Yerel Haberler
Bursa
06 Aralık 2025 Cumartesi - 16:16 Osmangazi’de engelli bireyler ve aileleri kahvaltıda buluştu Toplumsal farkındalığı artırarak engelli bireylerin yaşamını kolaylaştırma amacıyla çalışmalarını yoğun şekilde sürdüren Osmangazi Belediyesi, geniş bir katılım ile engelli bireylere özel bir etkinlik düzenledi. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında çeşitli çalışmalara imza atan Osmangazi Belediyesi, bu kez Osmangazi Kent Lokantası’nda engelli bireyler için kahvaltı gerçekleştirdi. Etkinliğe Bursa Vali Yardımcısı Mustafa Güney, Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Şafak Sayan, Osmangazi Kent Konseyi Genel Sekreteri Mutlu Çınar, Demokratik Sol Parti Bursa İl Başkanı Mehmet Seskır, Osmangazi Kent Konseyi Engelliler Meclisi Başkanı Orhan Koca ile engelli bireyler ve aileleri katıldı. "Size verilen haklar lütuf değil, haktır" Engelli bireylere yönelik etkinliklerin sayısının artmasının memnuniyet verici olduğunu dile getiren Bursa Vali Yardımcısı Mustafa Güney, "Osmangazi Belediye Başkanımız Erkan Aydın’a çok teşekkür ediyorum, sadece bu güzel etkinlik için değil, diğer zamanlarda da engellilere yönelik yaptıkları için. İnşallah bu artarak devam eder. Engelli bireylere verilen haklar lütuf değildir, uluslararası sözleşmeler var. Birleşmiş Milletler’in engelli hakları sözleşmesi var, Türkiye bunu 2009’da imzaladı. Dolayısıyla bizim anayasamızın da üstünde bir kural, devlet engellilere bu hakları vermek zorunda. Sizlere verilen haklar lütuf değil, haktır. Hem Allah tarafından, hem kanun tarafından. Niye bunu söylüyorum? Haklarınızı arayın, isteyin. Biz eksiklikleri tamamlayalım." diye konuştu. "Daha erişilebilir bir yaşam oluşturmakla yükümlüyüz" Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Şafak Sayan da, engelin insanların hayatlarına konulmuş bir sınır olmadığını dile getirerek, "Engel, toplumun görmediği, hissetmediği, dikkate almadığı alanlarda başlar. Bizler bu sınırları kaldırmak, görünmez engelleri yok etmek ve herkes için daha erişilebilir bir yaşam oluşturmakla yükümlüyüz. Toplumun gerçek gücü, farklılıklarına değer vermesinde, eşitliği benimsemesinde, dayanışmayı büyütmesinde çıkar." ifadelerini kullandı. Etkinliklerin finali tiyatro oyunuyla gerçekleşecek Osmangazi Kent Konseyi Genel Sekreteri Mutlu Çınar ise, yoğun bir şekilde çalışmaların sürdüğünü vurgulayarak, "Osmangazi Belediyesi’nde engelli bireylere yönelik dördüncü etkinlik, yarın da Osmangazi Belediyesi’nin 3 Aralık’a yönelik etkinliklerinin finali tiyatro ile yapılacak." diyerek, tüm Bursalıları ‘Miras Değil Mübarek’ adlı tiyatro oyununa davet etti. Osmangazi Kent Konseyi Engelliler Meclisi Başkanı Orhan Koca da yaptığı açıklamada, büyük bir özveri ile çalıştıklarını kaydederek, "Hiçbir engelli birey evde kalmamalı. Özgürce dolaşabildiği bir Bursa için, Osmangazi için elimizden geleni fazlasıyla yapacağız." açıklamasında bulundu. Kahvaltının ardından çalan müzikler eşliğinde doyasıya eğlenen engelli bireyler, coşku dolu anlar yaşadı.
Uludağ Racing’ten büyük hedef: "Türkiye’nin en hızlı elektrikli yarış aracını üreteceğiz"
18 Kasım 2025 Salı - 16:14 Uludağ Racing’ten büyük hedef: "Türkiye’nin en hızlı elektrikli yarış aracını üreteceğiz" Uludağ Üniversitesi öğrencilerinden oluşan Uludağ Racing Formula SAE takımı, yerli elektrikli araç UR-06E ile Türkiye, Romanya ve Çin’de yarıştı. Çin’de piste çıkan ilk Türk takımı olan ekip, şimdi ise Türkiye’nin en hızlı Formula SAE aracını üretmeyi hedefliyor. Uludağ Üniversitesi öğrencilerinin oluşturduğu Uludağ Racing Formula SAE takımı, bu yıl ürettikleri elektrikli yarış aracı UR-06E ile Türkiye, Romanya ve Çin’de pistlere çıkarak önemli başarılar elde etti. Çin’de yarışan ilk Türk takımı olan Uludağ Racing Formula SAE Türkiye’de düzenlenen yarışlarda da Elektrikli Araç Genel Klasmanında ikincilik kazandı. Yaklaşık yüzde 67 yerlilik oranıyla üretilen UR-06E’nin pilleri, aküsü, şasesi ve aerodinamik kanatları öğrencilerce tasarlanıp atölyede üretildi. Uludağ Üniversitesi’nin sağladığı imkânlar ve sektörden alınan teknik desteklerle geliştirilen araç, elektrikli yarış teknolojileri alanında üniversite öğrencilerinin mühendislik kabiliyetini bir kez daha ortaya koydu. Bu yılki performans verilerine göre 0’dan 100 kilometre saat hıza 3.06 saniyede ulaşan araç için takım daha iddialı bir hedef belirledi. Yeni sezonda hızlanma süresini 2.04 saniyenin altına çekmek için yoğun bir Ar-Ge süreci yürüten öğrenciler, araçta kullanılan zincir aktarma sisteminin verimliliği artırılarak pist performansının üst seviyeye taşınması planlanıyor. Uludağ Üniversitesi Otomotiv Topluluğu’nca bu yıl 4’üncüsü gerçekleştirilen Otomotiv Topluluğu Seminerleri (OTTOSEM) programında sergilenen araç katılımcılardan tam not aldı. "Seneye Türkiye’nin yarışmalardaki en hızlı araç olma hedefiyle yola çıkıyoruz" Türkiye’nin en hızlı yerli yarış aracını yapmayı hedeflediklerini söyleyen Uludağ Üniversitesi Otomotiv Mühendisliği Öğrencisi ve Uludağ Racing Formula SAE Takımı Kaptanı Berkay Karakurt, "Racing Formula SAE takımımız Türkiye’deki en eski kulüplerden olmanın yanı sıra İngiltere ve Avrupa’da yarışlara katılan ilk Türk takımı olma özelliğini taşıyor. Bunun yanında 2020 yılında 5 içten yanmalı araç üreterek günümüze kadar geldik. 2020 yılının ardından pandemi ve deprem felaketleri yaşadık. Şimdi ise tekrar ayağa kalkarak elektrikli bir araçla pistlere geri döndük. Bu yıl UR-06E isimli aracımızın üretimini tamamladık. Bu araçla Türkiye, Romanya ve Çin olmak üzere 3 farklı yarışmaya katılım sağladı. Çin’de yarışmalara katılan ilk Türk takımı olduk. Türkiye’de yapılan yarışlarda Elektrikli Araç Genel Klasman’da ikincilik yaşadık. Seneye Türkiye’nin yarışmalardaki en hızlı araç olma hedefiyle yola çıkıyoruz. Hedefimiz bu şekilde" dedi. Yüzde 67 yerli Üretilen aracın yüzde 67’sinin üniversite öğrencileri tarafından gerçekleştiğini kalan kısımlarında hazır satın alındığını kaydeden Karakurt, "UR-06E isimli aracımızı tasarlarken 37 kişiydik. Fakat şu an takımımız 63 kişiden oluşmakta. Elektrik elektronik mühendisliği, makine mühendisliği, otomotiv mühendisliği, bilgisayar mühendisliği başta olmak üzere üniversitedeki tüm bölümlerden arkadaşlarımız bu takımda yer alıyor. Aracımız yüzde 67 yerlilik oranına sahip. Motoru yurt dışından temin ediyoruz. Piller bizim kendi üretimimiz. Okulumuzun sunmuş olduğu imkanlar dahilinde akü ve şaseyi kendimiz ürettik. Bunun dışında aracın kanatlarını da kendimiz yaptık. Aracımızın üretim süreci firmaların destekleri ve öğrenci arkadaşlarımızın gece gündüz demeden atölyede geçirmiş oldukları zamanlarla ortaya çıktı" ifadelerini kullandı. 0’dan 100’e 3.06 saniyede çıkıyor Hedeflerinde 2.04 saniyenin altında 0-100 gerçekleştirmek istediğini kaydeden Uludağ Racing Teknik Departman Süspansiyon Sorumlusu Furkan Avcı, "Aracımızın bu yılki verilerine göre 3.06 saniyede 0’dan 100’e çıkıyor. Bir sonraki hedefimiz bunu 2.04 saniyenin altına indirmek. Şu anda zincir aktarımı kullanıyoruz. Zincir aktarımından en büyük verimi alıp aracımızı en hızlı şekilde piste sürmeye hazırlanıyoruz. Aracımızın üretim süresi 6 ila 7 ay arasında değişiyor. Tabii yarış sezonu bitmeden bir sonraki sezon için Ar-Ge çalışmalarına başlıyoruz" dedi. OTTOSEM sanayi-üniversite iş birliğini güçlendiriyor OTTOSEM ile sanayicilerin tecrübelerini paylaştığı ortam oluşturduklarını söyleyen Otomotiv Topluluğu Yönetim Kurulu Başkanı Cengizhan İnan, "Otomotiv Topluluğu 15 yıl önce Uludağ Üniversitesi bünyesinde kuruldu. Kurulduğu günden günümüze amacımız, üniversite-sanayi işbirliğini sağlamak. Bu yıl 4’üncüsünü düzenlediğimiz OTTOSEM etkinliğimizin heyecanını yaşıyoruz. Bu etkinlikle birlikte otomotiv sanayicilerini misafir ederek bizlere değerli bilgilerini aktarmalarını sağlamak istiyoruz" şeklinde konuştu.
Uludağ Racing’ten büyük hedef: "Türkiye’nin en hızlı elektrikli yarış aracını üreteceğiz"
18 Kasım 2025 Salı - 16:09 Uludağ Racing’ten büyük hedef: "Türkiye’nin en hızlı elektrikli yarış aracını üreteceğiz" Uludağ Üniversitesi öğrencilerinden oluşan Uludağ Racing Formula SAE takımı, yerli elektrikli araç UR-06E ile Türkiye, Romanya ve Çin’de yarıştı. Çin’de piste çıkan ilk Türk takımı olan ekip, şimdi ise Türkiye’nin en hızlı Formula SAE aracını üretmeyi hedefliyor. Uludağ Üniversitesi öğrencilerinin oluşturduğu Uludağ Racing Formula SAE takımı, bu yıl ürettikleri elektrikli yarış aracı UR-06E ile Türkiye, Romanya ve Çin’de pistlere çıkarak önemli başarılar elde etti. Takım, Çin’de yarışan ilk Türk takımı olurken, Türkiye’de düzenlenen yarışlarda Elektrikli Araç Genel Klasmanında ikincilik kazandı. Yaklaşık yüzde 67 yerlilik oranıyla üretilen UR-06E’nin pilleri, aküsü, şasesi ve aerodinamik kanatları öğrenciler tarafından tasarlanıp atölyede üretildi. Uludağ Üniversitesi’nin sağladığı imkânlar ve sektörden alınan teknik desteklerle geliştirilen araç, elektrikli yarış teknolojileri alanında üniversite öğrencilerinin mühendislik kabiliyetini bir kez daha ortaya koydu. Bu yılki performans verilerine göre 0’dan 100 kilometre saat hıza 3.06 saniyede ulaşan araç için takım daha iddialı bir hedef belirledi. Yeni sezonda hızlanma süresini 2.04 saniyenin altına çekmek için yoğun bir AR-GE süreci yürüten öğrenciler, araçta kullanılan zincir aktarma sisteminin verimliliği artırılarak pist performansının üst seviyeye taşınması planlanıyor. Uludağ Üniversitesi Otomotiv Topluluğu tarafından bu yıl 4’üncüsü gerçekleştirilen Otomotiv Topluluğu Seminerleri (OTTOSEM) programında sergilenen araç katılımcılardan tam not aldı. "Seneye Türkiye’nin yarışmalardaki en hızlı araç olma hedefiyle yola çıkıyoruz" Türkiye’nin en hızlı yerli yarış aracını yapmayı hedeflediklerini söyleyen Uludağ Üniversitesi Otomotiv Mühendisliği Öğrencisi ve Uludağ Racing Formula SAE Takımı Kaptanı Berkay Karakurt, "Racing Formula SAE takımımız Türkiye’deki en eski kulüplerden olmanın yanı sıra İngiltere ve Avrupa’da yarışlara katılan ilk Türk takımı olma özelliğini taşıyor. Bunun yanında 2020 yılında 5 içten yanmalı araç üreterek günümüze kadar geldik. 2020 yılının ardından pandemi ve deprem felaketleri yaşadık. Şimdi ise tekrar ayağa kalkarak elektrikli bir araçla pistlere geri döndük. Bu yıl UR-06E isimli aracımızın üretimini tamamladık. Bu araçla Türkiye, Romanya ve Çin olmak üzere 3 farklı yarışmaya katılım sağladı. Çin’de yarışmalara katılan ilk Türk takımı olduk. Türkiye’de yapılan yarışlarda Elektrikli Araç Genel Klasman’da ikincilik yaşadık. Seneye Türkiye’nin yarışmalardaki en hızlı araç olma hedefiyle yola çıkıyoruz. Hedefimiz bu şekilde" dedi. Yüzde 67 yerli Üretilen aracın yüzde 67’sinin üniversite öğrencileri tarafından gerçekleştiğini kalan kısımlarında hazır satın alındığını kaydeden Karakurt, "UR-06E isimli aracımızı tasarlarken 37 kişiydik. Fakat şu an takımımız 63 kişiden oluşmakta. Takımdaki arkadaşlarımız elektrik elektronik mühendisliği, makine mühendisliği, otomotiv mühendisliği, bilgisayar mühendisliği başta olmak üzere üniversitedeki tüm bölümlerden arkadaşlarımız bu takımda yer alıyor. Aracımız yüzde 67 yerlilik oranına sahip. Motoru yurt dışından temin ediyoruz. Piller bizim kendi üretimimiz. Okulumuzun sunmuş olduğu imkanlar dahilinde akü ve şaseyi kendimiz ürettik. Bunun dışında aracın kanatlarını da kendimiz yaptık. Aracımızın üretim süreci firmaların destekleri ve öğrenci arkadaşlarımızın gece gündüz demeden atölyede geçirmiş oldukları zamanlarla ortaya çıktı" ifadelerini kullandı. 0’dan 100’e 3.06 saniyede çıkıyor Hedeflerinde 2.04 saniyenin altında 0-100 gerçekleştirmek istediğini kaydeden Uludağ Racing Teknik Departman Süspansiyon Sorumlusu Furkan Avcı, "Aracımızın bu yılki verilerine göre 3.06 saniyede 0’dan 100’e çıkıyor. Bir sonraki hedefimiz bunu 2.04 saniyenin altına indirmek. Şu anda zincir aktarımı kullanıyoruz. Zincir aktarımından en büyük verimi alıp aracımızı en hızlı şekilde piste sürmeye hazırlanıyoruz. Aracımızın üretim süresi 6 ila 7 ay arasında değişiyor. Tabi yarış sezonu bitmeden bir sonraki sezon için AR-GE çalışmalarına başlıyoruz" dedi. OTTOSEM sanayi-üniversite işbirliğini güçlendiriyor OTTOSEM ile sanayicilerin tecrübelerini paylaştığı ortam oluşturduklarını söyleyen Otomotiv Topluluğu Yönetim Kurulu Başkanı Cengizhan İnan, "Otomotiv Topluluğu 15 yıl önce Uludağ Üniversitesi bünyesinde kuruldu. Kurulduğu günden günümüze amacımız, üniversite-sanayi işbirliğini sağlamak. Bu yıl 4’üncüsünü düzenlediğimiz OTTOSEM etkinliğimizin heyecanını yaşıyoruz. Bu etkinlikle birlikte otomotiv sanayicilerini misafir ederek bizlere değerli bilgilerini aktarmalarını sağlamak istiyoruz" şeklinde konuştu.
Geleceğin üretim teknolojileri BUTEKOM’da
18 Kasım 2025 Salı - 16:07 Geleceğin üretim teknolojileri BUTEKOM’da Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı himayesinde düzenlenen Sanayi ve Teknoloji İş Birliği Kurulu (SANTEK) Zirvesi BUTEKOM’da gerçekleştirildi. "Geleceğin Üretim Teknolojileri Sürdürülebilirlik ve Dijitalleşme" temasıyla düzenlenen programın açılışına katılan Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Dr. Çetin Ali Dönmez, teknoloji üretmeyen sanayinin sürdürülebilir olmadığını belirterek, "Bugüne kadar yapılanlar sanayi bölgesiydi ancak Bursa, TEKNOSAB ile bunu teknoloji kavramı ile buluşturmaya öncülük etti. Bu anlayışın yaygınlaştırılması gerekiyor" dedi. Bursa sanayisine ilişkin politika ve stratejileri belirlemek, sorunları tartışmak ve çözüm üretmek amacıyla faaliyetlerini sürdüren Sanayi ve Teknoloji İş Birliği Kurulu (SANTEK) tarafından düzenlenen Geleceğin Üretim Teknolojileri Sürdürülebilirlik ve Dijitalleşme programı Bursa Teknoloji Koordinasyon ve Ar-Ge Merkezi’nde (BUTEKOM) gerçekleştirildi. Programın açılışına Bursa Valisi Erol Ayyıldız, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Bursa Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Aydın Bakoğlu ile kamu, üniversite ve özel sektör temsilcileri katıldı. BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Bursa’nın tarih boyunca ekonominin itici gücü olmuş önemli bir kent olduğunu söyledi. Bursa’nın Türkiye’de sanayinin merkezi olduğunu, 20 milyar dolara yakın ihracatının bulunduğunu ifade eden Başkan Burkay, "Bursa, BM üyesi 116 ülkeden daha iyi bir dış ticaret performansına sahip. Ancak önemli olan bunu sürdürebilmek. Mevcut rekabet ortamında zenginlik sahip olduğunuz kaynakları işleyebilme kabiliyeti ile ölçülüyor. Veriyi ne kadar işleyebildiğiniz ve üretime kazandırabildiğiniz önemli. Bu anlamda BUTEKOM gibi merkezlerin önemli bir itici gücü var" dedi. Programa ev sahipliği yapan BUTEKOM hakkında bilgiler paylaşan Başkan Burkay, "Gelişmiş ekonomilerde üniversiteler tek başına kalkınma odaklı entegrasyonu sağlayamadığında arayüz enstitüleri devreye girer. Akademik bilginin ticarileşmesini hızlandıran en etkili modellerden biri olan Güney Kore’deki KTDI’den ilham alarak 2008 yılında BUTEKOM’u kurduk. Bakanlığımızın destekleriyle BUTEKOM’u mükemmeliyet merkezleriyle büyüterek Türkiye’nin en nitelikli Ar-Ge altyapılarından birine dönüştürdük. Bugün BUTEKOM, binlerce firmamızın, yüzlerce akademisyenimizin, Ar-Ge merkezlerimizin ve doktoralı araştırmacılarımızın aynı ekosistemde birlikte çalıştığı benzersiz bir yapı haline geldi. Bu merkez, temel araştırmadan prototipe uzanan süreçleri bünyesinde barındıran bir tasarımla sektörlerimize çok güçlü bir destek sağlıyor. Bakanlığımızın desteğiyle BUTEKOM bünyesinde bugüne kadar yürüttüğümüz projeler de bu dönüşümün somut göstergeleri. Bugün düzenlediğimiz program kapsamındaki oturumlar, iş görüşmeleri ve diğer etkinliklerle kamu-üniversite-sanayi işbirliğini güçlendirecek bir ortamı sağlamış olacağız" diye konuştu. Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Dr. Çetin Ali Dönmez, Türkiye’nin üretim ve teknoloji vizyonuna yön veren şehirlerden biri olan Bursa’da olmaktan memnuniyet duyduğunu ifade etti. Bursa’nın tarih boyunca önemli bir ticaret kenti olduğunu ifade eden Dönmez, "Bursa tarihte Venedikli, Cenevizli, İranlı, Hintli tüccarların buluştuğu, farklı kültürlerin bir araya geldiği, tekstil ticaretinde öne çıkan bir şehirdi. Tarihi geçmişi ilham veren Bursa’nın geleceği, bugünkü iş insanı profiliyle de son derece parlak" dedi. Türkiye’nin büyüme yolculuğunda yeni bir dönüm noktasında olduğunu vurgulayan Dönmez, konuşmasına şöyle devam etti: "Yeni büyüme hikayemizin temelinde teknoloji, Ar-Ge ve inovasyon olması gerekiyor. Aksi takdirde orta gelir tuzağından çıkamayız. Bundan 20 yıl önce Türkiye’nin Ar-Ge harcamalarının milli gelire oranı binde 5’ti, bugün yüzde 1,46’ya yükseldi. Neredeyse 3 kat artış sağladık. AB ülkelerinde ise 20 yıl önce bu oran yüzde 1,5 civarındaydı, bugün 2,20’lerde. Çok önemli bir aşama kaydettik. Ancak İsrail’in yüze 6, Güney Kore’nin yüze 5, ABD’nin ise yüze 3,5’un üzerinde olduğunu düşünürsek önümüzde gidilecek hala çok yol var" diye konuştu. Avrupa Birliği ülkelerinde Ar-Ge harcamalarının önemli kısmının özel sektör tarafından yapıldığını hatırlatan Dönmez, "Son dönemde ibre bizde de özel sektöre döndü ama ivmelenmesi lazım. Bursalı iş insanlarının vizyonerliği burada çok kritik." dedi. Son iki yılda döviz kurundaki gelişmelere de değinen Dönmez, "Bu süreçte düşük ve orta-düşük teknolojili ihracatımız yatay seyrederken, orta-yüksek ve yüksek teknolojili ihracatımız büyümeye devam ediyor. Katma değerli üretimde kâr yüksekse, döviz kuru baskısı sizi o kadar etkilemiyor. Bunun temelinde Ar-Ge ve tasarım var. Teknoloji üretemeyen sanayi, sürdürülebilir değildir. Kendi teknolojimizi geliştirmeli, tedarik zincirinde dışa bağımlılığı azaltmalıyız" değerlendirmesinde bulundu. Bursa’da 165 Ar-Ge ve tasarım merkezi ile 2 teknopark bulunduğunu belirten Dönmez, sözlerini şöyle tamamladı: "ABD’nin başkenti Washington, en büyük şehri New York, en iyi üniversiteleri ise Boston’da. Bursa da bu modelden esinlenmeli. Mevcut konjonktürü kullanarak birkaç kutupta, çekim alanı oluşturacak, bilim ve teknoloji insanını bu şehre kazandıracak bir yol izlenmeli. Kazandığınız parayı önce işletmeyi büyütmek yerine Ar-Ge’yi büyütmeye harcayın. Nitelikli insan çalıştırırsanız kârlılık kendiliğinden artar." diye konuştu. BTSO öncülüğünde hayata geçen TEKNOSAB projesine de değinen Bakan Yardımcısı Dönmez, "Bugüne kadarki OSB’ler sanayi bölgesiydi, Bursa, TEKNOSAB ile işin içine teknoloji koymayı akıl etti. Emeği geçenleri tebrik ediyorum" dedi. Bursa Valisi Erol Ayyıldız, Bursa’nın stratejik konumu, güçlü üretim kabiliyeti ve nitelikli insan kaynağı ile Türkiye’nin öncü şehirlerinden biri olduğunu ifade etti. Kentte tekstil ve dokumacılıkla temelleri atılan sanayi geleneğinin, 1961’de kurulan ilk organize sanayi bölgesi ile güçlendiğini, milli gurur yerli otomobille taçlandığını belirten Vali Ayyıldız, "Kamu-üniversite-sanayi iş birliğinin geliştirilmesi amacıyla oluşturulan SANTEK tarafından hayata geçirilen Sürdürülebilirlik ve Dijitalleşme Programı, dijitalleşmenin sağladığı veri temelli karar alma süreçleriyle birleştirildiğinde işletmelerimize büyük avantaj sağlayacak, yüksek katma değerli üretim süreçlerine önemli katkı sunacaktır. Programın hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür ediyorum" dedi. Bursa Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Aydın Bakoğlu, "Sanayi şehri Bursa’mız; üretim, ihracat ve istihdamın lokomotifi konumundadır. Bursa’da tüm sektör bileşenlerinin çabaları somut başarılara dönüşmektedir. Bu potansiyeli daha yukarı taşımak ve sürdürülebilir kılmak adına bu zirveyi düzenliyoruz. Güçlü bir iş birliğinin eseri olan bu zirveyle Ar-Ge ve iş birliği imkânlarıyla üretimimizin geleceğine kalıcı değer katmayı hedefliyoruz. Destek veren herkese teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. Açılış konuşmalarının ardından "Sürdürülebilir Ar-Ge ve İnovasyon" paneliyle devam eden program, gün boyu süren oturumlar, b2b ve networking etkinlikleri ile tamamlandı.
Mustafakemalpaşa ilçesinin altyapısı, yeniden inşa ediliyor
18 Kasım 2025 Salı - 15:16 Mustafakemalpaşa ilçesinin altyapısı, yeniden inşa ediliyor Bursa’nın altyapısını güçlendirmek ve yaşam kalitesini yükseltmek adına çalışmalarını sürdüren Büyükşehir Belediyesi, Mustafakemalpaşa’da içme suyu şebeke hattından arıtma tesisine, üstyapıdan kanalizasyon-yağmur hattına kadar birçok alanda yaklaşık 600 milyon liralık yatırımı hayata geçirdi. ‘Gülümseyen ve Gelişen Bursa’ hedefiyle gece gündüz demeden önemli projeler geliştiren Büyükşehir Belediyesi, 17 ilçenin yaşam standartlarını yükseltmek için yoğun mesai harcıyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından BUSKİ Genel Müdürlüğü aracılığıyla Mustafakemalpaşa ilçesinde Nisan 2024 tarihinden bu yana toplam 600 milyon liralık yatırım gerçekleştirildi. "58 kilometre uzunluğunda şebeke hattı" Mustafakemalpaşa’nın merkezinde ve kırsal bölgedeki Çaltılıbük, Devecikonağı, Gündoğdu, Güveçdere, Kabulbaba, Kapaklıoluk, Kestelek, Paşalar ve Şehriman mahallelerinde toplam 58 kilometre uzunluğunda şebeke hattı imalatı gerçekleştirildi. Altyapı yatırım çalışmaları aralıksız bir şekilde devam ederken, Yenice, Kestelek, Akarca, Çömlekçi, Işıklar, Çamlıca mahallerinde 6 adet su deposu inşaatı tamamlandı. İlçe genelinde yaşanabilecek su sıkıntılarının önüne geçilmesi amacıyla 7 adet kuyu hattı için toplam 4,5 kilometre 400 minimetre çelik boru imalatı yapıldı. Bu imalatla birlikte 7 adet kuyu hattı devreye alınarak Tatkavaklı İçmesuyu Arıtma Tesisi’nden toplam 50 litre/saat arıtılmış su şebeke hattına verildi. "Atıksu Arıtma Tesisi revizyonu tamamlandı" BUSKİ Genel Müdürlüğü tarafından Mustafakemalpaşa ilçesinde Kapaklıoluk, Lalaşahin, Paşalar ve Yunusemre mahalleleri başta olmak üzere toplam 19 kilometre kanalizasyon hattı ile 7 kilometre yağmursuyu hattı imalatı tamamlandı. Kömürcükadı-Şapçı mahallelerinde 1 adet 1296 metreküp kapasiteli Atıksu Arıtma Tesisi revizyonunu tamamlayan ekipler, Yalıntaş, Fevzidede ve Tatkavaklı mahallelerinde terfi merkezi yapım işini de sürdürüyor. Mustafakemalpaşa’nın üstyapı yatırımlarını da hızla sürdüren Büyükşehir Belediyesi, bu kapsamda ilçe genelinde toplam 7 bin ton asfalt kaplama, 9 bin ton asfalt yama ve 230 bin metrekare sathi kaplama imalatı yaptı. Ayrıca muhtelif mahallelerde toplam 100 bin metrekare parke imalatı da yapıldı. Mustafakemalpaşa Bursa Caddesi’nde yapılan çalışmaları yerinde inceleyen Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, yıllardır konuşulan yağmur suyu ve kanalizasyon suyu hattının ayrılması işlemini göreve geldikten sonra programa alarak başlattıklarını dile getirdi. Yıl sonuna kadar bu hattı bitireceklerini açıklayan Başkan Mustafa Bozbey, aynı hat üzerinde içme suyu hattını da gerçekleştireceklerini belirtti. Çalışmaların merkezin yanında kırsal bölgelerde de devam ettiğini söyleyen Başkan Bozbey, "Altyapıyı nitelikli yapar ve önem verirseniz, üst yapıyı çok daha rahat yaparsınız. Bizim anlayışımız altyapının sorunlarını çözmek. İlçe genelinde su sıkıntısının önüne geçmek adına 7 adet kuyu suyunu açtık. Toplamda 19 kilometre kanalizasyon hattını tamamladık" dedi. Yıllardır Tatlıkavaklı’da altyapı sorunlarının birikerek bugünlere geldiğini anlatan Başkan Mustafa Bozbey, "Yakın sürede altyapı çalışmalarını başlatacağız. Böylece Tatlıkavaklı’da oturan insanların da gülümsemesini sağlayacağız. Altyapı yaparken mahallelerin taş parke ihtiyaçlarını da karşılıyoruz. Güzel geri bildirimler alıyoruz. Dönemin sonuna kadar muhtarlarımızın taleplerinin genelini tamamlamayı hedefliyoruz. Göreve geldiğimizde Mustafakemalpaşa ilçesine yaklaşık 600 milyon lira civarında yatırım payı ayırmıştık. Bunun tamamını da kullandık. Altyapı sorunlarının tamamını çözerek Mustafakemalpaşa‘da sorunların konuşulmadığı bir süreci başlatmak istiyoruz" diye konuştu. Mustafakemalpaşalı mahalle muhtarları da yapılan çalışmalardan duydukları memnuniyeti dile getirerek Başkan Mustafa Bozbey’e teşekkür etti.
İnegöl’de çıkmaz sokaklar ulaşıma açılıyor
18 Kasım 2025 Salı - 13:47 İnegöl’de çıkmaz sokaklar ulaşıma açılıyor İnegöl Belediyesi, şehir içi ulaşım ağını geliştirme adına sürdürdüğü çalışmalarla çıkmaz sokakları açarak kesintisiz ulaşım konforu sağlıyor. İnegöl Belediyesi’nin şehir içi trafiğine yönelik çalışmaları sürüyor. Bir yandan mahalle otoparklarıyla parklanma sorunlarına çözüm üretilirken, bir yandan da ulaşım ağını güçlendirecek adımlar atılmaya devam ediliyor. Bu kapsamda özellikle çıkmaz sokakların açılması adına hummalı bir çalışma yürütülüyor. Son olarak Orhaniye Mahallesinde çıkmaz sokağın ulaşıma açılması için çalışma başlatıldı. Orhaniye Mahallesi Hacı Muharrem Çıkmazında yürütülen kamulaştırma çalışmaları tamamlandı, çıkmaz sokağın Çömlekçiler Sokak ile bağlantılı hale gelmesine engel olan yapının yıkımları gerçekleştirildi. Bu sayede Hacı Muharrem Çıkmazı artık Çömlekçiler Sokak ile bağlantılı bir sokağa dönüşmüş oldu. Yıkım çalışmalarının ardından sokakta zemin düzenlemesi de yapılarak yeni sokak ulaşıma açılmış olacak. Bu çalışmayı Belediye Başkanı Alper Taban da sosyal medya hesaplarından duyurdu. "Mahallelerimize nefes aldırmaya devam ediyoruz" mesajıyla yıkım çalışmalarını paylaşan Başkan Taban, "Orhaniye Mahallesi Hacı Muharrem Çıkmazında yürüttüğümüz kamulaştırma çalışmalarıyla çıkmaz sokak artık Çömlekçiler Sokak ile bağlantılı hale geldi" dedi.
Başkan Yılmaz, Vakıf Mahallesinde
18 Kasım 2025 Salı - 13:35 Başkan Yılmaz, Vakıf Mahallesinde Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, mahalle mahalle gezerek vatandaşlarla buluşuyor, sorunlara çözüm üretip, projeleri inceliyor. Yıldırım Kaymakamı Metin Esen ile birlikte Vakıf Mahallesi’ni ziyaret eden Başkan Oktay Yılmaz, Muhtar Nazım Canpolat ve mahalle sakinleriyle bir araya geldi. Bölgede yürütülen projeler ve çalışmalar hakkında vatandaşlara bilgi veren Başkan Yılmaz, mahalle sakinlerinin talep ve istekleriyle tek tek ilgilendi. Yıldırım’da, ‘Yerinde ve birlikte yönetim’ anlayışı ile çalıştıklarını vurgulayan Başkan Oktay Yılmaz, "Göreve geldiğimiz günden bu yana hep ortak akıl vurgusu yapıyoruz. ‘Yıldırım’ı, Yıldırımlılarla birlikte yöneteceğiz’ demiştik. Bu sözümüzün gereği olarak Yıldırım’ı mahalle mahalle gezip, vatandaşlarımızla buluşuyoruz. Onların taleplerini, önerilerini ve şikayetlerini doğrudan ilk ağızdan dinliyoruz. Mevcut sorunları yerinde görüp, çözümü de yerinde üretiyoruz" ifadelerini kullandı. Her hafta mahalle ziyaretleri yaptığını belirten Başkan Oktay Yılmaz, "Vatandaşlarla buluşmadan, esnafı dinlemeden, mahalleleri sokak sokak gezmeden üretilen hizmetin yeteri kadar faydalı olmayacağına inanıyoruz. Mahallelerimizin hangi hizmete ihtiyacı olduğunu, o mahallenin sakinlerinden daha iyi kimse bilemez. Bu yüzden projelerimizi sahada, hemşehrilerimizle birlikte şekillendiriyoruz. Bugün de Kaymakamımız ile birlikte Vakıf Mahallemizi ziyaret ettik. Hem muhtarımızla hem de hemşehrilerimizle bir araya gelip ihtiyaçları, talepleri görüştük" dedi.