Yerel Haberler
Düzce
Örnek gösterilen merkezdeki anneler, günlerini kutluyor 12 Mayıs 2024 Pazar - 11:49:33 İçişleri Bakanlığı tarafından Türkiye’ye örnek sosyal sorumluluk projeleri arasında gösterilen ve Düzceli hünerli girişimci kadınları bir araya getiren Kadın Emeği Merkezi, Anneler gününü kutladı. Düzce’de kadınların yaptığı el emeği göz nuru ürünlerin üretimi ve pazarlanması için Düzce Valiliği, Özel İdaresi ve Ticaret İl Müdürlüğü iş birliği ile hayata geçirilen Kadın Emeği Merkezi, İçişleri Bakanlığı tarafından da Türkiye’de örnek sosyal sorumluluk projesi olarak gösterilmişti. Halen 35 kadın girişimcinin bulunduğu merkezde 4 tane de kadın kooperatifi yer alıyor. Hünerli kadınların el emeği göz nuru ürünlerini göstermek, ürünlerini üretmek için yer sağlayan, üretilen ürünlerin de hem ulusal hem de uluslararası pazara satışına imkanı sağlayan Düzce Kadın Emeği Merkezi, anneler gününü kutladı. “Kadınların her birine umut olmak gerçekten çok güzel” Düzce Kadın emeği Merkezi hakkında bilgiler veren Yönetim Kurulu Başkanı Nermin Öğütlü Alayıldız, “Burası Türkiye’de örnek sosyal sorumluluk projelerinden birisi. Merkezimizde 35 kadın girişimci, 4 kadın kooperatifi yer alıyor ve sayımızda her geçen gün çoğalıyor. Burada kadınların her birine umut olmak gerçekten çok güzel. Düzce Valiliği destekleriyle yürüttüğümüz projemiz her geçen gün gelişerek devam ediyor. Burada kadınlarımız dijital eğitimden sosyal medya eğitimlerine dikiş nakış kurslarından aklınıza gelen bütün kurslarımızdan faydalanabiliyorlar. Komisyon kabul ederse komisyondan sonra buradaki dükkanlara yerleşiyorlar. Biz anneler günü heyecanı içindeyiz. Bu kadar annenin olduğu bir merkezde anneler günü heyecanı bizleri de sardı. Biz bütün Düzcelileri Anneler Günüde merkezimize bekliyoruz. Bir kadın, bir umut diyoruz. Herkesi bekliyoruz. Şu anda kadın emeği merkezinde 35 kadınımız var ve 1 ay içinde bu sayı 2’ye katlanacak. Her geçen gün dükkan sayımız ile birlikte kadın girişimcilerimizin sayısı da artıyor. Şu anda 1 dükkanda 3 kadınımız bulunuyor. Biz 1 kadın girişimciyi alıyoruz. Yanında 2 kadın girişimci daha veriyoruz. İnşallah bu sayı daha da artacak” dedi.
12 Mayıs 2024 Pazar - 11:31 Filistin’de hayatını kaybeden kadınlara ‘Anneler Günü’nde destek DÜZCE (İHA) – Düzce’de Filistin’de yapılan zulme dikkat çekmek isteyen kadın, şehir meydanında savaşta hayatını kaybeden hemcinslerini temsilen koyduğu ayakkabıların içine karanfil bırakarak farkındalık oluşturdu. Anneler Günü bütün dünyada, Türkiye’de çeşitli etkinliklerle kutlanırken Düzce’de Özge Yalın Yılmaz isimli genç kadın, İsrail’in Filistin’e uyguladığı zulme dikkat çekmek adına farkındalık çalışması yaptı. Bu çerçevede 15 Temmuz Parkı’na gelen Yılmaz, savaşta hayatını kaybeden hemcinslerini temsilen koyduğu ayakkabıların içine karanfil bıraktı. Yılmaz, meydana koyduğu ‘Filistin’de anneler kan ağlıyor’, ‘Anne olmak hiç bu kadar zor olmamıştı’, ‘Daha kaç annenin yüreği yanacak’, ‘Cennet annelerin ayakları altındadır’, ‘Filistin’de kan ve barut kokusu son bulsun, çocuklar annesiz kalmasın’ yazılı pankartlarla yaptığı çalışmada vatandaşlardan büyük ilgi gördü. “Daha kaç çocuğun annesiz kalması gerekiyor” Anneler gününde farkındalık çalışmasına imza atan Özge Yalın Yılmaz, “Gazze’de ölenlerin yüzde 70’i kadın ve çocuk. Biz bu anneler gününe içimiz buruk giriyoruz. Daha kaç çocuğun annesiz kalması gerekiyor ya da kaç annenin çocuğunu kaybetmesi gerekiyor bilmiyorum ama bu savaşın artık durması gerektiğini düşünüyorum. Annelerimiz daha fazla ağlamasınlar, üzülmesinler. Ayakkabılar Gazze’de ölen annelerimizi temsil ediyor” dedi.
11 Mayıs 2024 Cumartesi - 22:00 Vali Aslan “Anne hayattır” DÜZCE(İHA) – Düzce Valisi Selçuk Aslan, “Annelerimizin değeri, dilimizin dokusunda da gizlidir; Anayasa’dır, Anadolu’dur, Ana kaynağımızdır annelerimiz" dedi. Anneler Gününde bir kutlama mesajı yayınlayan Vali Selçuk Aslan, Anne bir gülümsemeyle büyüyen bir dünyadır. Dünümüz, bugünümüz ve yarınımızdır annelerimiz. Anne bir canın hayat bulduğu en güzel karşılıktır. Anne kalbin bedenin dışında attığı her büyük kelimenin karşılığıdır. Anne güçtür, anne dayanaktır. Anne düştüğün yerden kaldıran, kalkarken dizinin acıdığı yerde kalbi atandır. Anne hem yavrusu için hem de başkalarının yavrularını korusun diye içten edilen dualardır. Anne bir can yanmasın diye bütün canların içindeki merhamettir. Anne sevgisinde sonsuz, yavrusu için gücü sınırsız olandır. Anne bir gülümsemeyle büyüyen bir dünyadır. Anne hayattır. Annelerimiz; Anadolu’nun verimli topraklarında kök salmış, benzersiz bir sıcaklık ve sevgi kaynağı olarak hissettirirler kendilerini. Onlar, yaşamın anlamını şekillendirirler; her biri karanlığımızda ışık, kaybolan yollarımızda en büyük kılavuzumuzdur. Anneler, sevginin en saf ve en güçlü temsilcileridirler. Annelerimizin değeri, dilimizin dokusunda da gizlidir; Anayasa’dır, Anadolu’dur, Ana kaynağımızdır annelerimiz. Annelerinin özverisiyle sevgiyle büyüyen çocuklar, hayata güvenle adım atarlar. Her anında fedakarlık ve özveriyle dolu olan hayatları, topluma ilham kaynağı olmuştur. Onlar, ailelerin ve toplumun temel taşlarıdır, sonsuz sevgi ve saygıyı hak ederler. Her biri, çocuklarına adanmış bir ömrün gönüllü destan yazıcılarıdır. İlk kelime, ilk adım, ilk başarı. Anneler, çocuklarının her derdine şifa ve her mutluluğuna kaynak olarak olmak için dünyanın yükünü çeker, çocuklarıyla baharı paylaşırlar. Anneler fedakarlığın, sevginin, özverinin ve toplumun temelini oluşturan sonsuz ilham kaynaklarıdır. Bu duygu ve düşüncelerle, Anneler Günü’nün, annelerimizin değerini daha iyi anlamamıza vesile olacağına inanıyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ’Bir anne dünyayı değiştirebilir’ sözünün eşsiz timsali Zübeyde Hanım ve evlatlarını vatan uğruna şehit vermiş annelerimiz başta olmak üzere kendi annem ve dünyanın en güzel rengi olan sevgilerinin gücüyle bütün dünyayı anlamlı, yaşanır ve duyarlı hale getiren tüm annelerimizin Anneler Günü’nü kutluyor, sağlıklı, mutlu ve huzurlu günler geçirmelerini temenni ediyorum” ifadelerinde bulundu.
Torymus Sinensisler bal üretim ormanlarına bırakıldı
11 Mayıs 2024 Cumartesi - 10:03 Torymus Sinensisler bal üretim ormanlarına bırakıldı DÜZCE(İHA) – Bolu ve Bursa’da orman zararlılarıyla mücadele laboratuvarlarında üretilen Gal Arızı zararlısına karşı Düzce’de bal üretim ormanlarına 3 bin adet Torymus Sinensisler salındı. Kestane Gal Arısı zararlısı ilk olarak 2021 yılında Düzce ormanlarında görülmeye başladı. Bölgesel yayılım gösteren Gal Arısıyla biyolojik mücadele çalışmalarında, Bolu Orman Bölge Müdürlüğü bünyesinde kurulan laboratuvarda son iki yıldır Gal Arısının yırtıcısı olan “Torymus Sinensis" türünün üretimi başlatıldı. Kestane ağaçlarında gal denilen şişkinlikler oluşturmak suretiyle, ağaçlarda meyve oluşumunu ve beraberinde arıcılık faaliyetlerini de olumsuz etkileyerek bölge için ayrı önemi olan kestane balı üretimini engelleyen bu zararlı böcek türüyle ilgili, hava durumuna bağlı olarak ağaçların üzerindeki Gal’lere Torymus Sinensis denen yırtıcı bırakılması yöntemiyle mücadele çalışmalarına 2024 yılında da devam edildi. Laboratuvar ortamında üretilen Torymus Sinensis’ler Gal’lerin içinde bulunan zararlıyı ve larvalarını yiyerek zararlı böcek popülasyonunun yok olmasının sağlaması hedeflendi. Bu dahilde Bolu ve Bursa Orman Zararlılarıyla Mücadele laboratuvarlarında üretilen 3 bin adet Torymus Sinensis Vali Selçuk Aslan’ın katılımıyla Fındıklı Aksu köyünde bulunan Düzce Bal Üretim ormanına bırakıldı. Düzce Orman İşletme Müdürlüğünce bölge mıntıkasında kalan kestane ormanlarına Kestane Gal Arısı ile mücadele dahilinde laboratuvarda üretilen böceklerle aralıklı olarak yeni salımlar yapılmaya devam edileceği belirtildi.
İkinci kez bakanlıktan destek aldı
11 Mayıs 2024 Cumartesi - 10:03 İkinci kez bakanlıktan destek aldı Düzce Üniversitesi Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü Arş. Gör. Korhan Topcu kısa film projesiyle Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan destek almaya hak kazandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü tarafından sinema destekleme kurulu kararı açıklandı. 171 projenin başvurduğu Bakanlık desteğine 28 kısa film hak kazandı. Düzce Üniversitesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü Arş. Gör. Korhan Topcu’nun “Zımbırtı” isimli kısa film projesi, Bakanlık desteğine layık görülen projeler arasında yer alma başarısı gösterdi. Korhan Topcu çekimlerini Düzce’de gerçekleştirdiği bir önceki kısa filmi “Gözlerin” ile de 2022 yılında hem Bakanlık desteği hem de TRT Sinema desteği kazanmış; film, birçok festivale seçilme başarısı göstermiş, ödüller kazanmıştı. Topcu, yeni projesi “Zımbırtı” ile ikinci kez Bakanlık desteği kazanmış olmanın mutluluk verici olduğunu dile getirirken, başta TRT olmak üzere çeşitli film destekleme fonlarına katılarak film için gerekli bütçeyi bir araya getirmeyi planladıklarını belirtti. Topcu, “Zımbırtı” isimli kara mizah türündeki projenin; teknolojik yeniliklere meraklı bir şantiye işçisinin, bir gün şantiyeye kendisiyle aynı işi yapabilecek ve güneş enerjisiyle çalışan bir robot getirilmesi üzerine yaşayacağı ikilemi merkeze aldığını dile getiriyor. Filmin; teknoloji, üretim ve tüketim arasında ideal bir çakışmadan yola çıktığına değinen Topcu, hayatın önemli bir parçası haline gelen teknolojik gelişmelerin, insan ilişkilerini etkileme sürecini anlattığını sözlerine ekledi.
Aşı her yıl 2,5 milyon çocuk ölümünü önlüyor
10 Mayıs 2024 Cuma - 17:46 Aşı her yıl 2,5 milyon çocuk ölümünü önlüyor DÜZCE(İHA) – Dr. Dilek Yekenkurul, dünya genelinde uygulanan bağışıklama programları ile her yıl 2,5 milyon çocuk ölümünün önlendiğini söyledi. Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Dilek Yekenkurul, aşının toplum ve insan sağlığı için önemini anlattı. Aşıyı; “İnsan vücuduna verildiğinde bağışıklık oluşturarak o mikroorganizmayı tanımasını ve ona karşı koruyucu yanıt oluşturmasını, sonrasında da o hastalığa karşı korunmasını sağlayan bir çeşit ilaçtır. Aşılar gücü azaltılmış ya da öldürülmüş mikroorganizmaların kendisinden veya sadece bir bölümünden hazırlanan bir maddedir” şeklinde tanımlayan Dr. Dilek Yekenkurul, aşının onlarca bulaşıcı hastalığı önlemeye katkı sağladığını vurguladı. Güvenli ve etkili Aşının, 20’den fazla bulaşıcı hastalığı önlemek için çevre sağlığı hizmetlerinden sonra, en güvenli ve etkili koruyucu sağlık hizmeti olduğunu vurgulayan Öğretim Üyesi Yekenkurul, “Çiçek hastalığı gibi bazı hastalıklar etkin ve yüksek oranda aşılama ile yok edilmiştir. Ülkemizde de 1930’da çiçek aşısı, 1937’de difteri ve boğmaca aşısı, 1952’de verem aşısı, 1963’te çocuk felci aşısı, 1968’de tetanoz aşısı ve 1970’te kızamık aşısı yapılmaya başlanmıştır. İlk yıllarda yüksek oranda yapılmamasına rağmen birçok insanın hayatı kurtulmuş, bazı salgınlar aşılar sayesinde durdurulmuştur. Ülkemizde şuan çocuklarımıza verem, difteri, boğmaca, tetanoz, çocuk felci, hepatit B, hepatit A, kızamık, kızamıkçık, kabakulak, suçiçeği, pnömokok ve hemophilus influenza tip B gibi menenjit ve zatürre aşıları olmak üzere toplam 13 hastalığa karşı aşı yapılmaktadır. Bunların dışında kuduz, zona, HPV, meningokok, influenza (grip), COVID-19, tifo, sarıhumma, japon ensefaliti (beyin enfeksiyonu) ve kolera gibi aşılar bazı risk gruplarına önerdiğimiz diğer aşılardır” dedi. Her yıl 2,5 milyon çocuk ölümünü önlüyor Dünya genelinde uygulanan bağışıklama programları ile her yıl 2,5 milyon çocuk ölümünün önlendiğinin bildirildiğini ifade eden Yekenkurul, “Aşıların genel özelliği koruyuculuğunun yüksek olmasıdır. Ancak şunu unutmamak gerekir; her aşının koruyuculuğu yüzde yüz değildir. Bu yüzden tüm toplumu aşılamak daha önemli hale gelir. Ayrıca koruyuculuğu yüzde yüze yakın birçok aşı vardır. Aşıların bir özelliği de hastalık seyrinde hafifletici etki yapmasıdır. Örneğin aşı hastalık bulaşmasına engel olmasa dahi, aşılı bir insan da söz konusu olan hastalık daha hafif, aşısız insanda daha ağır hatta bazen ölümcül seyredebilir. Bunu yaşadığımız bazı salgınlarda bizzat kendimiz gördük. Dünya genelinde de bu konuyla ilgili yapılmış birçok çalışma mevcut” ifadelerini kullandı. Aşı yaptıran kişi toplum sağlığını da korumuş olur Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte aşı çalışmalarının daha güvenilir şekilde yürütüldüğünü söyleyen Dilek Yekenkurul, “Tabi ki her ilaç gibi aşının da yan etkileri veya alerji riski vardır, ama nasıl ki bir ilacı mecbur olduğumuz için bu riskleri göze alıp kullanıyorsak aşıyı da böyle düşünmeliyiz. Hatta aşının daha geniş bir etkisi vardır. Örneğin bir insan aşı yaptırdığı zaman sadece kendisini korumaz. Aşılar bulaşıcı hastalıklara yönelik yapılır ve aşı yaptıran kişi o hastalığı geçirmeyeceği için bulaştırıcı kaynak da olmayacaktır; böylelikle etrafındaki insanları yani toplumu da korumuş olur. Hatta aşılar bazen bir salgının bile önüne geçebilir. Dünya Sağlık Örgütü’nün 1974’te küresel olarak başlatmış olduğu Genişletilmiş Bağışıklama Programı çerçevesinde, aşılanma oranı yüksek olan ülkelerde aşı ile önlenebilir hastalıkların görülme oranında ve ölüm oranlarında düşme görülmesi aşının en büyük kanıtıdır” diyerek sözlerini sonlandırdı.