Yerel Haberler
Burdur
2 yıl önceye kadar flamingoları ağırlayan gölde şimdi sadece ayak izleri kaldı
03 Kasım 2025 Pazartesi - 10:18 2 yıl önceye kadar flamingoları ağırlayan gölde şimdi sadece ayak izleri kaldı Burdur’un Yeşilova ilçesinde bulunan Yarışlı Gölü, 2 sene öncesine binlerce flamingoyu ağırlarken şimdilerde göl tamamen kurudu, gölün tabanında sadece göle gelen misafirlerin ayak izleri kaldı. Burdur’un Yeşilova ilçesinde bulunan, bin 463 hektar büyüklüğündeki Yarışlı Gölü, tamamen kurudu. Her yıl flamingolar başta olmak üzere Angut, uzunbacak, kılıçgaga, düdükçün ve kumkuşu gibi toplam 141 türden binlerce kuşuna ev sahipliği yapan göl, kuraklık nedeniyle son 5 yılda su tutamaz hale geldi. Önceleri Kümbet, Yarışlı, Kirse pınarları, Kadınca suyu, Başkuyu çayı ve yağışla beslenen göl, şimdilerde tarımdan arta kalan 2 kaynaktan suyunun gelmesini bekliyor. Etrafı onlarca mermer ve taş ocağıyla sarılı gölü besleyen kaynaklarla birlikte kuruyan gölü, flamingolar ve göçmen kuşlarda terk etti. Gölün içerisindeki adaya, vatandaşlar yürüyerek ya da araçları ile gidebiliyor, kuruyan göl yüzeyinde insanlara ait ayak izleri ve araçlara ait lastik izleri de rahatlıkla görülebiliyor. Dünyada tehdit altındaki dikkuyruk kuşlarının da kışladığı göl, Önemli Doğa Alanı (ÖDA) olarak da ilan edilse de geriye şimdilerde kurumuş göl yüzeyiyle çatlamış topraklar kaldı. "Gölümüz belki de bir asırdır vardı ama şimdi gölümüz yok" 2 dönemdir Yarışlı Köyü Muhtarlığı yapan İsmail Eren (54), "1970 yıllarında gölümüzde sularımız çoktu. Yollara bile taşıyordu kış zamanlarında şimdi gölde su bile yok. Eskiden suyumuz boldu şimdi kalmadı. Aşağı yukarı 20 yıldır göl kurumaya başladı. Son 5 yılda da tamamen kurudu. Önceden gölle flamingonlar ve bir çok kuş türü geliyordu. Şimdilerde kuruyan bir göl kaldı. Şimdilerde ara sıra tek tek kuşlar geliyor çok durmadan da gidiyorlar. Köyümüzde hali hazırda akan 2 tane suyumuz var. Bunlar çekilmedi ama azaldı, bu su da yeterli değil zaten. Gölde su varken tarım iyi oluyordu şimdi göl olmayınca tarım da etkilendi. Gölümüz koruma altına alınsın. Çocukluğumda her yer suydu şimdi gölün kenarından geçerken kuraklıktan başka bir şey hissedemiyorum. Eski günleri arıyoruz. Ben doğduğumdan beri göl vardı. Bu göl benden de öncesinde vardı. Gölümüz belki de bir asırdır vardı ama şimdi gölümüz yok" dedi.
Bakan Uraloğlu: "Yeni bir eser kazandırmanın gururunu yaşıyoruz"
01 Kasım 2025 Cumartesi - 14:54 Bakan Uraloğlu: "Yeni bir eser kazandırmanın gururunu yaşıyoruz" Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu, Burdur-Tefenni-Çavdır yolu açılışına katıldı. Bakan Uraloğlu, "Burada 92 kilometrelik Burdur-Tefenni-Çavdır Yolu ile tarımın, turizmin ve ticaretin kalbine giden yeni bir yolu açıyor; bu kadim topraklara, yeni bir eser kazandırmanın gururunu yaşıyoruz" dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Burdur’da Burdur-Tefenni-Çavdır Yolu’nun açılışına katıldı. Bakan Uraloğlu, "Burdur, binlerce yıldır Anadolu’nun kalbinde, medeniyetlere ev sahipliği yapmış, kültürlerin harmanlandığı eşsiz bir coğrafyada yer almaktadır. Burdur, tarım ve hayvancılığın merkezi, mermerciliğin başkenti, Sagalassos ve Kibyra gibi antik kentleriyle tarih hazinesi, Salda Gölü ve İnsuyu Mağarasıyla doğa harikası bir ilimiz. Milattan önce 8 bin yıl öncesine dayanan tarihi Hacılar Höyüğünü bağrında taşıyan Burdur’un her bir köşesi, bir tarih kitabıdır ve Friglerden-Lidyalılara nice medeniyetin günümüze ulaşan nefesidir. Bu nedenle Burdur’un AK Parti Hükümetleri nezdinde çok ayrı bir yeri var. İlimizin tarım, turizm, sanayi ve ticaret faaliyetlerini geliştirmek için birçok projeyi hayata geçirdik. Bugün de burada 92 kilometrelik Burdur - Tefenni - Çavdır Yolu ile tarımın, turizmin ve ticaretin kalbine giden yeni bir yolu açıyor; bu kadim topraklara, yeni bir eser kazandırmanın gururunu yaşıyoruz" şeklinde konuştu. "Ülkemizin dört bir yanını yüksek standartlı yollarla donatıyoruz" Karayolunun, yük ve yolcu taşımacılığında sunduğu esneklik, aktarmasız ulaşım imkanı ve yüklerin hızlı taşınması gibi avantajlarla, lojistik sistemin ana damar olduğunu belirten Bakan Uraloğlu, "Bir kamyon dolusu buğdayı pazara, bir otobüs turisti Salda’ya, bir tır dolusu mermeri limana; aktarmasız ve hızlı oluşuyla geciktirmeden ulaştırır. Bu nedenle gelişmiş ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de karayollarını, sanayi, tarım ve turizm faaliyetlerinin ekonomik büyümeye katkısını artıran temel bir yapıtaşı olarak görüyoruz. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde geçen son 23 yıldır da karayolu altyapımıza yaptığımız yatırımlarla ülkemizin dört bir yanını yüksek standartlı yollarla donatıyoruz. Zorlu coğrafyalarda, yüksek dağları ve derin vadileri aşarak, doğaya meydan okuyan köprü ve tünellerle güvenli ve konforlu ulaşım imkânı tesis ettik. Bu yatırımlarımız, sanayi üretiminin hızlanmasını, tarım ürünlerinin pazarlara daha hızlı ulaşmasını ve turizm faaliyetlerinin artmasını sağlıyor" diye konuştu. "2002 yılında 47 km olan bölünmüş yol uzunluğunu 280 km’ye çıkardık" Bakan Uraloğlu, "Burdur, Akdeniz, Ege ve İç Anadolu akslarını birbirine bağlayan ulaşım koridorlarıyla hem bölgesel ticarette hem de lojistik faaliyetlerde önemli rol üstlenmektedir. 2002 yılında 47 km olan bölünmüş yol uzunluğunu 280 km’ye çıkardık. Hiç bitümlü sıcak karışım kaplamalı yolu yoktu, 427 km BSK kaplamalı yol ile Burdurluları yollarda güven ve konforla tanıştırdık. Burdur-Antalya Yolu, Hacılar-Yeşilova Yolu, Altınyayla-Gölhisar Yolu, Çavdır-Gölhisar Yolu, Çeltikçi-Ağlasun Yolu, Bucak Sanayi Köprülü Kavşakları gibi önemli karayolu projelerini tamamladık. Taşkapı - Ağlasun Yolu, Gölhisar - Çameli Yolu, Isparta - Burdur (Dostluk Yolu), Kızılkaya - Korkuteli Yolu, Söğüt - Seydikemer Yolu ve Bucak Çevre Yolu gibi 8 ayrı karayolu projemizin çalışmaları da devam ediyor. Burdur’da hayata geçirdiğimiz en önemli projelerimizden biri de hiç şüphesiz açılışı için bir araya geldiğimiz Burdur - Tefenni - Çavdır Yolumuzdur. Gerçekleştirdiğimiz çalışmalarla; mevcut haliyle sathi kaplamalı tek yol olarak trafiğe hizmet veren 92 kilometrelik güzergâhın tamamını, bitümlü sıcak karışım kaplamalı bölünmüş yol standardına yükselttik. Yol bünyesinde ayrıca 61 metrelik Suludere Köprüsü, 35 metrelik Badarmit Köprüsü ve 123 metrelik Karaçal Köprüsü’nü de inşa ettik. Ayrıca bu yolumuzla; İç Anadolu, Karadeniz ve Doğu Anadolu üzerinden ülkemizin güneybatısında yer alan Antalya ve Muğla gibi önemli turizm merkezlerine erişim sağlayan güzergahtaki ulaşım standardını da yükseltmiş olduk. Bu yolu kullanan sürücü ve yolcularımıza hızlı, güvenli ve konforlu seyahat imkanı sunduk. Proje ile ayrıca, Akdeniz ile iç kesimler arasında tarım ve hayvancılığa dayalı ticari faaliyetlerin daha ekonomik yapılmasını sağlayan önemli bir ulaşım ve nakliye koridoru daha oluşturduk" ifadelerini kullandı. Açılış törenine, Bakan Uraloğlu’nun yanı sıra Burdur Valisi Tülay Baydar Bilgihan, milletvekilleri, kurum müdürleri ve vatandaşlar katıldı.
Belediye başkan yardımcısı ve meclis üyesinin vatandaşı darp ettiği iddiası
01 Kasım 2025 Cumartesi - 09:26 Belediye başkan yardımcısı ve meclis üyesinin vatandaşı darp ettiği iddiası Burdur’un Bucak ilçesinde Cumhuriyet Bayramı kutlama törenleri çerçevesinde düzenlenen konserde, işyerinin penceresinden Rabia ve bozkurt işareti yapan genç, tartıştığı belediye başkan yardımcısı, belediye meclis üyesi ve zabıtalar tarafından darp edildiğini iddia etti. Genç adam darp raporu alıp şikayetçi olurken, belediye yöneticileri ve zabıtaların da olduğu grubun gencin işyerinin bulunduğu binaya girme anı güvenlik kamerasına yansıdı. Olay, Burdur’un Bucak ilçesinde 27 Ekim günü Bucak Belediyesi tarafından Cumhuriyet Meydanında düzenlenen konser sırasında yaşandı. İddiaya göre, konseri meydanın yanındaki işyerinden izleyen Arif Şengül (29), burada arkadaşları ile birlikte alkol aldı. Konserin bitimine yakın pencereden meydana doğru Rabia ve bozkurt işareti yapan Şengül, meydanda bulunan belediye personelinin tepkisini çekti. Şengül ve belediye personeli arasından küfürleşmeye varan tartışma çıktı. Çıkan tartışmanın ardından Bucak Belediyesi Başkan Yardımcısı H.G., CHP Bucak Belediye Meclis Üyesi Ö.D. ve zabıta personellerinin bulunduğu 23 kişilik grup Şengül’ün işyerinin bulunduğu binaya geldi. Burada işyerinin bulunduğu kata kadar çıkan grup, katın girişinde bulunan demir kapının kilitli olmasından dolayı işyerine çıkamadı. Bağrışma seslerini duyan Şengül ve arkadaşları ise iş yerinden çıkarak demir kapının bulunduğu yere geldi. Bunun üzerine merdiven demirleri arasından Bucak Belediyesi Başkan Yardımcısı H.G., CHP Bucak Belediye Meclis Üyesi Ö.D. ve zabıta personeli tarafından Şengül darp edildi. Daha sonrasında adrese gelen polis ekipleri tarafından kavga ayrılırken Şengül, ekipler tarafından hastaneye götürüldü. Hastanede tedavisinin ardından darp raporu alan Şengül, emniyete giderek taraflardan şikayetçi oldu. Şengül’ü darp ettiği iddia edilen taraflar ise ertesi gün emniyetteki ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. Grubun binaya girişi güvenlik kamerasına yansıdı Olay anı ise binanın girişini gören bir işyerinin güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı. Görüntülerde; Bucak Belediyesi Başkan Yardımcısı H.G., Cumhuriyet Halk Partili belediye meclis üyesi Ö.D. ve zabıta personelinin bulunduğu 23 kişilik grubun işyerinin bulunduğu binaya girişi daha sonrasında polis ekiplerin binaya gelmesi ve tarafların binadan çıkışı yer alıyor. Darp edilen Arif Şengül olay anını anlattı İşyerinde meydanda düzenlenen konseri arkadaşları ile birlikte alkol alarak izlediklerini söyleyen Arif Şengül, "Bucak Belediyesi’nin yanındaki işletmemizde konseri izliyorduk. Rabia ve bozkurt işareti yaptığım için Bucak Belediyesi Meclis Üyesi Ö.D., Belediye Başkan yardımcısı H.G. ve zabıta personelleri tarafından darp edildim" dedi. "Darp raporumu aldım ondan sonrasında da emniyette girerek şikayetçi oldum" Darp edilmeden önceki tartışmayı ve darp edilme anını anlatan Şengül, "Ben camdan Rabia ve bozkurt işareti yaptığım sırada Bucak Belediyesi Meclis Üyesi Ö.D. zabıta personeli ile kapının önüne çıkarak yukarıya doğru bana bağırmaya başladı. Sonrasında da hep birlikte iş yerimi basmaya geldiler. İş yerimin bulunduğu binayı gören bir güvenlik kamerası var. Güvenlik kamerasında gördüğümüz üzere toplamda 23 kişi iş yerimi basmaya geldi. Merdiven boşluğunda beni yakaladılar. Bucak Belediyesi Meclis Üyesi Ö.D., zabıta personeline tutun dedi. Beni zabıta personellerine tutturarak darp etmeye başladı. Bana ilk yumruğu vuran da Ö.D. oldu. Daha sonrasında da kolluk kuvvetimiz geldi. Onlardan Allah razı olsun. Beni onlar kurtardı. Hastaneye de polis ekipleri götürdü. Orada tedavi sürecim oldu. Darp raporumu aldım ondan sonrasında da emniyette girerek şikayetçi oldum" şeklinde konuştu.
Burdur’da "İçkili Yer Bölgesi" kararı mahkemelik oldu
31 Ekim 2025 Cuma - 12:58 Burdur’da "İçkili Yer Bölgesi" kararı mahkemelik oldu Burdur’da belediye meclisinde alınan "İçkili Yer Bölgesi" kararının oy çokluğuyla kabul edilmesin ardından konu mahkemelik oldu. Burdur’da Ekim ayı olağan belediye meclisi toplantısında İçkili Yer Bölgesi Tespit Komisyonu’nun raporu oy çokluğuyla kabul edilmişti. Rapor çerçevesinde Özgür Mahallesi’nde bulunan Hal Dükkanları ve Emek Mahallesi Yahya Kemal Caddesi ’İçkili Yer Bölgesi’ olarak belirlendi. Bu karara karşı çıkan AKP Burdur İl Başkanlığı tarafından konu mahkemeye taşındı. Bugün Burdur Adliyesine gelen partililer, konu hakkında itiraz dilekçesi verdi. "Emsal kararları toparlayarak bir itiraz dilekçesi oluşturduk" Konu hakkında açıklama yapan AKP Burdur İl Başkanı Mustafa Özboyacı, "Yaklaşık bir yıldır Burdur Belediyesi’nin gündeminde olan içkili yer bölgesiyle alakalı olarak karar çıktı. Daha önce ilgili arkadaşlarımız toplantılarda, komisyon toplantılarında buna itiraz ettiler. Biz yaz sezonunda hatta özellikle Hal Bölgesinde bu işin kurulmaya çalışıldığıyla alakalı bir duyum alınca bölgedeki esnaflarımıza da bir bilgilendirme yapmıştık. Nihayetinde çıkan kararda gördüğümüz üzere özellikle hal bölgesi, Emek yokuşu başta olmak üzere Burdur’umuzda yeni içkili alanlar oluşturulmaya çalışıldı. Bu karar oy çokluğuyla çıktı. Oy birliği ile çıkmadı. Biz bununla alakalı bir yer belirlenmesine karşı değiliz ama belirlenen yerin bu noktalar olmasına karşıyız. Biz bunu defalarca ilettik. Komisyon ve meclis toplantılarında ilettik. Bu konuyla alakalı olarak vatandaşlarımızdan çok büyük bir tepki var. Yaklaşık 500’den fazla Emek Mahallesi’nden vatandaşlarımız imza toplayarak valiliğimize de teslim ettiler. Bizler de yaklaşık bir 15-20 gündür bu karar çıktıktan sonra yoğun bir çalışma içerisine girdik. Hukukçu arkadaşlarımız bununla ilgili çalıştılar. Sebepleri, sonuçları bizim iddia ettiğimizin kanıtları. Emsal kararları toparlayarak bir itiraz dilekçesi oluşturduk. Bizim itirazımız derhal yürütmenin durdurulması ve bu kararın iptal edilmesiyle alakalı. Bu karar enine boyuna düşünülerek tekrardan Belediye meclisine gelmeli ve orada tekrardan görüşülerek ortak bir fikirle Burdur’umuza zarar vermeyecek bir fikirle yeniden ortaya çıkmasını biz istiyoruz" dedi. "Verilen kararın düzeltilmesi adına bugün Burdur Adliyesindeyiz" AKP Burdur Milletvekili Mustafa Oğuz ise, "Son zamanlarda Burdur gündemini meşgul eden içkili mekan bölgesi belirlenmesi üzerine bir süreç yaşadık. Biz bu süreçte açıklamanın başında söylendiği üzere böyle bir bölge belirlenmesine karşı değiliz. Aksine bu bölgenin belirlenmesinde vatandaştan gelen haklı şikayetleri dikkatte alınması gerektiğini düşünüyoruz. Ali Orkun Başkanımız ve diğer CHP’li meclis üyelerinden bu hassasiyeti bekliyoruz. Takdir edersiniz ki Burdur ülkemizin en sakin illerinden birisi. Bunun bozulmaması adına bu bölgenin belirlenirken özellikle öğrenci yoğunluğunun ve çocuklarımızın yoğun olduğu belirlenmesi Burdur halkını tedirgin etmiştir. Biz bir an önce bu yanlışlığın, bu anında karar vermenin düzeltilmesi adına bugün Burdur Adliyesindeyiz. Vatandaştan gelen haklı bir talep var. Yine diyorum böyle bir bölgenin belirlenmesi yerel yönetimlerin takdirindedir" şeklinde konuştu.
Uzmanlardan kritik uyarı: "Artık göllerimizi kaybetmek üzereyiz"
30 Ekim 2025 Perşembe - 14:09 Uzmanlardan kritik uyarı: "Artık göllerimizi kaybetmek üzereyiz" Akdeniz Üniversitesi’nden Prof. Dr. Erdal Koşun ve Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Salda Gölü Bilim Merkezi Müdürü Prof. Dr. İskender Gülle, Burdur Gölü’nün kritik seviyeye geldiğini vurguladı. Uzmanlara göre göl, hem iklim değişikliği hem de insan eliyle yapılan tahribatın kıskacında olduğunu belirtti. Akdeniz Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdal Koşun, Burdur Gölü’nde yaşanan su kaybının boyutlarını gözler önüne serdi. Son 50 yılda gölün su seviyesi yaklaşık 20 metre azaldığını vurgulayan Koşun, "Uydu görüntülerine göre su alanında yüzde 40 oranında küçülme görüyoruz" dedi. İklimsel etkilerin görmezden gelinemez olduğunu ancak asıl tahribatın insan kaynaklı olduğuna dikkat çekti. Prof. Koşun’a göre gölü besleyen derelerin önünün kesilmesi, kontrolsüz sondajlar ve vahşi sulama uygulamaları gölün hızla çekilmesine yol açıyor. Koşun, "Kontrolsüz sondajlar derhal durdurulmalı, geri arıtma sistemleriyle gölün suyu geri kazandırılmalı. Belediyelerin bu yöndeki projeleri desteklenmeli ve çoğaltılmalı" şeklinde konuştu. Koşun ayrıca, Burdur, Yarışlı ve Salda Gölleri’nin jeolojik olarak birbirine bağlı olduğunu hatırlatarak, "Bu göller aynı tektonik kompleksin parçaları. Burdur Gölü’ndeki tahribat, bölgedeki diğer gölleri de dolaylı olarak etkiliyor" şeklinde konuştu. "Artık göllerimizi kaybetmek üzereyiz" Salda Gölü Bilim Merkezi Müdürü Prof. Dr. İskender Gülle de Burdur Gölü’nün ’ülkemizin sıcak noktalarından biri’ olduğunu belirtti. Gülle, "Sadece Burdur değil, Beyşehir ve Eğirdir gölleri de benzer durumları yaşıyor. Tüm su kaynaklarımız, yüzey ve yer altı suları dahil hem iklim değişikliğinden hem de insanın yoğun kullanım alışkanlıklarından etkileniyor" diye konuştu. Prof. Dr. Gülle, geçmişte bölgedeki birçok sulak alanın tarım amacıyla bilinçli olarak kurutulduğunu, 2000’li yıllardan sonra ise iklim değişikliği ve aşırı su kullanımı nedeniyle bu alanların kendiliğinden yok olmaya başladığını belirterek, "Burdur Gölü, 50 yıl öncesine göre hacminin ve alanının neredeyse yarısını kaybetti. Geride kalanlar bile artık risk altında. Ancak hala bir gölümüz var; bu bizim için hem umut hem de sorumluluk. Artık üzülmek değil, harekete geçmek zamanı" ifadelerini kullandı. "Gölün geleceği hem bizim, hem doğanın elinde" Burdur Gölü’nün geleceğinin hem doğal süreçlere hem de insan eliyle alınacak önlemlere bağlı olduğunda söyleyen Gülle, gölün geleceği biraz doğanın, biraz da insanlığın elinde olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Gülle, iklim değişikliğiyle mücadele, sürdürülebilir su kullanımı ve yerel yönetimlerin aktif projeleriyle göllerin kurtarılabileceğini vurguladı.