EĞİTİM - 22 Ekim 2021 Cuma 13:19

En iyi özel eğitim kurumları ödülü Radikal Okulları’nın oldu

A
A
A
En iyi özel eğitim kurumları ödülü Radikal Okulları’nın oldu

Meya Ajans tarafından Diyarbakır’da üçüncüsü düzenlenen ve ünlü sunucular Afrikalı Ali ile Özlem Demir’in sunuculuğunu yaptığı ’Altın Toprak’ ödül gecesinde ödüller sahiplerini bulurken, eğitimde aldığı radikal karar ve yaptığı çıkışlarla yılın en iyi özel eğitim kurumları ödülü Radikal Okulları’na verildi.

Meya Ajans tarafından Diyarbakır’da üçüncüsü düzenlenen ve ünlü sunucular Afrikalı Ali ile Özlem Demir’in sunuculuğunu yaptığı ’Altın Toprak’ ödül gecesinde ödüller sahiplerini bulurken, eğitimde aldığı radikal karar ve yaptığı çıkışlarla yılın en iyi özel eğitim kurumları ödülü Radikal Okulları’na verildi. Ödülü Radikal Eğitim Kurumları Genel Müdürü Lokman Yetiz aldı.


Meya Ajans tarafından bu yıl Diyarbakır’da üçüncüsü düzenlenen ’2020-2021 Altın Toprak’ ödülleri sahibini buldu. Bir otelde düzenlenen ödül gecesine toplam 41 kategoride, iş dünyası, eğlence, sanat ve hizmet sektöründen firma temsilcilerine ödülleri verildi. En iyi özel eğitim kurumları ödülü Radikal Okulları’na gitti.


Diyarbakır’da eğitimde gösterdikleri dev başarılarla adını duyuran Radikal Okulları yılın en iyi eğitim kurumu ödülüne layık görüldü. Radikal Okulları Genel Müdürü Lokman Yetiz, ödülü eğitim camiası adına aldığını belirtti. Yetiz, “Bizde yılın en etkin ve başarılı okul unvanı ile bu ödülü aldık. Tüm öğretmenlerim, velilerim ve öğrencilerimin adına şahsım olarak çok mutluyum. Bana bu gururu yaşattıkları için şükranlarımı sunuyorum. Ben bu ödülü eğitim adına almaktan da ayrıca gurur yaşıyorum” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu: “2 milyonluk Gazze, 2 milyarlık İslam alemine ruh verdi, onu diriltti, ayağa kalktı” Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, “Zulmü durdurmazsanız bunlar orada durmayacak. İşte bugün, sırada Lübnan’da, yarın Suriye’de, daha sonra belki Ürdün’de, Irak’ta, İran’da, burada olacak. 2 milyonluk Gazze, 2 milyarlık İslam alemine ruh verdi, onu diriltti, ayağa kalktı” dedi. Diyarbakır’da STK’lar tarafından İsrail’in Gazze’ye saldırılarının başlamasının 1’nci yıldönümü nedeniyle Filistin’e destek yürüyüşü düzenlendi. Merkez Kayapınar ilçesi Fırat Bulvarı’nda başlayan yürüyüş, Ceylan Karavil AVM önünde son buldu. Yürüyüş sonrası gazetecilere açıklamada bulunan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, bir yıldır devam eden bir zulüm olduğunu belirterek, “Gazze’ye ölüm, Gazze’ye zulüm, Gazze’ye bombalar yağdı. Gazze’nin kadınları, çocukları, yaşlıları bile direnmekten vazgeçmediler, geri adım atmadılar. Siyonizm kaybedecek. Vahşeti, zalimliği, zayıflığı ortaya çıktı” dedi. “Oradaki kardeşlerimize destek vermekten geri durmayacağız” diyen Yapıcıoğlu, şöyle konuştu: “Bugün, bu desteği burada sunan bütün kardeşlerimizin hepsini tebrik ediyorum. Bir gün mutlaka bu zulüm bitecek. Ama bizim nerede durduğumuz hep hatırlanacak. Bir yıldır Gazze bombalanıyor; biz o zaman söyledik. Zulmü durdurmazsanız bunlar orada durmayacak. İşte bugün, sırada Lübnan’da, yarın Suriye’de, daha sonra belki Ürdün’de, Irak’ta, İran’da, burada olacak. 2 milyonluk Gazze, 2 milyarlık İslam alemine ruh verdi, onu diriltti, ayağa kalktı.” STK’lar adına basın açıklamasını okuyan Diyarbakır Memur-Sen İl Başkanı ve Diyarbakır Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı Ramazan Tekdemir ise, 1948’den bu yana 200 binden fazla Filistinli’nin siyonist işgal rejimi tarafından katledildiğine dikkat çekti. Sadece 7 Ekim’den bu yana Gazze’den en az 20 bini çocuk, 15 bini kadın olmak üzere 45 bine yakın şehit olduğunu ifade eden Tekdemir, “1967’den bu yana 1 milyondan fazla kardeşimiz siyonist zindanlarında esir edilmiş, işkencenin en barbar, vahşi yöntemlerine maruz kalmıştır. Siyonistlerin işgal ve talanından dolayı 10 milyondan fazla Filistinli başka ülkelerde mülteci durumuna düşmüş, zorla yerinden edilmiştir” şeklinde konuştu.
Van Van’da Filistin’e destek yürüyüşü Van Filistin’e Destek Platformu tarafından “Soykırıma İsyan, Filistin’e Destek Yürüyüşü” düzenlendi. Beşyol Meydanı’nda bir araya gelen binlerce kişi, ellerindeki Filistin bayraklarıyla sloganlar atarak Kent Meydanı’na kadar yürüdü. Burada Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından kalabalık adına bir konuşma yapan Van Filistin’e Destek Platformu Dönem Sözcüsü Mehmet Garip Cesur, bugün dünyada eşine az rastlanır bir ittifakla toprakları gasp, halkı yok edilen Filistinlilere destek olmak üzere bir araya geldiklerini söyledi. Cesur, “Bu soylu eylem ve yapılan insanlık yoklamasında ‘ben de varım’ diyerek kardeşlerine, insanlığa ve tarihe karşı sorumluluğunu yerine getiren her birinize duyarlılığınızdan dolayı teşekkür ediyoruz. Bugün, soykırımcı İsrail rejiminin yaptıklarını anlamak için sapkın bir anlayışın ürünü olan siyonist ideolojinin tarihini bilmek gerekir. 1897 yılında temeli atılan siyonist işgal devletinin uzun vadeli hedefi Arz-ı Mevud olarak ifade edilen tüm coğrafyayı işgal etmektir. 1917 Balfur Deklarasyonu ile resmen başlayan işgal ve katliam, 1948 yılında kurulan siyonist terör rejimi ile sistematik bir hale dönüşmüştür. Yahudiler, İsrail’in kuruluş sürecinde Filistin topraklarının yüzde 5,6’sına sahipken, BM tarafından 1948 yılında Filistin topraklarının yüzde 56’sı gasp edilerek siyonist çeteye verilmiştir. Bugün İsrail, İslam dünyasının kalbine saplanmış gayrimeşru bir işgal yönetimidir” dedi. “Siyonist apartheid ırkçı rejim adeta mutlak kötülüğün merkezi olarak insanlığın başına gelmiş en büyük felaketlerden birisidir” diyen Cesur, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yüz yıldır belirli aralıklarla devam eden vahşi katliam ve işgal eylemleri nedeniyle sabıkası soykırımlarla dolu olan İsrail, özellikle bir yıldan beri Filistin’de soykırım suçunu en vahşi şekilde işlemektedir. 365 gündür kesintisiz devam eden saldırılar sonucu on binlerce çocuk, kadın, yaşlı, hasta, engelli ve yüzlerce gazeteci, sağlık çalışanı, insani yardım çalışanı katledildi. İsrail’in terörü karşısında BM ve AB gibi uluslararası örgütler engelleyici bir rol üstlenmedikleri gibi İsrail’i koruyup kollamaktadırlar. AB’ye üye ülkeler İsrail’e silah ve para desteğinde bulunurken; BM Güvenlik Konseyi İsrail terör örgütünün dokunulmazlığını tescilleyen bir rol üstlenmiştir. Uluslararası ilişkilerde ‘İsrail istisnacılığı’ olarak tanımlanan bu tavır, uluslararası mekanizmaları, hukuku, insan hakları sözleşmelerini işlevsizleştirmiş, uluslararası sistemin ana aktörü olan emperyalist Batı ülkeleri bu siyonist soykırımın ortağı olmuşlardır. Öte yandan katil İsrail’i en çok cesaretlendiren durum ise İslam ülkelerinin bu vahşete karşı birlik içinde caydırıcı bir tepki göstermemeleridir. İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülke yöneticileri, halklarının beklentilerine uygun önemli bir adım atmamış, sessiz ve seyirci kalarak bu vahşetin büyümesinde pay sahibi olmuşlardır.” İsrail sorununun dünyanın kayıtsız kalamayacağı insani ve vicdani bir sorun olduğunu söyleyen Cesur, “Siyonizme karşı tüm insanlık bir ve beraber olmalıdır. Yüz yıldır yaşananlar göstermiştir ki İsrail uluslararası hukuk mekanizmalarında yargılanıp ceza almadığı ve yalnızlaştırılmadığı sürece sorun gerçek anlamda çözülmeyecektir. 7 Ekim Aksa Tufanı Operasyonu toprakları işgal edilmiş, soykırıma maruz kalırken yalnız bırakılmış Filistin halkının insani çırpınışını temsil etmektedir. Şehit Ahmet Yasin’in şahsında ‘Dirensek de öldürüyorlar, direnmesek de biz direnmeyi seçtik’ diyen Filistin halkının meşru temsilcisi Hamas; işgal, soykırım ve katliamlara karşı direnişe öncülük etmektedir. Arz-ı Mevud safsatasıyla saldırgan tutumunu Gazze, Batı Şeria ve tüm Filistin’den sonra Lübnan’a da taşımıştır. Son iki haftada Lübnan’da 2 binden fazla insanı katletti. Siyonist rejimin bu azgın tutumu bölge halkları için açık bir tehdittir. Kıbrıs’a ve Türkiye’ye doğru sıçrayacağı açık olan bu cüretkâr tehdidin tüm dünyayı kaosa sürükleyebileceği görülmelidir. ABD ve Avrupa merkezli emperyalist güçler, zalim İsrail’in yanında yer alarak her türlü teknolojik imkanlarını sunarken, 57 İslam ülkesi bu konuda maalesef tam bir hayal kırıklığı yaşatmıştır. Filistin yalnızlığa terk edilmiş, yetmezmiş gibi bir de Lübnan işgal edilmiştir” ifadelerini kullandı. İslam İşbirliği Teşkilatı’nın adının hakkını verecek bir uyanışla somut ve caydırıcı tedbirleri hayata geçirmek zorunda olduğunu söyleyen Cesur, “Sadece petrol konusunda alacakları bir karar ile bu zulüm sonlandırılabilir. İslam İşbirliği Teşkilatı adının hakkını vermelidir. Filistin’e abluka uygulayan Ürdün ve Mısır gibi ülkeler ablukayı daha fazla geciktirmeden derhal kaldırmalı, bütün İslam ülkeleri İsrail ile ticari ilişkilerini kesmelidir" dedi. Cesur, “Sanatçısından akademisyenine, gazetecisinden iş adamına, gencinden yaşlısına kadar her vicdan sahibi vatansever kardeşimiz, topyekûn bir mücadele şuuruyla kenetlenerek ortak cephe oluşturmalı; İsrail ve yardakçılarına karşı katı bir boykot ve direniş sürdürmek üzere teşkilatlanmalıdır. Katillere göz kırpan, mesaj ve moral veren kaypak yaklaşımlar sergileyenlere karşı ortak tepki gösterilmelidir. İsrail bir talan ve ifsad rejimidir. Bu rejim üzerinden elde edilen her türlü gelir çocuk kanları ile bezenmiştir. Müslüman halklar kanla bezenmiş bir ticaretin karnı ateş dolduracağını bilir” şeklinde konuştu. “Nuh tufanından Aksa tufanına insanlık tarihi iyilerle kötülerin mücadelesinden ibarettir” diyen Mehmet Garip Cesur, konuşmasını şöyle tamamladı: “Bizler tüm insanlığın can, mal, akıl, nesil ve inanç emniyetlerinin sağlandığı adil bir dünyanın mümkün olduğuna inanıyor ve bu uğurda mücadele ediyoruz. Nuh tufanından Aksa tufanına tüm inanan ve direnen erlere selam olsun. Bu uğurda bedel ödeyen tün yiğitlerin şehadeti kutlu olsun.” Okunan duaların ardından kalabalık dağıldı.
Gaziantep Gaziantep FK Başkanı Memik Yılmaz’dan hakem tepkisi Gaziantep Futbol Kulübü Başkanı Memik Yılmaz, 1-1 berabere biten Beşiktaş maçı sonrası hakem yönetimine tepki göstererek, "Penaltı vermek için her yolu denediler" dedi. Gaziantep Futbol Kulübü, Trendyol Süper Lig’in 8. haftasında konuk ettiği Beşiktaş ile 1-1 berabere kaldı. Maçın ardından açıklamalarda bulunan Gaziantep FK Başkanı Memik Yılmaz, galibiyete yakın taraf olduklarını ancak hakem yönetiminin buna engel olduğunu söyledi. "Penaltı vermek için her yolu denediler" Maçın hakemi Muhammet Ali Metoğlu’nun kararlarına tepki gösteren Memik Yılmaz, "Bugün kazanabileceğimiz bir maçtı. Ligde 7. maçımıza çıktık ama aynı hakem ikinci kez görevlendirildi buraya. Türkiye’deki futbol camiasının lütfen bu maçı izlemelerini istiyorum. Olmayan, hak etmediğimiz bir penaltı. Verilebilmek için her türlü yolu denediler 6 dakika incelendi. Galatasaray maçında normal penaltımız bile dahi verilmedi. Bir saniye bile dahi incelenmedi. Biz büyük bir camiayız. İlla herkes gibi çıkıp birilerini mi suçlamamız lazım. Allah rızası için herkes bu maçı bir seyretsin" açıklamasında bulundu. "Çok farklı bir şey istemiyorum, sadece kimse hakkımızı yemesin" Kimsenin Gaziantep halkı ve takımının hakkını yememesi gerektiğini de ifade eden Yılmaz, "Gaziantep halkı bugün çok üzgün, kazanabileceğimiz bir maçtı. Çok farklı bir şey istemiyoruz. Kimse bizim hakkımızı yemesin. Biz de kimsenin hakkını yemeyelim. Hak deyince durmak lazım. Sonuçta futbol, yenersiniz. yenilirsiniz ayrı bir konu. Ama Allah rızası için herkes elini vicdanına koyup bu maçı bir seyretsin ve değerlendirmeyi ona göre yapsınlar. Üzgünüz. Böyle şeyler olmasa futbolda daha da iyi olacak" diye konuştu.
İstanbul Osman Zeki Korkmaz: "Halil Umut Meler son yıllarda Türk futbolunda nelere mal oldu?" İstanbulspor Teknik Direktörü Osman Zeki Korkmaz, Kocaelispor maçında VAR hakemi Halil Umut Meler’in golü iptal etmesine tepki göstererek, "Burası sesi çok çıkanın, kalabalık olanın haklı olduğu bir yer değil. Burası Türkiye Cumhuriyeti. Burada hukuk, nizam, kurallar var. Halil Umut Meler bu pozisyona neden karıştı? Halil Umut Meler kendisini bir denetlemeli. Halil Umut Meler son yıllarda Türk futbolunda nelere mal oldu?" ifadelerini kullandı. Trendyol 1. Lig’in 8. haftasında İstanbulspor, sahasında karşılaştığı Kocaelispor’a 3-0 mağlup oldu. İstanbulspor Teknik Direktörü Osman Zeki Korkmaz, müsabakanın ardından yaptığı açıklamada, "Bugün Kocaeli maça bizden daha istekli başladı. Biz de çok kötü başladık, çok basit pas hataları yaptık. Golü attılar öne geçtiler. Kocaelispor da biz de bu haftaya kadar, rakibin zaman geçirmesinden oyunu etkileyen sürelerden şikayetçiydik. Gökhan kardeşimiz ilk golden sonra her autu 40 saniyede kullandı. Şikayet ettiğimiz şeyi biz yapmayalım. Bu şikayeti Gökhan, Kocaelispor’un elinden aldı" diye konuştu. VAR hakemi Halil Umut Meler’e tepki Sarı-siyahlıların Diarra ile bulduğu golün VAR tarafından iptal edilmesine Korkmaz, "Bu hafta içi VAR semineri verildi bize. 3 saniyeden fazla süren aşırı çekmelerde VAR karışıyor. Onun dışında ikili mücadelelerde VAR karışmıyor diyor. Diarra’nın eli, Ahmet Oğuz’un göğsünde bir önceki pozisyonda Ahmet Oğuz topa müdahale edemiyor, Diarra’nın arkasında. Kim başlıyor faulle, golü kim yiyor. Kocaelispor Süper Lig’de olmayı hak ediyor. Bir şeyi düzeltmemiz lazım. Bugün hak eden taraf Kocaelispor’du, o başka bir konu. O golü niye iptal edildiğini bana kimse anlatamaz. Futbolda bu kadar müdahale edemezse, basketbola çevirelim. Pozisyon gol olunca ilk anda kimse itiraz etmiyor. Çünkü İstanbulspor, sesi çıkmaz. Burası sesi çok çıkanın, kalabalık olanın haklı olduğu bir yer değil. Burası basit bir Ortadoğu ülkesi değil, burası Türkiye Cumhuriyeti. Burada hukuk, nizam, kurallar var. Halil Umut Meler bu pozisyona neden karıştı? Halil Umut Meler kendisini bir denetlemeli. Bu pozisyona neden karıştı nelere mal oldu? Halil Umut Meler son yıllarda Türk futbolunda nelere mal oldu? Bu işler neden oldu. Niye bu kadar insanları tahrik etti ve etmeye devam ediyor? Bunu anlayamıyorum" dedi. "Kocaelispor’un sahaya yansıttıkları şampiyonluk takımı duruşu" Osman Zeki Korkmaz, Kocaelispor camiasının Süper Lig’i hak ettiğini vurgulayarak, "Türk futbolunda bahsettiğimiz, Süper Lig’e gelmesi gereken ilk takımlardan birisi Kocaelispor. Oyuna başlarken planladığımız hiçbir şeyi yapamadık. İstanbulspor algısı üzerimizde bir gömlek, 3 hafta önce lider olduk. Takım içinde ‘lider olduk ne yapacağız’ söylentileri başladı. Kocaelispor kazanan oyunculardan kurulu, bugün sahaya yansıttıkları şampiyonluk takımı duruşuydu" diyerek sözlerini noktaladı.