Yerel Haberler
Burdur
Bakan Yumaklı: "Burdur’a son 23 yılda 48 milyar liralık destek verdik ve yatırım yaptık" 22 Aralık 2025 Pazartesi - 13:53:05 Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, "Burdur da, ülkemiz tarımına verdiği katkı açısından, bizim için son derece kıymetli. Bunun için, şehrimize son 23 yılda 48 milyar liralık destek verdik ve yatırım yaptık. Su ve sulama alanında tam 218 tesisi hizmete aldık" dedi. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Burdur temasları kappsamında 6. Uluslararası Mehmet Akif Ersoy Bilim ve Sanat Ödülleri Törenine katıldı. Burada konuşan Bakan Yumaklı, "İstiklal Marşımızın müellifi Mehmet Akif, milletimizin dini ve milli hislerine en güçlü şekilde tercüman olmuş, büyük şairimizdir. İstiklal Marşı için verilen para ödülünü kabul etmeyecek kadar da onurlu ve müstesna bir karakter sahibi olduğunu, gayet tabii hepimiz biliyoruz. İstiklal Marşı, bir ‘milli mutabakat metni’ olarak milletimize inşallah ebediyen kılavuzluk edecektir. Burdur’dan Birinci Meclis’te ilk dönem milletvekili olan şairimizi, milletçe daima rahmetle ve saygıyla anmayı sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı. "Burdur’a son 23 yılda 48 milyar liralık destek verdik ve yatırım yaptık" Burdur Gölü Eylem Planını açıkladıklarını belirten Bakan Yumaklı, "Burdur Gölü, sadece Burdur ve Isparta için değil, ülkemiz su kaynakları ve tabiat varlığını koruma açısından da çok önemli. Burdur da, ülkemiz tarımına verdiği katkı açısından, bizim için son derece kıymetli. Bunun için, şehrimize son 23 yılda 48 milyar liralık destek verdik ve yatırım yaptık. Su ve sulama alanında tam 218 tesisi hizmete aldık. Bu yıl içinde ise; Burdur merkez ilçesine hizmet verecek Aşağımüslümler Düğer Sulaması ile Yeşilova’ya hizmet verecek Gökçeyaka 1. ve 2. Kısım YAS Sulama Şebekesini tamamladık. Hayırlı, uğurlu olsun. Hizmete aldığımız bütün bu tesislerle yaklaşık 400 bin dekar araziyi sulamaya açtık. Zirai gelire 3,1 milyar liralık katkı sağladık" dedi. Kırsal alan destekleri Kırsal kalkınma destekleri ve ORKÖY kapsamında hibe ve kredi vererek, yaklaşık 5 bin 781 projeyi desteklediklerini hatırlatan Bakan Yumaklı, "Malumunuz, şeker pancar üretiminin kentimizde ayrı bir yer var. Burdur Şeker Fabrikamız son 23 yılda Türkşeker’e ait fabrikalar içinde, en fazla yatırım yapılan fabrikalarımızdan biri oldu. Önümüzdeki süreçte daha fazla pancar üretimi için yatırımlarımıza devam edeceğiz. Bakanlık olarak verdiğimiz destekler ve üreticilerimizin gayretleriyle, bitkisel üretim miktarımızı iki kat artırdık. Öte yandan Burdur, rezene ve kişniş üretiminde 1., çörekotu ve gül üretiminde 2., Adaçayı, iğde ve lavanta üretiminde 3. sıraya yükseldi. Yine, büyükbaş hayvan varlığımız yüzde 81, küçükbaş varlığımız yüzde 58 arttı. Yapılan bu çalışmalar ile Burdur’un tarımsal hasılasını 38 kat artışla yaklaşık 14,4 milyar liraya çıkardık" diye konuştu. 158 milyon fidan toprakla buluştu Son 23 yılda yaklaşık 158 milyon fidanı toprakla buluşturdukları Burdur için çalışmalarını sürdüreceklerini kaydeden Bakan Yumaklı, şöyle devam etti: "İl merkezi ve Bucak ilçe merkezinin içme suyu sorununu çözecek projelerin hazırlıklarına başladık. TKDK -IPARD çağrıları kapsamında; et, süt, meyve sebze, su ürünleri, yumurta işlemeye; süt toplama merkezlerine, peynir altı suyunun işlenmesine, soğuk hava depolarına yönelik gıda işleme alanındaki yatırımlara destek vereceğiz. Başvuruları 30 Aralık’tan itibaren almaya başlıyoruz. 2026 yılında ise; hayvancılık, gıda işleme ve ekonomik faaliyetlerinin çeşitlendirilmesi tedbirlerinde destek verilecek alanlarla ilgili çağrı takvimini 2026 yılı Mart ayında yayımlayacağız. Burdur’dan bu çağrıya katılımın yoğun olmasını bekliyoruz. Bütün bu müjdelerimizin hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. İnanıyorum ki yaptığımız çalışmalarla; Burdur’un tarım ve orman sektörü daha ileriye taşınacak. Hep birlikte el ele vererek, dayanışma içinde çalışarak, tarımsal üretimimizi daha verimli ve daha sürdürülebilir bir sektöre dönüştürmek için çalışmalarımıza devam edeceğiz." Program ödül takdimiyle son buldu.
22 Aralık 2025 Pazartesi - 11:32 Bakan İbrahim Yumaklı: "Burdur Gölü’nde yılda 66 milyon metreküp su açığı meydana geliyor" Tarım ve Orman Bakan İbrahim Yumaklı, Burdur Gölü Eylem Planına yönelik yaptığı açıklamada, "Eylem Plan kapsamında; buraya 5 yılda 5,8 milyar liralık yatırım yapacağız. Bu yatırımla yıllık 50 milyon metreküp suyu göl havzamıza kazandırmayı hedefliyoruz. Eylem uygulamaları yaygınlaştıkça, su kazanımımızın da artmasını bekliyoruz" dedi. Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, çeşitli ziyaret ve temaslarda bulunmak üzere Burdur’a geldi. Burdur Gölü Kuş Gözlem İstasyonu’nda, Burdur Gölü Eylem Planını açıklayan Bakan Yumaklı, "Ülkemiz küresel iklim değişikliğinin etkilerini derinden hissediyor. Son 25 yıldır sıcaklıklar, ortalamanın üzerinde seyrediyor. 2024 yılı sıcaklığı uzun yıllar ortalamasının 1,7 derece üzerine çıkarak 15,6 derece ile son 54 yılın en sıcak yılı oldu. 2025 yılı Temmuz ayı son 55 yılın en sıcak Temmuz ayı olarak kayıtlara geçti. 2025 su yılı yağışları, uzun yıllar ortalamasının yüzde 27 altında ve son 52 yılın en düşük seviyesinde gerçekleşti. Artan sıcaklıklar ve azalan yağış ile birlikte ülkemizde şiddetli kuraklıklar yaşanıyor. Neticesinde de su kaynaklarımız azalıyor. Bunların başında da göllerimiz geliyor. Su konusundaki bütün kurumların katılımıyla teşekkül eden Ulusal Su Kurulu’nda, bu göllerimizle ilgili bazı kararlar aldık. Bu kararlar doğrultusunda; Bakanlık olarak Eğirdir, Beyşehir, Akşehir, Eber, Bafa, Burdur, İznik, Seyfe ve Sapanca göllerimiz için eylem planlarımızı hazırladık" şeklinde konuştu. "Burdur Gölü’nde yılda 66 milyon metreküp su açığı meydana geliyor" İlk olarak İlk Eğirdir Gölü Eylem Planını açıkladıklarını ifade eden Bakan Yumaklı, "Göllerimiz için yürüttüğümüz bu çalışmaları belediyelerin, üniversitelerin, sivil toplum kuruluşlarının, ilgili kurumlarımızın katkılarıyla güçlendirdik. Eylem Planlarımızı, yerinde incelemeler ve bilimsel veriler ışığı altında oluşturduk. Burdur Gölü, hem uluslararası Ramsar Alanı, hem de ulusal ölçekte birinci derece doğal sit alanı olmasıyla, ekolojik açıdan son derece önemli. Nesli tehlike altında olan dik kuyrukların kışlama alanı, endemik tür olan Burdur dişli sazancığının yuvası olan bu göl, biyolojik çeşitlilik açısından da kıymet taşıyor. Ülkemizin yedinci büyük gölü olan Burdur Gölü, kapalı bir havza olması nedeniyle dışa akışı olmayan, buharlaşmanın yoğun olduğu tuzlu-sodalı bir gölümüz. Ancak iklim değişikliği etkileri sebebiyle gölümüz kuraklık tehlikesi ile karşı karşıya. Burdur Gölü Havzası’nda uzun yıllar yağış ortalaması 484 mm iken, son 10 yılın 8’inde bu değerlerin altında kaldı. Bu yılın ilk 11 ayında ise bu rakam maalesef 304 mm oldu. 1980-2000 yıllarında bu havzada ortalama sıcaklık 12,4 derece iken, bu yıl şu ana kadarki ortalama sıcaklık 14,2 derece oldu. 1970’te 857 metre olan su seviyesi, 21 metre azalarak bugün 836 metreye kadar indi. Yüzölçümü ise yarıdan fazla azalarak, 250 kilometrekareden 115 kilometrekareye düştü. Bu göl, yılda ortalama 179 milyon metreküp su kaybediyor. Bu miktarın yüzde 78’i buharlaşmadan kaynaklanıyor. Yağışlar ve depolamalarla birlikte, göle giren su miktarı ise 112 milyon metreküp. Bu durumda Burdur Gölü’nde yılda 66 milyon metreküp su açığı meydana geliyor" diye konuştu. "Eylem Plan kapsamında; buraya 5 yılda 5,8 milyar liralık yatırım yapacağız" Eylem planın amacını anlatan Bakan Yumaklı, "Eylem Planımızın amacı da; işte bu su açığını kademeli olarak azaltarak, gölümüzü hayatta tutmak ve gelecek nesillere taşımaktır. Eylem Plan kapsamında; buraya 5 yılda 5,8 milyar liralık yatırım yapacağız. Bu yatırımla yıllık 50 milyon metreküp suyu göl havzamıza kazandırmayı hedefliyoruz. Eylem uygulamaları yaygınlaştıkça, su kazanımımızın da artmasını bekliyoruz. 8 ana eylem ve 35 alt tedbirden oluşan planımızı 3 ana başlıkta uygulayacağız. İlk olarak Havzada Ekosistem Temelli Entegre Su Yönetimi başlığı altında şu eylemleri uygulamaya alacağız: Tarımsal Su Kullanım Yönetimi, İlave ve Alternatif Su Kaynaklarına Yönelik Çalışmalar, Su Kullanımlarının Kontrolü, İzleme ve Denetimi, Su Kalitesine Yönelik Çalışmalar. İkinci olarak Suyun Etkin ve Verimli Kullanılması başlığı altında şu konulara odaklanacağız: Sulama Tesislerinin Yenilenmesi, Bazı Proje Yatırımlarının Ertelenmesi, Su Verimliliği Çalışmaları, Eğitim ve Farkındalık Çalışmaları. Üçüncü başlık olan Doğal Kaynakların Korunmasıyla da; doğa temelli yaklaşımlarla halk sağlığını olumsuz etkileyen tozumanın azaltılması çalışmalarını yapacağız. Bölgede basınçlı sulama yöntemleri yaygın olarak kullanılıyor. Bu anlamda çiftçilerimize teşekkür ediyoruz. Şunu vurgulamak isterim ki, bölgedeki kuraklık şartlarından dolayı, tarla içi modern sulama sistemi kullanımını daha yüksek seviyeye çıkarmalıyız. Bu konu, artık bu iklim şartlarında, sadece bu yöre değil, bütün Türkiye için zaruri hale geldi" ifadelerini kullandı. "Burdur Gölü Eylem Planımızın, ülkemiz için bölgemiz için hayırlı olmasını diliyorum" Hazırlanan eylemlerin sonuçları hakkında da bilgi veren Bakan Yumaklı, "Eylemlerden başka çarpıcı örnek vermek gerekirse; Isparta atık su arıtma tesisi çıkış suyunun ileri arıtılarak gölün beslenmesi ile 8,5 milyon metreküp su kazanımı sağlayacağız. Yine içme-kullanma suyu şebekelerindeki su kayıplarının yüzde 50 oranında düşürülmesiyle de 3,4 milyon metreküp yıllık su kazanacağız. Bugün burada, yalnızca bir gölü değil; ekosistemimizi, geleceğimizi, üretim gücümüzü değerlendiriyoruz. Suyun stratejik önemini, birleştirici gücünü konuşuyoruz. Üreticilerimiz, kurumlarımız, üniversitelerimiz, belediyelerimiz, sivil toplum kuruluşlarımızla, ortaya koyduğumuz bu iradeyi sizlerle paylaşıyoruz. Suyla gelen bereketi, kültürü, tarihi, ekosistemi korumak için birlikte hareket ediyoruz. Gelin, bu doğa harikasını, ortak geleceğimizi hep birlikte koruyalım. Başarı, tüm paydaşların bu sürece katkısıyla mümkün. Sözlerimin sonunda, bize çalışmalarımızda güçlü destek veren Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a şükranlarımı arz ediyorum. Eylem planımıza katkı veren bütün kurumlarımıza ve akademisyenlerimize teşekkür ediyorum. Burdur Gölü Eylem Planımızın, ülkemiz için bölgemiz için hayırlı olmasını diliyorum" dedi.
Baba ve oğulu öldüren katil zanlısı için 2 kez tasarlayarak kasten öldürmeden yargılama talebi
17 Haziran 2025 Salı - 15:23 Baba ve oğulu öldüren katil zanlısı için 2 kez tasarlayarak kasten öldürmeden yargılama talebi Burdur’ da aralarında alacak verecek meselesi olan baba ve oğlunu vurarak öldüren, arabasıyla kaçarken yakalanıp tutuklanan Metin K.’nın yargılandığı davanın ikinci duruşmasında sanık hakkında 2 kez tasarlayarak kastan öldürme suçundan cezalandırılması ve haksız tahrik hükümlerinin uygulanmaması istendi. Cinayet anları güvenlik kamerasına anbean yansıdı. Burdur’un Gölhisar ilçesi Konak Mahallesi’nde 3 Eylül tarihinde Ramazan Tin (53) ve oğlu Muharrem Tin (32), aralarında alacak verecek meselesi yüzünden husumet bulunan Metin K. (42) tarafından iş yerlerinin önünde silahlı saldırıya uğradı. Ramazan Tin olay yerinde, oğlu Muharrem Tin ise kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. İşlediği cinayetin ardından Korkuteli’ne geri kaçmak isterken Tefenni ilçesinde yakalanarak gözaltına alınan ve emniyetteki işlemlerinin ardından kasten adam öldürme suçundan Gölhisar Adliyesi’ne sevk edilen zanlı Metin K. (42), çıkarıldığı Sulh Ceza Hakimliği’nce tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan silahlı saldırıda hayatını kaybeden baba ile oğul memleketleri Denizli’nin Serinhisar ilçesine bağlı Ayaz Mahallesi’nde gözyaşları içerisinde toprağa verildi. Cinayet anı çevredeki bir evin güvenlik kamerasına anbean yansırken görüntülerde elindeki av tüfeği ile gelen Metin K.’nın araçlarının arkasında konuşan Muharrem Tin ve Ramazan Tin’e ateş ederek bölgeden koşarak uzaklaştığı görüldü. 30 bin TL alacağımı almak için gitmiştim Savcılıktaki ifadesinde cinayeti araba takası sonrası kalan 30 bin TL borç için işlediğini söyleyen Metin K., "Olaydan yaklaşık 6 ay önce eşimin üzerine kayıtlı otomobili satmak için Ramazan Tin ve oğlu Muharrem Tin ile 215 bin liraya anlaştık. İlk başta 160 bin TL ödediler. Kalan 45 bin TL’yi istediğimde bahaneyle ödemeyi geciktirdiler. Zor durumda olduğumu söyleyip, çocuklarımın kuru ekmek yediği fotoğrafı attım. Bunun üzerine 5 bin TL gönderdiler. 10 gün sonra başka ödeme yapılmayınca ’Benim tanıdığım bazı kişiler var. Bunlar sokak çocuklarına sigara aldırarak aracına molotof atar, dükkanını yaktırırlar’ şeklinde mesaj attım. Bunun üzerine 5 bin TL daha gönderdiler. Olaydan 15 gün önce Ramazan’a ’Ağabey her şeyden vazgeçtim, zaten kendimi öldüreceğim, neden yalnız gideyim’ şeklinde mesaj attım. Bunun üzerine 5 bin TL daha gönderip kalanını ağustos ayında ödeyeceğini söyledi. Ramazan Tin, ’30 bin lirayı ağustos ayının sonuna kadar ödemezsem dükkanda vereyim paranı’ dedi ama 2 Eylül’e kadar ödemedi. 3 Eylül’de çocuklarımın okul üniforması parasını ayarlayamadığım için eşimle sözlü tartışma yaşadım ve eşime ’Bugün parayı ayarlamaya çalışacağım’ dedim. Babamdan borç para istedim, ama o da ’Param yok’ dedi. Bunun üzerine yaşadığım maddi sıkıntı sonrası alacağımı istemek için Ramazan Tin’in iş yerine gittim. "İş yerinin yakınında aracımı park edip tenhalaşmasını bekledim. İş yeri tenhalaştığında arabadan tüfeği alarak indim. Tüfeği alma sebebim Ramazan ve oğlunu öldürmek değildi. Havaya ateş edip onları korkutabileceğimi düşündüm. İş yerine doğru yürüdüğüm sırada Ramazan ve oğluyla karşı karşıya geldim. Ramazan sağına dönerek elini beline doğru götürdü. Bunu görünce bana zarar verebileceğini düşündüm. Ramazan’ın kafasını hedef alarak ateş ettim. Amacım öldürmek değildi. Kafasının yanından mermilerin geçip o korkuyu yaşamasını istedim ancak mermi Ramazan’ın kafasına isabet etti. O an şoktaydım. Aracın diğer tarafına yönelip Muharrem’e ateş ettiğimi hatırlamıyorum. Daha sonra arabama binip Korkuteli’ne doğru yola çıktım. Ailem ile helalleşip polise teslim olacaktım" dedi. Baba ve oğlu öldüren sanık Metin K. hakkında Burdur Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede sanık hakkında kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı. Bugün Burdur 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 2. duruşmasında Sanık Metin K., maktul Ramazan Tin eşi müşteki Ayten Tin, kızları Duygu Tin ve maktul Muharrem Tin eşi Ülker Konar Tin ile taraf avukatları ve yakınları hazır bulundu. Duruşmada iddia makamı verdiği mütalaada sanık Metin K.’nın 2 kez tasarlayarak kasten öldürme suçundan yargılanmasını ve haksız tahrik hükümlerinin uygulanmamasını istedi. Müştekiler Ayten Tin, Duygu Tin ve Ülker Konar Tin’in avukatı ise tanıkların dinlenmesi talebinde bulundu. Sanık Metin K. duruşmadaki savunmasında bu aşamada diyeceği bir şeyin olmadığını belirtirken sanık avukatı mütalaaya karşı beyanda bulunmak için süre talep etti. Mahkeme heyeti sanık Metin K.’nın tutukluluk halinin devamına karar vererek tanıkların dinlenmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
Televizyonda gördüğü hemşehrisinden etkilendi, arazisini jandarmaya bağışladı
15 Haziran 2025 Pazar - 14:31 Televizyonda gördüğü hemşehrisinden etkilendi, arazisini jandarmaya bağışladı Burdur’da yaşayan Mehmet Ali ve Arzı Uysal çifti, evini ve arazisini bağışlayan hemşehrileri Fatma Arıcan’ın haberini televizyonda gördükten sonra etkilenerek, merkez Gökçebağ köyünde bulunan 2.8 dönümlük arazilerini Jandarma Asayiş Vakfı’na bağışladı. Burdur’un Bucak ilçesi Boğazköy köyünde, eşi vefat ettikten sonra yalnız yaşamını sürdüren 81 yaşındaki Fatma Arıcan, geçtiğimiz yıl babasından miras kalan arazisine birçok talip çıkmasına rağmen tüm teklifleri geri çevirerek, kendisiyle yakından ilgilenen jandarma ekiplerine olan minneti sebebiyle arazisini Jandarma Asayiş Vakfı’na bağışlamıştı. Burdur merkeze bağlı Gökçebağ köyünde ikamet eden ve emekliliklerinin ardından kendi elleriyle kurdukları bahçelerinde vakit geçiren Mehmet Ali Uysal (76) ve Arzı Uysal çifti, İhlas Haber Ajansı tarafından servis edilen bu anlamlı bağış haberinden etkilenerek, uzun yıllardır özenle baktıkları 2,8 dönümlük arazilerini Jandarma Asayiş Vakfı’na bağışlama kararı aldı. Gerekli işlemlerin tamamlanmasının ardından, arazilerini Jandarma Asayiş Vakfı’na bağışlayan Uysal çiftine, Burdur İl Jandarma Komutanlığı’nda düzenlenen törende Jandarma Asayiş Vakfı Genel Müdür Yardımcısı Atilla Önal tarafından teşekkür belgesi ve şilt takdim edildi. "Çocuğumuz olmadı, biz de bu emaneti jandarmamıza teslim ettik" Çalışma hayatına taksi ve kamyon şoförlüğüyle başladığını belirten Mehmet Ali Uysal, "1985 yılından itibaren 30 yıl boyunca odun kömür ticareti yaptıktan sonra iş yerimi kiraya verip emekliye ayrıldım. Köyde tarlalarımız, bahçelerimiz vardı. Bu bahçelerde ağaç yetiştirerek vakit geçirdik. Bizim hiç çocuğumuz olmadı. Yaşlandığımız için artık bahçelere bakmakta zorlanıyoruz. Bu nedenle tarlamın birini sattım. Diğer tarlamı ise Bucak’ta yaşayan Fatma Arıcan kardeşimizin yaptığı bağıştan esinlenerek Jandarma Asayiş Vakfı’na bağışladık. Jandarmamız gece gündüz vatandaşımızın hizmetinde. Biz de onların emeklerine karşılık bu yolu seçtik. Ayaklarına taş değmesin inşallah. Sağ olsunlar, bizleri sürekli arayıp soruyor, her türlü ihtiyacımıza koşuyorlar. Değirmenderesi mevkiindeki 2.8 dönüm arazim imarlı, içinde sondaj kuyusu, elektrik hattı ve kendi yetiştirdiğimiz başta ceviz olmak üzere farklı türlerde ağaçlar bulunuyor. Hali vakti yerinde olan vatandaşlarımızın da devletimize, jandarmamıza, askerimize her zaman destek olmalarını tavsiye ederim" dedi. "Çocuğum olmadı şimdi ise bütün Türkiye’nin evladı benim evladım oldu" Arzı Uysal (72) ise yaptığı açıklamada duygularını, "Ben Gökçebağ köyünde doğup büyüdüm. Evlendikten sonra merkezde yaşadık. Evimiz ve iş yerimiz hep merkezdeydi aslında. Yaz ayları gelince Gökçebağ’daki yazlık evimize gelir, burada bahçelerle ilgilenirdik. Ancak yaş ilerleyince ve çocuğumuz da olmayınca artık o bahçelere de bakamaz hale geldik. Televizyonda izlediğimiz Bucaklı Fatma kardeşimizin yaptığı bağıştan ilham alarak biz de arazimizi jandarmamıza bağışladık. Onlar bizleri sürekli arayıp halimizi hatırımızı soruyor. Her zaman her yerde halkın yanında olan jandarmamız bizi de yalnız bırakmadı. Eşimden dostumdan çok jandarma ilgileniyor bizlerle. Bu durum beni çok mutlu ediyor. Bu nedenle hiç tereddüt etmeden arazimizi bağışladık. Helali hoş olsun. Bize numaralarını verip, ‘Biz olalım olmayalım, ne zaman ihtiyacınız olursa arayın. Jandarma her zaman yanınızda olacak’ dediler. Allah nasip etmedi, bize evlat vermedi ama Türkiye’nin evlatlarıyla birlikte benim birçok evladım oldu. Hepsinden Allah razı olsun" sözleriyle anlattı.
Burdur’da Jandarmanın 186. kuruluş yıl dönümü kutlandı
14 Haziran 2025 Cumartesi - 13:21 Burdur’da Jandarmanın 186. kuruluş yıl dönümü kutlandı Burdur’da jandarma teşkilatının 186. kuruluş yıldönümü büyük bir coşkuyla kutlandı. Cumhuriyet Meydanı’ndaki törende jandarma komandoların tüfekli hareketleri ile narkotik ve bomba arama köpeklerinin gösterisi büyük ilgi çekti. Burdur’da Jandarma Teşkilatının 186. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla tören düzenlendi. Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleştirilen tören, Burdur İl Jandarma Komutanı Albay Mehmet Balcı’nın Atatürk Anıtı’na çelenk sunmasıyla başladı. Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı okundu. Programda, Jandarma teşkilatının kuruluş tarihi ve görevlerine ilişkin bilgi verildi. Törende konuşan İl Jandarma Komutanı Albay Mehmet Balcı, "186. Yıldönümünü gururla kutlamanın onur, mutluluk ve heyecanı içerisindeyiz. Başarılarla dolu 186 yıllık köklü bir tarihe sahip olan Jandarma Genel Komutanlığı Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünmez bütünlüğünün korunması, milletimizin huzur ve güvenliği ile kamu düzeninin sağlanması yönündeki hizmetleriyle ulusumuzun her zaman takdirini kazanmış, kurulduğu günden bu yana günlük yaşamın her anında, ülkemizin her noktasında gece gündüz, sıcak soğuk, yağmur çamur demeden halkımızın hizmetinde olmuştur" dedi. Konuşmalarında ardından kuruluş yıl dönümü çerçevesinde öğrenciler arasında gerçekleştirilen sportif yarışmalarda dereceye giren öğrencilere protokol üyeleri tarafından ödülleri takdim edildi. Ödül töreninin ardından Jandarma Asayiş Komando Bölük Komutanlığı tarafından Tüfekli hareketler gösterisi, köpek unsurlarının gösterisi ve Aikido gösterisi ile Milli Takım Drone Sporcusu Doruk Cengiz’in kendi tasarladığı dron gösterisi gerçekleştirildi. Gösteriler katılımcıların büyük ilgisini çekti. Protokol üyelerinin stant ve resim sergisini gezilmesinin ardından program sona erdi.
Özge Bedir cinayetin perde arkası savcılık ifadelerinde ortaya çıktı
13 Haziran 2025 Cuma - 16:34 Özge Bedir cinayetin perde arkası savcılık ifadelerinde ortaya çıktı Evine gittiği kadını çıkan tartışma sırasında bıçaklayarak öldüren Tülay A. savcılıkta verdiği ifadesinde ’Özge bıçakla saldırdı, kendimi korumak istedim’ derken, ölen Özge Bedir’in eşi Adnan B. ise "Her defasında Seray’a kandım, evli olduğum halde ilişkimiz yeniden başladı" diyerek olayla ilgisi olmadığını savundu. Burdur’un merkez Bağlar Mahallesi’nde 10 Haziran günü saat 21.00 sıralarında meydana gelen olay, bir sitenin birinci katında kanlı bitti. 22 yaşındaki Tülay A., arkadaşı Seray Ö. (25) ile birlikte daha önce gönül ilişkisi yaşadığı iddia edilen Adnan B.’nin (35) evine gitti. Site önünde bekleyen Seray Ö.’nün aksine, Tülay A. apartmana çıkarak Adnan’ın eşi Özge Bedir (35) ile görüşmek istedi. Kapıda başlayan tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü. İddiaya göre Tülay A., çıkan arbedede Bedir’i boğazından ve karnından bıçaklayarak olay yerinden kaçtı. Bir süre sonra Seray Ö. tarafından yapılan 112 ihbarıyla olay yerine gelen polis, sağlık ve itfaiye ekipleri, kapıyı açtıklarında Özge Bedir’i evin koridorunda kanlar içinde buldu. Sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde Bedir’in hayatını kaybettiği belirlendi. Bedir’in cenazesi otopsi için Burdur Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. "Özge bıçakla saldırdı, kendimi savundum" Olayla ilgili savcılığa ifade veren Tülay A., öldürülen Özge B.’nin, arkadaşı Seray Ö.’nün sevgilisi Adnan B.’nin eşi olduğunu söyledi. Olay günü Seray’a gelen tebligat üzerine yürüyüşe çıktıklarını, bu sırada Adnan’la yapılan telefon görüşmesinde Özge’nin evde yalnız olduğunun anlaşıldığını aktardı. Konuşmayı kendisinin yapmasına karar verildiğini belirten Tülay A., "Eve girer girmez Özge elindeki bıçakla bana saldırdı, ellerimi kesti. Kendimi savunmak için karşılık verdim. Boğazından kan geldiğini gördüm. Bıçağı alıp evden çıktım" dedi. "Bıçak bana ait değildi, olay kendiliğinden gelişti" Olay sonrası şok geçirdiğini ifade eden Tülay A., yaşananları Seray’a yürüyüş sırasında parça parça anlattığını ve daha sonra 112’ye haber verdiklerini söyledi. "Bıçak bana ait değildi, olay kendiliğinden gelişti" diyen Tülay, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmak istediğini belirtti. "Adnan, Özge’nin evde yalnız olduğunu söyledi" Cinayet soruşturmasında gözaltına alınan Seray Ö., savcılıktaki ifadesinde Adnan B. ile üç yıldır gönül ilişkisi yaşadığını, Adnan’ın evli olduğunu ilişkinin ikinci yılında öğrendiğini belirtti. Eşi Özge Bedir’in ilişkiyi kendisinin araması ve fotoğraf göndermesiyle öğrendiğini söyledi. Olay günü evine gelen tebligat sonrası Adnan ile görüştüğünü belirten Seray Ö., Adnan’ın kızını alarak evden çıktığını ve Özge’nin evde yalnız olduğunu söylediğini anlattı. Bu bilgi üzerine arkadaşı Tülay A. ile Özge’nin evine gittiklerini belirten Seray Ö., "Ben uzakta bekledim, konuşmayı Tülay yapacaktı. Kısa süre sonra şok içinde geri döndü. Ellerinden kan geliyordu. Özge ile arbede yaşandığını, boğazından kan geldiğini ama nefes aldığını söyledi" dedi. Seray Ö., olay sonrası 112’yi kendisinin aradığını, Özge’nin adresini verdiğini belirtti. Tülay’ın daha sonra kıyafet değiştirdiğini ve yanında bıçak olup olmadığını bilmediğini ifade etti. Seray Ö., Adnan’ın kendisine şiddet uyguladığını, gönül ilişkisini zorla sürdürmeye çalıştığını belirterek tutuksuz yargılanmayı talep etti. "Seray’a kandım, ilişki yeniden başladı" Eşi Özge Bedir’in öldürülmesine ilişkin soruşturmada ifade veren Adnan B., Seray Ö. ile bir yıl süren gönül ilişkisi yaşadıklarını, ancak ilişkiyi bitirmek istediğini söyledi. Seray’ın bu durumu kabul etmeyip eşi Özge’ye ilişkilerini anlattığını, sonrasında kendisine baskı yaparak ilişkiyi sürdürmeye çalıştığını belirtti. Zorla arabaya bindirme suçlamasıyla 3 ay cezaevinde kaldığını, çıktıktan sonra Seray ve Tülay’ın özür dileyip tekrar ilişkiye başladıklarını anlatan Adnan B., olay günü tüm gün tarlada olduğunu, kızını alıp babaannesine bıraktıktan sonra tekrar çalışmaya döndüğünü söyledi. Seray’dan gelen mesaj üzerine Tülay’ın evine gittiğini, ancak kimseyi bulamadığını aktardı. Eşinin ölüm haberi abisinin telefonuyla öğrendiğini belirten Adnan B., "Ben onlara Özge evde yalnız demedim, ben her defasında Seray’ın sözlerine kandım ve ilişkiye devam ettim" sözleriyle olayla ilgisinin olmadığını savunarak tutuksuz yargılanmayı talep etti. 3 kişi tutuklandı, 1 kişi serbest bırakıldı Emniyetteki işlemlerinin ardından Tülay A., Seray Ö. ve Adnan B., "kasten öldürme" suçlamasıyla sevk edildikleri adliyede tutuklanarak cezaevine gönderildi. Diğer şüpheli V.Ö. ise savcılıktaki ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Cinayet sonrası 5 yaşındaki çocuğu ve henüz 36 günlük bebeğiyle geride kalan Özge Bedir’in cenazesi, Sultandere Mezarlığı’nda toprağa verildi. Olayla ilgili geniş çaplı soruşturma sürüyor.