SAĞLIK - 13 Temmuz 2021 Salı 10:13

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Suat Gencer, kısırlık ile ilgili önemli bilgiler verdi:

A
A
A
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Suat Gencer, kısırlık ile ilgili önemli bilgiler verdi:

Özel Denizli Cerrahi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.

Özel Denizli Cerrahi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Suat Gencer, infertilite ‘kısırlık’ ile ilgili önemli noktalara değinerek bilgilendirmede bulundu. İnfertilite ve tedavi yöntemleri hakkında açıklamalarda bulunan Op. Dr. Gencer, “35 yaşın altında düzenli beraberliği olan bir çift 1 yıl çocuk olmazsa panik yapmadan eşiyle beraber bir kadın doğum uzmanına başvurmalı. Genelde kısırlığın kadından kaynaklı olduğunu düşünülse de ilk etapta erkeğin tetkiklerini yapmak isteriz” diye konuştu.



İnfertilite’nin nedenlerini ve tedavi yöntemlerini açıklayan Özel Denizli Cerrahi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Suat Gencer, infertilite yani kısırlığın çiftlerin yaşına göre değişkenlik gösterebileceğini belirtti. Op. Dr. Suat Gencer; “35 yaşından sonra yumurta rezervinin daha hızlı azaldığını düşünürsek, özellikle 40 yaşından sonra yüzde 75’ni kaybettiğini de buna eklersek bekleme süremiz daha az. Bu grupta daha az bir sürede çocuk olmazsa bazı girişimsel tetkiklere başlamamız gerekir. Ne kadarı kadından, ne kadarı erkekten ya da ne kadarı beraber, ne kadarı değil bu tetkikler ile bir değerlendirmemiz gerekir. Yaklaşık 3’de 1’i kadına bağlı sebeplerden 3’de 1’i erkeğe bağlı sebeplerden yaklaşık 3’de 1’i de ikisine bağlı sebeplerden olabilir. Ortalama yüzde 10-15 kadar çiftin hiçbir sebep yokken 1 yıl içerisinde çocukları olmayabilir. Yine bu grubun yüzde 10 kadarı 2’inci yıl içerisinde çocuk sahibi olabilir. Günümüzde stresli yaşam, doğal olmayan gıdalarla beslenme, sigara alışkanlıkları, karbonhidrat ağırlıklı beslenmeye bağlı obezite doğal olarak gebelik sürecini biraz daha geciktirebilir ve yumurtlama mekanizmasını biraz daha bozabilir” dedi.



“Toplum baskısı kadında yumurtlama düzensizliğine sebep olabiliyor”


Yaşam içerisinde geçirilen stresli dönemin çiftlerde yumurtlama düzensizliği yaşanabileceğini anlatan Op. Dr. Suat Gencer; “Stres faktörü önemli bir unsur çünkü aynı dönemlerde evlenen bir kadın bir arkadaşıyla kendisini kıyaslamakta hatta bundan dolayı ‘benimle evlenen bir arkadaşımın çocuğu oldu’, ‘benim neden olmadı’, kendisinde bir suçluluk hissetmekte yine kayınvalidesi tarafından ya da arkadaş çevresi tarafından sık sık ‘niye çocuk doğurmuyorsun’, ‘neden çocuğun yok’ gibi toplum baskısına maruz kaldıkça ister istemez kendi kendisine ‘benim çocuğum olmuyor mu?’ sorusu gündeme geliyor. Bundan dolayı gereksiz bir stres, gereksiz bir yumurtlama düzensizliği de gebe kalma sürecini uzatıyor” ifadelerini kullandı.



“Çocuğu olmayan çiftlerde ilk önce erkeğin tetkiklerine bakarız”


Çiftlerde yaş durumuna bağlı olarak sadece kadının sorunuymuş gibi görülse de erkeklerinde tedaviye katılması gerektiğini vurgulayan Op. Dr. Suat Gencer; “Aslında 35 yaşın altında düzenli beraberliği olan bir çift 1 yıl olmazsa panik yapmadan eşiyle beraber bizlere başvurmasını öneririz. Çünkü bazen çiftler bu kadının sorunuymuş gibi düşünülüyor, aslında biz çocuğu olmayan çiftlerde ilk önce erkeğin bir tahlilini yapmak isteriz. En azından erkeğin sperm sayısı, sperm hareketleri, kaliteli bir gebelik için yeterli mi? bunu anlamak isteriz. Sonrasında kadınla ilgili yapacağımız tetkiklere geçeriz. Yumurtlaması düzenli oluyor mu?, Gebe kalmasına engel olabilecek sistemik bir hastalığı var mı? En önemli etkenlerden bir tanesi tiroid gibi bir hastalığı var mı? Hormonları düzenli mi? Yumurtluyor mu? Yine yumurtalık tüp yolları açık mı? Diğer zahmetli tahlillerde anne adayı olduğu için ilk baştan en azından babanın da ona iştirak ettiğini, birlikte görmek açısından eşinin bir sperm durumunu da görmek isteriz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Kadın sağlığında kritik mesaj: Tek belirtiyle kanser kararı verilmez Kadınlarda görülebilen bazı jinekolojik kanserlerde erken farkındalığın önemine değinen Kadın Hastalıkları ve Doğum ve Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı, tek bir belirtiyle kanser tanısı konulmasının doğru olmadığı, her bireyin durumu, tıbbi öyküsü ve muayene keşifleriyle birlikte değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Özel Adatıp Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum ve Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Hakan Camuzcuoğlu, kadınlarda görülebilen bazı jinekolojik kanserlerde erken farkındalığın önemine değindi. Camuzcuoğlu, bu hastalıkların her zaman belirgin bir şikayetle başlamayabileceğini belirterek, "Bazı kadınlarda hiçbir belirti olmazken, diğerlerinde çok hafif ve belirsiz şikayetler görülebilir. Bu sebeple kişinin kendi döngüsünü ve vücudunu takip etmesi önemlidir" dedi. "Tek bir belirtiyle kesin netice çıkarmak doğru değildir" Adet dışı kanama, cinsel ilişki sonrası kanama veya ağrı, pelvik bölgede uzun süreli rahatsızlık, karında şişlik veya baskı hissi, açıklanamayan kilo kaybı, gibi keşifler her zaman kanserle ilişkili olmadığını belirten Prof. Dr. Camuzcuoğlu, "Tek bir belirtiyle kesin netice çıkarmak doğru değildir. Her bireyin durumu, tıbbi öyküsü ve muayene keşifleriyle birlikte değerlendirilmelidir. Her kadının risk faktörü ve sağlık geçmişi farklıdır. Bu sebeple değerlendirme süreci kişiye özel yapılmalıdır" diye konuştu.
Konya Karısını 22 bıçak darbesiyle öldüren zanlı, "Kolumda Ebru yazıyor" diye kendini savundu Konya’da özel ders vermeye gittiği sitenin önünde boşanma aşamasındaki öğretmen karısını öldüren zanlı, indirimsiz ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Yargılandığı davada son sözü sorulan katil zanlısı, "Bana iftira atıyorlar hatta kolumda ’Ebru’ yazıyor. Başında ve sonunda sonsuzluk işareti var. Kayınvalidem yüzünden yuvamız bozuldu" diye kendini savundu. Olay, 25 Ekim saat 18.30 sıralarında merkez Meram ilçesi Havzan Mahallesi Ebussuud Efendi Caddesi’nde bulunan bir sitede meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Abdullah Küçüktaşdemir (47), boşanma aşamasındaki eşi özel bir eğitim kurumunda öğretmen olan Ebru Küçüktaşdemir’i (45) özel ders vereceği site önüne kadar takip etti. Burada ikili arasında çıkan tartışmada Abdullah Küçüktaşdemir, yanında bulunan bıçakla Ebru Küçüktaşdemir’i vücudunun çeşitli yerlerinden 22 bıçak darbesiyle yaraladı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Polis ekipleri şüpheliyi etkisiz hale getirirken, olayda ağır yaralanan kadın ilk müdahalenin ardından kaldırıldığı Meram Devlet Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Gözaltına alınan zanlı koca, ifadesinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Konya’yı terk et mesajı atmış Konya Cumhuriyet Başsavcılığı olayla ilgili soruşturmasını tamamlarken, tutuklu olan zanlı hakkında ’kadına karşı tasarlayarak öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebiyle dava açıldı. Hazırlanan iddianamede katil zanlısı kocanın eğitim fakültesindeki eğitimini yarıda bırakmasına rağmen, yıllardır özel dershanede Türkçe öğretmenliği yaptığı belirtildi. Zanlının telefonunda yapılan inceleme sonrası olay günü Ebru Küçüktaşdemir’e, "Cezaevinden başka yer mi var, bugün bu iş bitecek. Bende her şey bitti. Aklın varsa Konya’yı terk et" şeklinde tehdit mesajları attığı ortaya çıkarken, olaydan yaklaşık 6 saat önce "Av bıçağı Konya" gibi aramalar yaptığı da iddianamede yer aldı. "Bana iftira atıyorlar, kolumda ’Ebru’ yazıyor" Konya 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde ’eşe karşı tasarlayarak öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla dava açılan Abdullah Küçüktaşdemir’in yargılanmasında karar duruşması görüldü. Zanlı koca duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Mahkeme heyetince son olarak söylemek istedikleri sorulan katil zanlısı, "Ben para pul düşkünü değilim, bana iftira atıyorlar. Kolumda ’Ebru’ yazıyor başında ve sonunda sonsuzluk işareti var. Ben eşimi sonsuzluğa göndermedim. Eşimin annesi yüzünden, yuvamız yıkıldı" diye konuştu. Mahkeme heyeti, Abdullah Küçüktaşdemir’e ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası verdi.