Yerel Haberler
Çankırı
17 Aralık 2025 Çarşamba - 15:14 Çankırı’da Kasım ayında 254 konut satıldı Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan verilere göre, Çankırı’da 2025 yılı Kasım ayında toplam 254 konut satıldı. Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı (TÜİK) 2025 yılı Kasım ayı Konut Satış İstatistikleri haber bültenini açıkladı. TÜİK Başkanlığı tarafından verilen bilgiye göre, Çankırı’da 2025 yılı Kasım ayında toplam 254 konut satıldı. Kasım ayı genelindeki konut satışları, bir önceki yılın aynı ayına göre 41 adet azalış gösterdi. Çankırı Merkez ilçesinde Kasım ayında 147 adet konut satışı gerçekleşirken, merkez ilçedeki satışların il genelindeki payı yüzde 57,9 olarak kaydedildi. Çankırı genelinde ipotekli konut satışları Kasım ayında 31 adet olarak açıklandı. İpotekli konut satışları geçen yılın aynı ayına göre 6 adet artarken, bu satışların toplam konut satışları içindeki payı yüzde 12,2 olarak gerçekleşti. İpotekli satılan konutların 9 tanesi ilk defa satılan konutlardan oluşurken, diğer 22 tanesinin ise ikinci el satış olduğu görüldü. Diğer konut satışları ise bir önceki yılın aynı ayına göre 47 adet azalarak 223 adet oldu ve Kasım ayında diğer satışların toplam konut satışları içindeki payı yüzde 87,8 olarak belirlendi. Kasım ayında Çankırı genelinde ilk el satılan konut sayısı bir önceki yılın aynı ayına göre 15 adet azalarak 90 adet oldu. İlk kez satılan konutların toplam konut satışları içindeki payı yüzde 35,4 olarak hesaplandı. Çankırı genelinde ikinci el konut satışları ise bir önceki yılın aynı ayına göre 26 adet azalarak 164 adet olarak gerçekleşti. Toplam konut satışları içinde ikinci el satışların payı ise yüzde 64,6 oldu.
(Düzeltme) Merakla başladılar, şehrin ’uçan adamlar’ı oldular
23 Ağustos 2025 Cumartesi - 13:40 (Düzeltme) Merakla başladılar, şehrin ’uçan adamlar’ı oldular Çankırı’da izledikleri paraşütçülerden etkilenen iki hava tutkunu, aldıkları eğitimle paramotor ve yamaç paraşütüyle uçmaya başladı. Her fırsatta tutkuları için uçuş yapan sporcular, şehrin ’uçan adamlar’ı olarak anılıyor. Ali Demir ile Serhat Uludağ, izledikleri hava sporları gösterilerinden etkilenerek havacılıkla ilgilenmeye başladı. Ali Demir ile Serhat Uludağ’ın bu ilgisi zamanla profesyonel bir uğraşa dönüştü. Paramotor ve yamaç paraşütüyle ilgilenmeye başlayan sporcular, aldıkları eğitimlerin ardından kendi paramotorlarıyla gökyüzünde süzülmeye başladı. Çankırı Sportif Havacılık Spor Kulübü Başkanı ve Türkiye Hava Sporları Federasyonu il temsilcisi olan Ali Demir ile Serhat Uludağ, vatandaşlardan yaptıkları spor için büyük ilgi görüyor. "Memlekette, ‘uçan adam’ olarak tanınmaya başladık" Her fırsatta uçuş yaptığını ifade eden Serhat Uludağ, "Bu spora tamamen izleyerek merak saldım. Ardından memleketimize havacılık konusunda ne yapabilirim diye düşünerek araştırmalar yaptım. Daha sonra en uygunu bana paramotor geldi. Memleketime de farklı bir aktivite katmak istedim. Eğitimini aldıktan sonra motorumu aldım. Uygun hava şartlarını bulduğumda Çankırı’nın birçok yerinde uçuşlarımı yapıyorum. Uçmak, çok güzel bir şey. Gerçekten bağımlılık yapıyor. Tarifi yok, yaşamak gerekir. Bu sporu herkese tavsiye ederim. Uçuş öncesinde hava tahminlerine bakılması gerekli. Uçuş esnasında oluşabilecek olumsuzluklara karşı yedek paraşüt ve ekipmanlarım mevcut. Bu sporda en önemli olan güvenliktir. Memlekette, ‘uçan adam’ olarak tanınmaya başladık. Uçmak isteyenler, fotoğraf çekinmek isteyenler izlemek isteyenler de. Vatandaşlardan güzel tepkiler alıyorum" dedi. "Bir izleyici olarak yamaç paraşütü ile tanıştım" Paraşüt sporculuğuna merak üzerine başladığını ifade eden Ali Demir ise, "2008 yılında Türk Hava Kurumu’nda model uçak kursu aldım. Havacılıkla tanışmam bugün oldu. Daha sonra 2011 senesinde uluslararası Bayramören yarışmasında bir izleyici olarak yamaç paraşütü ile tanıştım. 2012 yılında da Türk Hava Kurumu’nun açmış olduğu yamaç paraşütü başlangıç kursuna katılmak suretiyle bu spora başladım. O günden bu yana sürekli uçuyorum. Ulusal ve uluslararası yarışmalarda da Çankırı’yı temsil etmeye çalışıyorum" ifadelerini kullandı.
Merakla başladılar, şehrin ’uçan adamlar’ı oldular
23 Ağustos 2025 Cumartesi - 13:22 Merakla başladılar, şehrin ’uçan adamlar’ı oldular Çankırı’da izledikleri paraşütçülerden etkilenen iki hava tutkunu, aldıkları eğitimle paramotor ve yamaç paraşütüyle uçmaya başladı. Her fırsatta tutkuları için uçuş yapan sporcular, şehrin ’uçan adamlar’ı olarak anılıyor. Ali Demir ile Serhat Uludağ, izledikleri hava sporları etkinliklerinden etkilenerek havacılıkla ilgilenmeye başladı. Ali Demir ile Serhat Uludağ’ın bu ilgisi zamanla profesyonel bir uğraşa dönüştü. Paramotor ve yamaç paraşütüyle ilgilenmeye başlayan sporcular, aldıkları eğitimlerin ardından kendi paramotorlarıyla gökyüzünde süzülmeye başladı. Çankırı Sportif Havacılık Spor Kulübü Başkanı ve Türkiye Hava Sporları Federasyonu il temsilcisi olan Ali Demir ile Serhat Uludağ, vatandaşlardan yaptıkları spor için büyük ilgi görüyor. "Memlekette, ‘uçan adam’ olarak tanınmaya başladık" Her fırsatta uçuş yaptığını ifade eden Serhat Uludağ, "Bu spora tamamen izleyerek merak saldım. Ardından memleketimize havacılık konusunda ne yapabilirim diye düşünerek araştırmalar yaptım. Daha sonra en uygunu bana paramotor geldi. Memleketime de farklı bir aktivite katmak istedim. Eğitimini aldıktan sonra motorumu aldım. Uygun hava şartlarını bulduğumda Çankırı’nın birçok yerinde uçuşlarımı yapıyorum. Uçmak, çok güzel bir şey. Gerçekten bağımlılık yapıyor. Tarifi yok, yaşamak gerekir. Bu sporu herkese tavsiye ederim. Uçuş öncesinde hava tahminlerine bakılması gerekli. Uçuş esnasında oluşabilecek olumsuzluklara karşı yedek paraşüt ve ekipmanlarım mevcut. Bu sporda en önemli olan güvenliktir. Memlekette, ‘uçan adam’ olarak tanınmaya başladık. Uçmak isteyenler, fotoğraf çekinmek isteyenler izlemek isteyenler de. Vatandaşlardan güzel tepkiler alıyorum" dedi. "Bir izleyici olarak yamaç paraşütü ile tanıştım" Paraşüt sporculuğuna merak üzerine başladığını ifade eden Ali Demir ise, "2008 yılında Türk Hava Kurumu’nda model uçak kursu aldım. Havacılıkla tanışmam bugün oldu. Daha sonra 2011 senesinde uluslararası Bayramören yarışmasında bir izleyici olarak yamaç paraşütü ile tanıştım. 2012 yılında da Türk Hava Kurumu’nun açmış olduğu yamaç paraşütü başlangıç kursuna katılmak suretiyle bu spora başladım. O günden bu yana sürekli uçuyorum. Ulusal ve uluslararası yarışmalarda da Çankırı’yı temsil etmeye çalışıyorum" ifadelerini kullandı.
Merakla başladılar, şehrin ’uçan adamlar’ı oldular
23 Ağustos 2025 Cumartesi - 13:17 Merakla başladılar, şehrin ’uçan adamlar’ı oldular Çankırı’da izledikleri paraşüt etkinliklerinden etkilenen iki hava tutkunu, aldıkları eğitimle paramotor ve yamaç paraşütüyle uçmaya başladı. Her fırsatta tutkuları için uçuş yapan sporcular, şehrin ’uçan adamlar’ı olarak anılıyor. Çankırı’da hava sporlarına ilgi duyan Ali Demir ile Serhat Uludağ, izledikleri hava sporları etkinliklerinden etkilenerek havacılıkla ilgilenmeye başladı. Ali Demir ile Serhat Uludağ’ın bu ilgisi zamanla profesyonel bir uğraşa dönüştü. Paramotor ve yamaç paraşütüyle ilgilenmeye başlayan sporcular, aldıkları eğitimlerin ardından kendi paramotorlarıyla gökyüzünde süzülmeye başladı. Çankırı Sportif Havacılık Spor Kulübü Başkanı ve Türkiye Hava Sporları Federasyonu il temsilcisi olan Ali Demir ile Serhat Uludağ, vatandaşlardan yaptıkları spor için büyük ilgi görüyor. "Memlekette, ‘uçan adam’ olarak tanınmaya başladık" Her fırsatta uçuş yaptığını ifade eden Serhat Uludağ, "Bu spora tamamen izleyerek merak saldım. Ardından memleketimize havacılık konusunda ne yapabilirim diye düşünerek araştırmalar yaptım. Daha sonra en uygunu bana paramotor geldi. Memleketime de farklı bir aktivite katmak istedim. Eğitimini aldıktan sonra motorumu aldım. Uygun hava şartlarını bulduğumda Çankırı’nın birçok yerinde uçuşlarımı yapıyorum. Uçmak, çok güzel bir şey. Gerçekten bağımlılık yapıyor. Tarifi yok, yaşamak gerekir. Bu sporu herkese tavsiye ederim. Uçuş öncesinde hava tahminlerine bakılması gerekli. Uçuş esnasında oluşabilecek olumsuzluklara karşı yedek paraşüt ve ekipmanlarım mevcut. Bu sporda en önemli olan güvenliktir. Memlekette, ‘uçan adam’ olarak tanınmaya başladık. Uçmak isteyenler, fotoğraf çekinmek isteyenler izlemek isteyenler de. Vatandaşlardan güzel tepkiler alıyorum" dedi. "Bir izleyici olarak yamaç paraşütü ile tanıştım" Paraşüt sporculuğuna merak üzerine başladığını ifade eden Ali Demir ise, "2008 yılında Türk Hava Kurumu’nda model uçak kursu aldım. Havacılıkla tanışmam bugün oldu. Daha sonra 2011 senesinde uluslararası Bayramören yarışmasında bir izleyici olarak yamaç paraşütü ile tanıştım. 2012 yılında da Türk Hava Kurumu’nun açmış olduğu yamaç paraşütü başlangıç kursuna katılmak suretiyle bu spora başladım. O günden bu yana sürekli uçuyorum. Ulusal ve uluslararası yarışmalarda da Çankırı’yı temsil etmeye çalışıyorum" ifadelerini kullandı. (BG-MK-
Çankırı tuzu bu kavunun tadına tat katıyor
19 Ağustos 2025 Salı - 13:38 Çankırı tuzu bu kavunun tadına tat katıyor Çankırı’da yetiştirilen kavunlar, bölgedeki toprağın tuzlu yapısı sebebiyle daha tatlı oluyor. Kavunun özellikleriyle ilgili bilgiler veren Prof. Dr. Hüdayi Ercoşkun, "Çankırı topraklarının tuzlu oluşu, burada yetişen ürünler için bir stres faktörüdür" dedi. 35 milyon yıl önce Tetis Okyanusu’nun kurumasıyla Çankırı’da oluşan tuz madenleri, yalnızca yer altındaki tuz rezerviyle değil, tuz yataklarından akan sularla da dikkat çekiyor. Yapılan analizlerde, bu kaynak sularının yüzde 24,5 oranında tuz içerdiği ve bu oranın okyanus suyunun 7-8 katı olduğu ortaya koyuldu. Bölgedeki tarım arazilerinde tuzlu su ve topraktaki tuz minarelleri, hasat edilen Çankırı kavununun tadına tat katıyor. Kavunlar, tuz stresine maruz kaldıklarında savunma mekanizmalarını devreye sokuyor ve daha fazla şeker üretmeye başlıyor. Tuzla ilgili araştırmalar yapan Prof. Dr. Hüdayi Ercoşkun, Çankırı’da yetişen kavunların tuzun etkisiyle, diğer kavun türlerine göre daha lezzetli olduğunu ifade etti. "Çankırı kavunu, diğer kavunlara göre hem daha kokulu, hem de tatlı oluyor" Kavunların tuz stresinden fazla büyüyemediğini ama lezzetli olduğunu söyleyen Prof. Dr. Hüdayi Ercoşkun, "Çankırı, tuzu ile ünlü bir ilimiz. Çankırı’nın tuzu ile meşhur olması, tarımsal ürünleri için de büyük bir potansiyel taşıyor. Çankırı topraklarının tuzlu oluşu, burada yetişen ürünler için bir stres faktörüdür. Bu stres faktörüne karşı bitkiler, kendilerini öz sularında şeker ve mineral biriktirerek koruyorlar. Çankırı’nın tuzlu toprağında yetişen kavunlar, bu sebeple daha fazla şeker, daha fazla fenolik madde, daha fazla koku bileşenleri içeriyor. Bu sebeple de Çankırı kavunu, diğer kavunlara göre hem daha kokulu, hem de tatlı oluyor. Bu kavunlar tuz stresinden dolayı çok fazla büyüyemiyorlar. Bu kavunun özelliği de burada yatıyor" diye konuştu. "Tarlada tuzlu su ile sulanan kavun daha tatlı olur" Tuzlu suyun kavuna tat verdiğini söyleyen Mehmet Çınar ise "Çankırı kavunu Kızılırmak ilçesinde yetişir. Tarlada tuzlu su ile sulanan kavun daha tatlı olur. Tuzlu su kavuna yarar. Çankırı, kavun ekimi için çok uygun bir yer. Tuz iyi geliyor, Çankırı’nın bereketini temsil ediyor" ifadelerini kullandı. "Tuzlu toprakta yetişir ve kokusu güzel olur" Tuzlu toprakta yetişmesi sebebiyle kokusunun ve tadının güzel olduğunu söyleyen Mustafa Murat, "Çankırı kavunu toprağın altın sarısını tebessüm ediyor. Tuzlu toprakta yetişir ve kokusu güzel olur. Bu kavunun tadına bakan bir daha unutmaz. Çankırı kavununda, Allah’ın verdiği bir bereket vardır" dedi. "Kilosunu 20 TL’den satışa sunuyoruz" Kavunların kilosunun 20 TL’den satışa sunulduğunu söyleyen kavun satıcısı Seda Çınar da, "Kavunlarımız Kızılırmak ilçesinde yetişmektedir, Çankırı’ya aittir. Kilosunu 20 TL’den satışa sunuyoruz. Kırkağaç, ondilim ve karakavun olmak üzere üç çeşit kavunumuz vardır. Kavun sezonu açıldı, satışlarımız iyi" şeklinde konuştu.
Çankırı tuzu bu kavunun tadına tat katıyor
19 Ağustos 2025 Salı - 13:26 Çankırı tuzu bu kavunun tadına tat katıyor Çankırı’da yetiştirilen kavunlar, bölgedeki toprağın tuzlu yapısı sebebiyle daha tatlı oluyor. Kavunun özellikleriyle ilgili bilgiler veren Prof. Dr. Hüdayi Ercoşkun, "Çankırı topraklarının tuzlu oluşu, burada yetişen ürünler için bir stres faktörüdür" dedi. 35 milyon yıl önce Tetis Okyanusu’nun kurumasıyla Çankırı’da oluşan tuz madenleri, yalnızca yer altındaki tuz rezerviyle değil, tuz yataklarından akan sularla da dikkat çekiyor. Yapılan analizlerde, bu kaynak sularının yüzde 24,5 oranında tuz içerdiği ve bu oranın okyanus suyunun 7-8 katı olduğu ortaya koyuldu. Bölgedeki tarım arazilerinde tuzlu su ve topraktaki tuz mineralleri, hasat edilen Çankırı kavununun tadına tat katıyor. Kavunlar, tuz stresine maruz kaldıklarında savunma mekanizmalarını devreye sokuyor ve daha fazla şeker üretmeye başlıyor. Tuzla ilgili araştırmalar yapan Prof. Dr. Hüdayi Ercoşkun, Çankırı’da yetişen kavunların tuzun etkisiyle, diğer kavun türlerine göre daha lezzetli olduğunu ifade etti. "Çankırı kavunu, diğer kavunlara göre hem daha kokulu, hem de tatlı oluyor" Kavunların tuz stresinden fazla büyüyemediğini ama lezzetli olduğunu söyleyen Prof. Dr. Hüdayi Ercoşkun, "Çankırı, tuzu ile ünlü bir ilimiz. Çankırı’nın tuzu ile meşhur olması, tarımsal ürünleri için de büyük bir potansiyel taşıyor. Çankırı topraklarının tuzlu oluşu, burada yetişen ürünler için bir stres faktörüdür. Bu stres faktörüne karşı bitkiler, kendilerini öz sularında şeker ve mineral biriktirerek koruyorlar. Çankırı’nın tuzlu toprağında yetişen kavunlar, bu sebeple daha fazla şeker, daha fazla fenolik madde, daha fazla koku bileşenleri içeriyor. Bu sebeple de Çankırı kavunu, diğer kavunlara göre hem daha kokulu, hem de tatlı oluyor. Bu kavunlar tuz stresinden dolayı çok fazla büyüyemiyorlar. Bu kavunun özelliği de burada yatıyor" diye konuştu. "Tarlada tuzlu su ile sulanan kavun daha tatlı olur" Tuzlu suyun kavuna tat verdiğini söyleyen Mehmet Çınar ise, "Çankırı kavunu Kızılırmak ilçesinde yetişir. Tarlada tuzlu su ile sulanan kavun daha tatlı olur. Tuzlu su kavuna yarar. Çankırı, kavun ekimi için çok uygun bir yer. Tuz iyi geliyor, Çankırı’nın bereketini temsil ediyor" ifadelerini kullandı. "Tuzlu toprakta yetişir ve kokusu güzel olur" Tuzlu toprakta yetişmesi sebebiyle kokusunun ve tadının güzel olduğunu söyleyen Mustafa Murat, "Çankırı kavunu toprağın altın sarısını tebessüm ediyor. Tuzlu toprakta yetişir ve kokusu güzel olur. Bu kavunun tadına bakan bir daha unutmaz. Çankırı kavununda, Allah’ın verdiği bir bereket vardır" dedi. "Kilosunu 20 TL’den satışa sunuyoruz" Kavunların kilosunun 20 TL’den satışa sunulduğunu söyleyen kavun satıcısı Seda Çınar da, "Kavunlarımız Kızılırmak ilçesinde yetişmektedir, Çankırı’ya aittir. Kilosunu 20 TL’den satışa sunuyoruz. Kırkağaç, ondilim ve karakavun olmak üzere üç çeşit kavunumuz vardır. Kavun sezonu açıldı, satışlarımız iyi" şeklinde konuştu.
Polis memuru sevgilisi tarafından darp edilen kadın: "Can güvenliğim yok"
15 Ağustos 2025 Cuma - 11:27 Polis memuru sevgilisi tarafından darp edilen kadın: "Can güvenliğim yok" Çankırı’da, erkek arkadaşı olan polis memuru tarafından darp ve ölümle tehdit edildiğini iddia eden üniversite öğrencisi, "3 yıllık erkek arkadaşımdı, neler yapabileceğini biliyorum, şu an can güvenliğim yok" dedi. Çankırı’da yaşayan üniversite öğrencisi E.K., 2022 yılında ortak bir arkadaşı tarafından polis memuru O.K. ile tanıştı. Kısa süre sonra sevgili olan E.K. ve O.K. kıskançlık sebebiyle sorunlar yaşamaya başladı. Yaklaşık 1,5 yıldır kıskançlık krizleri yaşadığı iddia edilen O.K., E.K.’yi darp etmeye başladı. Aldığı darbeler sonucu darp raporu alan E.K., O.K. hakkında şikayetçi oldu. Farklı bir şehirde görev yapan polis memuru O.K.’nin silahına el konularak pasif bir göreve çekildi. Şahsın sürekli kendisini tehdit ettiğini söyleyen E.K., suç duyurusunda bulunduğunu, ancak adli tatil dolayısıyla herhangi bir ilerleme kaydedilmediğini ifade etti. Can güvenliğinin olmadığını dile getiren E.K., şahıs hakkındaki soruşturmanın hızlandırılmasını talep etti. "Beni öldürmeye çalıştı" O.K. ile 3 yıldır ilişkilerinin olduğunu belirten E.K., "Evlilik yolunda ilerliyorduk. Ailelerimiz bu durumu biliyordu, ciddiydik. İlişkimizin ortalarında bu şahıs bana fiziki şiddet uygulamaya başlamıştı. Defalarca yapıp özür diliyordu, sürekli kendisini affettiriyordu. Daha sonra Çankırı’ya geldi, birlikte piknik yaptık. Piknik dönüşünde beni rehberimde kayıtlı olmayan bir numara aradı. Telefonumu elimden alıp arabanın kapılarını kilitledi. Ardından beni arayan numarayı arayıp hakaretler etti. Arabayı yol kenarında müsait bir yere çekip silahın kabzası ile beni darp etti. İlk önce namlusuyla vurdu, ardından kabzasıyla darp etmeye devam etti. Saçımı çekti, boğazımı sıktı, ben hiç nefes alamadım beni öldürmeye çalıştı. Daha sonra araçtan inip beni aracın etrafında saçımdan tutarak yerde sürükledi. Ardından küfür ederek beni arabaya geri bindirdi. Beni evin yakınlarına bırakana kadar ölümle tehditler etti" dedi. "Kafasına silah dayayıp bana video atıyordu" Kendisini ölümle tehdit ettiğini belirten E.K., "Daha önceden de psikolojik sorunları vardı. Kafasına silah dayayıp bana video atıyordu. Fakat ben işlerin bu aşamaya geleceğini düşünmüyordum. Sürekli beni öldürüp sonra kendini öldürmekle tehdit ediyordu. Beni evimin yakınlarında bıraktı. Ben araçtan inerken silahın tetiğini çekti. O an beni vuracağını düşündüm ve çok korktum. Daha sonra ben topallayarak araçtan indim. İki dizimde yaraydı, sürüklendiğim taş batmıştı. Bu durumu aileme bile anlatamadım, sadece arkadaşıma anlattım. Ailem bile bu olayı 10 gün sonra öğrendi. Ardından darp raporu aldım, tedbir kararı çıkarttım. Tedbir kararının bittiği gün bile beni aramaya başladı. Daha sonra bir kez daha tedbir kararı çıkarttım. Bu şahıs farklı bir ilde kaymakam koruması olarak görev yapıyordu. Görevinden çekildiğini, silahının alınıp pasif bir göreve verildiğini söylediler. 3 yıllık erkek arkadaşımdı, neler yapabileceğini biliyorum, şu an can güvenliğim yok. Adli tatil olduğu için dosya bekleme aşamasında. İşlemlerin hızlanmasını talep ediyorum" diye konuştu.