Yerel Haberler
Çorum
Başkan Dere: "Sungurlu OSB ilçemizin geleceği için hayati önemdedir" 23 Aralık 2025 Salı - 09:11:04 Sungurlu Belediye Başkanı Muhsin Dere, Sungurlu Organize Sanayi Bölgesi yönetiminde yaşanan tıkanıklığın aşılmasıyla birlikte yeni bir dönemin başladığını belirterek, "Sungurlu’nun sanayi hamlesinin yeniden hız kazanması için sorumluluk üstlendik" dedi. Sungurlu Belediye Başkanı Muhsin Dere, Organize Sanayi Bölgesi’nin (OSB) ilçenin ekonomik geleceği açısından hayati bir öneme sahip olduğunu ifade etti. OSB yönetiminin sağlıklı ve etkin bir yapıya kavuşmasının yatırımcılar ve halk nezdinde büyük bir beklenti olduğunu vurgulayan Dere, son dönemde yaşanan yönetim tıkanıklığının aşılmasına yönelik önemli açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli tarafından ortaya koyulan "Türkiye Yüzyılı" vizyonunun üretim, ihracat ve istihdamı merkeze aldığını hatırlatan Başkan Dere, Sungurlu OSB’nin bu stratejik hedeflerin yereldeki en somut karşılığı olduğunu söyledi. Dere, ilçenin sanayi potansiyelini en üst seviyeye çıkarmak için kararlı olduklarının altını çizdi. Sungurlu Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanının, OSB Müteşebbis Heyeti ve Yönetim Kurulu üyeliklerinden ayrılmasının sürecin önünü açtığını dile getiren Başkan Dere, bu hamlenin Sungurlu’nun menfaatlerini önceleyen bir irade olduğunu belirtti. Bu gelişme sonrası TSO’yu temsilen OSB Yönetim Kurulu’nda görev alma sorumluluğunun kendisine verildiğini kaydeden Dere, "Bu görevi bir makam olarak değil, Sungurlu’nun önünü açacak bir sorumluluk bilinciyle kabul ettim. Tıkanan sürecin aşılması ve yönetim krizinin sona ermesi ilçemiz için önemli bir eşiktir" dedi. Sürecin çözüme kavuşturulmasında emeği geçen Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır başta olmak üzere tüm bürokratlara ve TSO yönetimine teşekkür eden Başkan Muhsin Dere, şunları kaydetti: "Bundan sonraki süreçte OSB’nin kurumsal yapısını güçlendirmek ve yatırım ortamını iyileştirmek için Valimiz, Kaymakamımız ve tüm paydaşlarımızla uyum içinde çalışacağız. Kişisel ve siyasi hesapların değil, ortak aklın ve Sungurlu’nun menfaatlerinin esas alınacağı bir yönetim anlayışıyla hareket edeceğiz" dedi.
22 Aralık 2025 Pazartesi - 11:28 Kadın girişimcinin azmi: 11 mandayla başladı, siparişlere yetişemez hale geldi Çorum’da yaşayan girişimci kadın, 8 yıl önce eşi emekli olduktan sonra yerleştikleri köyde manda yetiştirmeye başladı. 11 mandayla üretime başlayan ve şu an yaklaşık 100 hayvanı bulunan kadın girişimci, taleplere yetişemez hale geldi. Çorum’da yaşayan 54 yaşındaki Safiye Kartoğlu, gıda mühendisi olan eşi Sait Kurtoğlu’nun emekli olmasının ardından hayvancılık yapmaya karar verdi. Ailesiyle birlikte Merkez ilçesine bağlı Koparan köyüne yerleşen Safiye Kartoğlu, 8 yıl önce 11 anaç mandayla çiftçiliğe başladı. İlk başladığında traktörü bile olmayan Kurtoğlu, ailesinin desteğiyle, azimle çalışmaya devam etti. Safiye Koparan ve ailesi, yıllar içerisinde hayvan sayısını 100’e yükseltti. İlk üretime başladıklarında, "yapamazsın" eleştirilerine rağmen pes etmeyen Safiye Kartoğlu ve ailesi, şu an siparişlere yetişemez hale geldi. Manda sütünden çeşitli süt ürünleri yapan Kartoğlu, yaz mevsiminde manda sütünden dondurma üretimine de başladı. Deneme üretimlerinde müşterilerden tam not alan dondurmanın, gelecek süreçte seri üretimine geçilmesi planlanıyor. Mandalardan kış mevsiminde 80, yaz mevsiminde ise 200 kilograma kadar süt sağan Kartoğlu, yoğurt, tereyağı, kaymak ve sucuk gibi ürünleri haftanın iki günü Çorum’daki müşterilerine ulaştırıyor. Üretimdeki başarısını daha ileriye taşımayı amaçlayan kadın girişimci, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) destekleriyle tam otomasyonlu bir sisteme geçmeyi hedefliyor. Mevcut yer imkanlarının iyileştirilmesiyle birlikte hayvan sayısını 500’e kadar çıkarmayı planlayan Kartoğlu, bu sayede Çorum’u mandacılık konusunda Türkiye’nin marka şehirlerinden biri haline getirmeyi amaçlıyor. "İşe ilk başladığımızda 11 anaç hayvanımız vardı. Hiçbir ekipmanımız yoktu" Hayvancılığa başlama serüvenini anlatan Safiye Karoğlu, "Eşim emekli olduktan sonra Çorum’un Koparan köyüne gelerek hayvancılığa başladık. Bu işe başlayalı sekiz yıl oldu. Kadın girişimci olarak manda yetiştiriciliğiyle yola çıktık. Eşim uzun yıllar bu sektörde çalıştığı için hayvancılığa her zaman ilgimiz vardı. Emeklilik sonrası başka bir işte çalışmasını istemedik, kendi üretimimizi yaparak memleketimize fayda sağlamak istedik ve özellikle Çorum’u tercih ettik. İşe ilk başladığımızda 11 anaç hayvanımız vardı. Hiçbir ekipmanımız yoktu, hatta traktörümüz bile yoktu. Eşimle birlikte büyük zorluklar yaşayarak bugünlere geldik. Bir işe başladığınızda hemen ’olmuyor’ deyip vazgeçmemek gerekiyor. Sekiz yıl boyunca eşimle birlikte büyük bir mücadele verdik. İki, iki buçuk yıl boyunca hem çobanlığı, hem üretimi hem de hayvan bakımını tamamen kendimiz üstlendik. Bu süreç sonunda çok güzel bir noktaya geldik. Özellikle kadınlara tavsiye ediyorum. Evde oturmak yerine çalıştıkça insanın kendine olan güveni artıyor. Üretmek, faydalı olmak ve bir katkı sunmak gerçekten çok değerli. Her kadının kendi alanında, hayvancılık olmak zorunda değil, mutlaka bir şeyler yapması gerektiğine düşünüyorum. Şu ana kadar ciddi bir yol katettik" dedi. "İyi ki başlamışım, iyi ki vazgeçmemişim" Gerekli destekleri alarak işleri ve hayvancılık sektöründe büyümek istediklerini dile getiren Kartoğlu, "TKDK destekleriyle daha modern, otomasyon sistemli bir yapıya geçerek işi büyütmek istiyoruz. Şartlar uygun olursa hayvan sayısını 100, 200 hatta 500’e kadar çıkarmayı hedefliyorum. Amacım, mandacılıkta Çorum’un adını Türkiye genelinde duyurmak. Yaz aylarında manda sütünden dondurma üretimine de başladık. Ürünlerimizi müşterilerimize tattırdık ve oldukça olumlu geri dönüşler aldık. İnşallah önümüzdeki süreçte bunu seri üretime dönüştürerek manda sütü dondurmasını daha geniş kitlelerle buluşturmayı planlıyoruz. Yaz döneminde günlük 150-200 kilo süt alımı yaparken, kış aylarında doğumlar yaklaştığı için bu miktar 70-80 kiloya kadar düşüyor. Tereyağı, kaymak, yoğurt ve özellikle sucuk ürünlerimize yoğun talep var. Özel müşterilerim bulunuyor ve siparişleri haftada iki gün Çorum’a götürüyorum. Bu işe başladığımda çok eleştirildim, ’yapamazsın’ diyenler oldu. Ancak ben bu işi severek yapıyorum. İyi ki başlamışım, iyi ki vazgeçmemişim. Her şey doğalıyla güzel. Yaptığım işten son derece memnunum" diye konuştu.
Kadın girişimci eski balık lokantasını fotoğraf platosuna dönüştürdü: "Evlendiğimiz günden beri hayalini kuruyorduk"
16 Ağustos 2025 Cumartesi - 12:38 Kadın girişimci eski balık lokantasını fotoğraf platosuna dönüştürdü: "Evlendiğimiz günden beri hayalini kuruyorduk" Çorum’da bir kadın girişimci eşi ile birlikte yıllardır kurduğu hayalini gerçekleştirerek "Lavanta Kasrı" adlı fotoğraf platosunu hizmete açtı. Baraj kenarında kurulan plato, hem özel gün çekimleri hem de sosyal sorumluluk projeleriyle ön plana çıkmayı amaçlayan girişimci kadın, "Eşimle birlikte evlendiğimiz günden beri böyle bir şeyin hayalini kuruyorduk" dedi. Çorum’da yaşayan İpek Başaran Hıncal, eğitim ve iş hayatındaki başarılarının ardından girişimciliğe adım attı. Eşiyle birlikte uzun süredir hayalini kurdukları projeyi hayata geçiren Hıncal, Çorum Belediyesi Lavanta Bahçesi’nin yanı başında "Lavanta Kasrı" adını verdikleri özel bir fotoğraf platosu oluşturdu. Eskiden balık lokantası olarak kullanılan alanı dönüştüren çift, yaklaşık iki yıllık çalışmanın ardından plato konseptini tamamladı. Türkiye’nin farklı bölgelerinden esintilerin yer aldığı özel tasarımlarla donatılan mekânda, gelin-damat, nişan, sünnet, mezuniyet gibi birçok özel gün için fotoğraf çekimlerine ev sahipliği yapılıyor. Ayrıca sosyal sorumluluk projelerine de önem verdiklerini ifade eden Hıncal, huzurevi sakinleri ve sevgi evlerindeki çocuklar için de organizasyonlar düzenlemek istediklerini belirtti. "Görür görmez, Çorumlular için burada bir şeyler yapmak istedik" Baraj kenarından oluşturdukları Lavanta Kasrı isimli platonun hizmet sürecini ve nereden esinlenerek yaptıklarını anlatan İpek Başaran Hıncal, "Burasını eşimle yaklaşık iki yıl önce aldık. Eskiden burası, Çorumluların da bileceği gibi aslında bir lokantaymış. Balık lokantası olarak hizmet veriyormuş. Burası, barajın kenarında yer alan nadide yerlerden biri. Aldığımız dönemde belediyenin lavanta bahçesiyle yan yana olması dikkatimizi çekti. Görür görmez, Çorumlular için burada bir şeyler yapmak istedik. Yan tarafta gelin ve damat fotoğraf çekimi yapıldığını görünce, eşimle birlikte burayı bir plato haline getirebileceğimizi düşündük" dedi. Hıncal, "Eşim yıllardır antikaya çok meraklıdır. Bu nedenle burayı, Çorumlulara hizmet verecek bir fotoğraf platosu olarak tasarladık. İsmini ‘Lavanta Kasrı’ koymamızın sebebi ise, belediyenin yanındaki lavanta bahçesinin çok güzel olmasıdır. Ondan esinlenerek ismine ‘Lavanta’ kelimesini ekledik. Bağ evimiz suyun kenarında olduğu için yanına ‘Kasrı’ kelimesini eklemeye karar verdik ve ‘Lavanta Kasrı’ adını verdik. Yaklaşık bir buçuk yıl boyunca buranın peyzajıyla ilgilendik. Fotoğraf çekimleri için tek tek konseptler oluşturduk. Bu konseptlerde Türkiye’nin farklı bölgelerinden esintiler görebilirsiniz. Her kesime hitap edecek şekilde tasarladık" diye konuştu. "Böyle bir şeyin hayalini kuruyorduk" Açık mutfak konseptiyle Çorumlu şeflerin workshop çalışmalarına da ev sahipliği yapmayı planladıklarını belirten Hıncal, "Bir açık mutfak konseptimiz var. Bu alanda hem workshop’lar hem de Çorumlu ya da Çorum’a gönül vermiş şeflerle çekimler yapabileceğimiz bir ortam oluşturduk. Özellikle sosyal sorumluluk projelerinde yer almak ve bu projelere her türlü desteği sunmak istiyoruz. Burayı; gelin-damat, nişan, mezuniyet ve sünnet çekimleri gibi etkinlikler için fotoğraf platosu olarak kullanmanın yanı sıra, Çorumlulara hizmet verecek sosyal sorumluluk projelerine ev sahipliği yapmak amacıyla tasarladık. Eşimle birlikte evlendiğimiz günden beri böyle bir şeyin hayalini kuruyorduk" şeklinde konuştu. Eşiyle evlendiklerinden itibaren böyle bir yer kurmanın hayalini yaşadıklarını ifade eden Hıncal, "Huzurevinde kalan genç delikanlılarımıza, genç kadınlarımıza zaman zaman burada ev sahipliği yapmak istiyoruz. Uygun görülmesi halinde, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nün izni doğrultusunda sevgi evlerinde kalan çocuklarımız için de burada güzel organizasyonlar düzenlemek isteriz. Çorum’a ve Çorum halkına küçücük de olsa bir hizmet sunabilirsek bundan büyük mutluluk duyarız. Hep bunu hayal ettik ve inşallah burada hayata geçirmeyi istiyoruz" ifadelerini kullandı.
Başkan Aşgın: "Kim olursa olsun, halkı aldatanların pazarlarımızda yeri olmayacak"
15 Ağustos 2025 Cuma - 11:33 Başkan Aşgın: "Kim olursa olsun, halkı aldatanların pazarlarımızda yeri olmayacak" Çorum Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın, "Kim olursa olsun, halkı aldatanların pazarlarımızda yeri olmayacak" dedi. Çorum Belediyesi, semt pazarlarında sağlanan düzenin devamlılığı ve vatandaş memnuniyetinin artırılması amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. Çorum Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın, geçtiğimiz aylarda semt pazarlarına yaptığı ziyaretler sonrasında sağlanan düzenin son günlerde bozulmaya başlaması ve vatandaş şikayetlerinin tekrar artış göstermesi sebebiyle Sebzeciler ve Pazarcılar Odası ile Sebze Meyve Hali Komisyoncuları ve Tüccarlar Derneği temsilcileriyle bir araya geldi. Toplantıda semt pazarlarındaki sorunlar masaya yatırıldı. Başkan Aşgın, toplantıda özellikle vatandaşları yanıltan uygulamalara karşı ortak hareket etme kararı alındığını açıkladı. Toplantı sonrası açıklama yapan Başkan Aşgın, Çorum’daki esnafın büyük bir kısmının işini dürüstlükle yaptığını vurgulayarak, "Dürüstçe çalışan esnafımız başımızın tacıdır ve her zaman onların yanındayız. Ancak azınlıkta da olsa vatandaşın güvenini kötüye kullananlara karşı artık çok daha kararlıyız. Bu, onlar için son uyarımızdır. Kim olursa olsun, halkı aldatanların pazarlarımızda yeri olmayacak. Vatandaşlarımız gönül rahatlığıyla alışveriş yapacak. Bu sorun Çorum’da tarihe karışacak" dedi.