Yerel Haberler
Bitlis
"Zamanın Ustaları" belgeselinden ilk görüntüler yayınlandı 19 Aralık 2025 Cuma - 15:01:26 Bitlis’in kadim el sanatlarını ve bu zanaatlara ömrünü adamış son ustalarını anlatan Zamanın Ustaları (Masters of Time) belgesel sinema projesinden merakla beklenen ilk görüntüler yayınlandı. Uluslararası film festivallerinde Türkiye’yi temsil etme hedefiyle yola çıkan yapım, Bitlis’in kültürel mirasına sinemanın evrensel diliyle ışık tutuyor. Şiirsel Anlatım, Uluslararası Standartlar Yönetmenliğini, İstanbul Ticaret Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı ve akademisyen Gözde Sunal’ın üstlendiği belgeselin senaryosunu, Sunal ile birlikte; Japonya’dan "En İyi Senaryo ve Orijinal Fikir" ödülü alan ve 2025’te Amerika’da "En İyi 50 Yazar" arasına seçilen Ömer Yıldırım kaleme aldı. Görüntü yönetmenliğini ödüllü reklam yönetmeni Adem Yeşilay’ın yaptığı film, Bitlis’in tarih kokan atmosferini; taşın ve toprağın hafızasını şiirsel, derinlikli ve güçlü bir görsel dille kayda alıyor. Yaşayan Hazineler ve Son Ustalar Belgesel; UNESCO tarafından "Yaşayan İnsan Hazinesi" ödülüne layık görülen Adilcevazlı baston ustası Cumali Birol, Bitlis’in yöresel ayakkabısı Harik’in son temsilcisi Haydar Yılmaz, Ahlat taşı işçiliğinin temsilcisi Emre Nacaroğlu ve Ahlat bastonculuğunun önemli isimlerinden Refa Gökbulak’ın zanaat yolculuklarını beyaz perdeye taşıyor. "Sonsuzluktan bir an çalmak" Sadece bir zanaat anlatısı olmanın ötesine geçen zamanın ustaları, sabır, zaman ve miras kavramlarını sorgulayan güçlü bir sinema dili kuruyor. Taşın, ahşabın ve hariğin usta ellerde nasıl bir sanat eserine dönüştüğünü anlatan film, bu kadim geleneklerin ardındaki felsefeyi de görünür kılıyor. Proje hakkında bilgi veren yönetmen Gözde Sunal, "Amacımız, yalnızca unutulmaya yüz tutmuş meslekleri belgelemek değil; bu topraklardaki sessiz emeği evrensel bir sinema diliyle dünyaya duyurmaktı. Bir ustanın çekici indirirken hissettiği duyguyu, dünyanın diğer ucundaki izleyiciye de hissettirmek istedik. Bu film, Bitlis’ten dünyaya açılan bir kültür köprüsüdür" dedi. Senarist Ömer Yıldırım ise filmin felsefesini şöyle özetledi: "Bizim hikâyemiz, maddeyle savaşanların değil, onunla dans edenlerin hikâyesi. Bir ömür verip sonsuzluktan bir an çalmanın peşine düştük. Ustalarımızın taşa ve zamana attığı imza asla silinmeyecek; bu film, o imzanın tanığıdır." Uluslararası Festival Yolculuğu, özgün anlatımı ve güçlü görsel dünyasıyla dikkat çeken zamanın ustaları, önümüzdeki aylarda dünyanın prestijli film festivallerinde yarışarak Anadolu’nun kültürel mirasını uluslararası arenada temsil etmeyi hedefliyor. Projenin hayata geçirilmesinde Bitlis Valiliği, Bitlis İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Bitlis Belediyesi ve Tatvan Ticaret ve Sanayi Odası’nın sağladığı vizyoner desteklerin belirleyici rol oynuyor. Bu katkıların, projenin uluslararası standartlarda tamamlanmasına önemli güç kattığı vurgulandı.
19 Aralık 2025 Cuma - 14:52 Bitlis’te karla mücadele toplantısı gerçekleştirildi Bitlis’te kış mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte İl Özel İdaresi araç parkında, karla mücadele çalışmaları öncesinde kapsamlı bir değerlendirme toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda, il genelinde yürütülecek kar temizleme ve yol açma çalışmalarının planlaması ele alınırken, ekiplerin görev dağılımları, kullanılacak iş makineleri, araçların teknik durumları konuşuldu. Bitlis Valisi Ahmet Karakaya’nın da katıldığı karla mücadele toplantısında muhtemel yoğun kar yağışı ve buzlanma durumlarına karşı alınacak tedbirler de değerlendirildi. Özellikle kırsal bölgelerde ulaşımın aksamaması için ekiplerin 7/24 esasına göre görev yapılacağını belirten Bitlis Valisi Ahmet Karakaya, "Artık bilindiği üzere kış mevsiminin başlarındayız ve bütün ekiplerimiz karla mücadele için hazırlıklarını tamamladılar. İnşallah yaz aylarında yapılan hizmetlere benzer şekilde kışın da vatandaşımızın yollarının açık tutulması için elimizden gelen gayreti sarf etmeye devam edeceğiz. Tabii bunun için iyi bir hazırlık dönemi gerekiyor. Bu çerçevede bizim malumunuz merkez ile birlikte 7 ilçemiz var ve bu 7 ilçemizde 10 şantiyemizle bu hizmetleri yerine getireceğiz" dedi. 92 personel ve 70’in üzerinde iş makinasıyla 354 köyde karla mücadeleyi en iyi şekilde sürdüreceklerini ifade eden Vali Karakaya, "Karla mücadeleye İl Özel İdaremiz hazır durumda. Bildiğiniz üzere 354 köyümüz var ve 288 mezramız var. Şu an itibariyle yol ağımız yaklaşık 3 Bin 365 kilometredir" diye konuştu. Konuşmaların ardından Bitlis İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Adem Aydoğdu ve teknik personel kış aylarında karla mücadelede kullanılacak olan araç ve ekipmanları tanıttı.
Bitlis’te köylülere süt sağım makinesi desteği
12 Eylül 2025 Cuma - 23:23 Bitlis’te köylülere süt sağım makinesi desteği Bitlis’te, Orman Köylülerini Destekleme Projesi (ORKÖY) kapsamında 14 kadına süt sağım makinesi ve sertifikaları dağıtıldı. Merkeze bağlı Kireçtaşı köyü taziye evinde düzenlenen programla süt sağım makinelerinin dağıtımı sağlanırken, programda konuşan Bitlis Valisi Ahmet Karakaya, tarım ve hayvancılığın dünyanın en stratejik sektörü olduğunu söyledi. Tarım ve hayvancılık alanında ihtiyacını karşılayamayan ve başkalarına muhtaç olan ülkelerin diğer alanlardaki gelişmelerinin tam anlamıyla yeterli gelmediğini anlatan Karakaya, "Özellikle genç nesillerimizi tarım ve hayvancılık konusunda özendirmemiz gerekiyor. Onların bu alanda çalışmaya devam etmesi için uygun şartların oluşturulması gerekiyor. Tarım ve Orman Bakanlığımızın Orman Genel Müdürlüğümüzün en önemli hizmetlerinden biri Orköy projesidir. Bu desteklerin özellikle genç ve kadın çiftçilerimize önemli katkılar sağladığını biliyoruz. Ülkenin kalkınması için hepimizin üzerine düşen borçlar var. Bunun en önemlisini de çiftçi kardeşlerimiz yapıyor. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ’köylü bu milletin efendisidir’ diyor. Çünkü sizler üretmezseniz, çalışmazsanız ülkemiz her alanda geriye gidecektir. Bu çerçevede kadınların rolüne yürekten inanıyorum" dedi. Cumhurbaşkanlığınca bu yılın "Aile Yılı" ilan edildiğini belirten Karakaya, ailenin temel taşının kadınlar olduğunu belirterek, kadınlar ailesine sahip çıktığında, eşlerini yönlendirdiğinde o evde ve o ülkede kalkınma ve gelişmenin hızla yaşandığını aktardı. Valilik olarak ve bağlı kurumların köylerin altyapılarıyla ilgili ciddi çalışmalar yaptığını dile getiren Karakaya, şunları söyledi: "Köylerin yollarından tutun içme suları ve altyapısına kadar ciddi hizmetler yürütülüyor ancak vatandaşlarımız köyünde geçim kaynağı sağlayamadığı takdirde köyün yolunun iyi olmasının, telefonun iyi çekmesinin, elektriğinin sorunsuz olmasının önemi azalıyor. Vatandaşımızın köylerde yaşarken altyapı hizmetlerini aldığı gibi gelirlerinin de iyi seviyede tutulması gerekiyor. Bu çerçevede yapılan önemli hizmetlerden birisi tarıma ve hayvancılığa, sanayi, endüstri ve teknolojinin girmesi gerekiyor. Bu hizmetin köyümüze hayırlı olmasını diliyorum." Elazığ Orman Bölge Müdürü Mustafa Arpacı ise Tarım ve Orman Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü olarak Orköy desteklerini her yıl düzenleri olarak artan miktarlarda vatandaşlara ulaştırdıklarını belirtti. Orman Genel Müdürlüğü olarak köylüleri en yakın paydaş olarak gördüklerini aktaran Arpacı, "Ormanların korunmasında birlikte hareket ettiğimiz orman köylerimizin ekonomik ve sosyal yönden desteklenmesi genel müdürlüğümüzün birinci amaçları arasında yer almaktadır. Orköy desteklerini Genel Müdürlüğümüzün gülen yüzü olarak lanse etmek istiyoruz. Son 20 yılda bugünkü değerle 1 milyar liranın üzerinde orman köylülerimize destek sağlamışız. Bu yıl da Bitlis’te 106 aileye 10 milyon 614 bin 858 lira bütçe ayrılmıştır. Arıcılık desteğiyle 7 aileye 210 kovan, süt sığırcılığı kapsamında 16 aileye 32 büyükbaş hayvan, 3 ailemize de 30+1 olacak şekilde koyun dağıtılmıştır" dedi. "Aile Yılı" dolayısıyla Orman Genel Müdürlüğünün ailenin temel taşı olan kadınlara, yeni evlenen gençlere ve bu ülkenin geleceği ve hayata yeni başlayan gençlere mikro kredi imkanı sağladığını kaydeden Arpacı, şunları aktardı: "Bu kapsamda hamur yoğurma makinesi ve süt sağma makinesi dağıtımını gerçekleştirmeyi planladık. Bitlis’te bu düşüncemize çok güzel bir teveccüh oldu. Ben hepinize teşekkür ediyorum. Umarım bunlar hayatınızı kolaylaştırır. Önceden Orköy desteklerini faizli olarak veriyorduk. Bu uygulamadan vazgeçtik. Artık kredilerin yüzde 80’i faizsiz, yüzde 20’si de hibe şeklinde 3 yıl içinde ödemesi yapılıyor. Bu vatandaşlarımıza kolaylık sağlıyor. Orman köylülerimizin sosyal ekonomik durumunu kalkındırmak için gerekli destekleri vermeye çalışacağız." Süt sağım makinesi alan kadınların adına konuşan Methiye Alkaş ise, devletin kendilerine sahip çıkarak destek verdiğini ifade etti. Alkaş, "Bu destekle evimizi büyüteceğiz, evimizi ve ailemizi daha iyi geçindireceğiz. Emeği geçenlere köylülerim adına teşekkür ediyorum. Bizde söz veriyoruz. Bu yardımları boşa harcamayacağız, Çalışacağız, üreteceğiz ve köyümüz daha da güzelleşecek. Çocuklarımızın geleceği daha da parlak olacak" diye konuştu. Süt sağım makineleri ile süt sağım sertifikalarının dağıtıldığı programa, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Barış Soyal, Tarım ve Orman Müdürü Ramazan Çolak, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Adem Aydoğdu, vali yardımcıları, bazı kurum amirleri ve vatandaş katıldı.
Bitlis’te köylülere süt sağım makinesi desteği
12 Eylül 2025 Cuma - 23:15 Bitlis’te köylülere süt sağım makinesi desteği Bitlis’te, Orman Köylülerini Destekleme Projesi (ORKÖY) kapsamında 14 kadına süt sağım makinesi ve sertifikaları dağıtıldı. Merkeze bağlı Kireçtaşı köyü taziye evinde düzenlenen programla süt sağım makinelerinin dağıtımı sağlanırken, programda konuşan Bitlis Valisi Ahmet Karakaya, tarım ve hayvancılığın dünyanın en stratejik sektörü olduğunu söyledi. Tarım ve hayvancılık alanında ihtiyacını karşılayamayan ve başkalarına muhtaç olan ülkelerin diğer alanlardaki gelişmelerinin tam anlamıyla yeterli gelmediğini anlatan Karakaya, şöyle konuştu: "Özellikle genç nesillerimizi tarım ve hayvancılık konusunda özendirmemiz gerekiyor. Onların bu alanda çalışmaya devam etmesi için uygun şartların oluşturulması gerekiyor. Tarım ve Orman Bakanlığımızın Orman Genel Müdürlüğümüzün en önemli hizmetlerinden biri Orköy projesidir. Bu desteklerin özellikle genç ve kadın çiftçilerimize önemli katkılar sağladığını biliyoruz. Ülkenin kalkınması için hepimizin üzerine düşen borçlar var. Bunun en önemlisini de çiftçi kardeşlerimiz yapıyor. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ’köylü bu milletin efendisidir’ diyor. Çünkü sizler üretmezseniz, çalışmazsanız ülkemiz her alanda geriye gidecektir. Bu çerçevede kadınların rolüne yürekten inanıyorum." Cumhurbaşkanlığınca bu yılın "Aile Yılı" ilan edildiğini belirten Karakaya, ailenin temel taşının kadınlar olduğunu belirterek, kadınlar ailesine sahip çıktığında, eşlerini yönlendirdiğinde o evde ve o ülkede kalkınma ve gelişmenin hızla yaşandığını aktardı. Valilik olarak ve bağlı kurumların köylerin altyapılarıyla ilgili ciddi çalışmalar yaptığını dile getiren Karakaya, şunları söyledi:"Köylerin yollarından tutun içme suları ve altyapısına kadar ciddi hizmetler yürütülüyor ancak vatandaşlarımız köyünde geçim kaynağı sağlayamadığı takdirde köyün yolunun iyi olmasının, telefonun iyi çekmesinin, elektriğinin sorunsuz olmasının önemi azalıyor. Vatandaşımızın köylerde yaşarken altyapı hizmetlerini aldığı gibi gelirlerinin de iyi seviyede tutulması gerekiyor. Bu çerçevede yapılan önemli hizmetlerden birisi tarıma ve hayvancılığa, sanayi, endüstri ve teknolojinin girmesi gerekiyor. Bu hizmetin köyümüze hayırlı olmasını diliyorum." Elazığ Orman Bölge Müdürü Mustafa Arpacı ise Tarım ve Orman Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü olarak Orköy desteklerini her yıl düzenleri olarak artan miktarlarda vatandaşlara ulaştırdıklarını belirtti. Orman Genel Müdürlüğü olarak köylüleri en yakın paydaş olarak gördüklerini aktaran Arpacı, şöyle devam etti: "Ormanların korunmasında birlikte hareket ettiğimiz orman köylerimizin ekonomik ve sosyal yönden desteklenmesi genel müdürlüğümüzün birinci amaçları arasında yer almaktadır. Orköy desteklerini Genel Müdürlüğümüzün gülen yüzü olarak lanse etmek istiyoruz. Son 20 yılda bugünkü değerle 1 milyar liranın üzerinde orman köylülerimize destek sağlamışız. Bu yıl da Bitlis’te 106 aileye 10 milyon 614 bin 858 lira bütçe ayrılmıştır. Arıcılık desteğiyle 7 aileye 210 kovan, süt sığırcılığı kapsamında 16 aileye 32 büyükbaş hayvan, 3 ailemize de 30+1 olacak şekilde koyun dağıtılmıştır." "Aile Yılı" dolayısıyla Orman Genel Müdürlüğünün ailenin temel taşı olan kadınlara, yeni evlenen gençlere ve bu ülkenin geleceği ve hayata yeni başlayan gençlere mikro kredi imkanı sağladığını kaydeden Arpacı, şunları aktardı: "Bu kapsamda hamur yoğurma makinesi ve süt sağma makinesi dağıtımını gerçekleştirmeyi planladık. Bitlis’te bu düşüncemize çok güzel bir teveccüh oldu. Ben hepinize teşekkür ediyorum. Umarım bunlar hayatınızı kolaylaştırır. Önceden Orköy desteklerini faizli olarak veriyorduk. Bu uygulamadan vazgeçtik. Artık kredilerin yüzde 80’i faizsiz, yüzde 20’si de hibe şeklinde 3 yıl içinde ödemesi yapılıyor. Bu vatandaşlarımıza kolaylık sağlıyor. Orman köylülerimizin sosyal ekonomik durumunu kalkındırmak için gerekli destekleri vermeye çalışacağız." Süt sağım makinesi alan kadınların adına konuşan Methiye Alkaş ise, devletin kendilerine sahip çıkarak destek verdiğini ifade etti. Alkaş, "Bu destekle evimizi büyüteceğiz, evimizi ve ailemizi daha iyi geçindireceğiz. Emeği geçenlere köylülerim adına teşekkür ediyorum. Bizde söz veriyoruz. Bu yardımları boşa harcamayacağız, Çalışacağız, üreteceğiz ve köyümüz daha da güzelleşecek. Çocuklarımızın geleceği daha da parlak olacak." diye konuştu. Süt sağım makineleri ile süt sağım sertifikalarının dağıtıldığı programa, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Barış Soyal, Tarım ve Orman Müdürü Ramazan Çolak, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Adem Aydoğdu, vali yardımcıları, bazı kurum amirleri ve vatandaş katıldı. (VO)
Van Gölü’nde çekilme ve kirlilik alarmı: "Önlem alınmazsa ekosistem tehdit altında"
12 Eylül 2025 Cuma - 09:55 Van Gölü’nde çekilme ve kirlilik alarmı: "Önlem alınmazsa ekosistem tehdit altında" Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü’nde her geçen yıl artan çekilmeler ve kirlilik endişeye yol açıyor. Kapalı havza özelliği nedeniyle kirleticilerin seyrelme süresi uzun olan gölde, su kalitesi ve ekosistem ciddi tehdit altında bulunuyor. Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Çevre Koruma Teknolojileri Bölüm Başkanı ve Anadolu Su Altı Araştırma ve Sporları Derneği Kurucusu Prof. Dr. Edip Avşar, Van Gölü’nü bekleyen tehlikeye dikkat çekti. Göle giren akarsu kollarındaki debinin küresel ısınma ve iklim değişikliği nedeniyle düştüğünü, buna ek olarak endüstriyel ve evsel atıkların gölü besleyen nehirler üzerinden Van Gölü’ne taşındığını belirten Avşar, "Bu kollarda azalan su miktarıyla birlikte kirlilik daha da yoğunlaşmakta, göl su kalitesi ve ekosistem üzerindeki baskı çok daha belirgin hale gelmektedir" dedi. "Atık suların arıtılmadan Van Gölü’ne deşarjının önüne geçilmeli" Bitlis çevresinde önceki yıllarda yapılan çalışmalarda bu kirliliğin etkilerinin net şekilde gözlemlendiğini aktaran Prof. Dr. Avşar, "Van Gölü hem dünyamız hem de ülkemiz için önemli bir değerdir. Dünyanın en büyük sodalı gölü olan Van Gölü, ülkemizin de en büyük gölüdür. Sodalı bir göl olması nedeniyle kendine haiz su kalitesi ve karakteristik özellikleri mevcuttur. Aynı zamanda Van Gölü kapalı bir havzadır. Yani göle su girişleri yağış ve etraftaki nehirlerden beslenme şeklinde gerçekleşmekte olup gölün kendini yenileme kabiliyeti ise sınırlıdır. Kapalı bir havza olması, buraya giren kirleticilerinde seyrelme ve kirletici özelliklerini kaybetme süresini uzatmaktadır. Bilindiği üzere ülkemizde akarsuların yaz kış akış rejimleri oldukça farklıdır. Kurak mevsimde akarsuların akış rejimleri oldukça düşmektedir. Bunun üzerine günümüzde yaşanılan küresel ısınma ve iklim değişikliği olgularının etkileri de eklendiğinde akarsu akımları daha da azalmaktadır. Bu durum Van Gölü üzerinde de etkili olmakta ve Van Gölü’ne giren besleme akımlarının düşmesi nedeniyle gözlenen mevsimsel çekilmeler de önceki dönemlere göre çok daha etkili olmaktadır. Ayrıca göle giren akarsu kollarında azalan debinin yanında endüstriyel faaliyetler ve evsel kirlilikte etkili olmakta, bu kaynaklar gölün beslenmesinden çok kirliliğin göle taşınmasına sebebiyet vermektedir. Bu kollarda azalan su miktarı ile bu kirlilik daha da derişmekte ve göl su kalitesi ve göl ekosistemi üzerindeki kirletici etki çok daha belirgin hale gelmektedir. Bu çerçevede Bitlis çevresinde önceki yıllarda yaptığımız çalışmalarda bu kirliliğin etkilerini net gözlemleme fırsatı elde ettik. Bu duruma karşı önlem alınması açısından elde ettiğimiz verilerden bilimsel çalışmalar da üreterek bunları yayımladık. Elde ettiğimiz sonuçlar; göl çevresindeki akarsulardan su teminine yönelik çalışmaların daha dikkatli yapılması, çekilen suyun gölün beslenmesini etkilememesi, göl etrafındaki yerleşimler ve endüstriyel faaliyetlerden kaynaklanan atık suların arıtılmadan gölü besleyen nehirlere ve dolayısıyla Van Gölü’ne deşarjının önüne geçilmesini gerektirmektedir" diye konuştu.
Türkiye’nin en yüksek rakımlı turizm cennetinde hizmet seferberliği
12 Eylül 2025 Cuma - 09:52 Türkiye’nin en yüksek rakımlı turizm cennetinde hizmet seferberliği Bitlis’in Adilcevaz ilçesine bağlı, Türkiye’nin en yüksek rakımlı dağlarından biri olan Süphan Dağı’nın eteğinde yer alan Aydınlar Belde Belediyesinde hizmet seferberliği devam ediyor. Doğal güzellikleri ve dokusuyla hem turistlerin hem de bölge halkının gözdesi olan Aydınlar beldesi, Belediye Başkanı İbrahim Ergün’ün girişimleriyle hizmetlerine hız kesmeden devam ediyor. Belediyeye bağlı ekipler; altyapıdan çevre düzenlemesine, yol asfaltlama çalışmalarından sosyal projelere kadar geniş bir alanda faaliyet yürütüyor. Belediye Başkan Vekili Rahmi Akdoğmuş, beldenin gelişimi için yoğun mesai harcadıklarını belirterek, "Rakım yüksek olabilir ama hizmet anlayışımız da bir o kadar yüksek. Aydınlar, sadece doğasıyla değil, hizmet kalitesiyle de örnek bir belde olacak" dedi. Belde sakinlerinden Kasım Ergün ise belediye çalışmalarından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Her geçen gün gelişen ve güzelleşen Aydınlar’ın geleceğine umutla bakıyoruz" ifadelerini kullandı. Bir diğer vatandaş Cesim Karamercan da, Başkan İbrahim Ergün’e teşekkür ederek, "Belediye başkanımız herkese eşit ve kaliteli bir hizmet sunuyor. Bundan çok memnunuz" diye konuştu. Aydınlar Belediyesi’nin aralıksız sürdürdüğü çalışmalar, beldeyi hem bölge halkı hem de yerli ve yabancı turistler için cazibe merkezi haline getiriyor.
Van Gölü’nde su seviyesi düşüyor
11 Eylül 2025 Perşembe - 09:13 Van Gölü’nde su seviyesi düşüyor Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü’nde son yıllarda yaşanan su çekilmesi kıyıdan metrelerce uzaklaşarak ekosistemi ve yaşamı tehdit ediyor. Uzmanlara göre göldeki çekilmenin başlıca nedenleri arasında iklim değişikliği, kuraklık ve sulama faaliyetlerindeki artış yer alıyor. Bu durum, gölde yaşayan canlı türlerini doğrudan etkiliyor. Özellikle bölgeye özgü olan ve nesli korunmaya çalışılan inci kefali balığı, su kaybından en çok etkilenen türlerin başında geliyor. Su seviyesinin düşmesi, insan sağlığı açısından da riskler barındırıyor. Göl tabanında ortaya çıkan tozlu ve topraklı alanlar, rüzgârla birlikte havaya karışarak solunum yolu rahatsızlıklarına yol açabiliyor. Ayrıca göl suyunun azalmasıyla birlikte su altında kalan atıklar ve endüstriyel kirlilik de yüzeye çıkıyor. İklim değişikliğiyle mücadele kapsamında uzmanlar, geniş çaplı ağaçlandırma çalışmalarının önemine dikkat çekiyor. Ağaçlandırma faaliyetlerinin havadaki nem oranını dengeleyebileceği ifade edilirken, uluslararası iş birlikleri ve sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle sürdürülebilir çözümlerin hayata geçirilmesi gerektiği vurgulanıyor. "Bölgedeki canlı yaşamını tehdit ediyor" Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Halk Sağlığı Uzmanı ve Search and Rescue Arama Kurtarma Acil Yardım (SARAKAY) Derneği Bitlis İl Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Cihan Önen, kıyıdan metrelerce uzaklaşan göl suyunun bölgedeki ekosistemi doğrudan etkilediğine dikkat çekti. "Göldeki su kaybı, sadece ekolojik dengeyi değil aynı zamanda bölgedeki canlı yaşamını da tehdit etmektedir" diyen Önen, "Dünyanın en büyük sodalı göllerinden biri olan Van Gölü, aynı zamanda Türkiye’nin de en büyük gölüdür. Ancak son yıllarda gölde dikkat çekici ölçüde su çekilmeleri yaşanmaktadır. Özellikle 2019 yılından itibaren kıyıdan metrelerce uzaklaşan göl suyu, bölgedeki ekosistemi doğrudan etkilemektedir. Bu çekilmenin başlıca nedenleri arasında iklim değişikliği, kuraklık ve sulama faaliyetlerinin çeşitlenmesi sayılabilir. Gölde su kaybı, sadece ekolojik dengeyi değil aynı zamanda bölgedeki canlı yaşamını da tehdit etmektedir. Özellikle Van Gölü’ne özgü olan ve nesli korunmaya çalışılan inci kefali balığı başta olmak üzere birçok canlı türü bu süreçten olumsuz etkilenmektedir. Su çekilmesi, insan yaşamını da farklı boyutlarda etkilemektedir. Göl tabanında ortaya çıkan tozlu ve topraklı alanlar, rüzgârla birlikte havaya karışarak solunum yoluyla insan sağlığı üzerinde risk oluşturabilmektedir. Ayrıca göl suyunun azalmasıyla birlikte daha önce su altında kalan atıklar ve endüstriyel kirlilik de yüzeye çıkmakta, bu da çevresel sorunların boyutunu artırmaktadır. İklim değişikliğiyle mücadelede ise çeşitli yöntemler ön plana çıkmaktadır. Geniş alanlarda ağaçlandırma faaliyetleri, havanın nem dengesini koruyarak bu sürece katkı sağlayabilir. Bunun yanı sıra uluslararası örgütlerle yapılacak iş birlikleri, sürdürülebilir mücadele açısından kritik öneme sahiptir. Yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşlarının ve halkın ortak çabalarıyla bu sorunların etkileri azaltılabilir" diye konuştu.
Öğrencilere deniz bilimi ve su altı araştırmaları eğitimi
09 Eylül 2025 Salı - 09:52 Öğrencilere deniz bilimi ve su altı araştırmaları eğitimi Boğaziçi Su Altı Araştırma Merkezi, Galatasaray Üniversitesi ve Akdeniz Üniversitesi iş birliğiyle hazırlanan, Avrupa Birliği tarafından finanse edilen "Science in Blue – Mavide Bilim" Projesi, Anadolu Su Altı Araştırma ve Sporları Derneği’nin girişimleriyle Doğu Anadolu’da gençlerle buluşuyor. Proje kapsamında, Van Gölü ve Nemrut Krater Gölü’ne kıyısı bulunan Bitlis başta olmak üzere Van ve Muş illerinde; sosyo-ekonomik düzeyi düşük ancak başarı seviyesi yüksek ortaöğretim ve lise öğrencileri, su altı bilimi ve teknolojisi alanında çalışan araştırmacılarla bir araya gelecek. Proje kapsamında öğrencilere; yurttaş bilimi, sualtı kültürel mirası, sürdürülebilir turizm, sualtı fizyolojisi, deniz koruma alanları, bilişim, robotik, nesnelerin interneti ve bilimsel dalışın eğitimsel yönleri gibi alanlarda Avrupa Birliği projelerinden elde edilen sonuçlar aktarılacak. Etkinliklerde su altı ekosistemleri, bilimsel araştırmalar ve çevresel farkındalık başlıkları işlenecek. Öğrenciler; okyanusların derinliği, dalış teknikleri, iç sulardaki kültürel mirasın korunması, robotların arkeolojiye katkısı, Akdeniz’deki sualtı kültür mirası, güvenli dalış yöntemleri ve denizin gizemli hazineleri gibi konularda eğitim alacak. Çevresel farkındalık kapsamında ise göllerdeki yaşam, okyanusları korumaya yönelik "kendin yap" kitleri ve bilim insanlarının ekosistemleri koruma çalışmaları ele alınacak. Ayrıca öğrencilerin ilgisini artırmak için kağıttan balık yapımı, deniz vatandaş bilimi, su altında yazı yazma ve iletişim kurma gibi interaktif etkinlikler düzenlenecek. Proje, öğrencilere yalnızca bilimsel bilgi kazandırmakla kalmayıp, bilimsel dalış ve su altı araştırmaları alanında kariyer fırsatları hakkında da yol gösterecek. Bu kapsamlı etkinlikler, meslek liseleri, Anadolu liseleri, imam hatip liseleri ve imam hatip ortaokulları gibi farklı türdeki okullarda uygulanacak. Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Anadolu Su Altı Araştırma ve Sporları Derneği Başkanı Mehmet Salih Aygün, "Mavide Bilim Projesi genç nesiller arasında denizlerde ve okyanuslarda bilimsel araştırma imkanları konusunda farkındalık oluşturmayı amaçlamaktadır" dedi. Akdeniz Üniversitesi Su Altı Araştırma Merkezi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Hakan Öniz ise "Türkiye’de Kültür ve Turizm Bakanlığı adına Akdeniz kıyılarında arkeolojik sualtı kazıları ve araştırmaları gerçekleştiriyorum. Geçtiğimiz yıl Boğaziçi Danışmanlık Şirketi ve Galatasaray Üniversitesi ile birlikte Science in Blue isimli bir projeye başladık. Bu proje kapsamında Türkiye’nin yedi bölgesinde okullara giderek deniz bilimleri, sualtı teknolojileri ve sualtı arkeolojisi alanlarında eğitimler vermeye başladık. Şimdi Doğu Anadolu’daki okulları ziyaret etmeye başlayacağız. Van Gölü elbette son derece önemli. Yalnızca sodalı bir göl olmasından dolayı değil, aynı zamanda çok önemli kültürel miras değerlerini de barındırmasından ötürü özel bir yere sahiptir. Bu çerçevede Science in Blue Projesi kapsamında Van Gölü’nde, özellikle Anadolu Sualtı Araştırmaları Derneği ile iş birliği halinde bölge okullarını ziyaret etmeye başlayacağız. Science in Blue (Mavide Bilim) Projesi, Türkiye’nin yedi bölgesinde toplam 140 okulda öğrencilere deniz bilimi ve su altı araştırmaları alanında ilham vermeyi hedefliyor. Türkiye genelindeki bu kapsamlı proje ile araştırmacılar, gençlere su altı ekosisteminin derinliklerini tanıtarak hem çevre bilinci kazandırmayı hem de su altı bilimi ve teknolojisi alanlarında kariyer yapma hevesi uyandırmayı amaçlıyor." Diye konuştu.