Yerel Haberler
Denizli
Denizli taraftarına özel teşekkür 08 Aralık 2025 Pazartesi - 17:27:47 Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi’nin 10. haftasında Yukatel Merkezefendi Belediyesi Basket, evinde Fenerbahçe Beko’yu ağırladı. Pamukkale Üniversitesi Spor Salonu’nu dolduran Denizli taraftarı, maç boyunca takımlarına büyük destek verdi. Karşılaşmanın ilk yarısında rakibiyle başa baş bir mücadele ortaya koyan Yukatel Merkezefendi Belediyesi Denizli Basket, üç periyot boyunca oyun disiplinini korudu. Ancak maç genelinde kontrol edilemeyen top kayıpları ve verilen hücum ribaundları, dördüncü periyotta oyunun momentumunu Fenerbahçe Beko’ya çevirdi. Son bölümde oyundan kopan Denizli ekibi, sahadan 64-87’lik skorla mağlup ayrıldı. Maç sonrası açıklamalarda bulunan Koç Zafer Aktaş, teknik değerlendirmelerinin yanı sıra özellikle taraftar desteğine vurgu yaptı. Aktaş, tribünlerdeki coşkuyu ve kararlılığı överek şu ifadeleri kullandı: "Taraftarımızın müthiş desteği ile oyuna planladığımız hücum ve savunma stratejilerini çok iyi uygulayarak başladık ve 3 periyot boyunca oyunda kaldık. Fakat maçın başından beri çözemediğimiz top kayıplarını kontrol edemedik ve buna verdiğimiz hücum ribaundları da eklenince, 4. periyotta oyundan düştük. Salona gelip son ana kadar takımlarını destekleyen büyük Denizli taraftarına teşekkür ederim" Koç Aktaş’ın sözleri, mağlubiyete rağmen tribünlerin ortaya koyduğu enerjiye özel bir teşekkür niteliği taşıdı. Takımın, taraftarın bu güçlü desteğini boşa çıkarmamak adına çalışmalarını sürdüreceği belirtildi.
08 Aralık 2025 Pazartesi - 14:40 Denizli OSB yeşil dönüşüm hedefi için çalışmalarına devam ediyor Sanayicilerin artan ihtiyaçlarına sürdürülebilir çözümler sunmak ve üretim süreçlerinin çevresel etkilerini en aza indirmek amacıyla Denizli Organize Sanayi Bölgesi’nde hayata geçirilen 30.000 m/gün kapasiteli Biyolojik ve Kimyasal Atıksu Arıtma Tesisi projesi, Dünya Bankası finansmanı ile inşa edilmeye devam ediyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Dünya Bankası destekli Türkiye Organize Sanayi Bölgeleri Projesi kapsamında desteklenen yatırım, bölgenin altyapı gücünü önemli ölçüde artıracak. Mevcut 42.000 m/gün kapasiteli Merkezi Atıksu Arıtma Tesisinin tam kapasiteye ulaşması, artan sanayi yatırımları ve üretim talepleri nedeniyle ek kapasite ihtiyacı doğmuştur. Bu doğrultuda 15 Aralık 2020 tarihinde 26 bin 840 metre büyüklüğünde bir taşınmaz satın alınarak, arıtma teknolojileriyle donatılacak yeni tesisin projelendirme ve onay süreçleri tamamlandı. İhale sürecinin tamamlandı. asının ardından 9 Mayıs 2025’te yüklenici firma ile sözleşme imzalanmış; 15 milyon 612 bin Euro bedelli proje kapsamında 27 Mayıs 2025 tarihinde sahada inşaat çalışmalarına başlandı. ısa sürede önemli ilerleme kaydedilen projede fiziki gerçekleşme oranı yüzde 40’a ulaşmış olup tesisin hedeflenen 9 Kasım 2027 tarihinden önce tamamlanması öngörülüyor. 2026 yılının Şubat ayında mekanik ekipman montajlarına başlanması planlanan tesis, devreye alınmasıyla birlikte bölgedeki sanayi işletmelerine hem maliyet hem de çevresel sürdürülebilirlik açısından önemli avantajlar sağlayacak. "Çevresel sürdürülebilirliği merkeze alan yatırımlara büyük önem veriyoruz" Denizli OSB Yönetim Kurulu Başkanı Derya Baltalı, projeye ilişkin değerlendirmesinde şunları kaydetti: "Denizli Organize Sanayi Bölgesi olarak, sanayicilerimizin rekabet gücünü artıracak ve çevresel sürdürülebilirliği merkeze alan yatırımlara büyük önem veriyoruz. Dünya Bankası destekli bu tesis, yalnızca atıksu arıtma kapasitemizi artırmakla kalmayacak; aynı zamanda bölgedeki üretim süreçlerinin çevreye duyarlı bir şekilde yürütülmesine güçlü bir katkı sağlayacaktır. Yeşil OSB hedeflerimiz doğrultusunda karbon ayak izini düşüren, kaynak verimliliğini artıran ve çevreye duyarlı altyapı yatırımlarını hayata geçirmeyi sürdürüyoruz. Bu proje tamamlandığında sanayicilerimiz daha güvenilir, modern ve sürdürülebilir bir arıtma altyapısına kavuşacak. Hem çevremizi koruyacak hem de gelecek nesillere daha yaşanabilir bir üretim ekosistemi bırakacağız."
Özel bireyler için fırsat eşitliği vurgusu
05 Aralık 2025 Cuma - 17:30 Özel bireyler için fırsat eşitliği vurgusu Merkezefendi Belediyesi tarafından, özel bireylerin çalışma hayatına daha güçlü şekilde katılımını sağlamak ve istihdamda fırsat eşitliğini büyütmek amacıyla "Engelli İstihdamı Çalıştayı" düzenlendi. Özel bireylere yönelik çalışmalarına her zaman devam eden Merkezefendi Belediyesi, faaliyetlerini sürdürüyor. Merkezefendi Belediyesi tarafından ilk kez "Engelli İstihdamı Çalıştayı" gerçekleştirildi. İki oturumdan oluşan çalıştaya kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları, akademisyenler ve iş dünyasının temsilcileri katıldı. Çalıştayda, özel bireylerin ihtiyaçlarını merkeze alan yeni istihdam modelleri masaya yatırıldı. Katılımcılar erişilebilir çalışma ortamları, mesleki eğitim programları, özel sektör iş birlikleri ve yerel yönetimlerin sosyal belediyecilik rolü gibi başlıklarda görüş alışverişinde bulundu. Engelli istihdamının yalnızca sosyal bir sorumluluk değil, aynı zamanda toplumsal gelişmişliğin temel göstergelerinden biri olduğunu belirten Başkan Doğan, "Merkezefendimizde ve Denizlimizde özel bireylerimizin çalışma hayatına daha güçlü şekilde katılmasını sağlamak, istihdamda fırsat eşitliğini büyütmek ve ihtiyaçlara karşılık verecek politikalar geliştirmek için tüm paydaşlarımızla bir aradayız. Üretime, emeğe ve eşitliğe dayanan bir istihdam modelini birlikte oluşturuyoruz. Özel bireylerimiz için büyük önem taşıyan bu çalıştaya katkı sunan tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür ediyorum" dedi.
Kamyonun çarptığı hafif ticari araç 50 metre savruldu: 1 ölü, 2 yaralı
05 Aralık 2025 Cuma - 16:14 Kamyonun çarptığı hafif ticari araç 50 metre savruldu: 1 ölü, 2 yaralı Denizli’de şerit değiştirmek isterken arkadan gelen kamyonun çarptığı hafif ticari araç yaklaşık 50 metre savruldu. Kamyonun da yoldan çıktığı kazada 1 kişi hayatını kaybederken, 2 kişi de yaralandı. Kaza, Honaz ilçesi Gürleyik Mahallesi Denizli-Afyon kara yolunda meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, Denizli istikametinden Afyon yönüne seyir halinde olan Halil İbrahim Ekiz idaresindeki 48 GC 751 plakalı hafif ticari araç, şerit değiştirmek için ani manevra yaptı. Bu sırada aynı yönden gelen S.A. idaresindeki 48 HH 643 plakalı kamyon, yağış nedeniyle kayganlaşan yolda duramayınca Halil İbrahim Ekiz idaresindeki araca çarptı. Çarpmanın etkisiyle kamyon, yoldan çıkarak refüje çıkarken hafif ticari araç ise 50 metre savruldu. Kazayı gören çevredeki vatandaşlar durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye sağlık, polis, itfaiye ve jandarma ekipleri sevk edildi. Bölgeye gelen sağlık ekipleri Halil İbrahim Ekiz’in olay yerinde hayatını kaybettiğini belirledi. Yanında yolcu konumda oturan eşi N.E. ve kamyon sürücüsüne ise olay yerinde yapılan müdahalelerin ardından ambulans ile en yakın hastaneye sevk etti. Halil İbrahim Ekiz’in cenazesi ise otopsi yapılmak üzere adli tıp kurumu morguna kaldırıldı. Hastaneye kaldırılan eşi N.E.’nin durumu ağır olduğu kamyon sürücüsünün ise hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenildi. Kaza ile ilgili soruşturma başlatıldı.
Dikenlerinden kurtulan kestanelerin sofralara yolculuğu başladı
05 Aralık 2025 Cuma - 13:52 Dikenlerinden kurtulan kestanelerin sofralara yolculuğu başladı Denizli’nin Buldan ilçesinde asırlık ağaçlarda yetişen Alandız kestanesi, dikenli yapısından çıkarılarak alıcısıyla buluşuyor. Buldan’ın yüksek kesimlerinde asırlık ağaçlarda yetişen Alandız kestanesi, dikenli yapısından çıkarılarak alıcısıyla buluşuyor. Buldan Ziraat Odası tarafından coğrafi işaret patentiyle tescillendirilen Buldan Alandız kestanesi yaklaşık bir aylık dinlenmenin ardından patoz yardımıyla dikenli yapısından çıkartılıyor. Bin 150 rakımlı bölgede yetişen ve bin 300 dekarlık alanda kestane ağacı sayısı yaklaşık 19 bin adet bulunuyor. Geçtiğimiz 2024 yılında 385 ton kestane üretimi gerçekleşirken, ağaç başına düşen ortalama kestane veriminin 30 kilogram civarında olduğu belirtiliyor. Bu sezon verimin geçen yıla oranla az da olsa arttığını dile getiren üreticiler, alıcıların bölgeye gelerek alım yaptıklarını dile getirdiler. "Herkesin bu lezzeti tatmasını isteriz" Bir ay boyunca kuyu tabir edilen tepeciklerde sulama yapılarak, tadı, aroması ve şeker oranı artan şekercik cinsi kestanenin Alandız Mahallesi için önemli bir gelir kapısı olduğunu belirten kestane üreticisi Arzu Baş, "Ekim ayının on beşinde ağaçlardan hasadına başlıyoruz. Silkeleme yapan ve toplayan amele buluyoruz. Ağaçlardan toplayıcılar çubuklarla silkeleme yapıyor. Biz de yerden toplayıp çuvallara doldurup motorlarla evlerimize getiriyoruz. Bahçemize döküyoruz. Otları üzerine örtüyoruz. Ardından sulama işlemi yapıyoruz. Kasım ayının on beş, yirmisi arası patoz yapıyoruz. Sonra çuvallara dolduruyoruz. Emeği çoktur. Kestanemizin tadı çok güzeldir. Şekercik cinsidir. Herkesin bu lezzeti tatmasını isteriz. Yiyenlere afiyet olsun. Allah üreticimize hayırlı pazarlar versin" dedi.
Denizli’de lösemi ve kanserle mücadele eden aileler için yeni hizmet
05 Aralık 2025 Cuma - 13:44 Denizli’de lösemi ve kanserle mücadele eden aileler için yeni hizmet Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı (LÖSEV), lösemi ve kanserle mücadele eden çocuklara ve ailelerine ücretsiz destek sağlamak amacıyla Türkiye genelinde yürüttüğü hizmet ağını genişletmek amacıyla Denizli İrtibat Ofisini faaliyete geçti. Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı (LÖSEV), Türkiye genelinde sayıları 113 bini aşkın, Vakfa kayıtlı lösemi ve kanser tedavisi gören çocuk ve yetişkin hasta ve ailelerine, tamamen ücretsiz olarak sürdürdüğü tedavi, eğitim, konaklama hizmetlerinin yanı sıra sosyal ve psikolojik destekler, ayni ve nakdi yardımlarla tam 27 yıldır var gücüyle çalışıyor ve ailelerin tüm ihtiyaçlarına kalıcı çözümler sağlıyor. Daha geniş hizmet vermek amacıyla Denizli’de yeni irtibat ofisi açan LÖSEV bölgedeki hastaların ve ailelerin tedavi, eğitim, sosyal destek ve konaklama hizmetlerine daha hızlı ve kolay ulaşmasını hedefliyor. Ayrıca ofisin faaliyetlerine başlaması ile beraber farkındalık çalışmalarının artırılması, gönüllü ağının güçlendirilmesi ve erken tanı bilincinin yaygınlaştırılması hedefliyor. LÖSEV Genel Başkanı Dr. Üstün Ezer, açılışa ilişkin yaptığı değerlendirmede şunları söyledi, "Her çocuğun sağlıklı bir yaşam hakkı var. Açtığımız her yeni irtibat ofisiyle Türkiye’nin dört bir yanına umudu, sevgiyi ve iyiliği taşıyoruz. 28 yıldır kanser hastası çocukların ve ailelerin tedavi süreçlerinde, eğitimlerinin devamında ve sosyal yaşamlarının desteklenmesinde aktif rol üstlenen LÖSEV, Denizli ofisiyle birlikte bölgedeki çalışmalarını sıklaştırarak ailelere daha da yakın olmayı hedefliyor" Açılan yeni ofisle birlikte büyük bir kazanım elde ettiğini vurgulayan Ezer, "Bu umut dolu yolculukta, LÖSEV’in her zaman yanında olan siz değerli destekçilerimizin sevgisi ve katkılarıyla daha nice şehre ulaşacak, daha nice minik yüreğe umut olacağız. Çünkü LÖSEV, iyiliksever halkımızın desteğiyle ayakta duran bir çınardır. Tüm Denizlililerin destek ve katılımlarını bekliyoruz. İyileşecek her çocuğumuzun, yüzü gülen her annemizin sizin de eseriniz olmasını arzu ediyoruz" ifadelerine yer verdiler.
13 yaşındaki ikizler Kromozom 4q Delesyon Sendromu ile mücadele ediyor
05 Aralık 2025 Cuma - 12:48 13 yaşındaki ikizler Kromozom 4q Delesyon Sendromu ile mücadele ediyor 15 milyonda bir görülen Kromozom 4q Delesyon Sendromu rahatsızlığı ile dünyaya gelen ikiz kardeşler, yaşadıkları zorluklara rağmen hayata gülümsüyor. 13 yıl önce dünyaya gelen ikiz kardeşler, 15 milyonda bir görülen hastalıkla yaşam mücadelesi veriyor. Kromozom 4q Delesyon Sendromu ile hayata merhaba diyen Batuhan ve Emirhan Akar kardeşler, 13 yıllık yaşamlarında karşılaştıkları zorluk ve engelleri anne ve babasının sevgisiyle aşmaya çalışıyor. Yaşı büyüyen çocuklarının bakım ve sorumluluklarının da büyüdüğünü ifade eden anne Selin Akar, "Gençlik çağına gelen çocuklarım büyüdükçe bakımları zorlaşsa da ömrümün sonuna kadar yılmadan çocuklarıma bakacağım" dedi. Soner - Selin Akar çiftinin ikinci çocukları olarak 13 yıl önce dünyaya gelen Batuhan ve Emirhan Akar doğuştan genetik bir rahatsızlık olan Kromozom 4q Delesyon Sendromu ile dünyaya geldi. Hamilelik sürecinde kontrollerde çocuklarının sağlıklı olduğunu belirten anne Selin Akar, "Hamileliğimde gittiğimiz doktor, çocuklarımın herhangi bir rahatsızlığından bahsetmedi. Doğumda çocuklarımız Kromozom 4q Delesyon Sendromu ile doğdu. 15 milyonda bir görülen hastalık olduğunu söylediler. Doğdukları günden itibaren tedavi sürecimiz devam ediyor. Öğrenme ve konuşma zorluğu ile hareketlerinde kısıt var. Şimdi okulda özel eğitim alıyorlar" dedi. Her gün okula gidiyorlar Batuhan ve Emirhan’ın özel eğitim sınıfında eğitim gördüğünü belirten anne Selin Akar, "Okul çağı ile birlikte çocuklarımın eğitim hayatı başladı. Gümüşsu Mahallesi’nde farklı özel eğitim sınıfında okula devam ediyorlar. Hareket ve kendilerini ifade etme konusunda güzel ilerleme var. Çocuklarımızın sosyalleşmesi ve kendilerini ifade etmeleri açısından aldıkları eğitim çok önemli" dedi. Doğumla birlikte büyük zorluklarla karşılaştıklarını belirten baba Soner Akar, Batuhan ve Emirhan’ın hayatlarındaki en güzel detay olduğunu belirterek, "Doğduklarında çok mutlu olduk. Hayatımızın en güzel ve özel anlarını Batuhan ve Emirhan’la yaşadık. Hastalıkları onları daha çok sevmemizi sağlarken aramızdaki bağı daha da güçlü yaptı" dedi. Batuhan ve Emirhan’dan büyük bir çocukları daha olduğunu belirten baba Soner Akar, "Büyük oğlumuz lise çağında yatılı olarak Çivril’de eğitim görüyor. Kardeşleri ile arasında çok güçlü bir bağ var. Batuhan ve Emirhan 13 yaşında olmalarına rağmen 4-5 yaşında bir bebek gibiler. Batuhan bana Emirhan annesine çok düşkün. Biz ve abisi ikisine de çok düşkünüz" dedi. Doğumdan sonra emekli bir öğretmenin çocuklardan birini evlatlık olarak almak istediğini belirten baba Soner Akar, "Batuhan ve Emirhan doğduktan sonra hastaneden karşılaştığımız emekli ve çocuğu olmayan bir öğretmen çocuklarımdan birini evlat edinebileceğini söyledi ama biz böyle bir şeyi hiçbir zaman düşünmedik" dedi. Bez maliyeti çok yüksek Batuhan ve Emirhan’ın ilaç ve hastane masraflarının devlet tarafından karşılandığını belirten baba Soner Akar, "Batuhan ve Emirhan’a verilen rapor ile tedavi ve ilaç giderleri karşılanıyor. Biz de Çivril Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma vakfı aracılığıyla bakım yardımı alıyoruz. İki çocuğun da bakıma muhtaç olması yüzünden bir işte çalışmamız imkansız. Kendi evimizde hayvancılık ve çiftçilik de yapıyoruz. Çocuklar büyüdükçe bez sarfiyatları arttı. Artık gün içinde çok fazla bez değiştirmek zorunda kalıyoruz. En büyük sıkıntımız bez. Devlet bez ödemesi yapıyor. Daha önce bez desteği veriyordu o daha iyi oluyordu. Devletin verdiği ödeme ile dışardan bez almak çok maliyetli. Bu konuda da hayırseverler ve Çivril Belediye Başkanımız yardımcı oluyor" dedi. Babasının evinin bir kısmını kullandıklarını belirten Soner Akar, "Kendimize ait bir evimiz yok. Köyde babamın evinin yan tarafına küçük bir oda yaptım. İki oğlum ve eşimle burada yaşıyoruz. Tek amacım çocuklarımın sağlıklı bir hayat sürebileceği bir ortam bir ev yapmak" şeklinde konuştu. Batuhan ve Emirhan’ın bakımında en çok kıyafet sorunu yaşadığını dile getiren anne Selin Akar, "Batuhan ve Emirhan zor konuşan, zor hareket eden çocuklar. Yemeklerini ben yediriyorum bakmak zor ama güzel. Ben çocuklarımın bakımında en çok kıyafet bulmak konusunda zorlanıyorum. Bez kullandıkları için gün içinde okulda birkaç defa kıyafet değiştiriyorlar. Her gün defalarca çamaşır yıkamak zorundayım. En büyük mutluluğum onları temiz güzel kıyafetlerle okula göndermek" ifadelerini kullandı. Hayatlarını ve yaşamlarını Batuhan ve Emirhan’a göre yeniden şekillendirdiklerini belirten baba Soner Akar, "Kendimiz için değil çocuklarımız için yaşıyoruz evlenirken hayallerimiz vardı hayallerimizi öbür dünyaya bıraktık bu dünyada çocuklarımız için yaşıyoruz. Her şey onların sağlıklı bir ortamda kendilerine yetebilen birer birey olarak yetişmeleri" dedi.
Tonyukuk tamgası ve Moğol ulzii işareti aynı yapıda ortaya çıktı
05 Aralık 2025 Cuma - 11:27 Tonyukuk tamgası ve Moğol ulzii işareti aynı yapıda ortaya çıktı DENİZLİ (İHA) – Ayaz bin Abdullah el Şahabi tarafından 1230’da inşa edilen Çardak Kervansarayı, üzerinde taşıdığı Moğol Ulzii motifi ve Tonyukuk tamgasıyla dikkatleri yeniden üzerine çekti. Denizli’nin Çardak İlçesi sınırları içinde bulunan ve 13. yüzyılda Selçuklu mimarisinin önemli örneklerinden biri olarak kabul edilen Çardak Kervansarayı, üzerinde yer alan sıra dışı tamgalarla yeniden gündemde. 1230 yılında Ayaz bin Abdullah el Şahabi tarafından yaptırılan tarihi hanın duvarlarında hem Moğol Ulzii tamgası hem de Tonyukuk Yazıtında görülen Türk tamgasının tespit edilmesi, araştırmacıların dikkatini çekti. Araştırmacı-yazar Ümit Şıracı, iki tarihi sembolün aynı yapıda bulunmasının, Türk ve Moğol kültürlerinin Selçuklu coğrafyasındaki etkileşimine dair benzersiz bir bulgu olduğuna dikkat çekti. Şıracı, "Kervansarayın giriş cephesinde yer alan en dikkat çekici işaretlerden biri, Moğol kültüründe ‘Ölzii’ adıyla bilinen Ulzii tamgası. Moğolcada ‘uğur, talih, bereket, kut’ anlamına gelen bu işaret; Moğol, Buryat, Tuva ve Altay topluluklarında sıkça görülüyor. Tamganın bir Selçuklu kervansarayında yer almasının, ticaret yollarındaki kültürel etkileşimlerin somut bir göstergesi olduğunu hatırlatan Şıracı, ‘Sonsuzluk düğümünü andıran bu kadim motifin anlamları arasında, zarardan korunma, kötülükten uzak kalma, hayatın kesintisiz devamı, uyum ve dengeli ilişki, şans ve bereket gibi temalar bulunuyor. Kervansarayda bulunan bir diğer sembol ise Orhun Yazıtları’nın bilge veziri Tonyukuk’un boyuna ait olduğu düşünülen tamga. Aynı işaret, bugün Moğolistan’daki Bilge Tonyukuk Anıtı üzerinde de görülüyor. Bu işaret, Türk tarihinin en önemli devlet adamlarından biri olan Bilge Tonyukuk’un kültürel mirasının Anadolu’ya kadar ulaştığını gösteriyor. Bu keşif, Türk tamgaları ile Moğol sembollerinin Selçuklu döneminde aynı mimari mekânda yer almasının ilk örneklerinden biri olabilir." Dedi. Çardak Kervansarayı üzerindeki tamgaların, Türk-Moğol ilişkilerinin Selçuklu dönemindeki yansımalarını ortaya koyması bakımından büyük önem taşıdığı ifade ediliyor. Yapının üzerindeki kabartmalar ve sembollerle ilgili yeni bir inceleme çalışması başlatılması bekleniyor. Uzmanlara göre, bu işaretlerin birlikte bulunması yalnızca kültürel etkileşimin değil, aynı dönemde ticaret yollarının güvenliği ve bereketi için yapılan ritüellerin de izlerini taşıyor olabilir" dedi.