Yerel Haberler
Burdur
Alanya Üniversitesi akademik üretimde yükselişe geçti
23 Ekim 2025 Perşembe - 14:19 Alanya Üniversitesi akademik üretimde yükselişe geçti Dünya genelinde üniversitelerin bilim alanlarındaki performanslarını değerlendiren URAP (University Ranking by Academic Performance), 2024-2025 dönemi Dünya Alan Sıralamaları sonuçlarını resmi internet sitesinden açıkladı. Makale, atıf ve proje verileri gibi nesnel göstergelere dayanarak hazırlanan sıralamada Alanya Üniversitesi önemli bir başarı elde etti. Alanya Üniversitesi, URAP verilerine göre 2024 yılında 83. sırada yer alırken, 2025 listesinde 79. sıraya yükseldi. Toplam puanını 108,39’dan 176,69’a çıkaran Alanya Üniversitesi, böylece yüzde 63’lük bir artışla dikkat çekici bir performans sergiledi. Bilimsel üretkenlik göstergeleri incelendiğinde, makale puanının 0,20’den 30,91’e, bilimsel doküman puanının ise 0,20’den 14,56’ya yükselmesi, üniversitenin son bir yılda akademik yayın ve araştırma faaliyetlerinde ciddi bir ivme kazandığını ortaya koydu. TÜBİTAK proje puanının 6,93’ten 23,92’ye, uluslararası iş birliği puanının 2,46’dan 8,47’ye, yurtiçi iş birliği puanının ise 0,49’dan 7,59’a yükselmesi de bu gelişimi destekleyen veriler arasında yer aldı. URAP sıralamaları, yalnızca makale, atıf, proje ve uluslararası iş birliği gibi ölçülebilir akademik göstergelere dayanıyor. Anket, kişisel kanaat ya da öznel değerlendirmeler sıralamaya dahil edilmiyor. Bu sayede elde edilen sonuçlar, tamamen nesnel verilere dayalı bir değerlendirme olarak kabul ediliyor. Yükseliş 2025 yılında da devam etti Alanya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Turan Sağer, URAP 2025 sonuçlarını değerlendirdi. Üniversitenin kısa sürede gösterdiği bu yükselişin güçlü bir akademik emeğin sonucu olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Sağer, "URAP bu yıl değerlendirme göstergelerini 9’dan 15’e çıkardı. Buna rağmen üniversitemiz, artan kriterler karşısında dahi sıralamada yükselmeyi başardı. Bu sonuç, bilimsel üretkenliğimizin ve araştırma kültürümüzün kurumsallaştığını açık biçimde gösteriyor" dedi. Akademik yayınların bir üniversitenin bilgi üretme kapasitesine ve uluslararası görünürlüğüne doğrudan katkı sunduğunu belirten Sağer, "Makale ve proje sayılarımızdaki artış, araştırma ekosistemimizin güçlendiğini gösteriyor. Bilimsel üretkenliği artırmak, sadece sıralamalarda değil, eğitim kalitesi ve kurumsal itibar açısından da büyük önem taşıyor. Kütüphane kaynaklarımızı zenginleştiriyor, akademik kadromuzu destekliyor, öğrencilerimiz için daha verimli bir araştırma ortamı oluşturuyoruz. Araştırma projelerine, lisansüstü çalışmalara ve uluslararası ortaklıklara yaptığımız yatırımların karşılığını almaya başladık. Hedefimiz, sadece ulusal değil, küresel ölçekte de adından söz ettiren bir üniversite olmak" ifadelerini kullandı. Akademik ve idari personele teşekkür Bu başarının tüm akademik ve idari kadronun özverili gayretiyle gerçekleştiğini sözlerine ekleyen Rektör Sağer, "URAP 2025 sonuçları, Alanya Üniversitesi’nin bilimsel üretkenlikte önemli bir mesafe kat ettiğini açıkça gösteriyor. Makale sayılarındaki ciddi artış, proje faaliyetlerindeki yükseliş ve uluslararası iş birliklerimizin güçlenmesi, üniversitemizin araştırma kültürünün her geçen gün daha da geliştiğini kanıtlıyor. Bu başarı, tüm akademik ve idari kadromuzun gayretiyle mümkün olmuştur. Tüm akademik ve idari kadromuzu çalışmalarından dolayı tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum. Bilimsel itibarın güçlendirilmesi, uluslararası görünürlüğün artırılması, araştırma kaynaklarının çeşitlendirilmesi ve öğrenciler için daha nitelikli bir eğitim ortamı oluşturulması yönündeki çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz" dedi.
Suları çekilen Burdur Gölü’nde rehabilitasyon projesi başlatıldı
22 Ekim 2025 Çarşamba - 14:42 Suları çekilen Burdur Gölü’nde rehabilitasyon projesi başlatıldı Uzun yıllardır suyunun çekilmesi problemiyle karşı karşıya olan Burdur Gölü’nün kuruyan bölümlerinin rehabilitasyonu için Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı’nın Teknik Destek Programı kapsamında rehabilitasyon projesi başlatıldı. Burdur ve Isparta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlükleri başta olmak üzere Burdur Gölü havzasındaki kamu kurumları, üniversiteler ve diğer paydaşların işbirliğiyle gölün ekolojik ve ekonomik yönden yeniden kazanılması hedefleniyor. Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı’nın Teknik Destek Programı kapsamında geçtiğimiz günlerde imzalanan "Burdur Gölü Kuraklığa Dayanıklı Bitkilerde Ekolojik Restorasyon ve Toprak Rehabilitasyonu" projesi için analiz çalışmaları sürüyor. Proje, göl aynasına girmeden kıyı kenar çizgisinin dışında kalan yaklaşık 600 hektarlık bir alanı kapsıyor. Yetkililer, Burdur Gölü’nün kenarından geçerken görülen girdaplar ve toz sorununun projenin temel motivasyonu olduğunu dile getirdiler. Hem Isparta Senir’de hem de Burdur’da büyük bir problem olan toz taşınımının insan sağlığını doğrudan etkileyen en önemli çevresel kirlilik mevzularından biri olduğu belirtiliyor. Proje kapsamında rehabilitasyon sürecinde başarılı olunması için tozlaşmayı önlemek, tuzlu toprakta yetişen bitkileri tespit etmek, iklim değişikliği değerlendirmesi yapılarak kuraklığa dayanıklı bitkileri belirlemek ve bölge ekonomisine katkı sağlayacak ekonomik değeri yüksek ürünler elde etmek olmak üzere dört ana kriter belirlendi. Projenin yürütülmesinde uluslararası örnek teşkil eden Aral Gölü tecrübelerinden de faydalanılacağı kaydedildi. Analiz safhası başladı Projede rehabilitasyon çalışmalarına başlamadan önceki kritik adım olan analiz safhasına geçildi. Bu safhada toprak ve su kaynaklarının niteliğini belirlemek için 49 farklı numune alınarak analiz edilecek. Toprak analizlerinde bünye (satürasyon), tuz, pH, kireç, fosfor, potasyum, kalsiyum, magnezyum, organik madde, demir, mangan, çinko ve bakır gibi elementlerin yanı sıra ağır metal analizleri (Cd, Co, Cr, Pb, Ni) yapılacak. Su analizlerinde ise klorür, karbonat, bikarbonat, sülfat, sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum ve bor gibi anyon ve katyonların yanı sıra bazı ağır metaller (As, Cr, Cu, Ni, Zn, Pb, Cd, Hg, Fe, Al ve Mn) incelenecek. Analiz sonuçlarına göre bilim adamları ve uzmanların katılımıyla bu ekolojik sahanın hangi bitkisel ürün deseni kullanılarak rehabilite edilebileceği belirlenecek. Uzun yıllardır göl çevresinde gözlenen toz taşınımı ve partikül kaynaklı hava kirliliği, yüzey stabilizasyonu ve bitkisel örtü rehabilitasyonu çalışmalarıyla önemli ölçüde azaltılacak. Böylece insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkiler giderilerek, bölgenin hava kalitesi iyileştirilecek. Rehabilitasyonun bir diğer çıktısı olarak uzun süredir çorak ve boz görünümdeki kuruyan göl sahasının yeniden yeşil bir peyzaj karakterine kavuşturulması planlanıyor. Bu da hem görsel kaliteyi artıracak hem de alanın ekoturizm potansiyelini güçlendirecek. Ekolojik sürdürülebilirlik açısından tuzluluğa ve kuraklığa dayanıklı bitki türlerinin seçimiyle toprağın su tutma kapasitesi ve biyolojik çeşitliliği artırılacak, erozyon riski düşürülecek. Böylelikle proje, yalnızca çevresel kirliliğin önlenmesine katkı sunmakla kalmayıp, Burdur Gölü ekosisteminin yeniden doğal döngüsüne kavuşmasını sağlayarak, bölge için uzun vadeli bir sürdürülebilirlik modeli oluşturacak.
Ev sahibiyle kiracı arasındaki ‘çöp bahçe’ kavgası bahçenin sınırlarını aştı
22 Ekim 2025 Çarşamba - 09:47 Ev sahibiyle kiracı arasındaki ‘çöp bahçe’ kavgası bahçenin sınırlarını aştı Burdur’da ev sahibi ile kiracının çöp bahçe kavgasında mahalle sakinleri evden gelen kokulardan dolayı kapı pencere açamaz oldu. Konuya ilişkin mahalle muhtarı başta olmak üzere mahalle sakinleri tarafından yapılan şikayetler ise karşılığını bulmadı. Burdur’da yaklaşık bir yıl önce ev sahibi İsmail Şenkan, kendi evinin yanında bulunan evini Nilüfer Baykara’ya kiralamasının ardından tartışmalar başlamıştı. Baykara’nın bahçede 8 köpeğe evinde de 40’dan fazla kediye bakmasıyla oluşan pisliğe ev sahibi Şenkan tepki gösterdi. Baykara ise Şenkan’ı hayvanlarını öldürdü iddiasıyla bir çok kez şikayetçi oldu. Bahçede hem hayvanların pislikleri hem de ayladır temizlenmeden duran yemek artıklarından dolayı mahallelinin de bir çok kez tepki gösterdiği öğrenildi. Mahalle muhtarı Muhammet Akçay başta olmak üzere çok sayıda mahalle sakini durumu yetkililere şikayet etmesine karşılık hiçbir adım atılmadığı belirtildi. Mahalle muhtarı: "Kokudan yakınlarında oturanlar kapılarını pencerelerini açamıyor" 5 dönemdir Değirmenler Mahallesinde muhtarlık yapan Muhammet Akçay, "Bu yıl içerisinde bir kadın geldi ve buraya taşındı. Burada köpek besliyor. Zaten evin bir tarafı yıkıldı, tanımadığımız kişiler yıkık binaya giriyor. Bu kadın gelenle gidenle kavga ediyor. Bu köpeklerle bu şekilde olmaz. Pislikten içeriye girilmiyor. Ben belediye ve ilgili yerlere dilekçe verdim. Herhangi bir sonuç çıkmadı. Kadın beni de şikayet etti. İki kadın kavga etmişler, kiracı kadın da kadını benim gönderdiğimi söylemiş. Ben kadını da nasıl kavga ettiklerini de görmedim. Onlarda mahkemelik olmuş. Benim hakkımda valiliğe şikayette bulunmuş ben de valiliğe dilekçemi verdim. Bu süreçten sonrada mahalledeki vatandaşlar imza topladı. Ben de imzalayıp mühürleyip valiliğe teslim ettim. Ben bu kadının nasıl biri olduğunu çözemedim. Tüm mahalle rahatsız. Kokudan yakınlarında oturanlar kapılarını pencerelerini açamıyor. Biz şikayetçi oluyoruz, ilgili birimler gelip bakıp gidiyorlar. Burada yaşayan kadın önüne geleni şikayet ediyor. Herkesle kavgalı. Bu köpeklerin buradan alınması lazım. Köpek beslensin, hayvanları seviyoruz ama bu şekilde olmaz. Vallahi ben de bu işi çözemedim. Yapacak bir şey de yok" dedi. Ayyıldız çifti: "Bu hayvan sevgisi değil resmen eziyet" Bahse konu evin yanındaki evde oturan Engin ve Negüz Ayyıldız çifti ise, "Buraya bir kiracı taşındı. O kadın da bizi şikayet etti. Biz de karakolla gidip ifade verdik. İsmini ben orada öğrendim. Kedileri öldüğü için bizi sorumlu tutuyor. Kokudan duramıyoruz. Kadın buraya taşındı iki ay sonra köpeği ölmüş evin önüne gömdü. Biz de kokudan duramıyoruz. Köpeğin ölüsünü buradan alın dedim almadılar. Mutfak camını kapısını açamıyorum. Yemek artıklarını buraya getiriyor, biriktiriyor. Köpeklerin ve kedilerin kimlikleri varmış o yüzden de bir şey yapamıyorlarmış. Bu hayvan sevgisi değil resmen eziyet. Böyle besleyeceğine hiç beslemesin daha iyi" şeklinde konuştu.