en fazla destek alan üniversiteler arasında 8’inci oldu. Öğrenciler tarafından yürütülen sosyal sorumluluk projeleri göstergesinde ise BARÜ, 214 projesiyle 12’nci sıraya yerleşti. Son olarak kariyer merkezinin gerçekleştirdiği faaliyet sayısında da BARÜ, istikrarlı gelişimini bir kez daha ortaya koydu. Uluslararası sıralamalarda başarısıyla adından söz ettiren BARÜ Times Higher Education (THE) Dünya Sıralaması’nda en başarılı Türk üniversiteleri arasında 13’üncü, UI GreenMetric Yeşil Üniversite Sıralaması’nda en iyi sıralamaya sahip üniversiteler arasında 13’üncü, THE Etki Sıralamaları kapsamındaki iklim eylemi kategorisindeki üniversiteler göstergesindeyse 18’inci oldu. "Yükseköğretim hedeflerine katkı sunmayı sürdüreceğiz" Rapor hakkında değerlendirmelerde bulunan BARÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akkaya, "Yükseköğretim Kurulumuz (YÖK) tarafından büyük bir titizlikle hazırlanan ‘Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu-2025’te birçok alanda Türkiye’nin en başarılı üniversiteleri arasında yer almamız bizler için büyük bir gurur kaynağıdır. Eğitim-öğretimden araştırma-geliştirmeye, uluslararasılaşmadan erişilebilirliğe kadar farklı göstergelerde elde edilen bu başarı, sürdürülebilir gelişim anlayışımızın bir sonucudur. Bu süreçte üniversitelerimize sunduğu desteklerden dolayı YÖK Başkanımız Prof. Dr. Sayın Erol Özvar ve YÖK üyelerimize teşekkür ediyorum. Bartın Üniversitesi olarak ülkemizin gelecek vizyonu doğrultusunda hazırlanan yükseköğretim hedeflerine katkı sunmaya devam edeceğiz" dedi.
Otel yangınında ölen Şevval Şahin’in adı parkta yaşatılacak
02 Haziran 2025 Pazartesi - 18:58 Otel yangınında ölen Şevval Şahin’in adı parkta yaşatılacak Bolu Kartalkaya’daki otel yangınında ölen 78 kişi arasında bulunan Bartınlı Şevval Şahin’in ismi gezip dolaştığı parka verilecek. Bolu Kartalkaya’daki Grand Otel’de yaşanan yangında 78 kişi hayatını kaybetmişti. Türkiye’yi yasa boğan olayda hayatını kaybedenler arasında Bartın’da yaşayan ve otelde garson olarak görev yapan Şevval Şahin de vardı. 25 yaşındaki Şahin’in ailesinin belediyeye kızlarının ismini Bartın’da bir parka vermek istediğini bildirmesi üzerine konu belediye meclisine taşındı. Belediyeninin haziran ayı ilk meclis toplantısında görüşülen 15 maddelik gündemin ilk sırasında Şevval Şahin’in yaşadığı mahalledeki parka adının verilmesi ile ilgili madde yer aldı. Yapılan görüşmede oy birliğiyle parka Şevval Şahin isminin verilmesi kararı alındı. Bartın Belediye Başkanı Yalçınkaya yaptığı konuşmada, "Bolu’daki otel yangınında hayatını kaybeden kızımız Şevval Şahin’in ailesi, kızlarının gezip, oynadığı parka adının verilmesini talep etti. Bizde kızımızın adını yaşatmak için ailemizin bu istediğini sizlerin de desteği ve katkısı belediye meclis üyelerimizin de oylarıyla bir karar alacağız. Bir kez daha kendisine Allah’tan rahmet diliyoruz. Allah ailesine sabırlar versin, Allah kimseye evlat acısı vermesin" dedi. Öte yandan meclis toplantısında araç alımı, halk otobüslerine zam talebi gibi 14 madde de görüşüldü.
Sahnede evlilik teklifi
02 Haziran 2025 Pazartesi - 02:26 Sahnede evlilik teklifi Bartın’da bir genç, pop sanatçısı Güliz Ayla konserinde sahneye çıkarak, binlerce kişinin gözü önünde kız arkadaşına evlilik teklifinde bulundu. "Evet" cevabı alan genç, sanatçı ile birlikte şarkı söyledi. Bartın’da düzenlenen Çilek Festivali renkli ve ilginç görüntülere sahne oluyor. Festivalin ikinci gününde çilekli pasta yarışması düzenlendi. Jüri üyeleri, birbirinden güzel 19 pasta arasından en iyisini seçmekte zorlandı. Birinciye 5 bin TL ödülün verildiği yarışmanın kazananı Bartın ve çilek temalı yaş pastayı hazırlayan Ekin Aytekin oldu. Yarışmanın ardından ise halk oyunları gösterileri sergilendi. DJ performanslarının da yer aldığı ikinci günün finalinde ise pop sanatçısı Güliz Ayla, sahne aldı. Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleşen konserde, sanatçı binlerce kişiyi coşturdu. Sanatçıdan kendisine ilginç benzetme Pop sanatçısı Güliz Ayla, sahnede yaptığı kısa konuşmada çileğe benzemek istediğini fakat giydiği yeşil kıyafet nedeniyle olgunlaşmamış çileğe benzediğini söyledi. Sanatçı, "Burada olmaktan çok mutluyum. Ben de çileğe benzemek istedim, olmadı. Yeşil kaldım biraz. Olmamış, tatlı değil mi? Daha tam olmamış, yani mevsiminde değil" dedi. Sahneye çıkan bir hayranı ise kara kalem çalışması ile çizdiği resmi ünlü sanatçıya verdi. Kız arkadaşı ile birlikte sahneye çıkan bir genç ise, sahnede arkadaşına evlenme teklifinde bulundu. Diz çökerek, kız arkadaşına evlilik teklifinde bulunan genç, "evet" cevabı alması üzerine alandakiler tarafından alkışlandı. Ünlü sanatçı ise, teklifin ardından "ve sizi karı koca ilan ediyorum" diye espri yaparak, çifti kutladı. Gençlerin sevinç ve heyecanına ortak olan sanatçı, bir şarkısını da onlarla birlikte seslendirdi. Programda sanatçıya 1 sepet Bartın çileği hediye edildi. Festivalin ikinci günü etkinlikleri sanatçının verdiği konserin ardından sona erdi
Bayrama sayılı günler kala kurban pazarları hareketlendi
01 Haziran 2025 Pazar - 14:55 Bayrama sayılı günler kala kurban pazarları hareketlendi Kurban Bayramı’na sayılı günler kala Türkiye genelinde olduğu gibi Bartın’da da kurban pazarı hareketlendi. Hijyen ve modern şartlarda hizmet veren Bartın’daki hayvan pazarında alınan üst düzey tedbirler nedeniyle kandırılma, dolandırma gibi olaylara fırsat tanınmıyor. Ülke genelinde olduğu gibi Bartın’da da Kurban satışlarında son haftaya girildi. Bartın’da hayvan satışının yapıldığı tek pazar olan ve İl Özel İdaresi tarafından işletilen Akçamescit hayvan pazarı, Bartın’ın yanısıra, Düzce, Bolu, Zonguldak, Karabük, Kastamonu gibi yaklaşık 10 ile de hizmet veriyor. 500 büyükbaş, 250 küçükbaş hayvan kapasiteli pazar, bu 10 ilin hayvan üreticilerinin yanı sıra hayvan satın almak isteyen insanlara da ev sahipliği yapıyor. Sabahın ilk ışıkları ile birlikte, hayvan üreticileri ve müşterileri pazara akın ederken, tesisi son derece modern ve hijyenik şartlarda hizmet veriyor. Sterilize edilmeyen, eksiği olan üretici alana giremiyor Pazar girişinde oluşturulan kabinde hayvanlar ve araçlar sterilize edilerek içeri alınırken, tüm hayvanlar ve evrakları da tek tek kontrol ediliyor. Kandırma, dolandırma mümkün olmuyor Pazarın içindeki yerlere alınan hayvanlar, sürekli İl Özel idaresi ile Tarım ve Orman İl Müdürlüğü veteriner hekimleri tarafından modern cihazlarla kontrol edilerek, denetleniyor. Jandarma ekiplerinin de sık sık devriye atarak, asayiş olaylarına karşı tetikte beklediği pazarda, kandırılma, dolandırılma gibi olaylara fırsat verilmiyor. Sürekli tarama yapılıyor Hasta ve yaralı hayvanların içeriye alınmadığı pazar yerinde, veteriner hekimler de sürekli dolaşarak, önceki denetimlerde gözden kaçabilecek olan hastalıklı, sağlıksız hayvanlara karşı sık sık tarama yapılıyor Hijyene büyük önem Bir yıl önce hizmete açılan pazar, hayvanların tekrar getirildiği kamyonlara bindirilmesinin ardından ise yeniden hiç kullanılmamış gibi temiz ve hijyen hale getiriliyor. Kantin, çay ocağı, karantina odası gibi hizmetleri de bulunan tesis, hayvan sahiplerini de, müşterilerini de memnun bırakıyor. Yoğun ilgi görüyor Bartın Vali Yardımcısı Uğur Karakaya, sabahın erken saatinde hayvan pazarını gelerek incelemede bulundu. Hayvan sahipleri ve vatandaşlarla konuşarak, talep ve memnuniyet oranlarını soran Vali Yardımcısı Karakaya, "Hayvan pazarında son derece güvenli, temiz, hijyen bir ortamda hizmet veriliyor. Hayvan sahipleri ve hayvan satın almak isteyenlerin hizmetlerden memnun olması bizleri çok mutlu etti. Verilen hizmetlerden duyulan memnuniyet nedeniyle çevre illerdeki üretici ve vatandaşlar da bölgemizdeki hayvan pazarını tercih etmeye başladı. Şimdiden herkesin Kurban Bayramını kutluyor, üreticilere bereketli kazanç, müşterilerine ise kurban vazifelerini huşu ve huzur içerisinde yerine getirmelerini diliyoruz" dedi. Arife günü de pazar kurulacak Karakaya son bir aylık süreçte her hafta Pazar günü kurulan pazarın, kurbanlık alımını son güne bırakanlar için Arife Günü de akşam saatlere kadar hizmet vereceğini de duyurdu. Hemen her köşesinde kurban alımı için yapılan sıkı pazarlıklardan bazıları anlaşma ile sonuçlanırken bazılarında ise anlaşma sağlanamadı. Yüzlerce küçükbaş ve büyükbaş hayvanın bulunduğu pazar yerinde kurbanlık fiyatları ise hayvanın türüne ve ağırlığına göre 10 bin TL ile 250 bin TL arasında değişiyor.
Bartın’da ’Çilek Festivali’ 12 yıl aradan sonra yeniden başladı
01 Haziran 2025 Pazar - 02:21 Bartın’da ’Çilek Festivali’ 12 yıl aradan sonra yeniden başladı Bartın’da 12 yıl aradan sonra yeniden düzenlenen Çilek Festivali’nde renkli görüntüler ortaya çıktı. Çilek kostüm yarışmasının yapıldığı festivalin ilk gününde Bartınlılar ünlü sanatçı Aydilge konseri ile coştu. Bartın’da en son 2013 yılında gerçekleştirilen Çilek Festivali, 12 yıl sonra yeniden yapıldı. Bu yıl 32’ncisi düzenlenen ve 6 gün sürecek olan Çilek Festivali, bugün yapılan kortej yürüyüşü ile start aldı. Korteje katılanlar, belediye binası önünden yaklaşık 3 kilometre uzaklıktaki Cumhuriyet Meydanı’na kadar bando takımı, dansçı kızlar ve çilek kostümlü genç ve çocuklar eşliğinde yürüdü. Kostüm yarışmasında renkli görüntüler Cumhuriyet Meydanı’nda ise saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından ise kostüm yarışması yapıldı. Jüri üyeleri tarafından yetişkinler ve çocuklar kategorisinde en güzel çilek kostümleri belirlendi. Festivalin ilk gününde halk dansları gösterisi ve DJ performansının ardından ise Aydilge konseri düzenlendi. Aydilge’ye çilek ikramı Sahneye çıkan ünlü sanatçı Aydilge, sevilen parçaları ile alandakileri coşturdu. Sanatçıya Bartın Belediye Başkanı Rıza Yalçınkaya ve bir üretici tarafından Bartın çileği hediye edildi. Sahnede çileğin tadına bakan Aydilge, çok beğendiğini söyleyerek, orkestra üyelerine de tadına bakmaları amacıyla aynı çilekten verdi. Konsere devam eden Aydilge performansı ile Bartınlılardan alkış aldı. Çocukluk anısını anlattı Konser esnasında elektro gitar çalan Aydilge, bir çocukluk anısını da paylaştı. Çocukluk döneminde gitar çalmayı çok istediğini anlatan Aydilge, "Çocukken gitar çalmayı çok istiyordum. Gitar çalmak, elektro gitar çalmak istediğimi söylediğimde, bana ’kızlar gitar çalmayı, elektro gitar çalmayı beceremez, kızlara ağır gelir. Kızlar yapamaz’ demişlerdi. Ben de o zaman da aynı şeyi söylemiştim. Kızlar ne isterseler başarabilirler" diye konuştu. Aydilge konseri ile festivalin ilk gün etkinlikleri de sona erdi..
Çilek Festivali öncesi zabıtalar ve pazarcılar arasında tartışma çıktı
30 Mayıs 2025 Cuma - 17:44 Çilek Festivali öncesi zabıtalar ve pazarcılar arasında tartışma çıktı Bartın’da 6 gün sürecek Çilek Festivali öncesinde zabıtalar ve pazarcılar arasında tartışma çıktı. Bir pazarcı esnafını sinir krizi geçirdiği olaylar, polisin araya girmesi ile yatıştırıldı. Bartın Belediyesi tarafından 31 Mayıs-5 Haziran 2025 tarihleri arasında yapılacak olan Çilek Festivali nedeniyle etkinliklerinin gerçekleştirileceği Cumhuriyet Meydanı çevresindeki tezgahların kapatılması kararı alındı. Karar, zabıta ekipleri tarafından pazar esnafına tebliğ edilince ortalık karıştı. Pazarcı ve zabıta ekipleri arasında yaşanan tartışmalarda bir kişi sinir krizi geçirdi. Bölgeye polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Polisin devreye girmesi ve zabıtaların bölgeden uzaklaştırılması ile ortalık yatıştırılabildi. İlk müdahalesi sağlık ekipleri tarafından yapılan kadın pazarcı da yakınları tarafından sakinleştildi. Pazarcılar olay sonrasında yaptıkları açıklamayla Bartın Belediye Başkanı Rıza Yalçınkaya’ya tepki gösterdi. Her yıl bayram öncesinde tezgahların açılmasına izin verildiğini belirten esnaflar, Kurban Bayramı nedeniyle aldıkları ürünleri satamayacaklarını kaydetti. Alınan yanlış karardan dönülmesini de isteyen esnaflar, "Sayın Rıza Yalçınkaya, halkın rızası var diye geldiniz, lütfen halkın ekmeği ile oynamayınız. Bırakın insanlar bayram alışverişini yapsın, esnaf evine ekmek getirsin. Bayram öncesinde tezgahlarımızı kapattırmayın" diye konuştu.
Motor kullanmasını bilmeyen polisler 25 günde profesyonel motosiklet sürücü oldu
30 Mayıs 2025 Cuma - 16:44 Motor kullanmasını bilmeyen polisler 25 günde profesyonel motosiklet sürücü oldu Bartın’da hiç motosiklete binmeyen 7 polis memuru ve 1 komiser, 25 günde aldığı eğitimle profesyonel motosiklet sürücüsü oldu. Törenle sertifikalarını alan polisleri, bizzat emniyet müdürü denetledi. Bartın Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil ve Denetleme Şube Müdürlüğünde görevli 7 polis, 1 komisere 5-30 Mayıs tarihleri arasında Motosikletli Trafik Timleri Temel Kullanıcı Eğitimi verildi. Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Daire Başkanlı eğitimcileri tarafından verilen ve 25 gün süren eğitimlerde hiç motosiklet kullanmayan 8 trafik polisi, profesyonel bir motosiklet kullanıcısı oldu. Karayolları 156 ’ıncı Şube şefliği yerleşkesinde açık alanda oluşturulan özel alanda eğitimlerini başarıyla tamamlayan polislere sertifikaları törenle verildi. Törende konuşan İl Emniyet Müdürü Ünsal Hayal, eğitimleri başarı ile tamamlayan polisleri tebrik ederken, Emniyet Gene Müdürlüğü yetkilileri ile eğitimcilerine ve karayolları şefliği ve bölge müdürlüğü yetkililerine teşekkür etti. Bartın Valisi Nurtaç Arslan ise alınan eğitimle motosikletli polis timlerinin trafik güvenliğinin arttırılmasında ve olaylara daha hızlı müdahale edilmesinde katkı sunacağını kaydetti. Vali Arslan, eğitimcilere teşekkür belgesi verirken, başarılı polisler ise sertifikalarını Bartın Emniyet Müdürü Ünsal Hayal Bartın Garnizon Komutanı Dz.Kd. Alb Erkan Şahin, İl Jandarma Komutanı J.Kd.Alb. Mehmet Baykal’ın elinden aldı. Törenin ardından motosikletli trafik timleri, motosikletli yunus timleri ile birlikte şehir turu attı. Bartın Emniyet Müdürü Ünsal Hayal, başarılı şekilde eğitimlerini tamamlayan motosikletli şahin timlerinin eğitim alanı ziyaret ederek, denetledi. Dubalarla özel olarak hazırlanan eğitim pistinde gösteri düzenleyen polisler, başarılı bir şekilde tüm engelleri geçti. Müdür Hayal, tüm polisleri tek tek kutlayarak, eğitimcilere teşekkür etti.