Son dakika Bitlis Haberleri - İhlas Haber Ajansı

23 Temmuz 2025 Çarşamba - 15:30 Tatvan’da örtü yangını Bitlis’in Tatvan ilçesinde bilinmeyen bir sebeple çıkan örtü yangını, ekiplerin müdahalesi sonucu kısa sürede söndürüldü. Rahva mevkiinde bulunan bir tarlada çıkan örtü yangını için Orman İşletme Müdürlüğü ve Tatvan Belediyesi itfaiye ekipleri harekete geçti. Yaklaşık 60 dönümlük bir alanı etkisi altına alan yangın, ekiplerin yoğun çalışması sonucu kontrol altına alınarak söndürüldü. Yangın esnasında olay yerine gelen tarla sahibi Mehmet Cüneyt Aka, yangını tesadüfen fark ettiğini belirterek, "Ben de yoldan geçerken gördüm, yangının neden çıktığını henüz bilmiyorum. Sebebini öğrenmeye çalışıyorum" dedi. Yangının çıkış nedeni ile ilgili inceleme başlatıldı.

23 Temmuz 2025 Çarşamba - 11:24 Ahlat Selçuklu Kalesi’nde başlatılan kazılar tarihe ışık tutacak Bitlis’in Ahlat ilçesinde yer alan Selçuklu Kalesi’nin (Eski Kale) dış surlarında ilk kez gerçekleştirilen kazı çalışmalarında, tarihi açıdan önemli buluntular gün yüzüne çıkarıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izni ve mali desteğiyle yürütülen kazılar, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Kulaz başkanlığında; Van YYÜ Sanat Tarihi Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Yalçın Karaca ve Bitlis Eren Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü’nden Dr. Öğretim Üyesi Emre Günay’ın kazı başkan yardımcılıklarında başlatıldı. Selçuklu Meydan Mezarlığı’nın hemen yanında, kalenin dış surları boyunca sürdürülen çalışmalarda ilk etapta yaklaşık 600 metrekarelik bir alanda büyük bir burç yapısı ortaya çıkarıldı. Kazı alanında Osmanlı, Akkoyunlu, İlhanlı ve Ahlatşahlar dönemlerine ait kültürel tabakalara ulaşıldı. Alt tabakalara inildikçe, burcun hemen dışında bir kiler ya da tandır evi olarak kullanılmış olabileceği düşünülen mimari birimler tespit edildi. Bu alanda yer alan tandırlar, erzak küpleri ve çok sayıda seramik parçalar ile sikkeler gün yüzüne çıktı. Kazıda bulunan sikkelerin dönemin tarihlendirilmesi açısından önemli bilgiler sağladığını belirten Kazı Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Kulaz, "Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izni ve maddi desteğiyle Ahlat’ta halk arasında ‘Eski Kale’ ya da ‘Selçuklu Kalesi’ olarak bilinen yapının dış surlarında ilk kez kazı çalışması başlattık. Yaklaşık 1,5 aydır devam eden kazıların amacı, bu tarihi alanı gün yüzüne çıkararak turizme kazandırmak. Çalışmalara kalenin güneydoğu köşesinden başladık ve burada büyük bir burç ortaya çıkardık. Kazılarımız peyderpey ilerliyor. Şimdiden Osmanlı, Akkoyunlu, İlhanlı ve Ahlatşahlar dönemlerine ait çok katmanlı kültürel tabakalar tespit ettik. Henüz zemine inmiş değiliz, ancak elimizdeki veriler umut verici" dedi. Burcun hemen yanında, kiler ya da tandır evi olarak kullanıldığı düşünülen bir yapı ortaya çıktığını belirten Kulaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu alanda mimari kalıntıların yanı sıra tandırlar ve erzak küpleri bulundu; bu da yapının depolama amaçlı kullanıldığını gösteriyor. Ayrıca seramik parçaları ve sikkeler ele geçirdik. Bu buluntular, kazının kronolojisini belirlememize önemli katkı sağlayacak." Çalışmaların titizlikle devam ettiğini belirten Kazı Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Kulaz, "Bunun dışında mezar yapıları da var. Zaman zaman karşımıza çıkıyorlar çünkü çalıştığımız alan Meydan Mezarlığıyla komşu. Dolayısıyla bu tür buluntular ortaya çıkabiliyor. Şu ana kadar iki mezar tespit ettik. İncelemeleri sürüyor ve muhtemelen karbon 14 testine tabi tutacağız. Bu analizler, tarihlendirme açısından önemli veriler sağlayacak" diye konuştu. Ahlat’ın sadece mezarlıktan ibaret olmadığının altını çizen Kazı Başkanı Kulaz, şöyle devam etti: "Bizim temel amacımız Ahlat’ın turizmine katkıda bulunmak. Ahlat’a gelen ziyaretçilerin büyük genellikle Selçuklu Meydan Mezarlığı’nı geziyor. Ancak Ahlat’ta, özellikle Ortaçağ’dan kalan Ahlatşahlar, Eyyubiler, İlhanlılar, Akkoyunlular, Karakoyunlular ve Osmanlılardan kalma çok önemli kültür varlıklarımız mevcut. Bizim hedefimiz, bu mezarlıkla birlikte bu kültür varlıklarına da dikkat çekmek. Eski Ahlat Kalesi’ni, halkın deyimiyle Selçuklu Kalesi’ni dış surlarıyla ortaya çıkararak, ileride restorasyonunu gerçekleştirmek istiyoruz. İnşallah bu hedefimize ulaşacağız. Bu çalışmalar, Cumhurbaşkanımızın himayesinde yürütülüyor. Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ve emeği geçen herkese, özellikle kazı ekibime teşekkür ediyorum."

23 Temmuz 2025 Çarşamba - 11:23 Ahlat Selçuklu Kalesi’nde başlatılan kazılar tarihe ışık tutacak Bitlis’in Ahlat ilçesinde yer alan Selçuklu Kalesi’nin (Eski Kale) dış surlarında ilk kez gerçekleştirilen kazı çalışmalarında, tarihi açıdan önemli buluntular gün yüzüne çıkarıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izni ve mali desteğiyle yürütülen kazılar, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Kulaz başkanlığında; Van YYÜ Sanat Tarihi Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Yalçın Karaca ve Bitlis Eren Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü’nden Dr. Öğretim Üyesi Emre Günay’ın kazı başkan yardımcılıklarında başlatıldı. Selçuklu Meydan Mezarlığı’nın hemen yanında, kalenin dış surları boyunca sürdürülen çalışmalarda ilk etapta yaklaşık 600 metrekarelik bir alanda büyük bir burç yapısı ortaya çıkarıldı. Kazı alanında Osmanlı, Akkoyunlu, İlhanlı ve Ahlatşahlar dönemlerine ait kültürel tabakalara ulaşıldı. Alt tabakalara inildikçe, burcun hemen dışında bir kiler ya da tandır evi olarak kullanılmış olabileceği düşünülen mimari birimler tespit edildi. Bu alanda yer alan tandırlar, erzak küpleri ve çok sayıda seramik parçalar ile sikkeler gün yüzüne çıktı. Kazıda bulunan sikkelerin dönemin tarihlendirilmesi açısından önemli bilgiler sağladığını belirten Kazı Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Kulaz, "Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izni ve maddi desteğiyle Ahlat’ta halk arasında ‘Eski Kale’ ya da ‘Selçuklu Kalesi’ olarak bilinen yapının dış surlarında ilk kez kazı çalışması başlattık. Yaklaşık 1,5 aydır devam eden kazıların amacı, bu tarihi alanı gün yüzüne çıkararak turizme kazandırmak. Çalışmalara kalenin güneydoğu köşesinden başladık ve burada büyük bir burç ortaya çıkardık. Kazılarımız peyderpey ilerliyor. Şimdiden Osmanlı, Akkoyunlu, İlhanlı ve Ahlatşahlar dönemlerine ait çok katmanlı kültürel tabakalar tespit ettik. Henüz zemine inmiş değiliz, ancak elimizdeki veriler umut verici" dedi. Burcun hemen yanında, kiler ya da tandır evi olarak kullanıldığı düşünülen bir yapı ortaya çıktığını belirten Kulaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu alanda mimari kalıntıların yanı sıra tandırlar ve erzak küpleri bulundu; bu da yapının depolama amaçlı kullanıldığını gösteriyor. Ayrıca seramik parçaları ve sikkeler ele geçirdik. Bu buluntular, kazının kronolojisini belirlememize önemli katkı sağlayacak." Çalışmaların titizlikle devam ettiğini belirten Kazı Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Kulaz, "Bunun dışında mezar yapıları da var. Zaman zaman karşımıza çıkıyorlar çünkü çalıştığımız alan Meydan Mezarlığıyla komşu. Dolayısıyla bu tür buluntular ortaya çıkabiliyor. Şu ana kadar iki mezar tespit ettik. İncelemeleri sürüyor ve muhtemelen karbon 14 testine tabi tutacağız. Bu analizler, tarihlendirme açısından önemli veriler sağlayacak" diye konuştu. Ahlat’ın sadece mezarlıktan ibaret olmadığının altını çizen Kazı Başkanı Kulaz, şöyle devam etti: "Bizim temel amacımız Ahlat’ın turizmine katkıda bulunmak. Ahlat’a gelen ziyaretçilerin büyük genellikle Selçuklu Meydan Mezarlığı’nı geziyor. Ancak Ahlat’ta, özellikle Ortaçağ’dan kalan Ahlatşahlar, Eyyubiler, İlhanlılar, Akkoyunlular, Karakoyunlular ve Osmanlılardan kalma çok önemli kültür varlıklarımız mevcut. Bizim hedefimiz, bu mezarlıkla birlikte bu kültür varlıklarına da dikkat çekmek. Eski Ahlat Kalesi’ni, halkın deyimiyle Selçuklu Kalesi’ni dış surlarıyla ortaya çıkararak, ileride restorasyonunu gerçekleştirmek istiyoruz. İnşallah bu hedefimize ulaşacağız. Bu çalışmalar, Cumhurbaşkanımızın himayesinde yürütülüyor. Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ve emeği geçen herkese, özellikle kazı ekibime teşekkür ediyorum." (ÖO-MSA-Y)

23 Temmuz 2025 Çarşamba - 09:39 Nemrut Kalderası’nın doğal güzelliği havadan görüntülendi Bitlis’in Tatvan ilçesinde bulunan dünyanın ikinci, Avrupa’nın ise en büyük krater gölü olma özelliğine sahip Nemrut Kalderası, eşsiz güzelliğiyle görenleri kendine hayran bırakıyor. Avrupalı Seçkin Destinasyonlar Projesi (EDEN) dahilinde "Mükemmeliyet Ödülü" alan Nemrut Kalderası, seyrine tatmin olmayan manzarasıyla yılın her döneminde doğaseverleri cezbediyor. Eşsiz doğası, berrak suyu ve çevresindeki volkanik yapısıyla dikkat çeken Nemrut, yüksekten çekilen karelerle bir kez daha kendine hayran bıraktı. Yaklaşık 2 bin 250 rakıma sahip olan Nemrut Kalderası dört mevsim farklı güzellikler sunarken, özellikle yaz aylarında ziyaretçilerin ilgi odağı oluyor. İçinde sıcak ve soğuk göller, buhar bacaları, kuş cenneti ve ayılar gibi birçok doğal zenginliği barındıran kaldera, doğa tutkunlarının ve fotoğrafçıların uğrak noktalarından biri haline geldi. Büyük ve küçük göllerin yanı sıra doğal güzelliğiyle bilinen kaldera, gökyüzünden bakıldığında adeta doğanın büyüleyici bir sanat eseri gibi görünüyor. Ayrıca güneş ışığının su yüzeyine yansımasıyla gölün muhteşem maviliği, volkanik kayalıklar ve dağların görkemi eşsiz bir doğa harikası oluşturdu. Dron ile kaydedilen görüntülerde; kalderanın yemyeşil doğası, mavi gölleri ve sarp kayalıklarla çevrili manzarası göz kamaştırıyor. Kalderayı ziyaret eden vatandaşlar, bölgenin doğal güzelliğine hayran kaldıklarını ifade ediyor.

23 Temmuz 2025 Çarşamba - 08:49 Bitlis’in saklı cennetleri doğaseverleri bekliyor Bitlis’in gizli kalmış doğa harikaları, şehir yaşamının stresinden uzaklaşmak isteyen doğaseverlere adeta bir sığınak sunuyor. Yüksek dağları, berrak gölleri ve serin su kaynaklarıyla dikkat çeken Bitlis, alternatif bir doğa turizmi rotası olarak öne çıkıyor. Bitlis’te yıllardır doğa gözlemi yapan Dr. Cihan Önen, ilin yalnızca tarihi yapılarıyla değil, aynı zamanda doğal zenginlikleriyle de dikkat çektiğini belirtti. Önen, "Nemrut Kalderası ve Süphan Dağı gibi volkanik dağlara ev sahipliği yapan Bitlis, dağlık yapısıyla öne çıkıyor. Van Gölü, Aygır Gölü ve Nazik Gölü gibi sulak alanlarıyla da oldukça zengin bir coğrafyaya sahip" dedi. Bitlis’in su kaynaklarıyla da doğaseverlerin ilgisini çektiğini ifade eden Önen, "Uzun yıllardan beri doğa gözlemi yapıyorum ve gözlemlerimi kayıt altına alıyorum. Bitlis yüzlerce yıllık tarihinin yanında pek çok doğal güzelliğe sahiptir. Nemrut Kalderası ve Süphan Dağı gibi volkanik dağların yanı sıra Van Gölü, Aygır Gölü ve Nazik Gölü gibi büyük göller var. Bunun yanında dağlık bölge olması münasebeti ile pek çok akarsu ve şelaleye sahiptir. Bunlardan biri olan Gümüşkanat Şelalesi, Türkiye’nin en yüksek şelalelerinden biri. Duav Yaylası’ndaki şelaleler, Mutki Beyazsu ve Budaklı kaplıcaları da bu zenginliğin önemli parçaları. Bu alanlar, yılın her mevsiminde farklı bir güzelliğe bürünüyor. Temiz havası ve berrak sularıyla ziyaretçilerini cezbediyor" diye konuştu. Dr. Önen, Bitlis’in henüz geniş kitleler tarafından keşfedilmemiş olsa da, sakinliği ve doğallığıyla doğa turizmi açısından büyük bir potansiyel taşıdığını vurguladı. Doğal alanları ziyaret edenler, su sesi eşliğinde yürüyüş yaparak ve tırmanışlarla vakit geçirerek hem fiziksel hem de ruhsal olarak yenilendiklerini dile getiriyor.

22 Temmuz 2025 Salı - 17:02 "Çanakkale Savaşları Mobil Müzesi" Tatvan’da ziyarete açıldı Çanakkale Savaşları’ndan günümüze ulaşan tarihi objelerin sergilendiği ve dijital gösterimlerin sunulduğu "Çanakkale Savaşları Mobil Müzesi", Bitlis’in Tatvan ilçesinde ziyarete açıldı. Tatvan ilçe merkezindeki bir AVM önünde konuşlandırılan mobil müze, vatandaşlardan yoğun ilgi gördü. Ziyaretçiler, Çanakkale Savaşları dönemine ait silah, askeri malzeme, kişisel eşyalar ve belgeleri yakından inceleme fırsatı bulurken, savaş atmosferini yansıtan dijital sunumlarla da o dönemin ruhunu yeniden yaşadı. Tatvan Kaymakamı Yiğit Yaşar Demirer de, beraberindeki kurum amirleriyle müzeyi gezerek yetkililerden bilgi aldı. Kaymakam Demirer, müzenin özellikle genç nesiller için tarih bilincinin oluşmasına katkı sunduğunu ifade etti. Mobil müze, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı tarafından hayata geçirilen proje kapsamında Türkiye’nin farklı illerini ziyaret ediyor. 2021 yılında başlatılan bu özel organizasyonla Çanakkale ruhunun yurt genelinde tanıtılması ve gelecek nesillere aktarılması hedefleniyor. Tatvan’da vatandaşlarla buluşan mobil müze, sonraki durağında Bitlis merkezde ziyaretçilerini ağırlayacak.

22 Temmuz 2025 Salı - 09:03 Arin Gölü misafirlerini ağırlıyor Bitlis’in Adilcevaz ilçesinde bulunan ve kuş cenneti olarak bilinen Arin Gölü, renkli misafirleri allı turnaları ağırlıyor. Adilcevaz ilçesi sınırlarında bulunan ve Van Gölü’nün kuzey kıyısında yer alan Arin Gölü, su seviyesinin düşmesine rağmen misafirlerini ağırlamaya devam ediyor. Kuş cenneti olarak bilinen ve yaklaşık 200 kuş türüne ev sahipliği yapan Arin Gölü, misafir ettiği allı turnalarla (flamingo) vatandaşların yoğun ilgisini görüyor. Suat Erçetin isimli vatandaş, Arin Gölü’nün bir kuş cenneti olduğunu belirterek, "Arin Gölü allı turnalar başta olmak üzere birçok kuş türünü misafir ediyor. Arin Gölü’nün suyu çekilse de bu kuş türü yılın en az 4 ayını burada geçiriyorlar. İnsanlarımız da buraya onları seyretmek ve fotoğraf çektirmek geliyorlar" dedi

21 Temmuz 2025 Pazartesi - 09:19 Van Gölü’nde şu ana kadarki en büyük mikrobiyalit görüntülendi Türkiye’nin en büyük gölü olma özelliğini taşıyan Van Gölü’nde şu ana kadarki en büyük mikrobiyalit keşfedildi. Daha önce Van Gölü’nün Bitlis’in Adilcevaz kısmında 36 metre 40 santimetre boyunda mikrobiyalit bulunmuştu. Bu yıl Adilcevaz’daki Yukarı Deniz Derneği tarafından yapılan sportif dalışlar neticesinde yapı ve şekil bakımından yaklaşık 70-80 metre farklı yeni mikrobiyalitler tespit edildi. Adilcevaz’da gerçekleştirilen dalış sırasında Van Gölü’nün eşsiz sularının dibinde, uzunluk ve çap açısından dikkat çeken yapının keşfi heyecan oluşturdu. Adilcevaz’da yapılan dalış esnasında bulunan ve uzunluk ile çap yönünden dikkat çeken bu devasa mikrobiyalit, Van Gölü’nün barındırdığı eşsiz doğal zenginlikleri bir kez daha gözler önüne serdi. Adilcevaz Yukarı Deniz Derneği Başkanı Cumali Birol, sportif dalışlar neticesinde şu ana kadarki en büyük yatay şekilde mikrobiyaliti keşfettiklerini ve adeta bir mikrobiyalit tarlasına denk geldiklerini belirten Cumali Birol, "Geçen hafta bugüne kadar keşfettiğimiz en güzel ve en kaliteli görüntülerini alabileceğimiz mikrobiyaliti keşfettik. Bugüne kadar keşfettiğimiz 36 metre 40 santimetrelik mikrobiyalitin ardından 16 metre derinlikte yatay şekilde 70-80 metre uzunluğunda yeni bir mikrobiyalit keşfettik. Daha önce hiç dalmadığımız bir bölgeye daldık. Bu bölgedeki görüntüler o kadar harika ki ciddi anlamda bir mikrobiyalit tarlasına denk geldik. Bölgedeki mikrobiyalit 70-80 metre uzunluğunda. Bir yerde kopup yine devam ediyor. Bu da bizim için heyecan verici bir durum. Turizme kazandıracağız. Buraları turizme açmak zorundayız. Adilcevaz ve Van Gölü bakir. Van Gölü’nün en temiz sahilleri Ahlat ve Adilcevaz arasında. Dalış okulumuzdaki verdiğimiz eğitimlerle bunu da destekleyip, önümüzdeki yıllarda Adilcevaz Kalesi Rus batığını da turizme kazandırarak dalış severleri buraya davet edeceğiz" dedi.

21 Temmuz 2025 Pazartesi - 09:13 Van Gölü’nde şu ana kadar ki en büyük mikrobiyalit görüntülendi Türkiye’nin en büyük gölü olma özelliğini taşıyan Van Gölü’nde şu ana kadar ki en büyük mikrobiyalit keşfedildi. Daha önce Van Gölü’nün Bitlis’in Adilcevaz kısmında 36 metre 40 santimetre boyunda mikrobiyalit bulunmuştu. Bu yıl Adilcevaz’daki Yukarı Deniz Derneği tarafından yapılan sportif dalışlar neticesinde yapı ve şekil bakımından yaklaşık 70-80 metre farklı yeni mikrobiyalitler tespit edildi. Adilcevaz’da gerçekleştirilen dalış sırasında Van Gölü’nün eşsiz sularının dibinde, uzunluk ve çap açısından dikkat çeken yapının keşfinin heyecan oluşturdu. Adilcevaz’da yapılan dalış esnasında bulunan ve uzunluk ile çap yönünden dikkat çeken bu devasa mikrobiyalit, Van Gölü’nün barındırdığı eşsiz doğal zenginlikleri bir kez daha gözler önüne serdi. Adilcevaz Yukarı Deniz Derneği Başkanı Cumali Birol, sportif dalışlar neticesinde şu ana kadar ki en büyük yatay şekilde mikrobiyaliti keşfettiklerini belirtti. Adeta bir mikrobiyalit tarlasına denk geldiklerini belirten Cumali Birol, "Geçen hafta bugüne kadar keşfettiğimiz mikrobiyalitlerin en kaliteli ve en güzel görüntülerini alabileceğimiz mikrobiyaliti keşfettik. Bugüne kadar keşfettiğimiz 36 metre 40 santimetrelik mikrobiyalitin ardından 16 metre derinlikte yatay şekilde 70-80 metre uzunluğunda yeni bir mikrobiyalit keşfettik. Bu bölge olduğu gibi mikrobiyalit kaynıyor. Bugüne kadar hiç dalmadığımız bir bölgeye daldık. Bu bölgedeki görüntüler o kadar harika ki, ciddi anlamda bir mikrobiyalit tarlasına denk geldik. Bu bölgedeki mikrobiyalit 70-80 metre uzunluğunda. Aynen devam ediyor, bir yerde kopup yine devam ediyor. Bu da bizim için heyecan verici bir durum. Turizme kazandıracağız. Buraları turizme açmak zorundayız. Adilcevaz ve Van Gölü bakir. Van Gölü’nün en temiz sahilleri Ahlat ve Adilcevaz arasında. Dalış okulumuzdaki verdiğimiz eğitimlerle bunu da destekleyip, önümüzdeki yıllarda Adilcevaz Kalesi Rus batığını da turizme kazandırarak dalış severleri buraya davet edeceğiz" dedi. (VO-MSA-Y)

21 Temmuz 2025 Pazartesi - 09:05 Van Gölü sahilleri Ege’yi aratmıyor Bitlis’in Adilcevaz ilçesinde Van Gölü’nün masmavi suları ve doğal güzellikleri, tatilcilerden yoğun ilgi görüyor. Ege kıyılarını aratmayan Adilcevaz sahili, doğa ve huzur arayanların yeni gözdesi haline geldi. Yaz aylarının gelmesiyle birlikte Van Gölü kıyılarında hareketlilik artarken, özellikle Adilcevaz ilçesi eşsiz doğasıyla dikkat çekiyor. Turkuaz renkteki suyu, uzun kumsalları ve dağlarla çevrili manzarasıyla Adilcevaz sahili, ziyaretçilerine adeta Ege sahillerini andıran bir tatil deneyimi sunuyor. Deniz yerine göl suyunda yüzmek isteyenler için ideal bir alternatif sunan Van Gölü, tuzlu ve sodalı yapısıyla biliniyor. Bu özellikleri sayesinde cilt hastalıklarına iyi geldiği söylenen göl suyu, özellikle yerli turistlerin ilgisini çekiyor. Adilcevaz sahiline gelen ziyaretçilerden Özcan Tuzun, bölgenin temizliği, sakinliği ve doğal dokusundan memnun olduğunu belirterek, "Ege’ye gitmeden Ege tatili yapıyoruz. Göl kenarında deniz havası almak, güneşlenmek ve yüzmek harika bir his. Üstelik fiyatlar da oldukça uygun" ifadelerini kullandı

21 Temmuz 2025 Pazartesi - 00:49 Ahlat’ta ’Şiir Gecesi’ne yoğun ilgi Bitlis’in Ahlat Belediyesi tarafından geleneksel olarak düzenlenen ‘Kubbet’ül İslam Ahlat Buluşmaları’ etkinlikleri kapsamında düzenlenen ’Şiir Gecesi’nde vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Ahlat Belediyesi ve Hece Dergisi Yayınları’nın davetiyle ilçeye gelen ünlü şairler okudukları şiir ve söyleşilerle ilçe halkına güzel bir gece yaşattı. Ahlat sahilinde bulunan Erzen Hatun Parkı’nda düzenlenen programa, Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, AK Parti Ahlat İlçe Başkanı Mesut Subaşı, Hece Dergisi Yayınları sahibi Ahlatlı iş insanı Ömer Faruk Ergezen ve ilçe halkı katıldı. Programda konuşan Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, böyle güzel bir akşamda bir araya gelmelerine vesilen olan şiir gecesinin düzenlenmesinden emeği geçen Ahlat Belediyesi’ne ve Hece Dergisi Yayınları’na teşekkür etti. Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez ise, Hece Yayınlarıyla ortak düzenledikleri şiir akşamları programına katılım gösteren herkese teşekkür etti. Hece Dergisi Yayınları sahibi Ahlatlı iş insanı Ömer Faruk Ergezen ise katılımlarından dolayı herkese teşekkür ederek 23 Temmuz’da ise ünlü yazarları Ahlat’ta ağırlayacaklarını ve ilçe halkıyla buluşturacaklarını söyledi. Konuşmaların ardından ünlü şairler şiirler seslendirdi. Gecenin sonunda şairlere Ahlat Bastonu hediye edildi.

20 Temmuz 2025 Pazar - 09:10 Adilcevaz’da ceviz rekoltesinde rekor beklenti Bitlis’in ceviz üretimiyle öne çıkan köklü tarım ilçesi Adilcevaz’da, bu yıl ceviz rekoltesinin rekor düzeye ulaşması bekleniyor. Adilcevaz’da tescilli ceviz fidanı sayısı 150 bine ulaşırken, mevcut 50 bin civarındaki ağaçla birlikte toplamda 200 binden fazla ceviz ağacı bu yılki üretime katkı sunacak. Bu artış, bölgedeki üreticilerin beklentilerini de önemli ölçüde yükseltti. Hem sırıkla hem de makinelerle yapılan hasat yöntemleri, kalite ve verimlilikte ciddi artış sağladı. "Hastalık riski göz ardı edilmemeli" Üreticilerden Vahit Alkan, mevcut durumda rekolte beklentisinin oldukça yüksek olduğunu belirtti. Ancak özellikle bakteriyel yanıklık ve antraknoz hastalıklarının verim artışını sınırlayabileceğine dikkat çeken Alkan, bu hastalıklarla etkin mücadele edilmesi gerektiğini vurguladı. Tescilli ürün, geniş pazar avantajı İnce kabuklu, iri taneli ve yüksek yağ oranına sahip olan ve tescilli ürün statüsüne sahip Adilcevaz cevizi, yalnızca yerelde değil, ulusal ve uluslararası pazarda da güçlü konumunu korudu. Tescilli marka değeri sayesinde üreticiler, ürünlerini daha avantajlı fiyatlarla pazarlama fırsatı buluyor.

GERİ BİLDİRİM