Yerel Haberler
Denizli
DTO’da iş insanlarına yeni bakış açıları anlatıldı 23 Aralık 2025 Salı - 17:34:42 Denizli Ticaret Odası (DTO), ünlü televizyon sunucusu Ekonomist Sami Altınkaya ile Yönetim Danışmanı Selma Akdoğan’ı, Meslek Komiteleri Ortak İstişare Toplantısı’nda misafir etti. Sorunlara Yeni Nesil Çözümler ve Fikir Üretmenin Kuralları başlığıyla gerçekleştirilen eğitimde, DTO meclisi ve meslek komitesi üyeleri ile ailelerine seslenen konuklar, iş dünyasında karşılaşılan sorunlara farklı çözümler üretmenin yollarını anlattılar. Toplantının açış konuşmasını yapan DTO Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Erdoğan, Denizli ekonomisini ve iş dünyasını geliştirmek için farklı alanlarda yeni projelere imza attıklarını söyledi. Başkan Erdoğan, "Denizli’mizin ve sektörlerimizin gelişimi için mücadele ediyoruz Denizli Ticaret Odası olarak, üyelerimizi dünyanın dört bir tarafındaki fuarlara gönderiyoruz. Amacımız, Denizli’mizin ihracatını daha da artırmak ve ülke ekonomisine katkı sağlamak. Denizli’de teknik tekstilin gelişmesi için hazırladığımız projemizle, Avrupa Birliği fonlarından 10 milyon euroya yakın destek aldık ve Denizli Teknik Tekstil Merkezimizi açtık. Burada katma değeri yüksek ürünler üretip sektörümüze yeni bir yön çizmeyi ve ivme kazandırmayı hedefledik. İlimiz için farklı projeler üretmeye, aynı zamanda da mesleki ve kişisel gelişim eğitimleri vermeye, 2026 yılında da devam edeceğiz" dedi. Ardından konuşmacılar Altınkaya ile Akdoğan, Sorunlara Yeni Nesil Çözümler ve Fikir Üretmenin Kuralları ile ilgili söyleşiyi gerçekleştirdi. Akdoğan: "Denizli iş insanlarıyla horoz metaforunu özdeşleştiriyorum" Ekonomist Altınkaya, "İşi yapıyorum, üretiyorum, satıyorum; sorun yok. Ama tedarikçilerimizden bir türlü parayı alamıyorum. Neler yapmalıyım?" sorusu ile konuya giriş yaptı. Yönetim Danışmanı Akdoğan ise öncelikle sorunun tespit edilmesi gerektiğini ifade etti. Akdoğan, "İş dünyasında yanlış yatırımlar, parayı doğru yönetememek, insanı doğru yönetememek gibi sorunlar çıkabiliyor. Öncelikle hangi yöne, nasıl gideceğimizi belirlememek bile büyük sıkıntı oluşturuyor. Ancak Denizli öyle değil Ben, Denizli iş insanlarıyla horoz metaforunu özdeşleştiriyorum. Erken kalkan, çok çalışkan, farkındalığı yüksek olan, zamanını doğru kullanan ve iyi planlayan, disiplinli insanlarsınız. Denizli deyince en başta çalışkanlık, farkındalık ile girişimcilik ve tabii ki havlu bornoz aklıma geliyor" dedi. Akdoğan: "Hedeflerinizi çalışanlarınızla belirleyin" Altınkaya, Akdoğan’ın büyük global enerji yatırımlarında görev yaptığını ve önemli birçok şirkette yatırımlara yön veren bir isim olduğunu anlattı. Altınkaya, "Kendisi, patronların hem çok sevdiği hem de çok kızdığı bir isimdir. Çünkü patronun karşısında masaya yumruğunu vurduğuna da şahit oldum. Aslında yöneticilerimizi seçerken de buna dikkat etmeliyiz değil mi?" diye sordu. Yönetim Danışmanı Akdoğan ise "Bence bu çok önemli Yöneticileriniz elini masaya vurmuyorsa o yönetici aslında değildir. Kusura bakmayın ama o sadece dalkavuktur. ‘Haklısınız efendim. Çok doğru buyurdunuz efendim. Ben bunu nasıl düşünemedim efendim’ diyen yöneticiyi, bir dakika şirketinizde tutmayın. Bence sizi yanlış yönlendirir. Oysaki yönetici, sizin başlattığınız girişimi, bayrağı alıp daha ileriye taşıyacak, yeni fikirler üretecek ve açılımlar yapacak kişidir. Şirketlerde öncelikle stratejilerimizi belirlememiz gerekiyor... Benim için strateji, hayallerle gerçeklerin bir araya gelmesi ve gelecek için yol haritamızın belirlenmesi anlamına geliyor. Bu yol haritasının 3 yıllık, 5 yıllık olması gerekir. Arkasından da hedeflerimizi ortaya koymamız lazım. Birçok şirkette bu hata yapılıyor ve hedeflerimizi doğru tanımlamıyoruz. Ben bu yola gireceğim ama neyle gideceğim, hangi araçları kullanacağım, nelerle yol alacağım? Tüm bunları iyi tanımlamalıyız. Hatta o da yetmiyor. Bu tanımlamayı, şirketinizdeki tüm çalışanlarınızla birlikte yapmanızı öneriyorum. Çünkü hepimizde bir beyin var. O beyinler ile akıllar bir araya geldikçe çoğalıyor. Bir artı bir iki değil üç, beş, on bir bile yapar. Onun için hep beraber yapmayı ve hedefleri aşağıya doğru yaymayı öneriyorum. Onun arkasından da nakit akışı planlamasını yapmamız gerekiyor. Bütçe raporlama gerçekten çok önemlidir... Biz şirketlerde ekim, kasım gibi yıllık iş planlarımızı yapıyoruz ve bütçelerimizi hazırlıyoruz. Aylık takip yapıyorduk ama bugün geldiğimiz noktada çalışanların ekranlarına satış hedeflerini günlük bildirebiliyoruz. Bunu, size de tavsiye ediyorum. Mutlaka bu sistemi kurun. Bu arada, eğer varsa olursa sinirinizi çalışanlarınızdan değil spordan çıkarın. Çalışanlarınızla beraber iyi bir şekilde, güzel bir ortamda çalışın. Bu, verimi artırır" uyarısında bulundu. Altınkaya: "Bir artı bir, on bir olmalı" Ekonomist Altınkaya da çalışanlarla birlikte hareket etmenin ve yapıcı olmanın önemi ile iş verimliliğine katkısına dikkat çekti. Altınkaya, "Zaten bu toplantılardaki amacımız da bir artı biri yan yana getirip 11 yapabilmek. 11 olduğu zaman, katma değerli üretim ve yeni fikirler ortaya çıkıyor. Bizim ilk olarak sistem sorunumuz var; ikinci olarak da büyük bir planlama sorunumuz. Örneğin şirketin iyi genel müdürü ya da iyi finans müdürü o şirkete bankalardan ucuz faizli kredi bulan ve finans kaynağı oluşturan çalışan olarak yönetici olarak görülüyor. Halbuki böyle olmaması gerekiyor" diye konuştu. Akdoğan: "Aile şirketleri sistemle çalışmalı" Akdoğan, aile şirketlerinde iş bölümünün de planlanması gerektiğinin altını çizdi. Akdoğan, "Aile bireyleri, şirket içinde farklı görevlerde bulunuyorlar ve bu kişiler genelde bireysel çalışmayı tercih ediyorlar. Yani bütün bilgileri beyinlerinde topluyorlar ve bunu teknolojiye aktarmıyorlar. Aile arasında sıkıntı olduğunda da şirketin geçmişe dair bilgilerini kaybediyorsunuz. Aile bireyleri, şirkette belli sistemlere ve prosedürlere bağlı olarak çalışmalıdır. Ben bunu özellikle ikinci ve üçüncü nesiller için söylüyorum. Tabii ki her anne baba, çocuğunun şirketi devam ettirmesini ister. Ancak size tavsiyem, çocuklarınızı önce başka bir şirkette çalıştırın. Çocuklarınızı mutlaka farklı şirketlerde, özellikle de kurumsal şirketlerde çalışmaya teşvik ettiğinizde, orada öğrendiklerini sizin şirketinizde uygulayabilir hale gelirler. Aile şirketlerinde kurumsallık dediğim zaman hemen patronu işten çıkarma akla geliyor. Hayır; şirketi kuran her zaman şirketin başında olmalı. Karı koca aynı şirkette çalışıyorsanız, eve girdikten sonra şirketi unutacaksınız ve evde iş konuşmayacaksınız. Bu çocuklar için de geçerli olmalı. Maalesef Türkiye’de şirketlerin ortalama ömrü 12,5 sene ve ikinci kuşağa devreden şirket sayısı çok az. Devredememenin en önemli sorunu da sistem. Onun için de yazılım ve teknoloji diyoruz. Teknolojiyi nasıl kullanırız? İşimizi, yazılıma nasıl adapte ederiz? Bunları, çok iyi tanımlamak gerekiyor. Önce kağıt üzerinde tanımlamak, sonra da yazılıma geçirmek gerekiyor" dedi. İkili, konferansın sonunda salondaki katılımcıların sorularını da yanıtladı.
23 Aralık 2025 Salı - 17:32 DSO’da yılın son meclis toplantısı gerçekleştirildi Denizli Sanayi Odası’nın (DSO) 2025 yılı Aralık Ayı Olağan Meclis Toplantısı, 22 Aralık’ta Odamız Hizmet Binası’nda gerçekleştirildi. Yılın son Meclis Toplantısında; geride kalan yılın ekonomik görünümü, 2026 yılı bütçe görüşmeleri, sanayicinin karşı karşıya olduğu sorunlar ve önümüzdeki döneme ilişkin beklentiler ele alındı. Toplantı, DSO Meclis Başkanı Okan Konyalıoğlu’nun başkanlığında gerçekleştirilirken, DSO Yönetim Kurulu Başkanı Selim Kasapoğlu Oda faaliyetleri ve Ankara görüşmelerine ilişkin üyeleri bilgilendirdi. Toplantının açılış konuşmasını yapan DSO Meclis Başkanı Okan Konyalıoğlu, son iki yıldır uygulanan ekonomi politikalarının üretici üzerinde ciddi bir baskı oluşturduğunu ve uygulanan hamlelerin ağırlıklı olarak sanayicinin sırtına yüklendiğini belirtti. Günü kurtarmaya odaklanan ekonomik ortamın firmaların uzun vadeli planlama ve strateji geliştirme kabiliyetini zayıflattığını söyledi. "Denizli sanayisi zorlu sürece rağmen ayakta" DSO Yönetim Kurulu Başkanı Selim Kasapoğlu konuşmasında, küresel ve ulusal ölçekte yaşanan ekonomik zorlukların sanayi üzerindeki etkilerinin giderek daha belirgin hale geldiğini söyledi. 2026 yılına ilişkin beklentilerin temkinli olduğunu ifade eden Kasapoğlu, yılın ilk yarısında mevcut sıkıntıların devam edebileceğini ancak ikinci yarıda kademeli bir toparlanma öngördüklerini kaydetti. Denizli ihracatının aylık değişimi Meclis Üyeleriyle paylaşılırken, ihracatın sektörel dağılımı, istihdamdaki değişim ve sanayi üretimine ilişkin güncel görünüm Sanayi Üretim Endeksi Ekim 2025 verileri üzerinden değerlendirildi. Denizli sanayisinin güçlü sermaye yapısı ve iş yapma kültürü sayesinde daha dirençli bir yapıya sahip olduğunu vurgulayan Kasapoğlu, sanayicinin bu dönemde de üretimden ve istihdamdan vazgeçmeden yoluna devam edeceğini ifade etti. Ankara’daki kritik görüşmeler Meclis’te değerlendirildi Başkan Kasapoğlu, TOBB bünyesinde gerçekleştirilen Ticaret ve Sanayi Konseyleri toplantıları kapsamında Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile yapılan görüşmelere de değinerek, başta tekstil sektörü olmak üzere Denizli sanayisinin yaşadığı sorunların ilgili makamlara doğrudan aktarıldığını belirtti. Bu görüşmelerde hükümetin genel ekonomik yaklaşımının da net şekilde ortaya konulduğunu ifade etti. 2026 yılına girerken sanayicinin büyük ölçüde kendi gücüne, dayanıklılığına ve iş birliği kültürüne dayanmak zorunda olduğunu vurgulayan Kasapoğlu, DSO olarak sorunları dile getirmeye ve çözüm arayışlarını sürdürmeye devam edeceklerini söyledi. DSO’nun projeleri sahada karşılık buluyor Toplantıda, Denizli Sanayi Odası’nın son dönemde yürüttüğü faaliyetler hakkında Meclis Üyelerine bilgi verildi. Model Fabrika çalışmalarının sahada somut ve olumlu sonuçlar verdiğini belirten Kasapoğlu, komite toplantılarının Model Fabrika’da yapılmasının ve daha fazla üyenin bu uygulamalarla tanıştırılmasının önemine dikkat çekti. Teşvik Ofisi faaliyetleri kapsamında gerçekleştirilen üye ziyaretleri, Ankara’daki üst düzey ziyaretler, Avrupa Birliği Başkanlığı, yerel yönetimlerle yürütülen sanayi odaklı çalışmalar ile Denizli Su Zirvesi ve Terspektif Fikir Maratonu programı toplantının öne çıkan başlıkları arasında yer aldı. Ayrıca savunma sanayii iş birlikleri, TUSAŞ ziyaretleri, sertifikasyon ve kalite standartlarına yönelik çalışmalar ile Şirinköy arazisine ilişkin yürütülen hazırlıklar Meclis Üyeleriyle paylaşıldı. "Model Fabrika sanayiciye doğrudan katkı sağlıyor" Toplantıda söz alan DSO Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Sarı, savunma sanayiine yönelik yatırım şartları önceki yıllara kıyasla önemli ölçüde değiştiğini ifade etti. TUSAŞ ve TEI tarafından sunulan 5-10 yıllık iş garantili sözleşmeler ile ortaklık ve finansman desteklerinin bu alanı sanayiciler açısından daha öngörülebilir hale getirdiğini belirten Sarı, Kayseri ve Kahramanmaraş’ta uygulanan modelin Denizli için de değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Yılın son Meclis Toplantısında, DSO 2026 bütçesi de Meclis tarafından onaylandı. Toplantı, meclis üyelerinin yeni yıla ilişkin temennilerin paylaşılması ve sanayinin tüm zorluklara rağmen üretimden ve umuttan vazgeçmeyeceği mesajıyla sona erdi.
23 Aralık 2025 Salı - 15:57 Komşusunu darp eden sivil memur hakkında soruşturma açıldı Denizli’nin Sarayköy ilçesinde, gürültü nedeniyle yaşanan komşu tartışması şiddetle sonuçlandı. Kendisini uyaran komşu kadını darp eden sivil memur hakkında idari soruşturma açıldı. Olay, Denizli’nin Sarayköy ilçesinde meydana geldi. Edinilen bilgilere, Sarayköy’de görev yapan E.A. isimli şahsın, akşam saatlerinde evinde matkapla yaptığı çalışmalarından üst kat komşusu Hatice Eyvaz ve Mustafa Eyvaz rahatsız oldu. Gürültüden rahatsız olan Mustafa Eyvaz komşusu E.A.’ya uyarıda bulundu. Komşusunun uyarısına sinirlenen E.A. eline cop alarak üst kata çıktı ve komşu Mustafa Eyvaz’ı saldırdı. Saldırı sırasında eşinin zarar görmesini engellemek isteyen Hatice Eyvaz isimli kadın, E.A.’nın önüne geçti. Bunun üzerine E.A.’nın, Hatice Eyvaz’ı yumruk ve copla saldırdığı, kadının burnundan ve vücudunun çeşitli yerlerinden yaralandığı belirtildi. Kavgayı gören diğer komşuların ihbarı üzerine olay yerine jandarma ekipleri sevk edildi. Ekipler olayla ilgili inceleme başlatırken, yaralı kadın sağlık ekipleri tarafından hastaneye kaldırıldı. Hatice Eyvaz’ı darp eden E.A. polis ekipleri tarafından olay yerinde gözaltına alındı. Karakoldaki ifadesinin ardından adli makama sevk edilen E.A. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Görgü tanıklarının ifadelerine göre, E.A.’nın gündüz saatlerinde de bahçede oynayan çocuklara "gürültü yapıyorlar" gerekçesiyle bağırdığı ve saldırmak istediği iddia edildi. Olayla ilgili Denizli yerel basınında çıkan haberlere yanıt veren Denizli İl Emniyet Müdürü Yavuz Sağdıç, yaptığı araştırma sonucunda saldırganın Sarayköy İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde görevli sivil memur olduğunu açıkladı. Sağdıç, olayla ilgili hem adli hem de idari soruşturma başlatıldığını belirterek, "Kadına şiddete asla izin verilmeyecektir. Kadına şiddet uygulayan kim olursa olsun, bu şehirde gereken yapılır. Olayın takipçisiyiz" ifadelerini kullandı. 20 Aralık Cumartesi günü saat 22.30’larında alt kat komşusundan gelen gürültüler sebebiyle rahatsız olduğunu ve komşusunu uyarmak için sadece yere vurduğunu söyleyen Hatice Eyvaz konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Komşumdan gelen matkap sesi, çekiç sesi gürültüsünden rahatsız olduğum için uyarma amaçlı yere birkaç defa vurdum. Vurmam sonucunda alt kat komşum bağırarak merdivenlerden çıkarak kapıma kadar geldi. Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz, nasıl sen beni uyarırsın diye bağırarak kapımızı yumruklamaya başladı. Bu esnada eşim kapıyı açtı. Eşim komşu rahatsız olduk sabah yaparsınız in şimdi aşağıya olur böyle şeyler diye temkinlerde bulunurken bu arada eşi ve kızı geldi. Kızının elinde cop vardı. Eşim bir taraftan babası tarafından iteklenirken, kızı bir taraftan hakaret ve tehdit ederek eşime cop salladı. Bu esnada bu şahıs eşimi yumrukla darp etmeye başladı. Ben eşimi koruma amaçlı araya girdim ve adamı itekledim. Bu sefer eşimden alamadığı hırsını bana yöneltti ve bana yumrukla vurmaya başladı. Kızı da cop sallayarak ’Sizi öldüreceğim’ diye tehdit etti. Bu esnada ben burnuma ve yüzüme aldığım darbelerden sonra yere yığıldım. Yere yığılınca burnumdan kanlar akmaya başladı. Her yer kan olmuştu. Ben bu korkuyla çığlık atmaya başladım. Bağırmaya başladım, yardım istedim. ’Ambulans çağırın, polis çağırın’ diye bağırıyordum. Ben bağırınca onlar müdahale etmeden, hiçbir tepki göstermeden aşağıya kaçtılar. Bunun sonucunda 10 dakika sonra falan polis ekipleri ve ambulans ekipleri geldi. Ambulans ekipleri beni orada önce müdahale ettiler. Sonra alıp hastaneye götürdüler beni. Tansiyonum 22’ye çıkmış. Burnumda çatlaklık oluşmuş. Daha sonra ben oradan darp raporumu ve uzaklaştırma kararımı aldım. Polise ifademi verdim. Şahıs gözaltına alınıp polisler tarafından götürürken benim yakınlarıma tehditler savurarak onlara da saldırmaya kalkmış. Hatta benim yakınım sen ne yapıyorsun? Kadına mı gücün yetiyor senin diye bağırınca polisleri bırakın onun da haddini bildireyim diye polislerden kurtulmaya çalışmış. Daha sonra bir gün gözaltında tutulup ertesi gün salıverildi. Şartlı tahliye edilmiş. Peki benim can güvenliğim nerede şimdi? Bu ülkede illaki öldürülmek mi gerekiyor? Kadına şiddet en büyük olay. Ben davamın sonuna kadar arkasındayım. Eğer bu şahsın psikolojik sorunları varsa görevinden menedilsin" şeklinde konuştu.
23 Aralık 2025 Salı - 15:31 Fidanlar çınarlarla buluşuyor, nesiller arası gönül köprüsü kuruluyor Denizli’nin Çal ilçesinde "Fidanlar Çınarlarla Buluşuyor" Projesi kapsamında öğrenciler ile asırlık çınarlar aynı çatı altında bir araya geldi, nesiller arasında gönül bağı güçlendi. 2025 Aile Yılı kapsamında Denizli’nin Çal ilçesinde hayata geçirilen "Fidanlar Çınarlarla Buluşuyor" Projesi, gençlerle büyükleri aynı yürekte buluşturdu. Çal Kaymakamlığı öncülüğünde yürütülen proje, kuşaklar arasında unutulmaya yüz tutan bağları yeniden canlandırdı. Kaymakamlık Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı ile İlçe Millî Eğitim Müdürlüğü koordinesinde gerçekleştirilen proje kapsamında, Proje Koordinatörü Tuğçe Ertürk eşliğinde Çal Anadolu Lisesi öğrencileri, ilçenin kıymetli çınarlarından Zühra Dağlar’ı evinde ziyaret etti. Gençlerle büyüklerin aynı sofrada buluştuğu ziyarette; hatıralar paylaşıldı, geçmişten geleceğe uzanan hikâyeler dinlendi. Samimi sohbetlerin yaşandığı buluşma, duygu dolu anlara sahne oldu. Hayat tecrübeleriyle öğrencilere ilham veren Zühra Dağlar’ın anlattıkları, gençlerin hafızasında iz bırakırken; ziyaret boyunca hem yüzler güldü hem de nesiller arası gönül bağı daha da güçlendi. Geçmişin birikimiyle geleceğin umudunu bir araya getiren "Fidanlar Çınarlarla Buluşuyor" Projesi, toplumsal dayanışmanın ve aile değerlerinin yaşatılmasına örnek bir çalışma olarak gönüllere dokunuyor.
DTO’da iş insanlarına yeni bakış açıları anlatıldı
23 Aralık 2025 Salı - 17:34 DTO’da iş insanlarına yeni bakış açıları anlatıldı Denizli Ticaret Odası (DTO), ünlü televizyon sunucusu Ekonomist Sami Altınkaya ile Yönetim Danışmanı Selma Akdoğan’ı, Meslek Komiteleri Ortak İstişare Toplantısı’nda misafir etti. Sorunlara Yeni Nesil Çözümler ve Fikir Üretmenin Kuralları başlığıyla gerçekleştirilen eğitimde, DTO meclisi ve meslek komitesi üyeleri ile ailelerine seslenen konuklar, iş dünyasında karşılaşılan sorunlara farklı çözümler üretmenin yollarını anlattılar. Toplantının açış konuşmasını yapan DTO Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Erdoğan, Denizli ekonomisini ve iş dünyasını geliştirmek için farklı alanlarda yeni projelere imza attıklarını söyledi. Başkan Erdoğan, "Denizli’mizin ve sektörlerimizin gelişimi için mücadele ediyoruz Denizli Ticaret Odası olarak, üyelerimizi dünyanın dört bir tarafındaki fuarlara gönderiyoruz. Amacımız, Denizli’mizin ihracatını daha da artırmak ve ülke ekonomisine katkı sağlamak. Denizli’de teknik tekstilin gelişmesi için hazırladığımız projemizle, Avrupa Birliği fonlarından 10 milyon euroya yakın destek aldık ve Denizli Teknik Tekstil Merkezimizi açtık. Burada katma değeri yüksek ürünler üretip sektörümüze yeni bir yön çizmeyi ve ivme kazandırmayı hedefledik. İlimiz için farklı projeler üretmeye, aynı zamanda da mesleki ve kişisel gelişim eğitimleri vermeye, 2026 yılında da devam edeceğiz" dedi. Ardından konuşmacılar Altınkaya ile Akdoğan, Sorunlara Yeni Nesil Çözümler ve Fikir Üretmenin Kuralları ile ilgili söyleşiyi gerçekleştirdi. Akdoğan: "Denizli iş insanlarıyla horoz metaforunu özdeşleştiriyorum" Ekonomist Altınkaya, "İşi yapıyorum, üretiyorum, satıyorum; sorun yok. Ama tedarikçilerimizden bir türlü parayı alamıyorum. Neler yapmalıyım?" sorusu ile konuya giriş yaptı. Yönetim Danışmanı Akdoğan ise öncelikle sorunun tespit edilmesi gerektiğini ifade etti. Akdoğan, "İş dünyasında yanlış yatırımlar, parayı doğru yönetememek, insanı doğru yönetememek gibi sorunlar çıkabiliyor. Öncelikle hangi yöne, nasıl gideceğimizi belirlememek bile büyük sıkıntı oluşturuyor. Ancak Denizli öyle değil Ben, Denizli iş insanlarıyla horoz metaforunu özdeşleştiriyorum. Erken kalkan, çok çalışkan, farkındalığı yüksek olan, zamanını doğru kullanan ve iyi planlayan, disiplinli insanlarsınız. Denizli deyince en başta çalışkanlık, farkındalık ile girişimcilik ve tabii ki havlu bornoz aklıma geliyor" dedi. Akdoğan: "Hedeflerinizi çalışanlarınızla belirleyin" Altınkaya, Akdoğan’ın büyük global enerji yatırımlarında görev yaptığını ve önemli birçok şirkette yatırımlara yön veren bir isim olduğunu anlattı. Altınkaya, "Kendisi, patronların hem çok sevdiği hem de çok kızdığı bir isimdir. Çünkü patronun karşısında masaya yumruğunu vurduğuna da şahit oldum. Aslında yöneticilerimizi seçerken de buna dikkat etmeliyiz değil mi?" diye sordu. Yönetim Danışmanı Akdoğan ise "Bence bu çok önemli Yöneticileriniz elini masaya vurmuyorsa o yönetici aslında değildir. Kusura bakmayın ama o sadece dalkavuktur. ‘Haklısınız efendim. Çok doğru buyurdunuz efendim. Ben bunu nasıl düşünemedim efendim’ diyen yöneticiyi, bir dakika şirketinizde tutmayın. Bence sizi yanlış yönlendirir. Oysaki yönetici, sizin başlattığınız girişimi, bayrağı alıp daha ileriye taşıyacak, yeni fikirler üretecek ve açılımlar yapacak kişidir. Şirketlerde öncelikle stratejilerimizi belirlememiz gerekiyor... Benim için strateji, hayallerle gerçeklerin bir araya gelmesi ve gelecek için yol haritamızın belirlenmesi anlamına geliyor. Bu yol haritasının 3 yıllık, 5 yıllık olması gerekir. Arkasından da hedeflerimizi ortaya koymamız lazım. Birçok şirkette bu hata yapılıyor ve hedeflerimizi doğru tanımlamıyoruz. Ben bu yola gireceğim ama neyle gideceğim, hangi araçları kullanacağım, nelerle yol alacağım? Tüm bunları iyi tanımlamalıyız. Hatta o da yetmiyor. Bu tanımlamayı, şirketinizdeki tüm çalışanlarınızla birlikte yapmanızı öneriyorum. Çünkü hepimizde bir beyin var. O beyinler ile akıllar bir araya geldikçe çoğalıyor. Bir artı bir iki değil üç, beş, on bir bile yapar. Onun için hep beraber yapmayı ve hedefleri aşağıya doğru yaymayı öneriyorum. Onun arkasından da nakit akışı planlamasını yapmamız gerekiyor. Bütçe raporlama gerçekten çok önemlidir... Biz şirketlerde ekim, kasım gibi yıllık iş planlarımızı yapıyoruz ve bütçelerimizi hazırlıyoruz. Aylık takip yapıyorduk ama bugün geldiğimiz noktada çalışanların ekranlarına satış hedeflerini günlük bildirebiliyoruz. Bunu, size de tavsiye ediyorum. Mutlaka bu sistemi kurun. Bu arada, eğer varsa olursa sinirinizi çalışanlarınızdan değil spordan çıkarın. Çalışanlarınızla beraber iyi bir şekilde, güzel bir ortamda çalışın. Bu, verimi artırır" uyarısında bulundu. Altınkaya: "Bir artı bir, on bir olmalı" Ekonomist Altınkaya da çalışanlarla birlikte hareket etmenin ve yapıcı olmanın önemi ile iş verimliliğine katkısına dikkat çekti. Altınkaya, "Zaten bu toplantılardaki amacımız da bir artı biri yan yana getirip 11 yapabilmek. 11 olduğu zaman, katma değerli üretim ve yeni fikirler ortaya çıkıyor. Bizim ilk olarak sistem sorunumuz var; ikinci olarak da büyük bir planlama sorunumuz. Örneğin şirketin iyi genel müdürü ya da iyi finans müdürü o şirkete bankalardan ucuz faizli kredi bulan ve finans kaynağı oluşturan çalışan olarak yönetici olarak görülüyor. Halbuki böyle olmaması gerekiyor" diye konuştu. Akdoğan: "Aile şirketleri sistemle çalışmalı" Akdoğan, aile şirketlerinde iş bölümünün de planlanması gerektiğinin altını çizdi. Akdoğan, "Aile bireyleri, şirket içinde farklı görevlerde bulunuyorlar ve bu kişiler genelde bireysel çalışmayı tercih ediyorlar. Yani bütün bilgileri beyinlerinde topluyorlar ve bunu teknolojiye aktarmıyorlar. Aile arasında sıkıntı olduğunda da şirketin geçmişe dair bilgilerini kaybediyorsunuz. Aile bireyleri, şirkette belli sistemlere ve prosedürlere bağlı olarak çalışmalıdır. Ben bunu özellikle ikinci ve üçüncü nesiller için söylüyorum. Tabii ki her anne baba, çocuğunun şirketi devam ettirmesini ister. Ancak size tavsiyem, çocuklarınızı önce başka bir şirkette çalıştırın. Çocuklarınızı mutlaka farklı şirketlerde, özellikle de kurumsal şirketlerde çalışmaya teşvik ettiğinizde, orada öğrendiklerini sizin şirketinizde uygulayabilir hale gelirler. Aile şirketlerinde kurumsallık dediğim zaman hemen patronu işten çıkarma akla geliyor. Hayır; şirketi kuran her zaman şirketin başında olmalı. Karı koca aynı şirkette çalışıyorsanız, eve girdikten sonra şirketi unutacaksınız ve evde iş konuşmayacaksınız. Bu çocuklar için de geçerli olmalı. Maalesef Türkiye’de şirketlerin ortalama ömrü 12,5 sene ve ikinci kuşağa devreden şirket sayısı çok az. Devredememenin en önemli sorunu da sistem. Onun için de yazılım ve teknoloji diyoruz. Teknolojiyi nasıl kullanırız? İşimizi, yazılıma nasıl adapte ederiz? Bunları, çok iyi tanımlamak gerekiyor. Önce kağıt üzerinde tanımlamak, sonra da yazılıma geçirmek gerekiyor" dedi. İkili, konferansın sonunda salondaki katılımcıların sorularını da yanıtladı.
DSO’da yılın son meclis toplantısı gerçekleştirildi
23 Aralık 2025 Salı - 17:32 DSO’da yılın son meclis toplantısı gerçekleştirildi Denizli Sanayi Odası’nın (DSO) 2025 yılı Aralık Ayı Olağan Meclis Toplantısı, 22 Aralık’ta Odamız Hizmet Binası’nda gerçekleştirildi. Yılın son Meclis Toplantısında; geride kalan yılın ekonomik görünümü, 2026 yılı bütçe görüşmeleri, sanayicinin karşı karşıya olduğu sorunlar ve önümüzdeki döneme ilişkin beklentiler ele alındı. Toplantı, DSO Meclis Başkanı Okan Konyalıoğlu’nun başkanlığında gerçekleştirilirken, DSO Yönetim Kurulu Başkanı Selim Kasapoğlu Oda faaliyetleri ve Ankara görüşmelerine ilişkin üyeleri bilgilendirdi. Toplantının açılış konuşmasını yapan DSO Meclis Başkanı Okan Konyalıoğlu, son iki yıldır uygulanan ekonomi politikalarının üretici üzerinde ciddi bir baskı oluşturduğunu ve uygulanan hamlelerin ağırlıklı olarak sanayicinin sırtına yüklendiğini belirtti. Günü kurtarmaya odaklanan ekonomik ortamın firmaların uzun vadeli planlama ve strateji geliştirme kabiliyetini zayıflattığını söyledi. "Denizli sanayisi zorlu sürece rağmen ayakta" DSO Yönetim Kurulu Başkanı Selim Kasapoğlu konuşmasında, küresel ve ulusal ölçekte yaşanan ekonomik zorlukların sanayi üzerindeki etkilerinin giderek daha belirgin hale geldiğini söyledi. 2026 yılına ilişkin beklentilerin temkinli olduğunu ifade eden Kasapoğlu, yılın ilk yarısında mevcut sıkıntıların devam edebileceğini ancak ikinci yarıda kademeli bir toparlanma öngördüklerini kaydetti. Denizli ihracatının aylık değişimi Meclis Üyeleriyle paylaşılırken, ihracatın sektörel dağılımı, istihdamdaki değişim ve sanayi üretimine ilişkin güncel görünüm Sanayi Üretim Endeksi Ekim 2025 verileri üzerinden değerlendirildi. Denizli sanayisinin güçlü sermaye yapısı ve iş yapma kültürü sayesinde daha dirençli bir yapıya sahip olduğunu vurgulayan Kasapoğlu, sanayicinin bu dönemde de üretimden ve istihdamdan vazgeçmeden yoluna devam edeceğini ifade etti. Ankara’daki kritik görüşmeler Meclis’te değerlendirildi Başkan Kasapoğlu, TOBB bünyesinde gerçekleştirilen Ticaret ve Sanayi Konseyleri toplantıları kapsamında Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile yapılan görüşmelere de değinerek, başta tekstil sektörü olmak üzere Denizli sanayisinin yaşadığı sorunların ilgili makamlara doğrudan aktarıldığını belirtti. Bu görüşmelerde hükümetin genel ekonomik yaklaşımının da net şekilde ortaya konulduğunu ifade etti. 2026 yılına girerken sanayicinin büyük ölçüde kendi gücüne, dayanıklılığına ve iş birliği kültürüne dayanmak zorunda olduğunu vurgulayan Kasapoğlu, DSO olarak sorunları dile getirmeye ve çözüm arayışlarını sürdürmeye devam edeceklerini söyledi. DSO’nun projeleri sahada karşılık buluyor Toplantıda, Denizli Sanayi Odası’nın son dönemde yürüttüğü faaliyetler hakkında Meclis Üyelerine bilgi verildi. Model Fabrika çalışmalarının sahada somut ve olumlu sonuçlar verdiğini belirten Kasapoğlu, komite toplantılarının Model Fabrika’da yapılmasının ve daha fazla üyenin bu uygulamalarla tanıştırılmasının önemine dikkat çekti. Teşvik Ofisi faaliyetleri kapsamında gerçekleştirilen üye ziyaretleri, Ankara’daki üst düzey ziyaretler, Avrupa Birliği Başkanlığı, yerel yönetimlerle yürütülen sanayi odaklı çalışmalar ile Denizli Su Zirvesi ve Terspektif Fikir Maratonu programı toplantının öne çıkan başlıkları arasında yer aldı. Ayrıca savunma sanayii iş birlikleri, TUSAŞ ziyaretleri, sertifikasyon ve kalite standartlarına yönelik çalışmalar ile Şirinköy arazisine ilişkin yürütülen hazırlıklar Meclis Üyeleriyle paylaşıldı. "Model Fabrika sanayiciye doğrudan katkı sağlıyor" Toplantıda söz alan DSO Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Sarı, savunma sanayiine yönelik yatırım şartları önceki yıllara kıyasla önemli ölçüde değiştiğini ifade etti. TUSAŞ ve TEI tarafından sunulan 5-10 yıllık iş garantili sözleşmeler ile ortaklık ve finansman desteklerinin bu alanı sanayiciler açısından daha öngörülebilir hale getirdiğini belirten Sarı, Kayseri ve Kahramanmaraş’ta uygulanan modelin Denizli için de değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Yılın son Meclis Toplantısında, DSO 2026 bütçesi de Meclis tarafından onaylandı. Toplantı, meclis üyelerinin yeni yıla ilişkin temennilerin paylaşılması ve sanayinin tüm zorluklara rağmen üretimden ve umuttan vazgeçmeyeceği mesajıyla sona erdi.
Komşusunu darp eden sivil memur hakkında soruşturma açıldı
23 Aralık 2025 Salı - 15:57 Komşusunu darp eden sivil memur hakkında soruşturma açıldı Denizli’nin Sarayköy ilçesinde, gürültü nedeniyle yaşanan komşu tartışması şiddetle sonuçlandı. Kendisini uyaran komşu kadını darp eden sivil memur hakkında idari soruşturma açıldı. Olay, Denizli’nin Sarayköy ilçesinde meydana geldi. Edinilen bilgilere, Sarayköy’de görev yapan E.A. isimli şahsın, akşam saatlerinde evinde matkapla yaptığı çalışmalarından üst kat komşusu Hatice Eyvaz ve Mustafa Eyvaz rahatsız oldu. Gürültüden rahatsız olan Mustafa Eyvaz komşusu E.A.’ya uyarıda bulundu. Komşusunun uyarısına sinirlenen E.A. eline cop alarak üst kata çıktı ve komşu Mustafa Eyvaz’ı saldırdı. Saldırı sırasında eşinin zarar görmesini engellemek isteyen Hatice Eyvaz isimli kadın, E.A.’nın önüne geçti. Bunun üzerine E.A.’nın, Hatice Eyvaz’ı yumruk ve copla saldırdığı, kadının burnundan ve vücudunun çeşitli yerlerinden yaralandığı belirtildi. Kavgayı gören diğer komşuların ihbarı üzerine olay yerine jandarma ekipleri sevk edildi. Ekipler olayla ilgili inceleme başlatırken, yaralı kadın sağlık ekipleri tarafından hastaneye kaldırıldı. Hatice Eyvaz’ı darp eden E.A. polis ekipleri tarafından olay yerinde gözaltına alındı. Karakoldaki ifadesinin ardından adli makama sevk edilen E.A. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Görgü tanıklarının ifadelerine göre, E.A.’nın gündüz saatlerinde de bahçede oynayan çocuklara "gürültü yapıyorlar" gerekçesiyle bağırdığı ve saldırmak istediği iddia edildi. Olayla ilgili Denizli yerel basınında çıkan haberlere yanıt veren Denizli İl Emniyet Müdürü Yavuz Sağdıç, yaptığı araştırma sonucunda saldırganın Sarayköy İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde görevli sivil memur olduğunu açıkladı. Sağdıç, olayla ilgili hem adli hem de idari soruşturma başlatıldığını belirterek, "Kadına şiddete asla izin verilmeyecektir. Kadına şiddet uygulayan kim olursa olsun, bu şehirde gereken yapılır. Olayın takipçisiyiz" ifadelerini kullandı. 20 Aralık Cumartesi günü saat 22.30’larında alt kat komşusundan gelen gürültüler sebebiyle rahatsız olduğunu ve komşusunu uyarmak için sadece yere vurduğunu söyleyen Hatice Eyvaz konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Komşumdan gelen matkap sesi, çekiç sesi gürültüsünden rahatsız olduğum için uyarma amaçlı yere birkaç defa vurdum. Vurmam sonucunda alt kat komşum bağırarak merdivenlerden çıkarak kapıma kadar geldi. Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz, nasıl sen beni uyarırsın diye bağırarak kapımızı yumruklamaya başladı. Bu esnada eşim kapıyı açtı. Eşim komşu rahatsız olduk sabah yaparsınız in şimdi aşağıya olur böyle şeyler diye temkinlerde bulunurken bu arada eşi ve kızı geldi. Kızının elinde cop vardı. Eşim bir taraftan babası tarafından iteklenirken, kızı bir taraftan hakaret ve tehdit ederek eşime cop salladı. Bu esnada bu şahıs eşimi yumrukla darp etmeye başladı. Ben eşimi koruma amaçlı araya girdim ve adamı itekledim. Bu sefer eşimden alamadığı hırsını bana yöneltti ve bana yumrukla vurmaya başladı. Kızı da cop sallayarak ’Sizi öldüreceğim’ diye tehdit etti. Bu esnada ben burnuma ve yüzüme aldığım darbelerden sonra yere yığıldım. Yere yığılınca burnumdan kanlar akmaya başladı. Her yer kan olmuştu. Ben bu korkuyla çığlık atmaya başladım. Bağırmaya başladım, yardım istedim. ’Ambulans çağırın, polis çağırın’ diye bağırıyordum. Ben bağırınca onlar müdahale etmeden, hiçbir tepki göstermeden aşağıya kaçtılar. Bunun sonucunda 10 dakika sonra falan polis ekipleri ve ambulans ekipleri geldi. Ambulans ekipleri beni orada önce müdahale ettiler. Sonra alıp hastaneye götürdüler beni. Tansiyonum 22’ye çıkmış. Burnumda çatlaklık oluşmuş. Daha sonra ben oradan darp raporumu ve uzaklaştırma kararımı aldım. Polise ifademi verdim. Şahıs gözaltına alınıp polisler tarafından götürürken benim yakınlarıma tehditler savurarak onlara da saldırmaya kalkmış. Hatta benim yakınım sen ne yapıyorsun? Kadına mı gücün yetiyor senin diye bağırınca polisleri bırakın onun da haddini bildireyim diye polislerden kurtulmaya çalışmış. Daha sonra bir gün gözaltında tutulup ertesi gün salıverildi. Şartlı tahliye edilmiş. Peki benim can güvenliğim nerede şimdi? Bu ülkede illaki öldürülmek mi gerekiyor? Kadına şiddet en büyük olay. Ben davamın sonuna kadar arkasındayım. Eğer bu şahsın psikolojik sorunları varsa görevinden menedilsin" şeklinde konuştu.
Fidanlar çınarlarla buluşuyor, nesiller arası gönül köprüsü kuruluyor
23 Aralık 2025 Salı - 15:31 Fidanlar çınarlarla buluşuyor, nesiller arası gönül köprüsü kuruluyor Denizli’nin Çal ilçesinde "Fidanlar Çınarlarla Buluşuyor" Projesi kapsamında öğrenciler ile asırlık çınarlar aynı çatı altında bir araya geldi, nesiller arasında gönül bağı güçlendi. 2025 Aile Yılı kapsamında Denizli’nin Çal ilçesinde hayata geçirilen "Fidanlar Çınarlarla Buluşuyor" Projesi, gençlerle büyükleri aynı yürekte buluşturdu. Çal Kaymakamlığı öncülüğünde yürütülen proje, kuşaklar arasında unutulmaya yüz tutan bağları yeniden canlandırdı. Kaymakamlık Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı ile İlçe Millî Eğitim Müdürlüğü koordinesinde gerçekleştirilen proje kapsamında, Proje Koordinatörü Tuğçe Ertürk eşliğinde Çal Anadolu Lisesi öğrencileri, ilçenin kıymetli çınarlarından Zühra Dağlar’ı evinde ziyaret etti. Gençlerle büyüklerin aynı sofrada buluştuğu ziyarette; hatıralar paylaşıldı, geçmişten geleceğe uzanan hikâyeler dinlendi. Samimi sohbetlerin yaşandığı buluşma, duygu dolu anlara sahne oldu. Hayat tecrübeleriyle öğrencilere ilham veren Zühra Dağlar’ın anlattıkları, gençlerin hafızasında iz bırakırken; ziyaret boyunca hem yüzler güldü hem de nesiller arası gönül bağı daha da güçlendi. Geçmişin birikimiyle geleceğin umudunu bir araya getiren "Fidanlar Çınarlarla Buluşuyor" Projesi, toplumsal dayanışmanın ve aile değerlerinin yaşatılmasına örnek bir çalışma olarak gönüllere dokunuyor.
Merkezefendi’nin festivali soğuk kış günlerini ısıtıyor
23 Aralık 2025 Salı - 13:48 Merkezefendi’nin festivali soğuk kış günlerini ısıtıyor Merkezefendi Belediyesi tarafından düzenlenen Kış Festivali, kış aylarının soğuk günlerinde vatandaşları müzik ve eğlenceyle buluşturacak. Merkezefendi Belediyesi tarafından düzenlenen Kış Festivali, birbirinden renkli etkinliklerle devam ediyor. Merkezefendi Kültür Merkezi’nin yanında oluşturulan festival alanında, 24 Aralık Çarşamba günü saat 20.00’de DJ Berfu Sezen, 26 Aralık Cuma günü saat 20.00’de DJ Süleyman Ayaz, 27 Aralık Cumartesi günü saat 20.00’de DJ Güray ile perküsyon sanatçısı Veli Aktepe sahne alacak. Üç gün boyunca "90’s Nowadays" grubu da performanslarıyla festivale renk katacak. Her yaştan vatandaşa hitap eden etkinliklerde, DJ’ler sahne alarak müzik dolu akşamlar yaşatacak. Merkezefendi Belediye Kış Festivali alanında Buz Pateni Pisti, sokak lezzetleri, yiyecek-içecek kioksları, lunapark ve alışveriş stantlarıyla her yaştan ziyaretçilere keyifle vakit geçirebileceği kaliteli bir etkinlik alanı sunuyor. "Kış Festivali ile Merkezefendi’de birlikte eğleniyoruz" Vatandaşlar için müzik, eğlence ve sosyal buluşma alanları hazırladıklarını belirten Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, "Kış Festivalimizle çocuklarımızdan gençlerimize, ailelerimizden büyüklerimize kadar her yaştan vatandaşımızın bir araya gelip keyifli vakit geçirebileceği bir ortam oluşturduk. Kültür, sanat ve eğlenceyi Merkezefendi’nin her noktasına taşımaya devam ediyoruz. Festival alanımızda düzenlenen konserler, DJ performansları, buz pateni pisti ve sosyal etkinliklerle hemşehrilerimizin kış mevsimini daha renkli ve unutulmaz zaman geçirmesini sağlıyoruz. Tüm hemşehrilerimizi eğlence dolu Kış Festivali alanımıza bekliyoruz" dedi.
Tüp mide ameliyatı hastalara konfor ve ağrısız bir tedavi imkanı sunuyor
23 Aralık 2025 Salı - 12:22 Tüp mide ameliyatı hastalara konfor ve ağrısız bir tedavi imkanı sunuyor DENİZLİ (İHA) – Denizli’de aşırı kilolarından kurtulmaları için ağrısız tüp mide ameliyatı uygulanan iki hasta, sağlıklı kilo kaybını günlük yaşamlarını daha rahat sürdürerek sağladı. Ağrısız tüp mide ameliyatları hakkında bilgi veren Öğr. Üyesi Prof. Dr. Onur Birsen, "Ağrısız tüp mide ameliyatı olarak da bilinen perigastrik blokaj yöntemiyle gerçekleştirdiğimiz sleeve gastrektomi (tüp mide) ameliyatlarında, hastalar ameliyat sonrasında çok daha kısa sürede sağlığına kavuşmakta ve belirgin şekilde daha az ağrı hissetmektedir. Perigastrik blokaj tekniği, ameliyat sırasında mide çevresindeki sinir hatlarına uygulanan bölgesel bir anestezi yöntemi olup, hastanın ameliyat sonrası ağrı kontrolünü önemli ölçüde iyileştirir. Bu sayede hastalar hem erken yürüme olabilmekte hem de normal yaşantılarına daha hızlı dönebilmektedir. Ayrıca bu yöntemin kullanılması, ameliyat sonrası narkotik ağrı kesicilere duyulan ihtiyacı azaltarak hem daha konforlu hem de daha güvenli bir iyileşme süreci sağlamaktadır. Sleeve gastrektomi zaten kapal) olarak uygulandığı için hastaların iyileşme süreci kısa olsa da, perigastrik blokaj sayesinde bu konfor bir adım daha ileri taşınmaktadır. Kısacası, uyguladığımız bu yöntemle hastalarımız ameliyat sonrası dönemi daha rahat geçirirken, hızlı ve güvenli bir şekilde sağlıklarına kavuşmaktadır. Bu yöntemi son olarak iki hastamıza başarıyla uyguladık ve her iki hastamızın da ameliyat sonrası süreci son derece rahat ve konforlu geçirdiğini gözlemledik" dedi. "Kilolarım yüzünden yaşadığım zorluklar artık geride kaldı." Ameliyat sonrası kilo vermeye başlayan hasta Erkan İpek de iyileşme sürecini şu sözlerle anlattı: "Ameliyat olmaya karar vermeden önce endokrin bölümünde uzun süre tedavime devam ettim. Bu süreçte 50 kilo verdim fakat kısa sürede geri aldım. Ardından akupunktur denedim, 35 kilo verdim ama 45 kilo geri aldım. Daha sonra diyetisyen eşliğinde diyetler yaparak 40 kilo vermeyi başardım; fakat 50 kilo geri aldım. Tüm bu denemelerden sonra artık ameliyatsız bu sorunun çözülemeyeceğini anladım ve ameliyat olmaya kesin olarak karar verdim. Kilolu olmak normal hayatımı her anlamda etkiliyordu; ayakkabılarımı bağlayamaz hale gelmiştim, nefes nefese kalıyordum ve gerçekten büyük bir eziyet çekiyordum. Kilolu olmak hem fiziksel hem de ruhsal açıdan oldukça zor ve sağlığım açısından ciddi riskler taşıyordu. Bu nedenle bu ameliyat benim için bir dönüm noktası oldu. Ameliyattan sonra toparlanma sürecim beklediğimden daha rahattı. Ağrılarım minimum seviyedeydi. Şu an kendimi daha hafif, daha enerjik ve daha umutlu hissediyorum." Ameliyat olan diğer hasta Rafet Akbaş ise "Kilo artık vücuduma zarar vermeye başlamıştı. Nefes almakta zorlanıyor, yürürken hemen yoruluyor, günlük işlerimi bile yapamaz hale geliyordum. Üstelik abimin daha önce Onur Hoca’da ameliyat olup gözlerimin önünde nasıl değiştiğine birebir şahit oldum. Kısa sürede verdiği kilolarla hem sağlığına kavuştu hem de hayatına çok daha konforlu bir şekilde devam etmeye başladı. Bu değişimi görünce, benim için de en doğru kararın ameliyat olduğuna inandım. Ameliyattan sonra şu an çok rahatım, kendimi daha özgür hissediyorum. Artık geleceğe dair umutlarım daha güçlü" ifadelerini kullandı.
Sırıklı sakinlerinden 2 bin kişilik keşkek hayrı
23 Aralık 2025 Salı - 10:22 Sırıklı sakinlerinden 2 bin kişilik keşkek hayrı Denizli’nin Bekilli ilçesine bağlı Sırıklı Mahallesi sakinleri tarafından Denizli Adalet Parkında 2 bin kişilik keşkek hayrı gerçekleştirdi. Denizli’nin Bekilli ilçesine bağlı Sırıklı Mahallesi sakinleri tarafından Denizli Adalet Parkında gerçekleştirilen 2 bin kişilik keşkek hayrına yoğun katılım oldu. Hayır yemeğine Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, Bekilli Belediye Başkanı Önder Demir, AK Parti Denizli İl Başkan Muhammet Subaşıoğlu, Denizli Turizm İl Müdür Adem Özel, mahalle sakinler ve çok sayıda davetli katıldı. Sırıklı Mahallesi’nin, Denizli’ye en uzak ve Uşak iline sınır mahalle olduğuna dikkat çeken hayır yemeği tertip üyesi Olcay Şen, mahallenin ortak değerlerini bir arada tutmak ve şehir merkezinde yaşan mahalle sakinlerini bir araya getirmek için bu etkinliklerin devam edeceğini belirterek "Denizli ili Bekilli İlçesi’ne bağlı Sırıklı Mahallemiz, Uşak iline sınırdır. Mahallemizin çoğunluğu göç ile Denizli’ye taşındığı için, bizde Denizli’de bu etkinliği yapmaya karar verdik. Özellikle yeni nesillerin bir arada olması ve daha çok tanışması ve kaynaşması için bu tür etkinliklerimiz devam edecektir. Zamanla mahallemizin, yöremizin değerlerini de ilimizde tanıtmaya, yöresel ürünlerimizi tattırmaya gayret edeceğiz. Çeşit çeşit tadı, rengi, kokusu olan yöremize ait kavunlarımızı, üzümlerimiz, çeri domateslerimiz, buğday gavurgamızı daha çok tanıtmak ve tattırmak öncelikli hedefimizdir. Bizlerin her zaman yanında olan değerli başkanlarımıza ve davetlilerimize bizleri yalnız bırakmadığı için teşekkür ederiz" dedi.
Eğitim Bilimci Paşayev, Azerbaycan’da kariyer fırsatlarını keşfetme yöntemlerini anlatacak
23 Aralık 2025 Salı - 09:58 Eğitim Bilimci Paşayev, Azerbaycan’da kariyer fırsatlarını keşfetme yöntemlerini anlatacak Türkiye’de uzun zamandır psikoloji ve eğitim alanında akademik çalışmalar yapan Eğitim Bilimci – Pedagog Kamil Vüsal Paşayev, Azerbaycan’da kariyer fırsatlarını keşfetme imkanı sunacak "Beden Dili ve Etkili İletişim" eğitimi verecek. Türkiye’de uzun zamandır psikoloji ve eğitim alanında akademik ve de pedagojik çalışmalar yapan Eğitim Bilimci – Pedagog Kamil Vüsal Paşayev, kendi ülkesinde önemli bir eğitim programına daha imza atıyor. Paşeyev tarafından 28 Aralık’ta Bakü Intercontinental Otelde "Beden Dili ve Etkili İletişim" üzerine tatil havasında prestijli bir eğitim gerçekleştirilecek. Kişisel Gelişim Platformunun ev sahipliğindeki bu seminerde "Fizyonomi", "Yüz Okuma Sistemi", "Anatomik Beden Dili" ve "Hipnotik İletişim" başlıkları ayrı ve kapsamlı bir şekilde ele alınacak. Eğitimin sonunda üniversite onaylı, İngilizce ve Türkçe olmak üzere çift dilde, uluslararası geçerli üniversite sertifikası verilecek. Azerbaycan’da ayrıcalıklı bir eğitim gerçekleştirecek olmanın mutluluğunu yaşadığını belirten Eğitim Bilimci – Pedagog Kamil Vüsal Paşayev, "28 Aralık’ta Bakü’de lüks bir atmosferde beden dili ve etkili iletişim üzerine önemli bir eğitim gerçekleştireceğiz. Bu eğitim katılımcılara öğrenmenin ötesinde yeni insanlarla tanışmayı ve iş birlikleriyle kariyer fırsatlarını keşfetme imkanı sunuyor. Kişisel Gelişim Platformunun ev sahipliği yapacağı bu seminerde fizyonomi, yüz okuma sanatı, anatomik beden dili ve hipnotik iletişim konularını ayrıntılı ve kapsamlı bir şekilde ele alacağız. Eğitim sonunda katılımcılara üniversite onaylı, çift dilli, İngilizce ve Türkçe uluslararası geçerli üniversite sertifikası verilecek. Bakü’nün kalbinde yer alan lüks atmosferli otelde gerçekleştireceğimiz eğitim boyunca yiyecek ve içecekler sınırsız ve de ücretsiz olacak. Eğer siz de ayrıcalık sunan bu eğitime katılmak istiyorsanız, yerler dolmadan yerinizi hemen ayırtın" dedi. Türkiye’de bugüne kadar eğitim, pedagoji ve psikoloji üzerine önemli akademik çalışmalara imza atan Eğitim Bilimci Kamil Vüsal Paşayev, geçtiğimiz Haziran ayında ülkesi Azerbaycan’da büyük ilgi gören "Çocuk Resimleri Analizi ve Psikolojik Yorumlanması" eğitimini gerçekleştirmişti.
DTO komite ve meclis üyeleri ortak istişare toplantısında buluştu
22 Aralık 2025 Pazartesi - 17:13 DTO komite ve meclis üyeleri ortak istişare toplantısında buluştu Denizli Ticaret Odası (DTO), Meslek Komiteleri Ortak İstişare Toplantısı’nı yaptı. Meclis üyeleri ile meslek komitesi üyeleri, çalıştay da yaptı. DTO’nun tüm gün süren Meslek Komiteleri Ortak İstişare Toplantısı’nın Sorunlara Yeni Nesil Çözümler ve Fikir Üretmenin Kuralları başlıklı öğleden önceki ilk bölümü, ünlü televizyon sunucusu Ekonomist Sami Altınkaya’nın moderatörlüğünde, Yönetim Danışmanı Selma Akdoğan’ın katkılarıyla gerçekleştirildi. İkili, konferanslarının sonunda salondaki katılımcıların sorularını da yanıtladı. Denizli Ticaret Odası’nın meclis ve komite üyeleri, öğleden sonraki ikinci bölümde ise beyin fırtınası yaptı. Meclis üyeleri ile meslek komitesi üyelerinden oluşturulan karma çalışma masalarında gerek Denizli Ticaret Odası’nın gerekse Denizli’nin geleceğine katkı sağlayacak çalışmalar ve proje konuları ile öncelik verilmesi gereken faaliyet alanları hakkındaki görüşleri ortaya çıkarmak için yoğun bir fikir alışverişi vardı. "Hayallerimiz de projelerimiz de büyük" Toplantının açılış konuşmasını yapan DTO Başkanı Uğur Erdoğan, "Denizli Ticaret Odası olarak TOBB’a bağlı odalar arasında üyelerini dünyanın dört bir tarafına götüren, Denizli’mizin ve sektörlerimizin gelişimi için mücadelede eden bir yapımız var. Fuarlara gitmemizin şöyle bir özelliği de var. Bugün Avrupa Birliği ülkelerinden vize almayla ilgili sıkıntıyı bilmeyen yoktur. Ama biz bu sorunu bu şekilde, fuarlara organizasyon yaptığımız için aşmış oluyoruz. Hep şunu konuşuyoruz; katma değeri yüksek teknolojisi yüksek ürünlere geçmemiz gerekiyor diyoruz. 5 yıl önce biz bunun için yola çıktık. Teknik tekstil merkezimizi kurduk. Bu merkezimiz, Avrupa Birliği fonları ile bakanlığımızdan almış olduğumuz 10 milyon euroya yakın bütçesiyle, odaların içerisinde en büyük yatırımdır. Eğitimle ilgili projelerimiz de var. Gelişim ve değişimle ilgili birçok alanda eğitimler veriyoruz, projeler üretiyoruz. Önümüzdeki günlerde Denizli’mize kazandıracağımız 2 tane büyük yatırım var. Bin 200 dönümlük alanda 2 tane sanayi sitesi yapacağız. Bunlardan biri gıda sanayi üzerine. İkincisi ise geri dönüşüm sanayi sitesi olacak. Denizli’de hem lokasyonu itibarıyla hem de kendi sahası içerisinde üretimi, ambalajlaması, lojistik faaliyetleri ve ihracatıyla, örnek olacak ve herkesi kapsayacak. Sektörel kümelenme çalışmalarımız, yeni bir aşamaya geçmiş olacak. Avrupa’daki örnekleri gibi adeta sıfırdan güzel bir köy inşa edeceğiz; herkese örnek teşkil edecek bir projemiz olacak inşallah. Bunlar çok büyük projeler. Biz bunları niçin yapıyoruz? Amacımız şudur; öncelikle almış olduğumuz görevi birinci görevimiz yani ilk işimiz sayıyoruz. Görevimize olan sadakatimizi, namusumuz kadar değerli sayıyoruz. Biz ve ekibimiz, her zaman bu düsturla çalışıyor; yoluna bu mantık ve anlayışla devam ediyor" dedi. "2025 DTO’nun projeler yılı oldu, 2026 da onları hayata geçirdiğimiz yıl olacak" Başkan Erdoğan, Denizli Ticaret Odası olarak köklü bir gelenekten güçlü bir geleceğe hep beraber yol aldıklarını da vurguladı. Erdoğan, "Bugün, sorunlara yeni nesil çözümler ve fikirler üretmekle ilgili bir eğitim alacağız. Denizli Ticaret Odası olarak köklü bir gelenekten güçlü bir geleceğe gitmenin adımlarını hep birlikte konuşacak planlayacağız. Hep birlikte kentimizi ve sektörlerimizi istişare edeceğiz; daha büyük bir Denizli’ye nasıl ulaşabileceğimizi, ülkemize daha güçlü katkı sağlayan bir Denizli ve Denizli Ticaret Odası’nı nasıl ortaya çıkaracağımızı konuşacağız. Değerli dostlar, yeşil dönüşümle ve geri dönüşümle ilgili de projelerimiz var. 2025 yılı bizim için projeler yılı oldu. 2026 yılını da bu projelerimizi ve yenilerini hayata geçirme yılı olarak değerlendirecek, bunu da hep birlikte göreceğiz inşallah. Bugün aramızda olan ve bize güç veren, katılımlarıyla bizleri destekleyen özellikle hanım kardeşlerimize de çok teşekkür ediyorum. Hoş geldiniz diyorum" diye konuştu. 10, 20 ve 30 yılı dolduran üyelere plaketle teşekkür edildi DTO’nun idari yapıları olan Meslek Komiteleri ile DTO Meclisi’ne seçilerek 10, 20 ve 30 yılı dolduran mevcut yönetimlerdeki üyelere hizmetlerinden dolayı birer teşekkür plaketi verildi. DTO Başkanı Uğur Erdoğan, "İyi ki varsınız. Şehrimize ve sektörlerimize emeklerinizden, katkılarınızdan dolayı müteşekkiriz. Uzun yıllar bu kadrolarda yer almış olan üyelerimize plaket takdim ederek teşekkür etmek istedik" dedi. Başkan Erdoğan’a, başarılı çalışmalarından dolayı plaket takdim ederek teşekkür ettiler Gerek başarılı geçen organizasyonumuz gerekse 2005’ten bu yana çeşitli görevler üstlendiğiniz Denizli Ticaret Odamızdaki çabalarınızdan ve katkılarınızdan dolayı buradaki çalışma arkadaşlarımız adına bir teşekkür ederim" diyen en eski DTO Meclis Üyesi Haluk Lenger de Başkan Erdoğan’a bir teşekkür plaketi takdim etti.